• Sonuç bulunamadı

SÜT VE SÜREKLİ DİŞLERİN SÜRMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "SÜT VE SÜREKLİ DİŞLERİN SÜRMESİ"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SÜT VE SÜREKLİ DİŞLERİN SÜRMESİ

(2)

•Diş sürmesi,

•Süt dişlerinin sürme zamanları

•Süt dişlerinin sürmesi sırasında

görülen semptomlar

•Sürme sırasında görülebilen

problemler

•Süt dişi kök rezorpsiyonu ve süt

dişinin eksfoliasyonu (düşmesi)

•Süt dişi kök rezorpsiyon anomalileri

•Daimi dişlerin sürmesi

•Dişlerin zamanından erken veya

geç sürme nedenleri

(3)

Diş sürmesi, alveol kemik içerisinde gelişmekte olan dişlerin

simetrik olarak ağız içersine doğru hareket edip, çene kavsi

üzerindeki yerlerini aldıktan sonra karşıt dişlerle kontağa geçerek

(4)

Folikülün konsantrik

büyümesi

Dişin ağız kavitesine

ulaşmadan önceki evre

Ağız içersinde görüldükten

sonraki evre

Okluzal dengeleme

(5)

FOLİKÜLÜN KONSANTRİK BÜYÜMESİ

Süt ve daimi diş kuronlarının

oluşmaya başlamasından

tamamlanıncaya kadar geçen

süre içerisindeki tüm hareketleri

kapsar. Bu dönemdeki tüm

hareketler kök oluşumunun

başlamasından önce folikül

içerisinde gerçekleşir.

(6)

Follikülün konsantrik

büyümesi

Dişin ağız kavitesine

ulaşmadan önceki evre

Ağız içersinde görüldükten

(7)

DİŞİN AĞIZ KAVİTESİNE

ULAŞMASINDAN ÖNCEKİ EVRE

Sürme doğrultusundaki kemikte

rezorpsiyon olurken aksi tarafta kökler bölgesindeki kemikte

aposizyon olur. Süt dişlerinin oklüzal yüzündeki kemik kriptaları

tam olarak birleşmemiştir ve diş jermlerinin içinde bulunduğu kemik kavitesi (iter dentis) ince bir

kanal ile çene kemiğinin dış yüzeyine açılır. Bu kemik kanal

içerisinde; mine organını diş pervazına bağlayan lateral diş bantlarının kalıntıları olan epitel

adacıkları ve diş folikülünün bol kollejen lif taşıyan fibröz dokuları

(8)

DİŞİN AĞIZ KAVİTESİNE

ULAŞMASINDAN ÖNCEKİ EVRE

Sürme olayı ilerledikçe iter dentis adı verilen kemik dokusu genişler ve gubernaculum

dentisin fibröz bağ dokusu dağılır. Bu dağılma yalnız sürmekte olan dişin baskısı ile değil aynı zamanda dokularda bol miktarda saptanan kollagenaz enzimin etkisi ile de meydana geldiğine inanılır.

Bu arada gubernaculum’un epitel kalıntıları da prolifere olarak, iter dentisin genişlemesi sonucu oluşan kavitenin içersini döşer.

Böylece diş ilerlerken önünde oluşan epitel ile örtülü bir boşluktan geçmiş olur. Bu epitel

perikoroner torba” adını alır. Sadece kök bölgesinde kalan foliküler torba, hücreden zengin iç tabakası ile sementi, liften zengin dış tabası ile de periodonsiyumun yapımını

sağlar.

(9)

DİŞİN AĞIZ KAVİTESİNE

ULAŞMASINDAN ÖNCEKİ EVRE

Sürmenin son döneminde perikoroner torba ile sarılı kuron dişeti epiteline yaslanır. Mukozadaki damarların sıkışması ile önce bu dokuda bir anemi olur, bunu hiperemi izler, dişeti kızarır ve ödem olur. Bu anda gerçek bir fizyolojik perikoronitten söz

(10)

Folikülün konsantrik

büyümesi

Dişin ağız kavitesine

ulaşmadan önceki evre

Ağız içersinde görüldükten

(11)

DİŞİN AĞIZ İÇERİSİNDE

GÖRÜLMESİNEN SONRAKİ EVRE

Dişlerin diş eti epiteli içerisine penetre olduktan sonra sürmeleri hızlanır. Ağız mukozasını delen kuron alveol kreti üzerinde mine-sement bileşimine kadar yani dişin anatomik kolesine kadar

(12)

Bu dönemde, kuron minesinin üzeri iç ve dış mine epitellerinin oluşturduğu birleşik mine epiteli ile örtülür. Birleşik mine epitelinin altında ameloblastların amelogenetik fonksiyonlarının sona ermesi sırasında son olarak salgıladıkları 1 mikron kalınlığında kutikula vardır. Bunların hepsine birden “nasmyth zarı” adı verilir.

Nasmyth zarıyla örtülü olan diş kuronu mukozayı delip yükseldiğinde ve tam olarak sürdüğünde mukoza birleşik mine epiteline yapışır. Bu

üniteye “epitelial ataşman” adı verilir. Diş oklüzal düzleme yaklaştıkça çiğneme kasları, dilin etkisi ve dudaklar ve yanakların etkisi altında kalır ve sürme hızı yavaşlar.

DİŞİN AĞIZ İÇERİSİNDE

(13)

Follikülün konsantrik

büyümesi

Dişin ağız kavitesine

ulaşmadan önceki evre

Ağız içersinde görüldükten

(14)

OKLUZAL DENGELEME

Daimi dişler oklüzyona ulaştıktan sonra birkaç yıl vertikal olarak

erüpsiyon görülmez. 11 ile 16 yaş arası bireylerde alveolar

yüksekliğin artmasına bağlı olarak dişlerde de okluzal

dengelemeyi sağlamak üzere sürme yeniden aktif hale geçer. Bu

devrede kondil ve yüzde de büyüme hızı artar. Yüz erişkin halini

(15)
(16)

• Köklerin uzamasıyla beraber dişlerin sürdüğü düşünülüyordu. Ancak, kökleri kesilen maymun ve köpek dişlerinin sürdüğünü gösteren araştırmalar yapılmıştır. Ayrıca gömülü dişler kök gelişimine rağmen sürmeyebilirler

Kök Teorisi

• Pulpanın gelişerek alveol tabanına basınç ve baskı yapıp dişin sürmesini sağladığı iddia edlimiştir. Ancak, bir deneyde erüpsiyon öncesinde dişler çekilerek pulpaları çıkartılmış ve tekrar implante edilmiş olsa da sürme devam etmiştir. Kök gelişimi ve pulpa gelişimleri tamamlanmış dişlerin de zamanla sürmeleri devam etmiştir.

Pulpa Teorisi

• Dişte ve dişin altındaki dokularda meydana gelen hidrostatik basıncın dişin üzerini kaplayan dokuların hidrostatik basıncını aştığı zaman dişin ağız kavitesine doğru itildiği ileri sürülmüştür

Vasküler Teori

• Alveol kemiğin büyüme ve gelişmesi ile dişlerin okluzal düzleme doğru itildiğini savunan bu teori,daha sonraları tam olarak kanıtlanamamıştır.

Alveoler kemiğin

gelişim teorisi

• Periodontal ligamentin meydana geliş mekanizmasının diş sürmesinde önemli bir rolü olduğu kabul edilmiştir. Periodontal ligamentteki liflerin kontraksiyon özellikleri ile sürme olabilir.

Periodontal

ligament teorisi

• Araştırıcılar dental folikülü oluşturan kollagen liflerdeki kontraksiyonların ve değişimlerin sürme üzerinde etkisi olduğunu kanıtlamışlardır. Dental folikülün olmadığı durumlarda sürme gerçekleşmemiştir çünkü kemikte rezorpsiyon olmamıştır.

(17)

• Günümüzdeki en güncel diş sürme teorisi ise

“alveolar remodelasyon teorisi”

dir.

Diş

sürmesi; dental folikül hücreleri ve folikülü

çevreleyen alveol hücreleri arasında çok iyi

programlanmış

bir

seri

haberleşme

ve

etkileşim gerektirir. Folikülün koronalinde

rezorpsiyonu sağlayacak osteoklastlar daha

aktifken, apikalde selektif kemik artışını

sağlayacak

osteoblast

aktivitesi

daha

yoğundur.

Osteoblast/osteoklast

dengesi

(18)

Süt dişlenme dönemi: 6 ay- 2.5-3 yaş arası

Karışık dişlenme dönemi: 6-12 yaş arası

(19)

Süt dişerinin oluşum ve sürme zamanları

Mandibuler Dişler Sert doku oluşumunun başlangıcı Minenin tamamlanması Sürme Apeksin kapanması

Santral keserler Intrauterin 4,5. ay Postnatal 2,5 ay 6 ay 1.5 yaş Lateral keserler Intrauterin 4,5. ay Postnatal 3 ay 7 ay 1.5 yaş Kaninler Intrauterin 5. ay Postnatal 9 ay 16 ay 3-3,5 yaş Birinci süt

molarlar Intrauterin 5. ay Postnatal 5,5 ay 12 ay 2.5 yaş İkinci süt

(20)

Süt dişerinin oluşum ve sürme zamanları

Maksiller Dişler Sert doku oluşumunun başlangıcı Minenin tamamlanması Sürme Apeksin kapanması

Santral keserler Intrauterin 4. ay Postnatal 1,5 ay 7,5 ay 1.5 yaş Lateral keserler Intrauterin 4,5 ay Postnatal 2,5 ay 9 ay 2 yaş Kaninler Intrauterin 5. ay Postnatal 9 ay 18 ay 3-3,5 yaş Birinci süt

molarlar Intrauterin 5. ay Postnatal 6 ay 14 ay 2.5 yaş İkinci süt

(21)

Sürekli dişlerin oluşum ve sürme zamanları

Mandibuler Dişler Mineralizasyonun Başlaması Minenin

tamamlanması Diş Sürmesi

Apeksin Kapanması

(22)

Sürekli dişlerin oluşum ve sürme zamanları

Maksiller Dişler Mineralizasyonun Başlaması Minenin

tamamlanması Diş Sürmesi

Apeksin Kapanması

Santral Keserler Postnatal 3-4 ay 4-5 yaş 7-8 yaş 10 yaş Lateral Keserler Postnatal 10-12 ay 4-5 yaş 8-9 yaş 11 yaş Kaninler Postnatal 4-5 ay 6-7 yaş 11-12 yaş

12-15 yaş

Birinci Premolar 1,5 – 2 yaş 5-6 yaş 10-11 yaş

12-13 yaş

İkinci Premolar 2 – 2,5 yaş 6-7 yaş 10-12 yaş 12-14 yaş Birinci Molar Doğum sırasında 2.5-3 yaş 6-7 yaş

9-10 yaş

(23)

• Sürmede 6 aylık sapmalar normal kabul edilir.

• Kronolojik yaşa göre sürmemiş bir diş önemli

ve komplike bir durumdur.

• Dikkatli bir değerlendirmeyle etiyolojisi

belirlenmeli ve tedavi planlaması yapılmalıdır.

• Geç/erken sürme lokal bir nedenden

(24)

Gelişimi normal ve sağlıklı olan bu hastanın radyolojik bulgulara göre

tahmini yaşı kaç olabilir?

A) 5-6 yaş

B) 6-7 yaş

C) 7-8 yaş

D) 8-9 yaş

E) 11-12 yaş

Cevap D: Alt daimi I.molar dişlerin köklerinin apeksleri kapanmış ve üst I.premolar dişerin sürmüş olması çocuğun tahmini 8-9 yaşlarında

(25)

Süt Dişlerinde

(26)

Süt dişlerinin sürmesi öncesinde dişin süreceği

yerdeki ağız mukozası kızarıktır ve kaşıntılıdır.

Çocuk sürekli elini ağzına götürür ve bu bölgeyi

kaşır. Bu fizyolojik bir olaydır. Nedeni,

bölgedeki histamin artışıdır.

(27)

SÜRME HEMATOMU (SÜRME KİSTİ)

Ender olarak perikoronit ortaya çıkar. Bu durumda

lokal olarak dişeti şişmiştir, morumsu kırmızı

(28)

SÜRME HEMATOMU TEDAVİSİ

Genellikle diş 1-2 gün içinde dişetini deler ve ortadan

kaybolur, ancak uzun süre ağızda kaldıysa:

Temiz bir gazlı bez veya parmakla gün içinde birkaç kez

masaj yapılır.

(29)

BÖLGESEL BOZUKLUKLAR

Salivasyon artışı (hipersalivasyon),

Göz yaşarması,

Yanaklarda dermatit,

Deri döküntüleri,

(30)
(31)

TEDAVİ

• Ağız kaşıyıcıları

(Sulu olanlar, çünkü buzdolabında

soğutulup kullanıldığında histamin artışını önler.)

• Anestezik maddeler içeren topikal

ajanlar

(Günde 3-4 kezden fazla kullanılmaz)

• Ateşi düşürmek için antienflamatuvar ve

antipiretik ilaçlar

(

Asetaminofen öncelikle tercih

edilir,

yetmezse Ibuprofen türevleri) (12 yaş altında aspirin

kullanımı tehlikeli ve kontendikedir!)

(32)

• Hastalıkların belirti ve bulgularını

dişlenmeye bağlamadan önce diğer

(33)

Aşağıdakilerden hangisi diş sürmesi sırasında görülen semptomlardan değildir?

A) Dişetlerinde kaşıntı B) Yutkunma güçlüğü C) Hiposalivasyon

D) Boyun bölgesinde isilik E) İshal

(34)

SÜT VE SÜREKLİ DİŞLERDE

(35)

SÜT DİŞİ ERKEN SÜRME

NEDENLERİ (Dentitio Preacox)

İrsiyet

Enfeksiyon hastalıkları (Ör/ Osteomyelit)

Endokrinal bozukluklar (Ör/ Hipertiroid,

(36)

NATAL – NEONATAL DİŞ

Doğuştan bebeklerin ağzında diş görülebilir.

Genellikle alt keser bölgede tek olarak görülür

ve “natal diş” adını alır. Bazen de doğumdan

sonra ilk 3 ay içinde süren dişlere rastlanabilir.

(37)

Doğumla birlikte ağızda görülen dişlere ne

ad verilir? (Nisan 2012 DUS)

A) Mezyodens

B) Neonatal diş

C) Natal diş

(38)

Natal-neonatal dişler

• Emzirme sırasında annede ağrıya ya da

bebeğin dil, dudak ve damağında yaralanmaya

neden olabilirler.

• Natal-neonatal dişlerin

%95’inin süt

dentisyona dahil olduğu

; %5’inin ise

supernumere dişler olduğu bildirilmiştir.

(39)

• Ayrıca dişin keskin insizal kenarı, dilin ventral

yüzeyinde

Riga-Fede hastalığı

olarak

(40)

• Muayenede dişlerin mobilitesi, çevre

dokularda travma yaratıp yaratmadığı

incelenir. Radyografi alınarak bu diş/dişlerin

süt dentisyona mı ait oldukları yoksa

supernumere dişler mi olduğu değerlendirilir.

• Çok mobil dişlerin bebek tarafından aspire

edilebileceği unutulmamalıdır.

• Yukarıdaki faktörler değerlendirilerek

diş/dişlerin çekimine ya da ağızda

(41)

• Bebek 10 günlükten küçükse lokal anestezi yapılması

sakıncalıdır. Nedeni bebeklerde erişkinlerde bulunmayan

patent ductus arteriosus

damarının (kanı sol kalbe getirir)

bulunmasıdır. Lokal anestezi yapılırsa, kan akımı hızlanır ve bu

damar yoluyla beyne gidebilir. Burada proteinazları ve glia

sertoli hücrelerini dejenere eder.

• 10 günlükten küçük bir bebekte çekim yapmanın diğer bir riski

ise

hypotrombinemi

oluşma riskidir. Bu durumda bebekte

neonatal hydrophtalmus (göz damarlarında vazodilatasyon),

anemi ve hidrosefalik kistik fibriosus gelişebilir. Bu risk,

çekimden önce

Vit K

desteği verilerek ortadan kaldırılabilir.

Doğumda vit K yapılıp yapılmadığı mutlaka sorgulanmalıdır.

• Çekimden sonra hafif bir küretaj yapılmalıdır.

Böylece bölgede

kalabilecek olan HE kını artıkları ortadan kaldırılır ki kök

gelişimi olmasın.

(42)

• Natal/neonatal dişler beslenmeyi engellemiyorsa, mobilitesi yoksa

(aspirasyon riski yoksa) ağızda bırakılabilir.

• Ancak; zaman içerisinde dudak ve dilin yapmış olduğu basınç

nedeniyle mobilitede artış olabileceği unutulmamalı ve düzenli

kontroller yapılmalıdır.

• Ayrıca; maturasyonu tam olmayan bu dişlerde çürük oluşma riski

fazladır. Ebeveynler bu konuda uyarılmalı ve bebeğin iyi bir ağız

hijyenine sahip olması sağlanmalıdır.

(43)

SÜRME SEKESTİRİ

6 yaş yani birinci daimi

molar dişlerin sürmesi

sırasında veya sürmeden

önce kuronun üzerinde

mukoza içinde kemik

benzeri

bir doku vardır.

Osteojenik veya

odontojenik orijinlidir. Bu

oluşuma

“sürme sekestiri”

adı verilir. Genelde

kendiliğinden kaybolur

ancak irritasyon olursa

(44)
(45)

Yeni doğan bebeklerde alveolar mukozada beyaz veya grimsi

beyaz renkte lezyonlar görülebilir. Yanlışlıkla natal dişler

zannedilebilirler. Bunlar çok sayıda olabilir. Spontan olarak

birkaç hafta içinde kaybolurlar.

Kretlerin bukkal ve

lingual yüzlerinde

,

damakta orta hattan

uzak yerlerde

görülürler. Bunlar

Epstein incilerinden

histolojik olarak

farklıdırlar ve muköz

bezlerin artıkları olarak

düşünülürler.

(46)

Dental lamina

artıklarından

oluşurlar.

Maksilla ve

mandibulada

dental kretin

sırtlarında

görülürler .

(47)

•Yeni doğanda yumuşak dokuda grimsi beyaz renkli kist üst

çenede palatinalde orta hatta lokalize ise ne ad alır?

A) Epstein incileri

B) Dental lamina kisti

C) Bohn

Nodülü

D) Primordial Kist

E) Erüpsiyon kisti

(48)

Yeni doğan bebeklerde alveol kretlerin bukkal ve

lingual yüzlerinde görülen beyaz veya grimsi

beyaz renkteki lezyonlara ne ad verilir?

A) Sürme sekestiri B) Sürme kisti

C) Dental Lamime kisti D) Epstein incileri

(49)

Yeni doğan bebeklerde Bohn Nodülü adı

verilen lezyonlar ağızda hangi bölgede

sıklıkla görülür?

A) Yanak

B) Damak orta hattı

C) Alveoler kret D) Dudak kenarı

(50)

.

Sürme kistleri

.X ışınları (Hamileliğin ilk 3

ayında alınan X ışını)

.Irsiyet

.D vitamini eksikliği

.Hormonal Bozukluklar

(Ör/ Hipotiroid)

.

Kronik enfeksiyonlar (

Ör/ Konjenital sifiliz)

.

Virütik hastalıklar

(Annenin geçirdiği kızıl, kızamık gibi hast.)

. Erken doğum

.Sendromlar

Lokal nedenler

Genel nedenler

(51)

• Down sendromu (Trisomy 21)

• Kleidokranial dizostosiz

• Ektodermal displazi,

• Fibromatosis gingiva,

• Ellis -Van Creveld sendromu,

• Gardner sendromu,

• Goltz sendromu,

• Hunter sendromu,

• İnkontinental pigmenti sendromu,

• Ailesel hipofosfatemi

(52)

Erken Süt Dişi Kaybı

Hipofosfatazi

Papillion-Lefevre

Histiyositozis X grubu hastalıklar

Nötropeni

Lösemi

Juvenil Diyabet

Skleroderma

Ailesel Fibröz displazi

Hiperpituitarizm

(53)

I. Papillon -Lefevre II. Ektodermal displazi III. Kleidokranial displazi IV. Hipofosfatazi

V. Diyabet

(54)

Travma hikâyesi olmaksızın mandibüler süt

kesicilerinin erken kaybı ile klinik bulgu veren

hastalık aşağıdakilerden hangisidir?

Eylül 2012

A) Down sendromu

B) Ektodermal displazi

C) Kleidokranial displazi

D) Hipofosfatazya

(55)

Aşağıda verilen hastalık ve sendromlardan hangisi erken süt dişi kaybına neden olur?

(56)

Aşağıdakilerden hangisi erken süt dişi kaybına neden olmaz?

A) Hipofosfatazi

B) Papillion-Lefevre

C) Histiyositozis

X grubu hastalıklar

D) Cleidocranial dysostosis

E)

Nötropeni

(57)
(58)

FİZYOLOJİK SÜT DİŞİ KÖK REZORPSİYONU

Dişlerin sert doku yıkımı

(59)

Süt dişi kök rezorpsiyonu

odontoklastların ömrü ile ilişkilidir.

Odontoklastların ölümü ile rezorpsiyon

durur.

Sementoblastlar tamir sürecini başlatır.

(60)

-Sürekli dişin gelişimi ve sürmesi

-Büyümeye bağlı olarak çiğneme

kaslarının gelişmesi ve okluzal

basıncın artması

-Hormonal faaliyetler

(61)

• Organik matriksin yıkımı ise

,

kollagenaz,

proteaz ve hyaluronidaz

enzimlerinin

aktivasyonu ile gerçekleşir.

• Organik yapıda yer alan ve kalsiyum bağlayan

glikozaminoglikanların hyaluronidaz ve

mukopolisakkaridaz

gibi enzimlerle organik

(62)
(63)

Süt dişi kök rezorpsiyon anomalileri

1-Süt dişlerinin tümünü ilgilendiren rezorpsiyon

gecikme ve hızlanmaları:

• Irsiyet

• Hipotiroidi,

• Konjenital sifilis

• Raşitizmde

• Hipertiroidi ve hipergonadizmde ise rezorpsiyon

hızlanır.

(64)

2-Kök inklüzyonu:

Normalde süt dişi kök rezorpsiyonu içerden

dışarı doğru olur. Ancak bazen iç kısımlar rezorbe

olurken dış kısım rezorbe olmaz. Böyle bir

(65)

3. Pulpaya ulaşmamış dentin çürüklerinde; çürük

olan tarafta süt dişi kök rezorpsiyonu daha

(66)

4-Pulpa iltihapları patolojik rezorpsiyona neden

olur.

(67)
(68)

6-Süt dişi ankilozu:

(69)
(70)
(71)

8-Süt

dişlerinin

diğer

patolojik

rezorpsiyonları:

(72)

Daimi dişlerin sürmesi

(73)

Daimi

Dişlerin sürme sıraları

•6 yaş dişleri

•Ön kesiciler

•Yan kesiciler

(74)

Dişlerin zamanından erken veya geç sürmesi

Irk, etnik, cinsiyet ve bireysel faktörler dişlerin sürme zamanlarını etkiler.

Normal biyolojik sürme zamanı, diş kökünün 2/3’ü oluştuktan sonra

gerçekleşen sürme olarak tanımlanır.

Geç sürme

ise kökün 2/3 ü veya daha fazlası oluştuğu halde sürmemiş diştir.

(75)

•Süt dişinin zamanından önce düşmesi •Enfeksiyon hastalıkları

•Erken puberte •Hipertiroidi

Daimi dişlerin erken sürme nedenleri

Daimi dişlerin geç sürme nedenleri

Lokal faktörler

1-Mukoza bariyeri, skar dokusu, travma

2-Odontojenik ve non-odontejenik tümörler

3-Süt dişi ankilozu

4-Erken süt dişi çekimine bağlı çekim boşluğunun kapanması, yer darlığına bağlı sürekli dişin sürememesi,

5-Süt dişi kökünde rezorpsiyon

gecikmesi

6-Süt dişinde apikal periodontitis 7-Regional odontodisplazi

8-Ektopik sürme

9-Radyasyona bağlı hasar

Sistemik faktörler

1-Beslenme 2-Vit D eksikliği

3-Hormonal hastalıklar(hipotiroidizm, hipopitütarism ) 4-Uzun süreli kemoterapi

5-HIV enfeksiyonları 6-Anemi 7-Prematüre doğum 9-Böbrek yetmezliği 10-Genetik faktörler: Amelogenezis imperfekta Cleidocranial displazi, Dentin displazisi, Mukopolisakkaridoz, Down sendromu,

(76)

Çürük

Periodontal hastalıklar Travma

Erken diş kayıplarının nedenleri

Lokal faktörler Sistemik nedenler

Genetik hastalıklar

Down sendromu

Papillon-Lefevre sendromu Juvenil periodontitis

(77)

Referanslar

Benzer Belgeler

• Birinci banyoda ayrışan bromid film üzerinden uzaklaşır ve geriye kalan gümüş kristalleri film üzerinde siyah (radyolüsent) alanları oluşturur... • Eğer film

Dişlerin üzerindeki.

 Bu işlem sırasında, ayna ve sont, enjektör ve anestezi, ekartör, bistüri sapı ve 15 numaralı bistüri, gerekli elevatör ve davyeler, cerrahi küret, cerrahi makas, tur

 İmplant cerrahisinde ayna ve sont, anestezi ve enjektör, steril cerrahi eldivenler, steril örtüler, fizyodispenser, cerrahi piyasemen ve angludurva, irrigasyon için SF

 Üst çenede posterior dişlerin çekildiği bölgelerde implant uygulanacağı zaman, maksiller sinüsün alveoler kemiğe doğru genişlemesi sebebiyle, yetersiz kemik

 Alveolar kayıplar, diş soketlerinde meydana gelen periyodontal hastalıklar sonucunda meydana gelen kemik kayıplarıdır.  Diş taşı, apse, kötü ağız sağlığı,

 Diş hekimliğinde ağırlıklı olarak kullanılan lazerler Sırası ile Nd YAG lazer , diode lazer, Erbium lazer, CO2 lazer ve KTP lazer olarak sıralanabilir.Kullanım

 Antikoagülasyon ciddi kanama riski nedeni ile cerrahi işlemler için..