• Sonuç bulunamadı

View of LIFE SATISFACTION AND HOPELESNESS IN HEMODIALYSIS PATIENTS

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "View of LIFE SATISFACTION AND HOPELESNESS IN HEMODIALYSIS PATIENTS"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

HEMODøYALøZ HASTALARINDA UMUTSUZLUK VE YAùAM DOYUMU

Araú. Gör. Neúe ERDEM

Araú. Gör. Elanur KARABULUTLU Araú. Gör. Dr. Ayúe OKANLI

Yard. Doç. Dr. Mehtap TAN

Özet

Bu çalıúma hemodiyaliz hastalarının yaúam doyumu ve umutsuzluk arasındaki iliúkiyi belirlemek amacıyla tanımlayıcı ve analitik olarak yapılmıútır.

Araútırma Erzurum da bulunan 3 hemodiyaliz ünitesinde Aralık 2003-ùubat 2004 tarihleri arasında 136 hasta üzerinde yapılmıútır. Veriler sosyo-demografik özellikleri belirleyen bir anket formu, Yaúam Doyumu Ölçe÷i ve Beck Umutsuzluk Ölçe÷i kullanılarak toplanmıútır. Araútırma sonucunda, ortalama umutsuzluk puanı 8.8±5.1, ortalama yaúam doyumu puanı 19.2 ±6.7 idi. Umutsuzluk ile yaúam doyumu arasında negatif yönde anlamlı bir iliúki bulunmuútur ( r = .-365, p<0.01). Yaú ve e÷itimin yaúam doyumunu etkiledi÷i saptanmıútır. Hemodiyaliz hastalarının e÷itim düzeyi ve meslekleri umutsuzluk üzerinde anlamlı bir farklılık oluúturmuútur.

(2)

LIFE SATISFACTION AND HOPELESNESS IN HEMODIALYSIS PATIENTS Abstract

This study is carried out as descriptive and analitic with the aim of determining the relationship between life satisfaction and hopelessness in hemodialysis patients.

The study was carried on 136 patients in 3 hemodialysis units in Erzurum between the dates December 2003 and February 2004. The data were collected using a questionnaire determining the sociodemographic features, Satisfaction With Life Scale (SWLS) and Beck Hopelessness Scale.

In the result of the research, mean hopelessness score was 8.8±5.1 and mean life satisfaction score was 19.2±6.7 There was a negative significant correlation between hopelessness and life satisfaction ( r = .-365, p<0.01). It was detected that life satisfaction was affected age, education. Educational levels and professions of the haemodialysis patients have led to a difference of significance on hopelessness.

Key Words: Hopelessness, life satisfaction, hemodialysis, patients.

I. GøRøù

Kronik böbrek yetmezli÷i (KBY) organik, mental ve psikososyal problemlere neden olan bir hastalıktır (1-3). Hastalar hastalıkları nedeniyle birçok kayıplara u÷ramıú ve tüm iúlevleri kısıtlanmıútır (2,4).

Kronik böbrek yetmezli÷i olan hastaların tedavisinde en sık kullanılan tedavi yöntemlerinden biri olan hemodiyaliz tedavisi, hastaları ölümden kurtarıp, yaúama devam etmelerini sa÷lamakla birlikte, yo÷un fiziksel, psikolojik, sosyal ve ekonomik sorunları da beraberinde getirmektedir (5-9). Hemodiyaliz kurtardı÷ı hayatı aynı zamanda de÷iútirmekte, hastaların normal hayat düzenini önemli ölçüde bozmaktadır (10-14). Hem hastalı÷ın kendisi hem de sürekli bir iúleme,

(3)

bir makineye ve tedavi ekibine ba÷ımlı olma hastanın tedaviye uyumunu ve yaúam doyumunu olumsuz yönde etkilemektedir (5,10,11,14-19). Hemodiyaliz iúlemi genellikle haftada 2–3 kez tedavi merkezine devamı gerektirmekte, diyet, ilaç kullanımı gibi birtakım tedavi yöntemlerine, tedavinin getirdi÷i pek çok kısıtlamalara ve bu kısıtlayıcı yaúam stiline uyumu zorunlu kılmaktadır. Bütün bunlar fiziksel, psikiyatrik ve psikososyal pek çok soruna neden olmaktadır (1-3,5,11,14-18). En sık karúılaúılan ruhsal sorunlar arasında anksiyete, depresyon, gelecek hakkında belirsizlik, sosyal yaúamın kısıtlanması, ba÷ımsızlı÷ını kaybetme düúüncesi, rol de÷iúiklikleri, üzüntü ve umutsuzluk sayılabilir (2,3,5,10,11,13–15,20–23).

Diyaliz hastaları hastalıklarının ilerleyici, tedavi yöntemlerinin zor ve kısıtlayıcı olması nedeniyle kendilerini ba÷ımlı ve durumlarını umutsuz görürler (4,8,15). Ekonomik ba÷ımlılık, kısıtlı sosyal yaúam, ailevi sorumluluklarla baú etmedeki zorluklar hastalarda karamsarlık ve umutsuzlu÷a yol açarak hastaların yaúam doyumunu etkilemektedir (10).

Umutsuzluk duygusu gelece÷e yönelik olumsuz beklentiler içerir, depresyon ve intihar düúüncesi ile yakından iliúkilidir. Diyaliz hastaları hastalıkları ile ilgili olumsuz olayları tekrar tekrar deneyimledikleri için umutsuzluk duyguları ve olumsuz beklentileri artar. Ayrıca umutsuzluk duygusu depresyonu a÷ırlaútırır. Diyaliz hastalarında umutsuzluk duygusu ve depresyonun yaúam kalitesini kötüleútirdi÷i bilinen bir gerçektir. Uzun süren umutsuzluk yaúam kalitesini tehdit eder, umut duygusu ise sa÷lık ve iyi oluúu beraberinde getirir. (10,22,24-27).

Umutsuzluk; Kuzey Amerika Hemúirelik Tanıları Derne÷i (NANDA)’ nın belirledi÷i bir hemúirelik tanısıdır. Hemúire umutsuzluk yaúayan bireye bakım verirken hastanın özelliklerini, kiúisel niteliklerini, içsel kaynaklarını (otonomi, ba÷ımsızlık, mantık, biliúsel düúünme, esneklik, spirituel yön), dıúsal kaynaklarını (önemsenen kiúiler, sa÷lık ekibi, destek grupları, Tanrı ya da inanılan güçler) ve ümit kaynaklarını (iliúkiler, inanç, baúarılacak úeyler)

(4)

tanımlamalı ve giriúimlerini bunlara göre planlamalıdır.(28). Umutsuzluk kayıplara karúı gösterilen normal bir tepkidir. Üzerinde durulması gereken konu ise tepkilerin patolojik boyutlara ulaúmasını önlemek için hastalara yardımcı olmaktır. Problemin farkında olarak hissedilen gerçekçi bir umut, hastanın varolan sorunları ile etkin baú etmesinde önemli bir faktördür. Hemúireler umutsuzluk yaúayan bireylerin bu durumlarıyla baú edebilmeleri için profesyonel yardımda bulunabilmelidirler (29,30).

Bu araútırma yaúamlarını bir makineye ba÷ımlı olarak sürdürmek zorunda olan hemodiyaliz hastalarının yaúam doyumu ve umutsuzluk düzeylerini belirlemek, yaúam doyumu ve umutsuzluk arasındaki iliúkiyi incelemek amacıyla yapılmıútır.

2. MATERYAL VE METOD

Araútırma Erzurum’da, 3 hemodiyaliz ünitesinde, Aralık 2003 - ùubat 2004 tarihleri arasında yapılmıútır. Araútırmanın evrenini, Erzurum’da bulunan 3 hemodiyaliz ünitesinde tedavi gören hastaların tamamı oluúturmuútur. Evren, Erzurum Numune Hastanesi hemodiyaliz ünitesinde 74, Sosyal Sigortalar Kurumu hemodiyaliz ünitesinde 28 ve Araútırma Hastanesi hemodiyaliz ünitesinde 76 olmak üzere toplam 178 hastadan oluúmaktadır. Örneklemi ise, 18 yaú ve üzerinde olan, psikiyatrik bir rahatsızlı÷ı bulunmayan, en az 6 aydır düzenli hemodiyaliz tedavisi alan 136 hasta oluúturmuútur. Hastalara çalıúma hakkında bilgi verilmiú ve gönüllü olanlar çalıúma kapsamına alınmıútır. Araútırma yapılmadan önce gerekli kurumlardan izin alınmıútır.

Verilerin toplanmasında, hastaların sosyo-demorafik özelliklerini ve hastalıkla ilgili bilgilerini belirlemeye yönelik anket formu, hastaların umutsuzluk düzeyini saptamada Beck

(5)

Umutsuzluk Ölçe÷i (BUÖ), hastaların yaúam doyumlarını belirlemek için Yaúam Doyumu Ölçe÷i (YDÖ) kullanılmıútır.

BUÖ, Beck ve arkadaúları tarafından geliútirilmiú, Türkçe’ye uyarlanması, geçerlik ve güvenirlik çalıúması Seber(1991) ve Durak(1994) tarafından yapılmıútır. Ölçek “Evet” ve “Hayır” olarak ifade edilen toplam 20 maddeden oluúmaktadır. Bu maddelerin 11 tanesinde “Evet” seçene÷i, 9 tanesinde “Hayır” seçene÷i 1 puan almaktadır. 20 puan üzerinden de÷erlendirilen ölçekte bireylerin aldıkları puanlar yükseldikçe umutsuzluk düzeyi de yükselmektedir (31).

YDÖ, Diener ve arkadaúları(1985) tarafından geliútirilmiú, Köker(1991) tarafından Türkçe’ye uyarlanmıú ve geçerlik güvenirlik çalıúması yapılmıútır. YDÖ, genel yaúam doyumunun düzeyini ölçmekte olup, yedi dereceli likert tipi yanıtlanan ve beú maddeden oluúan bir kendini de÷erlendirme ölçe÷idir. Her madde 1–7 arasında puan almaktadır. Ölçekten alınan puanlar yükseldikçe yaúam doyumu yükselmektedir. Ölçe÷in iç tutarlılı÷ı Į .87 dir. Bu araútırmada Į .89 olarak bulunmuútur (32,33).

Verilerin analizi SPSS paket programı kullanılarak yapılmıútır. Verilerin analizinde yüzdelik, t testi, Kruskall Wallis, Pearson korelasyon analizi ve cronbach alpha iç tutarlılık testleri kullanılmıútır.

3. BULGULAR VE TARTIùMA

Araútırma kapsamına alınan hastaların %41.2’si 50 yaú ve üzeri, %54.4’ü erkek, %77,9’u evli, %37.5’i ev hanımı, %37.5’i ilkokul mezunu, %35.3’ü 1-3 yıldır, %16.9’unun ise 5 yıldan daha uzun bir süredir hemodiyaliz tedavisi aldı÷ı tespit edilmiútir. (Tablo 1 ).

(6)

Tablo 1. Hemodiyaliz Hastalarının Sosyo Demografik Özelliklerinin Da÷ılımı.

Sosyo demografik

özellikler Sayı (n) Yüzde ( % )

Cinsiyet Kadın Erkek Medeni Durum Evli Bekar Yaú 20-29 30-39 40-49 50 ve Ĺ E÷itim Okur-yazar de÷il ølkokul

Orta dereceli okul Yüksek okul Meslek Memur Serbest meslek Emekli Ev hanımı Hemodiyalize baúlama süresi 6ay-1yıl 1yıl-3yıl 3yıl-5yıl 5Ĺ 62 45.6 74 54.4 106 77.9 30 22.1 17 12.5 31 22.8 32 23.2 56 41.2 36 26.5 51 37.5 38 27.9 11 8.1 16 11.8 29 21.3 40 29.4 51 37.5 25 18.4 48 35.3 40 29.4 23 16.9

(7)

Hastaların yaúam doyumu ve umutsuzluk ölçeklerinden aldıkları puan ortalamaları ve standart sapmaları Tablo 2’ de gösterilmiútir.

Tablo 2. Hastaların Sosyo-demografik Özelliklerine Göre Yaúam Doyumu ve Umutsuzluk Ölçe÷inden Aldıkları Puan Ortalamalarının Da÷ılımı

Sosyodemografik Özellikler n (136) Yaúam Doyumu X±SD Önemlilik Umutsuzluk X±SD Önemlilik Cinsiyet Kadın Erkek 62 74 18.8± 6.5 19.4± 6.9 t= .504 p > 0.05 10±5 8±5 t = .033 p > 0.05 Medeni Durum Evli Bekar 106 30 19.5± 6.9 18.1± 6 t =.957 p>0.05 8.5±4.9 10±5.6 t = .687 p > 0.05 Yaú 20-29 30-39 40-49 50 ve Ĺ 17 31 32 56 17± 4.5 15.9± 3.3 19.1± 3.6 21.7± 4 KW= 16.69 P<0.001 7.5±4.8 9.5±5 8.8±5.2 8.6±5.3 KW=1.214 p > 0.05 E÷itim

Okur- yazar de÷il ølkokul

Orta dereceli okul Yüksek okul 36 51 38 11 17.6± 6.6 18.1± 5.7 20.8± 7.6 23.6± 5.5 KW =11.053 P<0.01 11.±5.5 9.1±4.7 7.3±4.9 6.2±3.6 KW= 11.859 p < 0.01 Meslek Memur Serbest meslek Emekli Ev hanımı 16 29 40 51 20.7± 6.2 17.7± 7.5 20.5± 6.6 18.5± 6.3 KW =5.66 P>0.05 9.1±5 7.3±4.4 7.7±5 10.4±5.1 KW= 9.47 p < 0.05 Hemodiyalize baúlama süresi 6ay-1yıl 1yıl-3yıl 3yıl-5yıl 5Ĺ 25 48 40 23 19.2 ± 7.7 19 ± 6.7 18.9 ± 6.2 20 ± 6.8 KW =.637 p>0.05 8.4±4.6 9.2±5.8 9.1±5 7.3±4.1 KW= 1.618 p> 0.05

(8)

Bu çalıúmada hemodiyaliz hastalarının yaúam doyumu puan ortalaması 19.2 ±6.7 dir. Hastaların sosyo-demografik özelliklerinden yaú ve e÷itim düzeyinin yaúam doyumu üzerinde anlamlı farklılık oluúturdu÷u belirlenmiútir.( Tablo 2). 50 yaú ve üstünde olan hastaların yaúam doyumu puan ortalaması di÷er gruplara göre oldukça yüksek olup ( 21.7±4) aradaki fark anlamlı bulunmuútur ( KW = 16.69, p<0.001). Diyaliz hastalarıyla yapılan çeúitli çalıúmalarda yaúın yaúam kalitesi üzerinde etkili bir faktör olmadı÷ı belirtilmiútir (10,16,23,34). Köker (1991) çalıúmasında; Clemente’nin (1976) yaúlı grubun gençlere göre daha doyumlu oldu÷unu ve bunu “Yaúlanma ile birlikte belli bir doyuma ulaúma daha yerleúik hale gelmektedir.” úeklinde yorumladı÷ını belirtmiútir (33). Bu çalıúmada 50 yaú ve üstündeki hastaların yaúam doyumlarının daha yüksek olması, bu yaútaki hastaların, genç yaútaki hastalara göre hastalı÷ı daha kolay kabul etmeleri, hastalı÷a uyum ve uygun baú etme mekanizmaları geliútirmeleriyle ilgili olabilir.

Hastaların e÷itim düzeyleri ile yaúam doyumu arasındaki iliúki incelendi÷inde; yüksek okul mezunu olan hastaların yaúam doyumu puan ortalamasının 23.6±5.5 ile di÷er gruplardan daha yüksek oldu÷u ve gruplar arasındaki farkın istatistiksel yönden anlamlı oldu÷u görülmektedir ( KW = 11.053, p<0.01) (Tablo 2). Hastaların e÷itim seviyesi yükseldikçe yaúamdan aldıkları doyum da yükselmektedir. E÷itim seviyesinin yükselmesiyle birlikte, hastaların sahip oldukları imkânlarda artmaktadır. Ching (2001) çalıúmasında, yüksek okul mezunu olan hastalarda, yaúam kalitesini yüksek bulmuútur(10). Bu sonuç araútırma sonucunu desteklemektedir.

Cinsiyet, medeni durum ve hemodiyalize girme süresi, yaúam doyumu üzerinde anlamlı bir farklılık oluúturmamıútır ( Tablo 2).

(9)

Bu araútırmanın sonucunda hastaların umutsuzluk puan ortalaması 8.8 ±5.1 olarak bulunmuútur. Durak (1994) çalıúmasında diyaliz hastalarında umutsuzluk puan ortalamasını 7.14±4.75 (35).

Araútırma sonuçlarına göre medeni durum, yaú, cinsiyet ve hemodiyalize girme süresi hemodiyaliz hastalarının umutsuzluk düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılık oluúturmazken, meslek ve e÷itimin umutsuzluk düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılık oluúturdu÷u saptanmıútır (Tablo 2).

Hastaların e÷itim seviyeleri umutsuzluk düzeyleri üzerinde anlamlı bir farklılık oluúturmuútur. Umutsuzluk puan ortalaması en yüksek okur-yazar olmayanlarda (11±5.5), en düúük yüksek okul mezunlarında (6.2±3.6) bulunmuú olup, aradaki fark istatistiksel yönden anlamlı bulunmuútur (KW= 11.859 p < 0.01). Kronik hastalı÷ı olan bireylerle yapılan çalıúmalarda da e÷itim düzeyi yüksek olan bireylerin umutsuzluk puanlarının düúük oldu÷u saptanmıútır (30,36). Araútırma sonucumuz bu bulgulara benzerlik göstermektedir.

Araútırma sonucunda en yüksek umutsuzluk puanını 10.4±5.1 ile ev hanımları alırken, en düúük umutsuzluk puanını 7.3±4.4 ile serbest meslek sahipleri almıútır ve aradaki fark istatistiksel olarak bulunmuútur (KW= 9.47 p < 0.05). Öngider (1997) kronik kronik hastalı÷ı olan bireylerle yaptı÷ı çalıúmada meslekle umutsuzluk arasında anlamlı bir iliúki oldu÷unu, ev hanımlarının çalıúanlara oranla daha fazla umutsuzluk yaúadı÷ını belirtmiútir (36). Ev hanımlarının sorumluluklarının fazla olması, ekonomik özgürlüklerinin olmaması, ev içinde sınırlandırılmaları, ev-çocuk-eú üçgeninde geleneksel rollerini devam ettirmek zorunda kalmaları, sosyal yaúamlarının kısıtlı, sosyal destek kaynaklarının yetersiz olması bu sonucu etkilemiú olabilir.

Yaúam doyumu ve umutsuzluk arasında yapılan korelasyon analizi sonucunda yaúam doyumu ile umutsuzluk arasında negatif yönde, oldukça anlamlı bir iliúki oldu÷u saptanmıútır (

(10)

r = .-365, p<0.01). Sonuç olarak hastaların yaúam doyumu ölçe÷inden aldıkları ortalama puanlar yükseldikçe umutsuzluk düzeyi azalmaktadır. Yapılan bir çalıúmada da kronik hastalıklı bireylerin umut düzeyleri yükseldikçe sa÷lık durumlarının iyileúti÷i bildirilmiútir(37). Kim ve arkadaúları (2002) umutsuzluk ve depresyonun diyaliz hastalarında yaúam kalitesini kötüleútirdi÷ini belirtmiúlerdir (22). Yapılan di÷er çalıúmalarda da umut ile sa÷lık ve iyi olma arasında yakın bir iliúkinin oldu÷u, umutsuzluk duygusunun yaúam kalitesini tehdit etti÷i bildirilmiútir(24,26).

4. SONUÇ VE ÖNERILER

Araútırma sonucunda hastalarının yaúam doyumu puan ortalaması 19.20 ±6.7 olarak bulunmuútur. Hasta yaúı ve e÷itim düzeyi ile yaúam doyumu arasındaki iliúki istatistiksel olarak anlamlı bulunurken, cinsiyet, medeni durum ve hemodiyalize girme süresi ile yaúam doyumu arasındaki iliúki istatistiksel olarak anlamsız bulunmuútur. Hastaların umutsuzluk puan ortalaması 8.8±5.1 olarak bulunmuútur. Medeni durum, yaú, cinsiyet ve hemodiyalize girme süresi ile umutsuzluk düzeyleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmaz iken, meslek ve e÷itim ile umutsuzluk düzeyleri arasında anlamlı bir farklılık oldu÷u saptanmıútır. Çalıúma sonucunda ev hanımlarının ve okur-yazar olmayanların umutsuzluk düzeylerinin daha yüksek oldu÷u belirlenmiútir. Yaúam doyumu ile umutsuzluk arasında negatif yönde, oldukça anlamlı bir iliúki oldu÷u saptanmıútır. Hastaların yaúam doyumu puan ortalamaları arttıkça, umutsuzluk puan ortalamalarının azaldı÷ı tespit edilmiútir.

Bu sonuçlar do÷rultusunda;

9 Hastaların umutsuzlukla baú edebilmelerine ve uygun baú etme mekanizmaları geliútirmelerine yönelik e÷itimlere ve bu e÷itimleri içeren çalıúmalara yer verilmesi, 9 Hemúirelerin, hastaların umutsuzluk düzeylerini ve yaúam doyumlarını belirlemeye,

(11)

kaynaklarını tanımlamaya ve bunları harekete geçirmeye, dolayısıyla yaúam doyumunu yükseltmeye yönelik hemúirelik giriúimlerini planlamaları,

9 Yapılan literatür incelemesinde yaúam doyumu ve umutsuzluk arasındaki iliúkiyi inceleyen çok fazla araútırmaya rastlanmamıútır. Bu tür çalıúmaların daha farklı örneklem gruplarında yapılması önerilebilinir.

4. KAYNAKLAR

1. Bekki Z. Kronik böbrek hastalı÷ı ve dializde konsültasyon-liyezon psikolojisinin yeri ve önemi. Çınar Dergisi. 1998;4(4):96-100.

2. ùentürk A, Tamam L, Levent B.A. Kronik böbrek yetmezli÷inde uygulanan tedavilerin psikiyatrik etkileri ve tedavisi. ARùøV. 2000; 9(49):49-65.

3. Özçürümez G, Tanrıverdi N, Zileli L. Kronik böbrek yetmezli÷inin psikiyatrik ve psikososyal yönleri. Türk Psikiyatri Dergisi. 2003;14(1):72-80.

4. Özatalay E. Kronik hemodiyaliz programındaki hastalarda anksiyete. Atatürk Üniversitesi Sa÷lık Bilimleri Enstitüsü, Uzmanlık Tezi, Erzurum, 1990.

5. Özgür B, Kürúat S, Aydemir Ö. Hemodiyaliz hastalarında yaúam kalitesi ile anksiyete ve depresyon düzeyleri yönünden de÷erlendirilmesi. Türk Nefroloji, Diyaliz ve Transplantasyon Dergisi. 2003;12(2):113–116.

6. ùengel Ö. Hemodiyaliz hastalarının yaúam kalitesini yükseltmede aminoasitlerin rolü. Çınar Dergisi. 1998;4(4):101-108.

7. Ülkü U. Renal replasman tedavisine giriú. Aktüel Tıp Dergisi. 1997;2(4):188-189.

8. Koçak R. Kronik böbrek yetmezli÷i olan diyaliz hastalarında fizyoterapi ve rehabilitasyonun etkinli÷i. Hacettepe Üniversitesi Sa÷lık Bilimleri Enstitüsü, Bilim Uzmanlı÷ı Tezi, Ankara, 1996.

(12)

9. Kıyak E. Hemodiyaliz hastalarının öz-bakım gücünün de÷erlendirilmesi. Atatürk Ünv.HYO Derg. 2002;5(1):38-44.

10. Ching W.L.S. The quality of life for Hong Kong dialysis patients. Journal of Advanced Nursing. 2001;35(2):218-227.

11. Sezer MT. Psikiyatrik sorunlar. Editör: Akpolat T, Utaú C. Hemodiyaliz Hekimi El Kitabı. 2. Baskı, Anadolu Yayıncılık, Kayseri, 2001:147-152.

12. Tsay SL, Healstead M. Self-care self-effcacy, depression, and quality of life among patients receiving hemodialysis in Taiwan. International Journal of Nursing Studies. 2002;39:245-251.

13. Lok P. Stressors, coping mechanisms and quality of life among dialysis patients in Australia. Journal of Advanced Nursing. 1996; 23:873-881.

14. Özcan Y, Baútürk M, Aslan S. ve ark. Hemodiyaliz ve sürekli ayaktan periton diyalizi uygulanan hastalarda psikiyatrik morbidite ve yaúam kalitesi. Turgut Özal Tıp Merkezi Dergisi. 2000;7(4):333-337.

15. Yetiúen A.Y, Yılmaz A. Son dönem böbrek yetmezli÷i hastalarının stres durumlarının de÷erlendirilmesi. Nefroloji Hemúireli÷i Derg. 2004;1(1):32-36.

16. Kaçar G.Y. Düzenli hemodiyaliz tedavisinde olan hastalara uygulanan e÷itimin yaúam kalitesine etkisi. østanbul Üniversitesi Sa÷lık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, østanbul, 1995.

17. Hagren B, Pettersen I.M, Severinsson E. et. all. The haemodialysis machine as a lifeline: experiences of suffering from end-stage renal disease. Journal of Advanced Nursing. 2001;34(2):196-202.

(13)

18. Özcan Y, Utaú C, Oymak O ve ark. Hemodiyaliz uygulanan hastalarda eritropoetin kullanımının depresyon, anksiyete ve yaúam kalitesi üzerine etkileri. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni. 1999;9(2):109-111.

19. Kumbasar H. Kronik böbrek yetmezli÷i, diyaliz ve psikososyal sorunlar. Konsultasyon Liyezon Psikiyatrisi. Ege Psikiyatri Sürekli Yayınları. 1997; 2(1):69-71.

20. Yürügen B. Hemodiyaliz sonrasında ortaya çıkan komplikasyonlar ve hemúirelik yaklaúımları. Hemúirelik Bülteni. 1994;VIII(32):91-95.

21. Akpolat T, Utaú C. Hemodiyaliz hastalarında sık karúılaúılan sorunlar. Editör: Akpolat T, Utaú C. Hemodiyaliz Hemúiresi El Kitabı. 3. Baskı, Güzel Sanatlar Matbaası A.ù. Kayseri, 2001:205-241

22. Kim J.A, Lee Y.K, Huh W. Et. all. Analysis of depression in continuous ambulatory peritoneal dialysis patients. J Korean Med Sci. 2002;17:790-794.

23. Kuzeyli Yıldırım Y. Diyaliz hastalarında progresif gevúeme yöntemlerinin kaygı düzeyi ve yaúam kalitesine olan etkisinin incelenmesi. Ege Üniversitesi Sa÷lık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, øzmir, 2002.

24. Lohne V, Severinsson E. Hope during the first months after acute spinal cord injury. Journal of Advanced Nursing. 2004;47(3):279-286.

25. Haatainen K, Tanskanen A, Kylma J, et all. Factors associated with hopelessness: a population study. Int.J.Soc.Psychiatry. 2004;50(2):142-152.

26. Collins S, Cutcliffe JR. Addressing hopelessness in people with suicidal ideation: building upon the therapeutic relationship utilizing a cognitive behavioural approach. Journal of Psychiatric and Mental Health Nursing. 2003;10:175-185.

27. Kuo WH, Gallo JJ, Eaton WW. Hopelessness, depression, substance disorder, and suicidality. Soc.Psychiatry Psychiatr Epidemiol. 2004;39:497-501.

(14)

28. Carpenito LJ. Handbook of Nursing Diagnosis. Çeviren: Firdevs Erdemir. 7. Baskı, Nobel Tıp Kitabevleri, 1999:349-354.

29. Akyol AD, Fadılo÷lu Ç. Hemodiyalize giren hastaların rehabilitasyon programlarına iliúkin beklentileri ve bu beklentilerinin umut düzeyine olan etkisinin incelenmesi. Çınar Derg. 2001;7(1):8-13.

30. Bayramova N, Karadakovan A. Kronik hastalı÷ı olan bireylerin umutsuzluk durumlarının incelenmesi. Atatürk Ünv.HYO Derg. 2004;7(2):39-47.

31. Savaúır I, ùahin NH. Biliúsel-Davranıúçı Terapilerde De÷erlendirme: Sık kullanılan ölçekler.Türk Psikologlar Derne÷i Yayını. No:9, Ankara, 1997.

32. Dienner E, Emmors RA, Larsen JR, Griffin S. The satisfaction with life scale. Journal of Personality Assesment 1985; 49(1): 71-75.

33. Köker S. Normal ve sorunlu ergenlerin yaúam doyumu düzeyinin karúılaútırılması. Ankara Ünv. Sosyal Bilimler Enst, Yüksek lisans tezi, Ankara, 1991

34. Kimmel P.L, Peterson R.A, Weihs K.L. et. all. H.J. Psychosocial factors ,behavioral compliance and survival in urban hemodialysis patients. Kidney International 1998;54:245-254.

35. Durak A. Beck Umutsuzluk Ölçe÷i (BUÖ) geçerlilik ve güvenirlik çalıúması.Türk Psikoloji Dergisi. 1994;9(31):1-11.

36. Öngider N. Kronik fiziksel hastalı÷ı olan kiúilerde umutsuzluk ve yaúamı sürdürme nedenlerinin incelenmesi. Ege Üniversitesi Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yayınlanmamıú Yüksek Lisans Tezi, øzmir, 1997.

Referanslar

Benzer Belgeler

Öğretmenlerin meslekteki sürelerine bakıldığında ise yeni çalışmaya başlayan olguların (1-5 yıl arası) mesleki benlik saygınlıkları ve iş doyum düzeylerinin daha

Gayrimüslimlerin mirasla ilgili ihtilaflarında ruhanî liderlerin sa- hip olduğu sınırlı yetkiler de an- cak devletin tanıdığı birer yetki olarak göze

Bakılan değişkenler arasında yalnızca yüz temizleme ürünleri kullanımı ile parazit pozitifliği arasında ista- tistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulundu (p&lt;0.05).. Yüz

As it was mentioned above, in contrast to terrestrial life, where a human has to make efforts to purify the body that anyway will not induce its complete enlightenment because

Ters yüz sınıflar yöntemindeki temel amaç, ders anlatımıyla geçen sürenin sınıf dışına taşınarak sınıf içi etkinliklere daha fazla zaman ayrılmasını sağlamak

Cinsiyetle olan ilikisi deerlen- dirildiinde, kadnlarda tedavi öncesi (37,02±5,53) yaam kalitesinin erkeklerden (31,53±6,04) daha düük olduu saptand ve tedavi sonras

Oryantalist bakış açısıyla kendilerini rasyonel ataerkil söylemin merkezine koyup, Doğu’yu akıl dışı ve dişi olarak ötekileştiren Batı düşüncesinin

Bu pek samimi şair ve düşünürün ölüm yıldönümünde bütün noktalar üzerinde durmak- hele T evfik Fikret ve Mehmet A k if kavgalarını, isim