• Sonuç bulunamadı

Üniversite öğrencilerinin rekreatif etkinlikler hakkındaki farkındalıklarının araştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üniversite öğrencilerinin rekreatif etkinlikler hakkındaki farkındalıklarının araştırılması"

Copied!
127
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN REKREATİF ETKİNLİKLER

HAKKINDAKİ FARKINDALIKLARININ ARAŞTIRILMASI

Nurullah Emir EKİNCİ

Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı

DOKTORA TEZİ

KÜTAHYA 2017

(2)

T.C.

DUMLUPINAR ÜNİVERSİTESİ

SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN REKREATİF ETKİNLİKLER

HAKKINDAKİ FARKINDALIKLARININ ARAŞTIRILMASI

Nurullah Emir EKİNCİ

Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı

DOKTORA TEZİ

TEZ DANIŞMANI Doç. Dr. Çetin ÖZDİLEK

KÜTAHYA 2017

(3)

ONAY SAYFASI

Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Müdürlüğü’ne:

Nurullah Emir EKİNCİ’nin hazırladığı “Üniversite Öğrencilerinin Rekreatif Etkinlikler Hakkındaki Farkındalıklarının Araştırılması” başlıklı Doktora tez çalışması jürimiz tarafından Sağlık Bilimleri Enstitüsü Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalında Doktora tezi olarak kabul edilmiştir.

/ / 2017 İmzalar

Jüri Başkanı: Doç. Dr. Adnan ERSOY

DPÜ BESYO Öğretim Üyesi ……….

Danışman: Doç. Dr. Çetin ÖZDİLEK

DPÜ BESYO Öğretim Üyesi ……….

Üye: Doç. Dr. Gökhan ÇALIŞKAN

GÜ BESYO Öğretim Üyesi ……….

Üye: Doç. Dr. Fehmi ÇALIK

SÜ BESYO Öğretim Üyesi ……….

Üye: Yrd. Doç. Dr. Mehmet DEMİREL

DPÜ BESYO Öğretim Üyesi ………

ONAY:

Bu tez Dumlupınar Üniversitesi, Lisansüstü Eğitim-Öğretim ve Sınav Yönetmeliği’nin ilgili maddeleri uyarınca yukarıdaki jüri üyeleri tarafından uygun görülmüş ve Enstitü Yönetim Kurulu kararı ile kabul edilmiştir.

Prof. Dr. Muhammet DÖNMEZ

(4)

TEŞEKKÜR

Bu tezin hazırlanmasında ve bütün bilimsel çalışmalarımda bilimsel düşünce disiplini içinde bilgi birikimi, tecrübe ve önerilerini esirgemeyen, sabırla ve anlayışla bana zaman ayırıp yardımlarını sunan değerli danışmanım Sayın Doç. Dr. Çetin ÖZDİLEK’ e teşekkürü bir borç bilirim.

Ayrıca akademik ve manevi anlamda her zaman yardımlarını esirgemeyen ve bu sürecin tamamlamasında büyük katkıları olan öncelikle değerli arkadaşım Ümit Doğan ÜSTÜN’ e ve diğer araştırma görevlisi arkadaşlarıma teşekkürü borç bilirim.

Son olarak maddi ve manevi olarak beni her zaman destekleyen aileme özellikle annem Saltanat EKİNCİ’ ye sonsuz teşekkür ederim.

(5)

ÖNSÖZ

Ülkemizde rekreasyon alanında yapılan çalışmalara bakıldığında rekreasyon alanı ile ilgili bazı kavramların farklı bilim çevrelerince farklı değerlendirildiği görülmektedir. Fakat bizim çalışmamızda alana hizmet eden tüm değerli bilim insanlarına ve emsalsiz olan çalışmalarına saygımızdan dolayı herhangi bir şekilde hangi tabirin doğru olduğu ile ilgili bir değerlendirmeye gidilmemiştir. Bu çalışmada “Serbest Zaman” , “Boş Zaman” ya da “Özgür Zaman” tabirleri bu alana hizmet eden bilim insanlarının kendi görüş ve düşüncelerine göre değerlendirdikleri anlamıyla ifade edilmiştir.

Çoruh (2013)’e göre; bu alan, literatürde: (Hendersen, 2002; Lynch, 1996). tarafından “boş zaman”. (Doğan, 2002; Abadan, 1996; Erbesler, 1987). tarafından “serbest zaman”. (Baud-Bovy & Lawson, 1998; Güler, 1978). tarafından “özgür zaman” olarak ifade edilmektedir.

Ayrıca Gümüş (2016) “serbest zaman” ve “boş zaman” terimleri hakkında her ne kadar çeşitli görüş ayrılıkları olsa da bu iki terimin birbirinin yerine kullanılabileceğini belirtmiştir.

(6)

ÖZET

EKİNCİ, N.E. Üniversite öğrencilerinin Rekreatif Etkinlikler Hakkındaki Farkındalıklarının Araştırılması. Dumlupınar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Beden Eğitimi ve Spor Anabilim Dalı Doktora Tezi, Kütahya 2017.

Bu çalışma üniversite öğrencilerinin katıldıkları rekreatif etkinliklerin sağladığı faydalar hakkında ne derece bir farkındalığa sahip olduklarının belirlenmesi için geçerli ve güvenilir bir veri toplama aracı geliştirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada literatür taramasının ardından 55 maddelik bir soru havuzu oluşturulmuştur. Uzman görüşlerinden sonra veri toplama aracının 45 madde olmasına karar verilmiştir. Yapılan pilot çalışma neticesinde faktör yükü düşük olan bir sorunun çıkartılmasıyla (.288) 44 maddeye indirgenen veri toplama aracının örtük yapısı açıklayıcı faktör analizi ile yapılmıştır. Analiz sonucuna göre toplam varyansın % 43.327 sini açıklayan 41 madde ve 3 faktörlü bir yapı ortaya çıkmıştır.İlgili literatür incelenmiş ve bulunan alt boyutlar (1. boyut Haz/Eğlence, 2. boyut Sosyal/Başarı 3. boyut Kendini Geliştirme) olarak adlandırılmıştır. Ortaya çıkan örtük yapının doğrulanması ise doğrulayıcı faktör analizi ile test edilmiştir. Analiz sonuçları 41 madde ve 3 faktörlü yapının uyum indekslerinin iyi olduğunu göstermiştir. Veri toplama aracının güvenirliği iç tutarlık ve iki yarı güvenirlik analizleri ile sınanmış ve veri toplama aracının yüksek güvenirliğe sahip olduğu anlaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Boş Zaman, Rekreasyon, Rekreatif Farkındalık, Rekreatif

(7)

ABSTRACT

EKINCI, N.E. Investigating of University Students Awareness About Recreational Activities. Dumlupinar University Health Sciences Institute, Department of Physical Education and Sports, Post Graduate Thesis, Kutahya. 2017. This study was carried out for the purpose of collecting valid and reliable data

in order to designate to what extent the university students gain beneficially from recreational activities they engage in. After studying available academic research a questionnaire of 55 items was made. Following expert opinion it was decided to narrow the data collection tool to 45 items. As a result of the pilot study one item found low factor load (.288) the data collection tool was reduced to 44 items and the implicit structure of it was formed through the explanatory factor analysis. According to the result of the analysis a structure was shaped. This structure was shaped by 41 items and 3 factors. These 41 items and 3 factors explain the 43.327 % of the total variance. The verification of the implicit structure that was shaped was tested through confirmatory factor analysis. Analysis results have shown that the fit indices of the structure of 41 items and 3 factors are good. Founded dimensions named as Fun/Entertaintment, Sosyal/Başarı and Self Improvement). The reliability of the data collection tool was tested by internal consistency and the split-half reliability analyses. It was understood that the data collection tool has high reliability.

(8)

İÇİNDEKİLER

Sayfa

ONAY SAYFASI ... iii

TEŞEKKÜR ... iv ÖNSÖZ ... v ÖZET ... vi ABSTRACT ... vii İÇİNDEKİLER ... viii TABLOLAR DİZİNİ ... xi GRAFİKLER DİZİNİ ... xii ŞEKİLLER DİZİNİ ... xiii

SİMGELER VE KISALTMALAR ... xiv

1. GİRİŞ ... 1 1.1. Araştırmanın Önemi ... 2 1.2. Araştırmanın Amacı ... 3 1.3. Problem Cümlesi ... 3 1.3.1. Alt Problemler ... 4 1.4. Hipotezler ... 4 1.5. Araştırmanın Varsayımları ... 5 1.6. Araştırmanın Sınırlılıkları ... 5 2. GENEL BİLGİLER ... 6 2.1. Zaman Kavramı ... 6 2.2. Boş Zaman ... 8

2.3. Boş Zaman’ın Yaratılması ... 10

2.4. Boş Zaman’ın Tarihsel Süreci ... 11

2.4.1. Batı Toplumlarında ... 13

2.4.2. Antik Roma ve Yunan Toplumlarında ... 14

2.4.3. Türk Toplumlarında ... 16

2.5. Boş Zaman ve Din ... 19

2.6. Rekreasyon ve Boş Zaman ... 21

2.7. Rekreasyon ... 23

(9)

2.9. Rekreatif Faaliyetlerin Özellikleri ... 26

2.10. Rekreasyon Etkinliklerinin Sınıflandırılması ... 27

2.11. Rekreasyon ve Spor ... 28

2.12. Rekreasyona Duyulan İhtiyacın Nedenleri ... 30

2.12.1. Bireysel Nedenler ... 34 2.12.2. Toplumsal Nedenler... 36 2.12.3. Psikolojik Nedenler ... 37 2.13. Rekreasyonun Amacı ... 38 3. YÖNTEM ... 40 3.1. Çalışmanın Amacı ... 40 3.2. Çalışmanın Deseni ... 40 3.3. Çalışma Grubu ... 40

3.4. Veri Toplama Aracı ... 41

3.5. Veri Toplama Aracının Oluşturulması ... 41

3.6. Çalışma Prosedürü ve Verilerin Toplanması ... 43

3.7. Verilerin Analizi ... 44

3.7.1. Pilot Uygulama ... 44

3.7.2. Geçerlik, Güvenirlik ve Hipotezlerin Sınanması ... 44

4. BULGULAR ... 46

4.1. Pilot Çalışmaya Ait Bulgular ... 46

4.2. Rekreasyon Farkındalık Ölçeği Açıklayıcı Faktör Analizi Sonuçları ... 48

4.3. Çalışma Hipotezlerine Ait Bulgular ... 51

4.3.1. Katılımcıların Genel Özelliklerine İlişkin Bulgular ... 52

4.3.2. Hipotez 1. Rekreasyon Farkındalığını Ölçmek Amacıyla Geliştirilen Veri Toplama Aracının Geçerlilik ve Güvenirliliği ... 58

4.3.3. Hipotez 2. Katılımcıların Cinsiyetlerine Göre Rekreasyon Farkındalıkları ... 58

4.3.4. Hipotez 3. Katılımcıların Spor Yapıp Yapmama Durumlarına Göre Rekreasyon Farkındalıkları ... 59

4.3.5. Hipotez 4. Katılımcıların Boş Zamanlarını Değerlendirme Şekillerine Göre Rekreasyon Farkındalıkları ... 60

(10)

4.3.6. Hipotez 5. Katılımcıların Okudukları Fakülteye Göre Rekreasyon Farkındalıkları ... 61 5. TARTIŞMA ... 63 6. SONUÇ ... 65 7. ÖNERİLER ... 66 KAYNAKÇA ... 67 EKLER ... 81

Ek 1: Resmi İzin Yazıları ... 81

Ek 2: Çalışmada Kullanılan Veri Toplama Aracı ... 84

(11)

TABLOLAR DİZİNİ

Sayfa

Tablo 4.1. Pilot çalışmaya ait bulgular ... 46

Tablo 4.2. Veri toplama aracı için uyum indeks değerleri ... 51

Tablo 4.3. Veri toplama aracı için güvenirlik sonuçları ... 51

Tablo 4.4. Cinsiyet durumuna göre manova testi sonuçları ... 58

Tablo 4.5. Spor yapma durumuna göre manova testi sonuçları ... 59

Tablo 4.6. Katılımcıların boş zamanlarını değerlendirme şekillerine göre manova sonuçları ... 60

(12)

GRAFİKLER DİZİNİ

Sayfa

Grafik 4.1. Katılımcıların cinsiyetlerinin dağılımları ... 52

Grafik 4.2. Katılımcıların okudukları bölüm dağılımları ... 52

Grafik 4.3. Katılımcıların sınıflarının dağılımları ... 53

Grafik 4.4. Katılımcıların sahip oldukları kardeş sayıları ... 53

Grafik 4.5. Katılımcıların yetiştikleri çevreye göre dağılımları... 54

Grafik 4.6. Katılımcıların günlük sahip oldukları boş zaman süreleri ... 55

Grafik 4.7. Katılımcıların spor yapma durumu ... 55

Grafik 4.8. Katılımcıların haftalık spor yapma sıklığı (saat) ... 56

Grafik 4.9. Katılımcıların serbest (boş) zaman katılım şekilleri ... 56

Grafik 4.10. Katılımcıların serbest (boş) zaman değerlendirme şekli ... 57

(13)

ŞEKİLLER DİZİNİ

Sayfa Şekil 3.1. Veri analizinde izlenilen yol ... 45 Şekil 4.1. Rekreasyon farkındalık ölçeği Path grafiği ... 50

(14)

SİMGELER VE KISALTMALAR

AFA : Açıklayıcı Faktör Analizi APA : American Planning Association DFA : Doğrulayıcı Faktör Analizi KGO : Kapsam Geçerlilik Oranı RFÖ : Rekreasyon Farkındalık Ölçeği

WHO : Dünya Sağlık Teşkilatına < : Küçük

(15)

1. GİRİŞ

Bilimsel ve teknolojik gelişmeler bir taraftan insan hayatını kolaylaştırırken diğer taraftan kendisine fazla zaman ayırma olanağı vermektedir. Bu nedenledir ki insanoğlu çalışma zamanının dışında kalan zamana da önem göstermektedir. Çalışma dışı zamanı kullanmaya da “boş zaman” kullanımı denilerek rekreasyon kavramı ortaya çıkmıştır (55). Metcalfe (2006) Rekreasyonun gerçekleştirilmesi için gerekli koşullardan birinin zaman olduğunu belirtmektedir.

Doğan (2002)’ye göre zaman kavramının birey ve toplum için ifade ettiği önem onu tüm çağlar boyunca önemli bir hale getirmiştir. Gerek geçmişte olsun gerekse de günümüzde veya gelecekte de bu önem, anlamını ve etkisini sürdürecektir. Kılbaş (2001) zamanın iyi kullanılmasında en önemli etkenlerden bir tanesinin eğitim olduğunu ifade etmektedir. Lapa vd (2012) yaşamdan beklentiler, yaşama anlam katma, algılama ve anlamaya yönelik çabalar zamanın değerlendirilmesinin gereğini ortaya koymaktadır.

Zamanın verimsiz ve yanlış kullanımı sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar öncelikle bireyi ve daha sonra tüm toplumu etkilemektedir. Bu bakımdan zamanın iyi değerlendirilmesi toplumsal ve bireysel açıdan büyük önem arz etmektedir. Var olan zamanın iyi ve verimli bir şekilde değerlendirilmesini sağlayacak olan en büyük faktör rekreasyondur.

Bucher & Bucher (1974)’ün aktardığına göre göre rekreasyon; “insanın öz benliğine uygun ve yapmaktan zevk aldığı, toplumsal, kültürel ve sportif etkinliklere katılarak, günlük yaşamın sıkıcılığından kurtulması ve başka insanlarla etkileşim içine girerek toplumsal kişilik kazanmasıdır” (Kılbaş, 2010). Özbey ve Çelebi (2011) rekreasyonu toplumun her yaş grubundan insanın ilgi ve yaratıcılığı nispetinde pasif ya da aktif bir şekilde katılabileceği etkinlikler bütünü olarak. Stebbins (2012) rekreasyonu, kişinin serbest zamanlarında, zorunluluk olmaksızın, isteği ile katıldığı, bireysel tatmin sağlayan, kendi yetenek ve becerilerini kullanabildiği aktiviteler şeklinde tanımlamaktadırlar.

Rekreaktif faaliyetler yaşam kalitesini arttıran ve hayata anlam kazandıran faaliyetlerdir. Bu bakımdan dünyanın her yerinde insanlar fiziksel, ruhsal ve toplumsal yararları nedeniyle rekreaktif faaliyetlere katılmaktadırlar (139). Demirel

(16)

ve Harmandar (2009) spor bilimi dışında ki diğer alanlarda da yapılan çalışmalarda bireylerin kaliteli bir yaşam için boş zamanlarında düzenli olarak fiziksel aktivitelere katılması gerektiğini belirtmektedir. Bireyler rekreatif etkinliklere katılarak fiziksel, sosyal ve duygusal açılardan kendilerini geliştirirler (154). Rekreasyonu önemli yapan diğer bir başka neden de bireylerde çeşitli doyumlara yol açmasıdır. Başka bir değişle rekreasyon faaliyetleri, bireylerin sosyalleşmesi toplumla bütünleşmesi gibi açılardan da etkili olabilmektedir (118).

1.1. Araştırmanın Önemi

İnsan dünyaya yetkin bir varlık olarak gelmedi. Ortaya çıkışından bugüne dek sürekli doğayla mücadele içinde olmuştur. Bu mücadele insanın içinde var olan yaşama güdüsü tarafından yönlendirilmiş ve süreç içerisinde var olma becerisine dönüşmüştür. Bu beceri ve var olma güdüsü insanoğlunun bugünkü seviyeye gelmesindeki en önemli faktör olmuştur (59). Birey var oldukça ve elde etiği kazanımları arttıkça hayattan beklentileri de artmaktadır. Bu beklentilerin sadece maddi ve fiziksel olarak tatmin edilmesi bireyin tatmin olduğu ya da hayattan keyif aldığı anlamına gelmemektedir. Birey ayrıca ruhsal olaraktan dinlenmek yenilenmek zorundadır. Bu yaşamın idame edilmesi için zorunluluk arz etmektedir.

Modern anlamda bir sosyal kurum, bilgiler topluluğu ve profesyonel bir çalışma, alanı olarak rekreasyon; işten bağımsız, kendi içinde değerli olan, kişinin pek çok ihtiyacını karşılayan, dolu ve mutlu bir hayat aracıdır (169). Rekreasyon kavramı kısaca “İnsanların boş zamanlarında, eğlence ve spor amacı ile gönüllü olarak katıldıkları etkinlikler” olarak tanımlanabilmektedir (160).

Rekreaktif faaliyetler yaşam kalitesini arttıran ve hayata anlam kazandıran faaliyetlerdir. Bu bakımdan dünyanın her yerinde insanlar fiziksel, ruhsal ve toplumsal yararları nedeniyle rekreaktif faaliyetlere katılmaktadırlar (sevil ve ark. 2012). Demirel ve Harmandar (2009) spor bilimi dışında ki diğer alanlarda da yapılan çalışmalarda bireylerin kaliteli bir yaşam için boş zamanlarında düzenli olarak fiziksel aktivitelere katılması gerektiğini belirtmektedir. Bireyin fiziksel aktivite seviyesinde ki artış Tip II diyabet gibi bazı hastalıkların azalmasına da yardımcı olmaktadır (164). Wong ve ark. (2003) düzenli bir şekilde gerçekleştirilen

(17)

rekreatif yürüyüşlerin kalp sağlığını olumlu bir şekilde etkilediğini ve yaşlılık dönemindeki uyum sürecini de kolaylaştırdığını belirtmektedir.

Bireyler rekreatif etkinliklere katılarak fiziksel, sosyal ve duygusal açılardan kendilerini geliştirirler (Tekin vd, 2009; 13). Coleman ve Iso‐Ahola (2001) rekreasyon aktivitelerine katılmanın bireyi strese karşı koruduğu ayrıca strese karşı mücadele ettiğini. Robinson (2003) rekreasyonun sosyal olarak bütünsel fayda sağladığını ve bunun toplumsal açıdan çok önemli olduğunu belirtmektedir. Mannell ve Kleiber (1997) boş zamanın bireyin psikolojisine katkı sağlayan birçok faktöre sahip olduğunu bunlardan bazılarını öğrenme, bireysel gelişim ve mental hastalıklara karşı mücadele etme olduğunu belirtmektedir. Mackenzie (1978) bireyin sekiz saatten fazla çalışmaması gerektiğini arta kalan vakitlerini de kendisine ayırması gerektiğini belirtmektedir.

Bu çalışma ile üniversite gençlerinin rekreatif etkinlikler hakkındaki farkındalıklarının belirleneceği ve bu konuda ülkemizde tam olarak anlaşılamayan rekreasyon alanının kapsam ve faydalarının gençler tarafından anlaşılacağını yapılacak olan bir rekreatif etkinliğin bilinçli bir şekilde gerçekleştirileceğini bu faktöründe elde edilen faydayı arttıracağı ve parelel bir şekilde bu durumun çalışmanın önemini arttıracağı da düşünülmektedir.

1.2. Araştırmanın Amacı

Bu çalışmanın amacı üniversite öğrencilerinin rekreatif etkinlikler hakkındaki farkındalıklarının araştırılmasıdır. Rekreatif etkinliklerin kendileri için ne anlam ifade ettiğini ve rekreasyondan gerçek anlamda nasıl kazanımlar elde edebileceklerini belirlemektir.

1.3. Problem Cümlesi

Boş zaman kişinin mesleksel, ailesel ve toplumsal ödevlerini ve hayatını devam ettirebilmesi için zorunlu olan faaliyetleri yerine getirdikten sonra, özgür iradesiyle yapabileceği dinlenme, eğlenme, bilgi ve becerilerini geliştirme, toplumsal yaşama gönüllü olarak katılma gibi uğraşıları gerçekleştirebileceği zaman dilimidir (90).

(18)

Kılbaş (2010) toplumsal olarak rekreasyona olan ihtiyacı tanımlarken, kendisiyle barışık olan bir bireyin çevresindeki insanlarla da barışık olacağı kendisini huzurlu hisseden bireyin toplumsal huzurun sağlanması için de çaba göstereceğini ifade etmektedir.

Sarol (2013) toplumsal olarak rekreasyona duyulan ihtiyacı her kesimden bireyin birbirini tanımasına, dostluk kurmasına ve ortak amaçlar etrafında çalışmasına olanak sağlayan bir araç olarak tanımlamaktadır.

Toplumların geleceğini belirleyen en önemli kesimin gençler olduğu günümüz dünyasında gençlerin rekreatif etkinliklere katılımlarının arttırılması fiziksel ve ruhsal olarak kendini tatmin hisseden gencin daha sosyal ve başarılı olacağı yadsınamaz bir gerçektir. Genç neslin bilinçlenmesi ve hayatından memnun olması toplumsal fayda açısından da son derece önemlidir.

Bu kapsamda bu çalışmanın problem cümlesi üniversite gençlerinin katılım sağladıkları rekreatif etkinlikler hakkında ne derece bir farkındalık düzeyine sahip olduklarını ve bu rekreatif etkinliklerin kendilerine neler kazandırdığını belirlemektir.

1.3.1. Alt Problemler

1. Rekreasyon farkındalık ölçeği geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı mıdır? 2. Katılımcıların cinsiyetleri ile rekreasyon farkındalık düzeyleri arasında

anlamlı fark var mıdır?

3. Katılımcıların spor yapıp yapmama durumları ile rekreasyon farkındalık düzeyleri arasında anlamlı fark var mıdır?

4. Katılımcıların boş zaman etkinliklerine katılım şekli ile rekreasyon farkındalık düzeyleri arasında anlamlı fark var mıdır?

5. Katılımcıların okudukları fakülte ile rekreasyon farkındalık düzeyleri arasında anlamlı fark var mıdır?

1.4. Hipotezler

1. H0= Rekreasyon farkındalığını ölçmek amacıyla geliştirilen veri toplama

(19)

2. H0= Katılımcıların cinsiyetleri ile rekreasyon farkındalık düzeyleri arasında

anlamlı fark yoktur.

3. H0=Katılımcıların spor yapıp yapmama durumları ile rekreasyon farkındalık

düzeyleri arasında anlamlı fark yoktur.

4. H0=Katılımcıların boş zaman etkinliklerine katılım şekli ile rekreasyon

farkındalık düzeyleri arasında anlamlı fark yoktur.

5. H0= Katılımcıların okudukları fakülte ile rekreasyon farkındalık düzeyleri

arasında anlamlı fark var mıdır?

1.5. Araştırmanın Varsayımları

1. Bu çalışmada uygulanan yöntemin amaca uygun olduğu varsayılmıştır. 2. Seçilen örneklem grubunun araştırmanın evrenini temsil eder nitelikte olduğu

varsayılmıştır.

3. Bu çalışmada yer alan öğrencilerin veri toplama araçlarına verdikleri cevapların çalışmanın ciddiyeti dâhilinde, samimi ve gerçeklere uygun olarak verildiği varsayılmıştır.

1.6. Araştırmanın Sınırlılıkları

1. Çalışmada yer alan öğrenciler Kütahya Dumlupınar Üniversitesinde öğrenim görmektedir ve çalışma Dumlupınar üniversitesi ile Sınırlandırılmıştır.

2. Çalışma 2016-2017 eğitim-öğretim yıllarında öğrenim gören öğrencilerle sınırlı tutulmuştur.

(20)

2. GENEL BİLGİLER

2.1. Zaman Kavramı

Zaman, evrende gerçekleşen hareketler sonucunda meydana gelen bir olgudur. Yaşamın durağan olduğu veya gece ve gündüzün olmadığı bir dünya da zamanın da bir anlam ifade etmeyeceği düşünülebilir. Güneşin gökyüzündeki hareketi gece ve gündüzün oluşmasına ve bununda belli bir düzen ve periyod içerisinde gerçekleşmesi zamanın varlığına. Dini perspektiften baktığımızda da Allah’ın dünyayı altı günde yarattığı buradaki altı günün zaman olarak nitelendirilmesi her şeyin bir başlangıcının ve sonunun olduğuna bunun da belli bir zaman çerçevesinde gerçekleştiğini göstermektedir. Ayrıca, tabiatta gerçekleşen birçok doğa olayının da belli bir düzen içerisinde verdiği farklı reaksiyonlar zamanın varlığına örnek verilebilir. Buna bir annenin doğum yapabilmesi için dokuz ay beklemesi de örnek verilebilir. Bu bakımdan zaman insan oğlunun yaradılışından günümüze kadar her ne kadar farklı dönemlerde farklı anlam ve değere göre sınıflandırılsa da zamanın varlığı ve önemi yadsınamayacak bir gerçek olarak varlığını sürdürmektedir.

Kement (2010) zamanı kelime anlamı olarak bireyin içinde bulunduğu ana yüklediği anlama göre farklılık göstermiştir. Her ne kadar ilkel toplumlarda zaman gece ve gündüz ya da güneşin gökyüzündeki hareket safhalarına göre sınıflandırılsa da kimi toplumlarda zamana yüklenen anlamlar kutsallık derecesinde önem arz etmiştir

Zamanla ilgili alan yazın incelendiğinde benzer birçok tanım bulunmaktadır. Bu bakımdan zaman kavramı ile ilgili net ve keskin bir tanım yapmanın oldukça güç olduğu görülmüştür. Zaman ile ilgili yapılan tanımlamalara baktığımızda. Türk Dil Kurumu zamanı “Akıp giden olayların tekrar eden gök olaylarına göre sıralanmasından doğan bir kavram” (160). Şimşek (1999) zamanı, dünden bu güne gelen ve yarına giden, sürekli, geri dönmeyen, tek yönlü akış. Smith (1998) zamanı, olayların geçmişten bugüne gelip, geleceğe doğru birbirini takip eden kesintisiz bir süreç. Açikalin (1998) zamanı, ard arda gerçekleşen olayların ve olguların algılanması ve bu olayları ölçebildiğimiz bir süreç olarak tanımlamaktadırlar.

(21)

Günlük hayatta karşılaşılan ve peş peşe gelişen bütün olaylar "zaman" denilen soyut bir kavramı düşünmeye zorlamaktadır. Çünkü çok değerli olan bu kavram içinde, olaylar sıralanır, yaşanır ve değerlendirilir (58). Correl (1977) Zamanın müşterek bir ölçütü yoktur. Herkes onu kendi usulünde ölçtüğünü belirtmekte. Karaküçük (2005) zamanı tanımlarken zamanın hayat olduğunu ve zamanın boşa geçmesi hayatın boşa geçmesi olarak tanımlamaktadır.

İnsanoğlu, zaman olgusunun varlığını ve bu olguyu yaşarken, düşünürken, eylemde bulunurken zamanın akıp gittiğini medeniyet öncesi zamandan bugüne her zaman farkında olmuştur. İnsanlar zamanı ve yapılan işleri kontrol altına almak adına, gecenin gündüze, gündüzün geceye dönüşümünü değerlendirmişler ve güneşten yararlanarak güneş saatini kullanmışlardır (46).

Zaman, arzı tamamen elastik olmayan bir yapıya sahiptir. Bakırın yerine alüminyum, insan gücü yerine makine kullanılabilir. Ancak, zamanın yerini alabilecek ne yazık ki, başka hiçbir kaynak yoktur. İşte bu nedenle; zaman = yaşam denilebilir. Zaman hayatımızdaki en önemli kavramdır. (3, 48, Gazanfer ve Aşçı, 2006).

Zamanın iyi kullanılmasında en önemli etkenlerden bir tanesi eğitimdir. Bu etkenin uygulayıcıları okul ve ailedir. Zamanı verimsiz ve yanlış kullanımı sonucu ortaya çıkan rahatsızlıklar öncelikle bireyi ve daha sonra tüm toplumu etkilemektedir (97).

Bu açıdan bakıldığında zamanın verimli kullanılmasının ne derece önemli olduğunu görmekteyiz. Zamanın faydalı bir şekilde kullanılmasına yardımcı olan etken rekreasyon eğitiminin iyi bir şekilde anlaşılması ve uygulanması ile gerçekleşir. Jensen (2006) bir günü üç farklı parçaya ayırarak incelemektedir.

 Var olma zamanı – Biyolojik ihtiyaçlar (uyuma, yeme ve kişisel bakım).  Zorunlu olarak yapılan işler için harcanan zaman – bireyin çalışarak

ekonomik kazanç elde etmek için yaptığı iş.  Boş zaman – geriye kalan zaman.

(22)

2.2. Boş Zaman

Boş zaman kavramı dünyanın yaratılışından günümüze dek var olan bir kavramdır. Fakat bu kavram ilk olarak tek amacı yaşam mücadelesi olan toplumlar için herhangi bir anlam ifade etmemiştir. Burada anlatılmak istenen bu toplumların kesinlikle boş zamana sahip olmadıkları değil, boş zamanın bilinçli bir şekilde gerçekleştirilmediğidir. İlk toplumların kültürel ve sosyal yaşam tarzlarının kayıt altına alınmadığı gerçeği bu toplumların boş zamanlarını değerlendirmedikleri anlamına gelmemektedir. Örnek verecek olursak Stebbins (2012) cinselliği bireyin serbest zaman dilimi içinde gerçekleştirdiği bir boş zaman etkinliği olarak ifade etmiştir. Kement (2015)’te eski tarih kayıtları arasında insanların boş zamanlarında müzik, resim ve çeşitli spor faaliyetlerinde bulunduklarını ayrıca Yontma Taş devrine ait mağara duvarlarının çeşitli hayvan ve insan resimleri ile kaplı olmasını da o dönemdeki insanların duygularını aksettirme olanağını bulması yönünden bir boş zaman faaliyeti olarak belirtmektedir.

Boş zaman kavramının anlamı günlük yaşamda oldukça karmaşık ve çok boyutlu bir yapıya sahiptir. Tek bir kavram ya da boyutta açık bir tanım yapılamaz (58, 138). Karaküçük (2005)’e göre rekreasyon ile ilgili bir çalışma yapılacaksa öncelikle boş zamanın anlaşılması gerektiğini ifade etmektedir. Farklı bilim adamlarının boş zaman değerlendirmeleri şu şekildedir. Parker & Downie (1981) bireyin kendisi ve başkaları için bütün zorunluluklardan veya bağlantılardan kurtulduğu ve kendi isteğiyle seçeceği bir faaliyet ile uğraştığı zaman. Tezcan (1982) İnsanların, çalışma ve fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması dışındaki özgürce dinlenme, başarı kazanma, kişisel gelişme, eğlenme için kullandıkları zaman. Howe ve Carpenter (1985) aile ile ya da farklı sosyal aktiviteler için geçirilen zaman. Rubin ve ark. (1985) boş zamanı üretime doğrudan bir katkı sağlamayan “şarkı söyleme, yıldızları izleme, çeşitli seremonilere katılma, atletizm yarışmalarına katılma, oyun oynama ve spor yapma” gibi aktivitelerin sabah 6 ile akşam 8 arasında gerçekleştiği zaman. Aristo boş zamanı “bir kimsenin kendi iradesiyle yaptığı aktivite içinde olmanın bir ifadesi” olarak kabul etmiştir (17). Müftügil (1993) bireyin işe, işle ilgili sorumluluklarına, kendisinin ve ailesinin bakımına ayırdığı zamanın dışında kalan, dolayısıyla zorunlulukların olmadığı özgür bir zaman. Kemp ve Pearson (1997) çalışma, uyku, yemek yeme ve diğer zorunlu işler için ayrılan (harcanan) zaman

(23)

sonrasında artan zaman. Kılbaş (2010) zorunlu ya da birey için önemli işler arasındaki bir zaman boşluğu. Akatay (2003) günlük hayatın uyku, dinlenme ve çalışma dışında kalan, bireyin istediği gibi kullanabileceği zaman. Parr ve Lashua (2004) eğlenceli ve dinlendirici serbest zaman aktiviteleri olarak. Metcalfe (2006) zaman, mekân ve maddi olarak ulaşabileceğimiz zaman. Kocaeski ve ark. (2012) bireylerin haz ve yenilenme amacıyla doyurucu, duygusal, zihinsel, sosyal, kültürel ve fizyolojik olarak iş vb. zamanlarından arta kalan boş zamanlarını değerlendirmeyi amaçlayan eylem ve etkinliklerin gerçekleştirildiği zaman. Demir (2016) boş zamanı basit anlamıyla dolu olmayan zaman dilimi. Stebbins (2016) serbest zamanın etkinliklerinin üç temel değeri hazza duyulan istek (hedonizm), hazzın oluşturduğu deneyimlerin çeşitliliğine karşı oluşan istek ve kişinin serbest zaman etkinliğini seçme isteği ve arzusu olarak tanımlamaktadırlar.

Boş zaman kavramı çoğu zaman serbest zaman kavramı ile karıştırılabilmektedir. Boş zaman, iş saatleri dışındaki serbest zaman aralığıdır. Serbest zaman; özgürce geçirilen çalışma dışı zamandır. Boş zaman, kişinin çalışma dışı faaliyetler için kullandığı zaman aralığı olup serbest zamanın bir parçasıdır. Kişiler eğer serbest zamanlarında çalışma kaygısı olmaksızın diledikleri gibi hareket edebiliyor ve bu faaliyetlerden hoşnutluk, mutluluk duyarak tatmin oluyorlarsa boş zaman faaliyeti gerçekleştirmiş olurlar (131).

Boş zamanda birey tek başına, grupla, araçlı, araçsız, açık veya kapalı alanlarda, kent içi veya kent dışında, bir organizasyon içinde veya dışında zorunlu olmadan seçilen zevk ve neşe verici her türlü etkinliğe katılıma rekreasyon denilmektedir (47). Etkinlikler genellikle, kendisi dışında bir ödülü bulunmayan, dıştan gelen bir zorlamayla değil, içten gelen bir istekle yapılmaktadır.

Boş zaman olgusu günümüzde giderek önem kazanmakta ve hemen her kesimden insanın hayatının odağına yerleşmektedir. Endüstrileşmenin bir sonucu olarak artan üretim ve refah toplumunun yükselişi ile birlikte boş zamanlar da artış göstermekte ve bu zamanın nasıl kullanılacağı bir sorun haline gelmektedir. Bugün, hemen her kesimden insan için boş zaman ve bu zamanı değerlendirme ciddi bir sorun olarak gözükmektedir (45).

(24)

Boş zaman kavramı; kullanıldığı kültür ve tarihle yakından ilişkilidir ve bu nedenledir ki sadece günümüz modern toplumlarına özgü bir kavram olmayıp, kökeni antik çağlara kadar uzanmaktadır. “Boş Zamanların Değerlendirilmesi” konusu, günümüzde tüm toplumların ortak sorunu haline gelmiştir. Çünkü günümüz toplumlarında çalışma saatleri giderek azalmakta ve insanların boş zamanları artmaktadır. Özellikle son yüzyıl içinde teknolojinin gelişmesiyle birlikte, üretimdeki büyük artış ve çalışma zamanı kurallarının değişmesi gibi faktörler insanlara daha fazla kullanılabilecekleri boş zaman imkânı yaratmıştır (131). Bireyin iş, okul, günlük yaşam stresini azaltabilmesi, eğlenme, dinlenme, sevdiği uğraşılarla ilgilenme ve kendisine zaman ayırabilmesi ile toplumda sağlıklı bireyler yetiştirilmesi açısından, boş zaman değerlendirmenin ne derece önemli olduğunu ortaya koymuştur (90).

Boş zamanları değerlendirme etkinlikleri içeriği, yapılış şekli ve yapıldığı yer ile yakından ilişkilidir. Bu etkinliklerden hangisinin tercih edileceği kişinin yapısına, cinsiyetine, eğitimine, sahip olduğu olanaklara ve yeteneklerine bağlıdır (16).

2.3. Boş Zaman’ın Yaratılması

Zaman, evrenin yaradılışından günümüze dek var olan ve bu süreç içerisinde insanların yaşamlarını belli bir plan ve düzen içerisinde yönlendiren en önemli faktör olarak varlığını sürdürmüştür. Zamanın yaratılması insanların bu plan dâhilinde yapmakla yükümlü oldukları işleri nasıl bir zaman diliminde sonlandırdıkları ile ilişkilendirilebilir. İnsan yaradılış gereği nasıl yemek ve içmek zorunda ise aynı şekilde dinlenmek zorundadır. Bu bakımdan bireyin günlük ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra yenilenip yeni bir güne başlaya bilmesi ve yaşamını idame edebilmesi için dinlenmeye ihtiyacı vardır. Bu sebeple bireyin kendisine fiziksel ihtiyaçları dışında dinlenebileceği bir zaman dilimi yaratması zorunluluk arz etmektedir.

Zaman, kontrolümüz dışında gelişen ve birbirini takip eden olayların geçmişten bugüne gelip, geleceğe doğru kesintisiz bir şekilde devam eden bir süreçtir (144). Zamanı satın alamayız, biriktiremeyiz, ödünç alamayız hiçbir şekilde değiştiremeyiz. Tek yapabileceğimiz sahip olduğumuz zamanı en iyi şekilde değerlendirmektir (67). Scoot (1995) zamanın demokratik olduğunu herkesin aynı

(25)

zamana sahip olduğunu ve zamanın belli bir ritimde amansızca akıp giden paha biçilmez bir kaynak olduğunu ifade etmektedir. Bu nedenle zaman çok verimli bir biçimde kullanılmalıdır. Diğer bir ifadeyle, “zamandan, zaman tasarruf edilmeli” dir (49). Gürbüz ve Aydın (2012) zamanın kontrol altına alınarak miktar ya da niceliğinin arttırılarak tasarruf edilemeyeceğini, ancak tasarruflu ve planlı şekilde kullanılması ile miktar ve niceliğinin arttırılabileceğini ifade etmektedir.

Bunun yanı sıra zaman tasarrufu iki ayrı şekilde daha varlığını göstermektedir. Birincisi, yapmakla yükümlü olduğumuz bir işi başkasına belli bir ücret karşılığında yaptırmak (hizmet alımı) ikincisi, köleliktir. Tarihsel gelişmelere baktığımızda kölelik kavramının toplumların (özellikle batı toplumlarında) zengin ya da elit kesimin daha iyi bir hayat yaşaya bilmek adına kendilerine hizmet etmek için ya satın alarak ya da savaş sonucu esir düşenleri köle olarak kullandıklarını bilmekteyiz. Emir (2012) yapılan savaşlar sonucu elde edilen kölelerin emeğine dayanan bir hayat tarzına geçişle birlikte mülkiyet sahibi kişilerin emekleri dışında kalan bir zamana sahip olduğunu belirtmektedir. Lanquar (1991) kölelik kavramının köle sahibi bireylere boş zaman kazandırdığını ve bunun da onların spora, müziğe, resme ve taş oymacılığına yönelmelerine sebep olduğunu belirtmektedir.

Kölelik kavramı modern toplumlarda varlığını ve geçerliliğini yitirse de hizmet alımı hala devam etmektedir.

2.4. Boş Zaman’ın Tarihsel Süreci

Boş zamanın günümüzdeki anlam ve sınırlılıklarını anlayabilmemiz için boş zamanın tarihsel süreç içerisinde nasıl değerlendirildiğini iyi anlamamız ve unutulmamalı ki bugünün dünyası geçmişin bir parçası olarak devam etmektedir. Bu bakış açısıyla baktığımızda boş zamanın geçmişini aydınlatmamız geleceğini daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Chick (2009) antropolojinin boş zamana katkısının minimal olduğunu fakat yine de bazı boş zaman araştırmacılarının çalışmalarında antropolojik veriler kullandığı ya da antropolojik perspektiften yararlandığını belirtmekte. Ayrıca, rekreasyon ve boş zaman hakkındaki bilgilerin arkeolojiden değil de yazılı kaynaklardan geldiğini belirtmekte. Örneğin, antik gezgin ve tarihçiler buna Herodotus da dahil (M.Ö 484-425), Orta Asya’daki oyun ve rekreasyonu, ve Tacitus (M.S 55-120) Alman kabileler arasındaki boş zaman

(26)

oyunları hakkında yazılar yazmıştır. Torkildsen (2005)’e göre boş zamanın ortaya çıkışı ilkel dönemlerde temel gıda ihtiyacının karşılanması için yapılan avcılık gibi aktivitelerden sonra gerçekleştirilen kutlamalarla ortaya çıktığını belirtmekte.

Farklı çevresel faktörlere ve farklı yaşam tarzlarına bağlı olarak zamanın anlamı da değişmektedir (3). Zaman ilk insanlar için güneşin doğuşuyla başlamış ve batışıyla bitmiştir. Gecenin gündüze dönüştüğü an zamanın başlangıcı gündüzün geceye dönüştüğü an ise zamanın bitişi olarak değerlendirilmiştir. Tabi burada kullanılan bitişi kelimesinin hayatın tamamıyla durduğu hiçbir aktivitenin yapılmadığı anlamına gelmemektedir. Bu doğal döngünün ve bundaki değişimlerin farkına varan insanoğlu bir nevi zamanında farkına vararak zamana (kullanılabilir zamana) karşı bir farkındalık oluşturmuştur.

Tarihsel süreç içerisinde gerçekleşen buluşlara göre insanlar kullanılabilir zaman dilimini genişleterek günlük zorunlu yapılması gereken aktivitelerin yapılış sürelerini de kısaltarak kendilerine özgü bir zaman dilimi oluşturmuşlardır. Her ne kadar bu o zamanki insanlar için herhangi bir sıfatla nitelendirilmese de günümüzde bu zaman dilimi “Boş Zaman” olarak nitelendirilmiştir. Chick (1985) farklı toplum ve kültürlerde boş zamanın süresi farklılık göstermekte ve bu konuda herhangi sistematik bir tanım bulunmamaktadır. Buna örnek olarak ta farklı toplumlarda kadınların doğurduğu çocuk sayısı ya da çocukların işe başlama yaşı gibi farklılıkların olduğunu belirtmektedir. 1608 yılında İngiltere de spor uygulamaları ve dini çatışmaların önlenmesi için I. James tarafından yayımlanan “Book of Sports (sporların kitabı) çalışan insanların kilise saatleri dışında spor ile ilgilenebileceklerini yasal hale getirdi (159).

Akkaya (2008)’e göre 1778’de Fransa’da gerçekleşen sanayi devriminin bir sonucu olarak üretime duyulan ihtiyaç artmış. Bu artış çalışan bireye duyulan ihtiyacı da arttırmıştır. Bunun bir sonucu olarak da boş zaman ticaret düşmanı olarak nitelendirilmiştir. Bireylerin boş zaman kavramından kaçınmalarını sağlamak için içki içmeyi önleme, pazar günlerinin de çalışma günü olarak sayılması ve boş zamanın tembellik olarak nitelendirilmesi gibi çeşitli bahaneler üretilmiştir. Unesco (1960)’ da yayınladığı raporda makineleşme ile birlikte gerçekleşen hızlı toplumsal

(27)

değişimlerin rekreasyon ve boş zamanı da değiştirdiğini belirtmektedir. Sanayileşme sürecine girilmesinin ilk yıllarında, çalışma çok fazla ön plana çıkartılmış (132).

Fakat daha sonraki yıllarda bilim ve teknolojide oluşan baş döndürücü gelişmeler, insan emeğine daha az gereksinim duyulmasına ve çalışma sürelerinin giderek kısalmasına neden olmuştur. Hatta bu azalan gereksinimin doğal bir sonucu olarak 1920 yılında uluslararası anlamda çalışanların dinlenme süreleriyle ilgili bir toplantı bile düzenlenmiştir (Lanquar, 1991). Karaküçük (2005)’ e göre 20.yy sonunda Amerika da çalışanların yıllık 200 gün serbest zamana sahip olacaklarını ve Almanya’da da haftalık 75 saat olan çalışma süresinin 38 saate ineceğini belirtmiştir.

Günümüz modern dünyasında gerçekleşen değişimlerin bir sonucu olarak boş zamana olan bakış açısının da değiştiğini görmekteyiz. Boş zaman kimi dönemlerde tembellik olarak anılsa da günümüzde boş zamanın önemi herkes tarafından fark edilmiş devletler ve politikacılar tarafından her bireyin yenilenmesi, dinlenmesi ve kendisini daha iyi hissetmesi için çeşitli yasal zorunluluklar getirilmiştir (5). Örnek vermek gerekirse Fransa’da boş zamanları değerlendirme bakanlığı bulunmaktadır. Bu bakanlığa göre; boş zamanları değerlendirmenin hem insanların doğal hakkı, hem de toplumsal hayatın anlamlı bir parçası olduğu kabul edilmiştir. Esas dayanak noktasının ise; boş zamanları değerlendirme faaliyetlerinin iş-ev-okul yaşantısı arasında hayatın dengesini oluşturması olmuştur. Bununla birlikte boş zamanları değerlendirme, sosyal hayatın devamlılığına ve gelişimine bir katkı olarak görülmüştür (2).

2.4.1. Batı Toplumlarında

Batı toplumlarında genellikle çalışma özgür insana ve egemen sınıflara layık olmayan alçaltıcı bir görev olarak değerlendirmiştir. Fakat bu değer yargısı 1789 Fransız Sanayi Devrimi ile kökünden yıkılmış, çalışma ve girişimcilik ruhunu temel erdemler olarak belirleyen bir ahlak anlayışı kök salmaya başlamıştır (158). 1750-1830 yılları arasında Britanya da sanayinin ilerlemesi ile birlikte köylerde yaşayan insanlar bulundukları yerleri terk ederek büyük şehirlere yerleşmeye başlamıştır. Kişisel ve toplumsal olarak kalkınmak isteyen Britanya da insanlar haftalık 70 saatin üstünde çalışmışlardır (29). Devlet projeleriyle desteklenen ve zengin bir toplum olma ve refah seviyesini arttırma çabaları insanların sosyal haklarından mahrum

(28)

olmasına neden olmuştur. Lafargue (1991)’ ye göre bu anlayış zamanla çocukların suiistimal edilerek günlük 12-14 saat çalışmalarına neden olmuştur.

Fakat özellikle 1870’lerden sonra çalışma saatleri ve tatil günleri belli standartlar çerçevesinde düzenlenmiştir (113). 1961’de çocuklar için zorunlu eğitim 16 yıla çıkarılarak eğitim ve boş zamanın önemi arttırılmıştır. Aynı şekilde çalışan kesimin çalışma saatleri düzenlenmiş ve erken emeklilik gibi seçenekler yasal dayanak altına alınmıştır (52).

Rönesansla birlikte sanat, resim, heykel traşlık ve mimarlık gibi gelişmeler ve sporda da şiddetin az olduğu organizasyonlar gerçekleştirilmiştir (62). Fakat İngiltere, Almanya, İsviçre ve Danimarka gibi bazı Avrupa ülkelerinde cimnastik savaşacak askerlerin fiziksel olarak hazırlanması amacıyla uygulanmıştır (62).

19.yy da batı toplumlarında rekreatif etkinliklere atf edilen değer toplumun her kesimi tarafından artmış. Bu durumun pozitif bazı sonuçları sosyal toplum olgusunun oluşmasına boş zamanın bir lüks değil de bir ihtiyaç olduğuna ve boş zamanın sadece çalışanlar için var olan bir kavram olmadığına toplumun her kesiminden bireyin herhangi bir şekilde katılım sağlaya bileceği gibi modernist ve aktivistler tarafından planlı ve organizeli “pazar okulları, sosyal çay toplantıları, çeşitli turnuvalar, köpek yarışları, tilki avlama vb.” boş zaman etkinlikleri düzenlenmesine sebebiyet vermiştir (113).

Zorbanın aktardığına göre, 1918’de Eğitim Yasası ile yöresel eğitim kuruluşları, kamplar, fiziksel öğretim merkezleri, oyun alanlarının sağlanması kabul edilmiştir. 1925 yılında “Ulusal Oyun Alanları Örgütü” spor ve açık hava boş zaman etkinliklerini bütün ülkeye yaymak için kurulmuştur. 1964’de ulusal boş zaman değerlendirme merkezi olan kristal sarayı Londra’da açılmıştır (58)

2.4.2. Antik Roma ve Yunan Toplumlarında

Karanlık çağda, Roma yaşamını simgeleyen stadyumlar, amfi tiyatrolar ve hamamlar yıktırılmış, dini günlerde tiyatroya gidenler aforoz edilmiştir. Roma'nın, serbest zaman anlayışı, Hıristiyanlığın iş yaşamını ön plana çıkartan yaklaşımı ile yer değiştirmiştir (43).

(29)

Antik yunan toplumlarında felsefe ve sanat genellikle toplumun aydın kesimi (filozoflar ve sanatçılar) tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu düşünürler Yunan kültürünü ve felsefesini tüm dünyaya yaymışlardır. Yayılan düşüncelerin temelinde insan ve bu dünyadaki yeri vardır. Yunan düşünürler boş zamanı her bireyin hayatı ve anlamını sorgulaya bilmesi için sahip olması gereken en temel hak olarak görmüşlerdir.

Yunanlıların boş zaman görüşü serbest zamanlardan ziyade, kişinin eğitimiyle veya bireysel olarak gelişimiyle ilgiliydi. Yunanca orijinal (schole) kelimesinin anlamı “durmak, duraklamak” tır. Yani sessizlik ve barış anlamı verir. Daha sonra serbest zaman veya kişiye özgü zaman anlamlarına gelmiştir (148).

Yunan toplumların da spor ve cimnastik salonları popüler dinlenme yerleriydi, Yunan gençler bu salonlarda çeşitli sportif aktivitelerde bulunarak zaman geçirirlerdi. Ayrıca toplumun yaşlı kesimi de buralarda çeşitli felsefi tartışmalar yapar ve eski kahramanlardan bahsederek zaman geçirirlerdi (62). Antik dönemde Ege Denizi’nin iki yakasında gelişen uygarlıklardaki, spor gösterileri, toplu gezintiler, felsefe tartışmaları, bilim ve güzel sanatlarla ilgili uğraşlar boş zaman etkinlikleri olarak göze çarpmaktadır (124).

Atinalılar için boş zaman yaşamın en kıymetli yönü, iş ise düşük yönü olarak ifade edilmiştir (17). Yunanlılara göre boş zaman görüşü “özgür bir insanın doğasının daha geniş bir parçası” olarak tanımlanmıştır. Yunanlılar boş zamanı kullanma kapasitesini doğrudan özgür insanın tüm hayatının temeli olarak görür. Boş zaman olarak nitelendirilen aktivitelerin temel aralığı, bununla beraber şiddetle sınırlandırılmıştır. Aristo sadece iki şeyin boş zaman olarak değer alabileceğini söylemiştir: Müzik ve derin düşünce. Derin düşünce Yunan kültüründe boş zamanın temel anahtarı olarak kabul görülmüştür (148).

Sylvester (1999)’ a göre Aristo iş kavramını “iyi bir hayata ciddi bir tecavüz” olarak görmüştür. “insanlar sadece yaşamsal ihtiyaçlar için çalışmak zorunda olmaktan kurtarıldıkları zaman yaşamlarını iyiye dönüştürebilir”. Dahası Yunanistan’da çalışmamak anlamına gelen serbest zamanda iyi bir yaşam için bir şarttır. Aristo bu açıklamalara bağlı olarak mutluluğun da serbest zamana dayalı olduğunu belirtir (146). Fakat Yunan kültüründe kölelik kavramının yaygın olması

(30)

boş zaman kavramının sadece toplumun elit ve sınıf ayrıcalığı olan kesim için kullanılan bir tanım olarak yerini almasına sebep olmuştur (148, 159). Metcalfe (2006)’ya göre 1850 li yıllarda maden işçileri boş zamanın kendileri için çok önemli olduğunu anlamış ve çalışma planları dışındaki serbest zamanlarında bazı boş zaman aktiviteleri ile geçirmişlerdir.

Boş zaman kavramı Yunan kültüründe genellikle eğlence ve dinlenme olarak tanımlanmıştır. Birol, (2014)’e göre Yunan kültüründe profesyonel spor, eğlence ve yarışmalar “boş zaman ahlakının” doğumuna neden olmuştur. Romalılar ise bunu bir kültürel ahlak olarak değil de daha çok fiziksel üstünlük sağlayarak savaşlarda üstün başarı elde etmek amacıyla yapmışlardır. Fakat bu durum zaman içerisinde değişiklik göstermiştir. M.S. 354’te Romalıların yılda 200 güne yakın tatil günleri ve vatandaşların boş zamanlarını değerlendirmeleri ve dinlenmeleri için 800’den fazla umumi hamam yapılmıştır (5). Ayrıca Kement (2015) Romalılar döneminde boş vaktin değişik eğlenceler yoluyla en uygun şekilde geçirilmesi teşvik edilmiş ve kitle boş zaman türleri (oyunlar, sporlar, gladyatör dövüşleri vs.) bu dönem içerisinde yaygınlaşmış ve gündelik yaşamın bir parçası haline gelmiştir.

Eski Yunan ve Roma toplumlarında boş zaman sadece elit tabakanın sahip olabileceği bir kavramdı. Köleler için iş, ölene kadar sürüp giden bir olgu idi. Her toplumda her zaman iş yapmayan boş bir elit tabakanın olduğu ve bu seçkin kişilerin yaşamlarını çalışanlara bağlı olarak sürdürdükleri bilinmektedir (58).

2.4.3. Türk Toplumlarında

Bin yılı aşkın bir geçmişe sahip olan Türk toplumlarında şüphesiz hayal edilemez değişimler gerçekleşmiştir. Türk tarihi hakkında bu güne kadar öğrendiklerimiz Türklerin hep savaşçı ve göçebe bir yaşam tarzına sahip olduklarını yerleşik hayatın Anadolu’yu fetih etmeleriyle birlikte başladığını bilmekteyiz. İlk Türk toplumlarında savaşa hazırlık için yapılan yarışmalar ya da savaş sonrası gerçekleştirilen kutlamalar birer boş zaman etkinliği olarak yerini almıştır.

Türk toplumlarındaki rekreasyon anlayışı zaman içerisinde değişim göstermiştir. Bu değişimin şekillenmesinde; Anadolu öncesi Türk toplumlarının, Selçukluların, Bizans İmparatorluğunun, Osmanlı İmparatorluğunun ve Batılı toplumların büyük rolü vardır (91). Ayrıca Birol (2014) Türklerin XI. yüzyılda

(31)

İslamiyet’i kabul etmesi ile birlikte boş zaman anlayışlarında bazı değişimler olduğunu belirtmekte. Aynı şekilde Sezgin (1987) Türk toplum hayatındaki değişimlerin başlangıcını İslam’ın kabulü, Anadolu’ya yerleşmek ve İstanbul’un fethi gibi üç önemli olaya bağlamıştır. Her ne kadar her toplum kendi içerisinde kendisine özgü bazı temel prensiplere sahip olsa da tarihsel süreç içerisinde toplumların birbirlerinden etkilendikleri yadsınamaz bir gerçektir. Bu etkileşim toplumların şekillenmesinde etkili olmuştur. Buna örnek verecek olursak özellikle Osmanlı döneminde toplum kadınlarının din dışı rekreasyon faaliyeti olarak yaygınlaşan ve günümüzde bazı Anadolu köy ve kasabalarında düğün eğlenceleri arasında varlığını sürdürdüğünü gördüğümüz geleneksel hamam eğlencelerinin Roma-Bizans kültürüne dayandığını söyleyebiliriz ( Sezgin, 1987).

Selçuklu döneminde, Lonca ismi verilen zanaat örgütlerinin doğuşu Ahilik ve rekreasyon uygulamalarına farklı bir yön kazandırmıştır. Lonca üyesi çalışan erkekler, iş bitiminde hep beraber yemekli, rakslı eğlencelere iştirak ederek vakit geçirirlerdi. Bu dönem de gerçekleştirilen çalışma ve çalışma dışı zamanın ayrıştırılması boş zaman kavramının yerleşmesi bakımından önem taşımaktadır (90).

Lewis (1973)’e göre; Osmanlı İmparatorluğu döneminde, rekreatif anlamda gerçekleştirilen etkinlikler en üst düzeyde İstanbul’da yaşanmıştır. Ramazan gecelerine özgü eğlenceler genellikle kahvehanelerde ve zenginlere ait evlerde oynatılan gölge oyunu Karagöz, açık havada oynanan orta oyunları, meddahlar tarafından icra edilen taklitli hikâyeler. Bayram günlerinde ise genellikle sportif etkinlikler organize edilmiştir. Bunların en önemlileri atlı iki takım arasında oynanan cirit ve milli bir spor olan okçuluktur. Dönemin rekreatif etkinlikleri arasında, tertiplenen av partilerinin de özel bir yeri vardı. Ayrıca ordunun her sefere çıkışı, Padişah emriyle bayram ilan edilmiş ve toplar atılıp, davullar çalınarak, mehter takımı gösterilerinden oluşan merasimler düzenlenmiştir (Sayman, 2011).

Osmanlı devletinin kuruluşundan yıkılışına kadar geçen süre zarfında rekreasyon ve boş zaman kavramlarında sürekli bir değişim yaşanmıştır. Bu değişimi etkileyen en büyük faktör ise devletin refah seviyesi olmuştur. Kanuni Sultan Süleyman döneminde askeri, ekonomik ve sosyal olarak en güçlü ve müreffeh dönemini yaşayan Osmanlı imparatorluğu boş zaman ve rekreasyon boyutunda en

(32)

önemli gelişmeleri 1703-1730 III Ahmed döneminde (Lale Devri) başlamasıyla yaşanmıştır. Daha önce var olan rekreasyon ve boş zaman etkinlikleri dışında tiyatral ve sanatsal gelişmeler ile bu dönem farklılık göstermektedir. Kia (2011)’in belirttiğine göre bu dönemde yapılan “Sadabat Sarayı” mutluluğun ve eğlencenin evi olarak anılmıştır. Daha sonraki dönemlerde en çarpıcı gelişmeler 1839-1876 yılları arasında gerçekleştirilen Tanzimat fermanıyla birlikte başlayan batılılaşma Osmanlı kültürel ve sosyal yapısında büyük değişikliklere neden olmuştur (133).

Osmanlı döneminde boş zaman etkinlikleri aynı sosyo-kültürel yapıya sahip insanların yaşadığı bölgelerde (mahalle) farklılıklar gösteriyordu. Farklı kültüre sahip bireyler aynı mahallede yaşıyor ve boş zaman etkinliklerini de kendi kültürel zenginliklerine göre gerçekleştiriyordu (22).

Birol (2014) Osmanlı İmparatorluğu döneminde boş zamanların genellikle pasif etkinliklerle geçirdiğini belirtmektedir. Davison (1999) Osmanlı döneminde kadınların genellikle boş zamanlarını mahallede ki bir evde toplanarak ya da çeşitli el işçilikleri yaparak geçirdiğini erkeklerin ise cami, hamam, kahvehane ve parklarda geçirdiğini belirtmektedir. Fakat bu durum Cumhuriyetin kurulması ile birlikte pasif etkinliklerden kurtarılıp, aktif hale getirilmiştir (25).

Cumhuriyetin ilanı ile birlikte siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda önemli ölçülerde mesafeler kat edilmiştir. Batılılaşmanın da etkisiyle büyük şehirlerde kültür, eğitim ve yaşam biçiminde farklılaşmalar meydana gelmiştir bu değişim rekreasyon alanlarındaki değişimi de etkilemiştir (43). Fakat birçok savaş gören bu toplumun hem maddi hem de manevi bir çok sıkıntısı bulunmaktaydı. Kılbaş (2010) Cumhuriyet dönemi rekreasyon gelişimine yönelik yaptığı değerlendirmede; genç kesimin boş zamanlarını değerlendirmesinde çeşitli sıkıntıların yaşandığını ayrıca devlet kurumları arasındaki koordinasyonun yetersiz olduğuna değinmektedir. Fakat ilerleyen süreç içerisinde ülkede gerçekleşen gelişmeler ve sanayiye verilen önemle birlikte artan refah seviyesi boş zamana verilen değerin artmasına neden olmuş hatta devlet tarafından bu hususta çeşitli önlemler alınmıştır. Kılbaş (2010)’a göre Devlet Planlama Teşkilatının da (DPT) ilk olarak boş zamanları değerlendirmenin sadece bir gençlik sorunu olarak ele aldığını fakat daha sonraki yıllarda gerçekleştirilen kalkınma planlarında rekreasyonun bir

(33)

kavram olarak yer aldığını belirtmektedir. Kalkınma planlarında gençlerin katılacağı kamp imkânlarının arttırılması, yurdun çeşitli yerlerine gençlik merkezlerinin kurulması, üniversitelerde mediko-sosyal hizmetlerinin geliştirilmesi, gençlerin sanat ve edebiyata yönlendirilmesi ve bunun da kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklendiğini belirtmektedir (99).

Günümüzde eğitim imkanlarının artması, toplumun eskiye nazaran bilinçlenmesi ve ekonomik refah düzeyinin de artması ile birlikte boş zaman ve rekreasyon kavramlarının toplum bireyleri arasında bir farkındalık uyandırdığını görmekteyiz. Ayrıca rekreasyonun hükümet programları dışında yerel yönetimler ve sivil toplumları tarafından desteklenmesiyle rekreasyona olan katılımın her geçen gün arttığına şahit olmaktayız. Bu katılımın doğal bir sonucu olarak insanların daha çok rekreatif etkinliklere katılma isteği ve elde edilen pozitif geri bildirimlerin de katkısıyla rekreatif etkinlikler artık hükümet planlarına girmekte hatta daha da önemlisi dinlenme hakkının yasal olarak kayıt altına alındığını görmekteyiz. T.C. 1982 Anayasa’sının 50’nci maddesi çalışma şartları ve dinlenme hakkını garanti altına almaktadır (79). Aynı şekilde 1475 sayılı iş kanununun 1. Maddesine göre: İşin niteliği ve yürütümü bakımından işyerine bağlı bulunan yerlerde, dinlenme, çocuk emzirme, uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya mesleki eğitim yerleri ve avlu gibi sair eklentiler de iş yerinden sayılır (76).

2.5. Boş Zaman ve Din

Boş zamanın insanlık tarihi kadar eski bir geçmişe sahip olduğuna ve bunun tüm insanlar için keyfi olmanın yanında yeme ve içme kadar değerli olduğunu yukarıda belirttim. Yeterince dinlenmeyen bir insanın günlük yapmak zorunda olduğu kimi görevleri de sağlıklı bir şekilde gerçekleştiremeyeceği aşikârdır. Bu bakımdan kutsal dinler de incelendiğinde her kutsal dinin kendisine mensup bireylere çeşitli zaman dilimlerinde dinlenmeleri gerektiğini emrettiğini görmekteyiz.

İslam dininde Hz Muhammed’in hayatı inananlar için rol model olmuştur. Bu model günümüze çeşitli hadislerle ulaşmıştır. Hz Ali’nin aktardığına göre;

"...Hz. Peygamber (s.a.s.) günlük zamanını üçe taksim ediyordu. Bir kısmını namaz kılmak ve Kur'an okumak gibi Allah Teâla’ya ibadete ayırıyordu. İkinci kısmını aile fertleriyle alakadar olmaya ayırıyordu; günlük ev işlerini yapıyor, ev

(34)

ihtiyaçlarından kendisine düşenleri yerine getiriyordu. Üçüncü kısımda ise, istirahat buyuruyordu. Ancak istirahat zamanını da ikiye böler ve bunun bir kısmında ashabın ileri gelenlerini huzuruna kabul ederek onlara gerekli bilgileri öğretir, onlar da huzurundan çıkınca öğrendiklerini ashabın bütününe öğretirlerdi." (77).

Yukarıda ki hadiste belirtilen “istirahat zamanı” Hz Muhammed’in günlük olarak yapmak zorunda olduğu işlerin dışında kalan zamanını boş zaman etkinlikleri ile değerlendirdiğini görmekteyiz. Ayrıca İslam dininin kutsal bayramlarından olan Kurban ve Ramazan bayramları insanların genellikle bir iş yapmakla yükümlü olmadıkları ve bazı dini ritüellerini gerçekleştirmeleri gereken zaman dilimi olarak belirlenmesi din ve boş zaman olgusuna örnek verilebilir.

Tevrat’ta belirtilen “Mayasız Ekmek” ve “Fısıh” bayramları da birer dini ritüel olarak boş zamana örnek verilebilir. Ayrıca Tevrat’ta insanların çalışma hayatıyla ilgili olarak haftanın yedi gününden altısını çalışarak ve bir gününü de dinlenerek geçirmeleri gerektiğini yedinci günün (Şabat Günü) kutsal sayıldığı ve bu günde çalışmanın yasaklandığı belirtilmektedir.

Şabat: Dinlenme Günü RAB Musa’ya şöyle buyurdu:

İsrailliler’e de ki, ‘Şabat günlerimi kesinlikle tutmalısınız. Çünkü o sizinle benim aramda kuşaklar boyu sürecek bir belirtidir. Böylece anlayacaksınız ki, sizi kutsal kılan RAB benim. Şabat Gününü tutmalısınız. Kim onun kutsallığını bozarsa, kesinlikle öldürülmeli. O gün çalışan herkes halkının arasından atılmalı. Altı gün çalışılacak:ama yedinci gün Rab’be adanmış Şabat’tır, dinlenme günüdür. Şabat günü çalışan herkes kesinlikle öldürülmelidir.

İsrailliler, sonsuza dek sürecek bir antlaşma gereği olarak, Şabat Günü’nü kuşaklar boyu kutlamaya özen gösterecekler. Bu İsraillilerle benim aramda sürekli bir belirti olacaktır. Çünkü ben, Rab yeri göğü altı günde yarattım, yedinci gün işe son verip dinlendim.

Tanrı Sina Dağı’nda Musay’la konuşmasını bitirince, üzerine eliyle anlaşma koşullarını yazdığı iki taş levhayı ona verdi. (103).

Arcangeli (2003)’e göre Hristiyanlar için kutsal olan Kitap’ı Mukaddese (Kutsal Kitap İncil) ütopik bir yaklaşımla bakıldığında Allah insanı özel yarattı bu yüzden onun (Hz. Adem) cennet bahçelerinde dinlenmeye ihtiyacı yoktu (ne ruhunun nede bedeninin) çünkü çalışmak onun göreviydi ve bu görevini yerine getirmekten ne şikâyet eder nede yorulurdu aksine bundan zevk alırdı. Bu yüzden oyun ve eğlence

(35)

bize günah olarak verildi. İnsan oğlunun mistik varoluş yeri olan cennet bahçelerinde iş ve boş zamanın bulanık olduğu (kesin bilginin olmadığı) yorgunluğun olmadığı ve dinlenmenin zorunlu olmadığı ütopik bir dünya da rekreasyona da ihtiyaç yoktu.

Marksist düşüncenin öncülerinden olan Karl Marx işi ve boş zamanı birbirinden ayırmıştır. Hatta işsiz bir yaşamı ütopik bir şekilde (çok uyu, çok kazan) olarak dile getirmiştir (11). Böylece, çalışılan zaman kutsallık dışı zaman, eğlence ve gerçekleştirilen ayinle kutsal zaman olarak anılmaya başlanmıştır. (95).

19.yy da din ve boş zaman tamamıyla farklı düşünülse de 19.yy sonlarına doğru kilisenin boş zaman üzerindeki etkisi Metodistlerin düzenledikleri sosyal toplantılar ile birlikte varlığını arttırmıştır. Zamanla sosyal aktivitelerin sadece Pazar günlerine özgü olmayacağı ve bunun daha da yaygınlaştırılması gerektiği düşüncesi yeni kilise ve chapellerin açılmasına yol açtı. Fakat bu akım zamanla sıradan bir hal alarak “Rasyonel Rekreatif” etkinlik haline geldi (112). Metcalfe (2006) ayrıca seküler aktivist ve metodistlerin köylerde kilisenin pazar günleri özellikle çocuklara yönelik eğitimler düzenlemesini (Sunday school) sağlayarak kilisenin toplum üzerindeki etkisini arttırmak için uğraşmışlardır.

Diğer taraftan Anglikan kilisesi de kasiyer, yönetici ve mühendislere yönelik cumartesi akşamları çeşitli organizasyonlar düzenlemiştir. Bu organizasyonlar zamanla gelişerek futbol kulüplerinin kurulmasına organizasyonun sadece cumartesi geceleri değil de haftanın diğer günlerine de yayılmasına dahası çeşitli dergi ve gazetelerde katılımın artmasını sağlamak amacıyla bazı ödül programlarının düzenlenmesi gibi çeşitli etkinlikler yapılmıştır (113).

Zorbanın aktardığına göre, 1870’li yıllarda kiliseler kriket ve futbol kulüplerini desteklemişlerdir. Futbolun insanları günahlardan ve alkolizm vs. gibi kötü alış kanlıklardan kurtaran bir araç olarak görmüşlerdir (58).

2.6. Rekreasyon ve Boş Zaman

Bilim ve teknolojik gelişmeler bir taraftan insan hayatını kolaylaştırırken diğer taraftan kendisine fazla zaman ayırma olanağı vermektedir. Bu nedenledir ki insanoğlu çalışma zamanının dışında kalan zamana da önem göstermektedir. Çalışma dışı zamanı kullanmaya da boş zaman kullanımı denilerek rekreasyon kavramını

(36)

ortaya çıkarmıştır (55). Metcalfe (2006) Rekreasyonun gerçekleştirilmesi için gerekli koşullardan birinin boş zaman olduğunu belirtmektedir.

Çeşitli rekreatif etkinliklerin özgürce yapılabildiği, iş ve çalışma saatleri dışında kalan kısım boş zamandır. Boş zamanın belirlenmesi, bu zamanın; eğitim, kültürel alışkanlıklar, imkan ve kişilik özelliklerine göre seçilen bazı etkinliklerle değerlendirilmesi ve boş zaman etkinlikleri içerisinde; çeşitliliği, hareketliliği, değişkenliği, aktif- pasif yönleri olan sporun önemli olduğu, özellikle hareketsizliği önleyici aktiviteleri içeren boş zaman sporları ile değerlendirilmesi önerilmektedir (102).

Gülez (1990) rekreasyonu; dinlenmek ve yeniden canlılık kazanmak amacıyla genellikle boş zamanlar içinde yapılan etkinlikler olarak tanımlarken. Aynı şekilde Ragheb ve Tate de rekreasyonu; bireylerin boş zamanlarını değerlendirmek için özgür iradeleriyle seçtikleri ve belirli kurallara bağlı olmadan katıldıkları etkinlikler olarak tanımlamakta. Özşaker (2012) bireyin dinlenme, rahatlama, bilgi ve görgüsünü arttırma, psikolojik ve fizyolojik zevklerinde doyumu gerçekleştirme olarak tanımlamakta.

İnsanların çalışma saatleri dışında kalan boş zaman süreleri arttıkça bu süreleri olumlu kullanma zorunluluğu da doğmaktadır. Eğer çalışma dışı zamanlar rekreatif etkinliklerle zenginleştirilemezse boş zamanın çok olmasının da önemi kaybolmaktadır (102).

Rekreasyon olarak tanımlanan eğlenme, dinlenme ve boş vakitleri değerlendirme aktiviteleri yaşa, kişiye ve zamana göre değişmektedir. Bir bireyin rekreasyon olarak saydığı uğraşı diğer bir birey için aynı anlama gelmeyebilir. Bu nedenle insan karakteri ve onu etkileyen çevre faktörleri rekreasyonun çok çeşitli olduğunu göstermektedir (68).

Mobily (1989) rekreasyon ve boş zamanı bir konu (durum) hakkında sağladığı doyum hissi olarak tanımlamaktadır. Torkildsen rekreasyon ve boş zamanı tanımlarken ikisinin de birbirinden farklı iki terim olduğunu fakat birbirlerini tamamladıklarını belirtmektedir (159).

(37)

Son zamanlarda rekreasyon etkinlikleri yapmak zorunda olduğumuz işlerden arta kalan zaman boş zamanlarımızda gerçekleştirdiğimiz etkinliklerden çok artık bir kültür haline gelmiştir (155).

2.7. Rekreasyon

Rekreasyon kavramı, köken olarak Latinceye dayanmaktadır. Rekreasyon “yenilenme, tazelenme” anlamındaki “recreate” sözcüğünden gelmektedir. Bu anlamıyla rekreasyon çalışma faaliyetleriyle tükenen bedensel ve zihinsel kaynakların “yeniden yaratılması” amacını taşımaktadır (2). Fakat alan yazın incelendiğinde rekreasyonun farklı bilim insanları tarafından farklı anlamlarla tanımlandığını görmekteyiz. Jarvie ve Maguire (2002)’e göre rekreasyon anlam olarak kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Akyıldız (2013) bunu rekreasyon alanının çok geniş bir alana sahip olmasından kaynaklandığını belirtmektedir.

Rekreasyon ile ilgili yapılan bazı tanımlamalara baktığımızda. Kelly (1983) ve Smith (1987) rekreasyonu bir insanın temel gereksinimi olduğunu ve bunun isteğe bağlı bir zaman diliminde özgürce seçilen ve doyum sağlayan aktiviteler olarak. Hacıoğlu ve ark. (2003) rekreasyonu pasif ve aktif, grup veya ferdi olarak sporlara, kültürel fonksiyonlara, tabiat ve insan tarihinin değerlendirilmesine, gezilere, eğlencelere, zevk veren olaylara, resmi olmayan eğitme, katılma olarak. Canay (2005) rekreasyonun birçok tanıma sahip olduğunu fakat profesyonel anlamda rekreasyonun işten bağımsız, kendi içinde değerli olan, kişinin pek çok önemli ihtiyacını karşılayan kişinin zamanını dolu dolu geçirmesine yardımcı olan ve ayrıca mutluluk veren bir yaşam aracı olarak. Karaküçük (2005) rekreasyonu yapmakla yükümlü olmadığımız bir işin olmadığı zamanlarda yer kısıtlaması olmadan bireysel veya grup şeklinde bireyin yenilenmesi için boş zamanlarında gerçekleştirdiği aktiviteler bütünü ayrıca modern anlamda rekreasyonun işten bağımsız, kendi içinde değerli olan, kişinin pek çok önemli ihtiyacını karşılayan, dolu ve mutlu bir yaşam aracı olarak. Ağılönü (2007) rekreasyonu kelime anlamı olarak eğlendirmek, canlandırmak, dinlendirmek ve hayat vermek anlamlarına geldiğini. Bir başka tanımda ise rekreasyonun bireyin mesleki, ailevi, toplumsal ödevlerini yerine getirdikten sonra, bağımsız iradesiyle seçebileceği bir seri dinlenme, eğlenme, bilgi ve becerilerini artırma ve kendini yenileme uğraşılarına katılması olarak. Kılbaş

Şekil

Şekil 3.1. Veri analizinde izlenilen yol
Tablo 4.1. Pilot çalışmaya ait bulgular
Şekil 4.1. Rekreasyon farkındalık ölçeği Path grafiği
Tablo 4.2. Veri toplama aracı için uyum indeks değerleri  Uyum  İndeksi  Mükemmel   Uyum Ölçütü  Kabul Edilebilir Uyum Ölçütü  Araştırma Bulgusu  Sonuç
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Oldukça yaygın olarak kullanılan epilatör sonrası stafilokokkal follikülit gelişebileceği akılda

Bu araştırmamız sonucunda aterosklerotik kardiyovasküler hastalıklar, periferik damar hastalıkları gibi birçok kardiyovasküler hastalığın tedavisinde kullanılan,

Bu çalışmada ise ilginç olarak fruktozdan zengin beslenme sonrası kolesterol düzeyinde değişim saptanmazken, glukozdan zengin beslenen grubun kolesterol düzeyinin FZ ve

Yapılan çalıĢmada zencefil ve zerdeçalın, etanol ve metanol ekstraktlarının toplam fenolik madde miktarı, toplam antioksidan aktivitesi, DPPH serbest radikal giderme

Bu soruya verilen cevaplarda kadınların ve erkeklerin görüşlerinde α=0,05 düzeyinde anlamlı fark bulunamamıştır... Müzik Dinlerim, Müzik

yüz yıl dan iti ba ren her ne ka dar hü ma nizm mas- ke si al tın da ya pıl mış ol sa da si ya sal laş mış mis yo ner ler, eği tim ve sağ lık ala nın da yo ğun bir fa a li

Bu sorulara yanıt arayan çalışma, bir birleriyle sıkı ilişki içerisinde olan dışa açıklık, doğrudan yabancı sermaye yatırımları, demokrasi ve eğitim faktörlerinin

Maksimum çeşitlilik örneklemesi ile de çeşitli özelliklere sahip farklı birimler örneklem kapsamına dâhil edilerek heterojen bir örneklem grubu oluşturulmaya