• Sonuç bulunamadı

Anlam Sınırlaması 12. Ders

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Anlam Sınırlaması 12. Ders"

Copied!
12
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

12. Ders

Anlam Sınırlaması

(2)

Anlam sınırlaması

Çocuklar, yeni bir sözcükle karşılaştıkları zaman her durumu göz önünde bulundururlar:

- O anda dikkatlerinin üstünde bulunduğu nokta - Ortamdaki nesnelerin çeşidi

- Yeni sözcükle ilgisi olabilecek eski bilgiler

- Yeni sözcükle ilgili ve önemli sayılabilecek her türlü bilgi

(3)

Anlam sınırlaması

Yeni sözcük duyumu bir çok unsuru kapsar:

- Şimdiye kadar olan algısal ve kavramsal sınıflandırmaların gözden geçirilmesi

- Toplumsal etkileşimden elde ettiği bilgiler - Farklı durumlarda yapılan yeğlemeler

- Değişik bağlamlardan yapılan çıkarımlar

(4)

Anlam sınırlaması

- Edinim sırasında çocukların anlam yükleme görevini/sürecini kolaylaştırma eğilimi

- Kolaylaştırmak için sınırlandırma yöntemi - Bu yöntem yetişkinler tarafından da

kullanılmadığında anlam kargaşası oluşma tehlikesi ve sorunun çözülememe durumu

(5)

Anlam sınırlaması

Quine’in (1960) belirsizlik sorunu (indeterminacy problem)

Örnek: Anne gavagai sözcüğünü kullanıp bir tavşanı gösterdiğinde çocuk ne anlar?

1. Tavşan gavagai mi demek?

2. Tavşanın adı mı gavagai?

3. Tavşanın vücudunun bir parçasına mı gavagai deniyor?

4. Tavşanın herhangi bir özelliğine mi gavagai deniyor?

(6)

Anlam sınırlaması

Çözüm:

- Kendiliğinden: Çok erken yaşlarda

- Büyüklerin yardımıyla: Sözcük oyunları

(7)

Anlam sınırlaması

Anlam sınırlandırma çeşitleri:

Varsayım kavramı: Çocuğun ne zaman hangi sınırlandırmaları uygulayacağı sorusunun ardından kavramsal olarak ortaya çıkmıştır.

Çocuklar: “Konuşmacı bu sözcüğü ne amaçla, neyi göstermek için kullanmıştır?”

(8)

Anlam sınırlaması

Anlam sınırlandırma çeşitleri:

1. Tüm nesne varsayımı (whole-object assumption)

2. Sınıflandırmacı varsayım (taxonomic assumption)

3. Temel düzey varsayımı (basic-level assumption)

4. Eşit ayrıntı varsayımı (equal-detail assumption)

(9)

Anlam sınırlaması

1. Tüm nesne varsayımı:

- Konuşmacılar bir nesneye karşılık bir sözcük kullanır.

- Konuşmacılar bir sözcüğü, o nesnenin bir parçası ya da bir özelliği için kullanmaz.

- Konuşmacılar, nesneleri bulundukları yerlerden bağımsız kullanırlar.

- Konuşmacılar, nesneleri başka yerdeki farklı nesneler için kullanmazlar.

- Ortada henüz etiketlenmemiş bir nesne varsa ve konuşmacı o nesneye işaret ediyorsa, bu sözcük o nesnenin bütünü için kullanılmıştır.

(10)

Anlam sınırlaması

2. Sınıflandırmacı varsayım:

- Konuşmacılar, bir sözcüğü, nesnelerin ulamlarını belirtmek için kullanır.

- Konuşmacılar, bir sözcüğü, nesnelerin ilgili

demetçiklerini (cluster) belirtmek için kullanmazlar.

- Markman&Hutchinson’un (1984) “squirrel” ve

“swing” örneği

- Çocuklara göre bir nesne bir ulamı belirtir. Farklı ulamlara ait nesneleri belirtmek ya da ulam

karşılaştırması yapmak için konuşmacılar söz öbekleri ya da daha farklı yapılar kullanır.

(11)

Anlam sınırlaması

3. Temel düzey varsayımı:

- Ruhbilimcilere göre bir ya da iki yıl önce öğrenilmiş bir sözcük, artık ulamlara göre değerlendiriliyor.

- Yetişkinlerin daha rahat anlamlandırdığı bir varsayım türüdür.

- Örnek: hayvan (temel düzeyin üstü) köpek (temel düzey)

sosis köpek (temel düzeyin altı)

- Çocuklar, ilgili sözcüğü kullanarak artık yalnızca nesneye işaret etmiyor, nesnenin neden kullanıldığının da farkında olmaya başlıyor.

(12)

Anlam sınırlaması

4. Eşit ayrıntı varsayımı:

- Çocuklar, benzer sözcükler duyduklarında, bunları ayrı bir ulamla eşleştiriyorlar.

- Örnek: köpek → bir ulam kedi → başka bir ulam

- Çocuklar, kedi dendiğinde, bunun ayrı bir ulam olduğunu anlıyorlar; kedi kavramının, tüm

kediler için geçerli olmadığını biliyorlar.

- Yeni sözcük girdisinin biçimi ve zamanı da önemli; yoksa çocuklar yine de köpek ve kedinin aynı ulam içinde

olduğunu sanabilirler.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu durumda, örneğin süt annenin nesep ya da süt emme yoluyla annesi olan kadın, o kimsenin süt annesidir.. Aynı şekilde bu kimsenin süt babasının, öz ya da süt annesi, öz ya

Denk Küme: Eleman sayıları aynı olan kümelere “denk kümeler” denir.. Yani, farklı elemanlardan oluşan, ancak eleman sayıları aynı olan

1.Bir habar geldi de nazlı Senem’den Gene göynüm şâd olmaya başladı Akmazıken kör pınarın ayağı Suyu geldi çağlamaya başladı 2.Senem’in geydiği firengi sarı

• Sz.névmás: engem, téged, őt, minket, titeket, őket, önt, magát, önöket, magukat?. • Kérdő

ETKİLENEN (patient) – Yüklem tarafından anlatılan işe maruz kalan, bu işten etkilenen işten etkilenen.. (Bir etkiyle değişim, ya da

Yargıtay Başkanı Hasan Gerçeker, mahkeme kararıyla Kızılay ve çevresinin dinlenmesi konusunda, “Genel ilke olarak Yarg ıtay’ın kararları ortada, dinlemenin

Şöyle ki belirli bir özne, dış dünyadaki nesneleri onların temsilcisi olarak varolan ideler aracılığıyla bilir.. Öznenin anlama yetisi bir nesneyi niteliği,

EEG’de 1.5-2.5 Hz yavaş diken-dalga akti- vitesinin eşlik ettiği atipik absans nöbetleri LGS’li olguların yaklaşık üçte ikisinde ortaya çıkar Olguların %80-100’ünde