• Sonuç bulunamadı

H Hataya Dair

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "H Hataya Dair"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6

H

ata öyle ısrarcı bir takipçidir ki siz onu unutsanız da o sizi mutlaka bulur. Doğası gereği hiçbir hata bulunduğu yere saplanıp kalmaz.

İşleyenle birlikte iç dünyaya yapışır; derinin, bilinç derisinin altın- da kendine uygun bir yer seçer, uyur gibi yapar, uyanacağı günü sabırla bek- ler. Görünmezlik halesini unutuşun kollarına bırakarak gittiğiniz her yerde sizi takip eder. Tıpkı bedeniniz, bedeninizin doğal parçası ve uzantısı olan uzuvlar gibi… Onu çıkarıp atamazsınız. Olmamış gibi yapamazsınız. Bir ke- nara atıp onsuz yol alamazsınız. Gittiğiniz her yerde vardır. Oradadır, bir yerlerde durmuş sizi izliyordur. Şartların olgunlaşmasını bekliyordur. Top- rağın altına düşmüş tohum gibi mevsimlerin gelip geçmesini, olgunlaşmayı, kafasını tekrar yukarı çıkarıp ansızın karşınıza dikilmeyi bekler. Ve sonra bir gün, dalgın olduğunuz bir an, artık yok dediğiniz bir vakit, nereden çıktı şimdi bu diyeceğiniz bir zaman diliminde ansızın karşınıza dikilip el sallar size. Tekrar başa dönersiniz. Hatayı yaptığınız yere… Bir hata, bir hatırlatı- cıdır aynı zamanda. Üzerinden neler, neler geçmiştir o olayın, üzerinizden neler, neler geçmiştir onca vakit fakat hata bir gün, bir saniye bile durmamış, sizinle tam da karşınıza çıkacağı o yere, o noktaya gelmiş, şimdi, işte tam da bireysel tarihinizin bu noktasında karşınızda durmaktadır. Önce şöyle bir durum muhasebesi yaparsınız: Nerden çıktı şimdi bu? Gerçekten de olmuş, olmuş olan, bir zamanlar gerçekleşmiş olan, dalgınlığımın, bilgisizliğimin, tecrübesizliğimin faturası olan bu ödeme sanal bir adresten mi geldi yoksa unuttuğum bir borcu mu hatırlatıyor bana hayat dersiniz… Evet, olmuştur, yaşanmıştır, yapılmıştır o eylem; ruhun ve bedenin zayıflamasına yol açmak için içinize girmiş o virüs gerçekten de vardır ve artık hesaplaşma, borcu kapatma vaktidir. Borç kapanmayacaktır. Hiçbir zaman da ödenemeyecektir.

Hataya Dair

İsmet EMRE

Türk Dili Nisan 2018 Yıl: 68 Sayı: 796

(2)

İsmet EMRE

Türk Dili 7

Çünkü zamanın tam da o noktasında, yaptığınız tam da o hata yapılmamış olsa bugün zaten ayaklarınızın sizi getireceği yer burası değildi. Bugün zaten burada, hatanın sizi yakaladığı yerde değil, başka bir yerde olacaktınız. Ama heyhat, olana ve ölene çare yok.

Bununla birlikte biz hatası ve sevabıyla olana hayat diyoruz. İçinde hata barındırmayana hayat demiyoruz. Hata, gökyüzüne saçılmış bulutlar gibi, toprakla buluşan suyun yarattığı çamur gibi, güllerin hemen altındaki dikenler, bağ ve bahçelerin arasına serpilmiş ayrık otları gibi oluşu güzel- leştiren, yaşanmışlığa derinlik ekleyen bir şey; en azından onun bir parça- sı... Oluşa küçük bir müdahaleyle mini minnacık bir çentik açarak yüzey durağanlığına bir uç, bir uçurum, bir yükselti ekleyen şeydir hata; sağlıklı, parlak, hoş bir cildin ortasına yerleşmiş bir sivilce, rahatça nefes alıp veren boğazdan ansızın yükselen bir hapşırma... Hatalarımız olmasa, yaşadığımız olayların uçsuz bucaksızlıkta birbirinin aynı renkte, birbirinin aynı boyutta, birbirinin aynı kıvamda kum tanelerinden ne farkı kalırdı?

Güzelliğin vazgeçilmezlerinden biri de kuşkusuz bütünün içine yer- leştirilmiş küçük bir kusurdur. Kusursuz olana mükemmel denir ama gü- zel denmez. Kusursuz bir hayat olmayacağına, nihai amaç güzel bir hayat yaşamak olacağına göre hata yaşadıklarımızın arasına yerleştirilmiş küçük bir diken, zorla fark edilir bir engebe, ansızın bizi kendimize getiren bir çu- kurdan başka nedir ki? Ağrıyı haber veren sinir uçları gibi… Ağrıyı değil sadece sevinci haber verseydi sinirlerimiz kırılmadık yerimiz kalır mıydı?

Her hata, doğrunun değerini artırmanın yanı sıra insanı daha büyük hata- lardan korumaya yönelik bir sinyalden başka nedir ki? Yeter ki işlendiğinde unutulacak, hatırlandığında altında kalınmayacak nispette küçük olsun. Ha- yatımızın akışını olduğundan daha kötüye götürmeyecek, her daim telafisi mümkün ve hesaplaşma anında varlığımızın üstesinden gelebileceği hatalar olsa olsa hayatın süsüdür, ona eklemlenmiş takılar, onu olduğundan daha hoş gösteren küçük aksesuarlardır.

Bir hata nedir peki? Küçük bir hata, hoş bir bahçe olan dünyada, eğlen- celi bir yolculuğa çıkan ömrün, her dönemeçte karşısında çıkan kafa karı- şıklığından kaynaklı bir kırılma, bir incinme, bir duraklama, bir kaybolma, istikametini geçici süreliğine yitirmenin verdiği bir şaşkınlık ve geçici bir korkudur. Küçük bir hata, güzel bir gölü seyrederken ansızın bir yerimizi ısı- ran sivrisinek, dalgınlıkla bastığımız çimenlerin altındaki çamura belenmek, fazlaca oyalandığımız için karanlığa yakalanmak ve belki geçici süreliğine yolunu şaşırmaktır. Biraz yorgunluk verir bu, biraz terletir insanı ama asla

(3)

Hataya Dair

8 Türk Dili

yolundan döndürmez. Her durumda yürüyecek bir patika bulursunuz, her durumda sivrisinek ağrısı geçer, her durumda ayaklarınızı temizleyecek bir pınara denk gelirsiniz ve hayat biraz da bu değil mi zaten?

Büyük hatalara gelince; onlarsa sadece yormaz bizi, tüketir de… Onlar- sa sadece yolumuzdan çevirmekle kalmaz; bizi bataklığa, hatta belki ölümcül çukurlara, uçurumlara bırakır. Büyük bir hata sadece duraklatmaz insanı, geri de götürür. Sadece yolunu kaybettirmez insanın, yolunu bir daha hiç bulamayacağı labirentlere bırakır. Sadece istikametini almaz elinden, güzel bir yaşamın bütün göstergelerini de silip süpürür. Büyük bir hata güzel bir gölü seyrederken önlemini almadığın için ansızın kurtların arasında kalmak demektir. Dalgınca yahut bilgisizce çıktığın için bataklığın seni boynuna kadar içine alması, yutması demektir. Büyük hatanın da çaresi vardır elbet.

Ama sivrisinek ısırığıyla kurt ısırması aynı olur mu? Ayağın çamura belen- mesiyle bataklığın boyunu aşması bir mi?

Bir hata bir kaderdir. Ancak küçükse ve ruhunu sadece sıyırmışsa geçer gider ve kaza denir adına. Büyükse ve ruhunu parçalamışsa hep onunla ya- şarsın kader denir adına. Aralarında bir başka fark daha vardır elbet: Küçük hatalar ortaya çıkacağı güne kadar kendilerini unutturur, rahat hissettirirken büyük hatalar, giydiğiniz yakışıksız elbiseler gibi, gittiğiniz her yerde baş- kalarının da görebileceği şekilde büküp durur boynunuzu, keyfinizi kaçırır, ruhunuzu ezim ezim ezer, suyunuzu çıkarır; bugününüzü de elinizden alır yarınınızı da… Öylesine buruk yaşarsınız hayatı, öylesine gövdesi kıvrım kıvrım, öylesine mahcup, öylesine göğe mahzun bakan ağaçlar gibi…

Referanslar

Benzer Belgeler

olmadığı halde, Erzurumda mutlaka cam önünden ısıtma yapılmalıdır. 11-lsı kaybı az olan hacimlerde, radyatör miktarı 2 dilimden az hesaplanmış ise, bu

değerlerine sahip olduğu ve gerek kullanım kolaylığı gerekse ekonomik oluşu tüm medya da sürekli olarak işlenme!idir. Ve tüketiciler doğal gaz

Yönetmelikte verilen basınç değerinin, yangın dolaplarının sprinkler sistemine bağlandığı noktada sağlanması halinde, sprinkler sistemi için basınç ve debi değerini

Özilintinin yol açabildi ˘gi ciddi sonuçları dü¸sünüldü ˘günde, sorun var oldu ˘gu zaman düzeltici bazı önlemler almanın gerekli oldu ˘gu da açıktır. Bozukluk terimi u

Kendi yaş grupları ile kıyaslandığı zaman Parkinson hastalarının hastanede daha uzun süre yattıkları ve komplikasyon oranlarının daha yüksek olduğu tespit

olmalıdır. Ama yalnızca kişisel güvene dayanan işler de bir takım başarısızlıklar olağandır. İşle ilgili gerekli araştırmalar yapılmalı ve deneyim eksikliği dikkate

Basit Tutum-Davranış;İlişkisi (sebep) Davranış (Gözlem) Tutum Ortamsal Etkenler Davranış Tutum-Ortam-Alışkanlık-Beklenti-Davranış İlişkisi Ortam Tutum Alışkanlık

nedeniyle araştırmanın sonucunu etkileyebilecek etmenleri düşünememe,dikkate alamama yada bu etmenlerin bilincinde bulunamama gibi nedenlerle istemeden araştırmaya yan