• Sonuç bulunamadı

PAP TEDAVİSİ (HANGİ HASTAYA HANGİ TEDAVİ VERİLMELİ)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "PAP TEDAVİSİ (HANGİ HASTAYA HANGİ TEDAVİ VERİLMELİ)"

Copied!
7
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

PAP TEDAVİSİ (HANGİ HASTAYA HANGİ TEDAVİ VERİLMELİ) Doç. Dr. Önder Öztürk

S.D.Ü. Göğüs Hastalıkları A.D.

S.D.Ü. Uyku Bozuklukları Tanı Tedavi Araştırma ve Uygulama Merkezi (UBAM)

Obstrüktif uyku apne sendromunda (OSAS) tedavinin amacı, uyku süresince hava yolunu açık tutarak, semptomları azaltmak, gelişecek komplikasyonları önlemek, hastanın yaşam kalitesini artırmak ve kaza yapma riskini azaltmaktır.

OSAS tedavisinde altın standart olan, etkinliği kanıtlanmış ve bu konuda uzlaşı sağlanmış tedavi yöntemi “non invaziv mekanik ventilasyon (NIMV)” dur. NIMV seçenekleri CPAP (continuous positive airway pressure), otoCPAP (APAP), BPAP (bilevel positive airway pressure) S, ST, ASV, AVAPS dır. Pozitif havayolu basıncı (PAP) adı da verilen bu cihazlar obstrüktif uyku apnenin de dahil olduğu uykuya bağlı solunum hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.

PAP Tedavisinde Amaç

Uykuda solunum bozukluklarının tedavisinde kullanılan tüm PAP tekniklerinde amaç;

üst solunum yolunun (ÜSY) uykuda açık kalmasını sağlamak, solunumu ve uyku kalitesini düzenlemektir. Üst solunum yollarına uygulanan pozitif basınç inspiryum için uygulanan ve en önemli kollaps yapma gücü olan negatif basıncı yok ederek apneleri, hipopneleri, horlamayı ve akım kısıtlanmasını önler. PAP tedavisi ile gece boyunca yeterli oksihemoglobin satürasyonu sağlar arousalları yokedip uyku devamlılığını sağlar ve uyku mimarisini düzeltir.

Cihazların ÜSY’nin kasları üzerine etkisi olmadığı ve sadece kullanıldığı sürece

“iyileştirici cihaz” etkisi gösterdiği için PAP tedavilerinin hastalığı tamamen tedavi edici etkisi yoktur. Bu sebepten dolayı, hasta cihazı kullandığı süre boyunca tedaviden fayda görür.

Bu konuda genel kabul gören prensip hastanın tüm kullanım süresinin >%70 olması ve kullandığı gecede >4 saat kullanmasıdır. Özellikle, hastaların cihazı ilk 1-3 ay içinde kullanımı ile cihaza daha adapte oldukları ve daha fazla kompliyans artışı gösterdikleri bildirilmiştir. Tablo 1’de cihazları kabullenme ve reddetme nedenleri görülmektedir

(2)

Tablo 1: Hastaların cihazları kabullenme ve reddetme nedenleri.

PAP cihazlarının hastalar

tarafından kabullenilmesinde en önemli etkenler

Kullanımın reddedilmesinin en önemleri nedenleri

Hastalığın ağırlığı ile orantılı olması Nazal konjesyon Gündüz aşırı uyku halinin olması Klostrofobi

Kişinin semptomatik fayda görmesi UPPP operasyonu geçirmiş olması Gündüz aşırı uyku halinin olmaması Semptomatik fayda görmemesi PAP cihazının bazı yan etkilerinin ortaya çıkması

2006 yılında AASM (Americcan Academy of Sleep Medicine) ‘nin yayınladığı uykuda solunum bozukluğu tedavisinde PAP tedavisi kullanımı ile ilgili Practice Parameters serisinde AHİ’den bağımsız bazı önerilerde bulunulmuştur;

1. OSA tanısı kabul edilebilir yöntemlerle konulmalıdır.

2. CPAP OSA tedavisinde etkindir.

3. Tüm gece uyku laboratuvarında yapılan testler ve titrasyonlar idealdir ancak yarı gece çalışmalar da çoğu zaman kabul edilebilir başarıya sahiptir.

4. CPAP kullanımı uymunu arttırmak amacıyla yakından takip edilmelidir.

5. PAP tedavisi başlangıcında takip daha sıkı olmalıdır.

6. Uzun dönemde maske, cihaz ve kullanım problemlerini kontrol etmek için yıllık takipler önerilir.

7. Isıtıcı – nemlendirici ünitesi ve sistemli bir hasta eğitimi cihaz kullanım oranını arttırmaktadır.

8. Gündüz aşırı uyku halinin düzelmesi gibi bazı fonksiyonel düzelmeler PAP tedavisi kullanımını arttırmaktadır.

9. PAP cihazları güvenlidir, yan etkiler ve istenmeyen etkiler genellikle önemsiz ve geri dönüşlüdür.

10. BPAP restriktif akciğer hastalığı olan, hiperkapnik solunum yetmezliği olanlarda faydalıdır.

AASM’nin yayınladığı aynı raporda PAP tedavisi endikasyonları ile ilgili bazı önerilerde bulunmuştur;

1. AHİ>15 olan orta ve ağır dereceli OSA’lılarda PAP tedavisi standart tedavi olmalıdır.

(3)

2. AHİ=5-15 arasında olan hafif dereceli OSA’lı hastalara da aşağıdaki durumlarda PAP tedavisi öncelikle önerilmelidir.

a) Gündüz aşırı uyku hali b) Yaşam kalitesinde düşüklük

c) Hipertansiyon dahil kardiyovasküler ve serebrovasküler patolojisi olanlar.

İlk olarak 1981 yılında üretilen CPAP cihazından sonra farklı ihtiyaçları karşılayacak şekilde yeni PAP cihazları geliştirilmiştir. Uyku apne sendromu hakkında araştırmalar sürdükçe hastalığın tek tip bir hastalık olmadığı ve değişik özelliklerinin klinikte ve tedavide özellikler gösterdiği anlaşılmıştır. Şekil 1’de PAP tedavisinin kullanıldığı hastalıklar gösterilmiştir.

Şekil 1: PAP tedavisinin kullanıldığı hastalık tipleri.

Hangi hastalıkta hangi PAP cihazı uygundur?

1- OSA hastalarında ilk seçilecek PAP tedavi modalitesi CPAP’dır. CPAP cihazları;

CPAP cihazı; oda havasını istenilen basınçta hastaya düşük dirençli bir hortum ve maske aracılığıyla ileten, yüksek devirli motoru sayesinde sürekli pozitif basınç verebilen, bu sayede hastanın üst solunum yolunu açık tutmayı (pneumatic splint) başaran iyileştirici bir tedavi cihazıdır.

(4)

2- REM ilişkili OSAS ve Pozisyon ilişkili OSAS hastalarında seçilmesi gereken mod otomatik CPAP (APAP) dır. Ayrıca alkol alımı ile gece boyunca değişen üst solunum yolu kollabsibilitesi ve zaman içinde değişebilen vücut kitle indeksi nedeniyle de APAP kullanımı sabit basınçlı CPAP kullanımına göre avantajlı olabilir. Konjestif kalp yetmezliği olanlarla, uyku ile ilişkili hipoksemi-hipoventilasyon sendromlularda ve santral uyku apnelilerde (genelde ek hastalıkla birlikte olanlar) APAP cihazlarının hem titrasyonda hem de tedavide kullanımı kontrendikedir. Yalnızca horlama (vibrasyon) tetikleme prensibiyle çalışan APAP cihazılarının uvula operasyonu geçirmiş veya horlamayan hastalarda kullanımı uygun değildir.

APAP cihazlarının çalışma prensipleri (basınç düzenleme algoritmaları) markalara göre değişse de, çoğunlukla; Hava akımı amplitüd değişikliklerinde, hava akım limitasyonlarında, horlama varlığında (vibrasyon) ve/veya havayolu impedansındaki değişikliklere göre basınç artışı ve azaltması yapar.

3- KOAH gibi overlap sendromu olan olgularda, restriktif akciğer hastalığı olanlarda BPAP cihazı seçilmektedir. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tedavisinde ilk seçenek değildir, ancak CPAP tedavisini tolere edemeyen, yüksek basınca karşı nefes vermekte zorlanan, ek olarak alveoler hipoventilasyona neden olan bir hastalığı olanlar için ilk seçenek olabilir.

BPAP cihazının CPAP çalışma prensibinden en önemli farkı; solunum siklusu boyunca inspirasyon ve ekspirasyonda farklı basınçta hava vermesidir. Böylece hastanın pozitif basınca karşı toleransı artıp cihaz kullanma kompliansının artması hedeflenmiştir. İhtiyaç duyulan CPAP basıncının 13 cmH2O ve daha yüksek olması durumunda da BPAP tedavisinin önerilmesi hastanın tedaviye olan uyumunu kolaylaştırmaktadır. BPAP tedavisi ile hastanın üst solunum yolunun açık kalması sağlanmakla birlikte aynı zamanda IPAP ve EPAP basınçları arasındaki fark (delta pressure ) kadar solunum desteği de (ventilatory support) sağlamaktadır. BPAP cihazları solunum iş yükünü azaltır, solunum kaslarının dinlenmesini sağlar, mikroatelektazileri açar, kompliyansı iyileştirir, solunum merkezinin hiperkapnik eşiğini aşağı çekerek santral kas zaafı sorununu çözer.

BPAP cihazı bazı uyku hastalıklarında yeterli desteği sağlayamadığı için ve tedaviye uyumu arttırmak amacıyla yeni modlar cihaza eklenmiştir. Bu bağlamda geliştirilen cihazlar BPAP-ST, A-BPAP ve AVAPS gibi. Bu cihazların tercih edilebileceği hastalıklar; obezite hipoventilasyon, restriktif akciğer hastalıkları, nöromüsküler hastalıklarda BPAP-ST veya AVAPS, KOAH, overlap sendromu olan olgularda AVAPS tercih edilebilir.

A-BPAP (otomatik BPAP); Diğer PAP tekniklerine üstünlüğü henüz ispatlanmamıştır, ancak BPAP endikasyonu olup uygulanan BPAP basıncını tolere edemeyen veya efektif BPAP basıncının çok değişken olması nedeniyle uygun tedavi basıncına karar verilememesi nedeniyle kullanılması uygun görülmektedir. A-BPAP cihazları değişken basınçlı cihazdır.

APAP ve BPAP cihazlarının karışımıdır. Hem apne, hipopne, akım kısıtlaması ve horlama gibi solunumsal olayları algılayarak basınç değişikliği yapar, hem de inspirasyon ve ekspirasyon dönemlerini algılar.

BPAP-ST; ST=spontaneous-timed özelliğini içerir. Hastanın spontan soluması olmalı ancak solunum sıklığı sayısı cihaz tarafından ayarlanabilmelidir. BPAP ile solunumu düzene girmeyen, daha yüksek basınçta tedavi gereken durumlarda ve özellikle santral apnelerin varlığında BPAP-ST cihazı denenmelidir. Obstrüktif Uyku Apne Sendromu tanısının yanı sıra restriktif akciğer hastalığı, KOAH, obezite-hipoventilasyon sendromu, uyku ilişkili hipoventilasyon/hipoksemik sendrom gibi alveoler hipoventilasyona yol açan bir patolojisi olan hastalarda, spontan solunumu ve tetikleme gücünün yetersiz olduğunun belirlenmesi ile kullanma endikasyonu vardır.

(5)

Zamanı belirlenmiş BPAP-ST modunda hastanın dakikada olması gereken solunum frekansına göre cihazı ayarlanır ve hasta santral apneler veya solunum yetmezliği nedeniyle EPAP değerinden IPAP değerine yükseltecek tetiklemeyi sağlayamazsa cihaz bu tetiklemeyi yapar. EPAP basıncından IPAP basıncına geçer. Bu basınç değişikliği ile hem solunum desteği sağlanmış olur hem de santral apnelerin sonlandırılması sağlanmış olur.

AVAPS; Otomatik volüm garantili basınç desteği anlamına gelmektedir. Hastanın ihtiyacına göre sabit bir tidal volüm desteği sağlamak için basıncı artırarak (değişken aralıklarda) bu desteği verir. Hastanın her soluğunda tidal volümü hesaplayıp, dakika ventilasyon, ortalama tidal volüm ve hedef tidal volüm arasındaki dengeyi sağlamak için basınç ayarlaması yapar. Hastanın tidal volümü pozisyonla ve uyku evreleriyle değişiyorsa, sabit ideal bir tidal volüm sağlamak için AVAPS özellikli BPAP cihazları kullanmak gerekir.

Özellikle hipoventilasyonu olan obez hastalarda endike olan cihaz, restriktif akciğer hastalığının (göğüs duvarı patolojisi veya nöromüsküler hastalıklar) neden olduğu uykuda olsun olmasın solunum yetmezliğinin tedavisinde hedeflenen bir tidal volümü başarıyla uyguladığı için etkili bir tedavi yöntemidir.

4- PSG’de Cheyne Stokes Solunum tanımına uyan solunum patolojisi varsa veya santral apneler ağırlıktaysa ASV (adaptif servo ventilatör ) tercih edilmektedir. Kompleks uyku apne sendromu tanılı hastalarda da kullanımı önerilmektedir. Temelde bu cihazlar da BPAP prensibi ile (EPAP ve IPAP basınç değerleri ayrı ayrı verilmek şartıyla) çalışır.

Hastadaki değişken basınç ihtiyacını sürekli ayarlama yaparak minimum basınçlarda tutup, gereksiz idiopatik santral apnelerin de oluşumunu önler. Apne ve hipopnelerde gerekli basınç desteği artırılırken, hiperventilasyon durumunda bu destek azaltılır. Cihazlar önce sadece IPAP ayarını değişken tutarken, sonradan geliştirilenler hem IPAP hem de EPAP ayarlarını ihtiyaca göre ayarlayabilmektedir, böylece kombine apneli hastalarda (hem cheyne- stokes/santral apne hem de obstrüktif apneleri olan hastalarda) obstrüktif apneleri yok etmek de mümkün olmaktadır. Hastada konjestif kalp yetmezliği ön planda olup (EF <%40 ise) PSG’de santral uyku apne sendromu varlığında doğrudan servo-ventilasyon özellikli cihazların tedavide verilmesi endikedir. ASV mod’lu cihazlar hipoventilasyonlu hastalarda ve yüksek EPAP basınç ihtiyacı olan OSAS’lı hastalarda kullanılmamalıdır.

Sonuç olarak;

1. OSAS hastalarında ilk seçenek olarak CPAP denenmelidir.

2. OSAS hastalarında basınç intoleransı veya ek hastalık olması durumunda BPAP tercih edilebilir.

3. Pozisyonel OSAS ve REM ilişkili OSAS hastalarında APAP tercih edilmelidir.

4. Santral uyku apne sendromu, UPPP operasyonu geçirmiş olanlarda veya hipoventilasyon varlığında APAP kullanılmamalıdır.

5. Hipoventilasyon varlığında öncelikle BPAP cihazı kullanılmalıdır.

6. Hipoventilasyon ve beraberinde santral apneler oluşuyorsa kompleks uyku apne sendromu veya Cheyne Stokes Solunum varsa, öncelikle BPAP-ST cihazları denenmeli, başarısız olunma durumunda ise ASV mod’lu cihazlar kullanılmalıdır.

(6)

7. EF oranı <%40 olan konjestif kalp yetmezlikli hastalarda Cheyne Stokes Solunumu saptandığında doğrudan ASV modlu cihaz uygulanır.

8. Nöromusküler ve/veya göğüs duvarı deformitelerine bağlı uyku ilişkili hipoventilasyon hipoksemi hastalarında sabit bir tidal volüm ayarlanamıyorsa, AVAPS cihazları kullanılır

9. BPAP endikasyonu olup sürekli değişken basınç gereken hastalarda ve standart BPAP basıncını tolere edemeyen hastalarda, obezite-hipoventilasyon senromlu hastalarda A-BPAP denenebilir.

Kaynaklar

1) Antonescu-Turcu A, Parthasarathy S. CPAP and bi-level PAP therapy: new and established roles. Respir Care 2010;55:1216-28.

2) Berry RB, Chediak A, Brown LK, et al. Best clinical practices for the sleep center adjustment of noninvasive positive pressure ventilation (NPPV) in stable chronic alveolar hypoventilation syndromes. J Clin Sleep Med 2010;6:491-509.

3) Çiftçi B. PAP Tedavisinin Etkileri ve Endikasyonları. In: İtil O, Köktürk O, Ardıç S, Çuhadaroğlu Ç, Fırat H. Uykuda Solunum Bozuklukları. Toraks Kitaplar Ankara.

Miki Matbaacılık San.Tic.Ltd.Şti.2015;511-528.

4) Kakkar RK, Berry RB. Positive airway pressure treatment for obstructive sleep apnea. Chest 2007;132;1057-72.

5) Kushida CA, Littner MR, Hirshkowitz M, et al. Practice parameters for the use of continuous and bilevel positive airway pressure devices to treat adult patients with sleep-related breathing disorders. Sleep. 2006;29(3):375-80.

6) Littner M, Hirshkowitz M, Davila D, et al. Practice parameters for the use of auto-titrating continuous positive airway pressure devices for titrating pressures and treating adult patients with obstructive sleep apnea syndrome. An American Academy of Sleep Medicine report. Sleep 2002;25:143-7.

7) Morgenthaler TI, Aurora RN, Brown T, et al. Practice parameters for the use of autotitrating continuous positive airway pressure devices for titrating pressures and treating adult patients with obstructive sleep apnea syndrome: an update for 2007. An American Academy of Sleep Medicine report. Sleep 2008;31:141-7.

8) PAP tedavisi. Türk Toraks Derneği Obstrüktif Uyku Apne Sendromu Tanı ve Tedavi Uzlaşı Raporu, 2012,44-49.

9) Randerath WJ. Therapeutic options for the treatment of Cheyne-Stokes respiration. Swiss Med Wkly 2009;139:135-9.

10) Randerath WJ, Galetke W, Kenter M, et al. Combined adaptive servo- ventilation and automatic positive airway pressure (anticyclic modulated ventilation) in co- existing obstructive and central sleep apnea syndrome and periodic breathing. Sleep Med 2009;10:898-903.

(7)

11) Resta O, Guido P, Picca V, et al. Prescription of NCPAP and nBiPAP in obstructive sleep apnoea syndrome: Italian experience in 105 subjects. A prospective two center study. Respir Med 1998:92:820-7.

12) Sanders MH, Montserrat JM, Farré R, Givelber RJ. Positive pressure therapy.

A perspective on evidence-based outcomes and methods of application. Proc Am Thorac Soc 2008;5:161-72.

13) Schafer H, Ewig S, Hasper E, Luderitz B. Failure of CPAP therapy in obstructive sleep apnoea syndrome: predictive factors and treatment with bilevel-positive airway pressure. Respir Med 1998;92:208-15.

Referanslar

Benzer Belgeler

Halbuki baştan beri «Bina, turizm veya kültür hizmetleri için kullanı­ labilir» diye yazdığım ız yazıda, y ı­ kılmadan hiç söz etmemiş, aksine yapılacak

Gece, birçok yabani hayvanın etkinliklerini sürdürebilmesi için çok uygun bir zaman dilimi. Gündüz çok sakin görünen bir doğal alan, aslında geceleyin pek çok

Güneş battığı ve hava kararmaya başladığı halde bulutların hâlâ aydınlık olduğu bu olağan dışı durumun sebebi gece parlayan (Latince noctilucent) bulutlardır.. 80

Habersiz gelirim ıssız ormanlarınıza Döker yapraklarını kalabalıklardan Yaşadığını bilirim oyuncaklarınızın Süt annemiz dünyadan göçtü Takvim yapraklarını kim

Gece çalışanların kansere yakalanma riskinin daha fazla olabileceği yönünde bilim çevrelerinde tartışmalar yıllardır süregelirken, Dünya Sa ğlık Örgütünün (WHO)

In this issue, we have a very comprehensive review of important aspects of the European Society of Cardiology/ Acute Cardiovascular Care Association and the European Heart

Sepsis tanısında kullanılan belirteçlerden prokalsito- ninin CRP’den daha önce artması ve yarılanma ömrünün CRP’ye göre kısa olması nedeniyle ciddi sepsis tanısının

‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi Mikrobiyoloji Laboratuvar›nda 2004 y›l›nda idrar kültürlerinden izole edilen mikroorganizmalar ve antibiyotik direnç