• Sonuç bulunamadı

Onursal

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Onursal"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HAFTADAN HAFTAYA

TT-Hollywood’da bazan y ıllar geçer, yeni bir yıldız y a çı­ k a r, ya çıkm az. Bizim p olitika perdesinde ise hem en h er h a f­ ta b ir yıldız çıkıyor. Geçen h afta n ın yıldızı da O nursal. Yıldız mı yıldız!

O nursal... Hiç olm azsa bana göre işte uy d u rm a b ir soy­ adı! O nur kelim esinin b u rad a neyin bozuntusu olduğu belli değil. “K um sal” daki “S al” ac a b a v ak tiy le T ürkçede yaşı- y an b ir nisbet eki mi idi? Meçhul... ö y le bile olsa, dil bilgisine göre m üteveffa ek ­ lerden canlı kelim e yapılam az. E ğ e r Besim A talay dostum bu tehkidden gücenekse, vaz­ geçiyorum . Çünkü, hani A fri­ k a k ız la n vardır, saçları, ku- la k la n , b u ru n la n , boyunları, el r e a y a k bilekleri, şu bildi­ ğim i» penoere cam larının p a r ­ ça la rın d a n da ucuz, ren k ren k boyam a boncuk dizileri ile ■üslenm iştir. B irta k ım dem ok­ r a tla r d a d a u y d u rm a veya ta k ­ m a olm ıyan ne bulursunuz ki • o y a d la n ü stünde dil k a v g a sı­ n a girişesin iz? O nursal'ın da yanlışlığını bana, zevksizliğini kendine bağışlayınız. D oğrulu­ ğunu İse, pek de yabancım ız değil a, Dil K u ru m u n a hediye edelim.

ö z ve soyadını ilk defa "si­ g o r ta p a ra sın a ta m a a n ” batı- n ld ığ ı söylenen b ir tekne hi­ kâyesinde duym uştuk. U zun m üddet, nedense, k ay ıp la ra k a rıştı. 14 m ay ısa doğru, n a ­ sılsa, so k ağ a çıktı, m ahkem e­ ye g itti. R ivayet edildiği üzere b ir oy f a r k ı ile de olsa, a k la ­ nıp p ak lan m a sın a sevinm iştik. Ç ünkü biz bir v atan d a ş a y rı p a rtid e n oldu m u, ona hüriye- ti ve hukuku, lâ y ık olup ol­ m adığı üzerine dedikodular olsa dahi, çok görm eyiz.

F a k a t, ric a ederim söyleyi­ niz, d em okratlığının uydur- m alığı üstünde şüphe edebilir m isiniz? N e yap m alı im iş e- fendim , “s â k ıt h alife” gibi I- nönü’y ü de T ü rk iy e’den ç ık a r­ m alı imiş.

“ S â k ıt h alife”, hep bilirsi­ niz, b ir ih tilâl k a r a rı ile T ü r­ kiy e’den çıktı. Ç ünkü O sm an­

l I D evletini b a tıra n son hâne-

dan a rtık la rın d a n biri, ve bir düşm an zırh lısın a binerek m em leketten k a ç a n halifenin de halefi idi. 1923 inkılâp çıla­ rı, o ve dalbudağı b u rad a k a l­ dıkça, iç h a rp tehlikelerini göze alm aksızın, C um huriyet re ji­ m ini k u rm a k m üm kün olm adı­ ğını düşündüler. D em okrat P a r ­ tiy i ik tid a rd a tu ta b ilm ek için, k arşısın d ak i m u h alefet lider­ lerini ve şahsiyetlerini y u r tla ­ rın d an çık arm ağ ı da b ir ih ti­ lâl k a r a rı sa y m ak sa p ıtk a n - lığında o la n lar bulunabilir. A- m a bu tü rlü ih tilâller a ra s ıra Güney A m erika m em leketle­ rinde olm akta, vurgun çetele­ rinin reisleri r a h a t r a h a t h al­ k ı soym ak için, rakiplerini sı­ n ır dışı etm ektedirler. D em ok­ r a t P a rtin in , böyle b ir h ırs a “ ta m a a n ” siyasi fırk a lık ta n ç ık a ra k çeteliğe değişm ek ni­ yetinde o lm adığına şüphe yok­ tu r.

A ca b a O nursal İz m ir’den A n k a ra ’ya, Celâl B a y a r’ı gö­ rüp, ta k m a belâgati ile ona b u fikrini telkin etm eğe mi g eld i? İk tid a rd a iken p a rtisi­ nin y ap tığ ı Seçim K arthnu ile B üyük M illet M eclisin’de ço­ ğ u nluğu kaybeden b ir lider için " s â k ıt” sözü u ydurm adan da öte, yüzde yüz b ir yalan değil de n ed ir? İnönü H alife değil, A ta ­ t ü r k ’ün halefi idi. A ta tü rk C um hur B aşkanlığı m ak am ın ­ d a ne ise, İnönü de o idi. A- ta tü r k , acab a inkılâplarım ızı dem okrasi ş a rtla r ı içinde ko­ ru y ab ilir miyiz, diye b ir S er­ b est F ırk a denem esi yaptı. F e th i B ey’in e tra fın ı sa ra n m ü rte cile r rejim i tehlikeye so k tu lar, vazgeçti. İnönü ise b üsbütün ileri g itti: İn k ılâ p la ­ rım ızı dem okrasi ş a rtla r ı için­ de koruyabilecek o lg u n lu k ta­ yız dedi, ve geri dönülmez, vazgeçilm ez b ir k a r a r ile doğ­ ru d an doğruya dem okrasiyi kurdu. Sel misiniz, sal m

ısı-...

Yazan: .... - ... »... a

F A L İ H R I F K I AT AY

nıs, siz bilirseniz de, ta rih beyledir. Y alnız o uydurulm az.

T a rih böyledir yalnız o u y ­ durulm az.

D em okrasi b ir liderler re ji­ midir. E n kötü, en yerleşik dem okrasilerde bile, liderini kaybeden p a rtile rin b uhran g e­ çirdikleri görülür. F ra n s a ’da S osyalist Parti- henüz Léon B lum ’un yerine lider ko y am a­ m ıştır. Yüz k ü su r yaşındaki Y unan dem okrasisinde son se­ çim ilâ n la rın ı te tk ik ederse­ niz, V enizelist P a rtin in afişle­ rinde bugünkü bıyıklı B aşb a­ k an Venizelos’un değil, çoktan ölüp giden sa k allı Venizelos’­ un resim lerini görürsünüz. B ü ­ y ü k b ir liderin h â tıra s ı bile, yüz yaşını ço k tan dolduran de­ m okrasilerde dahi, b ir p artiy i, şerefinin gölgesi altın d a tu ta r. C um huriyet H alk P artisin in de, hâlâ, değişm ez lideri, ölen A ta tü rk , fiil! lideri, yaşıy an I- nönü’dür.

A m a m ürteciler, b ir ihtilâl özentisi ile, ölm üş olanın

hey-kellerini kırm ak, ellerinden gelsu cesedini m ezarından çı­ k arıp y a k m ak istem ek ted ir ler, buna şüphe yok. İnönü'yü de y a öldürm ek, ya m em leket­ ten çık a rm a k lâzım .

ö n c e u n u ttu rm a k istediler. Bu O nursal İzm ir Belediye R e­ isliğine, İn ö n ü ’nün F u a rd a k i k itabesini k az ım a k la b aşla­ m ıştır U n u ttu rm a g ay retleri, C um huriyet tarih in d en İnönü Zaferini çık a rm a ğ a k a d a r g it­ ti. O nlar u n u ttu rm a k isted ik ­ çe, b a k tıla r ki halk h a tır la ­ m a k tad ır, b a k tıla r ki halk, bu ftlıcenab, bu kadirşinas, bu k ah ra m an la rın ın âşık ı ve ken­ dine hizm et edenlerin vefalımı olan halk, h ey e t h ey e t onu görm eğe geliyor, "— B ari m em leketten ç ık a rsa k !” fik ri­ ne düşm üşler.

Y apam azsınız. Ytlzelliliklere b aşy az arlık ettiriy o rsu n u z, bi­ liyoruz, böyle iken de y a p a ­ m azsınız. T ürkiye ergeç b aşı­ nızın ü stü n e b ir çığ gibi çö­ ker, onun için yapam azsm ız.

A ta tü rk ölm ek üzere iken de böyle bir şey o rta y a çık tı:

T akım h âkim iyeti k u rm a k is- tiyenler, C um hur B a şkanlığına bir k u k la ara d ılar. F a k a t bu ku k lay ı m illetin başın a g eç ir­ m ek ve iplerini de ellerinde ra h a tç a tu tm a k için, İnönü ya M eclis’ten ya m em leketten çı­ k arılm alı idi. Yeni bir seçim y a p a ra k O’nsuz b ir Meclis k u rm a k hevesine kapıldılar. B üyük Elçi y a p a ra k O’nu u- zak bir yere sürm ek oyununu icadettiler. B izzat Celâl Ba- y a r kendilerine k arşı koydu. B irlik te se y a h a t ederken b a ­ n a dem işti ki:

— A ta tü r k ’e yeni seçim yapm asını n asıl te k lif edebili­ rim ? Bu teklif, ona sen öle­ ceksin, dem ektir. Bunu nasıl diyebilirim ?

S onra şu sözleri ilâve e tti: — B elki de Lenin’den so n ra R u sy a'n ın hak ik i şefi Troçki İmiş. Onun yerine b ir b a ş k a ­ sı kendini zorladı. Bu zo rlam a m ilyonlarca R u s’un canına m alolm uştur. A ta tü r k ’ten son­ r a bu m illetin hak ik i şefi k im ­ se, yerine o geçm elidir. M em­ lek et, k a n a mı boyay acağ ız?

dem işti.

E lâ zığ yolunda idik.

H alk P a rtisi, ik tid a rd a i- ken, yeni Seçim K anununu çık arm ış m ıd ır?

Bu k a n u n a g öre yapılan se­ çimi kaybetm iş m id ir?

O ndan so n ra d em o k ra tik b ir m u h alefet ş a rtla r ı İçinde çalışm ağ a koyul m u şu d u r?

Mesele b itm iştir.

D em o k ra t P a rtiy e , bu m ille­ ti m em nun ederek yeni seçimi k az an m ak ta n , veya a k si o lu r­ sa 1954 de ik tid ara, a lla h a ıs­ m arladık, dem ekten b a ş k a ç a ­ re k alm am ıştır. A rtık kendi yerine, İnönü ile H alk P a rtis i mi, H ik m e t B a y u r ile M illet P a r tis i mi, D em irağ ile Millî K alk ın m a P a r tis i mi gelir, o yalnız m illetin bileceği bir şey­ dir.

U y durm a olm ıyan te k de­ m o k ra tik an lay ış bundan iba­ re ttir.

D em o k ra t P a r ti bir hanedan değildir. B ir s a lta n a t k u r a ­ m az ve veliahdı olam az.

D em o k ra t P a rti, m u halefet p a rtile rin in liderlerini azil ve nasbedem ez.

D em o k ra t P a rti, b ir “ ta k - lib-i - in k ılâp ” y ap a rak , rejim d eğiştirm eğe k alk arsa, m illet de ona k a rşı C um huriyeti m ü ­ d afa a eder. A n ay a sa C um huri­ y e t rejim ini değ iştirm ek h a k ­ kını B üyük M illet M eclisine’de v erm em iştir!

P a rtin in içinde G üney A m e­ rik alı tipinde “ ta k lip ç i” t a s ­ la k la rı bulunabilir. A m a D e­ m o k ra t P a r ti idarecilerinin böyle b ir m acerap erestliğ i r ü ­ y asın a bile sokm adığından e- miniz.

D em okrasileri lidersiz b ıra k ­ m anın, yâni, siyasi p a r t i l e r . b aşındaki ve içindeki şa h siy e t­ leri şerefsizlendirm ek, öldür­ m ek, sü rm ek ve sü rd ü rm ek gibi te rtip le rin yüzde yüz b ir bolşevik oyunu olduğunu da söylem ek lâzım dır.

T ü rk M illeti ne bu oyuna gelir, ne de p a la v ra y a pabuç b ıra k ır. A ksi doğru olsa, y a l­ nız rejim in değil, v a ta n ın âki- betinden de şüphe etm ek lâ- zım gelir.

Boş lâ fla rı b ırak ın ız da işe bakınız. Sizi, iş b a ş a rm a k ta n b a şk a hiçbir ta k tik ik tid a rd a tu ta m a z . H alk P a rtis i ve li­ derine gelince, onlar, A n ay asa y ü rü rlü k te kaldıkça, nizam ve k an u n çerçevesinden a sla dı­ şa rı çıkm azlar. İk tid a rd a iken düşm eği g ü le re k göze alan İdealistler, m u h a lefette iken mi bu ferag a tle rin d e n v azg e­ çe ce k le r? B una şim di b ah ­ çem de g a k çeken k a r g a da inanm az.

Bu rejim , B ay O nursal, bu h ü riy e t ve h alk rejim i, A n a­ dolu veya Güven şirk etlerin e değil, m illete, onun an lay ışı­ na, vicdan ve sa ğ d u y u su n a si- g o rta la n m ıştır.

•k

D em o k ra t P a rtilile r, kendi sa fla rın ızı O nursal an la y ışla ­ rın d an lü tfen ve m üstacelen ta sfiy e ve ta n zif b u y u ru r m u­ sunuz ?

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kapıkaya mezarları, yaklaşık 3.5 km kuzeybatıdaki Kale Tepe Höyüğü çevresinde bulunan kaya mezarlarıyla muhtemelen aynı dönemde ancak çok daha basit

Çünkü milli irade dedikleri sadece halkın belirli bir süre için -bu Tür- kiye’de 4 yıldır- ülkeyi idare edecek olan, yönetecek olan siyasi partiler arasında

2002 yılında özel bir finans şirketinde Başkan Yardımcılığı yapan GÜVENÇ; 2003 yılında YDA Group bünyesine katılarak Dalaman Uluslararası havalimanı Yönetim Kurulu

Alptekin, Dağlarca’nın şiirleriyle büyüdüklerini belirte­ rek “Fazıl Hüsnü Dağlarca çok büyük bir ozanımız.. Kendisine bu unvanı verme onurunu bize yaşattığı

An associative ring is called 2-primal if its prime radical contains every nilpotent element of the ring ( equivalently, if every minimal prime ideal of the ring

Prof Dr H.Erdal AKALIN Prof Dr Lütfiye ERO⁄LU Prof Dr F.Tansu SALMAN Prof Dr Murat AKOVA Prof Dr Nezahat GÜRLER Prof Dr Nuran SALMAN Prof Dr Selim BADUR Prof Dr Emin KANSU Prof Dr

ANKEM Kongresi ile ilgili, seyahat ve konaklama organizasyonlarının, kongre süresince yapılacak tüm sosyal aktivitelerin, havaalanı ve otel transferlerinin kongreyi organize eden

Bu çalıĢma aralıklarında çalıĢan soğutma sistemlerinde yapılan ölçümler sonucu elde edilen değerler ile buhar sıkıĢtırmalı soğutma sisteminin ve