OKUMA DİZİSİ -1-
OKUL
HEYECANIM
Metin AYDIN
OKUL HEYECANIM
Copyright © 2019, (Metin AYDIN)
Tüm hakları yazarına aittir. Yazarın izni alınmadan kısmen veya tamamen çoğaltılması veya farklı biçimlere çevrilmesi yasaktır.
ISBN:
BASKI:
Telefon: 0507 153 19 60 E mail: metinaydin_@outlook.com
OKUL HEYECANIM
Bugün okulun ilk günü. Çok heyecanlıyım. Öğretmenimiz okulda çok şey öğreneceğimizi söyledi. O çok tatlı biri. Şimdiden onu çok seviyorum.
Okulumuz çok güzel. Şirin bir bahçesi var. Bahçede oyun alanları ve
oturma yerleri var. Okulun bahçesinde
oynamak için şimdiden
sabırsızlanıyorum.
Okulumuzun duvarları rengârenk.
Her yer tertemiz görünüyor. Yerlerde hiç çöp yok. Çocuklar yedikleri şeylerin paketlerini çöp kutularına atıyor.
Okulumuzun temiz olması beni çok mutlu etti. Kirli bir yerde olmayı hiç kimse istemez ki!
Okulun duvarlarında masal kahramanlarının resimleri var.
Nasreddin Hoca, Hacivat ve Karagöz, Keloğlan… Benim en sevdiğim masal kahramanı Keloğlan. Bir an önce okumayı öğrenmek istiyorum. Böylece Keloğlan’ın masallarını okuyabilirim.
Okula annem ile birlikte geldik.
Annemin adı Esra. Annem bir doktor. O hastaları iyileştiriyor. Dediğine göre
eğer sağlıklı yiyecekler tüketmezsek biz de hasta olurmuşuz. Sağlığımızı korumamız için mutlaka sağlıklı besinler yemeli ve spor yapmalıymışız.
Okula geldiğimizde önce okul
bahçesinde sıra olduk.
Öğretmenlerimiz bizi sıra halinde içeri aldı. Okulun merdivenlerini yürüyerek çıktık. Hiç kimse koşup birbirini geçmeye çalışmadı. Okulun
koridorlarında ve merdivenlerde koşmak çok tehlikeliymiş. Düşüp bir tarafımızı kırabilirmişiz.
Sınıfım okulun ilk katında.
Koridorun hemen başında. Sınıfta yirmi öğrenci var. Öğrencilerden on ikisi kız.
Geriye kalanlar erkek. Sınıf arkadaşlarımın hepsini çok sevdim. En çok da yanımdaki arkadaşımı…
Sınıfımız çok güzel. Sınıfta kitaplık, öğretmen masası ve çöp kovası var. Ayrıca yaptığımız etkinlikleri sergileyebilmemiz için panolarımız da var. Sınıfımızda üç pencere var.
Pencereler oldukça büyük. Sınıfımızın duvarları çok temiz.
Sıralara ikişerli oturuyoruz.
Yanımdaki arkadaşımın adı Merve.
Merve’nin uzun siyah saçları ve inci gibi parlak iri gözleri var. O çok sevimli biri. O da okulu seviyor fakat söylediğine göre burada olmak onu biraz korkutuyormuş. Sanırım
annesinden ilk kez ayrılıyor. Bu onu biraz endişelendirmiş olmalı.
Öğretmenimizin adı Tuğçe. Uzun sarı saçları ve masmavi gözleriyle tıpkı bir meleğe benziyor. Bizlere sürekli gülümsüyor. Hepimizle tek tek ilgileniyor.
Sınıfta on sıra var. Bütün sıralar
Bizden önceki öğrenciler sıraları oldukça temiz kullanmışlar. Sıraları karalamamış ve kirletmemişler. Temiz sıralarda oturmak çok güzel.
Okuldaki ilk dersimiz tanışmayla geçti. İlk önce sınıftaki herkes ayağa kalkarak kendini tanıttı. Daha sonra
tahtaya kalkarak bir çember oluşturduk ve birbirimizin adlarını hatırlamaya çalıştık. Çok eğlenceli bir etkinlik oldu. İkinci derse başladığımızda artık herkes birbirini tanıyordu.
İkinci ders öğretmenimiz bize okulu gezdirdi. Gezmeye önce kendi koridorumuzdan başladık. Koridordaki tüm sınıfları gezdikten sonra Müdür yardımcısının odasına gittik. Müdür yardımcısı bize oldukça iyi davrandı.
“Okula hoş geldiniz çocuklar” dedi gülümseyerek. Biz de ona teşekkür ettik.
Ardından okulun bölümlerini gezmeye devam ettik. Erkek ve kız tuvaletlerinin yerini öğrendik.
Tuvaletler oldukça temizdi.
Lavabolarda yeterince sabun ve kâğıt havlu vardı. Tuvaletleri temiz görmek beni çok mutlu etmişti. Daha sonra okulun kantinine indik. Kantinde sağlıklı yiyecekler satılıyordu. Meyve, kuru yemiş, fındık ve süt vardı. Kantindeki yiyecekleri görünce annem geldi aklıma.
Annemin bu habere çok sevineceğini düşündüm.
O gün çok güzel geçti. Sınıfa geri dödüğümüzde artık hepimiz okulun bölümlerini öğrenmiştik.
Öğretmenimizin rehberliğinde gün boyu birlikte oyunlar oynadık. Şarkılar söyledik. Kısa sürede hepimiz birbirimize alışmış, birbirimizi sevmiştik.