• Sonuç bulunamadı

Marmara adası

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Marmara adası"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Adanın genel görünüşü

TURİZM :

Marmara

adası

Yazı ve fotoğraflar : Zeki SAYÂR Şahin Br. K a b l o B r .

Eski Erdek Kaymakamı Sayın Reşit Mazhar Ertüzün'ün, «Kapıdağ Yarımadası ve Çevresindeki Adalar» isimli değerli kita-bında bahsettiğine göre, adanın ilk ismi, «Elafonisos» yani geyik adası idi.

M. Ö. 6. yüzyılda, adaya «Yeni Proko-nesos» sonra geyik cinsinden bir hayvana izafeten yalnız Prokonesos adı verilmiştir. Bu adın, Bizans İmparatoru Konstantinos Por-firoyenitos'un yazdığı bir kronografiye göre, adaya uğrayan kolonizatörlere su veren yerli bir kadının testisinden, yani «prokhoi» den geldiği sanılmaktadır.

Nitekim, adada tek veya çift kulplu testi ve geyik reprodüksiyonlu paraların bulun-muş olması bunu teyit etmektedir.

Bizanslılar buraya çeyiz manasına ge-len «prika» dan mülhem olarak «Prikonisos» adını da vermişlerdir.

17. yüzyılda bir coğrafya yayınlamış olan Atina Metropolidi, Meletios'a göre ada-nın ismi «Athelfonisos», yani kardeş adası idi.

Marmara adının ne vakit verildiği

ke-sinlikle bilinmemekle beraber, mermerleriyle meşhur olan adaya, XV. yüzyılda Türklere geçmeden önce, Mermeriye ismi verilmiş ve zamanla Marmara'ya inkılâp etmiştir.

Adanın batı-kuzey kısımlarının jeolojik yapısı tamamen kalker olup, beyaz mermer-dir. Adadaki mermer ocaklarının işletilme-sine Milâttan önce başlanmıştır. Romalı mi-mar Vitruvius'a göre, adanın Kizikos ege-menliğine geçmesinden sonra, M.Ö. 353 yıl-larında ölen Karia satrapı Mausolos için ka-rısı Artemis II tarafından (Halikarnassos) Bodrum'da mimar Pitheos'a yaptırılan ve dünyanın yedi harikasından biri sayılan Mausolion'un duvarlarına Marmara adasın-dan getirilen mermerler kaplanmıştır.

Adanın mermer ocakları inkıtasız her devirde işletilmiş ve Anadoludan gelmiş geç-miş bütün medeniyetlerin bıraktığı eserlerde kullanılmıştır.

Yakın devirde, Cumhuriyetin ilânından sonra, Ankara'nın imarında keza Marmara ocaklarından faydalanılmıştır. Son zaman-larda adadan yabancı memleketlere mermer

M. 1 : 200.000

(2)

ihracına da başlanmıştır. Mermerler bilhas-sa, Suriye, Lübnan, Kuveyt gibi Arap mem-leketlerine blok ve plak halinde ihraç edil-mektedir.

Mermer ocakları adanın batı-kuzeyinde olup, merkezi, Saraylar köyüdür. Mermerler bu köyün küçük limanından gemilere yük-lenmektedir.

Adanın en yüksek yeri İlyas dağıdır (608 metre), en geniş düzlüğü de güney-doğuda (Klazak) köyünün gerisine düşen Klazak ovasıdır.

Kapıdağ yarımadasının, denizden bir temadisi olan bu adalar grubu içinde, Mar-mara adasından sonra, Paşalimanı ve Avşa (Afisia) adaları ehemmiyetli yer tutar. Avşa adasının bütün sahillerinin ince kumlu plaj

olması bilhassa denizi sevenleri kendisine çekmektedir.

Evliya Çelebi'ye göre, bu adalar Hicrî 707 tarihinde Osman Gazi tarafından fethe-dilmiştir. Fakat adaların Osmanlılara kati surette geçişi istanbul'un fethinden sonradır. Marmara adasına Türklerin yerleşmesi bir hayli eskidir. Halen mevcut iki kabristanda, 1050 tarihine kadar giden çok eski mezar taşlarına rastlanmaktadır.

Pîri Reis Coğrafyasında, bu adaların limanlarından bahseder ve geniş bilgi verir. Marmara adasıyle diğerlerinin arasındaki sığ ve etrafı kapalı deniz, her havada tabiî bir barınak teşkil ettiŞi için, bu adaların ikincisi-ne «Paşalimanı» adası denmiştir. Türk do-nanmasının yükseliş devirlerinde Akdeniz ve

Eski mezar taşlarından biri

Denizden otellerin görünüşü. Adanın eski evleri.

I — Adamn iskelesi. 2 — Meydandaki Atatürk anıtı. 3 — 4 — Yüzyıllık bir çınar. 5 — Plaj motorları. 6 —

(3)

r

Ege'de donanmanın barındığı veya ikmal yaptığı pek çok tabiî koylara Paşalimanı adı verilmiş olduğu malûmdur. Hâlâ Selânik'de Paşalimanı denen bir koy olduğu gibi.

Donanma sefere çıkarken Paşalimanın-dan su ikmali yapardı. Buradaki suyun biraz acı olmasına mukabil, uzun zaman kurtlan-maması denizciler için makbuldü.

Pîri Reis coğrafyasında Marmara ada-sından bahsederken «Akdeniz'den istanbul'a gelen gemilerin yolu uğrağıdır. Çevresi 60 mil çevirir. Eğer gür voryas (poyraz) alâmeti olursa adanın tepesinde bulut eksik olmaz. Hava hub olup ya lodos alâmeti olursa, da-ğın tepesi açıklık olur».

Dokuz pare köyü vardır. Evvel köye Marmara derler. Lodosa açıktır. Önünde ha-rap bir bergozu vardır. Bunun karayel tara-fında bir güzel pınarı vardır. Halen (Ka-mara suyu) denen menba, adalılar kısmen bu suyu içerler - Deniz kenarları ak kumlu demir yeridir. Lâkin rüzgâr adanın üzerinde sert estiğinde demir tutmaz der ve ada-nın diğer limanlık koylarını anlatır ve ekse-riyetle açık yerlerdir.

Asıl benam limanı (Bedalan) dır. Beş altı pare gemiye eyü limandır» der. Bun-dan da anlaşılacağı veçhile küçük bir koy-dan ibarettir.

Bugünkü Marmara:

Uzun yıllar ihmale uğradıktan sonra, Erdek'in iç turizmde aldığı öneme paralel olarak Kapıdağ çevresindeki adalar, yıldan

yıla gelinmektedirler. Daha 1962 yılına ka-dar ikinci derece askerî yasak bölge olan Marmara adası, üzerinden nihayet bu yük kaldırılmış, bu suretle iç ve dış turizme açıl-mıştır. Adalar grubundan şimdilik rağbette olan Marmara ve Avşa'dır. Bunların en bü-yüğü elan Marmara geniş doğal imkânları sebebiyle gelecekte, bu çevrenin bir turizm cenneti olmağa namzettir. 110 km. kare bü-yüklüğünde adada 6 köy vardır (1). Havası, suyu, tabiî plajları vs dağ sporuna imkân ve-ren yüksek yamaç ve vadileriyle Marmara adası, yalnız kısa tatil mevsiminde değil, yılın en az sekiz ayında turistleri ilgilendi-recek özellikleri vardır.

Adanın bütün sahilleri küçük koylar ha-linde tabiî plajlarla çevrilidir. Bunlardan bazılarında küçük moteller inşa edilmiştir. Ada'da her mevsimde balık bulmak kabil olup, amatörler için ideal bir yerdir. Adaya, istanbul ve Ankaralıların ilgisi 1 5 - 2 0 yıl-dan beri başlamıştır. Bu alâkayı önce Eşref Şsfik'in gazetelerdeki yazıları ve radyodaki balık sohbetleri uyandırmış, bu suretle ada-ya birçok balık amatörlerinin gelmesine se-fa olmuştur. Romancı Yaman Koray'm « D e n i z A ğ a c ı » ve « G e l i n K a -y a s ı » adlı romanlarının konuları bu ada-larda geçer. Marmarayı keşfedenler arasında rahmetli heykeltraş Ratıp, Galatasaraylı Burhan, dekoratör Mazhar Resmor, Ressam Cevat Dereli, Prof. Mimar Kemalî Söyle-mezoğlu ve daha birçokları vardır.

Bunlar-dan birkaçı adada evler inşa etmişlerdir. Marmara'ya son yıllarda, bilhassa, Tem-muz ve Ağustos aylarında çok turist gel-mekte ve devamlı kalmaktadırlar. Son iki üç yıl içinde yeni oteller ve moteller inşa edilmiştir. Bütün evler, pansiyon olarak ve-rilmektedir. Adada yazın serin geçmesi, plajların yakın, bol ve dijjer yerlerden ucuz olması rağbetin başlıca sebepleridir.

Son yıllarda adaya hükümetin de ilgisi artmıştır. Lodos ve poyraza açık olan lima-na bir balıkçı ve kotra barılima-nağı inşa edil-mekte ve inşaat da hayli ilerlemiş bulunmak-tadır. Şimdiden balıkçı ve süngerci tekne-leri barınaktan faydalanıyorlar. Önümüz-deki mevsim, adaya pek çok özel teknelerin geleceği tahmin edilmektedir. Barınak ya-nında benzin istasyonu vardır.

Marmara'nın balıkları:

Eskiden balık türleri bakımından çok zengin olan Marmara çevresi son yıllarda, yoni balık avlama usulleri, bilhassa trolcu-luk yüzünden fakirleşmiştir. Buna rağmen bilhassa yaz aylarında, tekir, barbunya, sar-dalya, kolyos gibi mevsim balıkları çık-makta, her sabah sandallar ve motorlarla grtirilen balıklar, sahil köylerine rfıahsus usulle müzayedeye konularak satılmaktadır.

(1) Köylerin hepsi sahillerde olup ad-ları Marmara, Gündoğdu, Klazak, Aşmalı, Saraylar ve Çınarlı'dır.

(4)

Denizden bir görünüş

Adaya gelen pansiyonerler, günlük balık ih-tiyaçlarını sabah erkenden müzayedeye katı-larak temin ederler. Bol olduğu zaman is-tanbul fiyatlarının yarısı, hatta dörtte birine alınan barbunya ve tekirler, az çıktığı za-man, fiyatlar süratle artmakta, kapanın elinde kalmaktadır. Bu sürprizli balık alım satımı turistlere hoş bir meşgale olmaktadır. Marmara'da son yıllarda rağbette olan kılıç avıdır. Nisan - Haziran ayları arasında bütün Marmara balıkçıları, seferber halde, kılıç avına çıkarlar ve rasgelince bütün

mev-sim adadaki buzhaneyi balık ile doldururlar. istanbul'un meşhur otel ve lokantaları kılıç ihtiyaçlarını buradan temin ederler. Amatörler, mercan ve sinagrit mevsiminde adaya gelirler. Bu iki balık türü mevsim bo-yunca olta ve siğirtme meraklılarına heye-canlı anlar yaşatırlar. Adanın çevresindeki kaya nişanlarını tanıyan yerli reislerle balığa çıkanların boş döndükleri vaki değildir.

Balık avından başka, adada kara avı da yapılmaktadır. Adanın, kekliği, bıldırcını, bilhassa, tavşanı pek meşhurdur. Meraların

kekik ve yabani nane ile örtülü olması, av etlerini gayet leziz ve makbul bir hale ge-tirmektedir. Bir çoklarının tavşanları, piliç zannederek yedikleri bir gerçektir.

Otel ve motelleri:

Adada son yıllarda daha kaliteli, banyo ve duşlu odaları bulunan oteller inşa edil-miştir.

Bunları sıra ile sayarsak:

— Mermer Oteli (Duşlu ve banyolu) 60 yatak.

— Ada Palas (Duşlu) 60 yatak.

Adanın meşhur kılıçları Eski bir sokak ve eski bir ev

(5)

Adanın denizden görünüşü

— Yosun (Duşlu) 50 yatak. — Gogoli (Duşlu) 40 yatak.

— Doktorun (Duşlu ve banyolu) 30 yatak.

— Şato (Duşlu ve banyolu) 40 yatak.

Motelleri:

— M. Resmor 12 yataklı (özel plajlı) — Kole 20

— Enön 20 — Büyük, kum 15

'"»-/».-..İl Br .«> Br.î'

Bunlar köyden uzakta koylar üzerinde ve tamamen tabiat içindedirler.

Plajlar:

Aba, Manastır, Çınarlı ve müteaddit küçük koylar. Bu plajlara köy içindeki kor-dondan motorlar halkı getirip götürmekte-dirler. Bazı günler motorlar ile adanın etra-fında turlar tertip edilir. Ada Turizm Der-neği her Temmuz ayında deniz şenlikleri ve bayramı tertipler.

Marmara'ya gidiş:

Haftada iki gün Sirkeci'den sabahlan kalkan vapurlar, beş saat sonra yolcularını Marmara'nın beton iskelesine çıkarırlar. Ge-lenler, iskeleden büyük çınarların gölgelediği yeni yapılmış beton kordon boyundaki otel-lere veya motorlarla civar koylardaki küçük motel gruplarına giderler. Adaya Erdek'den ve Tekirdağ'dan da motorlarla gidilirse de istanbul'dan Denizyolları gemileriyle gitmek tavsiye olunur.

Marmara'da Kapıdağ Yarımadası çevresindeki adalar grubunu

Referanslar

Benzer Belgeler

• Akrabalı yetiştirme sorunları-Akrabalı yetiştirmeye bağlı olarak balıkların..

Müzikte sosyoloji, müzik ve toplum ilikilerini, iki kavramn birbirinden ayrlamayaca düüncesi ile, zaman ve mekan boyutu içerisinde ele alrken, deien dünya düzeni,

yıkanmış ve son olarak kuyulara taze besiyeri eklenmiştir. Buna göre elde edilen sinyallerin hücre içerisine girmiş veya hücrelere bağlanmış nanoparçacıklardan

Vergin re tra ç a la carrière du Professeur

Haluk Eraksoy, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi, İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, Çapa, İstanbul, Türkiye

melansome 就是製造黑色素的工廠。它們負責吸收 tyrosine 蛋白以酵素 tyrosinase 分解成 DOPA,再由

[r]

Bu bilim serüveninin içinde olmamda büyük önem taşıyan siz TÜBİTAK ailesine en içten duygu- larımla teşekkür ederim.. Bilime olan ilgimi ve biyo- lojiye olan merakımı