Ş İ İ R
35
TEMMUZ 2020 TÜRK DİLİ
Hocam A. Haluk Dursun’a
siz gün görmüş bir sebilin etrafında elimizden tutup gezdiriyordunuz şam, bağdat, beyrut ve harameyn’i evlad-ı fatihânını balkanların
oysa en bilinmeyen ülke istanbul’muş ayasofya mahzenlerinde anladık bunu bütün kavramları silkeleyip yerinden sonra tahtaya kaldırdınız
ilk sizden duydum neymiş günah keçisi ve yumuşak karnı devletin
bir film şeridi gibi geçti karşımdan dünya, tarih ve kanlı-kansız coğrafya ve sevdim
taşa düşen nakşını zamanın elinde külünkle ölür büyük ustalar köprüler kurarken gittiniz siz de
kaptırmamak için kurda çocuklarını dicle’nin bütün iseviler adına çarmıha gerilen isa gibi o ağır yükle bir kuş olup çekildiniz aramızdan oysa son öpücüğü konduran yahuda
oradaydı, anladık bakınca kara aynalara siz şimdi her taşını günlerce anlattığınız istanbul’u kuranlarla beraber
siz şimdi hayran olduğunuz selim-i sâlis’in yanında ve elleriniz bitişik mevlevi makamında
şeyhim galip ile şarkılar terennüm ediyorsunuz mekânınız cennet, makamınız âli olsun
Mehmet Özger