YAZILI ANLATIM
Yazarak anlatma ve anlaşmayı zorunlu kılan bazı etkenler vardır. Yazma etk nl kler günlük hayatta varoluşumuzun b r gerçeğ olması yanında, k ş sel ve toplumsal b r zorunluluk olarak ve seçt ğ m z ş n gereks n m olarak ortaya çıkar.
Düşünceler kalıcı hâle get rd ğ ç n konuşmaya göre yazıyı daha fazla önemser z. Yazılı anlatımda hatalara karşı hoşgörü daha azdır çünkü yazma etk nl ğ düşünmek ve hataları düzeltmek ç n daha çok ayrıcalık sunar.
Ayrıca b ç m ve düzenleme b lg s gerekt ğ ç n yazma, konuşmaya göre daha zor b r d l becer s d r.
Okuyucular, çoğu metinde tutarsızlık ve bağdaşıklık kaynaklı hatalar nedeniyle odaklanması gereken asıl unsurlara odaklanamamakta, bu hatalar okuma zevkini de öldürmektedir.
Graham ve Perin tarafından hazırlanan raporda yazma öğretimini etkileyen on bir etkili öge belirlenmiş ve bunların öğrencilerin yazmayı öğrenme için bir araç olarak kullanmalarına yardımcı olacağı ifade edilmiştir.
Rapora göre bu on bir öge şu şekildedir:
1. Yazma Stratejileri, öğrencilere kompozisyonları planlama, gözden geçirme ve düzeltmek için stratejileri öğretmeyi içerir.
2. Özetleme, öğrencilere metinlerin nasıl özetleneceğini sistemli ve açık bir şekilde öğretilmesini içerir.
3. Birlikte (işbirlikli) Yazma, öğrencilerin plan yapma, taslak hazırlama, gözden geçirme ve düzeltme gibi bir arada çalışma etkinliklerinde kendi kompozisyonlarını yapısal olarak düzenlemede kullanılır.
4. Özel Sonuç Hedefleri, öğrencilerin yazma için elde etmesi beklenen özel, ulaşılabilir amaçları belirler.
5. Kelime Yöntemi, yazma ödevleri için yapısal destek olarak kelime yöntemleri ve bilgisayarı kullanmalıdır.
6. Cümle Birleştirme, öğrencilere daha üst düzeyde ve daha karışık cümle yazdırmayı içerir.
7. Ön Yazma, öğrencilerin kendi kompozisyonlarını yazarken düşünce oluşturma ya da üretmeleri için uğraşmasıdır.
8. Araştırma Aktiviteleri, belirli bir yazma görevinde içerik ve düşünce geliştirmelerine yardım etmek için somut bilgi sağlamalarına zemin oluşturur.
9. Yazma Yaklaşımı Yöntemi, yazma olanaklarının genişletilmesi, bireysel öğrenme ve yazmanın dönüşümünü vurgulayan bir çalışma ortamında birtakım yapısal yazma aktiviteleri birlikte ele almadır.
10. Model Çalışması, öğrencilere iyi kompozisyon örnekleri okuma, analiz etme ve daha iyisini yapmaları için çalışma fırsatları sağlamadır.
11. İçeriği Öğrenmek İçin Yazma, materyallerin içeriğini öğrenmek için bir araç olarak yazmanın kullanımıdır.
Yazma becerisinin öğrencilere kazandırılması sürecinde bu adımların hepsi yer almalıdır. Öğretmenlerin gelişigüzel bir yazma konusu vererek öğrencilerin yazılı anlatımlarında, yalnızca dil bilgisi hatalarına, kâğıt düzeni gibi biçimsel özelliklere dikkat etmeleri, değerlendirmelerini de bu doğrultuda yapmaları, yazma sürecinin etkili biçimde yönlendirilmemesine ve başarısız olmasına neden olmaktadır.
1970’l yıllardan önce yazma öğret m ; kurallara ve tal matlara dayalı, ürün merkezl , doğru kullanım ve yazım şekl n vurgulayan, yazının geleneksel türler n
çeren b r yapı serg lemekted r.
Ürün merkezl yaklaşımda, yazı yazmak düşünceler n kayded lmes ya da kâğıda aktarılması olarak görülür.
Yazma öğret m nde 1970 ve 80’l yıllar süreç yaklaşımının başlangıcı olmuştur. Süreç merkezl yaklaşımda yazı, düşüncen n ve d l n keşfed lmes , yen len p değ şt r lmes olarak görülmekted r.
Bu yaklaşım yazıyı yazmadan önce ve yazım sırasında ortaya çıkan farklı süreçlerle alt becer ler üzer nde durur ve stratej ler üret r.
ÜRÜN ODAKLI YAZMA EĞİTİMİ SÜREÇ ODAKLI YAZMA EĞİTİMİ
Yazma becerisi ile tek hamlede gerçekleşen bir eylem olarak düşünülür.
Yazma becerisi, birbiriyle sıkı ilişkilere sahip birçok eylemin art arda kullanılmasıyla gerçekleşen bir süreç olarak düşünülür.
Amaç, öğrencinin bir metin oluşturmadır. Amaç, öğrencinin bir metin oluşturmak için gerekli becerilere sahip olmasını sağlamaktır.
Hazırlık aşaması yoktur, öğrencinin her konuyu her zaman yazmaya hazır olduğu varsayılır.
Hazırlık aşaması çok önemlidir. Bu aşamada öğrencinin psikolojik ve düşünsel açıdan yazmaya hazır olması amaçlanır.
Öğretmen, yazma konusunu verme ve yazılanları değerlendirme dışında çok rol üstlenmez.
Öğretmen, yazma sürecinin her aşamasında öğrenciyi takip eder, ona yol gösterir, metin oluşturmasında yardımcı olur.
Öğrencilerin yazma kaygıları göz önünde bulundurulmaz.
Öğrencilerin yazma kaygılarını azaltacak ve yazmaya karşı olumlu tutum geliştirmelerini sağlayacak etkinlikler yapılır.
CÜMLE DÜZEYİNDE YAZMA EĞİTİMİ
Anlatımımızı etk l kılmamız ç n önce cümleler m z n etk l olması gerek r. Cümleler, met ndek şlevler ne göre önem kazanırlar. K m cümleler özet n tel ğ ndeyken k m cümleler paragrafta anahtar görev üstlen rler, ana düşüncen n taşıyıcısı olurlar. Sağlam ve y b r cümle; mantıksal düzenleme, duruluk, yalınlık, açıklık, çeş tl l k, d l b lg s kurallarına uygunluk esasları
ç nde kurulur.
Gözler’ n (1974) se y b r cümlede bulunması gereken n tel klere l şk n tavs yeler şunlardır:
Öğrencilerin hepsi aynı düzeyde kabul edilir.
Yazım, okunaklılık, kâğıt düzeni gibi biçimsel nitelikler, içerik kadar veya ondan daha önemlidir.
Konu önemlidir, öğrenciye yazması için tek konu (genellikle bir atasözü veya özdeyiş) verilir.
Belli bir metin türünün dışına çıkılmaz.
Öğrencinin konuyla ilgili doğru düşünceleri dile getirmesi önemli görülür.
Yazma becerisi ile bilişsel beceriler arasındaki ilişki göz ardı edilir.
Değerlendirme, not vermek için yapılır
Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar göz önünde bulundurulur.
İçerik, biçimsel nitelikten daha önemlidir.
Özel bir amaç olmadıkça, konu sadece bir araçtır, öğrenciye çeşitli konulardan herhangi birini seçme hakkı verilir.
Her türden metin oluşturulur.
Öğrencinin başkalarına göre doğru veya yanlış olmasına bakılmaksızın kendi düşüncelerini rahatça ve başarılı bir biçimde açıklaması önemlidir.
Yazma becerisinin temelinde bilişsel beceriler olduğu düşüncesinden hareketle öğrencilerin bilişsel becerilerini geliştirmek amaçlanır.
Değerlendirmedeki en önemli amaç, öğrenciye yazma sürecinde yaşadığı sorunları göstermek ve yanlışlarını düzeltmesinde ona yol göstermektir.
1. Cümleler n z kısa tutun. Arada b r anlaşılır, orta uzunlukta cümleler yazıya hareket ver r. Başarılı yazarlar genelde kısa cümleler kullanmışlardır.
2. Bas t cümleler, b rleş k cümlelerden daha etk l d r.
3. Okuyucunun tanışık olduğu kel meler kullanılmalıdır.
4. Cümleler n z gereks z kel melerden kurtarın.
5. Mümkünse etken f ller kullanın. Bunlar ed lgen f llerden daha etk l d r.
6. Konuştuğunuz g b yazın.
7. Okuyucunun kafasında res m meydana get recek kel meler kullanmaya çalışın.
8. Okuyucunun sah p olduğu tecrübelerle lg kurmaya çalışın. Okuyucunun b ld ğ nden hareket etmek yazmayı kolaylaştırır.
9. Yazınızı başkasına okutun.
10. Yazınızı sesl okuyun. Bu uygulamada takılan, aksayan, bulanık kısımlar sez l r ve düzelt l r. Unutulmamalıdır k
y yazar, müsveddes n çok makaslayan yazardır.
11. Öneml bulunan ve muhakkak bel rt lmes stenen kel meler yüklem n yanına yaklaştırın.
PARAGRAF DÜZEYİNDE YAZMA EĞİTİMİ
Yazma eğ t m nde üzer nde pek durulmayan ve hmâl ed len konular arasında, yazılı anlatımın temel n oluşturan paragraf da yer alır. Metn n oluşumunu anlayab lmek ve metn anal z edeb lmek ç n önce onu oluşturan unsurları anlamak ve anal z edeb lmek gerekl d r. Bu unsurların en öneml s se paragraftır.
Met nde olduğu g b paragrafta da cümleler grubunun paragraf hâl ne geleb lmes ç n tutarlılık ve bağdaşıklık özell kler n n b r arada olması gerekl d r.
Paragraf düzey nde yazma eğ t m nde; öğrenc lere paragrafta ölçü, uzunluk, şek l ve yapı d kkate alınarak paragraf b lg s ver lmel , metn n oluşturulmasında se paragrafın b r yapı unsuru olduğu vurgulanmalıdır.
Allington ve Strange, paragrafta yapıyı oluşturan bölümleri paragraf içindeki fikirlerin düzenlenmesiyle oluşturulan geometrik modellere göre tanımlarlar.
Üzer nde durdukları lk çeş t paragrafı piramit olarak adlandırırlar. Bu t p paragrafta detaylar konu cümles önce sunulur ve kalan cümleler onu destekleyen cümlelerd r.
İk nc t p paragrafı ters piramit olarak adlandırırlar. Bu t p paragrafta detaylar sunulur ve konu cümles yle en sonda bağlanırlar.
Üçüncü t p paragraf yapısı kum saati olarak adlandırılır.
Bu t p paragrafta konu cümles paragrafın ortasındadır,
önces nde ve sonrasında onu destekleyen detaylar vardır.
Dördüncü t p paragrafı pırlanta olarak adlandırırlar.
Burada konu cümles önce sunulur ve onun destekley c s cümleler tarafından tak p ed l r. P ram tten farkı, sonuç cümles n n konu cümles n n tekrarı n tel ğ nde olmasıdır.
Yazalar, her cümlen n eş t ağırlıkta olduğu yan tanımlanab l r b r konu cümles n n olmadığı paragrafların da olduğunu fade ederler.
ANA FİKİR VE ANA FİKİR CÜMLESİ
Ana f k r, yazarın paragrafı oluşturmada esas aldığı, paragrafı tanımlayan ve paragrafta bütünlüğü sağlayan
faded r. F k r yazılarında d ğerler nden daha ön plana çıkan ve daha öneml b r f k r olmalıdır. Yazarın, paragrafın düzenlenmes nde ön plana çıkarttığı ve n yet n ortaya koyan bu f k r, ana f k r olarak adlandırılır.
Açıklayıcı anlatımda y b r ana f k r cümles (konu cümles ), y b r paragrafın anahtarı olarak
görülmekted r. Paragrafı oluşturmaya başlamadan önce ana f k r cümles n bel rleyen öğrenc ler, sürekl bu cümley göz önünde bulundurarak yardımcı f k rler n oluşturmada kolaylık sağlayab l rler.
METİN DÜZEYİNDE YAZMA EĞİTİMİ
Paragrafın yapısı ile metnin yapısı birbirine benzer.
Paragraf, metnin minyatürüdür.
METİNSELLİK ÖLÇÜTLERİ
Bağdaşıklık: Metindeki bilgileri birleştirmeyi, bilgilerin
birbirine nasıl kenetleneceğini ve düşünceler arasındaki ilişkinin mantıklı bağlantılarla nasıl kurulacağını ya da bir düşüncenin
diğer bir düşünceye nasıl aktarılacağını açıklayan metinsellik ölçütüdür.
Tutarlılık: Metin birimlerinin, anlam ve mantık kuralları, sınırları içerisinde birbirine eklenmesi ve bağlanmasıyla oluşur.
Kabul edilebilirlik: Okuyucu tarafından metnin benimsenmesi gerekliliğini ifade eden ölçüttür. Bu ölçüt, metin içinde dil ilişkilerinin toplumsal ve kültürel bir sonucunu göstermek zorundadır çünkü bir metin okuyucusunu, yaşadığı dünya ile ilgili bir metne idrak ettirebilir ve yorumlatabilir.
Bilgilendiricilik: Bir metinle aktarılan bilgilerin bilinirlik derecesi anlamına gelir. Metnin içerdiği bilginin alıcı tarafından gereksinim duyulan bilgiyi karşılama eğilimidir.
Amaçlılık: Gönderici tarafından düzenlenen bir bildirinin, belli bir amaca yönelik olup rastlantısal olmamasıdır. Her metnin bir amacı vardır. Bu amaç doğrultusunda metnin bildirisi alıcısına iletilir.
Durumsallık: Metnin konusuna, hitap ettiği kitleye, ulaşmak istediği amaca ve metin türüne uygun düşecek şekildeki anlatımıdır.
Metinler Arasılık: Metinler kendi başlarına bağımsız anlam taşımazlar. Bir metin değerini ve anlamını, başka metinlerle olan etkileşiminden kazanır. Yazmak ve okumak çoğu zaman başka metinlerle etkileşime girmektir. Bu bağlamda her yapıt bir metinler arasıdır ve metinler arasılık, okurun kendisinden önce ya da sonra gelen bir yapıtla başka yapıtlar arasındaki ilişkileri algılamasıdır.