• Sonuç bulunamadı

Sevgili eşim Şükran a ve oğlum Kağan a

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2022

Share "Sevgili eşim Şükran a ve oğlum Kağan a"

Copied!
10
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)
(2)

Sevgili eşim Şükran’a ve oğlum Kağan’a…

Bu dönem bizim okula yeni bir öğretmen geldi. Herkes çok iyi olduğunu söylüyor.

Ben de tanışmak istedim. Bahçede görünce hemen yanına gittim. “Merhaba öğretmenim, ben Levent.” dedim. “Biliyorum Levent… Ben

de Mustafa Orakçı.” dedi. Beni tanımasına şaşırdım ama bir şey demedim. Biraz

muhabbet ettik. Memleketinin Çanakkale Çan olduğunu söyledi.

Önce Mustafa Öğretmen’i kekeme sandım ama meğerse Çan, Çanakkale’nin ilçesiymiş.

Neyse o teneffüs çok şey konuştuk. 1979 yılında doğduğunu, daha önce Sakarya ve Urfa’da öğretmenlik yaptığını anlattı.

Ayrıca çocuklar için yazdığı kitaplar da varmış. Bu çok ilgimi çekti.

“Şimdi ne yazıyorsunuz?” diye sordum. Etrafına baktı. Yakınlarda kimsenin olmadığından emin olunca kulağıma fısıldadı: “Gizli bir proje üzerinde çalışıyorum. Bir çocuğun kardeşi ve arkadaşlarıyla yaşadığı maceraları yazıyorum.” Sonra da sessizce yanımdan uzaklaştı.

İçime bir kurt düştü. Acaba yazdığı kişi ben miydim? Ne de olsa yaramaz bir kardeşim ve bir sürü komik arkadaşım var. Hayatım tam kitaplık hatta filmlik...

Bunu öğrenmenin bir tek yolu vardı. Teneffüslerde Mustafa Öğretmen’i gizlice takip ettim. Bir ara elini cebinden çıkarırken bir şey düşürdü. Bir kartvizitti bu. Üstünde Derya Işık Özbay yazıyordu. Eve gidince bu ismi internetten araştırdım. İlginç bilgiler edindim. Derya Işık Bey, şu an çeşitli dergilerde çizgi roman ve karikatür çiziyormuş. Ayrıca kitap çizimleri de varmış! Nasıl çiziyor merak ettim açıkçası.

Mustafa Öğretmen’i en son bizim Mert’le konuşurken gördüm.

Artık hiç şüphem kalmadı. Kesin bizi yazıyor! Umarım her şeyi yazmaz. Yoksa nasıl çıkarım insan içine?

ZLİ İŞLER PEŞİNDEYİM!

(3)

© 2019 Eserin her hakkı anlaşmalı olarak Timaş Basım Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketine aittir. İzinsiz yayımlanamaz. Kaynak gösterilerek alıntı yapılabilir.

Yazan: Mustafa Orakçı Resimleyen: Derya Işık Özbay

Yayın Yönetmeni: Savaş Özdemir Editör: Tülay Öncü Kapak Uygulama: Sude Zümrüt

İç Tasarım: Esra Burak Baskı - Cilt: Seçil Ofset

100. Yıl Matbaacılar Sitesi 4. Cad. No77 Bağcılar / İSTANBUL Tel: (0212) 629 06 15

Sertifika No: 12068

YÜZYILLIK MEKTUBUN SIRRI

Kasım/2019

Raf: 6 - 10 Yaş Öykü Hikaye ISBN: 978-605-08-3183-2

(4)

İÇİNDEKİLER

DAVETİYE ... 5

TÖREN ... 7

GİZEMLİ MEKTUP AÇILIYOR ... 11

CİDDİ BİR SORUNUMUZ VAR ... 17

MERT’İN OYUNU ... 22

YENİ İPUCU: GAZETE ... 30

TAKİP EDİLİYORUZ ... 37

KÂMİL’İN PLANI ... 40

HAZİNENİN PEŞİNDE ... 47

YAŞLI ÇINAR AĞACI ... 56

OYUN OYNAMA SIRASI BİZDE ... 69

SANDIK NASIL AÇILIR? ... 74

SONRA NELER OLDU? ... 87

HAYDİ SEÇ BİRİNİ ... 90

SÖZLÜK ... 92

(5)

5

Geçtiğimiz gün çok ilginç bir olay oldu.

Osman elinde bir davetiyeyle çıkageldi.

İşin ilginç yanı, Osman’ın getirdiği daveti- yenin üzerinde tayfadaki herkesin adı yazı- yordu. Hayatımızda ilk defa kendi adımı- za bir davetiye aldık. Sınıftan arkadaşımız Ahmet, bizi bir etkinliğe davet ediyordu.

Davetiye, yani daha doğrusu davetiyede yazanlar çok ilginçti.

KASABAMIZ POSTANESİNİN ZIRLAMIŞ OLDUĞU “DEDEDEN TORU-HA- NA MEKTUP” ETKİNLİĞİNDE

SİZLERİ DE ARAMIZDA GÖRMEKTEN GURUR DUYACAĞIZ.

YER: Kasaba Konferans Salonu Tarih: 25 Temmuz Cumartesi Saat: 18.30

DAVETİYE

(6)

6

Gerçeği söylemek gerekirse, bu daveti- yeden sonra başımıza neler geldi neler...

Özellikle de arkadaşımız Ahmet’in...

Hepimiz o akşam güzelce ha- zırlandık. Herkes takım elbisesini giymişti. Bizim evde toplandık ve birlikte kasabadaki konferans salo- nuna doğru yola koyulduk.

Konferans salonu ağzına kadar doluy- du. Etkinliğin konusu, herkes için çok ilginçti... Kasabadaki herkesi salona çek-

mişti. En ön sıranın arkasın- da, bize ayrılan yere geç- tik. Sanırım Ahmet, bizi kendine yakın tutmak istemişti.

Onun oturduğu ye- rin arkasında otura- caktık.

(7)

7

Törenden önce Ahmet yanımıza geldi.

Çok heyecanlı olduğu her hâlinden bel- li oluyordu. Hiç görmediği büyük büyük dedesinden böyle bir mektup alacağı için mutluydu.

Postane Müdürü’nün kürsüye çıkmasıyla program baş-

ladı:

– Ahmet Bey’in yüz yıl önce yola çıkan, bugün torununa ula- şacak olan mek- tubunu taşımaktan gururluyuz sevgili arkadaşlar. Bu, be- nim de ilk kez kar- şılaştığım bir durum.

Ahmet Bey’in, torunu Ahmet’e gönderdiği mektup bu akşam bekleme süresini tamamlı- yor ve kendisine veriliyor. Bu mektup, aynı

TÖREN

(8)

8

zamanda bizim en geç ulaştırdığımız mektup.

Emin olun, diğer mektupları çok daha kısa sürede ulaştırıyoruz.

Postane Müdürü’nün yaptığı espri bü- tün salonu güldürdü. Mert de fırsattan yararlanıp, aklına gelen soruları sormaya başladı:

– Ağabey, benim kafam karıştı doğru- su... Şimdi mektubu hangi Ahmet alacak?

– Torun Ahmet.

– Peki dedesi olan Ahmet neden al- mıyor?

– Çünkü o, çok çok uzun zaman önce rahmetli olmuş yani vefat etmiş.

– Ama ölüyken nasıl mektup yazmış?

– Hayattayken yazmış Mertçiğim.

– Off Mert! Senin yüzünden prog- ramı dinleyem iyorum.

– Yazdıktan hemen

sonra mı ölmüş?

(9)

9

Postane Müdürü konuşmasını bitirirken sahneye Ahmet’i çağırdı. Sonra da oldukça eski olan mektubu Ahmet’e uzattı. Ahmet, kâh aldığı mektuba baktı kâh onu alkışla- yan kalabalığa... Çok duygulandığı belli oluyordu. Postane Müdürü ile Ahmet’in fotoğrafı, yerel gazetenin fotoğrafçı-

sı tarafından çekildi. Ahmet yerine oturur oturmaz onu tebrik ettik.

Tören biterken Ahmet bize bekle- memizi söyledi.

(10)

10

– Olur!

– Tören bitmedi arkadaşlar. Mek- tubu açmak istiyorum. Ne dersiniz,

birlikte açalım mı? Kalabalık dağıl- dıktan sonra dışarıda, postanenin

önünde açar bakarız dedem neler yazmış diye...

Hepimiz bir ağızdan sevinçle bağırdık:

Referanslar

Benzer Belgeler

Öncelikle, 50,000 yýl önce jeolojik olarak levha tektoniklerinin bu özelliðe etkisi olmasý gibi bir þey için yeterince önemli zaman olmadýðýný anlamalýsýnýz. 50,000

Sue’nun bu hikâyeyi bana anlatmasýn- dan bir iki gün sonra Tracy bana imaj yollayarak o gece seremonide unutul- duðunu ama bunun o kadar da önemli olmadýðýný, bundan dolayý

Ne kadar çok kiþi okursa, buradaki yararlý yazýlardan o kadar çok kardeþimiz yarar- lanýr.. Ýskenderpaþa Cemaati'nin lideri Esad Coþan'ýn Süleymaniye'ye gömülmesine

Çevre ve Orman Müdürlü ğü tarafından Rize Belediyesi hoparlörlerinden yaptırılan ilana göre, mahkeme süreci devam eden ve ‘ÇED Gerekli De ğildir’ kararı için Rize

Bir temmuz sabah ında yine Ören’de Rutkay Aziz’le birlikte, Çamlık’taki Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği kamp ına gitmiş, kızlı erkekli öğrencilerle sohbet

Aristoteles’e göre, kuvvete bağlı olarak gerçekleşen zo- runlu hareket de iki türlüdür: Hareketi sağlayan kuvvet ci- sim üzerindeki etkisini cismin hareketinin her anında

B ir yandan 'gazeteci­ lik hayatına devam ederken yabancı liselerde 32 yıl ede­ biyat öğretmenliği yapmış, di lim ize de Fransızca’dan bir çok eser

tenı »ç.ltm imtihanda kazanarak Te rilı Muallim Muavinliğine verilmiştir.. İşte burada ikan Binbaşı