• Sonuç bulunamadı

Yeni Symposium Dergisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeni Symposium Dergisi"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Bir Semt Poliklini¤ine Sa¤l›k Hizmeti Almak ‹çin

Baflvuran Emekli Bireylerde Gözlenen Depresif

Belirtiler ve Sa¤l›k Anlay›fl›n›n ‹ncelenmesi

Handan Can*, fiebnem Soysal**, K›zbes Yalç›n***, Gökçe Y›lmaz****

* Psikolog Doktor (Ph.D.) ve Dr. (MD) Uluda¤ Üniversitesi Psikoloji Bölümü Ö¤retim Görevlisi, Görükle, Bursa ** Psikolog Doktor (Ph.D), GÜTF Çocuk Sa¤l›¤› ve Hastal›klar› AD Beflevler, Ankara.

*** Uzman Psikolog, Adalet Bakanl›¤› CTE Genel Müdürlü¤ü, Beflevler, Ankara. **** Psikolog, GÜTF Çocuk Koruma Birimi, Beflevler, Ankara.

Tel: +905323504001

E-mail: handancan@uludag.edu.tr

ÖZET

Amaç: Birinci basamakta hastalarda depresyon görülmesi s›kt›r. Emeklilik gibi kritik yaflam

olayla-r›n›n depresyonu art›rd›¤› ve genel sa¤l›k alg›s›n› etkiledi¤i bilinmektedir. Bu araflt›rmada Çankaya Belediyesi’nin Emek Semt poliklini¤ine baflvuran emekli olmufl kiflilerde e¤itim hastal›k öyküsü ve sosyodemografik özelliklerle, Beck Depresyon Envanteri (BDE) ve Genel Sa¤l›k Anketi (GSA) puan-lar› aras›ndaki iliflki irdelenmifltir.

Yöntem: Yafllar› 45 yafl ile 70 aras›nda de¤iflen (59.71±9.02), 207 (101 erkek, 106 kad›n) kat›l›mc›ya

BDE, GSA ve sosyodemografik özelliklerini belirlemek üzere bilgi kay›t formu uygulanm›flt›r.

Bulgular: ‹statistik analiz olarak ba¤›ms›z gruplar için t testi and Pearson korelasyon katsay›s›

he-sapland›. Yap›lan istatistiksel analizler sonucunda; kad›n kat›l›mc›lar›n erkeklerden (t=2.76, p<0.01); 5–11 y›l e¤itim alm›fl olanlar›n, 12 y›l ve üstü e¤itim alm›fl olanlardan (t=83.53; p<0.01), önceden depresyon tedavisi görmüfl olanlar›n bu tür deneyimi olmayanlara (t=3.23; p<0.001) gö-re BDE’den yüksek puanlar ald›klar› görülmüfltür. Emeklilik sügö-resi artt›kça, gündelik yaflama ilifl-kin etilifl-kinliklerin azald›¤›, bununda depresyon puanlar›nda bir art›fla yol açt›¤› gözlenmifltir (p<.05). GSA’nden kat›l›mc›lar›n ald›klar› puanlar incelendi¤inde cinsiyet, e¤itim, yaflam biçimi, kronik hastal›k öyküsü ve emeklilik süresi aç›s›ndan anlaml› bir fark gözlenmemifltir. Daha önce depresyon tedavisi gören hastalar›n GSA’den ald›klar› puanlar›n (6.06±2.18), bu tür bir deneyimi olmayanlara göre (3.34±1.02) anlaml› düzeyde yüksek oldu¤u görülmüfltür (t=2.31, sd=45.87, p<.05). GSA ile BDE aras›nda iliflki ise yüksek düzeyde, pozitif ve anlaml› bulunmufltur (r_=.69, p<000).

Tart›flma ve Sonuç: Hastalar›n sa¤l›k hizmeti almak için daha s›k baflvurduklar› birinci basamak

or-tam›nda, tüm yaflsal›larda ve özellikle depresyon riski tafl›yan kiflilerde, depresyon semptomlar›n›n ve gerekti¤inde ayr›nt›l› ruhsal durum de¤erlendirilebilmesi için psikiyatri servislerine yönlendiril-mesi yafll› sa¤l›¤›n›n korunmas› aç›s›ndan önemli bir ad›m olacakt›r.

Anahtar Kelimeler: yafllanma, depresyon, Beck Depresyon Envanteri, Genel Sa¤l›k Anketi, kronik

hastal›k, cinsiyet

ABSTRACT

Frequency of Depressive Symptoms Among Retired Persons Who Attend to A Primary Health Center and Their Health Perception.

Purpose: Frequency of depression is very high in primary health care. It is known that that some

cri-tique life events such as retirement increases depression and affects general health perception. In this research the relationship between education, medical history and other sociodemographic pro-perties and Beck Depression Inventory (BDI) and General Health Questionnaire (GHQ) has been exa-mined in retired people who regularly attended Emek Health Center of Çankaya Municipality.

Method: BDI, GSQ and information registration form were applied to 207 participants (101 men,

106 women), whose age changed between 45 and 70 years old.

Results: Independent samples t test and Pearson correlation coefficient were applied as statistical

analyses. The results showed that the BDI scores of women compared to men (t=2.76, p<0.01), pe-ople educated at 5-11 year level compared to ones educated 12 years and more (t=83.53; p<0.01), people who had drug treatment before compared to ones who did not (t=3.23; p<0.001) were high. The daily affairs decreased as the retirement period increased and this gave rise to increase

(2)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 123 Temmuz 2008 | Cilt 46 | Say› 3

G‹R‹fi

Günümüzdeki teknolojik geliflme, birçok hastal›¤›n tan› ve tedavisinde kolayl›k sa¤lam›fl; beklenen yaflam süresi uzam›flt›r. Dünya Sa¤l›k Örgütü verilerine göre yirminci yüzy›lda geliflmifl ülkelerde beklenen yaflam sü-resi ortalama 47 y›ldan 75 y›l üstüne ç›km›flt›r (1993). Do-¤um h›z›ndaki azalma, kronik hastal›k tedavisinde kay-dedilen geliflmeler bu sonucu getirmifltir. Dünya nüfusu-nun, 2010 y›l›nda %7.3’ünün 65 yafl üzerinde olaca¤› tah-min edilmektedir. Ülkemizde genel nüfusun %7.14’ünü 60 yafl ve üzeri bireyler oluflturmaktad›r (Eker 1998). Dünyada oldu¤u gibi ülkemizde de yafll› nüfus giderek artmaktad›r (Davies 1989).

Yaflam süresinin uzamas›, beraberinde pek çok soru-nu da getirmektedir. Yafll›l›k, yaflam karfl›s›nda kay›pla-r›n ve çöküflün en fazla yafland›¤› ve hissedildi¤i bir dö-nemdir (Emiro¤lu 1995). Erikson’un (1963) tan›mlad›¤› gibi yafll›l›kta temel hedef “benlik bütünlü¤üne” ulafl-makt›r. Bu tan›mdan hareketle yafll›l›k, h›zl› bir de¤iflim sürecine uyum gösterme becerisi olarak da tan›mlanabi-lir. Yaflamdaki h›zl› de¤iflimler kay›p olarak görülmezse, kiflinin yaflam olaylar› karfl›s›ndaki psikososyal uyumu art›r›l›rsa yafllanman›n etkileriyle bafl edebilmek daha kolay olacakt›r (Foster 1997). Ne var ki bu istenen sonu-ca her birey ulaflamayabilmektedir. Biyolojik yap›, fizik-sel sa¤l›k durumu, geçirilmifl deneyim, benlik gücü, bafla ç›kma yöntemleri, sosyal destek ve sosyoekonomik ko-flullardaki yetersizlikler yafll›l›kta çeflitli sorunlara yol açabilmektedir. Özellikle depresyon ve genel sa¤l›¤a ilifl-kin olumsuz düflüncelerin bu dönemde artt›¤› görülmek-tedir (Göktafl ve Özkan 2006). Emeklilik gibi aktif ifllev-selli¤in resmi olarak kesilmesi de bu duygudurumun or-taya ç›kmas›nda aktif rol oynamaktad›r (Kerem ve ark. 2001). Bu nedenle, yafllanma sürecinde ortaya ç›kan her türlü fiziksel ve sosyal yap›daki de¤iflikliklerin hem dep-resyona zemin haz›rlamas›, hem de tedaviye yan›t süre-cini etkilemesi aç›s›ndan önemlidir (Krause 1991).

Depresyon yaflam kalitesi ve üretkenli¤i bozan, dolay-l› olarak var olan di¤er kronik hastadolay-l›klar›n kötüleflmesine ve ekonomik kayba yol açan bir sa¤l›k sorunudur (Nease

ve Malouin 2003). Birinci basamakta depresyon görülme s›kl›¤› %15 gibi yüksek bir orana sâhiptir. Bu ba¤lamda bi-rinci basamakta en s›k rastlanan sorunlar›n bafl›nda dep-resyon yer almaktad›r (Karl ve Privetera, 2004). Konuyla ilgili çal›flmalarda, depresyon prevalans›, 55 yafl üzerinde kad›nlar için %12.3–18.2, erkekler için ise %8.6–13.7 olarak bulunmufltur (Koenig 1999 ve Mills 2001). Bâz› çal›flmalar-da, 65 yafl üzeri depresyon insidans›n›n fiziksel sa¤l›k so-runlar›n›n derecesiyle do¤ru orant›l› olarak artt›¤›, ancak ileri yafl depresyonuna %70–90 oran›nda tan› konamad›¤› bildirilmektedir (Cole ve ark. 1999).

Dünya Sa¤l›k Örgütü, 2020 y›l›nda depresyonun dünyada s›kl›k aç›s›ndan ikinci s›raya yükselece¤ini, in-san yaflam›ndaki olumsuz etkilerinin öneminin daha da artaca¤›n› tahmin etmektedir (1993). Bu nedenle her yafl grubunda bireyin risk faktörleri aç›s›ndan taranmas›, özellikle birinci basama¤›n etkinli¤inin art›r›lmas› önem kazanmaktad›r. Ancak, birinci basamakta de¤erlendiri-len hastalar›n baflvurusunda depresyonun klinik görü-nümünün net olmamas›, kiflinin mevcut durumun far-k›nda olmamas›, kabûllenmemesi ve içinde bulundu¤u duygu durumu bir hastal›k olarak görmemesi, depresif belirtilerin birinci basamakta gözden kaç›r›lmas›na yol açmaktad›r (Gerrity ve ark. 2001). Tan› koymada önemli bir zorluk da, depresyon belirtilerinin çok dikkat edilme-di¤inde somatik yak›nmalar aras›nda gözden kaçmas›-d›r. Bu nedenle hastan›n daha s›k görüldü¤ü ve takip edilebildi¤i birinci basamaktaki görüflmelerde depres-yon belirtilerinin sorgulanmas› yafll› sa¤l›¤› aç›s›ndan önemlidir (Karl ve Privetera, 2004).

AMAÇ

Psikiyatrik hastal›klar›n ve fiziksel hastal›¤a ba¤l› psikiyatrik belirtilerin birinci basamakta pratisyen he-kimlerce ele al›narak sa¤alt›lmas› önemli bir halk sa¤-l›¤› konusudur (Özerdem ve ark. 2002). Bu araflt›rma-da Çankaya Belediyesi Emek Semt poliklini¤ine bafl-vuran 45 yafl ve üstü kiflilerin, sosyo-demografik özel-likleri ile genel sa¤l›k anlay›fllar› ve gösterdikleri dep-resif belirtiler aras›ndaki iliflki incelenmifltir.

in depression scores (p<.05). Therewas no significant difference in GHQ scores according to the sex. GHQ scores of patients who previously received depression treatment (6.06±2.18), where higher than ones who did not receive any treatment before (3.34±1.02) (t=2.31, sd=45.87, p<.05). Where was posivite significant correlation between GHQ and BDI (r_=.69, p<000).

Discussion and Conclusion: Elderly patients, coming to primary health center frequently, especially

the ones with high risk of depression should be directed to psychiatry services for detection of their possivle depression symptoms and evaluation of their mental health in details. This will be an im-portant beginning from the point of the healthcare of elderly people in primary health care.

Keywords: aging, depression, Beck Depression Inventory, General Health Questionnaire, chronic

(3)

YÖNTEM

Kat›l›mc›lar

Araflt›rma, Çankaya Belediyesi Emek Semt Polikli-¤i’ne muayene olmak veya sürekli kulland›¤› ilâçlar› yazd›rmak üzere baflvuran, yafllar› 45 ilâ 70 aras›nda de¤iflen (59.71±9.02 ), 207 (101 erkek, 106 kad›n) l›mc› üzerinde yürütülmüfltür. Çal›flmaya kat›lan kat›-l›mc›lar›n hepsi çal›flma hayat› sonunda Emekli Sand›-¤›’ndan emekli olmufl kiflilerden oluflmaktad›r. Çal›fl-ma gönüllülük esas›na uygun olarak gerçeklefltiril-mifltir.

Araç - Gereçler

Beck Depresyon Envanteri (BDE): Beck Depresyon Envanteri, klinik gözlemler sonucunda elde edilen ve-riler üzerine temellendirilmifl olup, depresyonda gö-rülen duygusal, somatik, biliflsel ve güdülenim alan-larda ortaya ç›kan belirtileri ölçmeyi amaçlayan 21 maddelik bir ölçektir. Bu envanter Beck taraf›ndan ge-lifltirilmifltir (Beck ve ark. 1961). Kendini de¤erlendir-me envanteri olmas›na karfl›n grup uygulamas› yap›l-mas› da mümkündür. BDE’nin amac›, depresyon tan›-s› koymak de¤il, depresyonun derecesinin objektif olarak say›lara dökmektir (Hisli 1988, Savafl›r ve fiahin 1997). BDE, uygulama günü de dâhil olmak üzere, ge-çirilen son bir hafta içerisinde, kiflinin kendisini nas›l hissetti¤ini en iyi flekilde ifâde eden cümleyi seçerek iflaretlemesi fleklinde uygulanmaktad›r (Savafl›r ve fia-hin 1997). BDE'den al›nabilecek en yüksek puan 63'tür. Bununla beraber, 0–13 aras›nda al›nan puanlar depresyonun olmad›¤›n› gösterirken, 14–24 aras›nda al›nan puanlar hafif ve orta derecedeki depresyonu, 25 ve üzerinde al›nan puanlar ise ciddi derecedeki depre-sif belirtileri iflaret etmektedir (Beck ve ark 1961, Hisli 1988). Çal›flmada, Hisli (1988) taraf›ndan Türkçe’ye uyarlanan BDE kullan›lm›flt›r. Ölçe¤in güvenirlik kat-say›s› 0.74 olarak bulunmufltur. Ölçe¤in geçerli¤ini saptayabilmek için Hisli (1988), Çok Yönlü Kiflilik En-vanteri’nin Depresyon ölçe¤i ile BDE puanlar› aras›n-daki ölçüt ba¤›nt›l› geçerli¤ini analiz etmifltir. Sonuçta, Pearson momentler çarp›m› korelasyon katsay›s› 0.63 olarak bulunmufltur.

Genel Sa¤l›k Anketi (GSA)

Toplum taramalar›nda psikiyatrik vak’a bulmak amac›yla kullan›lmaktad›r. Hastalar›n kendilerinin doldurduklar› ve genel olarak ruhsal rahats›zl›k olup olmad›¤›n› belirlemeyi hedefleyen ölçek, bir sa¤l›k so-runuyla sa¤l›k kurumuna baflvuran hastalarda, son haftalarda ortaya ç›km›fl ruhsal rahats›zl›klar›n taran-mas› amac›yla kullan›lmaktad›r. Psikotik olmayan

depresyon ve anksiyete belirtilerinin saptanmas›nda güvenle kullan›labilece¤i belirtilirken, psikotik ve ma-nik hastalarda kullan›lmas› önerilmemektedir. Ülke-miz için geçerlilik ve güvenilirlik çal›flmas› K›l›ç (1996) taraf›ndan yap›lm›fl olan GSA’n›n iç tutarl›l›¤› .84, tek-rar test korelasyonu .67 olarak bulunmufltur. 28 mad-delik GSA’da her madde, dene¤in son zamanlarda be-lirli bir yak›nmas›n›n olup olmad›¤›na iliflkin bir soru-dan ve “her zamankinden az”soru-dan “her zamankinden çok daha fazla”ya uzanan 4’lü yan›t seçene¤inden oluflmaktad›r. Al›nan puan artt›kça, psikiyatrik rahat-s›zl›k olas›l›¤› artmaktad›r (K›l›ç 1996).

‹fllem

Birinci basamakta raporlu ilâçlar›n› yazd›rmak ve-ya muayene olmak üzere baflvuran hastalar›n ve- yap›la-cak çal›flma konusunda bilgilendirilmifl, ard›ndan ça-l›flmaya kat›lmay› gönüllü olarak kabûl eden kat›l›m-c›larla çal›flma yürütülmüfltür. Kat›l›mc›lara araflt›r-mac›lar taraf›ndan haz›rlanm›fl, kat›l›mc›lar› yafl, cin-siyet, e¤itim düzeyi, evdeki yaflam biçimi, emeklilik süresi, mevcut kronik hastal›klar ve önceden geçiril-mifl depresyon aç›s›ndan sorgulayan bir bilgi toplama formu uygulanm›flt›r. Kronik hastal›klar aç›s›ndan, hastalar hipertansiyon, diabetes mellitus (DM), kronik obstrüktif akci¤er hastal›¤› (KOAH), kronik böbrek yetmezli¤i, osteoporoz, kanser türleri aç›s›ndan sorgu-lanm›flt›r. Çal›flmada kat›l›mc›lar, cinsiyet (kad›n-er-kek), e¤itim (5–8 y›l, 9–11 y›l, 12 y›l üstü), evde yafla-ma biçimi (yaln›z, efliyle, çocuklar› ya da aile yak›nla-r›), emeklilik süresi (1–5 y›l, 5 y›l ve üstü), kronik has-tal›klar (hipertansiyon, DM, KOAH, kronik böbrek yetmezli¤i osteoporoz, kanserler) ve önceden geçiril-mifl depresyon (depresyon geçirgeçiril-mifl, depresyon geçir-memifl) aç›s›ndan sorgulanm›flt›r. Emeklilik süresi, cinsiyet, yaflam biçimi, kronik hastal›k ve önceden ge-çirilmifl depresyon durumuna göre BDE’den al›nan puanlar aç›s›ndan gruplar aras›nda fark olup olmad›-¤› de¤erlendirilmifltir.

BULGULAR

Çal›flmaya yafllar› 45–70 (59.71±9.02) aras›nda de¤iflen 101 erkek (%51.27) ve 106 kad›n (%48.79) olmak üzere toplam 207 kifli kat›lm›flt›r. Yafl ortalamas› kad›nlarda 55.84±7.61; erkeklerde 63.41±8.73; grubun genelinde ise 59.71±9.02 olarak bulunmufltur.

Araflt›rmaya kat›lanlar›n %81.2’i evli, % 10.10’u bekâr, %8.70’i duldur. Kat›l›mc›lar›n %8.2’si yaln›z, %80.7’i ise efliyle ve %11.11’i çocuklar› veya âile yak›nlar›yla yaflamaktad›r. Çal›flmaya kat›lanlar›n hepsi emeklidir. Emeklilik süresi 1–5 y›l olanlar

(4)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 125 Temmuz 2008 | Cilt 46 | Say› 3

%30.20’yi olufltururken, %69.80’i 5 y›ldan daha uzun süreden beri emekli olmufltur. Tablo 1’de çal›flmaya kat›lan kat›l›mc›lar›n sosyodemografik özellikleri ver-ilmifltir.

Çal›flmaya kat›lanlar›n %69.57’si 12 y›l ve üstü, %23.67’si 9–11 y›l ve %6.76’s› 5–8 y›l e¤itim görmüfltür. Çal›flmaya kat›lan 207 kiflinin 133’ünde (%64) en az kronik bir hastal›k mevcuttur. Kronik hastal›klar içeri-sinde HT görülme s›kl›¤› %56 oran›yla en s›k rastlana-n›d›r. Osteoporoz görülme s›kl›¤› %9, kanser görülme s›kl›¤› %3.75, DM %3, KOAH görülme s›kl›¤› %0.75’tir. Afla¤›da Tablo 2’de kronik hastal›klar›n da-¤›l›m› görülmektedir.

Kat›l›mc›lar›n BDE’den ve GSA’den ald›klar› pu-anlara iliflkin ortalama ve standart sapma de¤erleri Tablo 3’de sunulmufltur.

BDE uygulanan 207 kat›l›mc›dan 61 kifli (%77.79) 0–13, 40 kifli (%19.32) 14- 24 puan; 6 kifli ise (%2.89) 25 ve üstü bir puan alm›flt›r. Ayr›ca kat›l›mc›lar›n BDE’den ald›¤› puanlar cinsiyet, emeklilik süresi, kronik hastal›k, önceden geçirilmifl depresyon, yaflam biçimine göre de-¤erlendirilmifltir. Bu amaçla uygulanan ba¤›ms›z grup-lar için t testi sonucunda kad›n kat›l›mc›grup-lar›n (=10.65) erkek kat›l›mc›lara (=8.20) k›yasla BDE’den ald›klar› puanlar anlaml› düzeyde farkl› bulunmufltur (t=2.76, p<0.01). Kat›l›mc›lardan daha önce depresyon geçirmifl

Tablo 1: Çal›flmaya Kat›lan Bireylerde Sosyodemografik Özelliklerin Cinsiyete Göre Da¤›l›m›

E¤itim Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

5–8 y›l 5 5 9 8.5 14 6.76

9–11 y›l 28 27.7 21 19.8 49 23.60

12 y›l ve üstü 68 67.3 76 71.7 144 69.64

Depresyon Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

Geçirmifl 27 26.7 9 8.5 36 17.40

Geçirmemifl 74 73.3 97 91.5 171 82.60

Kronik Hastal›k Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

Var 64 63.4 71 67.0 135 65.20

Yok 37 36.6 35 33.0 72 34.80

Yaflam Biçimi Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

Yaln›z 12 11.9 5 4.7 17 8.20

Efliyle 69 68.3 98 92.5 167 80.70

Çocuklar› veya 20 19.8 3 2.8 23 11.10

âile yak›nlar›yla

Medenî Durum Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

Evli 69 68.3 99 93.4 168 81.20

Bekâr 19 18.8 2 1.9 21 10.10

Dul 13 12.9 5 4.7 18 8.70

Emeklilik Süresi Kad›n Erkek Toplam

n % n % n %

1–5 y›l 35 35.4 27 25.5 62 30.20

(5)

olanlar›n (=12.50) daha önce böyle bir deneyimi olma-yanlara (=8.74) göre BDE’den daha yüksek puan ald›k-lar› görülmüfltür (t= 3.23; p<0.001). 5–11 y›l e¤itim alm›fl olanlar›n (=11.48), 12 y›l ve üstü e¤itim alm›fl olanlara (=8.53) k›yasla BDE’den ald›klar› puanlar da anlaml› düzeyde yüksek bulunmufltur (t=83.53; p<0.01).

Kronik hastal›k, yaflam biçimi ve emeklilik süresi-nin kat›l›mc›lar›n BDE’den ald›¤› puanlar üzerindeki etkisi anlaml› bulunmam›flt›r (p>.05). Kronik hastal›-¤› olan ve olmayan; yaln›z yaflayan ve efli, çocuklar› ya da aile yak›n› ile yaflayan; emeklilik süresi 1–5 y›l ve 5 y›l ve üstü olan kat›l›mc›lar›n BDE’den ald›klar› puan-lar anlaml› bir farkl›l›k göstermemifltir. Ancak daha önce depresyon deneyimi olanlar›n yaln›z yaflayan yafll›lardan olufltu¤u belirlenmifltir.

Ayr›ca kat›l›mc›lar›n GSA’den ald›¤› puanlar cinsi-yet, emeklilik süresi, kronik hastal›k, önceden geçiril-mifl depresyon, yaflam biçimine göre de¤erlendiril-mifltir. Bu amaçla uygulanan ba¤›ms›z gruplar için t testi sonucunda GSA’den kat›l›mc›lar›n ald›klar› pu-anlarda cinsiyet, e¤itim, yaflam biçimi, kronik hastal›k öyküsünün olmas› ve emeklilik süresi aç›s›ndan an-laml› bir fark gözlenmemifltir. Ancak önceden depres-yon tedavisi gören hastalar›n GSA’den ald›klar›

puan-lar›n (6.06±2.18), böyle bir deneyimi olma-yanlara göre (3.34±1.02) anlaml› düzeyde yüksek oldu¤u görülmüfltür (t=2.31, sd=45.87, p<.05).

GSA ile BDE aras›ndaki iliflkiyi de¤er-lendirmek üzere Pearson korelasyon kat-say›s› hesaplanm›flt›r. GSA ile BDE aras›n-da 69. oran›naras›n-da bir iliflki gözlenmifltir (p<000).

TARTIfiMA

Yafll›larda depresyon fiziki sa¤l›kta or-taya ç›kan bozulma ile birlikte görülebil-mektedir. Yaln›zl›k ve sosyal izolasyon da yafll›lar›n yaflam kalitesini etkilemektedir. Kronik hastal›klarda oldu¤u gibi, yafll›l›kla birlikte ge-len yaln›zl›k durumuyla birlikte depresyon ortaya ç›-kabilmektedir (Gülseren 1995, Ünal ve Bilge 2005). Yafllanmayla birlikte profesyonel kimli¤in, âile üyele-rinin veya arkadafllar›n kayb›, yafllanan kiflinin di¤er bireylere ba¤›ml›l›¤›n› artt›rmakta ve depresyonun or-taya ç›k›fl›n› h›zland›rmaktad›r (Shearer ve Davidhi-zar 1998, Vergare 1997). Yafll›larda yaln›zl›k durumu, ço¤u zaman eflin kayb› ile ba¤lant›l› olarak ortaya ç›k-maktad›r. Yaflanan kay›p duygusu, yafll› insanlar için gençlerden daha fazla stres verici olmaktad›r (Shearer ve Davidhizar 1998, Vergare 1997). Mevcut çal›flmada, 23 kat›l›mc›n›n (%11.1) yak›nlar›yla ve 17’sinin ise (%8.2) tek bafl›na yaflad›¤› ve 135’inin (%65.2) ise kro-nik bir hastal›¤› oldu¤u belirlenmifltir. Bu kiflilerin, al›-fl›lagelmifl yaflam örüntüsündeki de¤ifliklikler ve kro-nik hastal›klar›n›n olmas› depresif duygulan›m ve sa¤l›k alg›s›nda bozulmalara yol açm›fl olabilir.

Mevcut çal›flmada BDE’den al›nan puanlar›n cinsi-yete göre farkl›laflt›¤› bulunmufltur. Kad›n kat›l›mc›la-r›n erkek kat›l›mc›lara k›yasla BDE’den ald›klar› pu-anlar anlaml› düzeyde daha yüksek bulunmufltur. Ka-d›nlarda depresyon oran›n›n erkeklere k›yasla daha yüksek oldu¤u bilinen bir gerçektir ve bu gerçeklik farkl› çal›flmalarla da gösterilmifltir (Robak ve ark. 2002; Diflçigil ve ark. 2005).

Çal›flman›n sonuçlar›na göre BDE’den ald›klar› puan 25’in üstünde olan alt› kiflide (%2.89) a¤›r dep-resyon belirtileri oldu¤u saptanm›flt›r. Bu kifliler bir psikiyatri uzman› taraf›ndan de¤erlendirilmek ve te-davi almak üzere psikiyatri klini¤ine sevk edilmifltir. Bu durum birinci basamakta özellikle yafll› kesimde depresif belirtilerin taranmas›n›n ne derece önemli ol-du¤unun vurgulanmas› aç›s›ndan önemlidir. Geriat-rik yafl grubunda Majör Depresif Bozuklu¤un nokta prevalans› %1–2 olarak bulunmufltur. Ancak, minör

Tablo 2. Kronik Hastal›k Türlerinin Da¤›l›m›

Toplam KRON‹K HASTALIKLAR n % Hipertansiyon (HT) 75 56 Diabetes Mellitus (DM) 4 3 Osteoporoz 12 9 KOAH 1 0.75 Kanser 5 3.75 Hipertansiyon+ osteoporoz 12 9 Hipertansiyon+Diyabetes Mellitus 16 12

Hipertansiyon+Kronik Böbrek Yetmezli¤i 2 1.5

Tablo 3. Kat›l›mc›lar›n BDE ve GSA’dan Ald›klar› Puanlara ‹liflkin Ortalama ve Standart

Sapma De¤erleri Ölçekler X SS BDE Kad›n 10.65 7.09 Erkek 8.20 5.67 GSA Kad›n 4.96 6.65 Erkek 2.72 4.56

(6)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 127 Temmuz 2008 | Cilt 46 | Say› 3

depresyon ve distimik bozukluk çok daha s›k görül-mektedir (Wada ve ark. 2004). Depresyon birinci basa-makta yafll›larda s›k görülen ve yetersiz tan› ve tedavi nedeniyle kötü prognoz gösteren bir sa¤l›k sorunu-dur. Taranmad›¤› takdirde somatik yak›nmalar kolay-l›kla gözden kaç›r›labilir. Bu nedenle ölçeklerin kulla-n›lmas› hastal›¤›n belirlenmesi için önemli bir ipucu olabilir. Mevcut çal›flma da bu durumu ortaya koyma-s› aç›koyma-s›ndan önemlidir.

Kat›l›mc›larda önceden geçirilmifl depresyon ol-mas›n›n BDE’den al›nan puanlar üzerindeki etkisi anlaml›d›r. Kat›l›mc›lardan daha önce depresyon ge-çirmifl olanlar›n daha önce depresyon geçirmemifl olanlara göre BDE’den ald›klar› puanlar anlaml› dü-zeyde yüksek bulunmufltur. Depresyon geçiren kifli-lerin %50’den fazlas›nda en az bir kez depresyon tek-rarlamaktad›r. 10 y›ll›k süreçte iyileflme sonras› dep-resyonun tekrarlama ihtimâli ilk y›l %25, ikinci y›l %42 ve izleyen befl y›lda %60’d›r. Sürdürüm tedavisi-nin yinelemeleri önlemek aç›s›ndan en az 6 ay sürdü-rülmesi önerilmektedir (Flint ve Rifat 1997, Mc Cue 1994). Literatürle de uyumlu olarak önceden depres-yon geçirmifl kiflilerin depresdepres-yon ölçe¤i puanlar› an-laml› düzeyde yüksek bulunmufltur (Solomon ve ark. 2000).

Çal›flmada e¤itim düzeyi ile depresyon iliflkisi de ele al›nm›flt›r. E¤itimin BDE puanlar› üzerindeki etki-si de anlaml› bulunmufltur. 5–11 y›l e¤itim alm›fl olan-lar›n, 12 y›l ve üstü e¤itim alm›fl olanlara k›yasla BDE’den ald›klar› puanlar anlaml› düzeyde yüksek bulunmufltur. Çal›flman›n sonuçlar› e¤itim düzeyi da-ha düflük olan kiflilerde, e¤itim düzeyi dada-ha yüksek olanlara k›yasla depresyon oran›n›n daha yüksek ol-du¤unu gösteren çal›flma sonuçlar›yla uyumludur (Murrell ve ark. 1983, Tezel ve ark. 2004).

Çal›flmada kat›l›mc›lar›n yaflama biçimi (yaln›z-efliyle, çocuklar›yla ya da aile yak›nlar›yla) kronik has-tal›k durumu (var-yok) ve emeklilik süresine (1–5 y›l, 5 y›l üstü) göre BDE’den ald›klar› puanlar karfl›laflt›r›l-m›fl, ancak gruplar aras› fark anlaml› bulunmam›flt›r. Bu durumun nedeni çal›flmada yer alan kat›l›mc›lar›n yeterli sosyal destek görmeleri ve çok belirgin yeti ka-y›plar›n›n olmamas› olabilir. Ülkemizde yap›lan hu-zurevi çal›flmalar›nda saptanan yüksek depresyon oran› ve huzurevlerinde yaflayan yafll›lar›n ba¤›ml›l›k düzeyinin yüksek olmas›, ziyaret edilme durumu ile iliflkilendirilmifltir (Sütok ve ark. 2004, fiahin ve Yalç›n 2003, Demet ve ark. 2002). ‹talya’da, evlerinde yafla-yan yafll›larda yap›lan kesitsel bir çal›flmada da yafll›-lar›n ba¤›ml›l›k düzeyi ile depresyon aras›nda güçlü bir iliflki bulunmufltur (Fassino ve ark. 2002). Bizim

ça-l›flmam›zda yer alan kat›l›mc›lar›n hepsi temel günlük yaflam aktivitelerini yard›ms›z sürdürebiliyordu. Sos-yal ve bedensel olarak ba¤›ml› olmamalar›ndan dola-y› depresif duygudurum ve sa¤l›k alg›s›nda bozulma görülmemifl olabilir.

Ülkemizde yap›lan çal›flmalarda kronik hastal›¤›n varl›¤›n›n depresyon ile iliflkisi konusunda de¤iflik sonuçlar elde edilmifltir (Sütoluk ve ark. 2004, Demet ve ark. 2000, Maral ve ark. 2001). Baz› çal›flmalarda tek kronik hastal›k varl›¤›nda depresyon riski art-mazken, birden fazla kronik hastal›k olmas› duru-munda depresyon riskinin anlaml› olarak artt›¤› bu-lunmufltur (Diflçigil ve ark. 2005). Mevcut çal›flmada kronik hastal›¤›n depresyon puanlar› üzerindeki etki-sinin anlaml› bulunmamas›n›n nedeni çal›flmaya kat›-lanlar›n ço¤unlu¤unda tek bir kronik hastal›k bulun-mas› olabilir. O nedenle kronik hastal›k etkisini bir-den çok kronik hastal›¤› olan kiflilerle tekrarlamak; bir veya birçok kronik hastal›k olmas› veya olamama-s› durumunda depresyon puanlar›n›n ne flekilde de-¤iflti¤ini incelemek bu konuda bize daha do¤ru bir so-nuç verebilir.

Yafl ilerledikçe bireyin yeterli, etkin, güçlü biri ola-rak yaflam›n› sürdürmesi zorlaflmaktad›r. Emeklilik bireyde travmatik bir yaflant›ya dönüflmekte ve psiko-sosyal kimli¤ini olumsuz etkilemektedir (Koptagel-‹lal 1999). H›zl› bilgi ak›fl› ve de¤iflimi, emekli olan bi-reyin bilgilerini geçersiz k›ld›¤› için art›k gençlere da-n›flmanl›k yapmas› da söz konusu da olamamaktad›r (Kaya 1999). Ancak çal›flmada emeklilik süresinin de depresyon puanlar› üzerindeki etkisi anlaml› bulun-mam›flt›r ve literatürle uyumlu de¤ildir.

Çal›flmada yaflama biçiminin depresyon puanlar› üzerindeki etkisi anlaml› bulunmam›fl, yaln›z veya efl, çocuk ya da âile bireyleriyle birlikte yaflayan kiflilerin depresyon ölçe¤inden ald›klar› puanlar birbirinden anlaml› bir farkl›l›k göstermemifltir. Bu ba¤lamda elde edilen bulgular yaflama biçiminin depresyon görülme olas›l›¤›n› artt›rd›¤›n› gösteren çal›flmalarla (Gülseren 1995, Ünal ve Bilge 2005, Shearer ve Davidhizar 1998, Vergare 1997, Rane Szostak ve Herth 1995, Robak ve ark. 2002) uyumlu bulunmam›flt›r. Çal›flmada elde el-den bu bulgular›n literatürle uyumsuzlu¤u yaflama biçimlerinin ayr› ayr› ele al›nmamas›ndan kaynaklan-m›fl olabilir.

Genel sa¤l›k anlay›fl› ile kronik hastal›klar aras›nda bir iliflki oldu¤u bu çal›flmada da gözlenmifltir. Ancak elde edilen bulgular genel sa¤l›k kavram›n›n çok yer-leflmedi¤ini göstermektedir. Özellikle e¤itim, cinsiyet ve yaflam biçimi konusunda fark gözlenmemesi buna iflaret etmektedir.

(7)

SONUÇ ve KISALTMALAR

Bu çal›flman›n kendi içerisinde baz› eksiklikleri ba-r›nd›rd›¤› düflünülmektedir. Rutin sa¤l›k hizmeti al-mak için semt polikliniklerine gelen yafll› bireylerin sadece depresyon de¤il, demans ve özellikle Alzhe-imer tipi demans (ATD) gibi hastal›klar aç›s›ndan de-¤erlendirilmesi gerekmektedir. Hastal›klara duyarl› ölçeklerin kullan›lmas›, birinci basamakta çal›flan he-kimlerin bu yönde meslek içi e¤itim seminerlerine tâ-bi tutulmalar› yafll›lar›n yaflam kalitesini art›rmada önemli rol oynayaca¤› düflünülmektedir.

KAYNAKLAR

Beck AT, Ward CH, Mendelson M, Mock J, Erbaugh J (1961) An inventory for measuring depression. Arch Geriatr Psychi-atry; 4: 561-571.

Cole MG, Bellevance F, Mansour A (1999) Prognosis of depressi-on in elderly community and primary care populatidepressi-ons: A systematic review and meta-analysis. Am J Psychiatry; 156:1182-1189.

Davies AM (1989) Older Populations, Aging, Individuals and Health for All. World Health Forum; 10: 299.

Demet MM, Taflk›n EO Deniz F, Karaca N, ‹çelli ‹ (2000) Manisa huzurevinde kalan yafll›larda depresyon belirtilerinin yay-g›nl›¤› ve iliflkili risk etkenleri. Türk Psikiyatri Dergisi.13: 290–299.

Demet MM, Taflk›n EO, Deniz F, Karaca N, ‹çelli ‹ (2002) Manisa huzurevinde kalan yafll›larda depresyon belirtilerinin yay-g›nl›¤› ve iliflkili risk etkenleri. Türk Psikiyatri Dergisi, 13: 290- 299.

Diflçigil G, Gemalmaz A, Baflak O, Gürel FS, Tekin N (2005) Bi-rinci basamakta geriatrik yafl grubunda depresyon. Turkish J Geriatr; 8: 129–133.

Dünya Sa¤l›k Örgütü (1993) WHO Technical Report Series 835. Aging and working capacity; 1-49.

Eker E (1998) Yafll›l›k Psikiyatrisi. Psikiyatri Temel Kitab›, Güleç C, Köro¤lu E, editörler. Ankara: Hekimler Yay›n Birli¤i. Emiro¤lu V (1995) Yafll›l›k ve Yafll›n›n Sosyal Uyumu. Ankara:

fiafak Matbaac›l›k.

Erikson E (1963) Childhood and Society, 2nd Edition. New York: Norton Press.

Fassino S, Leombruni P, Daga G.A, Brustolin A, Rovera G.G, Fabris F (2002) Quality of life in dependent older adults li-ving at home. Ach Gerontol Geriatr, 35: 9-20.

Flint AS, Rifat SL (1997) The effect of treatment on the two year course of late life depression. Br J Psychiatry. 169: 268-272. Foster JR (1997) Successful coping, adaptation and resilience in

the elderly: An interpretation of epidemiologic data. Psychi-atry Quarterly; 68 (Suppl.3): 189-219.

Gerrity MS, Williams JW, Dietrich AJ, Olson A (2001) Identifying physicians likely to benefit from depression education: a challenge for health care organizations. Medical Care; 39: 856–866.

Götafl K, Özkan Ö (2006) Yafll›larda Depresyon. Türkiye’de

Psi-kiyatri; 8: 30–37.

Gülseren L (1995) Yafll›l›k döneminde görülen majör psikiyatrik bozukluklar. Türk Psikiyatri Dergisi; 3: 185–192.

Hisli N (1988) Beck Depresyon Ölçe¤i’nin bir Türk örneklemin-de geçerlilik ve güvenilirli¤i. Psikoloji Dergisi; 6: 118–122. Karl OM, Privetera C (2004) Psychosocial disorders: Depression.

Current Diagnosis and Treatment in Family Medicine. So-uth-Paul J, Matheny SC, Lewis EL, editors. New York, NY: Lange Medical Books/McGraw-Hill.

Kaya B (1999) Yafll›l›k ve depresyon-I: Tan› ve de¤erlendirme. Turkish J Geriatrics; 2: 76–82.

Kerem M, Meriç A, K›rd› N, Cavlak U (2001) Ev ortam›nda ve huzurevinde yaflayan yafll›lar›n de¤iflik yönlerden de¤erlen-dirilmesi. Turkish J Geriatrics; 4: 106–112.

K›l›ç C (1996) Genel sa¤l›k anketi: geçerlik ve güvenirlik çal›flma-s›. Türk Psikiyatri Dergisi; 7: 3–9.

Koenig HG (1999) Late-life depression: How to treat patients with comorbid chronic illness. Turkish J Geriatrics; 54: 56–61. Koptagel-‹lal G (1999) Yafll›l›kta psikosomatik hastal›klar.

Nö-ropsikiyatri Arflivi; 29: 3–14.

Krause N (1991) Stress and isolation from close ties in later life. J Gerontol: Social Sciences; 46: 183–194.

Maral I, Aslan S, ‹lhan MN, Y›ld›r›m A, Candansayar S, Burçin MA (2001) Depresyon yayg›nl›¤› ve risk etkenleri: Huzurevi ve evde yaflayan yafll›larda karfl›laflt›rmal› bir çal›flma. Türk Psikiyatri Dergisi.12: 251–259.

Mc Cue RE (1994) Yafll›larda Trisiklik Antidepresan Kullan›m›. ‹leri Yafllarda Görülen Psikiyatrik Bozukluklar. Alexopoulos GS, Eker E, çeviri editörü. ‹stanbul: Bilimsel ve Teknik Ya-y›nlar› Çeviri Vakf›.

Mills TL (2001) Comorbid depressive symptomatology: Isolating the effects of chronic medical conditions on self-reported depressive symptoms among community-dwelling older adults. Soc Sci Med; 53: 569-578.

Murrell SA, Himmerfalb S, Wright K (1983) Prevalence of depres-sion and its correlation in adults. Am Epidemiol; 117: 173-185. Nease DEJ, Malouin JM (2003) Depression Screening: A practical

strategy. J Family Practice; 52: 118-126.

Özerdem A, Fidaner H, Tunca Z, Coflkun L, Dündar PE (2002) Birinci basamakta karfl›lafl›lan psikiyatrik olgular›n telefonla dan›fl›lmas›: pilot bir çal›flma. Yeni/New Symposium; 40: 57–59.

Rane Szostak D, Herth K (1995) A new perspective on loneliness in a later life. Issues in Mental Health Nursing; 16: 583-592. Robak NR, Mc Erlean MA, Fabacher DA, Milano PM, Verdile VP

(2002) Socioeconomic and health status difference between depressed and nondepressed elders. Am J Emergency Med; 20: 71-73.

Savafl›r I, fiahin NH (1997) Biliflsel ve davran›flç› terapilerde de-¤erlendirme: S›k kullan›lan ölçekler. Ankara: Türk Psikolog-lar Derne¤i Yay›nPsikolog-lar›.

Shearer R, Davidhizar R (1998) Conquering loneliness. Elder Ca-re; 11: 12-15.

Solomon DA, Keller MB, Leon AC, Mueller TI, Lavori PW, Shea T, Corywll W, Warshaw M, Turvey C, Maser JD, Endicott J (2000) Multiple recurrences of major depressive disorders.

(8)

New/Yeni Symposium Journal • www.yenisymposium.net 129 Temmuz 2008 | Cilt 46 | Say› 3

Am J Psychiatry; 157: 229-233.

Sütoluk Z, Demirhindi H, Savafl N, Akbaba M (2004) Adana Hu-zurevinde kalan yafll›larda depresyon s›kl›¤› ve nedenleri. Turkish J Geriatrics; 7: 148-151.

Sütoluk Z, Demirhindi H, Savafl N, Akbaba M (2004) Adana Hu-zurevinde kalan yafll›larda depresyon s›kl›¤› ve nedenleri. Turkish J Geriatrics; 7: 148-151.

fiahin EM, Yalç›n BM (2003) Huzurevinde veya kendi evlerinde yaflayan yafll›larda depresyon s›kl›klar›n›n karfl›laflt›r›lmas›. Turkish J Geriatrics; 6: 10-13.

Tezel CG, ‹ça¤as›o¤lu A, Karabulut A, Koluk›sa fi, Keskin H (2004) Geriatri hastalar›nda biliflsel düzey, depresyon,

fonk-siyonel kapasite de¤erlendirilmesi. Türk Geriatri Dergisi; 7: 206-210.

Ünal G, Bilge A (2005) ‹leri yafl grubunda yaln›zl›k, depresyon ve kognitif fonksiyonlar›n incelenmesi. Türk Geriatri Dergisi; 8: 89-93.

Vergare MJ (1997) Developments of late-life transitions. Bulletin of the Meninger Clinic; 61: 240-248.

Wada T, Ishine M, Sakagami T, Okumiya K, Fujisawa M, Murakami S, Otsuka K, Yano S, Kita T, Matsubayashi K (2004) Depression in Japanese community-dwelling elderly-prevalence and association with ADL and QOL. Ach Geron-tol and Geriatry; 39: 15-23.

Referanslar

Benzer Belgeler

Biz çal›flmam›zda pansitopeniye yol açan en s›k neden olarak pernisiyöz anemi (% 23.21) saptad›k..

Yalnız bir fen heyetinin meydana koyacağı bir köy değil, sanki köylünün, kendi kendine yapdığı bir inşaat manzu-.. mesi

Bir günlük besin tüketimi yöntemiyle elde edilen veriler yard›m›yla, farkl› besin gruplar›ndan sa¤lanan günlük enerji, karbonhidrat, protein ve ya- ¤›n yüzde

Krenarkeota, bilinen tüm canl›lardan daha yüksek s›cakl›klarda yaflayan türleri içerse de, bu organizman›n topra¤›n içinde ve daha ›l›ml› s›cak-

Ç›kar›mlar: Aç›k cerrahi tedavi ve akromiyoplastinin uzun dönem sonuçlar›, yöntemin rotator k›l›f y›rt›klar›n›n tedavisinde etkili oldu¤unu göstermektedir..

Bose SimpleSync™ teknolojisi ile Bose SoundLink Flex hoparlörünüzü bir Bose Akıllı Hoparlör veya Bose Akıllı Soundbara bağlayarak aynı şarkıyı farklı odalarda aynı

Çal›flmam›z sonucunda /a/ fonemi maksi- mum fonasyon süresinin kad›nlar için 11.64 sn ± 1 standard sapma olarak belirlenen alt ve üst de¤erler ise 6-16 saniye; erkekler için

Askeri çevrelerin, amatör uydu göz- lemcilerinin casus uydular›n›n yerleri- ni keflfetmelerine çok iyi gözle