• Sonuç bulunamadı

Biyofilm Matriksi ve Bileşenleri (devam)

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Biyofilm Matriksi ve Bileşenleri (devam)"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Biyofilm Matriksi ve Bileşenleri

(devam)

(2)

Enzimler

• Biyofilm yapısında besinsel kıtlık başladığı zamanlarda, enzimlerin EPS bileşenlerini de degrade ettiği

bilinmektedir.

• EPS bileşenlerini degrade eden enzimler, matrikste bulunan polimerleri düşük molekül ağırlıklı ürünlere

çeviren sindirim sistemi gibi çalışır ve bu ürünlerin karbon

ve enerji kaynağı olarak kullanılmasını sağlar.

(3)

Yapısal Proteinler

Matrikste bulunan, enzimatik olmayan, hücre-yüzey ilişkili ve bazıları ekstraselüler karbonhidrat-bağlayıcı olan proteinler; yüzey ve EPS arasında bağlantı sağlamasının yanı sıra biyofilm yapısının

polisakkarit-matriks ağının stabilizasyonundan da sorumludurlar.

Örneğin, diş çürümesine neden olan faktörlerden Streptococcus

mutans’ın oluşturduğu biyofilm yapısındaki glukan-bağlayıcı proteinler, lektin benzeri proteinler, Azospirillum brasiliense’in dış membran

lektinleri ve P. aeruginosa’nın galaktoz spesifik lektin LecA ve fruktoz spesifik lektin LecB proteinleri de biyofilm yapısında bulunur.

(4)

Bir Matriks Bileşeni Olarak Hücre Dışı Sürfaktanlar ve Lipitler

Biyofilm matriksinde bulunan polimerlerden bir diğeri lipitlerdir.

Lipitler biyofilm yapısının yüzeye tutunmasına katkı sağladığı gibi, biyokimyasal yapılarından dolayı antimikrobiyallerin etkisini

azaltarak yapının korunmasını da sağlar.

Bir diğer EPS elemanı olan sürfaktanlar ise hidrofobik bileşiklerdir.

Atmosfer-su ara tabakasındaki mikroorganizmalar tarafından üretilen sürfaktanlar; atık yağların geri kazanımlarında, petrol sızıntılarında, suyun yüzey geriliminin ayarlanması ve su ile atmosfer arasındaki gaz değişiminin düzenlenmesinde kilit rol oynarlar.

(5)

Bir Matriks Bileşeni Olarak Su

Marshall vd. (1971), biyofilm yapısında bulunan su miktarının fazlalığını vurgulamak için biyofilmleri “katı su” olarak tanımlamıştır.

EPS matriksinin yapısında bulunan su, diğer kompotentlere ortam

sağlamasının yanı sıra, yapının çevreye göre daha yavaş kurumasını sağlar ve biyofilm hücrelerini tamponlar.

Bakteriler EPS üretimi yaparken genel olarak su kaybına uğrar. Bu yüzden EPS, bakterilere bu kurumadan etkilenmemeleri için uygun bir ortam sağlar.

Çünkü kuruma EPS’yi yoğunlaştırır, biyofilm hacmini düşürür ve suya bağlı duran bazı kompotentlerin bağlantılarının azalmasına neden olup, spesifik olmayan bağlanma bölgelerinin sayısını arttırır.

(6)

Bir Matriks Bileşeni Olarak Su (devam)

• EPS aynı zamanda bazı katyonları, anyonları ve apolar

bileşenleri su fazından ayıran bir moleküler süzgeç görevi görür.

• EPS’de, apolar bölgeler, hidrojen bağlama bölgeleri, anyonik ve katyonik bölgeler vardır.

• Matriksin bu yapışkanlığı sayesinde makro ve

nanopartiküller birikip yapıda tutuklanabilir.

(7)

Bir Matriks Bileşeni Olarak Hücre Dışı DNA

Bakteri hücreleri biyofilm mikrokolonilerinde otolize olmaktadırlar. Bu durum hücrelerin genomik DNA parçalarının biyofilm matriksine dağılmasına neden olur.

Matrikse bırakılan hücre dışı DNA parçaları biyofilm yapısı içerisinde diğer bileşenler gibi yapısal ve fonksiyonel görevlere sahip, oldukça önemli bir bileşen haline gelmiştir.

Hücre dışı DNA bakterilerden quorum-sensing (QS) mekanizmaları ile salınır.

QS mekanizmaları profajların üretimini, hücre lizisinde yer alan proteinlerin salınmasını ve büyük miktarlarda eDNA’nın salımını kontrol eder.

(8)

Bir Matriks Bileşeni Olarak Hücre Dışı DNA

• eDNA biyofilm matriksinde yer alan polisakkaritlere,

proteinlere ve fenazin gibi metabolitlere bağlanabilir ve EPS yapısının yapısal direncini arttırabilir.

• Biyofilm yapısının stabilizasyonunda önemli bir rol

oynamasının yanı sıra, bakteri hücrelerini fiziksel ve

kimyasal değişimlere karşı koruduğu da bilinmektedir.

Referanslar

Benzer Belgeler

Fokal adezyonlar daha çok kalpain substratları arasında görülür ve kalpain fokal adezyon komponentlerini çözerek fokal adezyonun bırakılmasına yardımcı olur.

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu ile Televizyon Yayıncıları Derneği’ nin ortaklaşa yürüttüğü çalışma kapsamında, 25 Mayıs 2007 tarihinde bir toplantı

Plazma ile nitrürasyon işlemi sonucu oluşan beyaz tabakanın (Fe 4 N, Fe 2-3 N) dubleks yüzey işleminin adezyonu azalttığı hemen hemen bütün araştırmacılar tarafından

CD10 Öncü B hücreler, nötrofilller nötral endopeptidaz CD11b Monosit, Nötrofil, NK hücre Adezyon molekülü. CD11c Monosit, Nötrofil,

Eğimin azalmasından dolayı oluşan birikme, dik eğimli sahalardan ova yüzeyine açılan akarsuların özellikle sellerin yayıldıkları sahalar ile akarsuların göl ve

Bu yöntemin esası, yüzey gerilimi bilinen bir sıvının damla sayısı, damla ağırlığı veya damla hacmi yardımı ile ve Hagen-Poiseuille denklemine dayalı bir eşitlik

Boru içindeki sıvının meniscus’u ile ana sıvı yüzeyi arasındaki yükseklik farkı sıvının yüzey gerilimi ile orantılıdır. Tüp içindeki sıvı ile sıvı yüzeyi

Epitel bariyeri Yabancı cisim Kontakt lens Blefarit. Stafilokok Streptokok