• Sonuç bulunamadı

UYUM BOZUKLUKLARI

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "UYUM BOZUKLUKLARI"

Copied!
23
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

UYUM BOZUKLUKLARI

Dr.F.Özgün ÖRMECİ

“Sevgi ektiğimiz yerde mutluluk büyür.” Shakespeare

(2)

• Davranış, bireyin gözlenebilen eylemleridir.Uyum ise bireyin sahip olduğu özelikle Davranış, bireyin gözlenebilen eylemleridir.Uyum ise bireyin sahip olduğu ö Davranış, bireyin gözlenebilen

Davranış - Bireyin gözlenebilen eylemleridir.

Uyum - Bireyin sahip olduğu özelliklerinin kendi benliğiyle içinde bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilmesi ve bu ilişkiyi sürdürebilmesi şeklinde tanımlanabilir.

Çocuğun bir sınırdan sonra çevresiyle olan ilişkilerinin bozulması ise uyumsuz davranışları doğurur.

Uyumsuzluk;

Bireyin kendisi ve çevresiyle sağlıklı ve dengeli ilişkiler kurma ve devam ettirmede zorluk çekmesi şeklinde açıklanabilir.

•Çevremizde uyumsuz davranışlar gösteren çocuklar genellikle

yaramaz, huysuz,sinirli, geçimsiz olarak adlandırılırlar. Oysa çocuğun gösterdiği olumsuz her davranış uyumsuzluk göstergesi değildir.

•Hızlı büyüme ve gelişme içinde olan çocukta, her yeni gelişmeyle

birlikte değişik şartlar ve güçlükler yeni bir uyum çabası gerektirir. Bu dönemde de geçici uyum bozuklukları görülebilir.

(3)

• Çocukta uyumsuzluğun olduğunu düşünmeden önce bazı noktalara dikkat etmek gerekir. Örneğin, çocuğun içinde bulunduğu gelişim dönemi: Belirli dönemlerde gelişimsel özellik olarak yaşanan olumsuz davranışlar uyumsuzluk olarak

algılanmamalıdır.

• Örneğin, 2-4 yaş arası inatçılık genel olarak çocuklarda görülen gelişimsel bir özelliktir. Yine 3-6 yaş arasındaki cinsel kimlik ve özdeşimle ilgili sorunları geçici olabilir ve tek başına uyum problemi olarak düşünülmemelidir,

• Bazen de uyumsuz davranış olarak açıklanmayacak bir davranış çevrenin olumsuz yaklaşımı sonucu uyumsuz davranış olarak yerleşebilir. Örneğin; ergenlik

çağındaki bir gencin kendini kanıtlamak, var olduğunu göstermek için yaptığı çabalarla alay edilmesi uyum problemlerine neden olabilmektedir.

(4)

Uyumsuz davranışların ortaya çıkmasına sebep olan etmenler şunlardır :

Kalıtım

Bedensel nedenler ve hastalıklar

Temel ihtiyaçların karşılanmaması

Çevre ve sosyo-ekonomik nedenler

Yanlış Eğitim

(5)

• Çocuklar, gelişim dönemlerdeki sorunların çözümünde engellerle

karşılaşırlarsa,olağan olarak nitelendirilen bu sorunların çözümü sonraki gelişim dönemlerine ve ileriki yaşlarına ertelenir .

• Bireyin ruh sağlığının yerinde olması, diğer insanlarla sağlıklı ilişkiler kurabilmesi için psiko-sosyal ihtiyaçlarının karşılanması gerekir. Sevme- sevilme, başarılı olma, kabul görme, bir gruba dâhil olma gibi ihtiyaçlar psiko-sosyal ihtiyaçlardandır ve bireyin kendisini iyi hissetmesi için

önemlidir.

• Gerek fiziksel ihtiyaçlar, gerekse psiko-sosyal ihtiyaçlar zamanında ve yeterli karşılanmadığında bireyde olumsuz davranışlar görülebilir.

‘İnsanların en büyük arzusu kendilerine önem verilmesidir.’ Dewey

(6)

Uyum Sorunları açısından Koruyucu Etkenler

• Çocuklarda uyum ve davranış sorunlarının gelişmesine neden olan faktörlerin yanı sıra onların stres ve sorunlarla baş edebilmesinde önemli rol oynayan koruyucu faktörler de vardır. Uyum sağlama becerisi yukarıda sayılan risk faktörleri ile

koruyucu etkenlerin etkileşimini içerir. Çocuk karşılaştığı stresli olaylar ile

koruyucu etmenler arasında bir denge sağlayabildiği sürece sorunların üstesinden gelebilir. Ama bu denge sağlanmazsa bireyde birtakım sorunlar ortaya

çıkmaktadır.

• Koruyucu Etkenler üç ana başlık altında toplanmaktadır:

1- Çocuğa özgü etkenler 2- Destekleyici aile ortamı 3- Toplumsal etkenler

(7)

Bir çocuğun davranışının bozukluk sayılabilmesi için bazı ölçütler gerekir. Bu ölçütler:

1-Yaşa uygunluk:

• 3-5 yaş çocuğu dikkat çekmek ister. Hayal dünyası çok geniş olduğu için inanılmaz öyküler anlatabilir. Henüz yalanla yalan olmayanı ayırt edemezler. Bu nedenle bu yaşlardaki çocukların anlattıkları yalan olarak kabul edilmezken, 11-14 yaşlarındaki çocuklarda görülen yalan normalden sapan bir davranış olarak kabul edilir.

2- Yoğunluk

• Bir davranışın bozukluk olarak kabul edilmesindeki 2. Ölçüt yoğunluktur. Ör; 5 yaş çocuğunda öfke ve huysuzluk doğalken, bu davranış başkasına fiziki zarar verme şekline dönüşürse, davranış bozukluğu kategorisine girer.

(8)

3-Süreklilik

• Çocuğun belirli bir davranış türünü ısrarlı bir biçimde ve uzun zaman devam ettirmesidir

4- Cinsel Rol Beklentileri

• Erkeklerde kızlara oranla daha saldırgan olmaları beklenirken, davranışları ile erkeklere benzer saldırgan davranan kızların davranışları normalden sapan davranış kategorisine girer.

“Sevgi ektiğimiz yerde mutluluk büyür.” Shakespeare

(9)

Çocuk Uyumsuzlukları

1- Duygusal gelişimle ilgili problemler

Korku, Saldırganlık, İnatçılık, Öfke, Kıskançlık,Çekingenlik

2- Alışkanlık ve Eğitim Problemleri

Kekemelik, Tikler, Parmak emme,Tırnak

yeme,Yalancılık, Altını ıslatma ( enürezis), Dışkı kaçırma ( enkoprezis)

3- Suça Dönüşebilen Problemler

Hırsızlık, Evden ya da okuldan kaçma

(10)

Nedenleri

Çocuğun yeterli ilgi ve sevgi görmemesi,

Çocuktan bulunduğu dönemin üzerinde davranışlar beklenmesi,

Çocuğun anne-baba tarafından sürekli horlanması ve aşağılanması,

Aile içi iletişimin bozuk olması,

Boşanmalar

Çocuğun başkasını taklit etmesi,

Çocuğun küçük yaşlardan itibaren yoğun korku, kaygı, tedirginlik yaşaması.

Çocukta özgüven eksikliği

Kardeşler arasında kıyaslama yapılması,

Tutarsız aile davranışları, titiz-otoriter ebeveyn

Kaygı ve kıskançlık

(11)

Hırsızlık

• Çocukların, ilkokula başlayana kadar başkalarına ait olan eşyaları izinsiz alması hırsızlık olarak kabul edilmez. Çünkü mülkiyet

kavramı gerçek anlamı ile ancak 7–8 yaşından sonra gelişir.

Yalan : İnsanları aldatmak amacı ile uydurulmuş kasıtlı davranış veya sözdür.

• Yaşamın ilk 7 yılında çocuğun yalan söylemesi konusunda endişe etmeye gerek yoktur. Gerçeğe sadık kalma çocukta giderek gelişen bir durumdur.

• Çocuklarda 7 yaşından önce söylenenler yalan olarak kabul edilmez.

Çünkü bu yaş dönemindeki çocukların inanılmaz bir hayal dünyaları vardır ve gerçekle gerçek olmayanı ayırt edemezler. Anlattıkları

şeyler bazı ebeveynler tarafından yalan kabul edilir. Halbuki

çocukların söyledikleri ve anlattıkları kandırma ve yanıltma amacı taşımaz.

(12)

-Korku

• Korku;canlı varlıkların görünen ve görünmeyen tehlikeler karşısında gösterdikleri doğal bir tepkidir.Korku, aslında canlıyı uyaran ve

kendini savunmasını sağlayan yararlı bir düzenektir.Canlı kaçarak, saklanarak, zorda kalınca da savaşı göze alarak kendini korumaya çalışır.

• Fobi; Gerçek anlamda korkulacak bir nesne veya durum yokken

duyulan gerçekdışı ve gereksiz bir korkudur. Fobiler sonradan dolaylı veya doğrudan yaşantılar sonucu oluşan gereksiz korkulardır.

(13)

Yaşlara göre korkular

1-2 yaş arası;banyo yapmak, anne-babadan ayrı kalma korkuları…

3-5 yaş arası; karanlık-yalnızlık korkuları,

hayvanlardan,canavarlardan, hayali yaratıklardan korkma, anne- babanın onu terk etmesinden korkma, ölümden korkma…

7-8 yaş arası; yabancı korkusu, başarısız olma korkusu, kazalardan korkma, anne-babadan ayrı kalma korkusu…

(14)

Tikler

İstemsiz otomatik hareketlerdir.Birden başlar. Süresi,şiddeti,şekli hep aynıdır.

Başlayınca kısa bir süre baskılanabilir; ama durdurulamaz.

Sıkıntı,hoşnutsuzluk yaratır.

• En sık göz kırpma, kaş kaldırma, omuz ve baş oynatma, burun kıvırma şeklinde görülür.

• Karşı konulamaz bir deneyim olarak yaşanır ve değişik sürelerde baskılanabilir.

• Bütün tik çeşitleri stresle alevlenebilir ve oyalayıcı etkinlikler sırasında (örn.

okuma ya da dikiş dikme) kaybolabilirler.

• Uyku sırasında belirgin olarak azalırlar.

(15)

Nedenleri

Çocuğun yeterli ilgi ve sevgi görmemesi,

Çocuktan bulunduğu dönemin üzerinde davranışlar beklenmesi,

Çocuğun anne-baba tarafından sürekli horlanması ve aşağılanması,

Aile içi iletişimin bozuk olması,

Çocuğun başkasını taklit etmesi,

Çocuğun küçük yaşlardan itibaren yoğun korku, kaygı, tedirginlik yaşaması.

(16)

• Bu bölüm şu üç bozukluğu içermektedir.

• Tourette bozukluğu,

• Kronik motor ya da vokal tik bozukluğu

• Gelip geçici tik bozukluğudur.

(17)

Tourette Bozukluğu

• Sıklıkla çocuklukta ya da gençlikte başlayan, değişik kas gruplarını tutan motor ya da sözel birden fazla tikle kendini gösteren bir hastalıktır

• Bir yıldan daha uzun sürer.

• Bu hastaların yaklaşık yarısında dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, % 40 kadarında da obsesif kompulsif bozukluk görülür.

• Tourette bozukluğu iki yaşında başlayabilmekle birlikte genelde başlangıç yaşı çocukluk ya da erken ergenliktedir.

(18)

Motor tikler :

• Ortalama başlangıç yaşı 7'dir.

• Hastalık genellikle yaşam boyu sürer.

• Çocukta birden fazla görülebilir.

• Korku, tedirginlik, kaygı ve gerginlik tiklere neden olur

• Genellikle tikleri olan çocuklar huzursuz, alıngan, hassas ve kaprislidirler.

• Çocuklar öfke ve saldırganlıklarını dışarı yansıtamadıklarında tik geliştirebilirler.

• Gergin, baskıcı, tedirgin ve kavgacı aile ortamında büyüyen çocukta tik görülebilir.

• Yüzüne tokat vurulan çocuklarda göz kırpma tiki gelişir.

• Tiklerin oluşmasında bir başka etken de taklittir. Çocuklar yetişkinlerin davranışlarını taklit ederler ve sonra bunu alışkanlık haline getirirler

(19)

Geçici Tikler:

• Tiklerin çoğu geçicidir. Okul çağında başlayan birçok tik ergenlik döneminden önce kendiliğinden ortadan kaybolur. Ancak yetişkin yaşlara kadar uzayanlar da vardır.

(20)

DEPRESYON

• Bir duygu durumu bozukluğu olan depresyon sadece üzüntü, keder gibi duygularla açıklanamaz, birden fazla belirtinin bir araya geldiği bir hastalık olarak tanımlanır.

• Gerçektende depresyon, sıradan bir sıkıntının çok ötesine geçmiş olan sürekli bir duygu durum bozukluğudur.Üstelik tedavi edilmediğinde intihar gibi istenmeyen sonuçlara yol açabilir

(21)

• Depresyon; süregelen üzüntü hali, öfke, sosyal ilişkilerde ve aktivitelerde ilginin kaybolması, umutsuzluk, değersizlik hissi ve bazı durumlarda eşlik eden intihar düşünceleriyle tanımlanan ; bireyin duygu, düşünce ve

davranışlarını etkileyen psikolojik bir rahatsızlığı ifade etmektedir.

• DSM-IV’e göre çocuk ve ergenlerde depresyon tanısı için;

• Erişkinlerde depresyon duygusu beklenirken; çocuklarda depresyon duygusu yoksa irritabilite tanı için yeterli,

• Erişkinlerde beklenen önemli kilo kaybı yerine çocuklarda büyümeye bağlı beklenen kilo artışının olmaması yeterli.

• Her yaş ve cinsiyette ve her kesimden insanda görülebilir.

• Kadın / erkek=2 ;

• Puberte öncesi erkeklerde daha fazla

(22)

• GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE DEPRESYON EVRELERİ

• Bebeklik Dönemi

• Oyun Çağı Dönemi

• Okul Dönemi

• Ergenlik Dönemi

(23)

Sebepleri:

• Bebeklik döneminde: Ayrılma

• Oyun döneminde: Psikososyal faktörler (ayrılık, taşınma, hastalık, kardeş doğumu, kayıp vb..)

• Okul döneminde: Stres yaratan durumlar, arkadaş, okul, aile ilişkilerinde yetersizlik, kronik hastalık ya da biyolojik yatkınlık.

• Ergenlikte: Taşınma, ölüm, aile içi sorunlar, arkadaş sorunları,aile içi şiddet vs

• Özellikle oyun çağı döneminde tedavide en etkili yöntemlerden biri OYUN TERAPİ sidir,

Referanslar

Benzer Belgeler

Her ne kadar memeli dişleri çene alveolune bağlıysa da diğer omurgalılarda çok çeşitli diş bağlantıları vardır.. Dişler onları destekleyen kemiklere üç genel

❑ Doğum öncesi, bebeklik ve erken bebeklik dönemi boyunca vücudun büyük oranını baş oluşturur ❑Bu dönemde fiziksel büyüme ve özelliklerin farklılaşması

Dil ve Düşünce.. ➢Dil ve düşüncenin başlangıç olarak birbirinden bağımsız gelişir daha sonra birleşir. ➢Tüm zihinsel işlevlerin dışsal ya da sosyal

Nasal pillows as an alternative interface in patients with obstructive sleep apnoea syndrome initiating continuous positive airway pressure therapy.. Khanna R,

çocuklukta ve ileri yaşlarda uyum sorunlarına neden olduğu, akran ilişkilerinin çocuğun gelişiminde önemli rolü olduğu eksikliğinde kişiye psikolojik, davranışsal,

• Dilin gelişim basamakları, normal gelişim gösteren her çocuk için benzer özellikler göstermesine rağmen, genetik, cinsiyet, beyin, algısal ve bilişsel gelişim, sosyal

 Otizmde kesin tanının koyulabilmesi için çocuklara otizm testleri içerisinde en çok uygulananlardan biri olan Değiştirilmiş Erken Çocukluk Dönemi Otizm Tarama Ölçeği

Anlam Sisteminin Gelişimi Tek sözcüklü dönem.. İki sözcüklü dönem Çok