• Sonuç bulunamadı

Yeniliklere ortam hazırlayan sanatçı:Recaizade Mahmut Ekrem

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yeniliklere ortam hazırlayan sanatçı:Recaizade Mahmut Ekrem"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Yeniliklere ortam hazırlayan

sanata: Recaizade M ahm ut Ekrem

M

'

Geçen yüzyılda doğmuş kimi söz konusu etsek, "Tan zimat" olayı karşımıza bir soru biçiminde dikiliverir. Her şeyden önce, bu olay bizim insanımız ve dolayı­ sıyla yaşayışımız için alışı­ lagelmiş bütünlüğün bozul­ ması, dağılması, yeni bir sentezden önceki sıkıntılı kaosun başlangıcıdır. Top­ lum, ekonomi, siyaset, nıa- kinaya dönüşmüş rönesans düşüneesçalınyazısıyla yoğ­ rulmuş bir dünya görüşü­ nün oluşturduğu insana a - yaklarının altındaki topra­ ğın artık tamamen kaydığı­ nı vehmettiren yeni r e a li­ te, evet her şey, ilk etkisi­ ni bu eskimiş "bütün” ü s ­ tünde gösterir. "Yeni "nin

ortaya çıkması içinse en

azından iki nesli denerken harcaması gerecektir.

Recaizâde M,Ekrem de bu hikâyenin içindedir.

Bugünkü ölçüyle bakıl­ dığında çağının ona hiç ya­ dırgamayarak verdiği "Üs- tad-ı Ekrem" sıfatı cömert

bir eli-açıklıktır. Dil ki

şiir için her şeydir ve dil ki "insan"dır ; Recaizâ - de'de onu bulmaya çalış - mak boşuna bir yorgunluk olur. Bazen Encümen-i Şu- arâ (Tanzimat içinde ku - rulmuş bir edebi topluluk) nın-yazanı karanlıkta bı - rakan-diliyle konuşur ;k a -, rıştırırsın ız :

"M eclis-i vaslındagir- yân olduğum mâzur tut.

Bir tabiattir ki kalmış gam zamanından bana". Bir başka yerde sadelikuğ runa şaka'ya düşer :

"Sonbaharın zevki hoş­ tur

Tut elinden yari koş - tur” .

Hele şair Recaizâde'yi bulma ümidinin en çok ol - duğu "Nejad Ekrem"de gö­ rülen ;

"Hasret beni cayır ca­ y ır yakarken

Bedenimde buzdan bir el yürüyor"

sözündeki santimantal ya ­ pışkanlık, açıklama götür­ meyen bu zevksizlik kor -

kunçtur. Aslında o , şair

yaratılmış da değildi. Kişi­

nin duygu halini ş iir hali

sanmasının yanında,bir sa­ nat adamına en gerekli o - lan şeyden, hayal gücünden yoksun oluşu da kendisine bir amatör olarak bakıl - masının nedenidir.

A slında, yakın arkadaşı Hâmid'le, Batılı edebiyatın birtakım imkânlarımda ha­ z ır bulmuşlardı. Ama, Şi - nasi-Ziya Paşa-NamıkKe­ mal ekolünün yıktığı enkaz

arasından yeni edebiyatı

kurmaya ikisinin de durum la n elverişli değildi. Hâ-

mid sık sık yurt dışına g i ­ der, o ise çapından çok a - ğ ır bir yükü tek başına o - muzlamak zorunda kalır . Yine de bu noktada edebi - yatımızın geleceğine bü­ yük katkıları oldu. Takdir-i Elhan'ı yayımlayınca Mu­ allim Naci ile aralarında ancak hükümet müdahale - siyle son bulan çetin bir tar tışma açılır. Gerçi bu o -

lay Muallim Naci'yi yeni

adına yitirm iş olur ama , Batılı edebiyat çok kısa bir süre içinde biçimlenme ta­ lihine kavuşur.

I896'da öğrencisi olan yetenekli gençleriServet-i

Fünun dergisi çevresinde toplayarak yeninin zaferini getirecek büyük bir adım attı.Galatasaray Sultanîsi, edebiyat öğretmenliği s ı­

rasındaki ders notlarını

"T a lim -i Edebiyat" adıyla yayımlaması belki en ö - nemli girişim idir. Bu ese­ ri, yeni edebiyatın yol gös­ terici önderi olduğu kadar Batıyla ilginin ilk bilinçli davranışı da sayabiliriz... Edebiyatın psikolojik bir o- lay sayılmaya başlaması o- nunladır. İkinci bölümü ya­ yımlanmamış olmasına rağ men o bile "fik irle ri mek­ tep sıralarında itibaren.ka­ rıştırmaya kâfi geld i."

"Araba Sevdası " adlı romanı, onun gibi bir yaza­

rın şaşırtıcı denebilecek

bir realizm e nasıl ulaştı - ğım bilmeyi düşündürecek bir başarı çizgisindedir.

Onun getirdiği yenilik­ lerin içinde, hayatın her bö­ lümünün şiire konu edile - bileceği de vardır ki.buö- neri, sanatçının ufuklarını alabildiğine açan bir yeşil ışıktır. Ayrıca, "mensur şi­

ir " de yazılabileceğini

söylediğini ve bunu uygu - lamaya çalıştığını unutma­ yalım.

"Kader onun ilhamın - dan şiirin tam sesini ko - parabilmek için bu talihsiz

babayı boş yere üst üste

dener. ( . . . ) Ölüm hayatı - na sadece siyah tüllerden bir dekor ilâve eder " di -yen Tanpınar haklı. İnle­ mek, acı çekmek, bu acıda kendini duyurmak ve çok sevdiği oğlu Nejad'ın acı - sına uyan şiiri bulamama­ nın çırpınışları ile kalmak

İşte, 31 aralık 1974'de 60' - inci ölüm yılı dolan Reca - izâde Ekrem B e y ...

■GÜLTEKİN TARI

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği T a h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Türkeş’ Sema Bingöl ECER - Zeynep ÇETİNKAYA MHP Lideri Alpars­ lan Türkeş’in Yaşar Kemal’i “PKK’ya arka çıkmakla” suçlaması ka- moyunda yeni bir tartış­

Kendi açısından sinema ve tiyatroda yönetmenliği kar­ şılaştıran Macit Koper, tiyat­ ronun çok daha kolektif bir sa­ nat dalı olduğunu belirtiyor:.. “Tiyatroda

Ama bu kuşağın İz­ lenimci görüşten etkilenerek bir tür akademik ve yerel niteliğe dönüşen ve geniş bir sanat­ çı kesiminin somut bir görünüşe, figüre bağ­ lı

• stanbul Radyosu sanatçısı Alaettin Aday'ın radyoda- ■ ki işine son verilm esi üzerine İstanbul Radyosu sa- * n a t ç ıla r ı kendi aralarında imza

Merkezden binlerce kilometre uzak vilâyetlere malik olan Osmanlı İmpara­ torluğu için demiryolları, bunlar üzerinde gerek hâkimiyeti temin ve gerek daimî

Ertesi gün toplu bir halde Beyoğlu Belediye bina­ sında İstanbul kumandanı Refet Paşa' ya mülâki olduktan sonra hep bir ara­ da Topkapı sarayına geçerek

Kalbin asli görevlerinden olan tefekkür ve teslim sonucu oluşan manevî arınmadan uzak kalan kimselerin sahip olduğu bu olgu, bir anlamda aklın işlevini yitirmesi sonucu ortaya

Kitaptan öğrendiğimize göre Çin ve Hint kuk­ lacılığı ile Türk kuklacılığı arasında doğrudan doğruya bir bağ bulunmakta­ dır.. Kitap o şekilde