• Sonuç bulunamadı

ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi. ilahiyat faiül lesi DERGISI. lll! - lll SAYI: 10. Samsun

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi. ilahiyat faiül lesi DERGISI. lll! - lll SAYI: 10. Samsun"

Copied!
29
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ONDOKUZ MAYIS ÜNiVERSiTESi

iLAHiYAT fAIÜL lESi

lll! - lll

DERGISI

SAYI: 10

,.

Samsun - 1881 ·

(2)

INilllKIZ MAYIS ONiVEIIiTEii iLAHiYAT fAliLIEli IEI~ili

Sayı : 10 . Samsun 1998

,..

· Sahibi:

ilahiyat Fakültesi Adına:

Prof. Dr. Hüseyin PEKER

Mesul Müdür:

Yayın Komisyonu·Adına:

Prof. Dr. Mustafa Zeki TERZİ

Yazı işleri Müdürü:

Yrd. Doç. Dr. Yavuz ÜNAL

Dizgi veMizanpaj:

Arş. Gör. Vejdi BİLGİN

Baskı:

Ondokuz Mayıs Üniversitesi Matbaası

Dergide yayınlanan yazıların

bilim ve dil yönünden sorumluluğu yazariarına aittir.

(3)

lÜII lOPLUMUNDA

·AilE IUIUJMUIUJ BENiMSEMl·ve SAiiPlENME DllE'YlEid

• .:. t

Ar$. ~~r~ WmJ"i aitsirt

. ~ : : . , . ' . r , .. ' , ' . ~-

1. GiRiŞ

1.1. Amaç ve öne,m

Temel sosyoloji kitaplarına baktığımızda toplumu meyda.Jla getiren temel kurumların siyaset, ekonomi, eğitim .. gibi peş peşe sıralandığını ve ailenin de bu kurumlar arasında yer aldığİm görürüz. Bu kurumların önem derecesi belirli bir zaman diliriıi içerisinde topluiniarın değişmesiyle bir- likte değişir.· Ancak yine ·de her .. kurumun biriııcil.öneme sahip ··ofuıası·

mümkün görünmez. ÖrQeğin. Oİta Ç~ boyunc~ ,dinin hakimiyetini· görür.:

ken, şimdi ekonoıniiıin hakilniyetini görüyoruz. ·Günümüz düİıyasında

dili

sösyal kurumlar içerisinde birinciJ öneme sahip olma değerini kaybetmiş

gibi görünmektedir. Günümüzde birincil öneme sahip olan kurumlar· ara'"

sında ekonomi ve siyaseti sayabiliriz. Ancak dinin hakim oldugu dönemde de ekonomi ve siyaset birincil öneme sahip kurumlar a,rasındaydı; ama birinci değiller&

Tarihe baktığımızda ailenin hiç bir zaman birincil öneme sahip bir sosyal kurum ofuıadığını görüyoruz. Halbuki toplum, "topliım"

olma

vas-

fını ailelerle kazanmaktadır. Kurumsallaşmış bir siyasi yapısı, ekonoriuk sistemi, eğitim sistemi olmayan bir toplum düşünmek mümkündür; ancak

kurumsallaşmış bir "aile"si ofuıa:xan toplumu düşünmek mümkün değildir.

Toplumu oluşturan temel faktör, insana kendi dışından dayatılan kuralla,r ve kanunlar değil; bizzat kendisinin diğer insanlara karşı duymuş olduğu

birarada ofuıa, duygusal alışverişe girme, yardımlaşma, ihtiyacını karşıla­

ma arzulandır. Toplum sa,ğlıklı insan ''ilişkiler"i üzerine kuruludur. İnsaıu bir diğerinden habersiz, yalnız kendi varlığını düşünen ve yarlığını devam

ettirebifuıek için bir bütün içinde kendisine düşen görevi l;'}ksik~iz yerine getiren bir "şey" olarak düşünemeyiz. Böyle düşündüğümüzde insan bir

makinanın içindeki bir parça, toplum da sürekli kendiıli yenileyen bir

' ' ' { . ,;'

• O.M. Ü. Sosyal Bilimler Enstitüsü.

(4)

makinaya dönüşmüş olacaktır. Toplumun makinaya dönüşmemesi güçlü bir duygusal kimliğe sahip olmasına bağlıdır. Güçlü bir duygusal yapı da esas olarak aile içerisinde ·Jcazanılır.

Çünkü

aile bize,dışaı}da asla tadama- yacağımız güçlü duygusal yaşantılar verlnektedir. Babaİık, annelik, kar- deşlik duygulan':·büyaŞantılariıi temelirii oluşturur. Bu duygu.~~nniçerisin­

de aidiyet, bağlıhl,c, sahiplenme, sevmek, özlem, yardımlaşmak, fedakarlık

gibi güçlü bir dU.ygu yumağı oluşur. Biiiıun yanında aile bize kurallara

u)'!llllyı, istenen ş~yleri yerine getirmeyi, görevlerimizi yapmayı öğretİr. Bu dawaruŞlann, dışanda öğrendiklerimize göre çok daha kalıcı olmasının temelinde yine aile içi duygusal bütünlük yatar; Çünkü aile içi görevleri- mizi yapmazsak ailemizi üzeriz ve onlann üzülmeierini asla istemeyiz.

Aile toplumun akıl ve ruh sağlığını temsil etmektedir. Aile bozulursa, top- lumun ruh sağlığı bozulur; toplum mekanik hareketler ve davranışlar ser- gilerneye başlar.' · ·· ··. :;., . ·

. '·

QörüldiiğÜ

gibi

ail~

bir sosyal

~rum .

olarak siyaset,. ekonomi, e- ğitiı.Ü gibi kurumlarcllin . yapı ve ı:ol. . olarak önemli ölçüde · farklılık

~rzetmektedii.· Allcak aileıllıı bir şekifve kurum olarak kurulmuş ve de kuruinSallaşmış olması; aiİemn bu rolünü yerine getirmesi için yeterli de- ğildir. l:oplu,mun iı.ılı saglığının korunması içiıi aile gerektiği gibi; ailenin de

.ruh.

sağlığınııi korunması. gerekmektedir. l3u ,araştıniuzın. temel. amacı da, ail~ iyi ilişkilerin ne derece sağlıklı yürüdüğiin,ü tesbit:~debilmek ve bu konuda. yapılan. çalışmalara katk,ı<lıı. ,bul.unınakt~r. · ··· · · · · ·

~ _- > ' ' ' ,_ .- • • ' ' - ' ' 1 .- : ' . i '.':ı.

Aile bir kurum olarak sosyolojiıiin yetki. sahasına girmiştir. Aile bireylerinin birtakım psikolojik ve pedagojik ihtiyaç ve etkileşimleri bir aile psikolojisinin h.enüz tam manasıyla gelişmesine imkan vermemiş; aile sosyo/ojisi ise sürekli gelişme gÖstermiş ve üzerinde pek çok çalışma ya-

pılmıştır. . '

Şüphesiz aile sosyolojisi toplumun en küçük birimi olan aileyi ele

almaktadır. Fakat bu sosyoloji disiplini aileye dışardalı bakmakta, ailenin içine girememekte yani aileyi oluşturan bireylere hitab edememektedir~

Gerek·· ailenin sosyalleştinci rolü gibi aileye içeriden . bakan ve gerekse - neticede ebeveyn-çocuk ilişkisine indirgenebilecek-kuşaklar çatışması gibi aileye· dışandall

bakan

sosyoloji konulan, aile kurumundaki problemlere bir çözüm getirmekten Uzak, bireyler ve bireyler .. arası ilişkilere nüfuz ede- meyen konulardır.

. . ....

. . . Anlaşılacağı üzere, ·toplumun en temel birinlini aile sosyo/ojisi adı altında bilinisel

bir

disipline yerı'eştiren · sosyoloji, bu kufuınun çözülın.esi,

dağılması, yapı ve fonkisyan değişimine . uğraması .karşısında çözümü psiko-pedagojik yardım kurumlanndan bekleırıe}cte; sosyolojip:in kendisi

(5)

ciddi ve köklü çözüm örierileri·sunamamaktadır. ··• ·. ·

. . :Yapmış olduğumuz ç;Uışmadaki ikinci bir amacımız, aile hirum~­

nu bireyleri

ve.

bireyier arasi ilişkileri Ue bi~likte ele alıp değerlendirmeye tabi tutmaya çalışmaktadır. Bu rlunınıda kaçınılmaz olarak psikoloji ve pedagoji gibi bilimlerden yararlanmak gerekrndrtedir. 'Bu çalışmaya, bir bakıma aile sosyolojisinİii 'sınırlannın genişletilmesi veya·· aile bilimleri kurma denemesi de denebilir.

1 ~2. Problem ve Yöntem

· :"Bu ÇalıŞ~&· temel problem toplumuzda aile · kOnınıuna bakışın, aileyi salıiplenme düzeyiDin ve. aileden beklentilerin gerçekleşme düzeyinin

·çeşitli degişkeıilere göre farklılık gösterip göstermediğidir. · · · Konuyu medeni durum, cinsiyet, sosyo-ekonomik dunını ve dini i- nanç düzeyi açısından ele alacağız: Bu makale asıl olarak aile ile ilgili olarak yapılmış olan ve Ondokuz Mayıs Üniversitesi Araştırma Fonu tara- fından desteklenen geniş bir araştırmanın bir bölümünü oluşturmaktadır.

Araştırmanuzın ikinci bölümünün "Ttırk Toplumunun 'Evlilik Konusunda Bilgilenme ve Bilinçlenme Dtızeyleri" ismi altında ileride yayınlanması

düşünülmektedir.

Çalışmamız içerisin~e bağımsız değişken olarak yaş, eğitim düze- yi, evli denekierin kaç yıllık evli olduğu, bölgesel durum, orta-lise öğreni­

minin geçtiği yerler de ele alınmıştır. Ancak bu makalemizin konusuyla ilgili olarak yaptığımiz değerlendirmelerde bu değişkenlere göre önemli ve

anlamlı bir farklılaşrria tesbit edilpıediğinden buraya alınmamıştır.

Bu araştırma 1997 yılının muhtelif aylan içerisinde yapılmıştır. A-

raştırmamız Ankara, Samsun, Bursa ve V an illerinin şehir merkezlerinde

yapıldığınclan.belirtilen bu yerler ile sınırlıdır. Araştırma sonuçlan genelle- nirken ·bu sınırlılık göz önünde bulundurulmalı dır. ·

Araştırmanın kapsamını lise öğrenimini tamamhımış veya üniver- site öğreninii gôren ya da üniver$İte öğrenimini tatnamlaı.nış evli ve . bekar denekler oluşturmaktadır. Evli denekler 1949 yaş arasinda, bekar denekler 17-38 yaş arasındadır. Ön;ıeklem grubu ise tesadüfi olarak seçilen 340 evli denek ve 424 bekar denekten oluşmaktadır.

. Araştırma konusuyla ilgili verileri elde edebilmek amacıyla bir an- ket formu hazırlaiımıştır. Anket formları evli ve bekar denekler için ayn ayn hazırlanmıştır. Her gruba temel olarak 21 soru so'nılınuştur. Bu soni"' lardan yedi tanesi bağımsız değişkenle ilgili sonılardan oluşmuştur. Aıt­

ketterin en önemli sınırlılıklarıi:ıdan birinin~· denekieri kısıtlı seçeneklerin arasında tercih ile karşı karşıya bırakmak olduğu· düşunülür. Biz bu sİnir-

(6)

1

lılığı nisbeten aşabilmek için gerekli.gördüğürnü;z. yedi soruya.· "Baş~'' şıkkım koyarak onların bizim şıklarımız dışında serbestçe düşüncelerini aıma)n arzu ettik. Ancak :b~. şıklata, ortalarmiya gireineye~ek kadar az kişi

cevap verdiğinderi onları aynca belirtmedik. .·· ;: . .

i: 1

2.'

.ARAŞTlRMAYA

KA Tl

LAN

DENEKlERiN ' . KiŞiSEl ÖZElLiKLERi ·. . . . · . . . . .

2.1. Cinsiyete Göre Dağalım

Araştırmaımza evli ve bekar olarak katılan · denek!erin 'cinsiyete göre dağılunı.Tablo l'(fe gösterilmiştir. Buna göre.evli grup340 denekten oluşmaktldır V~

Punwl

% 46.2'sini kadın, % 53.8'iiı1 erkek deneider oluş­

tur:makiadır. Beka.f grup 424 d~nekten oluşmaktadır. ve bunun% ,4S.5'iiıi kadın,% 54.5'ini erkek denekler oluşturmaktadır. . .· '·

.

. . ~ ·.

Tablo 1. Dene~lerin Cinr;iyete Göre .. Dağılımı

. . .

Cinsiyet · .. Evli Grup . . ; Bekar.Grup

.

..

Sayı % . Sayı ··.%

Kadın 157 . 46.2 ·. 193 45.5

Erkek·.· 183 53.8 231 54.5 .

TOPLAM 340 100.0 424 100.0

b)Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Dağılım

. . Her iki grub:un da sosyo-ekonomik seviye olarak yaklaş~ aynı o- ranlara. sahip olduğıınu görüyoruz. Evli grupta kendilerini sosyo-ekonomik seviye olarak "orta'~ düzeyde görenlerin oranı % 66.7, bekar grupta ise%

71.7'dir.

. . . ' : ·.

Tablo 2. Denekierin Sosyo-Ekonomik Düzeye Göre Dağılımı

Sosyo-Ekonomik Evli Grup . Bekar Grup

Düzey Sayı % Sayı %

Yoksul-Ortanın Altı 38 11.3 29 6.9

Orta .. 224 66.7 302 71.7

Ortanın Ustü-Zengin 74 22 90 ; 21.4

TOPLAM . ·. . ı 336 100.00 421 100.00

c) Dini inanç Durumuna Göre Dağılım

··. -

, Araştınnamızda dini inancı dört kategoride incele~eyi düşüııdük.,

Birinci grup. belirli bir dini inancı olmayan grup, ikincisi dine inaı)an ancak aklında şüpheİeri olan grup, üçüncüsü dine ina11an ancak dini .emirleri kısmen yerine getiren grup, dördüncüsü ~ emirleri hemen hemen. tama- mıyla yerine getiren grup. Dine inanmayan ve .dine inanan ancak şüpheleri

390

(7)

olan denekieri sayıca az olduklan için aynı grup altında ineeledik Evli denekierde bu grup, genel toplam içerisinde % 5.3'lük brr orana 'sahiptrr.

Bekar denekierde ise % .11.7'lik bir orana yükseldiği görülmektedir. Evli denekler içinde dini emirleri kı,smen yerine getirenler % 5 7.6 oranında,

bekar denekler içerisinde ise

%

62.2'dir. . Evli · denekler içerisinde dini e- mirleri hemen hemen ta.nwmyla yerine getirenler% 37.1, bekar denekler içerisinde ise% 25.5 oranındadır.'Bu6r~araba.ktığınuzda evli denekierin

diİıdarlık düzeylerinin dalıa yül<:sek olduğu gÖrülmektedir~ · · Tablo 3. Denek,lerin Dini

İnanç Dumiuıun~

Göre

Dağılımı

· ... .

Dini ~anç Düzeyi . Evli Grubu

' Be.kar

Grubu .

,, -,·.

Sayı % Oram Sayı·

Dine inanınıyorum-Dine

ina-

myorum ancak inanç ve 18 ·• . 5.3 ' 49

ibadetler konusUrıda şüp- .

helerim var. . ..

Dine Inanıyorum, ancak . .

ibadetlerin ve yasakların bir ı 194 . 57.6' 263

kısmım yerine getiriyorum.: . .

Dine inanıyorum ve ibadet-

lerin ve yasakların hemen 1···. 125 37.1 107

h~sini yerine getiriyorum. . . . . .

TOPLAM 337 100.00 419

3. AiLE KURUMUNA BAKlŞ, SAHiPLENME VE . BEKLENTiLERiN GERÇEKLEŞME DÜZEYi

iLE

iLGili BULGULAR

%Oranı

11.7

.

·62.8

. 25.5

100.00.

' " , ,

. ı

Denekierin bu konudaki tutumlannı ortaya çıkarabilı~ek için, ön- celikle aile kurumuna bakışlan; kendi anne-babalannın ve yakın çevreleri- nin evliliklerini rie şekilde· gördükleri; kendi kurduklan veya kurmayı dü-

şündükleri aileden bek:lentilerinin.ne olduğu ve ·ne derece gerçekleştiği so-

rulınuştur. Bunun yanında konuyu desteklemek amacıyla yaşlı anne- babanin evli çocuklannın yanında kalınası konustinda ne düşündükleri

sorulınuştur. Anne-babanın evli çocuklannın yanında kalınasının aile içi iliş­

kileri önemli ölçüde etkilediği düşünülmüştür. Aile içi ilişkilerin ·sağlıklı bir

şekilde yüıüyüp yüıümediğinin· en önemli göstergelerinden biri de şüphesiz bdşanmadır. Bu yüzden aile içi ilişkilerin yapısım daha iyi kavrayabilmek a"'

macıyla deneklere boşanmayı düşünüp düşünriıedik:leri soruimuştur.

. ' . ' : :;.·:.·

Bu sorulardan elde ettiğinriz bulgulan değerlendirirken, konuııun

daha iyi anlaşılınası için sorulara göre değil~ bağımsız değişkenlere göre

(8)

başbklandınnayı tercih ettik ..

3~1~ Cinsiyet

ve

~edeni Durum·

Aile konusunda·

yaptığımız aniştı.Tnıarun şüphesi~

. en

:~arpıcı s~"'­

nuçlann(iaıı biri, özellikle kadıri ve erkek denekler arasında ortaya çıkan ' fark:lılaş~;r. Erkekler aile kurumunu kadınlara oranla daha yüksek dü- zeyde

sa~r~ar~ .~r}(~hler ~~~X~-·

göre c1aha. yüksek

o~aıida,.

içinde yetiştikleri ailelerin ve yakın çevredeki ailelerin mutlu ve huzurlu olarak gördüklerini ifade etmektedirler .. Yani yetiştikleri aileleri ·.ve . yakın .

çeVı-edeki ailelerin mutlu ve huzurlu olduğunu söyleyen kadınların oranı

erkeklerden daha düşükt?r. -Evli '~rkekler kadınlara ··ğöre daha yüksek bir oranda özledikleri ortalnın gerçekleştiğini düşünmektedirler. Evli kadınlar­

da özledikleri ortamın gerçekleştiğini düşünenierin oranı, erkeklerden daha düşüktür.1 Aile içi ilişkileri etkileyen önemli faktörlerden birisi olarak gör- düğümüz yaşlı anne-babanın evli çocuklarla aynı evde kalması konusunda kadınlarla erkekler aiaşında önemli bir farklılaşma görülmektedir. Kadın-.

ların.buyük kısmı yaşlı anne-baba ile aynı evde oturmak istememektedir.

Erkeklerde ise bu durum tam tersidir. Yine erkeklerle kadınlar arasındaki \"" ' ' . - ' ' ' " .

farklılaşmanın önemli bir göstergesi olarak zikredebileceğimiz bir başka

olgu, özellikle evliliğin ilk yillarında boşanmayı düşünme olgusudur. Ka-

dınlar erkeklere göre daha yüksek bir oranda boşanmayı düşünmek:tedirler ..

Araştırmamızde ortaya.çıkan v~ genel hatlarıyla özetlemeye çalıştığnnız bu bulgtilar aile konusunda erkeklerle kadınlar arasında önemli farkiılaşmala ..

rm olduğunu göstermektedir. Genel anlamda özetlemeye çalıştığımız ve aşağıda tek tek ele aldığıiıı.ız buigolara geçmeden önce bu tesbitierimize destek olacak iki olguyu -boşamna ve intihan- istatistildere dayanarak sunmak istiyorum.

· . . ··ı.' .

Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre 1994 yılında 28.041 dava boşanma ile sonuçlanmıştır. :Bunların 16.809'u kadınlar tarafindan açılan davalardır. Bu oran yaklaşık% 60'a (% S9.94) karşılık gelmektedir.

Erkekler tarafınrum açılan ve sonuçlanan boşanma davalannın oram ise % 40'tır? Bu oran evliliklerinden müzdarip olan kadın sayısının evlililderin-

1 Erkeğin yapmış olduğu evlilikten memnuniyetinin daha fazla oluşu daha önc.e ya-

pılmış olan diğer araştırmalarla uyum arzetınek:tedir. Bak, Başbakanlık Aile Araş­

tıpna Kurumu, Aile İçi Şiddetin Boyutları, Nedenleri, Sonuçları ve .Oluşum. Sü- recinin Analizi, (Yayınlanmanuş Özet Rapor), Ankara, 1994, s.6; Olcay İmamoğlu, "Değişim Sürecinde Aile; Evlilik llişkileri Bireysel Gelişim ve Demok- ratik Değerler", Aile Kurultayı-Değişim Sürecinde Toplumsal Katıhm ·ve De- mokratik Değerler, Başbakanlık Aile Araştırma Kurumu Yay., Ankara, 1995, (ss.:Ü-5 1), s.38.

2 Boşanma İstatistikleri 1994, Başbakanlık Devlet İstatistik Ens., Ank., 1996, s. 20.

(9)

deiı muzdarip .olan .. erkeklere ·göre daha ço~ olduğunu göstermektedir .• Hele Türkiye gibi, özellikle kadın üzerinde sosyal bctskıianıi kuwetli olduğu·bh:

ülkede bu oran çok dikimfÇekici bir.orandır. · · · • .·.

1994

~lında~~~ki~e'de

j536

intfu.ır olmuştur. İntiha~

edenler

iç~:

risinde çoğunluk erkeklerdedir: 949 erkek, 587 kadın. Ancak intihar se- beplerine baktığımızda konlımuzıa·· ilgili •'anıamıı istatistikier ortaya çık-·

maktadır. Kadınların intihar sebeplerinin başmda% ·34.24 ile aile geçim-

sizliği, ikinci sırada _ise% 32.37 ile hastalık gelmektedir. Erkekl.erin intihar sebeplerinin başında% 36.88 ilehastalık gelmekte,, bunı:ı% 22,66 ile aile geçimsizliği takip etınektedir.3 Gorüleceği, gibi aile içi. geçimsizlikler ka~

dınlan daha· çok etkilemektedir. Erkekler çoğUnlukla aile içi geçimsizlikleri görmezden . gelme eğilimindedirler • ve kadınlara göre daha • az oranda problem y~pmaktadii'İar. Bu aynı zamanda ·erkeklerin ev içi problemlere daha duyarsız olduğunu göstermektedir. ·

Şimdi araştınnannzın sonuçları etrafinda konuyu elealmaya çalışalıin:

Öncelikle

şı.lnu belii:tm~miz

gerekir ki, . Türkiye'de aile bala önemli bir kul1ijll olma. özelliğini. sÜrdürmektedir. Özellikle Batı toplumlarında nikahsız birlikteliklerin artması, boşanma istatistiklerinin sürekli ytikselme göstermesi ailenin krize girdiği yönünde görüşlerin ortaya çıkmasına neden olmuştur.4 Ailenin doğal olmayan bir kul1ijll olarak zorla qayatıldığı ve insana hürriyetinin kısıtlanrrıası ve mutsuzluktan başka bir şey vermediği gerekçesiyle karşı çıkan pek çok· düşünür ve · toplumbilimci; artık ailenin

"öldüğü"nü iddia etmekte ve insanlan kendi görüşleri doğrultusunda yön- lendirmeye çalışmaktadırlar.5 Ancak yine de aile üzerinde çalışan bir aniŞ­

tırmacı olarak Diana Gittins, ailede balısedilen krizin "sözde" bir kriz ol-

duğunu söyler. Gittins'e göre· konuyu tarihi olarak' incelediğimizde bazı

değişikliklerin yaşandığı görülürse de aile kul1ijllunun eskisinden daha iyi ya da kötü dul1ijllda olduğunu gösterecek açık kanıtlar yoktur.6 Bizim toplumumuzda ise aile kurumu Batılı ailelere göre çok

daha

güÇlüdür. Aile AraŞtırma Kurumu 'nun araştırmasına göre ülkemizde nikalısız birlilctelik-

!erin oranı % 0.2 düzeyindeQir. Ülkemizde ailelerin% 95.4'ü birinci evli-

3 İntih(ir İstatistikleri 1994, BaşbakanlıkDevlet İstatistik Ens., Ank., I 996, s. 32 ..

4 Bak Alvin Toftler, Gelecek Korkusu Şok, (Çev. Selami Sargut), Altın Kitaplar, 4.

bs., İstanbul; 1996,.s. >188 vd. · .

5 Bu akıma ö~ek olarak, ki~plan Türkçe'ye de çevrilmiş olan bazı radikal yazarlar . verilebilir, Örnek olarak bakınız. Wilhelm Reich, Cinsel Devrim,. (Çev. Berj:an 0-

naran), Payel Yay., 5. bs., İstanbul, .1995; David Cooper, Ailenin Ölümü, (Çey.

Güzin Özkan), Kıyı Yay., İst., I 988.

6 Diana Gittins, Aile Sorgul.anıyor, (Çev. Tuna Erdem), Pencere Yay., İstanbul,

1991, s.l56, 159. · · · ·

(10)

'

liklerini yaşaınaktadır.7 Bu bilgiler bizlın araştıpnanuzda elde ettiğimiz s,o- nuçlar ile ,u~·. arr.eımektedif. z~. ~--evliliğe ve aileye._· kaişi olan insan oranının çok düşük oldpğq ortaya çıknııŞt:ır:

Ancak

bu !<:onuda,

hafif

bir gerileme olduğu da gözden kaÇirıamaııdır. Buna ileride dC~eceği.Z:

· · ·

.

Amşt~~da ~rtaya çıkan

en önenpi ,bulgu, • gerek evli.

~e

gerek-

se bekar deneklerin. aile kurumuna bakışında kadınlarla erkekler arasmda önemli bir farklılaşmanın ortaya çıktığıdır.: : · . . · ' · Tablo 4a. Evli Grubun Aile Kurumuna Bakişi

. · .

--'-

Kesinlikle . Miiitllka olıriasi Olıiiasi · olıiiası

ve

TOPLAM

. , karşıyım . gerektiğini. dü- · · 1 gerektiğini gfiÇıendiril-

şünınüyÖfum; .. düşüriüyo.: · •ıiıesi gerek- '

: kişilerin .tercilıi" · rum. •tiğini düşü-

. . :

·~ ne bırakılınalı.:'. ~~ :. . . ,nüyoruın.

Kadın ı 20 . ,

34 .101 156

' ... ,.,,_

% 0.6 % 12.8 %21.8 %64.7 %46.0

Erkek ' 2 5 16 160 183

. '; %1.1 %2.7 %8.7 %87.4 %54.0

1·· '; 3. 25

so·

261 339

TOPLAM %0.9 ı %7.4 % 14:7' %77.0 %'100.0

x~ı7.17 SD=3 P< 0.001 (Onemli)

..

---·

Tablo. tl_b. B~kar Grubun Aile Kur.umuna Bakışı

. . ·

·.

_;_ .. ·.:

.. · Kesinlikle ... Kişilerin terci- Olıiıalı .. · Olıiıatı ve güç- TOPLAM·.·

. karşıyım · hine, bırakılınalı Iendirilıneli, ~ · .

Kadın 6 42 . 1· 40 105 '• 193 :

. . . . . %3.1 . %;?.1.8 ''--'. %20.7 % 54.4 . _; .% 45.5

Erkek. 9 29 31 162 231

:,. %3.9

%

12.6 % 13.4 % 70.1 %54.5

15 71 71 267 424

TOPLAM % 3.5 . % 16.7 %16) %63.0 % 100.0

x~ı2.98 .. . ·:·

P< 0.01 (Onemlı)

.. • Tablo 4a ve Tablo 4b'de görüldüğü gibi her iki grupta da erkekler aile kurumunu daha çok salıiplenmekte, kadınların. sçı)ıiplenme derecesi daha düşük çıkın;:ıktadır .. Evli .erkek denekierin % 87.4'ü aile kurumunun

olması ve güçlendifilmesi yönünde görüş bildirirken,. evli kadın denekierde bu oran% 64.7 seviyesinde kalmakta; benzer şekilde bekar erkek-denek- lerde bu oran % 70. Hken, bekar kadın denekierde ise% 54.4 seviyesinde- dir, Ailenin mutlaka oİması getekinOOiğini, kişilerin tercihine bırakılması

~ ' ' ' •• 1

. .. .

7 Başbakanlık AÜ~ Aiaştın:iıa Kuİumu, Aile İçi Şiddetin. .. , s.3-4.

394

(11)

gerektiğini düşünen evli kadıniann oranı % 12.8

iken,

bu oran evli erkeklerde

%2.7 seviyesinde kalmakta; benzer şekilde bekar kadın denekierde bu oran % 2L8 iken, bekar erkek den~klerde.% 12.6 düzeyinde kalmaktadır.

Günün'ıuzde her nekadar aileleriiı büyük çoğunluğunun mutsuz ve·

htizı.itstıZ ortamlar oldUklan sık sık ileri sürüise de; yaptığımız araştırınada böyle bir sonuç ortaya Çikinaınıştir. -AraŞtırınaınızda deneklere öncelikle kendi yetiştikleri aileler ve soıira

yakin

•çevredeki ailelere. b'aktıklannda ne

kadarııini mutlu.· ve ·huzurlu görjindükleri sorulınuşfur. Bu ailelerin hiç birinin ·mutlu .v~ huturlu olrrıadiğllli düşünen insan sa:Yısr çök azdır. Ancak h~ıtl

evli

denekler hem de bekar denekler içerisinde erkeklerin.çevrelerinde- ki. ailelerimutlu ve huzurlu bir ortain olarak düşümne düzeyleri kadınlar­

dan daha yüksektir. Yani ·erkekler gerek içinde yetiştiği aileye, gerekse çevrelerindeki ailelere baktıklannda, kadınlara göre çok daha yüksek bir oranda, bunlanri mutlu olduklannı düşümnektedirler.

Tablo Sa. Evli Grubun Önc~likle YetiştikleriAileleri, Sonra Yakın Çev- redeki Aileleri Göz Önüne Aldıklarında Bu Aileler Hakkında Düşün­

dükleri

. ·. ..

' .. .. Genellikle mutlu,· .. Ancak bir kısmı Hiçbiri mutlu ve TOPLAM . . . .·._

ve.huzurlu ... mutlu ve huzurlu .. huzurlu değil ..

. .

Kadın

.so

101 .S 1S6

% 32.1 % 64.'7 %3.2 ' % 46.2·

Erkek ·.• 90 8S 7 182

. %49.S %46.7 % 3.8 % S3.8

140 186 12 338

TOPLAM %41.4 %

ss.o

%3.6 % 100.0

XZ:: 11.20 SD=2. ..

P< 0.01 (Onemli)

Tablo Sb. Bekar Grubun Öncelikle Kendi Aile/erini, Sonra Yakın Çev- redeki Aileleri Göz Önüne Aldıklarında Bu Aileler Hakkında Düşün-

dükleri ·

. . . .

Genellikle mutlu Anç* bir ıcismı Hiçbiri mutlu ve TOPLAM ve huzurlu .. mutlu ve huzurlu.. . huzurlu değil ...

... ~.

Kadın 47 13S 10 192

. % 24.S % 70.3 % 5.2 %4S.S

EJ,"kek. 92 130

·s

230

%40.0 % S6.S % 3.S %54.5

139 26S ,, .

i . 18 .•422

TOPLAM . % 32.9 .·% 62.8 %4.3 %100.0.

XZ:: 11.55 ..

SD=2

..

P< 0.01 (Onemli)

.

(12)

Tablo 5a ve Tablo 5b'ye baktığımızda bu soruya özellikle kadın•

larla erkeklerin farkli cevap verdikleri görülmektedir.· Evli erkek deneki erin.'

% 49.5'i bu ailelerin genellikle mutlu ve huzurlu· olduklann,ı söylerken, evli.

kadın denekler buna % 32,1 onı.nında katılınaktadırlar. Evli erkek denekle- rlu.% 47.7'si çevrelerindeki ailelerin ancak

birkı~mırun ~utlu ~e hu;zıır~V;·

olduklarını söylerken, evli kadın denekierde. bu oran % 6,4. 7'ye,. çıkmakta~.

dır. Benzer şekilde pekar erkek denekierin

o/0

40. O'i l;>u ailelerin genellikle.

mutlu ve huzurlu olduklarını söylerken, bekar kaQ.ııı d~nekler bılna

% 24 ..

5;

oranında katılınaktadırlar. Bekar erkek denekierin% 56. 75'i çevrelerindda ailelerin ancak bir

losniının

mutlu ve

h~rurlu olduklarını

söylerken:

bek~r

kadın denekierde bu pran % 70.3'e .çıJrmaktadır.

Bu

SRntıçl~rdan kadırl' denekierin · çevrelerindeki aileleri, erkeklere . nazaran· daha

buyük

oranda mutsuz .gördükleri ortaya çıkmaktadır. Burada kadın deneklerin. daha·

o:-

lumsuz bir tavır takınmatan bir ooceki b~lıktaki verilere de. uygunluk arzetmektedir. Ataerkil aile geleneğine sahip olan toplumumuzda kadınlar, aile içerisinde erkeklere .nazaran daha edilgen olmakta ve daha Çok yıp-

·

ranmaktadirlar. · . . · · · ·

. A~aba bireyler evlendiklerinde .. beklentileri ne ölçüde gerçeıdeŞ~'

mektedir? Kadınl:u ve erkekler arasırida yukanda ortaya

Çikan

farklılaşma bu kon~da

9a

ortaya çıkmakta mıdır? Araştımıarnız neticesinde erkeklerin yap:nllş olduklan evlilikten daha tatmlı"lkar olduklan görülmüştür. Düşiln-.

düğü

ve

öz! ediği aile ortamm..ı bula.11 erkeklerin oranı kadınlardan fazladır. . Bu .sonuç daha önceki iki sorunun sonuçlanyla paralellik arzetmektecfu~

Tablo

6a.

Evli Grubun Kurmuş Oduğu Aileler, Düşündükleri ve Özle-

dikleii

Mutlu Ortamı Sağladı mı? . ·

' '

Benim Düşündü- Düşündüğüm Düşündüğüm TOPLAM böyle bir ğüm ve öz- • ve özlediğim ve özlediğim

beldentim lediğim aile aile ortaını aile ortaını

yoktU. ' ortaını ger- .kısmen ger- büyük oranda

' çekleşmedi. çekleşti ... 1 gerçekleşti.

Kadın 9 10 59 78 156

% 5.8 01 /0 u .... .t: A ot .,.., 10 ..J 1 .• o u 01 ;o, .J.y.v crı rı %46.2

Erkek 2 10 58'·· ·, 112 182

% 1.1 %5.5 %31.9 %'61.5 _% 53.8

l l 20 117 190 338

TOPLAM % 3.3 % 5.9 %'.34.6 %56.2 %.100 .. 0

2 -

-

" .

X- 8.59 SD-3 P< 0.05 (Onemlı)

'

Tablo 6a'ya baktıgırnızda kadıniann beklentileriiıin dahi düşük·

düzeyde gerçekleştiği görülmektedir. Kadın denekler içerisinde beklentile-·

rinin

büYük

oranda gerçekleştiğini söyleyenierin oranı % 50.()'dir; bu oran erkeklerde% 61.5 seviyesindedir. Çok dikkat çekici olarak böyle. bir bek-

396

(13)

lentisinin · olmadığını söyleyen kadın dem~klerin oı;aııı % 5. 8 iken, bu oran erkeklerde % J .l'e düşmek;tedir. Buradan da kadınlarm evliliğe başlarken

erkeklere naiaran daha.-~-mutlulul<::,hayalleri. kurduğu sonucu ortaya çık­

maktadır. Şüphesiz kadınlar evleıİirken, 20-22 yıllık evlilik öncesi hayatla- n içerisinde .~ile içi pek çok mlits_uz kadın örneğiyle karşılaştıklarından

beklentileridaha

azolmaktadit.

Ancakgenel toplam içerisinde beklentile- rinin büyllk: oninda gerçek:Ieştiğihi söyleyen. denekierin oranının % 56.2 düzeyinde olması sevindiricidir.

· - - Bebr

qeneİderin b~kleritilerini sordiiğuımızda kadın

ve erkek de- nekler arasmda önemli bir farkılaşma tesbit edilmerrılştir.

< ' . : ·

Tablo 6b. Bekar Gruhu-n Kurmayı Planladiğı Ailenin Nasıl. Olacağı Konusundaki Dllşllnceleri '

>_

Kararsızım, bu , · Mutlu ve huzur-, Mutlu ve huzurlu TOPLAM konuyu derin- · · · lu bir ortam ola:O bir ortam olaca- .. ..

· lemesine dü- cağını düşünü- ğinı düşünemi- ' şünmedim. . . yorum. yorum .

Kadın 42 141 ; ... 9 •. 19~

% Z1.9- %73.4 %4.7 %45.6

.Erkek 55 . 164 . 10 229

% 71.6 %54.4 ;

%24.0 %4.4

97 305 19 421

TOPLAM %23.0. %72.4 %4.5 .. % 100.0

"

x:ı:: 0.21 . ·· SD=2 P> 0.05 (Onemsız)

Tablo 6b'ye baktığımıma dikka.tlmizi

iki

nokta çekınektedir. Birin- cisi belmilar kurmayİ düşündükleri ailelerin :inutlu' ve huzurlu olacağı ko- nusunda ümitlidirler. Bekar denekierin % 72.4'ü kuracaklan ailenin mutlu ve huzurlu _bir ortam olacağını düşündüklerini söylemektedirler. AnÇak bekar grup içerisinde bu konuyu hiç düşünmediğini söyleyenierin oranı

%

23.0trur. Ki çoğunlukla evlilik çağmda olan bir grup için bu oran yüksek

saydmalıdır. · .

Anne-babanın evli çocuklarm yanıhda kalınası aile içi ilişkileri, ö- zellikle de kan-koca ilişkilerini önemli ölçiide etkileyen bir faktördür. Ül- ·

keınizdehuzurevleri yaygın değildir ve yaşlı insanlan huzurevine vermek bir gelenekhaİine gelmedlğl gibi bti şekilde davrananlar· da· kınanınaktadır.

Nitekim araştınlıamızda yaşlı insanlarm huzurevine verilmesi gerektiğini düşünenierin oranı çok düşük çıkmıştır. Ülkemizde yaşlılar genellikle erkek çocuklannın yaılın<:Ja: kalmaktadır. Dolayısıyla evin gelini ile alıne-baba arasında· ani3:Şı:naZlıklar daha çok yaşalunaktadır. Koca kendi·_ ı:trine­

babasma·kendi evinde bakmak istemekte· ancak kadın bunu istemeinekte- dir. Nitekim araştırma bulgulanmız da bu durumu desteklemektedir. Kadı-

(14)

nlribaştan beri evin içerisinde "gelin'' statüsüilde olması, onun 1'evin.hanı':"

rriı" oiınasını engellemekte, kocası ve Çöcuklanyla ilişkileri önemli ölçüde eng(memektedlr. Yaşlı anrte-babanıiı. ;aileye sollfadan ge~iinde de benzer problemler yaşanmaktiıdır. · : ' · · > · }

·~·~::•. .

Tablo 7a. Evli. Grubun Yaşlı,veya Tek Başılı(l İfalan Anne-Babanın Evli Çocuklarının Yanımia K(,{lması Konusundaki ..

...

'Da~ancel~ri · ·

Aym evde Ayn ev açarak Huzurevine · .. :. . Başka : .... 'J'OJ>LM:f. . . yaşamalı. ilgilenilmeli . verilmeli.

61 .90 '.·•. ·ı . 3 155

Kadın

···ı

';

39.4 % 58.1 %0.6 ·.~% ı:9 ,: . %46.4

Erkek 124 54

- ·.···· ..

ı

· .. '. '·.

179

69.3 %30.2

%.0.6

. %53.6 1

185 144 ~~ .. l ... .... L ... -- 4 334

TOPLAM %55.4 %43.1 %0.3 % 1.2 % 100.0

..

..

xı:: 30.88 SD=3 .P< 0.001 (Onemlı)

Tablo 7 a'ya baktığımızda evli <J,eıieklerden erkeklerin % 69.3 'ü bu dui1101da olan anne.,.babanın evli çocuklaoyla beraber yaşamalan gerekti-

ğini söylerken bu oran kadınlarda% 39A seviyesine inmektedir. Kadınla­

rın % 5 8 .l'i onlara ayn bir ev açılması gerekti~ini söylerken erkeklerde bu oran ise % 30.2'dir.

Anne-baba ile aynı evde yaşamaılın getirdiği problemler konusun- da her ne kadar toplunıda yaygın bir kanaat varsa, bireyler böyle bir

proble~ yaşamadan taın, olarak .({avrayaınaınaktadırlar. Nitekim araştır­

mamızda., evli denekierin şu andaki düşünceleriyle bekarlıklarında 4üşün- celeri arasında bir farklılık olduğu ortaya çıkmıştır. ·

Tablo 7b. Evli Grubun Bekar İken, Yaşlı veya Tek Başına Kalan

Anne-Babanın, Evli Çocuklarının Yanında Kalması Konusundaki

Duşunceleri · ·

Aym evde Ayn ev açarak Huzurevine Başka TOPLAM

yaşamalıdır onlarla. ilgilen .. . verilmelidir-ler

., diyordum .. meli diyordum. diyordum .. · .. . . . · .

Kadın 72 71 . ı .. 7 ısı

. 47.7 %47.0 . . %0.7> .· %.4.6 1 %45.9

E tk ek ı33 44. . ı .. .. ı78 '

74.7 %24.7 .. ·. .% 0.6 % 54.ı

205. . llS ı

J .

329

TOPLAM % 62j % 35.0 %0.3 %2A %100.0

. ..

X7'= 27.96 SD=3 P< 0.001 (Onemli) • •. ,· . f

398

;

(15)

Tablo 7ave Tablo 7b'yi'karşılaştırdığımızdaevli den~klerin evlilik öncesi düşüncelerinde hem kadınlarda.hem de erkeklerde şu and3ıa düşün~

eelerine göre bir gerile~e olduğu görülmektedir. Kadın denekierin %.

47.7'si bekarlıklannda, yaşlı anne~baba aynı evde kalmalıdır diye ~üş~..,

nürken; evlemlikten sonra bu şekilde düşünenierin ()ram % 39 .6'ya düş­

müştür. Erkek deneklerift.,.de % 74.7'si ·bekarlıklannda, yaşlı anne-baba aynı evde kalmalıdır diye düşünü'i::ken; · evlendiiden ionra bu şekilde düş

ii..,

nerilerin oranı% 69.3'e düşmüştür, ,,. , .

Bekar d,eneklere bu konudaki düşünceleri sorulduğunda yine kadın ve erkek denekler arasında farklılaşma görülmüştür.

Tablo 7c. Bekar Grubun Yaşlı veya Tek Başına Kalan Anne-Babalıın, Evli Çocuklarının Yanında Kalması Konusundaki Düşünceleri . ... -

. -.. . . ... . · ....

Aynı evde Ayn ev açarak Huzurevine :Başka TOPLAM·

yaşamalıdır: · onlarla ilgilen- verilmeli.

m eli.

Kadıiı 64 . 118 · . .

-

. 'll 193

33.2 % 61.1 %5.7 %45.7

Erkek 142 80 . 7 -229 .

62.0 %34.9 % 3.1 %54.3

206 198

-

18 422

TOPLAM %48.8 . %46.9 .. % 4.3· % 100.0

X2::::34.89 . SD=2 ..

. P< 0.001 (Onemli) Tablo 7c'ye baktığımızda bekar deneklerden erkeklerin % 62.0'si bu durumda olan anne-babatim .evli çocuklanyla beraber yaşamalan ge•

rektiğini söylerken bu oranın kadınlarda % 33.2 seviyesille indiği görül- mektedir. Kadınların % 61. 1 'i onlara ayn bir ev açılması gerektiğini söy- lerken erkeklerde bu oran ise% 34.9'dur.

Bu konuda vereceğimiz

en

son bulgu boşanmadır. Şüphesiz bo-

şanma eviiliğın olumsu.z gidişatının en önemli göstergesidir. Aile araştır­

malannda kullanılan temel kavrainsal çerçevelerden "gelişim çerçevesi"ne göre aile içi ilişkiler

zaman

süreci içerisiiıdesürekii değişir. İlk evlilik yıl­

lan, çocukların dünyaya gelmesi, büyümesi, çocukların· evlenip ayniması

aşamalanndaki ilişkiler sürekli değişmektedir. 8 Buna paralel olarak Prof.

Dr. Engill Eker, evlilikte temel olarak üç dönemin olduğunu söylemektedir.

Eviiliğın ilk beş senesi birinci dönemin karşılığıdır. Eşler 30 yaşına ulaş­

mışlardır. Bu dönemde boşanmalar sıklıkla görülür. İkillci dönem çocukla-

8 Önal Sayın, "Aile İçi İlişkilerinToplum veBirey Boyutunda Çözümlenmesi", Aile Yazıları 4-Evlilik Kurumu ve İlişkileri, Der, 'R Dikeçligil, A Çiğdem, Aile A-

raştırma Kurumu Yay., Ankara, 1990, (ss. 53 1-548), s.535.

(16)

nn ergeriliğe geçtiği dönemdir. Eşler 45-50 'yaşına varmışlardır. ·Üçüncü

döneı:ıı' ise, çocuklann evden uzaklaştığı,. kan-kocanın başbaşa kaldıklan,

bedensel ve rtlhsal rahatsızlıklarur sıkça görüldüğü döneıp.dir} Gerçekten boŞanma istatistiklerine··baktığımızda Türkiye'de 1994 yılı itibariyle bo-

şanmalann· % 47.27'sinin evliliğin ilk beş yılı içinde olduğu görülmekte-:-

dir.

10 Biz bu temel'bilgilere dayanarak :çi:ftlere evliliklerinin ilk yıllannda

boşanmayı düşünüp· düşüiımediklerini sorduk.··AJdığımız cevaplan karşı­

laştırdığımızda kadınlann erkeklere oranla çok daha fa.Zla boşanmayı dü,..

şündiiğünü gördük.

Tablo 8. Evli Grubun Evliliklerinin İlk Yıllarında, Boşanmayı Düşan-

me Oranları .·~~. ·

· .. · . .. , . · .. . .

Evet, çok az Evet, sık sık

·

Hayır TOPLAM . . ·.:

kadın . 34. 1 7.; .. 114 155

%21.9 %4.5 . %'73.5 %46.7

Erkek 19 5 153 177

1 % 10.7 % 2.8 % 86.4 % 53.3 ·•

53 12 267 332 .

TOPLAM % 16.0 %3.6 % 80.4 % 100.0

xı:: 8.85 SD=2 ..

P< 0.05 . (Onemli) Tablo 8'de görüldüğü gibi evli kadın denekleriıl % 21.9'u zaman zaman boşanmayı düşündüklerini, % 4.5'i de sık sık boşanmayı düşün­

dükleriiri 'ifade etmişlerdir. Evli erkek denekierde zaman zam.aıi''da olsa·

boşanmayı , düşünenierin oranı

o/o

1 O. 7, sık, sık. boşanmayı düşünenierin oranı ise % 2.8'dirı.· Görüleceği üzere boşanınayı düşünme konusup.da· ka- •·

dm denekler oran olarak daha ileridedir. Bu sonuç kadınlann evliliğe ba-

kışlannda, çevrelerindeki ailelere bakışlannda ortaya çıkan bulgularla paralellik arzetmektedir.

Aile kurumuyl;:ı. ilgili olarak yaptığımız araştırmada medeni duru- ma göre de bir takım furklılıklann · olduğıınu tesbit ettik. Her .iki grup ara-.

s ında yaptığımız mukayese bize iki,. şeyin ölçümü konusunda yardımcı olacaktır. Birincisi, aiie .k:urumu iie ilgili tuiumlarda bir önceki nesilie bir sonraki nesil arasında fark olup olmadığını tesbit -etmek; ikincisi, bekar grubun· henüz tam olarak tecrübe etmedikleri aile. hakkında ne derece bil- gili ve bilinçli olduklannı tesbit.etmek ..

9 Engin Eker, "Evlilik ve Sorunlan", Kadın ve CinseWk, Yayma Haz., Necla Arat, Say Yay:; !stanbul, 1993, (ss.87-96); s, 89, ·: '

10 Boşanma İstatistikleri 1994,

s.

7.

400

(17)

_ Bu çer~vede aile. kurumuna bakış koQusuqda evli ve bekar de~.

nekler arasında önemli bir farklıtaŞina olduğu görülınektedir.

Tablo 9. Medeni Durumlarına Göre Denekierin Aile Kurumuna Bakışı

. .

Kesinlikle ... Kişilerin terci..: Olmalı: .. Olmalı ve güç- TOPLAM

karşıyım ~ bırakılmalı !'.· ·; . .. lendirilmeli ...

. ..

Evli 3 25 ·_ 50 261 339. :

%77.0 %44.4

% 0.9 %7.4' . % 14.7

Be kar 15 71 .. 71 267 424 ·. ••••

%. 3.5 % 16.7 % 16.7 %63.0 %55.6

·. 18 96 121 528 . 763.· ._.·

TOPLAM 2.4 12.6 15.9 69.2 % 1oo.o·.

X7= 24.59 SD=3· _ P< 0.001 (Onenılı) ..

Tablo 9'a baktığımızda her iki grupta da evliğe kaişı olan}arm o-

ranının son derece düşük olduğUnu görüyoruz: _Evli gııipta % 0.9, bekar grupta % 3.5. Her iki grupta da denekierin büyük çoğunluğu ailenin oinıa­

sı · ve· güçlendirilmesi gerektiği görüşüne _katılınaktadırlar: Evlilerde % 77.0, bekarlarda% 63.0. Ancakbekar denekierin aile kurumuna bağWık­

lannin evli gruba göre

daha

düşük düzeyde olduğu gözlenmiştir.

Zira

biraz önce de göröldüğü gibi bekar grup içerisinde ailenin olması ve güçlendi- rilmesi yönünde görüş belirtenlerin oranı evli deneklere göre daha düşük.:.

tür.· Bunlın yanında aile kurumuna karşı 'olan· bekar denekierin oranı· evli deneklere göre daha yüksektir. "Mutlaka olması gerektiğini düşünmüyo­

rum, kişilerin tercihine bırakılmalı" görüşüne katdan be kar denekierin oraiıı da evli deneklerden daha fazladır: Evli denekierde % 7.4, bekar de-

neklerde% 16.7. · : ''

. .

Kan-koca arasında aile içi prohl~nılerin sebeplerinden biri olarak gördüğümüz yaşlı anne-babanın bakımı konusunda da, bekar denekler ile evli denekler arasında önenıli bir farklılaşma gözlenmektedir. Biz konunun daha çarpıcı olarak ortaya konması için evlilerin bekarlıklanndaki düşün­

celeri ile bekarlann şti anda sahip olduklan düşünceleri karşılaştırmak

istedik. Aşağıdaki tabloda yer alan veriler bu iki duriıma göre ortaya-kon-

muş· ve istatiktiksel değerlendirmeler yapılmıştır.· Ancak evli denekierde gözlenen değişimi de ortaya koymak amacıyla evillerin şu anda sahip ol- duktan düŞünceler de tablonun içerisine yerleştirilmiş; fakat istatiktiksel değerlendirmeye dahil edilmemiştir. ·

(18)

T~blo ıo. Yaşlı';Ahne:.Ba~~nın··_Bak.lmi•xönusunda Evli

Denekierin Bekarlıklarında ve Beka~· 'Delieklerilı Şu Aiidii Sahip ptdukları · ·Dü-:

şüncelerin KwrşılaŞtırilmiısı: ' - '·

Evli

(Bekarlığıiida,~

ki düşüncesi) Evli (Şimdiki' düşüncesi) Bekar

: · ..

TOPLAM xı= 15.58 .

. -·ı

Aynı evde

yaşamalı.

205

%62:3

ı·

185

%55.4

206

%48.8 411

% 54~7

Ayn ev, açarak ilgilenilmeli.

-115

% 35.0.,

.

144 :

··· %4:tr

'.198 .·

% 46.9. ·.

313

%

4ı51

· SD=3 ·

Huzurevine verilmeli ...

'.

ı

' % 0.3

ı ... .

.·•'

ı

·% o:3

ı

%o.

ı

Başka .. TOPLAM

·: . ı

. .. 8 ı 329. ' . !

% ıA %43.8 .

.. . :;~···ı:· -·.-:·:ı.

4 ' 334

~ % 1.2 % ıoo:'o

18· .422

%4.3 %56.2.''

26 75ı

% 3:5 . % ıoo.o

. P< 0.05 (Onemlı) .. .

·, ·-·.j· •

, Tablo l O'a. baktığımizda_.evliJerin bekarlıkı~mn~ ye b~karlanıi

şu and(l}d düşünceleri aras~da önemli_. bir farklılaşmaplduğu görülmekte-.

dir. Evlilerin.

%

62.3'ü bekarl~arında yaşlı anne7baba .evli çocuklarla ..

kalmalıdır derken, bekar ' . ' denekle~de - - i bu oran % 48.8'dir. Evli deneklerden. _, • ._-: ' ' ' :

% · 35. O'i ·yaşlı bekarlıklarında, yaşlı anne-babaya. ayrı.· bir ev açılınalı.der\",.

ken,. bekar denelde~de bu oran % 46. 9'~ çılcınak-ı.aclır. Aradaıti farkın sebebi belki yeni pesliq evlilik sonrası: yeni çiftin ebeveynleıiyle qlaıi problemierin . daha çokfarkında o~ası olarakdQşünülebilir. Ancak kaııaatimizce arada- ki farkın sebebi yeni nes.lin ebeveyılli,:ıden daha çok b;ığırnsız olma isteği, ayrı olarak kurduklan aileye onlarıii gölgelerinin düşmesini istememel~ri- ..

dir .. Evli denekierin evlilik öncesi ye evlilik sonrası düşüncelerindeki deği­

şirrı~ bakarak 'sÖyleyecek olursak oekar deneklerdeki "yaşlı anne-baba evli çocuklarla ayni evde yaşaınalıdırlar" Şeklindeki % 48. 8'lik oran biraz d~a

aşağıya düşecektir._ ··

.. .-!,:'.';'.

· Evli denekierin evliliklerinin ilk yıllarında boşanmayı düşüniip dü~,·.

sünmedikleri Tablo 8'de incelenmisti. Buna göre evli denekierin

% ..

l9.6'sının

az veya

çokboşcmınayı,düŞünmüş old~annı görmüştük Şüp­

hesiz hiç kimse evienirken birgün boşanacağını düşijnmez . .Ancak yine de çevresinde boşanma örneklerini gördüğüjçin evlilik. sonrasında boşanma~ ··

nın da olabileceği herkes . tarafından kabul edilir. •· Evli df!ı,ıeklere, .·.

"Bekarlığınızda, evlilik sonrası ilk yıllarda boşanmayı düşüneceğinizi tah~

min ediyor muydunuz?" şeklinde bir soru yönelttiğimizde "Evet" veya

"Belki olabilir diyorduın," şeklinde cevap verenlerin oranı toplam % l3. 9

çıkmıştır. Bu oranı yukandaki % 19.9'luk oranla karşılaştırdığımızda evli denekierin beklediklerinden daha fazla problemle karşılaştıklannı ve tah-

(19)

min ettiklerinden. daha f~a ·boşanmayı düşün.düklerini ortaya k:oymakta-

dır. Peki şu andaki bekarlar bu konuda ne diişünmektedir?

Tablo 11. Medeni Duruma Göre (Evli Gtubun B~karlıklarındaki• Be- kar Grubun Şimdiki)'·· Evliliğin İlk Yıliarinda Boşan,;l,ayı . Daşanme Durunıunun-DağılıltJı: ·

. ' "

..

· . . ' .··,·

Evet. Belki olabilir di- Hayır TOPLAM

.. ' yor(d)um .. ...

Evli .. · ı 45 284 330

%0.3 %13.6 · ·% 86:1"' %43.9

Be kar .· 13 ' 101 . " -. . ~08.' . 422

'

%3.1 %23.9 %73.0 .

%

56.i

c ,14. 146 592 752

'

TOPLAM % 1.9 % 19.4 . % 78.7 % 100.0

xı:: 2ı.so , SD== 2 ..

P< 0.001 (Onemli) Tablo ı ı 'e baktiğıınızd3. bekar denekierin toplanı % 27. O'sinin evliliğin ilk yıllarında boşaıiına:Yı duşüneceklerini tahtnin ettikleri görülmektedir. Bu oran evligrubun bekarlıklarırida düşüncesinin hemen hemen iki katıdır. Birnun sebebi kanaat:iınizce, Tablo 9'da da görüldüğü gibi, yeni nesilin aile kurumunu sahiplenme düzeyinin eski nesile göre daha düşük olmasıdır.

3.2. Sosyo-Ekonomik Durum

Sosyo ekonomik'seviye açısından bekar grubun

aile

kurumuna ha-

kışında farklılık olduğu gözlenmektedir. Aile kurumuna'en fazla bağlı ve en çok sahiplenen sosyal tabaka orta tabakadır.

Tablo 12a. Bekar Grubun SÖsyo-Ekonomik Durumuna Göre Aile Ku-.

- B k . . . .

rumuna a ışı .

' Kesinlikle ... Kişilerin terci- OlmalL Olmalı ve güç- TOPLAM·

karşıyım hine bırakılınalı le ndirilmeli ...

Yoksul- 4 4 6 15 29

Ortanın % 13.8 % 13.8 %20.7 % 51.7 %6.9

Altı (% 72.4)

7 54 44 19'7' 302

Orta 2.3 17.9 14.6 65.2 71.7

(%79.8)

Ortanın 4 13 21 52 89

ÜstÜ- %4.4 % 14.4' %23.3 . %57.8 %21.4

Zengin

' 'f%

81.1) ···.•

15 71 71 ' 264 421

TOPLAM' %3.6

%

16,9 % 16.9 %62.7 % ıoo,o

xı:: ı5.32 SD=6 . .. . -..

P< 0.05 (Onenili) .

Referanslar

Benzer Belgeler

Kişisel kimlik duygusu bir değer olarak kişinin bilincine yerleşir, bu da en temel ihtiyaçlardan olan kişinin hem kendisinin gözünde hem de toplumun gözünde değerli

Maddesinin (4) bendine göre doktora derslerini tamamlayan, seminerini veren, “Resim-İş Öğretmenliği Anabilim Dalı Öğrenci ve Öğretim Elemanlarının Sosyal

Destekli IP Telefon gibi uç cihazların QoS ve Vlan gibi ayarlarının otomatik olarak yapılabilmesi için LLDP-MED protokolü desteği bulunmalıdır.. IEEE 802.1p trafik

İdare Aracılığıyla Mirasın İşletilmesi ve Muhasebelerinin Kontrolü: Mahkemeler tarafından yapılan miras taksimatı sonucunda söz konusu vârislerin hisseleri

Eksik belge veya ilan edilen süre dışında (adayın parmak izi ve kamera kaydı yapılacağından) posta ile veya vekâleten kayıt yaptırılamaz. Bu kural

hallerinde proje iptal edilebilir. Projenin iptal edilmesi halinde, proje koordinatörü tarafından iptal tarihine kadar proje kapsamında yapılan faaliyetleri içeren Sonuç

E- HAL (BEN): Estetik bir nur yumağı olan sevgilinin bu estetik yanını, yine zahiri ve batini manada verrneğe çalışacağız. Ben siyah olup, boyun dahil ol- mak üzere

Yoğun Bakım Hastalarında Nütrisyon Desteği Moderatörler: Hasan Özen – Nilgün Köksal Moderatörler: Sadık Kılıçturgay – Özgür Fırat Moderatörler: Mehmet Uyar –