Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Osman Vasfi Yasuna, alınan bu karardan neden üretici kuruluşlarının haberi olmadığını belirterek, “Ü;reticiler böyle bir kararı neden Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra öğrenmektedirler? Türkiye de süt sektöründe üretim sıkıntısı mı
yaşanmaktadır da böyle bir karar alınma ihtiyacı duyulmuştur? Süt teminin de sıkıntı varsa bir tedarikçi olarak biz üreticilerin niye bundan haberi yoktur? Alınan bu kararla Türkiye’deki binlerce üreticinin göz göre göre mağdur olacağı aşikarken merak ettiğimiz bu karardan kimler menfaat sağlayacaktır? Yoksa tüketici fiyatlarını düşürmek amaçlı mıdır” dedi
Hükümet ithal süte kapı araladı. Süt üreticileri alınan karara tepki gösterdi: Türkiye yanlış yapılan anlaşmalar nedeniyle ithalat cenneti haline geldi.
Yıl sonuna kadar gümrük vergisi alınmadan süt ve krema ithal edebilmenin önünü açan Bakanlar Kurulu kararı süt üreticilerini çileden çıkardı. Kararda bu yıl sonuna kadar 2 bin 500 ton süt ve kremanın ithal edilebileceği duyuruldu. Ziraatçılar bu kararın süt üreticilerini olumsuz etkileyeceğini belirterek, hükümetin kendi ayağına kurşun sıktığını ifade etti.
6 Ekim tarihli Resmi Gazetede yayımlanan karara göre, yıl sonuna kadar gümrük vergisi alınmadan süt ve krema (Konsantre edilmiş veya ilave şeker ya da diğer tatlandırıcı maddeleri içeren) ithal edilebilecek. Süt ve krema için 2 bin 500 tonluk tarife kontenjanı açıldı. Süt ithalatı yapılması için verilen izni ANKA’ya değerlendiren ziraatçılar ve süt üreticileri, alınan karardan rahatsız olduklarını dile getirdi.
Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı İbrahim Yetkin, alınan bu kararın gerekçesinin ne olduğunu anlayamadığını ifade ederek, “Bu çok olumsuz bir karar, bu kararın gerekçesi nedir anlamak gerçekten zor. Bir de gümrük vergisi sıfıra çekilmiş. Bu şartlar Türk üreticisini olumsuz yönde etkileyecektir. Etten sonra sütte de yaşanan ve yaşanmaya başlanacak olan bu sorunun temel sebebi, et sıkıntısı yüzünden damızlık hayvanların kesilmesidir. Umarız süt üreticisini olumsuz yönde etkileyecek bir karara imza atılmaz” dedi.
KİMLERİN MENFAAATİNE?
Türkiye Süt Üreticileri Merkez Birliği Genel Başkan Yardımcısı ve Ulusal Süt Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi Osman Vasfi Yasuna, alınan bu karardan neden üretici kuruluşlarının haberi olmadığını belirterek, “Üreticiler böyle bir kararı neden Resmi Gazetede yayımlandıktan sonra öğrenmektedirler? Türkiye de süt sektöründe üretim sıkıntısı mı
yaşanmaktadır da böyle bir karar alınma ihtiyacı duyulmuştur? Süt teminin de sıkıntı varsa bir tedarikçi olarak biz üreticilerin niye bundan haberi yoktur? Alınan bu kararla Türkiye’deki binlerce üreticinin göz göre göre mağdur olacağı aşikarken merak ettiğimiz bu karardan kimler menfaat sağlayacaktır? Yoksa tüketici fiyatlarını düşürmek amaçlı mıdır” dedi.
İthalat izni verilen miktarların düşündürücü olduğunu ifade eden Yasuna, “Neden 2 bin 500 ton süttozu ve 2 bin ton tereyağı ithal edilecektir? Bu neye göre belirlenmiş bir miktardır? Kimin neden bu kadar süttozu ve tereyağına ihtiyacı vardır? Yapılan bu kadar ithalat neyi çözmeye yetecektir? Bunun etteki gibi arkası da gelecek midir” diye sordu. Yasuna konuşmasını şöyle sürdürdü: “Alınan ucu açık bu karar gerek süt hayvancılığımızı, gerekse bugüne kadar yapılan yatırımları ciddi oranda baltalayacak bir karardır. Türk çiftçisi zaten zor bir dönem geçirmektedir. Bin
bir zahmetle ürettiği sütü hakkı ile pazarlayamaz durumdadır. Ette yaşanan sıkıntının, yakın zamanda sütte de yaşanılacak olması bizi endişelendirmektedir. Bu işten sadece cebini düşünen birkaç sanayici kârlı çıkar ki, karar alıcıların bu birkaç sanayici ile diğer kesimler arasında tercih yapması ve bu yanlıştan bir an önce dönme yolunu seçmesi gerekmektedir.”
TÜRKİYE İTHALAT CENNETİ
Ziraat Odası Genel Başkanı Gökhan Günaydın, Türkiye’nin önemli bir tarımsal potansiyele sahip olduğunu belirterek, “Dünyanın özellikle bölgesinin en önemli tarımsal potansiyeline sahip olan Türkiye, artık ya arz açığı nedeniyle ya spekülasyonlara cevap veremediği için ya da yanlış yapılan anlaşmalar nedeniyle bir ithalat cenneti haline geldi. Şu an 4 bin 500 tonluk bir ithalat Türkiye gibi oldukça büyük bir süt piyasasına sahip bir ülkeyi arz açısından etkilemez. Ama üreticiyi bunun devamına yönelik gelişmelerin yaşanacağı düşüncesi psikolojik olarak etkiler. Bu nedenle alınan karar doğru değildir” diye konuştu.
DİĞER İTHAL ÜRÜNLER
Bakanlığın aldığı karar ile, süt ve kremanın dışında yine 2 bin ton tereyağı, bin ton mısır nişastası da ithal
edilebilecek. Bunların dışında gümrük vergisi olmadan ithal edilebilecek ürünler şöyle: 9 bin ton soya yağı, palm yağı, ayçiçek, aspir veya pamuk tohumu yağları, hindistan cevizi (kopra), palm çekirdeği ve babassu yağları, per, kolza ve hardal yağı, diğer bitkisel sabit katı ve sıvı yağlar. (ANKARA)
TÜRKİYE AYAĞINA KURŞUN SIKIYOR
Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneği Başkanı Adnan Yıldız, hükümetin sadece arada bir doğru kararlar aldığını ifade ederek, “Hükümet bir takım doğru kararlar alıyor. Ama sonra dönüyor et ithalatını serbest bırakıyor. Süt ithalatının vergisini sıfıra indiriyor. Bana göre bu kendi ayağına kurşun sıkmaktır. Bu tarz çelişkilerin yaşandığı bir bakanlık beni üzüyor” dedi.
Ekim, kasım, aralık ayları için süt ihalesinin yeni yapıldığını ifade eden Yıldız, “6 aydır süre gelen taban fiyatının 0.735 olarak devam etmesi kararı çıktı. Bu, memlekette yeteri kadar süt var anlamına geliyor. Arz talep dengesini dikkate alıyorsanız şayet bir materyal azaldığı zaman fiyatı artar şimdi bizim sütümüzün, fiyatı artmadığına göre bolca süt var. O zaman bu karar neden alınıyor. Sütün ithal edilmesi kolay bir hadise değil. çiğ süt olarak bunun getirilmesi çok da olacak bir şey değil. Süt tozu krema getirebilir. Ama bu sütü kolaylıkla getiremezsiniz” diye konuştu.
