• Sonuç bulunamadı

Yerkabuğunun zayıf yerlerinden ve kırıklardan kızgın ve erimiş hâldeki magma, yeryüzüne çıkabilir. Bazen de derinlerden yükselen magma yeryüzüne çıkmadan yerkabuğu içine sokulur.

Gerek derinlik volkanizması ve gerekse yüzey volkanizması biçiminde gelişen bu olaya volkanizma denir. Ülkemizde volkanizma, jeolojik devirlerden Üçüncü Zaman sonlarında ve Dördüncü Zaman’da oluşmuştur. Bunlar çoğunlukla, İç Anadolu ve Doğu Anadolu’da belli doğrultuları almışlardır.

Türkiye’de aktif tektonik bir sahada olması nedeniyle sık sık depremler meydana gelmesine ve bir zamanlar faaliyetlerini sürdürmüş olmalarına rağmen, günümüzde doğal afet

oluşturacak, püskürmeleriyle yerleşim birimlerini ve insanımızı tehdit edecek Türkiye’de aktif volkan yoktur. Ancak 1999

Marmara Depreminde denizaltı volkanizması gelişmiştir

Kütle Hareketleri ve Heyelânlar

Yeryüzünü şekillendiren dış olaylardan biri de yer göçmeleri ve yer

kaymalarıdır. Bunlar yamaçlarda, yerçekimine bağlı olarak meydana gelen hızlı ya da yavaş kütle hareketleridir. Eğer bir yamaçta sadece üstteki toprak tabakası kayarak yer değiştirirse, yer kayması ya da toprak kayması

gerçekleşmiş olur. Buna karşılık, üstteki toprakla birlikte alttaki kayalar

örneğin bir tepenin, dağın yamacının bir kısmı koparak yer değiştirirse buna da yer göçmesi veya heyelân adı verilir. Heyelânlar, toprak kaymalarına göre daha geniş sahaları kaplarlar.

Uzungöl (Şerah) Heyelânı, Trabzon’un Çaykara İlçesi güneydoğusundaki Uzungöl mevkiinde yaklaşık 400 yıl önce meydana gelmiş bir heyelândır.

Erzurum-Tortum-Taşoluk (Hinzorik) Heyelânı, 1889 yılında meydana gelmiştir. 136 can kaybı, çok sayıda hayvan telef olmuş ve köyün bütün evleri harap olmuştur (Uzun 1987).

Bölümlü Heyelânı, 1929 yılında Trabzon’un Of ilçesine bağlı Bölümlü Köyü’nde meydana gelmiş doğal afettir. 146 kişi hayatını kaybetmiştir (www.hidropolitikakademi.org).

Sera Heyelânı, 21 Şubat 1950’de sabah 08.00-8:30 arasında Trabzon-Akçaabat

karayolunun 8 km güneyindeki Sera Köyü’nden 2,5 km daha güneyde meydana gelmiştir.

Karabük Heyelânı, 8 Şubat 1974 günü meydana gelmiştir.

Kayseri-Ayvazhacıköy Yer Kayması, 28 Mart 1980 günü meydana gelmiştir; can kaybı 40 kişi, 300 hayvan telef olmuş, 8 ev yıkılmıştır (Zanbak vd. göre 1980’e göre; Uzun 1987).

Rize-İkizdere Kaya Düşmesi, 1982 yılında meydana gelmiş, 8 kişi hayatını kaybetmiş, ve 1 minibüs hasarı olmuştur (Zanbak vd. göre 1980’e göre; Uzun 1987).

Hopa-Pınarlı Heyelânı, 7 Ekim 1986’da meydana gelmiştir. Heyelânda 8 kişi hayatını kaybetmiş, 27 hayvan telef olmuş ve 3 ev hasar görmüştür (Uzun, 1987 s: 91).

Çatak Heyelânı, 23 Haziran 1988’de Karadeniz Bölgesinin Doğu Karadeniz Bölümü’nde Trabzon İlini Gümüşhane’ye bağlayan karayolunun Maçka’daki Çatak mevkiinde olmuş ve 64 kişinin ölmüştür.

Trabzon-Akçaabat sel ve heyelânı, 21 Haziran 1990 günü kuvvetli yağışa bağlı olarak Trabzon çevresinde yaşanan sel, taşkın ve heyelânda 56 can kaybı olmuş ve milyonlarca ekonomik kayıp meydana gelmiştir (Bektaş, 2010).

Senirkent seli ve çamur akıntısı, Isparta’nın Senirkent ilçe merkezinde 13 Temmuz 1995 günü yaşanmış ve 74 kişi hayatını kaybetmiş, yüzlerce konut ve işyeri ile binlerce hayvan 2 m’ye varan çamur kütlesi altında telef olmuştur

Arıklar Heyelânı, Kocaeli’nin Kandıra ilçesinin güneydoğusundaki Arıklar Köyü’nde 20 Ekim 1997’de olmuştur. Büyük maddi hasara yol açmıştır.

Trabzon-Beşköy Heyelânı, 7-8 Ağustos 1998’de Trabzon’da Beşköy’de meydana gelmiş; 50 kişi hayatını kaybetmiş, 100 konut yıkılmıştır.

Rize Heyelânları, 23-24 Temmuz 2002’de meydana gelmiştir. 20’si Selamet Köyü’nde olmak üzere 27 kişi hayatını kaybetmiştir

Büyükçekmece-Çakmaklı Heyelânı, Büyükçekmece Gölü doğusunda ve E5 karayolunun kuzeyinde kalan heyelân sahası, antropojenik olarak göl çevresinde devamlı tetiklenen heyelan sahalarından birisini oluşturur.

Koyulhisar-Sugözü Heyelânı, 17 Mart 2005 günü Sivas’ın Koyulhisar ilçesinin Sugözü Köyü Kuzulu Mahallesindeki meydana gelmiş olup, 15 kişi yaşamını yitirmiş ve köyün camisi ile 21 dolayında ev tamamen toprak altında kalarak tamamen tahrip olmuş; 375 hayvan telef

olmuştur

Gündoğdu Seli ve Heyelânı, 27 Ağustos 2010 günü Rize’nin merkeze bağlı Gündoğdu beldesinde meydana gelen sel ve heyelânlarda 13 kişi yaşamını kaybetmiş ve 6 kişi yaralanmıştır.

Of Sefaköy Mahallesinde 1 kişi aracı ile suya kapılarak vefat etti.

Isparta Senirkent moloz akması. Kaynak: Ahmet

Ertek Ölümcül heyelanlar ve neden oldukları

ölümlerin (A) aylık ve (B) mevsimsel dağılımı.

http://nek.istanbul.edu.tr:4444/ekos/TEZ/ET000009.pdf

TÜRKİYE’DE OLUŞAN ATMOSFER YA DA HAVA KÖKENLİ DOĞAL AFETLER

Su baskını (sel ve taşkınlar)

Sel, bir bölgede toprağı belirli bir süre için tamamen veya kısmen su altında bırakan; ani, büyük ve düzensiz su akıntılarına verilen isimdir. Bir akarsu veya deniz, göl gibi büyük su kütleleri kimi zaman fazlasıyla suyla yüklenir, bunun sonucunda taşarak

yatağından/çanağından dışarı çıkar ve “taşkın" adı verilen bir doğal felakete neden olur.

Seller oluşma yerleri bakımından dörde ayrılır:

a- Dere ve Nehir Selleri b- Dağlık Alan Selleri c- Şehir (Kent) Selleri d- Kıyı Selleri

1998-Bartın seli izi. Orduyeri Köprüsü başındaki elektrik trafo merkezi

duvarından (Akarsu tabanından 8 m yükseklikte)

Kaynak: Ahmet Ertek arşivi

Fırtınalar (Oraj, toz, kum, kar fırtınaları)

Ülkemizde hızlı esen rüzgârlara fırtına adı verilir. Fırtınayı belirli bir hıza; yani 63

km/saat yada daha fazla hıza ulaşan kuvvetli rüzgarlarla birlikte şiddetli sağanak, kar, tipi gibi yağışların ve diğer bazı önemli hava olaylarının görüldüğü bir hava sistemi

olarak tanımlamak gerekir. Türkiye’de orta kuşağın cephesel siklonik fırtınaları, şimşekli gök gürültülü fırtınalar, tornadolar-hortumlar görülmektedir. (1)Soğuk mevsimde

Türkiye’yi etkileyen Orta Kuşağın Cephesel Fırtınaları (siklonları) en sık görülenlerdir.

(2)Akdeniz üzerinde daha çok Cenova ve Adriyatik Körfezinde oluşan ve bu anıldıkları yerler kaynak yerleri olarak bilinen fırtınalar ile soğuk mevsimde Batı ve Orta Akdeniz’e kuzeyden gelen kutbi soğuk havayla güneyden gelen tropikal havanın karşılaştığı

bölgelerde oluşan depresyonlar bu tip fırtınaların ikincisidir. (3)Sibirya üzerinden Torosları aşarak gelen soğuk kutbi hava ile, Doğu Akdeniz üzerinde bulunan ılık ve nemli havanın karşılaşmasıyla oluşan depresyonlar ve Batı ve Orta Akdeniz’den gelen Doğu Akdeniz Cephesel Siklonik Fırtınaları’dır. Bu tip fırtınaların etkisiyle ülkemizde, çok şiddetli rüzgârlar ve şiddetli yağış-sağanaklara bağlı olarak oluşan deniz kabarması

(seyş), sel, çığ, tipi, heyelân, çamur akması gibi olayların büyük can ve mal kayıplarının yaşandığı doğal afetler meydana gelebilir (Şahin ve Sipahioğlu, 2003; s: 283-286).

Türkiye’de

Benzer Belgeler