• Sonuç bulunamadı

In this study a acranie lamb suffering

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "In this study a acranie lamb suffering "

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BİR KUZUDA GÖZLENEN ACRANİE VE DİGER KONGENİTAL ANOMALİLER

ö.

Serdar SonceleyI KOya Kahvecioğlu2

Hasan Alpak2 Huriye Horoz3

A case Of Accanie And Another Congenltal Anomalies In A Lamb

Summary:

In this study a acranie lamb suffering

from congenital anomalies

of digestive, respiratory,

Urogenita~

locomotive and

circulatory systems were observed

from anatomopathologic point of view.,

Özet:

Bu

çalışmada

bir

kuzuda

acranie ile

birlikte systema

digestorium,

urogenitalis, respİratorium , [ocornotoria, ve vasculosa ıda tespit edilen anomali

olgulan anatoma patolojik yönden

incelenmiştir.

Giriş

Ülkemizde ve dünyada sporadik olaylar şeklinde görülen kongeniıal

anomali olaylarının, açıklananlardan daha fazla oranda olduğu bildirilmİitir

(4,7,11,13,15).

Anomalilerin sebepleri ve oluşum mekanizması henüz gereği gibi bilin- memekle beraber, genelolarak, genetik ve çevresel faktörlerin, viral, bakteriyel, hormonal ve radyasyonla ilgili etkenlerin roloynayabileceği ileri sürülmüştür

(2,3,4,5,8,11,13,14,16).

1: Araş.Gör.Dr.,İstanbul Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Patoloji Anabilim Dalı, Avcılar -İstanbul -TÜRKİYE

2: Araş. Gör. , İstanbul Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Anatomi Bilim

Dalı, Avcılar-İstanbul- TÜRKİYE

3: Araş.Gör.Dr., İstanbul Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Reprodüksiyon Bilim Dalı, Avcılar- İstanbul-TÜRKİYE

(2)

38

Kongenital anomalilere domuzlarda %8, sıgırlarda % 0.2-3.0, koyunlarda ise %0.2-2.0 oranında rastlanıldıgı bildirilmi§tir (11,12,13). Kuzularda, Systema locomotoria'da %55.4, Systema digestorium'da %12.7, Systema vasculosa'da

%9.7, Systema urogenitalis'te %8, Systema nervosum'da % 6, Organa sensuum'da

%3.5, Integunemtum communae'de %3.3 ve Systema endocronologia'da %1.5

oranında anomalilere rastlantıdıgı bildiriImi§tir (11).

Ülkemiz ve dünyada kuzular üzerinde yapılan çaIı§malarda acranie

vakalarının çok dü§ük oranda oldugu ara§tırmacılar tarafından bildirilmi§tir (1,6,7,15).

Bu çalı§ma, kuzularda nadiren rastlanan bir vaka oldugundan ilginç bulunan acranie'nin ve bunun yanında geli§mi§ olan diger anomali olaylarının

anatomo-patolojik yönden incelenerek bütün özelliklerinin ortaya konması amacıyla yapılmı§tır.

Materyal ve Metod

Ara§tırma materyalini güçdogum §ikayeti ile Fakültemiz Dogum KIinigine getirilen 2 ya§ındaki.sakız koyunundan operasyon sezeryanla alınan bC§ yavrudan anomalili dogan bir adet erkek yavru olu§turmu§tur. Bu yavrulardan birinin

ya§adıgı, üçünün ise canlı dogdukları halde kısa bir süre sonra öldükleri gözlenirken, bu üç yavruda gerek dı§ bakıda ve gerekse diseksiyon sonucu her- hangi bir anomalinin olmadlgı tespit edilmi§tir.

Ara§tırma materyalini olu§turan kuzu rutin anatomik diseksiyon ve maserasyon yöntemleriyle incelenmi§tir.

Bulgular

Anomalili kuzunun dı§ bakısında tüylerin iyi geli§tigi ba§ın ve boyunun

oıu§madıgı (Acranie) (Resim 1) görüldü. Aniis'ün hiç olmadıgı (Atresia ani), kuyrugun ise rudimenter olarak geli§tigi (Resim 2) gözlendi. İntestinum'un bir

kısmının ventral karın duvarından dı§arıya çıktığı (Hemia ventralis) ve scroturnun içinin bo§ oldugu tespit edildi (Resim 3).

Membrum thoracium'da Capsula ungulae'nin hiç geli§medigi ve bu bölgenin normal tüylü deri ile kaplı olduğu (Resim 3,a), membrum pelvinum'da ise Capsula ungule'nin rudimenter bir Çıkıntı §eklinde gel~tigi gözlendi. Bundan

(3)

Kuzu veııtro-median hat boyunca enzisyon yapılarak açıldığında, diafragınanın olmadığı ve bunun sonucu olarak kuzunun tek bir vücut boşluğuna

sahip olduğu gözlendi.

Systema digestorium organlarından gaster'ler (Rumen, retieulum, omasum ve abornasum) ile intestinum tenue ve intestinum erassum'un kardC§lerine göre daha, küçük oranda geli§tiği (Resim 4,a), intestina bölümlerinin ayırt

edilerniyecek §ekilde sınırlarının kaybolduğu, reetum'un ise hiç geli§mediği

(Atresia recti simplex) tespit edildi. Hepar'ın ise hiç olU§madığı gözlendi.

Systema vaseulosa organlarından eor'un küçük boyutta olduğu

(Hemicaridus), lien'in ise hiç geli§mediği tespit edildi.

Systema urogenitalis organlarından testis'lerin cavum abdominis'de yer

aldığı (Cryptorshismus abdominalis Resim 4,b), penis'in geli§mediği (Aplasia penis) gözlendi. Ayrıca renes'in ve vesica urinaria'nın hiç olu§madığı tespit edildi.

Systema respiratorium organlarından trachea ve pulmo'nun olu§madığı saptandı.

İç organlardan sonra kemikler üzerinde yapılan incelemelerde, ossa cranii'nin ve vertebra cervicales'in olmadığı, thoracal, lumbal, sacral ve coccygeal

vertebralar'ın gayri muntazam geli§tiği, vertebra cocygeus'lar hariç birbirleriyle

kayna§tıkları (Perocormie) gözlendi (Resim 5). Bütün vertebralar'da Proc.

spinosus'ların geli§mediği bundan dolayı özellikle vertebra lumbalis ve saeralis'lerin areus dorsalislerinin tam kapanmadığı tespit edildi. Dorsalden

balaldığında areus'ların arasındaki bu bo§luklardan eranial ve cervical kısmı hiç geli§meyen medulla spinalis'in uzantısı gözlendi (Resim 5,a). Proe.

transversus'ların rudimenter ve girintili çıkıntılı bir durum arzettiği saptandı.

Foramen intervertebrale'lerin C§il aralıklarla olmadığı, bazı bölümlerde sık

§ekillendiği halde bazı bölümlerde hiç §ekillenmediği tespit edildi.

Kuzunun membrum thoracium ve pelvinum kemiklerinde phalanxlar hariç herhangi bir geli§im bozukluğu veya anomaliye rastlanmadı. Sol tarafta stemuma

bağlı olan 4 tane düz ve uzun rudimenter costa görülmesine rağmen sağ tarafta 3 adet stemuma bağlanmayan kısa, ka.isli ve enli costa tespit edildi.

(4)

40

Tartı§ma ve Sonuç

Bazı ar3§tırmacılar tarafından bildirilen (7,15) ve genellikle acranie olgusu ile görülen atresia ani et recti, cryptorshismus olaylarına bu çalı§mada da

rastlanmı§tır.

Amyelie'nin genellikle acranie ile birlikte bulunduğu bildirilirken (3) in- celenen bu olayda acranie olmasına rağmen rudimenter de olsa medulla spinalis'in te§ekkül ettigi gözlenmi§tir.

Büyük ruminantlarda anomaliler üzerine yapılan bir çalı§mada (9)

kuyruksuzluğun nadir görülen bir olgu olduğu bildirilirken, bu çalı§madaki

anomalili kuzuda rudimenter de olsa geli§tiği tespit edilmi§tir.

Bir buzağıda anencephali ile birlikte intestina'nın az geli§tiği, özellikle distal kısımda belirgin bir hypoplasie'nin görüldüğü, bunun dı§ında kuyruk kısalığı

ve vertebra thoracicae'da deformasyonun §ekillendigi gözlenmi§tir (10). Yapılan

bu çalı§mada da kuzuda acranie ile birlikte intestina'nın tamgeli§medigi, columna vertebralis'te belirgin bir deformasyonun olduğu tespit edilerek aynı ara§tırmacı

grubunun bulgularıyla benzerlik Oldugu gözlenmi§tir.

Birçalı§mada ba§ ile ilk 4 cercival vertebra'nın hiç geli§medigi, tüylenmenin iyi oldugu, bunun yanında pelvis'in ise tam geli§memi§ olduğu bildirilmi§tir (1).

Buradaki acranie olayının gerek erkek kuzuda tespit edilmesi ve gerekse tüylenmenin iyi geli§mi§ oldugunun tespit edilmesi ile yukarıda bildirilen literatür ile benzerlik saglanmı§tır. Bu çalı§mada anomalili yavrunun pelvis'inin iyi geli§mi§

olduğuda gözlenmi§tir.

Kuzularda acranie, kuyruksuzluk, cryptorshismus, atresia ani et recli

olaylarının kalıtsal hatalardan ileri gelebileceği bildirilmi§tir (3). Bazı ara§tırıcılar

da (5,8,1 1,13) fötal dönemde geli§im bozuklugunctan dolayı doku ve organların hiç te§ekkül edemiyebilecegini bildirmi§ler, bu tür anomalilerin uzun zaman dilimi içinde tek lük olaylar §eklinde görülmesinin sebebinin ise genetik orijinli olabileği

fikrini savunmu§lardır. Yukarıdaki ara§tırmacıların bildirdikleri kriterlerin ı§ığı altında, üzerinde çalı§ılan bu materyalde görülen anomalilerin sebebinin de genelik orijinli olabileceği inancını kuvvetlendirmektedir.

Anomalie olayları pratik hekimlik alanında pek önem ta§ımasa da, ekonomik kayıplara sebep olmakta ve en önemlisi damızlık seçiminde çok önemli bir bulgu niteliği ta§ımaktadlr. Bu yüzden hayvan yeti§tinne çiftliklerinde her bir hayvana ait ayrıntılı sağlık kayıtlarının tutulması gerektiğine inanmaktayız.

(5)

Iilly,,,,klar

ı. Alaçam,E., Seyrek, K. (1987): Bir kuzuda rastlanıMn acranie olgusu.s.D.

o

Vet.Fak. Derg. 3(1), 293-297.

2. Alaçam, E. (1990): Theriogenoloji. Nuı'Ol Matbaa<~lık. Ankara.

3. Alibaşoğln, M., Yeşildere, T. (1988): Veteriner Genel Patoloji ve Tümör Bilimi. Kardeşler Basımevi. İstanbul.

4. Bruere,A.N. (1980): The application of cytogenetics to domestic animals.Vet.Annual, 20 th., 29-40.

5. Chung,S.ı.,Livingston,C.W., Edwords,J.W., Edwards,J.F.Gaver,B.Il., Colisson, E. W. (1990): Congeniıal malfomıalions in sheep resulting from in utero inoculation ofcache Val/ey virusAm.J. Vet.Res., 51 (10), 1645-1648.6. Dennis,S.M.

(1974): A survey of congenital defects of sheep Vet.Rec.95, 488-490.

7. Dennis,S.M. (1975): Peritana! !amb monaUty in WestemAustralia. 7.con- genital defects. Aust. Vet. J.51,8O-82.

8. Done, J.T. (1978): Vinıs teratogens and domesticated animals. Vet.Annual, 18 th., I-LL.

9. Greene, H.J.,Leipold, H.W.,Huston,K.(1974): Bovine congenital skeleta!

defects. Zbl. Vet. Med. Reihe A (21),789-796.

10. Hıraga, T., Abe, M. (1986): Aneneephaly and other congenital defects in calf. Jpn.J.Vet.Sci. 48(3),595-598.

ıı. Morrow,DA. (1986): Current therapy in Theriogenology 2. W.Il.saunders company. Philadelphia.

12. Mulley,R.C.,Edwards,M.J. (1984):Prevalence of congenital abnor- malities in pigs. Aust.Vet.J.,61(4),1l6-118.

13. Roberts,M. (1971): Veterinary obstemcs and geflita! disease. Edward s Ilrothers Inc.,lthaca., Ithaca, New York.

14. Roook,J.S.,Trapp,A.L.,Krehbiel,J.,Yamanl,B.,Benson,M. (1988): Diag- nosis of hereditary chondrodysplasia (Spiiler lambsyndrome)in sheep. JA VMA,198

(6),713-718.

15. Saperstein, G., Leipold,H.W., Dennis,S.M. (1975): Congenita! defeets of sheep. JAVMA-167,314,322

16. Smith,H.A.,Jones, T.C., Hunt,R.D. (1972): Veterinary Pathology. Fourth edition, Lea and Febiger, Philadelphla.

(6)

42

Resimler

Resim 1: Kuzunun cranio-dorsalden görünü§ü.

(Craruo··dorsal view oflamb)

Resim 2: Kuzunun caudalden görül1ü§ü. Rudimenter kuyruk ve atresia ani.

(Cauelal view of lamb.Rudimentoıy tail and atresia ani.)

(7)

(Nondeveloped capsula ungulae in the membrum thoracium.)

~

. ~

... .

\

b

. . ,.,.c .

o -i '

Resim 4: Vücut bo§luğundaki organların görünü§ü.

(Appearenee of abdominal organs) a) İntesıinum (Intestines)

b)Cryptorshid testisler (Crypıorchid testes)

(8)

 

Referanslar

Benzer Belgeler

Buna göre HLA sın F I antijenlerinin tamamında ve sın F II antijen grubunda DQ lokusunda iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılık yokken, HLA-DR13 antijen

Bu çalı mada akne vulgaris lezyonlarından izole edilen Propionibacterium acnes'lerde eritromisin direncinin üç yıllık de i imi incelenmi tir.. Akne vulgaris hastalarından 1998

Lp(a) değiik büyüklükte olması, apo(a) ve küçük çapta olan Lp(a)daki gibi variasyonlar, Lp(a) nun oksidasyonuyla ve makrofajlar(14) tarafından alınmı

Bilateral anterior serebral arter sulama alanı infarktları iskemik beyin damar hastalıkları içerisinde oldukça nadirdir ve çoğunlukla hastalarda akinetik mutizm ve kuadriparezi

Sakral spinal sinir çıkar  Sacrum tepesi apex ossis sacri os coccygis ile eklem yapar.. Anatomi

Bu çalışmanın amacı Rikobendazol (RBZ)’ün deri altı yolla 5 mg/kg dozda uygulanmasını takiben keçi ve koyunlarda karşılaştırmalı farmakokinetiği,

At testicular tissue the immature seminiferous tubules were occupied only by Sertoli cells and primitive gamet like cells.. The microscopic appearance of epididymis showed;

müvacehelerinde memul ve intizarın hilâfında icabı hal ve mevkie gayri mütenasip ve terbiyei diniye ve milliye ile gayri kabili tevfik tiyatro oynamış­ lardır