• Sonuç bulunamadı

Bir eski zaman kraliçesi:Çiçek Pasajı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir eski zaman kraliçesi:Çiçek Pasajı"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

-rf-5?m 3

BİR ESKİ ZAMAN KRALİÇESİ:

CİCEK PASAJI

/

/

Adı, işgalci askerlerden kaçıp pasaja sığınan çiçekçi

kızlardan yadigâr kalan tarihî Çiçek Pasajı, gördüğü

büyük onarımdan sonra yine her gece neşe ve dostluk

saçıyor...

B

ir zamanlar, taşradan İstan­ bul'a yolu düşüp de Beyoğ- lu'na çıkmamak, Beyoğ- lu'na çıkınca da Çiçek Pa-

sa jı'n a uğramamak düşünülmezdi. Şimdilerde, buna bir ek yapmak gere­

kiyor: Bugün yabancı bir turist için, Tür­ kiye'ye gelip de İstanbul’a uğramamak nasıl olmazsa, İstanbul'a gelip de Ç i­ çek Pasajı’nda bir bardak bira içme­ mek de öyle...

Evet, yalnızca Beyoğlu'nun ya da İs­ tanbul'un değil, dünyanın en ilgi çekici meyhaneler Kümesinden biri olan Ç i­ çek Pasajı, 1 9 8 7 Nisan'ında atlattığı büyük badireden; bütün İstanbulluları üzüntüye boğan o geceyarısı çöküntü­ sünden sonra, yeniden toparlanıp "makyajını tazelemiş” bir halde konuk­ larını kabul ediyor. Eskinin yağlı boya­ sı kazınarak üzerine bir şeyler çiziktiril- miş masalarının yerini, şimdi beyaz, tertemiz örtülü yeni masalar almış. Dış cephe onarılmış, duvarlar şampanya rengine boyanmış, tepeden tırnağa her yer elden geçirilmiş. Ama, neyse ki, Çiçek Pasajı’m Çiçek Pasajı yapan şeyler değişmeden kalmış. Yine her ge­ ce, ayrı ayrı masalarda başlayan soh­ betler birbirine karışıp dostluk yumakla­ rı oluşuyor. Yine hep bir ağızdan şarkı­ lar söylenip, topluca kadehler kaldırılı­ yor. Birbirini birkaç saat önce tanıyan insanlar, gecenin bitiminde en g izli sır­ larını paylaşan dostlar oluveriyor yine. Yılların Madam'ı, çiçekli basma entari­ si, geniş kalçaları ve boynunda akeor- deonu ile yine her gece orada. Seyyar karidesçiler, midyeciler, buzlu badem ve taze ceviz satıcıları ve ellerinde bir demet karanfil, dudaklarında tatlı bir tebessümle masanıza yaklaşan çiçekçi kızla r... Evet, hepsi de, pasajın ayrıl­ maz parçaları gibi yine oradalar...

Çiçekçi kızlar dedik ya, oraya ismi­

ni veren aslında çiçekçi kızlar. Bugün Çiçek P a sa jı'n ın bulunduğu han,

1 8 7 6 yılında yapılm ış. Yani Birinci Meşrutiyet döneminde... Sultan II. Ab- dülhamid'in sütçübaşısı Hristaki Efendi tarafından Fransız mimar Capello Mic- hele'ye inşa ettirilen hanın o zamanki adı, Çite dö Pera. Daha sonra, Sadra­ zam Küçük Said Paşa 1 9 0 8 'd e satın aldıktan sonra, adı bir süre Sait Paşa Geçidi diye anılıyor. 1 9 1 7'd e Rus­ ya'da ihtilal olunca, Beyaz Ruslar İstan­ bul'a doluşuyorlar. İstanbul, İn g iliz, Fransız işgali altında... Rus kızla rı so­ kaklarda çiçek satıyorlar. İşgalci asker­ lerin sataşmaları artınca, kızlar da ka­ çıp pasaja sığınıyorlar ve orada çiçek satmaya başlıyorlar. Böylece, Çiçek Pasajı adı yaygınlaşıyor.

1 9 2 0 'd e büyük bir onarım gören pasajda, 1940'dan itibaren çiçekçile­ rin arasında meyhaneler açılmaya baş­ lıyor. Zamanla çiçekçilerin sayısı aza­ lırken, meyhaneler artıyor ve sonuçta pasaj İstanbul'un ünlü edebiyatçıları­ nın, sanatçıların, tiyatro ve sinema oyuncularının uğrak yeri haline geliyor. Ahmet Haşim'den Sait Faik'e ve Münir Nurettin'e kadar nice ünlü, Çiçek Pasa- jı'nın salaş masalarında vakit geçirir­ ken, son şiirlerine bir mısra daha ekli­ yor, hikâyelerinin finalini hayal ediyor­ lar.

Çiçek Pasajının renkli simalarından biri olan ve 1 9 4 3 yılında komi olarak çalışmaya başladığı pasajda şimdi bir restorant sahibi olan Entellektüel Cavit, lakâbının hikayesini şöyle anlatıyor:

"Bana entellektüel Cavit adını rah­ metli Doğan Nadi taktı. 'Madem sen bu kadar çok şey biliyorsun, senin adın entellektüel olsun' dedi. O gün bugündür adım Entellektüel Cavit'tir Dünyanın bir ucundan bana kartlar gelir. Üzerinde sadece Mr.

Intellectu-al Cavit- Çiçek Pasajı/lstanbul ya­ zar, postacı beni bulur."

"Bana Kissinger bile Intellectual Cavit der" diye öğünen Cavit'in unuta­

madığı müşterileri arasında, M aria Callas, Yehudi Menuhin, Cahide Son- ku, Cahit Irgat, Orhan Kemal, Selahat- tin Pınar, Bedii Faik, Settar Körmükçü ve Mücap Ofluoğlu yer alıyor.

Geçmişten bugüne Pasaj'da gözle­ nen en önemli değişiklik, turist sa yı-—»

A N J S T A N B U L TR A D IT IO N :

ÇİÇEK PASAJI

Nam ed for the flow er-girls who fled there to escape from the invading so ld ie rs at the end o f W o rld W a r I, Çiçek Pasa jı fFlow er Passagej is once again full o f atmosphere and

comraderie after its recent renovation.

Today, just as in the past, when you are in Istanbul it is unthinkable not to stop in at the Çiçek Pasajı (Flower Pas­ sage) for a pint of beer after a long day o f sig h tsee ing ...

O ne o f the most attractive public bars and licensed restaurants - not only in Beyoğlu or Istanbul but in the whole w orld - has once again begun to wel­ come visitors now that its face-lift has been completed. In A p ril 1 9 8 9 the ro ­

o f o f the building collapsed at mid­ night leaving a ll Stambulites in deep sorrow. But now, the rickety old tab­ les with peeling p a int have been replaced by new white ones covered with clean tablecloths, the facade renovated and the w a lls painted dark red.

Fortunately, the old familiar atmosp­ here o f the Çiçek Pa sa jı remains. A s before, the conversations which be-—*

(2)

STOP

Pasajın renkli simalarından Entellektüel Cavit. Intellectual Cavit one of the colourful figures of Çiçek Pasajı.

sındaki artış. Eskiden daha çok yerli müdavimlerine, ünlü akşamcılara hiz­ met veren Pasaj esnafı, şimdi sayıları giderek artan turist guruplarına da İs­ tanbul'a has unutulmaz bir akşam ya­ şatmak için özel gayret gösteriyor. Ar­ tık, Çiçek Pasajının masaları arasında bir-iki saat içinde "uluslararası dostluk­ lar" kurulup "uluslararası aşkların” ilk to­ humları atılıyor. Ve Pasaj, bir eski za­ man kraliçesi g ibi, güngörmüş bir edayla kanatları altında akıp giden za­ manı seyrediyor •

Çiçek Pasajı'nda bir akşam geçirmeden İstan­ bul eksik görülmüş sayılır.

An evening at Çiçek Pasajı is a must for every visitor, for any programme in Istanbul would be incomplete without it.

gin around one table gradually ripple outward to form w ider circles o f friend­ ship. People still sing songs and toast each other, and new acquaintances become fast friends by the end o f the evening. The old-time M adam e has returned, her flow er-printed cotton dress covering her wide hips while the accordion hangs around her neck. The vendors se llin g shrimp, mussels, icy almonds o r fresh walnuts, and the flow er-girls approaching your table, a bunch o f carnations in their hands and a sw eet sm ile on their lip s... Yes, a ll these integral parts o f the passage re­ m ain...

The house in which the Çiçek Pasajı is located w as built in 18 7 6 , during the p e rio d o f the F irst C onstitutional M onarchy. D esigned by the French architect Capello M ichele by order o f Christaki Efendi, who was in charge of dairies under the Sultan Abdülhamit II, the house was originally called Cite de Pera. Later, after the Grand Vizier, Litt­ le Sa h id Pasha, bought it in 1 9 0 8 , it w a s renamed Sa h ia Pasha Passage­

62 SKYLIFE 7 /90

way.

A fte r the R u ssia n re vo lutio n in 1 9 1 7 , when many W h ite R ussia n s fled to Istanbul, some o f these g irls sold flowers in the street in order to earn a li­ ving. Hara ssed by the invading French and British soldiers during W o rld W a r I, they sought shelter from the men in the passage and continued to se ll their flow ers from their new home. That is ho w the Çiçek Pasa jı (Flow er Passa- g e j w as named.

The passage underwent large-scale repairs in 1 9 2 0 , and public bars be­ gin to appear in between flow er stalls after 1 9 4 0 . In time, as the number o f flo rists dim inished, ba rs and restau­ rants took their place, turning the p a s­ sage into the watering-hole o f the city's authors, artists and actors. M a n y ce­ lebrities - from Ahmet Haşim to Sait Fa­ ik to M ü n ir Nurettin - added another li­ ne to their latest poem o r imagined the final acts o f their stories at a table in the Çiçek Pasajı.

Intellectual Cavit, one o f the colour­ ful characters o f the Çiçek Pasajı, be­ gan working in it in 1 9 4 3 as an a ssis­ tant waiter. H e no w ow ns a restau­ rant, and exp lains his unusual monic­ ker: "I was nicknamed Intellectual Cavit by the late Doğan Nadi. He sa­ id, 'Since you know so much, let us call you Intellectual.' From that day on my name is Intellectual Cavit. I re­ ceive postcards from a ll around the w orld addressed simply - M r. Intel­ lectual Cavit, Çiçek Pasajı, Istanbul, and the post office finds m e."

D eclaring proudly, "Even K issin ­ ger calls me Intellectual C avit," he go­ es on to list his unforgettable guests, including M a ria Callas, Yehudi M enu­ hin, Canide Sonku, Cahit Irgat, Orhan Kemal, Selahattin Pınar, B e d ii Faik, Settar Körmükçü and Mücap Ofluoğlu.

The most noticeable change at the Passage, in recent years, is the increa­ sed number o f tourists. The Passage's managers and staff, who used to serve chiefly local frequenters and famous night-owls, no w take specia l care to make sure that the increasing numbers o f tourist groups also experience an un­ forgettable evening. This old building, having stood guard for a century over the vitality and diversity o f Istanbul life, now watches the birth o f international friendships as foreigners and Turks a li­ ke meet around its tables to share a me­ a l and some conversation •

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu nedenle, s›v› halde su tutamayan aylar ve gezegenler üzerinde yaflam›n ortaya ç›km›fl olmas›, çok özel koflullar gerektirmekte.. Ancak, 1976’da Mars yüzeyi-

Kıymetli Türk âlimi Fuat Köprülü, Marmaranm engin ve sakin maviliklerine açılan evinin balkonunda Yedigün muharririle

Araþtýrma bulgularý kiþisel olarak travma yaþamýþ ruh saðlýðý çalýþanlarýnýn ikincil travmatik stres belirtilerigeliþtirmeye daha yatkýn olduðunu göster- miþtir..

Proje kapsamında bu tanımlardan yola çıkılarak 4 pilot şehir (Atina, Cenova, Helsinki ve İstanbul) seçilmiş ve her şehir için Mavi Ayak İzi ve Sarı Ayak İzi

Rajba’nın vermi¸s oldukları (3.2.1) e¸sitsizli˘ginden yararlanarak Katugampola kesirli integralleri yardımıyla (k, h)-konveks fonksiyonlar i¸cin yeni Hermite-Hadamard

O yılın Temmuz ayında Neplüyev Ufa ü zerinden Orenburg (şimdiki Orsk- Hadiyev) şehrine gelip, kısa bir süre için “Ufa” ya uğradı. Ve vali vekili Urusov’dan bölgenin

Farklı monomer besleme oranları kullanılarak sentezlenen kopolimerlerin içerdikleri ester ve amit oranlarının belirlenmesi için elementel analiz çalışması

Şekil 9’da, önerilen kaskad kontrolör (PID-PI) hafif yük durumu için karşılaştırılan klasik PID ve SSSC için salınım sönümleme kontrollü sistemlerine göre