1
KalDer röportaj soruları:
1. Türkiye’yi ‘kalite’ kavramıyla tanıştıran önemli bir sivil toplum kuruluşusunuz. Kısa zamanda çok yol aldınız ve ‘kalite’yi Türkiye’nin vazgeçilmezi haline getirdiniz. Peki, nedir ‘kalite’? ‘Kalite’ye uzanan yolda firmaları ya da kurum ve kuruluşları veyahut bireyleri neler bekliyor?
Mükemmellik kültürünün içselleştirilerek, ülkemizde sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı çerçevesinde, Cumhuriyetin 100.yılında; Türkiye’nin tüm bölgelerinde, rekabetçi kurum ve kuruluşlar yaratmak, ülkeyi çağdaş yaşam düzeyine ulaştırmak ,KalDer’in önemli ve öncelikli hedefidir.
Son yılların ekonomik ve sosyal alanda hızlı ve küresel boyutlu gelişmeleri kurumlar, kuruluşlar ve hatta ülkeler için var olabilme çabasını giderek artan oranda gündeme getirmiştir. Bu yıkıcı küresel rekabet ortamı gerek ülke olarak, gerekse şirketlerimiz açısından herkesi sürekli çözüm arayışlarına itmektedir.
Kaynakları daha iyi ve etkin kullanmak, daha verimli çalışmayı sağlamak, performansı sürekli arttırmak ve sürdürülebilir başarı açısından müşteri memnuniyetini kalıcı kılarak sonuçta karlılığı arttırmak bu arayışın ana unsuru haline gelmiştir. KalDer’in görevi bu arayışta :İster büyük ölçekli işletme, ister KOBİ, ister kamu veya özel sektör olsun, sektörlerden bağımsız olarak değişim ve gelişime yardımcı olmak ve yol göstermektir.Bunu yaparken Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı( EFQM) Mükemmellik Modelini kullanmaktadır.Model yönetim kalitesinin gelişmesini hedefleyen bir yapıdadır.
Bu sürecin zorluğu, değişimi algılamada ve yayılımı sağlamadadır.Katılımcı ve paylaşımcı bir anlayışa kolay ulaşılmıyor.Ancak bence bunun zorluğu değil başarıya uzanan kuruluş ve bireylerin kazanımları akılda kalacaktır.
2. ‘Kalite’ evrensel bir kavram mı, yoksa uluslara göre değişen bir yaşam felsefesi mi?
KalDer, kalite kavramını yaşamın tüm alanlarına yerleşmesine öncülük eden, çalışmaları ile iş yaşamına vizyon kazandıran, kalkınmada devlet kurumlarının en önemli paydaşlarından biri olan ve küresel bir vizyona sahip, ülkemizin yönetim ve kalite alanında referans noktasıdır.
Günümüzde rekabet küresel ekonomiden alınan payın göstergesidir. Bu nedenle KalDer, rekabet gücümüzün artırılması için çalışmaktadır. Bu çerçevede KalDer’in yürüttüğü tüm projeler büyük ölçekli şirketler kadar KOBİ’leri de kapsamaktadır.
“Yaşamın her alanında kalite “ sloganı ile başlatılan Ulusal Kalite Hareketi’nin amacı;
ülkemizin sürdürülebilir yüksek rekabet gücüne erişebilmesi için Toplam Kalite Yönetimi’nin toplumun her kesiminde yaygınlık kazanmasını sağlamaktır.
Küreselleşen ekonomi evrensel değerleri de gündemlerimize taşımıştır.Küresel İlkeler Sözleşmesi evrensel kavramlardan biri olarak ortaya çıkmıştır.Kalite kavramı aslında bir bütünsel niteliğe sahiptir.Yalnız üretim alanında değil yaşamın her evresinde etkiler yaratmaktadır.Elbette yerel değerler olacaktır aslında bu sistemi zenginleştiren ayrıcalıklardır.
2
3. Sadece üretimde ‘kalite’den bahsetmiyor olmalısınız… ‘Hizmet’te,
‘insan’da, ‘fikir’de, ‘eğitim’de, ‘sosyal yaşam’da ‘kalite’yi tartışacak olursak… KalDer ‘kalite’nin hangi noktasında duruyor? KalDer’in sunduğu ‘kalite’ anlayışı neleri kapsıyor?
EFQM Mükemmellik Modeli, sektör, büyüklük ve olgunluk düzeyinden bağımsız olarak her çeşit kuruluş tarafından bütünsel bir bakış açısı ile durum değerlendirmesi yapmak ve öncelikli iyileştirme alanlarını belirlemek amacıyla kullanılmaktadır. Kuruluşun gereksinimlerine ve işlevine bağlı olarak sürdürülebilir kurumsal mükemmellik doğrultusunda bir üst çerçeve oluşturan yönetim aracıdır. Bu nedenle yalnız işletmeler değil, Kamu kurumları, STK’lar arasında da etkin ve yaygın bir kullanım alanı bulmuştur. Sanayi kuruluşunun yanı sıra bir hastane, bir okul, vergi dairesi, otel, yerel idareler kullanabilmektedir. Sosyal yaşantımızda da kalite kavramından esinlenmemek olamazdı. 2010 yılında revize edilen modelde sürdürülebilirlik kavramı yerleştirildi. Toplumun beklentilerine yanıt veren bir sosyal, kurumsal yaklaşım ile projeler geliştrilmeye başlandı. KalDer’in 20 yıllık performansı ve deneyimli eğiticileri model uygulamasında ayrı bir güvencedir. Mükemmelliğin Temel Kavramları, EFQM Mükemmellik Modeli ve RADAR modelin birbirleriyle bütünleşik üç unsurudur.
KalDer Kalite’nin tam göbeğinde yer almaktadır. Vizyonu belirlemektedir. Yön vericidir ve rehberdir.
4. Türkiye’de ‘Ulusal Kalite Hareketi’nin öncülüğünü yaptınız. 1998’de Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı’nın (EFQM) ‘Ulusal İşbirliği Ortağı’ oldunuz.
2006 yılından bu yana da Amerika Kalite Derneği (ASQ) ile işbirliği başlattınız ve aynı zamanda Orta Doğu Kalite Organizasyonu’nun (MEQA) kurucu üyesi oldunuz. Küresel işbirlikleri sahip olduğunuz
‘kalite’ kavramına mutlaka çok şeyler kattı. Peki, ‘kalite’ kavramıyla birlikte Türkiye’de neler değişti? ‘Kalite’den öncesi ve sonrası dersek…
Kuruluşlar EFQM Mükemmellik Modeli’ni uygulayarak, başvurdukları Kalite Ödülleri’nin önemini, kriterlerine ve işleyişine baktığımızda daha iyi anlayabiliriz. Kalite ödülleri kuruluşları sadece ciro, verimlilik, fire göstergeleri gibi tek boyutlu parametrelere göre değil, bütün süreçleri, hedefleri ve rekabet ortamındaki konumuna göre ele aldığı ve kuruluşların bütünsel yönetim sisteminin etkililiğini ölçtüğü için, iş dünyası içinde mükemmelliği simgeler hale gelmiştir.
Ödüle başvuran kuruluşlar bir mükemmellik yolculuğuna çıkıyor, sürekli kendilerini geliştirmek yönünde güçlü ve iyileştirilmesi gereken alanlarını öğrenme olanağını buluyorlar. Sürekli iyileştirme fırsatı ve geri beslemeler sistemin yarattığı değerlerdir.
Elbette ki Ödülün kurumun imajına son derece etkin ve olumlu bir katkısı bulunmaktadır.Kuruluşlar Ulusal Kalite Ödülü’nün öneminin bilincindedir.Kamuoyu da bunun bilincinde ve farkındadır.KalDer ödülü alan kuruluşlarımızın EFQM ödüllerinde de başarılarını avrupa da tekrarlamaları güvenirlik kavramını pekiştirmektedir. Sürece katılan işletmelerin büyümeleri ve krizler karşısında dayanıklılıkları artmakta ve hatta bunu fırsat olarak görüp değerlendirdikleri izlenmektedir.
3
Türkiye KalDer ile beraber bütünsel bir kalite kavramı ile tanışmıştır.Bu uluslar arası rekabet edebilir bir topluma dönüşüm sürecinin başlangıcı olmuştur.İş dünyasını izleyen kamu yönetimi ve yerel idareler yanı sıra STK da uygulamalar arttıkça refah düzeyinin yükselmesini gözlemleyeceğiz.
5. KalDer’in diktiği ‘kalite’ fidesi, büyüdü, artık meyve veriyor… Biraz da Türkiye’de ‘kalite’ istatistiklerini değerlendirsek… ‘Kalite’lenmek ya da
‘kalite’sini ispatlamak için başvuranlardan yüzde kaçı süreci başarıyla tamamladı?
Satışlar, Müşteri Memnuniyeti, İş Kazaları, Enerji Tüketimi, Karlılık gibi yüzlerce rasyoda radikal gelişme sağlayan Ödül kazanmış veya modeli uygulamış kuruluşlar için en büyük kazanım; geleceği garanti altına alan rekabet gücünü canlı tutan, sürekli gelişme mekanizmasının kurulmuş olmasıdır. Sürdürülebilir bir başarı buradan doğacakdır.
Türkiye’de ilk ödül 1993 yılında verildi. Zaman içerisinde İşletmeler, Kamu Kuruluşları ve STK Kategorileri oluşturuldu. Ulusal Kalite Ödülü’nde başarılı olan kuruluşlarımızın deneyimleri hem Avrupa Kalite Ödülü ve Avrupa Kalite Yönetim Vakfı çalışmalarına katılım ile Avrupa’ya taşındı, hem de 1998 yılında başlattığımız Ulusal Kalite Hareketi ile tüm kuruluşlarımızın faydalanmasına sunuldu. Bu gün 465 kurum ve kuruluş bu süreci yaşadı veya halen yaşıyor.KalDer yaklaşık 2000 üyesi ile bir STK olarak liderlik ediyor.
Modeli etkili uygulayan kuruluşlar kalıcı sonuçlar elde ettiler. Gerek Türkiye’de, gerek Avrupa’da etkili uygulanan EFQM Mükemmellik Modeli Kuruluşların kazanımları ise hem Amerika, hem de Avrupa’da ödül kazanmış kuruluşlar ile sektörlerindeki benzer kuruluşlar arasında yapılan araştırmalarla kanıtlanmıştır.
Bugüne kadar, 25’i Büyük, 39’u Başarı Ödülü olmak üzere toplam 64 ödül verilmiştir. Ulusal Kalite Ödülü’nde başarılı olan Türk kuruluşları bu başarılarını Avrupa Kalite Ödülünde de tekrarladılar. Brisa, 1996’da Avrupa Kalite Ödülü’nü kazanan ilk Türk Kuruluşu oldu. Bugüne kadar 7’si Büyük, 11’i Başarı olmak üzere toplam 18 Avrupa Kalite Ödülü kazanıldı. Türkiye şu anda kuruluşları en çok Avrupa Kalite Ödülü’nü kazanan ülkeler arasındadır. Ancak sadece ödül ile değil başarıyı kendi işletmesinde performansları ile izleyen yüzlerce model uygulayıcısı vardır.Ödül bir amaç değil bir araç olarak değerlendirilmektedir.
6.
28-30 Kasım tarihleri sizin için önemli… Tabii Türkiye için de… Her yıl düzenlediğiniz ‘Kalite Kongresi’ artık 20 yaşında bir delikanlı… Yine, alanında bir numara diyebileceğimiz pek çok önemli isim, kongrede konuşmacı… Bu yılın konusu ise ‘fark yaratmak’… Siz KalDer olarak Türkiye’de nasıl bir fark yarattığınıza inanıyorsunuz?
Türkiye Kalite Derneği (KalDer) ve Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin (TÜSİAD) ev sahipliğinde 20’ncisi düzenlenecek olan ‘Kalite Kongresi’ bu yıl da birbirinden değerli konuklara ev sahipliği yapacak. 29-30 Kasım 2011 tarihlerinde İstanbul, Lütfi Kırdar
4
Kongre ve Sergi Sarayı’nda gerçekleşecek olan kongrede “Fark Yaratmak” konusu farklı yönleriyle değerlendirilerek, konunun uzmanları tarafından tartışılacak.
Bugüne kadar, "Sürdürülebilir Topluma Dönüşüm", "Düşünce Kalitesi ve Küresel Yönetim",
"Yenileşim Yönetimi” gibi temalar üzerinde durulan kongrede kalitenin “Fark Yaratmakla”
ilişkisi farklı yönleriyle değerlendirilecek ve konunun uzmanlarıyla tartışılacak. Geçtiğimiz yıllarda birçok ünlü ismi konuk eden Kalite Kongresi 20. yılında da Türk iş dünyasının en önemli isimlerini bir araya getirmeye hazırlanıyor. Kongrenin bu yılki konuşmacıları arasında Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Güler Sabancı, Eczacıbaşı Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, THY Genel Müdürü Temel Kotil,Ali Sabancı gibi iş dünyasında fark yaratan isimler yer alacak.
Her gün ekonomide, teknolojide, yaşamın her alanında yenilikler büyük bir hızla ve etkinlikle karşımıza çıkmaktadır. Dünyadaki bu değişim öylesine hızlı olmakta ki, bu değişime kurum ve kuruluşlar ayak uydurmada zorlamaktadır. "Kalite" kavramının kendisi de değişim rüzgarlarına ayak uydurarak içerik ve kapsamını genişletmiştir.
Ülkemiz kurum ve kuruluşlarının hem yurt içinde hem de yurt dışında rekabet edebilmeleri, yani "Fark Yaratmaları" için değişim, dönüşüm rüzgarıyla yol alan "Kalite" kavramına tutunmaları ve "Mükemmelliği" hedef almaları gerekmektedir. KalDer, 20.Kalite Kongresi'nde fark yaratanları sizlerle buluşturacak.
Fark yaratmanın farkında olmaya dikkatleri yöneltiyoruz.
20. Kalite Kongresi ve kongre programı hakkında ayrıntılı bilgi için: www.kalitekongresi.org adresini ziyaret edebilirsiniz.
7.
Peki, sizce Türkiye dünyada nasıl bir fark yaratıyor?
Ülkelerin rekabet gücünü, o ülkedeki özel sektör kuruluşlarının rekabet güçleri ile kamu yönetiminin yaklaşımları belirlemektedir. Özellikle mevzuatın yalınlaştırılması, yasal ve düzenleyici çerçeve, kamu finansmanı, mali politikalar, şeffaflık, yolsuzluk ile mücadele, teknoloji, bilim, sağlık ve eğitim altyapısı gibi alanlardaki ilerlemeler ülkelerin daha rekabetçi olmasına etki yapmaktadır.
Avrupa Kalite Ödülü ile ilgili gurur verici gelişmeler yaşıyoruz. Türkiye olarak İngiltere ile beraber en çok ödül kazanan ikinci ülkeyiz. Bu Türkiye olarak kaliteye verdiğimiz önemin, Türk firmalarının konuyla ilgili bilincinin, modelin Türkiye’de başarıyla uygulanıyor olduğunun ve doğru yolda yürüdüğümüzün açık göstergesi.
Türkiye bugün dinamizmi ve yarattığı değerlerle yalnızca bulunduğu bölgede değil uluslar arası platformda artık farklı algılanan bir ülke konumunda.Elbette ki eksiklikleri var.Bence İş dünyamız gösterdiği gelişme ile dışarıda algıları süratle değiştiriyor.Yalnızca ekonomik sonuçlar, girişimler açısından değil.Sosyal ve kültürel atılımları ile insanları şaşırtıyor.Müzeler de bölümler açıyor.Dünya mirasına katkılarda bulunuyor.En büyük farklılığı beklentilerin üstünde bir performans gösteriyor oluşudur.
5
8.
‘Kalite’yi Türkiye’ye yaymak için yola çıktınız. Ancak sadece Ankara, Bursa, Eskişehir ve İzmir şubelerinizle yola devam ediyorsunuz. Hedefte yeni şubeler var mı? Hangi illere daha ‘kalite’ gelecek?
30’u aşan sektörel dernek ile farklı sektörlere yönelik faaliyetler yapmayı ve Anadolu’nun farklı illerinde coğrafi yayılımı sağlamayı amaçlı etkinlikler yapılmaktadır. Mükemmellik Platformu-Yerel Kalkınma ve Mükemmellik Yolculuğu toplantı dizisinin ilki Düzce’de, ikincisi Çerkezköy’de, üçüncüsü ise yerel işbirlikleri ile hayata geçirmeyi arzu ettiği yayılımı sağlayabilmek amacıyla Gebze Organize Sanayi Bölgesi’nde gerçekleştirilmiştir.
Aynı yaklaşımla Ulusal Kalite Hareketi çerçevesinde etkinlikler, 2011 yılının ilk yarısında Kayseri, Antalya, Konya, Denizli ve Şanlıurfa, Tarsus gibi Anadolu’nun farklı illerinde düzenlenmiş; Samsun, Van, Erzurum, Gaziantep ve Trabzon gibi illerde devam edilecektir.
9.
Yeni projelerinizden bahsedebilir misiniz?
KalDer kar amacı gütmeyen ve etkinliklerini gerek üyelerinin katkıları, gerekse kendi yarattığı gelirlerle sürdüren bir Sivil Toplum Kuruluşu’dur. KalDer daha dinamik, üye odaklı, değişimi daha etkin değerlendiren, kaynaklarını daha etkin kullanan, politika ve stratejileri doğrultusunda süreçlerini daha etkin yapılandıran bir kimlik geliştirmektedir.
Önümüzdeki dönemde 30’u aşan sektörel dernek ile farklı sektörlere yönelik faaliyetler yapmayı ve Anadolu’nun farklı illerinde coğrafi yayılımı sağlamayı amaçlı etkinlikler yapılacaktır.
2011 yılında KalDer olarak, bölgesel ve sektörel açılım stratejisi çerçevesinde sektör analizleri yapılmış olup, önceliklendirilen sektörel dernekler ile görüşmeler yapılarak, ihtiyaç ve beklentileri çerçevesinde sektörel hizmetler, ortak proje ve etkinlikler gerçekleştirilmesi amacı ile çalışmalara başlanmıştır. Ayrıca KOSGEB ile de projelere destek konusunda işbirliği yapılmaktadır.
KalDer aynı zamanda bilgi birikimini sınırlar dışına taşımaktadır. Bölgelerde özel sektör eliyle kurulmuş bir dernek pek bulunmamaktadır.Dolayısıyla bu KalDer’e Ortadoğu Bölgeleri’nde deneyimlerini paylaşım ve aktarma fırsatı vermektedir. Burada bir rol model olarak görülmektedir.
Derneğimiz üye ilişkilerini geliştirme ve sosyalleşme ortamlarının yaratılmasına katkı sağlama bağlamında üyeleri için 2011 yılında “Kalite Sohbetleri” organize ediyor.
10. Bireyler olarak günlük hayatımıza ‘kalite’ getirecek pratik önerileriniz var mı?
En önemlisi paylaşım ortamlarını yaratın. Katılımcı olun. Çevremizde bu iyileştirici virüsü yayın.
Sadece sizin mükemmel olmanız yetmez. Siz çevrenizle bir bütünsünüz. Kısaca yaşamınıza kalite katın.
6
11. Son olarak Otomotiv sektöründe faaliyet gösteren Maysan Mando’nun kalite felsefesini ve uygulamalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Maysan Mando’yu EFQM İş Mükemmelliğinde başarılı bir yolculukta görüyorum. Liderlik, çalışanlarla başarma, topluma değer katma yolunda önemli çabaları ve sonuçları var. Sürekli iyileştirme kavramını içselleştirmiş ulusal ve uluslararası pazarda rekabet gücünü hergün arttıran bir kuruluşumuz. Sürdürülebilirliğe önem veriyorlar. Sektörel standartları başarılı uyguluyorlar. Teknolojik gelişmeleri izliyorlar. Tedarikçi ve dağıtım zincirlerinde katma değer yaratmaya önem veriyorlar. Ar-ge birimleri ile teknolojik gelişimde ve süreç iyileştirme yaklaşımları ile güvenirliliği sağlamada etkin. Maysan Mando iş mükemmelliğinde önemli sonuçları gözlemleyebileceğiniz bir işletme.
