• Sonuç bulunamadı

PAUL LAFARGUE TEMBELLİK HAKKI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "PAUL LAFARGUE TEMBELLİK HAKKI"

Copied!
17
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)
(3)

P AUL L AFARGUE

TEMBELLİK HAKKI

(4)

CAN SA NAT YA YIN LA RI

YA­PIM­VE­DA­ĞI­TIM­TİCA­RET­VE­SA­NAYİ­A.Ş.

Maslak­Mah.­Eski­Büyükdere­Cad.­İz­Plaza,­No:­9/25­Sarıyer/İstan­bul Te­le­fon:­(0212)­252­56­75­/­252­59­88­/­252­59­89­Faks:­(0212)­252­72­33 canyayinlari.com

ya­yi­ne­vi@canyayinlari.com Sertifika­No:­43514 Can­Klasik

Tembellik Hakkı,­Paul­Lafargue Fransızca­aslından­çeviren:­Ebru­Erbaş Le droit à la paresse

Bu­kitap­ilk­kez­1830’da­L’Égalité­dergisinde­tefrika­edilmiştir.­­

Bu­çeviride­kaynak­alınan­basım:­La­Découverte,­2010­

©­2020,­Can­Sanat­Yayınları­A.Ş.­­­

Tüm­hakları­saklıdır.­Tanıtım­için­yapılacak­kısa­alıntılar­dışında­yayıncının yazılı­izni­olmaksızın­hiçbir­yolla­çoğaltılamaz.

1.­basım:­2020

2.­basım:­Mart­2021,­İstanbul

Bu­kitabın­2.­baskısı­5000­adet­yapılmıştır.

Dizi­editörü:­Ayça­Sezen Düzelti:­Melis­Oflas Mizanpaj:­Bahar­Kuru­Yerek

Sanat­yönetmeni:­Utku­Lomlu­/­Lom­Creative­(www.lom.com.tr) Kapak­illüstrasyonu:­Efe­Karadağlı

Baskı­ve­cilt:­Arı­Matbaası

Davutpaşa­Cad.­Emintaş­Kâzım­Dinçol­San.­Sit.­No:­81/39,­

Topkapı,­İstanbul Sertifika­No:­44009 ISBN­978-975-07-4784-7

(5)

Fransızca­aslından­çeviren

Ebru­Erbaş DENEME

P AUL L AFARGUE

TEMBELLİK HAKKI

(6)
(7)

PAUL­LAFARGUE,­1842’de­Küba’da­doğdu.­Fransız­asıllı­Marksist,­ikti- satçı,­gazeteci­ve­yazar.­Fransa’da­tıp­öğrenimi­gördü.­Üniversitede­kral- cı­ hükümet­ sistemine­ karşı­ gelerek­ gençlik­ devrimine­ katıldı.­ Siyasal­

etkinliklerinden­ dolayı­ akademiden­ uzaklaştırıldı.­Yine­ aynı­ dönemde­

yoğun­ bir­ okuma­ uğraşına­ daldı.­ Londra’da­ Marx­ ve­ Engels’le­ tanıştı,­

Birinci­Enternasyonal’e­katıldı.­1868’de­Karl­Marx’ın­kızı­Laura’yla­ev- lendi.­Fransız­Sosyalist­Partisi’nin­kurucuları­arasında­yer­aldı,­işçilerin­

örgütlenmesine­yazılarıyla­katkıda­bulundu.­Lenin’in­Marksizmin­en­ye- tenekli­ ideologlarından­ biri­ olarak­ andığı­ Lafargue,­ yaşlılığın­ zihin­ ve­

bedende­ yol­ açacağı­ yıkıma­ katlanmamak­ için­ 1911’de­ eşiyle­ birlikte­

intihar­ederek­hayatına­son­verdi.

EBRU­ERBAŞ,­İstanbul’da­doğdu.­Notre­Dame­de­Sion­Fransız­Lise- si’nin­ardından­Marmara­Üniversitesi­Fransızca­Siyaset­Bilimi­ve­Ka- mu­Yönetimi­Bölümü’nden­mezun­oldu.­1991’den­beri­çevirmenlik­ve­

editörlük­yapıyor.­Atiq­Rahimi’nin­Kahrolsun Dostoyevski isimli roma- nıyla­2014­NDS­Edebiyat­Ödülü’nü­yazarla­paylaştı.­Türkçeye­kazan- dırdığı­ diğer­ eserler­ arasında­ Irène­ Némirovsky’nin­ Pazar Günleri isimli­ öykü­ seçkisi,­ Romain­ Puertolas’ın­ Bir Ikea Dolabında Mahsur Kalan Hint Fakiri’nin Olağanüstü Yolculuğu­ve­Eyfel Kulesi Kadar Koca- man Bir Bulutu Yutan Küçük Kız­romanlarıyla,­Goncourt­Ödüllü­yazar­

Mathias­Énard’ın­Mıntıka­ve­Pusula­isimli­yapıtları­da­bulunmaktadır.­

Mathias­Énard’ın­Can­Yayınları­tarafından­yayımlanan­Pusula­adlı­ro-

(8)

manının­ çevirisiyle­ 2019­ Talât­ Sait­ Halman­ Çeviri­ Ödülü’nü­ kazan- mıştır.­ Ebru­ Erbaş­ aynı­ zamanda­ Kartal Belediye Plajı ve Mandalina Bahçeleri isimli­çocuk­kitabının­da­yazarıdır.

(9)

Önsöz ... 11

I. Yıkıcı Bir Dogma ... 13

II. Çalışmanın Kutsanması ...17

IIII. Aşırı Üretimin Sonuçları ... 28

IV. Yeni Havaya Yeni Türkü ...41

V. Ek ...47

Lenin’in Paul ve Laura Lafargue’ın Cenazesinde Yaptığı Konuşma / 3 Aralık 1911 ... 52

İçindekiler

(10)
(11)

11

Bay Thiers, 1849 yılındaki İlköğretim Komisyonu’nda şöy­

le diyordu: “Ruhban sınıfını son derece etkin kılmak istiyorum çünkü ‘keyfine bak’ diyen şu diğer felsefenin aksine, insana bu dünyada acı çekmek üzere bulunduğunu öğreten o doğru felse­

fenin yaygınlaştırılması için din adamlarına güveniyorum.” Bay Thiers burjuva sınıfının ahlakını böylece özetlerken adeta onun azılı bencilliğini ve dar görüşlülüğünü de cisimleştiriyordu.

1

Burjuvazi, ruhban sınıfının da desteklediği soyluluğa kar­

şı savaşırken özgür düşüncenin ve tanrıtanımazlığın bayrağını sallıyordu ancak zafere erişince tavrını, söylemini değiştirdi ve artık günümüzde ekonomik ve siyasal hâkimiyetini dinle ber­

kitiyor. 15. ve 16. yüzyıllarda burjuvazi eski pagan geleneğine dört elle sarılmış, Hıristiyanlık tarafından baskılanan tensel hazları ve tutkuları yüceltmişti. Günümüzdeyse zevkusefa içinde, tıka basa doymuş olduğundan kendi öz düşünürlerini, Rabelais’leri, Diderot’ları yadsıyor ve ücretlilere kanaatkârlığı vaaz ediyor. Hıristiyan ahlakın sefil bir taklidi olan kapitalist ahlak, işçinin tenselliğini lanetliyor. Üreteni en asgari ihtiyaçla­

ra indirgemeyi, keyiflerinden ve tutkularından arındırmayı ve acımasızca, dur durak bilmeden çalışan bir makine işlevine mahkûm etmeyi hedefliyor.

Devrimci sosyalistlerin, bir zamanlar burjuvazinin düşü­

nürlerinin ve yergi yazarlarının vermiş olduğu savaşıma yeni­

1.­Aksi­belirtilmediği­sürece­dipnotlar­yazara­aittir.­(Y.N.)

TEMBELLİK HAKKI

1

ÖNSÖZ

(12)

12

den girişmesi gerekiyor; kapitalizmin ahlakına ve sosyal ku­

ramlarına cepheden savaş açmaları, eyleme geçmeye çağırılan sınıfın zihinlerine egemen sınıf tarafından saçılmış önyargıları söküp atmaları; artık yeryüzünün işçinin gözyaşlarıyla sulan­

mayacağını, “mümkünse barışçıl yollardan, olmazsa şiddete başvurarak” kuracağımız, geleceğin komünist toplumunda in­

sanların tutkularında tamamen özgür olacağını çünkü tüm bu tutkuların “doğası itibarıyla iyi olduğunu, sadece kötüye kulla­

nılmalarından ve aşırıya vardırılmalarından kaçınmamız ge­

rektiği”ni

1

ve böylesi durumlardan kaçınmanın da ancak karşı­

lıklı dengelemeyle, canlı bir varlık olarak insanın uyumlu geli­

şimiyle mümkün olacağını zira Dr. Beddoe’nin dediği gibi, “bir ırkın ancak fiziksel gelişiminin en üst noktasına vardığında enerjisinin ve ahlaki dirayetinin de doruğuna ulaştığını” tüm bu ikiyüzlü ahlakçıların yüzlerine haykırmaları gerekiyor. Ni­

tekim büyük doğabilimci Charles Darwin

2

de bu görüşteydi.

Birkaç ilave notla birlikte yeniden gözden geçirerek yayı­

na hazırladığım “Çalışma Hakkının Çürütülmesi”, haftalık

L’Égalité dergisinin 1880 yılındaki ikinci dizisinde yayımlan­

mıştı.

Paul Larafargue Sainte­Pélagie Hapishanesi, 1883.

1. René­Descartes,­Ruhun Tutkuları.­(Y.N.)­

2. John­ Beddoe,­ Memoirs of the Anthropological Society Of London,­ [Londra­

Antropoloji­ Topluluğuna­ Sunulan­ Tezler];­ Charles­ Darwin,­ İnsanın Türeyişi.­

(Y.N.)

(13)

13

I

YIKICI BİR DOGMA

“Tembellik edelim her işte, içmek, sevmek ve miskinlik dışında.”

Lessing

Kapitalist uygarlığın egemen olduğu ulusların işçi sınıfları garip bir çılgınlığın perçesine düşmüş. Bu çılgın­

lık, talihsiz insanlığa iki yüzyıldır eziyet eden bireysel ve toplumsal sefaleti de peşinde sürüklüyor. Çalışma aşkı­

dır bu çılgınlık, bireyin soyu sopuyla birlikte canının çı­

karılmasına dek varan, ölesiye çalışmak tutkusudur. Din adamları, iktisatçılar, ahlakçılar ise bu akıl tutulmasına tepki göstermek yerine çalışmayı kutsallaştırmışlardır.

İnsan olarak gözleri kör, sınırları belli olduğu halde Tan­

rı’dan da bilge olmaya yeltenmişler, kendi zayıf ve naçiz

hallerine bakmadan Tanrı’nın lanetlediğini onlar ıslah

etmeye kalkmışlardır. Ben ne Hıristiyan ne iktisatçı ne

(14)

14

de ahlakçı olarak onların yargılarını kendi tanrılarının yargısına, onların dinî, iktisadi ve özgür düşünceden yana ahlaklarıyla verdikleri vaazları da kapitalist top­

lumda çalışmanın dehşet verici sonuçlarına havale edi­

yorum.

Kapitalist toplumda çalışma, her türlü zihinsel yoz­

laşmanın ve her türlü bedensel bozulmanın sebebidir.

Rothschild’in ekürisinde, iki ayaklı bir kâhya tarafından beslenen safkan ile Normandiya çiftliklerinde toprağı süren, gübre yüklü arabaları çeken, hasadı ambara taşı­

yan ağır yük hayvanını karşılaştırın hele. Ticaret misyo­

nerleri ile din tacirlerinin henüz Hıristiyanlıkla, frengiyle ve çalışma dogmasıyla yozlaştıramadığı o asil vahşiye bakın bir, bir de makinelerin hizmetkârı konumundaki bizimkilere.

1

1.­ Avrupalı­ kâşifler,­ Pæppig’in­ “uygarlığın­ zehirli­ nefesi”­ dediği­ şeyin­ henüz­

kirletmediği­ ilkel­ topluluklara­ mensup­ insanların­ fiziksel­ güzelliği­ ve­ onurlu­

duruşları­karşısında­şaşkınlıktan­donakalır.­Lord­George­Campbell­Okyanus- ya­adalarının­aborijinleri­hakkında­şöyle­yazar:­“Dünyada­başka­hiçbir­halk,­

insanı­ ilk­ bakışta­ bu­ denli­ çarpamaz.­ Hafif­ esmer­ ve­ pürüzsüz­ tenleri;­ altın­

parıltılı,­kıvırcık­saçları;­güzel­ve­neşeli­yüzleri,­kısaca­tüm­varlıklarıyla­genus homo’nun­ yeni­ ve­ görkemli­ bir­ örneğini­ sunuyorlardı.­ Fiziksel­ görünümleri­

bizimkinden­üstün­bir­ırk­izlenimi­veriyordu.”­Eski­Roma’nın­uygarlaşmış­in- sanları;­ Caesar’lar,­ Tacitus’lar,­ Roma­ İmparatorluğu’nu­ istila­ etmekte­ olan­

komünal­Germen­kabilelerini­aynı­hayranlıkla­izlerdi.­Tacitus­gibi,­5.­yüzyılda­

yaşamış­ve­piskoposların üstadı­diye­anılan­rahip­Salvianus­da­uygar­insanlara­ve­

Hıristiyanlara­barbarları­örnek­gösterirdi:­“Bizden­çok­daha­iffetli­barbarların­

karşısında­ biz­ hayasız­ kalırız.­ Üstelik­ bizim­ ahlak­ yoksunluğumuz­ barbarları­

bile­zedeler:­Gotlar­kendi­milletlerinden­sefih­kimseleri­aralarında­barındır- mazlar­da­sadece­Romalıların­onların­arasında,­isimlerinden­ve­uyruklarından­

kaynaklanan­o­talihsiz­imtiyazlarıyla,­ahlaksız­olmaya­hakkı­vardır.­(O­devirde­

paganlar­ve­Hıristiyanlar­arasında­pedofili­pek­modaydı...)­Zulme­uğrayanlar­

insanlığı­barbarlarda­arar,­onlara­sığınırlar.”­(De Gubernatione Dei.)­Yaşlı­uy- garlık­ve­doğmakta­olan­Hıristiyanlığın­eski­dünyanın­barbarlarını­yozlaştırma- sı­gibi­artık­yaşlanmış­olan­Hıristiyanlık­ile­modern­kapitalist­uygarlık­da­yeni­

dünyanın­vahşilerini­yozlaştırmaktadır.­Vardığı,­insancıl­ve­Hıristiyan­lafazan- lıkla­malul­sosyolojik­sonuçları­reddetsek­de­gözlem­yeteneğini­teslim­etme- miz­gereken­M.F.­Le­Play,­1885­tarihli­Les Ouvriers Européens­[Avrupalı­İşçiler]­

kitabında­şöyle­der:­“Başkurtların­tembelliğe­eğilimi,­göçebe­yaşamın­keyifleri­

ve­bunların­daha­ziyade­yetenekli­bireylerde­doğurduğu­tefekkür­alışkanlığı­

genellikle­bu­kişilerin­tavırlarına­bir­seçkinlik,­zekâlarına­ve­muhakemelerine­

(15)

15

Bizim uygarlaşmış Avrupa’mızda insanın doğal gü­

zelliğinden bir eser bulmak istersek onu henüz ekono­

mik önyargıların içlerinden çalışma nefretini söküp at­

madığı uluslarda aramamız gerekir. Ne yazık ki yozlaş­

makta olan İspanya halen bizim hapishanelerimizden ve kışlalarımızdan da az sayıda fabrikaya sahip olmakla övünebilir. Ama sanatçı, o kestaneler gibi esmer, çelik gibi dimdik ve esnek, gözüpek Endülüslünün karşısında hayranlıktan mest olur. Ve delik deşik pançosuna muh­

teşem bir edayla sarınmış dilencinin Osuna düklerine amigo diye seslenişini duymak insanın yüreğini ürpertir.

Henüz içindeki ilkel hayvanın güdükleşmediği İspanyol için çalışmak, köleliklerin en beteridir

1

. Helenler de gör­

kemli devirlerinde çalışmayı ancak hor görürdü, çalışa­

bilecek olanlar yalnızca kölelerdi, özgür insan ise sadece bedensel etkinliklerden ve zihinsel oyunlardan anlardı.

Bu, aynı zamanda insanların Aristoteles’in, Phidias’ın, Aristophanes’in parçası olduğu bir toplum içinde devin­

diği, o toplumun havasını soluduğu bir çağdı; Maraton’da bir avuç cesur yüreğin, çok geçmeden Büyük İskender’in fethedeceği Asyalı güruhları ezip geçtiği bir çağdı. An­

tikçağ düşünürleri özgür insanı alçaltan çalışmanın hor görülmesini öğütler, ozanlar Tanrı’nın bir lütfu olan tembelliğe övgüler düzerlerdi:

O Melibæ, Deus nobis hæc otia fecit.

2

keskinlik­kazandırır­ki­daha­gelişmiş­bir­uygarlıkta­aynı­sosyal­seviyede­bulu- nan­insanlar­arasında­bu­nitelikler­nadiren­göze­çarpar...­Onlara­en­itici­gelen­

de­tarımsal­faaliyetlerdir;­çiftçiliğe­razı­gelmemek­için­her­işi­yaparlar.”­Esasen­

tarım,­insanlık­tarihinde­kölece­çalışmanın­ilk­tezahürüdür.­Kitâb-ı­Mukaddes­

geleneğine­göre­ilk­katil­Kabil,­bir­çiftçidir.­(Y.N.)­

1.­Bir­İspanyol­atasözü­şöyle­der:­Descansar es salud­[dinlenmek­sağlıktır].

2.­“Ey­Meliboeus,­bir­Tanrı­verdi­bize­bu­miskinliği.”­Vergilius,­Sığırtmaç Tür- küleri.­(Bkz.­EK)­

(16)

16

(17)

17

Referanslar

Benzer Belgeler

Yeni doğan çocuklarda zuhur etdiği vakit yeni doğan çocukların cerahatli göz zarı iltihabi adını alır. Çocuk bu hastalığı doğarken yahud doğ - dukdaıı

Giyilebilir nesnenin bilinen fonksiyonunu ardıllaştırıp, malzeme, biçim ve plastik değerlerin öncülleştirilerek farklı bir görme açısı kazandırmak amacıyla

Anketin ikinci bölümünde temel olarak, gazetecilere karşı yapılan şiddet eylemleri ve tehditler karşısında devletin ceza vermedeki rolü irdeleniyor?. Bir başka

• Alt ve üst çenede diş kavsi üzerinde sıralanmış Alt ve üst çenede diş kavsi üzerinde sıralanmış olan dişler, komşu proksimal yüzlerinin küçük bir olan

Yazılı yirmi kasımda ………..…..… kasımın son haftasında yapılacak. anlamdaş kelimeler vardır. Mantar toplarken dikkatli olmalıyız ……….. zehirli

Bu kalemin GSYH’ye oranının 2002-2014 dönemi için gelişimi ince- lendiğinde 2002’deki %6,3’lük düze- yin 2003 dışında önce 5,7-5,8 bandı- na indiği daha

ekonomilerine potansiyel etkisi konusunda da yaşanan endişe derinleşiyor.Cuma günü yayınlanacak olan Birleşmiş Milletler'e bağlı Hükümetlerarası İklim Değişimi Uzmanlar

Altınok "Ankara'daki su sıkıntısının en büyük sebebi Büyükşehir Belediyesi'nin kuyu sular ını rant olarak görmesi?. Büyükşehir kuyu sularından para almaya