• Sonuç bulunamadı

ORTAÇAĞLARI ARAŞTIRAN TÜRK TARİHÇİLERİNİN YENİ ESERLERİ*

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "ORTAÇAĞLARI ARAŞTIRAN TÜRK TARİHÇİLERİNİN YENİ ESERLERİ*"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TÜRK TARIHÇILERININ

YENI ESERLERI*

Z. M. BUNIYATOV

Türk Tarih Kurumu'nun 8. kongresi (Ekim 1976) memlekette en eski bu me~hur bilimsel te~kilat~n elli y~ll~k faaliyetini sonuçlad~. Kemal Atatürk taraf~ndan kurulan ve kendisinin önerdi~i programa dayanarak çal~~ma-lanna ba~layan Kurum Türkiye'de tarih biliminin geli~iminde büyük rol oynam~~t~r ve kendi üyelerinin eserleriyle dünya ~arkiyat~na önemli katk~da bulunmu~tur.

Kurum'un bilimsel faaliyeti üstüne Genel' Müdür Ulu~~ i~demir'in yay~mlad~~~~ hesap raporu Türk halklar~~ ve tüm do~u halklar~n~n tarihi üstüne birçok sorunlar, kaynaklar ve belgelerin yay~mlanmas~, kitapl~ k-lann ve ar~ivlerin i~i, Kurum'un uluslararas~~ ili~kileri üstüne monografi ara~t~rmalar hakk~nda bilgi vermektedir °. Ilginç ~uras~d~r ki, yabanc~~ bilginlerin Türkçeye çevrilen eserleri listesinde (topyekün ~~ 43) 47 eser Sovyet bilginlerine ili~kindir. Bartold'un hemen hemen tüm eserleri, Yakubofski, Gordlefski, Kraçkofski, Okladnikof, Bern~tam, Denike, Gryaznof, Melio-ranski, Kiselyof ve ba~kalar~n~ n birçok eserleri çevrilmi~tir.

Do~u memleketlerinin ortaça~~ tarihi sorunlar~~ Türk tarihçilerinin eserlerinde önemli bir yer tutmaktad~r. Maalesef, bu eserler Sovyet tarihçilerine hemen hiç malum de~ildir, bunun içindir ki, bunlardan baz~lar~~ üzerinde mufassalan durmak gerektir.

Ortaça~lan ara~t~ran Türk tarihçilerinin ara~t~rma faaliyeti genellikle iki yönde sürdürülmektedir. Ortaça~~ yazd~~ kaynaklann~n çevrilmesi yönünde (Arap, Fars, Ermeni, Suriye ve Mogol dillerinden) ve metin ve kaynaklar falcsimillerinin bas~lmas~~ yönünde (Arap, Fars ve Eski Türk). Genel Türk problemlerine, hilafete, Selçuklulara, Osmanhlara, her türlü Türk hanedan~~ veya devletlerine, keza ~imdi Türkiye Cumhuriyeti terkibinde veya s~n~rla-nnda bulunan topraklarda vuku bulan hareketlere münasebeti olan kaynaklar ara~t~rmalara al~ nm~~t~ r.

* Narodi Azii i Afriki, No. 3, Moskova 1978, S. 201-206

(2)

88 Z. M. BUNIYATOV

Doktor Bahriye Üçok 2 kendisinin "Islamdan dönenler ve yalanc~~ peygamberler" adl~~ monograf~sinde hicretin ilk on y~l~ nda ~slam aleyhtar~~ hareketleri ara~t~ rmaktad~r. Muhammed ve vaizleri aleyhinde bulunan ve Müslüman geleneklerinde yalanc~~ peygamberler ad~~ verilen Esvetel-Ansi, Tüleyha ibn Huveylid, Müseylima ve kar~s~~ Sacah~n (Omm Sadir) faaliyetini ara~t~ ran B. Üçok onlar~n ~slama kar~~~ sava~~ doktrinleri ve ani de~i~iklikleri mufassalan ayd~ nlat~yor, bu sava~~ n sosyal ve siyasal köklerini meydana ç~kar~yor. Ridde'ye hicri 7-1 ~ . y~llarda ~slamdan kaç~nma

hareketlerine ve bunu do~uran nedenlere ayr~ca önem verilmektedir. Eser müellif~~ Ridde'nin meydana geli~inin ve yalanc~~ peygamberlerin gösterdikleri

faaliyetin Islam~ n Arabistan yar~madas~~ a~iretleri aras~ nda yay~lmas~n~~ bir süre durdurdu~u sonucuna var~yor.

Fakat B. Oçok'un bilimsel ara~t~ rmalar~ n~ n belliba~h yönünü do~unun ünlü kad~nlar~n~n hayat~~ ve faaliyetinin ö~renilmesi te~kil eder. Onun "~slam devletlerinde kad~ n hükümdarlar" adl~~ monografisi hiç ku~kusuz ilgi çekmektedir. Kendisine göre, bu eser "mücadeleden y~lmayan, cesur ve kabiliyetli kad~nlar~ n hayat hikayelerinden bahseder". Kad~n~n devleti yönetmesi olay~n~ n çok say~da ve eski örnekleri oldu~unu gösteren müellif buna misal olarak Seba melikesi Belk~s, yahudi çariçesi Atalya, M~s~r çariçesi Kleopatra, Tedmur kraliçesi Zenobiya'n~n adlar~n~~ an~yor ve ~imdi de birçok Avrupa memleketlerinde kad~ nlar~ n hükümdar olduklar~ n~~ belirti- yor. Kitapta ~slam aleminin birçok kad~ n hükümdarlar~ n~ n faaliyeti mufassalan ara~t~r~l~yor. Bunlar aras~ nda Delhi Sultan~~ Raziyye (1235- 1240), Memlükler hanedan~~ kurucusu M~s~r Sultan~~ ~ecer-üd-Dürr (1250), Kerman'da Kutluk devletinde Kutluk Türkân-hatun (1257-1282) ve Safvet üd-din padi~ah-hatun (1292-1295), Fars'ta Salgurlu atabeyli~inde Ebi~- hatun (1263-1287), Küçük Luristan'da Hur~ito~ullar~~ devletinde Devlet- hatun ( ~~ 3 ~~ o- ~~ 317), ~lhanl~~ imparatorlu~unda Sultan Satibey-hatun ( 338-~~ 339), Celayirli devletinde Döndü hatun (1411-1419), Maldiv adalar338-~~ sultanl~~~nda sultan Hatice ( 347-138o) sultan Meryem (1380-1383), sultan Fatma-Dayin (1383-1388), Kas~ m hanl~~~ nda Sultan Fatma-Bike (1677-'681), Sumatra'da Açe sultanl~~~ nda Safiyet üd-din Tac-ül-Alam-~ah (1641-1675), Nakiyet üd-din Nur-alam-~ah (1675-1678), Zekiyet üd-din Inayet~ah ( 678-1688) ve Ziynet üd-din Kemalat-~ah (1688- ~~ 699) vard~r.

2 Ankara Üniversitesi Ilahiyat Fakültesi D~~çentidir. Türkiye'nin orta ye yüksek okullar~ nda Ilahiyat' tekrar tedris etmek yelteni~lcrinin aktif aleyhtar~d~r. Cumhurba~kan~ n~n talimat~~ üstüne Senato üyeleri aras~ na al~ nm~~ t~ r.

(3)

B. üçok'un Türk Tarih Kurumu'nun "Belleten"inde ç~kan "~slam devletlerinde baz~~ naibeler" adl~~ büyük makalesi ~slam âleminde kad~nlar~n yeri üstüne yap~ lan ara~t~rmalar~ n devam~d~ r. Burada müellifin iddia etti~i gibi, birçok Avrupa bilginleri Müslüman kad~n~n sosyal ve ~ahsi hayattaki rolünü do~rudan de~erlendirmiyorlar ve onlar~ n yaln~z kendi kocalar~ n~ n kar~s~~ olduklar~ n~~ ve haremhanelere kapand~ klar~ n~~ san~yorlar. Ayn~~ zamanda B. Üçok Sasaniler devletinde kad~ n~ n hukuki durumunu ara~t~ran ve kad~ nlar~ n geni~~ haklardan yararlanmalar~ n~ n bu devletin sükutu için neden oldu~unu körükörüne ileri süren K. Bartoleme'yi hakl~~ olarak serzeni~~ etmektedir.

B. üçok'un yazd~~~~ gibi, ortaça~larda kad~n, medresede f~k~h ve hadisleri tedris etmi~, ~air, müzikçi, hükümdarlar~n veziri ve dan~~man~~ olmu~tur. ~slamda mezhep kurucular~ndan biri olan imam Abu Hanife (8. yüzy~ l) kad~ n~ n ordu kad~s~~ olarak hizmet etmesine müsaade etmi~ti. Ünlü tarihçiler ez-Zahabi (13. yüzy~l) ve Abu-1 Fida (14. yüzy~l) hadis alan~ndaki bilimlerini resmi medrese diplomalar~~ bulunan kad~n ö~ret-menlere borçludurlar. Es-Suyuti ve ~~ bn Tagriberdin'in bilgisine göre, Abbasiler halifesi Muktedir'in hükümdarl~~~~ s~ ras~nda (908-932) devlet ~ikayet divan~ n~~ Sumeyl adl~~ kad~ n yönetmi~tir. Bu kad~n Cuma günleri ~ikayetçileri kabul ediyor, halife ad~ na hükümler ç~ kar~ yor ve emirleri imzallyormu~.

En yüksek devlet görevlerini i~gal eden ünlü kad~nlardan söz eden B. Üçok birçoklar~~ aras~ nda Korduba halifesi II. Hakam'~n (96 ~~ -976) kar~s~~ ve birinci dan~~man~~ Sabiha'y~~ (Subh) ve az ya~l~~ halife II. Hi~am'~n (976- ~~ oo9) naibi ve M~s~ r halifesi Hakim'in (996-1021) k~zkarde~i ve o~lu ez-Zahir'in hükümdarl~~~ n~ n ilk dört y~l~ nda (102 I -1025) naibe olan ve baz~~ bilgiye göre El-Hakim'e kar~~, kendisinin ölümü ile sonuçlanan komployu haz~rlayan M~s~r halifesinin k~zkarde~i Sitt (Sayida) el-Mülükü, Rey'in küçük ya~l~~ hakimi Buveyhi Mecd-ed-Devle'nin (997-1029) annesi ve naibi olan, Sultan Mahmut Gaznevi'nin Rey'i ele geçirmek çabalar~ na ba~ar~yla kar~~~ koyan Sayida hatunu gösteriyor.

Ortaça~lar~~ ö~renen Türk tarihçilerinin ara~t~ rmalar~nda Bizans ve kendisiyle s~n~ rda§ memleketlerin, özellikle de Küçük Asya s~n~rlar~ndaki vilayetlerin siyasal, sosyal ve ekonomik problemlerine, haç yürüyü~leri devrine büyük önem verilmektedir. ~stanbul Üniversitesinin Profesörü F. I~~ltan taraf~ndan yönetilen Ortaça~~ Tarihi Kürsüsünde Avrupal~~ müellifle-rin bu sorunlar üstüne eserleri çevrilmektedir. Geçenlerde F. I~~ltan E. Honigman'~n Türkçeye çevirdi~i "Bizans devletinin do~u s~ n~rlar~" adl~~

(4)

90 Z. M. BUNIYATOV

ara~t~ rma eserini bast~ rd~. ~imdi yine F. I~~ltan Bizans tarihini ara~t~ ran Rus bilgini A. A. Vasilyev'in "Bizans ve araplar" adl~~ monografisini çevirmekte-dir.

I~~ n Demirkent'in "Urfa Haçl~~ kontlu~u tarihi ( o98-1118)" adl~~ monografisi kendi ö~retmeni F. I~~ ltan'~ n "Urfa bölgesi.tarihi. Ba~lang~çtan h. 2 ~ o-m. 850 kadar" adl~~ ara~t~ rmasm~~ devam ettirmektedir. I. Demirkent'in

eserinde Urfa kontlu~unun 098-1 100 y~llar~ nda kont I. Balduin tarafindan i~gal edildi~i zamandan kont II. Balduin'in hükümdarl~~~ na dek ( ~ l ~~ o- ~~ ~~ ~~ 8) Urfa kontlu~unun siyasal ve askeri tarihinin manzaras~~ canland~ nlmaktad~ r. Profesör F. I~~ltan'~ n ba~ka bir ö~rencisi-kürsü doçenti-Erdo~an Merçil "Fars Atabeyleri, Salgurlular" ad~ n~~ ta~~yan ve Büyük Selçuklular devleti çöktükten sonra en önemli devletlerden birisine ayr~lan ara~t~ rma eserini bast~ rm~~t~ r. Bu eser ~imdilik Atabeyler devletleri tarihi hakk~ nda ilk monografidir 3. Eser müellifi Ortaça~~ Arap ve Fars kaynaklar~n~~ mufassalan incelemi~tir, hem de bunlardan baz~lar~-bir tek nüsha olarak Türkiye'nin Istanbul (genellikle Topkap~~ Saray~), Konya ve ba~ka ~ehirlerinde mahfuz bulunan kaynaklar-ilk kez olarak gösteriliyor. Fars Atabeyleri devletlerinin te~ekkülü an~ na dek Selçuklular devletinin sosyal, ekonomik ve siyasal durumunu inceden inceye niteleyen müellif çe~itli Selçuk soylar~ n~ n bu vilayeti ele geçirmek için yapt~ klar~~ sava~~, Salgurlular kabilelerinin meydana geli~ini ve öteki 24 Türk a~ireti aras~ ndaki yerini mufassalan ayd~ nlatmaktad~ r. Atabeyler Sa'd ibn Zengi ve o~lu Abu Bekr devrinde devletin geli~imini tasvir ede müellif, Fars~n, Azerbaycan Atabeyleri devleti ve Harezmle d~~~ siyasi ili~kilerini ve Mo~ol i~galine dek durumunu inceliyor. Daha sonra devletin yönetim sistemi derinden inceleniyor, kuruculuk, bilim ve kültür geli~imi niteleniyor. As~l Fars devletinde Atabeylerin hükümdarl~-~~~ zaman~~ Saadi, Mecd-i Hamgar, ~ems-ed Din Muhammet er-Razi, Kamal-ed-Din Isfahani, Humam Tebrizi gibi ~airler, Vassaf, Beyzavi, Kutb-ed-Din ~irazi gibi tarihçiler yeti~mi~tir.

Geçenlerde E. Merçil nasihatname veya mektup dizisinden çok ilginç Ortaça~~ an~tlanndan birisinin Farsça metnini ve Türkçe tercümesini bast~rd~. Bu türlü iki eser Rusçaya çevrilerek bir aral~ k Sovyetler Birli~inde bast~ r~lm~~t~r 4. Bu türlü eserler ya~l~lar~n (bermutat sultan veya vezirlerin)

3 Bu yaz~~ müellif~ nin "Azerbaycan Atabeyleri devleti. Ildenizler" adl~~ monograf~si henüz bas~ lm~~t~r. M. C. Yusufov'un "Mosul Atabeyleri devleti. Zengiler" adl~~ tezi savunulmak için haz~rlan~yor.

4 Nizam-el-Mülk. Siyaset-name. II. yüzy~l ~iri Nizam-el-Mülk'ün hükümdarl~g~~ hakk~ nda kitapt~ r. Tercüme, önsöz ve notlar B. N. Zahoder. 1949. Kabus-name. Tercüme, önsöz ve notlar~~ E. E. Bertels. M. 1953.

(5)

veliahtlara neleri bilmek, kendilerini çeviren hakimler ve tebaalarla nas~l davranmak, devleti nas~l yönetmek gerekti~i üstüne tavsiye ve nasihatlar vermektedir.

Merçil Gaznevi devleti kurucusu sultan Sebuktegin'in (977-997) kendi o~lu, sonralar me~hur sultan Mahmud'a (998-1030) tavsiyeler kitab~~ bulunan "Pend-nameyi" bast~rm~~t~r. "Pend-name" Muhammet ibn Ali es-~abankarain'in (öl. 1358) "Mecma el-ansap" adl~~ eserinin iki elyaz~s~na, Istanbul'daki (Süleymaniye, Yeni Cami N gog) ve Paris'teki "Milli kitapl~k" tenkidi metnine dayanarak çevrilmi~tir. E. Merçil Gazneviler ve Selçuklular tarihi üstüne birçok yaz~lar da bast~rm~~t~r. Kendisi Türkler tarihi üstüne yaz~lar~n Avrupa dillerinden Türkçeye çevrilmesi ile de me~hurdur.

I~~ltan'~n ba~ka bir ö~rencisi-kürsü doçenti-Hakk~~ Dursun Y~ld~z'~n "Islamiyet ve Türkler" monografisi de ilginçtir. Müellifin önsözde belirtti~i gibi, Islam~n kabul edilmesi Türklerin dini, tefekkürü ve hayat tarz~n~~ kökünden de~i~tirerek halk olarak ~uuruna dokunmad~, Türklerin Abbasi-ler halifeAbbasi-lerinin yan~nda hizmet etmeAbbasi-leri halifeli~in siyasal hayat~nda köklü de~i~ikliklere sebebiyet verdi ve Türkler efendili~inin tam bir devrini meydana getirdi 5.

7-8. yüzy~llarda Araplar~n Türklerle ilk temaslar~n~~ inceleyen müellif Azerbaycan'da, Maveraünnehr Arap futuhatlar~~ seyrini mufassalan aç~kl~-yor. Türklerin Arap halifelerinin yan~nda hizmete geçmelerini ve onlar~n

hilafetin tüm hayat yönlerine gittikçe artan etkisini tasvir ediyor. Müellif askeri sorunlara Türk müfrezelerinin Arap-Bizans harplerine i~tirakine, hilafet aleyhtar~~ k~yamlar ve halk topluluklar~~ hareketlerinin bast~r~lmas~n-da Türk güçlerinin rolüne büyük önem veriyor. Müellif hilafetin parçalan-mas~~ ve arazisinde ba~~ms~z mülkiyetlerin meydana gelmesi seyrinde Türklerin rolü üzerinde, keza Türklerin önceleri geleneksel olarak Araplar~n yapt~ klar~~ önemli yönetim görevlerini ele geçirmeleri üzerinde duruyor.

Bilindi~i gibi, ortaça~~ müelliflerinin ender elyaz~s~~ eserlerini kendi emrinde bulunduran Türkiye'nin çok say~da kitap mahzenlerinin ekserisin-de hâlâ kataloglar yoktur, bu yüzekserisin-den bu kayna~~ n herbir bas~m~~ uzmanlar için bir ke~if demektir.

~~• 5 Bak. Z. M. Buniyatov. Abbasiler hilafetinde Türk hükümdarl~~~n~n ba~lang~c~~ (830-

870) "Azerbaycan Bilimler Akademisi haberleri" Tarih, felsefe ve hukuk dizisi. 1969. No. 1 S. 51-58.

(6)

92 Z. M. BUNIYATOV

Ankara Üniversitesi Profesörü Ali Sevim ii-13. yüzy~llarda hilafet, Gazneviler, Selçuklular, Karahaniler ve Harezm~ahlar tarihi üstüne Arap ve Fars kaynaklar~n~~ bast~rmakla me~hurdur.

Ali Sevim ~~ 968'de 13. yüzy~l~n me~hur havadiscisi Sibt-ibn el-Cavzi ad~~ ile tan~nan ~ems-ed-Din Abu-1 Muzaffer Yusuf un (1186-1257) "Mir'ât üz-zaman" (zaman~n aynas~) ba~l~kl~~ koskoca tarihi eserinin bas~lmayan k~sm~n~~ yay~mlam~~t~r. Bu eser ~~ 056-1o86 y~llar~~ aras~ndaki devirde birçok olaylar~-Sultan Togrul ve Alparslan'~n hükümdarl~~~, Selçuklulann, Bizans'a yürüyü~ü, Malazgird civar~nda sava~~ ve Imparator Roman Diogen'in esir al~nmas~, Selçuklular~ n Suriye ve Filistin'i i~gal etmesi, Abbasiler hilafetinin Selçuk veliahtlar~~ ile kar~~l~kl~~ ili~kileri, Selçuklu veliahtlanmn iç harpleri-ve ba~ka olaylar~~ kapsamaktad~r. Metin yay~mlan~rken A. Sevim üç ~stanbul ve bir Paris listesinden yararlanm~~t~r.

1972'de A. Sevim-Selçuklular tarihi üstüne yeni bir önemli kaynak-Konya saltanat~n~n yüksek rütbeli memuru Sadr Abu Bekr tbn Zeki el-Konavi tarafindan 1279 y~l~~ ~ubat'~nda haz~rlanan "Ravzat el küttap ve hadikat el-albab" adl~~ Farsça eserini yarmlam~~t~r.

. Konya sultanl~~~n~n Mo~ol hücumu arifesinde ve bu hücum devrindeki tarihi üstüne bugüne dek mevcut çok az bilgiyi büyük bir düzeyde geni~leten bu eser Sadr Abu Bekr'in kendi dostlar~~ ve akrabas~na, saltanat~n devlet adamlar~na yazd~~~~ 52 ~ahsi mektubunun mecmuu demektir. Mektuplarda müellifin Cimri isyan~~ ve Konya saltanat~~ ba~kentinin durumu üstüne mülahazalar~, luyamc~lar taraf~ndan öldürülen Selçuk emirlerinin listesi, Afyonkarahisar emirli~i hakk~nda bilgi, adlar~na ba~ka kaynaklarda rastlanmayan devlet adamlar~~ ve erkân hakk~nda bilgi vard~r. ~ehir hayat~, ~ehir yönetiminin te~kili, çe~itli halk tabakalar~n~n mai~eti, ba~kentin kültür hayat~~ hakk~nda bilgi ayr~ca önemli ve ilginçtir. Yay~mlanan metinlerin yorumlar~~ da vard~r.

~stanbul Üniversitesi Türk ve Müslüman güzel sanatlar~~ kürsüsü Profesörü Oktay Aslanapa'n~n iki ciltlik "Türk güzel sanatlar~" adl~~ büyük monografisi Türk halklar~~ güzel sanat an~tlar~n~~ meydana ç~ karmak ve ö~renmek, bunlar~n birçok y~llar için ara~t~r~lmas~~ ve aranmas~~ alan~ndaki büyük i~lerin sonucudur. ~lk cilt kadim zamanlardan Mo~ol istilas~na dek Türk halklar~n~n mimarisi, heykeltra~l~~~~ ve tasviri sanat~n~~ kaps~yor. Burada Hunlar, Gök-türkler, Uygurlar, Karahani, Harezm~ah, Gaznevi ve Selçuklu devletlerinin, Hindistan'daki Türk emirliklerinin, Mosul ve Azerbaycan Atabeyleri devletlerinin, Tuluniler ve M~s~r memlüklerinin

(7)

~ kinci cilt'te 13-14. yüzy~llarda Anadolu Selçuk emirli~inde, Konya sultanl~~~ nda, Dani~mendi, Ilhani, Kara-Koyunlu, Ak-Koyunlu ve birçok ba~ka yerli hanedanlarda meydana getirilen mimarl~ k ve güzel sanat eserleri incelenmektedir.

Kemal Erarslan'~n manzum "Oguz-nameyi" yorumla bast~ rmas~~ hiç ~üphesiz, Türkolog-edebiyatç~lar için çok ilginç olacakt~r. Destan~ n bu ~ekli Uzunköprü ~ehri sakini Seyit Ali'nin ~ahsi kitapl~~~ndaki elyaz~lar~~ aras~nda bulunmu~~ ve eserin metnini incelemeyerek yaln~z meydana geli~ini göstermekle yetinen N. Orkun taraf~ndan yay~mlanm~~t~r. K. Erarslan metin muhteviyat~ n~, ritmini, dili ve yaz~s~n~n özelliklerini inceliyor, ça~da~~ Türk diline tercümesini veriyor, bilimsel yorumda bulunuyor.

Ortaça~lar~~ ara~t~ran Türk tarihçilerinin eserleriyle tan~~l~ k son y~llarda ke~fedilen ilkel kaynaklara dayanan ve ça~da~~ ara~t~rmalardan yararlanan daha ciddi tarihi eserlerin meydana geldi~ini göstermektedir.

~imdi ortaça~lar~~ ara~t~ran Türk tarihçilerinin ara~t~rmalar~~ erken ve klasik ortaça~~ devrini kapsamaktad~r. Son ortaça~~ (Osmanl~~ devri) problemlerinin tasarlanmas~~ ara~t~ rma bilginleri neslinin de~i~mesi yüzün-den ~imdi durgunluk ya~amaktad~r. Bundan ba~ka Türk bilginlerinin f~ krince, Rus dilini bilen uzmanlar~ n olmay~~~~ Türkiye'nin Osmanl~~ devri problemlerinin tasarlanmas~~ için büyük rahats~zl~klar meydana getirmekte-dir. Türk tarihçileri Sovyet meslekta~lar~n~n i~lerini ya i~itiyor, yahut da Avrupa bilginlerinin aç~klad~ klar~~ parçalardan biliyorlar.

(8)

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz bu vakada dural sinüs trombozuna sekonder hemorajik infarkt gelimi ve buna bağlı herniye olmak üzere olan 28 yaında bayan bir hastaya acil kraniyal dekompresyon

Sonuç olarak, bugün Türkiye Türkçesinde nice biçiminde, tek şekilli olan ve daha çok “belirsizlik” ifade eden kelime, Eski Türkçe döneminde, ne sorma kelimesi ile

Futbol Federasyonu taraf›ndan haz›rlanan futbolda dopingle mü- cadele talimat› 25.08.1993 tarih ve 21679 say›l› Resmi Gazete’de yay›nlanarak yü- rürlü¤e girmifltir

Oturumun ilk tebli&cisi Akif AKTO “Din E&itiminde Kuram Eylem -li kisi Üzerine Felsefi Bir Analiz” ba l kl tebli&inde Din e&itiminin hem kuramsal hem de eylemsel

Buna göre yüzeyel insizyonel cerrahi alan infeksiyonları deri ve derialtı bölgesindekileri içermekteyken derin insizyonel cerrahi alan infeksiyonları ise daha derinde kas ve

Ardından çevirmen Meh- met Yılmaz Akbulut’un “Tercümeye Dair” (s. 13) başlıklı kısa bölümü ve Adam Karpowicz’in “Önsöz”ü (s. 17-21) kısmıyla birlikte ile eser

Hayek’in siyasal, iktisadi ve sos- yal teorilerinin çıkış noktasını özgürlüğün oluşturduğu düşünüldüğünde daha açık bir şekilde görülecektir ki,

Türkiye’nin, sera gazlarÕ artÕú oranÕnda Kyoto Protokolü Ek-1 ülkeleri arasÕnda ön planda yer almasÕna karúÕlÕk, ülkemizin toplam sera gazÕ salÕmÕ çok