• Sonuç bulunamadı

DİKİş MATERYALLERİ VE BAKTERİ TUTMA ÖZELLİKLERİNE

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DİKİş MATERYALLERİ VE BAKTERİ TUTMA ÖZELLİKLERİNE "

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

DİKİş MATERYALLERİ VE BAKTERİ TUTMA ÖZELLİKLERİNE

GENEL BİR BAKıŞ

Deniz ŞELlMEN (1)

Dikiş materyallerinin kapilarite ve bakteri taşıma özellikleriyle, bunların yara iyileşme süreci üzerine etkilerine ilişkin bir derleme.

it is a rewiew about the capillarity and the bacterial transport of the suture materials and their effects on the wound healing process.

GİRİŞ

Hemostazisi sa~lamada, ya da iyileşinceye kadar do-

kuları bir arada tutmada kullanılan dikiş materyallerinin tarihi cerrahi nin ki kadar eskidir. Milattan önce 2000 yı­

lına kadar dayanan tıpla ilgili buluntularda ba~lama ve dikme işinde çeşitli Iiflerin ve hayvan tendonlarının kul-

lanıldıgına ilişkin işaretler vardır. Yüzyıllardır çok çeşitli

materyaller bu amaçlara yönelik olarak kullanılmış, cer- rahi teknikler gelişme gösterdikçe yara iyileşmesinde da- ha etkili olacak dikiş materyalleri araştırılmıştır. İnsan­

lara dışardan en sık implante edilen yabancı maddeler di-

kiş materyalleridir ve dünyada bir günde tahminen yak-

laşık 3 milyon kişiye uygulanmaktadır. Orijinlerine göre biolojik ve sentetik, yapılarına göre monofilament ve mul- tifilament olarak ayrılmalarına karşın, dikiş materyalle- rinin en önemli klasifikasyonu absorbe olup olmaları açı­

sından yapılmaktadır. Günümüzde halen en sık kullanı­

lan iki dikiş materyali düz ve kromik katküt ile ipektir.

Ancak bu do~al materyallerin yara iyileşme sürecinde do- ku reaksiyonu ve bakteri tutma özellikleri gibi bazı deza-

vantajları sözkonusudur (I, 5, 6, 7).

Doku reaksiyonunun nitel bir ölçütü olarak kabul edi- len "iltihaplı hücre indeksi", akut, su b-akut ve prolife- ratif bakteri etkisi safhalarının, hücrelere ait farklılıkla­

rının özellikleri olması gere~ine dayanır. Örne~in, akut dönemde lökositler baskındır, buna karşın sub-akut dö- nemde lenfositler ve plazma hücreleri baskın hale gelir- ler. Dikiş materyalinin etrafındaki dokuda görülen ilti- hap reaksiyonu, temiz yarada bulunan hücre türlerine göre belirlenir. İltihabı reaksiyonunun tanımlanmasına yöne- lik bir di~er yaklaşım da enzim aktivitesinin, histo- kimyasal ölçümü ile yapılmaktadır (2).

Doğal bir kollagen ya da protein türü olan katküt ve krom tuzu içerisinde işlenen kromik katküt güçlü doku reaksiyonu meydana getirmektedir. Bu maddeleri asbor- be edilmek için lökositler enzim salgılamakta ve genelde düz katküt 7-10 gün, kromik katküt ise 14-21 gün arasın-

(1) Marmara Universitesi Hastanesi Hemşirelik Hizmetleri Mü- dürü Yard.Doç.

da doku deste~i sağlanmaktadır. Ancak dikiş materyali- nin içinde, saflığını bozacak yabancı maddelerin bulun-

ması, protein eksikli~i, yetersiz beslenme, diabet gibi bo- zukluklar ve implante edildi~i dokunun çeşidi gibi pek çok faktörler, katkütün vücuttan emilim sürecini etkilemek- te, dolayısiyle de eriyebilirlik özelli~i hastadan hastaya de-

ğişmektedir (I, 6).

Katküt gibi doğal bir materyalolan ipek de doku reak- siyonu meydana getirdiği gibi örgü şeklinde birbirine ba~­

Ianmış çok sayıda birbirinden ayrı liften oluştu~u için ka- pilarite etkisine de sahip bulunmaktadır. Yani sıvılar ya da bakteriler, lifler arasındaki küçük boşluklara girerek,

ipliğin içinde boylu boyunca hareket ederek iyileşme sü- recini yavaşlatır. Bu kapilariteyi azaltmak amacıyla ipe-

ğe. balmumu emdirilir. Bazı otoriteler, hızlı bir biçimde

endıklennden ve bakteriler için bannak oluşturmadıkla-

nndan kontamine yaralarda katküt kullanımını savun-

maktadırlar. Ancak, do~al bir protein olan katküt, infek- siyonun varlı~ında çok hızlı bir şekilde eriyebilir, çünkü infeksiyon enzim aktivitesini arttırırken, iyileşme süreci- ni yavaşlatır. Bu durum katkütün doku iyileşmesi tamam- lanmadan emilmesine neden olur. Ipek ise bakteriler için uzun vadeli bir üreme ortamıdır. Bu yüzden kontamine yara olarak sınıflandırdı~ımız, yumuşak doku yırtıklan, açık kırıklar, travmalar ve de infekte idrar, feçes ya da

safranın varlı~ında gastrointestinal sisteme ya da üroge- nital kanala ulaşan cerrahi girişimlerde kesinlikle kulla-

nılmamalıdır . Bu tip yaralarda dikiş materyalinin seçimi kontamine yaranın infekte yara haline dönüşmesi açısın­

dan çok önemlidir (5, 6).

Dikişe karşı gelişen hücre tepkisine bakıldı~ında aynı

anda ortaya çıkan üç reaksiyon görülür. Birincisi, diki-

şin atılm~sı sı~asındaki travma ya da ,tloku hareketliyse dıkışın sureklı olarak bu dokuda bulunması nedeniyle implantasyonunun yarattı~ı reaksiyondur. Ikincisi, ne ka- dar garip olsa da, reaksiyonun yarattı~ı bir reaksiyondur.

Bu durumu, implantasyon yeri, materyallerin kimyasal bi-

leşimi ve materyalin tek lifi mi, yoksa örgülü-ıııü oldu~u

gibi çeşitli faktörlerin bir araya gelmesi ile ortaya çıkar.

Üçüncü olarak ise, erime reaksiyonudur. Yani genel ola- rak materyal ne kadar hızlı erirse doku reaksiyonu o ka-

Cilt 1 Sayı 3 1990 189

(2)

190

dar fazla olur. Katküt, implantasyondan hemen sonra çev- resindeki polimorfonükleer lökositler içinde bulunan pro- teolitik enzimlerin salgılanması ile erir. Modern eriyebi- lir polimerlerde ise erime, dikişin ya akciğerlerden ya da böbreklerden atılacak karbondioksit ve suya dönüşmesi­

dir (5, 6).

Dikişli dokunun infeksiyona karşı direnç gösterme ye-

teneği, implante edilen materyalin türüne göre değişiklik

gösterir. Materyalin kimyasal özelliklerinin de bakterile- rin etkisi açısından önemli olduğu kabul edilmektedir. Sıvı

emilimi ve kapilarite gibi fiziksel ve mekanik niteliklerin yara infeksiyonunu kolaylaştırdığı düşünülmektedir. Yara infeksiyonunun seyri, genellikle sorunlu infekte edici aja-

nın tipi ve savunma mekanizmasının doku tarafından ha- rekete geçiriliş hızı ile belirlenir. Bu durum eklem protez- leri ve graftlarda kullanılan biolojik olmayan implante materyallerin varlığıyla ilişkilidir (2, 3).

Yapılan invitro deneylerde hareketsiz bakterilerin çok Iifli dikiş materyalleri içinde taşınabileceği ve kapiller özel- likleri ile sıvı emilimi özelliklerinin yayılma açısından

önemli olduğu gösterilmiş ve dikiş materyalinin kapilari- tesi ile bakteri taşıma sıklığı ve hızı arasında bir ilişki bu-

lunmuştur. Bu tür taşınma, ipliğin yüzeyindeki taşınma­

dan daha önemlidir ve bakterilere karşı savunmanın, çevre dokulara oranla ipliğin içinde büyük ölçüde azalması söz- konusudur. Kapiler olmayan materyallerden mumlu ipek ve saç örgüsü biçimindeki mumlu poliyamidin kapiller ma-

teryale oranla daha az bakteri geçişine neden olduğu,

mumlama işleminin kapilariteyi ve böylece ipliği n bakte- ri taşıma kapasitesini azalttığı saptanmıştır (2, 3, 4).

Katküt ve ipliğin dezavantajları gözönüne alınarak ge- rek örgü biçiminde, gerekse tek lifli, eriyebilen ya da eri- yemeyen çok sayıda sentetik materyal geliştirilmiştir. Sen- tetik materyallerin ipek ve katküte oranla daha az doku reaksiyonu yaptığı söylenmektedir. Eriyebilen sentetik ma- teryaller enzim reaksiyonları ile değil, vücut dokuları için- deki sıvı yardımlarıyla eridiklerinden, iyileşme sürecindeki doku destekleri ve erime süreleri diğer faktörlere bakmak-

sızın hemen her hasta için aynı olarak kabul edilebilir (6, 7).

Bir hasta için dikiş materyalini seçerken, saydığımız tüm bu faktörler gözönüne alınmalıdır. Doğru seçim için sa- dece materyalin kendisini değil, yara iyileşmesi süreçleri- ni de içeren derinlemesine bir bilgi gerekmektedir. Kon- tamine yaralarda, dikiş materyali seçerken bakterileri ba-

rındırabilen, örgülü dikiş materyalinin kullanımından ka-

çınmalı, şayet olası ise yara bölgesinde yabancı madde ba-

rındırmayan eriyebilir dikiş materyalleri kullanılmalı ve yüksek infeksiyon riskinin olduğu dokularda, kapiller ip- likler kullanılmalıdır.

Bu bilgilerin ışığında, yakın gelecekte yapılacak cerra- hi girişimlerde sentetik dikiş materyallerinin doğal mater- yalIere oranla sık kullanılanacağı ve daha fazla talep gö-

receği düşünülmektedir.

KAYNAKLAR

1. Artandı, C.: A Revolution in Sutures. Surgery, Gynecology & Obstetrics Vol 150: 235-236, 1980

2. Blomstedt, B., Österberg, B.: Suture Materials ad Wound Infection. Acta Chir Scand. 144: 269-274, 1978 3. Blomstedt, B., Österberg, B.: Fluid Absorbtion and Capillarity of Suture Materials. Acta Chir Scand 143: 67-70,

1977

4. Blomstedt, B., Österberg, B., Bergestrand, A.: Sture Material and Bacterial Transport. Acta Chir Scand. 143:

71-73, 1977

5. Capperauld, 1.: Suture Material: A Rewiew. Clinic materials 4: 3-12, 1989

6. Joyce, S: Selection of Sutureş for Use in Contaminated Wounds. Ulusal Cerrahi Kongresi, Cerrahi Hemşireliği

Seksiyonunda sunulmuştur. Istanbul, 1990

7. Stone, K.I.: Suture Materials, Clinic Obstetric and Gynecology 31: 3 712-712, 1988

Karlal Eııitim ve Araştırma Klinikleri

Referanslar

Benzer Belgeler

 In Venezuela, Cyclospora cayetanensis has been linked to having no toilet in the home, the home being a hut, and having contact with feces soil.  Children aged 6-15 had the

Boltzmann disribution law states that the probability of finding the molecule in a particular energy state varies exponentially as the energy divided by k

Sanayi kuruluşlarından çoğu , depo ve antrepolar, gemi söküm tezgahları, keresteciler, sebze ve meyve hali, mezbahanın başka yerlere nakledilme si gerekiyor.

 Students will be asked to report their observations and results within the scope of the application to the test report immediately given to them at the end

Mechanisms of the Bargaining Model of War and Their Limitations There are three main mechanisms of the bargaining theory of war: Incomplete information, problems of

Kesikli dairesel dikiş atılırken bukkal flap kenarının 2-3 mm içerisinden iğne ile dokudan geçirilir daha sonra lingual flabin (iç) bağ doku tarafında yine kenardan 2- 3 mm

Hava durumuyla ilgili doğru seçeneği işaretleyiniz... Mesleklerle

Hava durumuyla ilgili doğru seçeneği işaretleyiniz... Mesleklerle