• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 7 TÜRKİYE DE DOĞAL AFETLER

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "BÖLÜM 7 TÜRKİYE DE DOĞAL AFETLER"

Copied!
42
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

BÖLÜM 7

TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER

Bölüm Yazarı: Ahmet ERTEK

(3)

İÇİNDEKİLER

TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER

OLUŞUM NEDENLERİNE GÖRE TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER DEPREMLER

TSUNAMİ (DEV DEPREM DALGALARI) VOLKAN PATLAMASI

TÜRKİYE’DE OLUŞAN ATMOSFER YA DA HAVA KÖKENLİ DOĞAL AFETLER TÜRKİYE’DE OLUŞAN BİYOLOJİK KÖKENLİ DOĞAL AFETLER

(4)

Genel olarak ekonomik ve sosyal yaşamı kısa sürede altüst eden büyük maddi kayıplara, ölüm ve yaralanmalara yol açan, insan faaliyetlerini

durduran büyük olaylara afet denir. Yer kökenli yani jeolojik-jeomorfolojik ve atmosferik yani klimatik-meteorolojik, üçüncü olarak da kısmen biyolojik nedenlere dayalı insanın canına ve malına ve de doğaya zarar veren büyük doğa olaylarına doğal afetler denir.

DOĞAL AFET

Atmosfer Kökenli Afetler:

Ülkemizde en çok görülen meteorolojik tehlikeler; yağmur, kar, doludan oluşan şiddetli yağış, sel ve taşkınlar, don, orman yangınları, kuvvetli rüzgâr, fırtına, çığ ve yıldırım’dır.

Yer Kökenli Doğal Afetler:

• Depremler

• Volkanizma

• Tusunami

• Göçmeler

İnsan Kökenli Afetler

Tanker-gemi, tren, uçak ve otomobil kazaları, büyük sanayi yangınları, orman yangınları, toprak erozyonu, hava kirliliği, asit yağmurları, ozon tabakası incelmesi gibi, özellikle beşeri bir etkenin veya kısmen insanın kısmen de doğanın neden olduğu afetlere ise beşeri afetler denir.

(5)

OLUŞUM NEDENLERİNE GÖRE TÜRKİYE’DE DOĞAL AFETLER

DEPREMLER

Yerin yapısı ile ilgili olarak, kabukta oluşan en önemli ve büyük göstergeler

deprem

ve

volkanizma olaylarıdır. Depremler, magma üzerinde yüzen plakaların

dolayısıyla yerkabuğunun hareketliliğinin yanı sıra, bilhassa dalma-batma zonları

volkanizmanın ve dolayısıyla sıvı magmanın yeryüzeyine çıktığı insanoğlu

tarafından belirgin olarak izlenir ve zaman zaman büyük afetlere de neden olur.

(6)

TÜRKİYE’DE DEPREM

• Türkiye en etkin deprem kuşaklarından biri üzerinde Akdeniz- Alp Himalayada yer almaktadır.

• Anadolu’nun kuzeyinde çok büyük kırık bir fay hattı

bulunmakta ve buna Kuzey Anadolu Fay hattı denmektedir. Bu fay hattı, Marmara Denizi’nden başlayıp, Bolu, Çorum,

Erzincan, Erzurum üzerinden İran’a doğru uzanmaktadır.

• Diğer taraftan, güneyden Amik ovası, Kahramanmaraş,

Malatya, Elazığ üzerinden gelen Doğu Anadolu fay hattı Bingöl, Karlıova yakınlarında, Kuzey Anadolu fay hattı ile

birleşmektedir. Bu iki fay hattından başka küçük çaplı fay

hatları da bulunmaktadır.

(7)
(8)

• 1939 Erzincan Depremi: Cumhuriyet tarihimizin en büyük

depremi, 27 Aralık 1939 tarihinde Erzincan’da meydana gelen 7,9 şiddetindeki deprem. 32 bin 968 kişinin yaşamını yitirdiği depremde 100 binden fazla kişi de yaralanmıştı.

• 1999 Gölcük Depremi: 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük’te meydana gelen depremin büyüklüğü 7,8 şiddetindeydi. Daha dün gibi hatırladığımız depremde 17 bin 480 vatandaşımız yaşamını yitirdi. Binlerce evin ve binanın yıkıldığı depremde çok sayıda vatandaşımız evsiz kaldı ve yaralandı.

• marmara.mp4

• 2011 Van Depremi: 23 Ekim 2011 tarihinde 7,2 büyüklüğünde

meydana gelen Van depreminde 601 vatandaşımız hayatını

kaybetti, 4152 vatandaşımız da yaralandı.

(9)
(10)

Adapazarı İzmit Caddesi

(11)

• Deprem; genelde kırıklar boyunca kayaçların

ötelenmesini kapsayan faylanma sonucunda ani enerji boşalmasının neden olduğu sarsıntı ya da

titreme olarak tanımlanır ve esnek sıçrama kuramı ile

açıklanır.

(12)
(13)

Depremin Büyüklüğü Ve Şiddeti

• Sık sık karıştırılan büyüklük ve şiddet kavramlarının çok net şekilde tanımlanması gerekmektedir.

• Depremin büyüklüğü (aletsel büyüklüğü) deprem sırasında ortaya çıkan enerji miktarının bir göstergesi iken, depremin şiddeti depremin verdiği hasarın sadece görsel kanaate dayalı bir göstergesidir.

• Bu nedenle, aynı aletsel büyüklüğe sahip olan depremlerde ortaya çıkan enerji dünyanın her yerinde aynı iken, yapı

stoğunun ortalama kalitesi, zemin büyütme faktörü, jeolojik ve jeofizik nedenler gibi çeşitli etmenlerden ötürü aynı büyüklük değerine sahip depremler bölgelere göre çok farklı şiddet

değerleri gösterebilir.

• Bugün dünyada en yaygın olarak kullanılan aletsel büyüklük

ölçeği, Richter ölçegi, öte yandan en yaygın şiddet ölçeği ise

Mercalli skalasıdır.

(14)

Richter Ölçeği

• 3.5'den küçük ; Hissedilmez ama kaydedilebilir

• 3.5 - 5.4 ; Küçük depremler -Hissedilmekle beraber nadiren hasar görülür

• 5.4 - 6.0 ; İyi tasarlanıp imal edilmiş binalarda hasar görülmez iken kalitesiz binalarda yıkıcı olabilir

• 6.1 - 6.9 ; Merkez üssünden 100km mesafeye kadar bölgelerde yıkıcı olabilir

• 7.0 - 7.9 ; Büyük deprem, büyük alanlarda ciddi hasara neden olur

• 8 ve üstü ; Çok büyük deprem, yüzlerce kilometre çapında bölgede felakete neden olur.

• Her deprem için açığa çıkacak enerji miktarı sabit olmakla beraber, farklı gözlemevleri farklı sonuçlara ulaşabilirler. Büyüklük, davranış ve yerine bağlı olarak, depremin büyüklüğü farklı metodlarla tespit edilebilir. Her ölçüm için artı eksi 0.3 birim kadar bir hata payı kabul edilmelidir. Bir ölçümün kesinliği farklı gözlemevi girdilerine bağlı olarak arttırılabilir.

(15)

Mercalli Skalası

Depremin etkilerinin ölçümüne depremin şiddeti denir. Modifiye Mercalli Skalası depremin yol açtığı hasarın sınıflandırılması açısından ayırt edici bir veri kaynağıdır. I (en küçük) XII (en büyük) olmak üzere Romen rakamları ile ifade edilir.

Deprem hasarları aşağıda gösterildiği şekilde subjektif göreceli gözlemlere göre sınıflandırılabilir:

I ; Hissedilmez

II ; Ancak yüksek binaların üst katındaki kişilerce hissedilebilir

III ; Binaların içindeki insanlar tarafından hissedilir. Asılı cisimler hareket eder.

Dışardakiler tarafından hissedilmez

IV ; İçerideki çoğu kişi hisseder, pencereler, kapılar tirer. Büyük bir kamyonun

binaya çarpma etkisine benzer bir etki hissedilir. Dışarıd az kişi hisseder, park etmiş arabalar birbirine vurabilir.

V ; Herkes hareketi hisseder. Uyuyanlar uyanır. Kapı ve pencereler çarpar. Tabaklar kırılabilir. Duvara asılı resimler hareket eder. Küçük cisimler devrilir. Ağaçlar sarsılır.

Açık kaplardaki sıvılar dökülebilir.

(16)

VI ; Herkes tarafından hissedilir. Yürümek güçtür. Raflardaki cisimler yere düşer.

Duvardaki resimler aşağı iner. Mobilyalar harket eder. Sıva duvarlar çatlayabilir.

Ağaç ve çalılar sarsılır. Kötü .nşa edilmiş binalarda az hasar meydana gelse de taşıyıcı sistemde hasar meydana gelmez.

VII ; Ayakta durulması güçtür. Arabalar sarsılır. Bazı mobilyalar kırılabilir. Gevşek yapı elemanları binalardan düşebilir. İyi inşa edilmiş binalarda az hasar oluşurken, düşük kaliteli yapılarda kaydadeğer hasar meydana gelebilir.

VIII ; Sürücüler direksiyon hakimiyetini kaybedebilir. Zemine iyi sabitlenmemiş yapıların temelleri yer değiştirebilir. Kaliteli yapılarda az hasar olurken, kalitesiz yapılarda ciddi hasar meydana gelir. Ağaçların dalları kırılabilir. Yamaçlarda çatlaklar meydana gelebilir. Kuyulardaki su seviyesi değişebilir.

XI ; Binaların çoğu yıkılır. Bazı köprüler yıkılır. Zeminde geniş çatlaklar meydana gelir. Yeraltı boru hatları hasar görür. Demiryolu rayları kötü şekilde bükülür.

XII ; Hemen her şey yıkılmıştır. Zemin dalga veya kabarcıklar şeklinde hareket eder.

Kaya zeminler yerinden oynar.

(17)

Depremin Odağı (iç merkez) Ve Episantrı (dış merkez)

• Yer’in içinde kırılmaların başladığı, yani enerjinin ilk boşaldığı, depremin odak noktası ya da hiposantrıdır.

• Episantr ise odak noktasının yeryüzündeki izdüşümüdür.

• Sismoglar depremleri odak derinliklerine göre 3 gruba ayırırlar.

• Sığ odaklı depremlerin odak derinlikleri yüzeyden itibaren 70 km’den daha az olurken, ortak odaklı depremlerin odak derinlikleri 70-300 km arasında ve derin odaklı

depremlerin ise odak derinlikleri ise 300 km’den daha derin olan depremleri kapsar. Sığ odaklı depremler en yıkıcı olan depremlerdir.

• Bir depremin odağı, kırılmanın başlayıp enerjinin boşaldığı yerdir. Odaktan Yeryüzüne çizilen dikmenin yüzey kestiği yer episantrdır. Deprem dalgası cepheleri, kaynağı olan deprem odağından dışa doğru tüm yönlerde ilerler.

(18)
(19)
(20)
(21)

https://www.milliyet.com.tr/turkiye-nin-en-buyuk-10- depremi-molatik-17634/?Sayfa=6

Türkiye'nin en büyük 10 depremi

(22)

Silivri depremi ve sonrasında meydana gelen depremlerin dağılımı (KOERİ)

(23)

Sezer, Lütfi İhsan (2004). İZMİR SİSMOTEKTONİK YÖRESİNİN DEPREMSELLİĞİ, EGE COĞRAFYA DERGİSİ

Aegean Geographical Journal, VOL. 13, 29-46, (2004) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/56801

Mc Kenzie (1972) modeline göre Türkiye’nin tektonik haritasında depremler (USGS, Ms ≥5 ; 1960-2005)

(24)

http://www.koeri.boun.edu.tr/scripts/lst0.asp BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ

KANDİLLİ RASATHANESİ VE DEPREM ARAŞTIRMA ENSTİTÜSÜ (KRDAE)

BÖLGESEL DEPREM-TSUNAMİ İZLEME VE DEĞERLENDİRME MERKEZİ (BDTİM)

30 EKİM 2020 EGE DENİZİ DEPREMİ BASIN BÜLTENİ http://www.koeri.boun.edu.tr/sismo/2/wp-

content/uploads/2020/10/20201030_izmir_V1.pdf Erişim 2.11.2020

30 Ekim 2020 tarihinde Ege Denizi’nde Sisam adasının kuzeyi ile Doğanbey-İzmir açıkları arasında (37.9020 Kuzey, 26.7942 Doğu) yerel saat ile 14:51’de aletsel büyüklüğü Ml=6.6 (Mw=6.9) olan çok şiddetli bir deprem meydana gelmiştir. Depremin odak derinliği

yaklaşık 12 km civarında olup sığ odaklı bir depremdir. Deprem İzmir ili ve ilçeleri başta olmak üzere Ege ve Marmara bölgeleri dahil geniş bir alanda hissedilmiştir.

(25)
(26)

http://udim.koeri.boun.edu.tr/zeqmap/osmap.asp

(27)

TSUNAMİ (DEV DEPREM DALGALARI)

Tsunamilerle ilgilenen deprem bilimciler dünyanın ikinci önemli deprem ve volkan kuşağı üzerinde bulunan Akdeniz’de de zaman zaman tsunamilerin oluştuğunu ve bunların günümüzde de görüldüğü belirtilmektedir.

Yapılan araştırmalar Akdeniz’de ya da kıyılara yakın karalar üzerinde 6,5

büyüklüğünde bir depremin oluşması hâlinde bu denizle sınır ülkelerin

kıyılarında 30 metreye varan dalgaların oluşabileceğini ortaya koymaktadır.

(28)

Son 3000’da ülkemizi de kapsayan Akdeniz Havzasındaki tsunamiler, Kaynak: KOERİ,2014 Kırmızı noktalar: ciddi derecede hasar, sarı noktalar: orta derece hasar, beyaz noktalar:

hafif derecede hasar. KOERİ’ye göre www.tsunami-alarm-system.com’dan.

(29)

Sezer, Lütfi İhsan (2004). İZMİR SİSMOTEKTONİK YÖRESİNİN DEPREMSELLİĞİ, EGE COĞRAFYA DERGİSİ

Aegean Geographical Journal, VOL. 13, 29-46, (2004) https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/56801

İzmir deprem yöresine ilişkin tsunami kayıtları (M.Ö. 479-M.S. 2000; Doğruluklar: 4. Kesin (%100), 3. Muhtemel (%75), 2. Şüpheli (%50), 1. Çok şüpheli (%25), 0. Hatalı (%0) ve –1.

Belirsiz tsunamiler

(30)

Ege Denizi ve çevresinde oluşmuş tsunamiler (M.S. 20-M.S. 2000; Doğruluklar: 4. Kesin (%100), 3. Muhtemel (%75), 2. Şüpheli (%50), 1. Çok şüpheli (%25), Hatalı (%0) ve –1. Belirsiz tsunamiler

(31)

VOLKAN PATLAMASI

Yerkabuğunun zayıf yerlerinden ve kırıklardan kızgın ve erimiş hâldeki magma, yeryüzüne çıkabilir. Bazen de derinlerden yükselen magma yeryüzüne çıkmadan yerkabuğu içine sokulur.

Gerek derinlik volkanizması ve gerekse yüzey volkanizması biçiminde gelişen bu olaya volkanizma denir. Ülkemizde volkanizma, jeolojik devirlerden Üçüncü Zaman sonlarında ve Dördüncü Zaman’da oluşmuştur. Bunlar çoğunlukla, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da belli doğrultuları almışlardır.

Türkiye’de aktif tektonik bir sahada olması nedeniyle sık sık depremler meydana gelmesine ve bir zamanlar faaliyetlerini sürdürmüş olmalarına rağmen, günümüzde doğal afet

oluşturacak, püskürmeleriyle yerleşim birimlerini ve insanımızı tehdit edecek Türkiye’de aktif volkan yoktur. Ancak 1999

Marmara Depreminde denizaltı volkanizması gelişmiştir

(32)

Kütle Hareketleri ve Heyelânlar

Yeryüzünü şekillendiren dış olaylardan biri de yer göçmeleri ve yer

kaymalarıdır. Bunlar yamaçlarda, yerçekimine bağlı olarak meydana gelen hızlı ya da yavaş kütle hareketleridir. Eğer bir yamaçta sadece üstteki toprak tabakası kayarak yer değiştirirse, yer kayması ya da toprak kayması

gerçekleşmiş olur. Buna karşılık, üstteki toprakla birlikte alttaki kayalar

örneğin bir tepenin, dağın yamacının bir kısmı koparak yer değiştirirse buna da yer göçmesi veya heyelân adı verilir. Heyelânlar, toprak kaymalarına göre daha geniş sahaları kaplarlar.

(33)

Uzungöl (Şerah) Heyelânı, Trabzon’un Çaykara İlçesi güneydoğusundaki Uzungöl mevkiinde yaklaşık 400 yıl önce meydana gelmiş bir heyelândır.

Erzurum-Tortum-Taşoluk (Hinzorik) Heyelânı, 1889 yılında meydana gelmiştir. 136 can kaybı, çok sayıda hayvan telef olmuş ve köyün bütün evleri harap olmuştur (Uzun 1987).

Bölümlü Heyelânı, 1929 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Bölümlü Köyü’nde meydana gelmiş doğal afettir. 146 kişi hayatını kaybetmiştir (www.hidropolitikakademi.org).

Sera Heyelânı, 21 Şubat 1950’de sabah 08.00-8:30 arasında Trabzon-Akçaabat

karayolunun 8 km güneyindeki Sera Köyü’nden 2,5 km daha güneyde meydana gelmiştir.

Karabük Heyelânı, 8 Şubat 1974 günü meydana gelmiştir.

Kayseri-Ayvazhacıköy Yer Kayması, 28 Mart 1980 günü meydana gelmiştir; can kaybı 40 kişi, 300 hayvan telef olmuş, 8 ev yıkılmıştır (Zanbak vd. göre 1980’e göre; Uzun 1987).

Rize-İkizdere Kaya Düşmesi, 1982 yılında meydana gelmiş, 8 kişi hayatını kaybetmiş, ve 1 minibüs hasarı olmuştur (Zanbak vd. göre 1980’e göre; Uzun 1987).

Hopa-Pınarlı Heyelânı, 7 Ekim 1986’da meydana gelmiştir. Heyelânda 8 kişi hayatını kaybetmiş, 27 hayvan telef olmuş ve 3 ev hasar görmüştür (Uzun, 1987 s: 91).

Çatak Heyelânı, 23 Haziran 1988’de Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümü’nde Trabzon İlini Gümüşhane’ye bağlayan karayolunun Maçka’daki Çatak mevkiinde olmuş ve 64 kişinin ölmüştür.

(34)

Trabzon-Akçaabat sel ve heyelânı, 21 Haziran 1990 günü kuvvetli yağışa bağlı olarak Trabzon çevresinde yaşanan sel, taşkın ve heyelânda 56 can kaybı olmuş ve milyonlarca ekonomik kayıp meydana gelmiştir (Bektaş, 2010).

Senirkent seli ve çamur akıntısı, Isparta’nın Senirkent ilçe merkezinde 13 Temmuz 1995 günü yaşanmış ve 74 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce konut ve işyeri ile binlerce hayvan 2 m’ye varan çamur kütlesi altında telef olmuştur

Arıklar Heyelânı, Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin güneydoğusundaki Arıklar Köyü’nde 20 Ekim 1997’de olmuştur. Büyük maddi hasara yol açmıştır.

Trabzon-Beşköy Heyelânı, 7-8 Ağustos 1998’de Trabzon’da Beşköy’de meydana gelmiş; 50 kişi hayatını kaybetmiş, 100 konut yıkılmıştır.

Rize Heyelânları, 23-24 Temmuz 2002’de meydana gelmiştir. 20’si Selamet Köyü’nde olmak üzere 27 kişi hayatını kaybetmiştir

Büyükçekmece-Çakmaklı Heyelânı, Büyükçekmece Gölü doğusunda ve E5 karayolunun kuzeyinde kalan heyelân sahası, antropojenik olarak göl çevresinde devamlı tetiklenen heyelan sahalarından birisini oluşturur.

Koyulhisar-Sugözü Heyelânı, 17 Mart 2005 günü Sivas’ın Koyulhisar ilçesinin Sugözü Köyü Kuzulu Mahallesindeki meydana gelmiş olup, 15 kişi yaşamını yitirmiş ve köyün camisi ile 21 dolayında ev tamamen toprak altında kalarak tamamen tahrip olmuş; 375 hayvan telef

olmuştur

(35)

Gündoğdu Seli ve Heyelânı, 27 Ağustos 2010 günü Rize’nin merkeze bağlı Gündoğdu beldesinde meydana gelen sel ve heyelânlarda 13 kişi yaşamını kaybetmiş ve 6 kişi yaralanmıştır.

Of Sefaköy Mahallesinde 1 kişi aracı ile suya kapılarak vefat etti.

(36)

Isparta Senirkent moloz akması. Kaynak: Ahmet

Ertek Ölümcül heyelanlar ve neden oldukları

ölümlerin (A) aylık ve (B) mevsimsel dağılımı.

http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET000009.pdf

(37)

TÜRKİYE’DE OLUŞAN ATMOSFER YA DA HAVA KÖKENLİ DOĞAL AFETLER

Fırtınalar

Su Baskını

Hortum

Yıldırım

Aşırı Kar Yağışı Dolu

Çığ Sis

Kuraklık İklim Değişikliği

Doğal Radyasyon

(38)

Su baskını (sel ve taşkınlar)

Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kütleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak

yatağından/çanağından dışarı çıkar ve “taşkın" adı verilen bir doğal felakete neden olur.

(39)

Seller oluşma yerleri bakımından dörde ayrılır:

a- Dere ve Nehir Selleri b- Dağlık Alan Selleri c- Şehir (Kent) Selleri d- Kıyı Selleri

1998-Bartın seli izi. Orduyeri Köprüsü başındaki elektrik trafo merkezi

duvarından (Akarsu tabanından 8 m yükseklikte)

Kaynak: Ahmet Ertek arşivi

(40)

Fırtınalar (Oraj, toz, kum, kar fırtınaları)

Ülkemizde hızlı esen rüzgârlara fırtına adı verilir. Fırtınayı belirli bir hıza; yani 63

km/saat yada daha fazla hıza ulaşan kuvvetli rüzgarlarla birlikte şiddetli sağanak, kar, tipi gibi yağışların ve diğer bazı önemli hava olaylarının görüldüğü bir hava sistemi

olarak tanımlamak gerekir. Türkiye’de orta kuşağın cephesel siklonik fırtınaları, şimşekli gök gürültülü fırtınalar, tornadolar-hortumlar görülmektedir. (1)Soğuk mevsimde

Türkiye’yi etkileyen Orta Kuşağın Cephesel Fırtınaları (siklonları) en sık görülenlerdir.

(2)Akdeniz üzerinde daha çok Cenova ve Adriyatik Körfezinde oluşan ve bu anıldıkları yerler kaynak yerleri olarak bilinen fırtınalar ile soğuk mevsimde Batı ve Orta Akdeniz’e kuzeyden gelen kutbi soğuk havayla güneyden gelen tropikal havanın karşılaştığı

bölgelerde oluşan depresyonlar bu tip fırtınaların ikincisidir. (3)Sibirya üzerinden Torosları aşarak gelen soğuk kutbi hava ile, Doğu Akdeniz üzerinde bulunan ılık ve nemli havanın karşılaşmasıyla oluşan depresyonlar ve Batı ve Orta Akdeniz’den gelen Doğu Akdeniz Cephesel Siklonik Fırtınaları’dır. Bu tip fırtınaların etkisiyle ülkemizde, çok şiddetli rüzgârlar ve şiddetli yağış-sağanaklara bağlı olarak oluşan deniz kabarması

(seyş), sel, çığ, tipi, heyelân, çamur akması gibi olayların büyük can ve mal kayıplarının yaşandığı doğal afetler meydana gelebilir (Şahin ve Sipahioğlu, 2003; s: 283-286).

(41)

Türkiye’de Oluşan Biyolojik

Kökenli Doğal Afetler

Salgın ve Bulaşıcı Hastalıklar Böcek İstilası

(42)

Sonuç olarak; bulunduğu matematik ve özel konumu itibariyle, Türkiye bir doğal afet ülkesidir. Dolayısıyla;

deprem, sel-taşkın ve heyelân ülkesi olduğumuz

unutulmamalıdır.

Referanslar

Benzer Belgeler

2 Saniyenin altında VEYA nabız var BİLİNÇ KONTROLÜ

Elazığ’ı sarsan 6 büyüklüğündeki depremin ardından, saat 13.16 da merkezüssü Adana Alada ğ olan 4.0 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi.. Uzmanlar hükümeti,

Bu şiddette gerçekleşen bir yağış olayında, kent içi yağmursuyu drenaj şebekesinin yetersiz kalması beklenen bir sonuç olmakla birlikte, yönetmelikler gereği 100

Bölge üzerinde 4 gün devam eden yağışların sahil istasyonlarında az, iç kesimlerdeki istasyonlarda daha yoğun miktarlarda görülmesi, hem cephesel hem de

Meslek Hizmetlerinin yerine getirilme yöntemi ne olursa olsun, Rotaryenler iş ve meslek alanında "her tür yararlı meşguliyetin değerini takdir eden bir anlayışa

Bildiğiniz gibi 2 Eylül Pazartesi günü, Kuruçeşme Aybers - Hikmet Karabacak Anadolu Lisesi Akran Arabuluculuk öğrencilerini Holdun Dormen’in rol aldığı Kibarlık

Ahmet Efendi’nin hayran bakışları arasında devam etti Farabi konuşmaya:.. -Öyleyse şimdi şu ayrılık vaktinde sana bir anahtar daha vereyim

GİLGİL, Kenan, İmam Maturidi ve Nübüvvet Anlayışı, Yüksek Lisans Tezi, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Elazığ GİLLİOUT, Claude, Maturidi’nin