GÖRSEL KÜLTÜR 8. Görüntü Teknolojileri I
Yrd. Doç. Dr. Tuğba Taş
GÖRSEL TEKNOLOJİLER
İmge üretiminin ve görüntü kavramının dönüşümü:
İmgelerin anlamının tarih boyunca nasıl değiştiğini anlayabilmek için gerçekliğin sanattaki rolüne bakmamız gerekir.
Sanat tarihindeki estetik stillerin değişimi dünya görüşündeki değişimler
birlikte geliştir.
Görsel imgelerin tarihi bilim ve teknolojideki gelişmelerin ışığında Batı kültüründe imge üretiminin tarihi dört ana döneme ayrılabilir:
1. Perspektif öncesi (1425’e kadar) antik sanat.
2. Perspektif Çağı (Onbeşinci yüzyıl ortalarından onsekizinci yüzyıla kadar):
Rönasans, Barok, Rokoko ve Romantik dönemler.
3. Modern Dönem: Sanayi Devrimi ve mekanizasyonun gelişimiyle birlikte meydana gelen teknik gelişmeler. 1830’larda fotoğrafın bulunuşuyla yeniden- üretim (çoğaltım) ve kitle iletişiminin olanaklı duruma gelmesi.
4. Dijital imge teknolojileri (1960’lardan günümüze): elektronik teknoloji,
bilgisayar aracılığıyla ve sayısal-yoldan imge üretimi, ve sanal mekan çağı.
Perspektif, üç boyutlu dünyanın iki boyutlu bir yüzeyde temsilinde resmin daha gerçekçi olmasını sağlayan mekanik bir tekniktir.
Çizgisel perspektif (linear perspective): Bir kaçış noktası (vanishing point) belirlenir ve imgede nesnelerin boyutları bu noktaya doğru küçülür.
Çizgisel perspektif bir görsel teknikten çok, Rönesans Avrupası’nın dünyaya bakış biçimindeki değişime denk düşen bir görme biçimidir.
John Berger: “Perspektifi kullanan her çizim ve resim izleyiciye dünyanın merkezi olduğu hissini verir.”
Perspektif
Tek-nokta Perspektifi
Alberti, Della Pittura (On Painting,1435-36): Kanvas “resmetmek
istediğim şeye baktığım bir penceredir”
Tek-nokta perspektifinin en önemli özelliği kaçış-noktasıdır.
15. Yüzyıl başlarında Floransa’da Filippo Brunelleschi tarafından bulunur.
1435-36 yılları arasında Leon Battista Alberti (1404-1472) tarafından ayrıntılı olarak kaleme alınmıştır. Bu nedenle “Albertian
perspektif” adı da verilir. Brunelleschi, elevation of Santo Spirito, 1434-83, Florence (Italy)
Masaccio, The Trinity, 1425, fresco
Perspektif tekniği, çerçeve içinde mekanı figürlerden baskın duruma getirerek, mekanın imgedeki rolünü değiştirmiştir.
Bilimsel olarak tanımlanan bu uzam duygusu daha geniş anlamda felsefi gelişmelerle ilişkilidir.
Fra Carnevale, The Annunciation, c. 1448
Perspektif tekniği baskın görme modeli olarak Batı sanatında
yüzyıllar boyunca hakimiyetini sürdürse de fotoğrafın keşfini takip eden modern sanat stilleri perspektif geleneğine meydan okuyor.
Kübizm, İzlenimcilik, Soyut dışavurumculuk gibi modernist stiller görmenin daha öznel ve karmaşık yapısını ortaya koydular.
19. Yy sonunda ortaya çıkan sanat akımı olan Empresyonizmde belirgin fırça izleri ve ışığın izlenimsel tasviri hakim.
Empresyonizm ilgisini ışık ve renge çevirmiş, görsel bir kendiliğindenlik amaçlıyor. Fotoğraf gibi anı yakalamayı
amaçlamıyor. Bakma deneyimi içinde ışık ve renk değişimlerini
inceliyor.
Claude Monet, Rouen Cathedral, 1890’lar
Georges Braque, The Portuguese, 1911
Kübist ressamlar nesnelerin farklı bakış açılarından eş zamanlı olarak nasıl göründükleri üzerine
çalışmışlardır. Böylece perspektif geleneğine meydan okumuşlardır.
İnsan gözü asla tek bir noktadan bakmaz, devamlı hareket
halindedir.
Braque gerçekçi bir mekan ve ışığı
reddedip, bir gitarın farklı açılardan
nasıl göründüğüne dair devinimsel
bir resim yapmıştır.
David Hockney, Pearblossom Hwy., 1986