Ra m a z a n Te m a ş a s i
r7 ^ u O % ^
İngiliz G izli Belgelerine Göre
Sultan y. Murad* in
Çır ağan Sarayı rnda?ı K açtn hn a
veya Yeniden T ahta Ç ıkarılm a
G irişim lerinde
In giltere?hin P arm ağı
Var mıdır? ~ I
Dr. HÜSEYİN ÇELİK
gördü" denilmesinde, "Hayalî-i Şehir Kâtip Salih Efendi'nin Karagöz oynattı ğını Öğreniyoruz. KHÜO, s. 17 de ise, "Ortaoyunuııun yöneticilerinin adları şunlardı: Hayalî Salih, Kavuklu. Agâh Efendi. Kâmil Ağa, Sepetçi Ali Rıza” denilmektedir.
22 "Hayalhaııe-ı Osmani Kumpanyası, 1293 senesinde. Kel Haşatı tarafından kurulmuş dönemin en etkin ve en sürek li kumpanyalarından biridir. 'TTE, s. 188) 23 OsmanlI Tiyatrosu: Resmi adı "Deraliy-
ye (İstanbul) de Gedikpaşa'da vaki Gül lü Agop Efendi taht-ı idaresinde bulu nan OsmanlI Tiyatrosudur". Bu uzun İs me bir süre sonr.a "baimtiyaz-ı mahsus" ifadesi de eklenmiştir. Bu ilâve, süflörlü ve belli metinli türkçe piyes temsil eyle me imtiyazını on senelik bir süre için. 1870 yılında Osmanli Tiyatrosu’nun al mış olduğuna işaret ediyordu. Tiyatro alanında en etkin ve yaygın kuruluş o- lan Osmanli Tiyatrosundan resmi adı nın bu uzunluğundan dolayı yazarlara bazen "Gedikpaşa Tiyatrosu;" bazen "Güllü Agop Tiyatrosu" bazen ae sade ce "Tiyatro-i Osmanî" gibi kısaltılmış i- simlerle anılıyordu. (TTA, s. 317-327) "Osmanli Tiyatrosu'nun başlangıç ve sona erişinin kesinlikle belirtilmesi güç lükler gösterir.” (TTE, s. 171, 173) "Ge dikpaşa Tiyatrosu'nun "Osmanli Tiyat rosu" adıyla anıldığını yazmıştık Mu- nakyan Tiyatrosu da bu isim altında fa aliyete bulunmuştur.." (TTT, s.61) 24 İstanbul'da 1874 yılında, fakır bir
aile-' nıfı çocuğu olarak doğan Kel Haşan, mahalie aralat ında yoğurt satıcılığı ya parken. sesi ve komik üâfleriyie halkın sevgisini toplamış, Kadıköy, Kuşdili'nde Küçük İsmail'in tiyatrosunda komik bir rolde sahneye çıkmıştır. Kısa sürede başarı sağlamış. Agâh Efendi ile "Ha yalhanen Osmani" kumpanyasını kur muş, oyunculuğu yanında yöneticilikte de ün kazanmıştır. Sahneye çıkmaz dan önce, boş bir gaztenekesini. sah neye atan, ardından alkış ve kahkaha lar arasında sahnede görünen, elinde tavan süpürgesi, başında limon kabuğu biçimi fes ve üzerinde renkli basma el bise bulunan Kel Haşan, kendi düzen lemesi bulunan "Rüyada Taaşşuk" gibi oyunlarda, bazen, tek başına sahnede kalarak seyircilerini meşgul etmeyi, gül dürmeyi başarırdı. Ancak, II. Meşrutiyet sonrası başlayıp gelişen yeni tiyatro çalışmalarına ve anlayışına ayak uy duramayan Kel Haşan, bir süre de Bur- hanettin Tepsi ve Naşit'le de çalışmış sa da eski başarısını koruyup sürdüre memiş, 1929 da İstanbul'da ölmüştür. Bir hizmeti de, son dönemin usta ortao yunu temsilcisi ve oyuncusu Dümbül- lü'yü yetiştirmesi olmuştur. (TA, C.21s. 463; ML, C.7, s.151)
25 "OsmanlI Tiyatrosu'nun en güçlü oyun cuları arasında biri de Virjin Karakas- yan(1839-1933) idi. "(TTE-s. 169) "Fe rah Tiyatrosu'nun karşısındaki binada çalışmalarını sürdüren Kel Hasan'ın Ha- yalhane-i Osmanî Kumpanyası'nın kan tocuları: Bayzar, Küçük Virjin ve Küçük Emilye (Ameliya) idi. "(TTA, s. 216) 26 "Perviz Hanım, Sivas'da doğmuş 14
yaşında kantoculuğa başlamış, 54 ,ya- şında ölmüştür." (TTA, s.345)
B
ilindiği gibi, Sutlan V. Mu- rad, amcası Sultan Abdül- aziz'in 30 Mayıs 1876 tari hinde tahttan indirilmesinden sonra Osmanli tahtına geçirilmiş tir. Tahta oturduğu zaman 35 ya şında olan Sultan Murad, aynı za manda Osmanli Saltanatının da 35. padişahı idi.Sıhhatinin aşırı şekilde bozulma sından sonra tahttan indirilerek yerine kardeşi Sultan II. Abdülha- mid geçirildi. Sultan Murad 31 A- ğustos 1876 tarihinde tahttan in dirildiği zaman Saltanatının üze rinden sadece 93 gün geçmişti. Yazının başlığından da anlaşılaca ğı üzere amacımız burada V. Mu- rad'ın şahsiyeti ve Saltanatını de ğerlendirmek değil, tahttan indi rildikten sonra ikâmetgâhı olan Çırağan Sarayı'ndan kendisinin kaçırılması veya oradan alınarak yeniden tahta çıkarılması teşeb büslerinde İngiltere'nin müdaha lesinin olup olmadığını tesbite ça lışmaktır.
Sultan Murad tahta çıktığı za man İngiltere'nin İstanbul Büyük elçisi Sir Henry Elliot'tur. Elliot, 1867 ile 1877 yılları arasında 10 yıl süre ile İstanbul'da aynı görev de kalmıştır. Sultan Murad'la Şeh zadeliği günlerinden yakın diya logu olan Elliot, Sultan Abdül- aziz'in halli konusunda Midhat Paşa ve ekibiyle yakın temasta bulunmuş hatta yardımcı olmuş tur. Londra’ya döndükten 11 yıl sonra Nineteerıth Century dergisin de1 Mithad Paşa ile olan münase betlerini, Sultan Abdülaziz döne minin son yıllarını, Sultan Abdül- aziz’in tahttan indirilmesini, Sul tan Murad'ın tahta çıkması ve az lini, ağırlıklı olmak üzere de Sul tan Abdülaziz'in intiharını konu alan bir yazı yayınlayan Sir Elliot ayrıca dönemin İstanbul'undaki siyasi atmosferi kendi bakış açı sıyla değerlendirdi ve Sultan Ab- dülhamid'e ağır tenkitler yöneltti.
Her ne kadar tarihçi Yılmaz
tuna, "Elliot, Londra'ya döndük ten epey müddet sonra, The XIX th Century dergisinde bir makale yayınladı. Sultan Abdülaziz üze rinde -Türk devlet adamlarının çoğunun bilmediği-en gizli şeyle ri bilecek bir istihbarat teşkilatı kurmuş olan sabık Büyükelçi bu rada, Abdülaziz Han'ın ihtihar et mediğini, öldürdüğünü açıkça yazdı. "2 derse de bunun gerçekle ilgisi yoktur.
Tamamen aksine Elliot, sözko- nusu yazısında baştan sona kadar ısrarla ama ısrarla Sultan Aziz'in intihar ettiğini, öldürülmediğini vurgulamaktadır.
Öztuna'nm göz göre göre, belki de görmediği bir yazıdan, hem de çok emin bir ifade ile, böyle bir sonuç çıkarmasını anlamak güç tür.
Kaldı ki Elliot'un sözkonusu o- lan yazısı, muhtemelen II. Meşru tiyetin ilanından sonra, kitapçı İl- yas tarafından "İntihar mı? imate mi? Yahud Vak'a-i Sultan Aziz" adı altında Türkçeye tercüme edi lerek yayınlanmıştır.3
Elliot'un Sultan Murad’a yakın olmasının en önemli sebeplerin den biri, ikisinin de mason olma larıdır.
Sultan V. Murad'ı tekrar tahta çıkarmak için en yoğun çabayı göstermiş olan Rum Cleanthy Scalieri'nin, adı geçen Sultan ile i- lişkilerini konu alan bir makale de, Scalieri'nin Sultan Abdüla- ziz'in devrilmesi ve yerine V. Mu- rad'm geçirilmesi çabalarında Henry Elliot ile çok yakın temasta olduğu ortaya konmuştur.4 Bu beraberlikte Namık Kemal'in de adı geçmektedir. Ayrıca makale yazarının "Archives Du Grand O- rient De France"ye dayanarak sunduğu o dönemdeki mason O; lan Türk aydınlarının listesinde de Namık Kemal'in adı vardır. Bi lindiği üzere Osmanlı Devle- ti'ndeki masonlar'm Scalieri tara fından kurulmuş locaları Pa ris'teki Grand Orient De Fran- ce'nin bir şubesi idi.
Her ne kadar Ebuzziya Tevfik, Sultan Murad'a doktorların deni
ze girmesini tavsiye etmeleri üze rine, Elliot'un Şemsi Paşa'daki Ya lısına gidip oradan denize girdiği ni ve burada Namık Kemal ile bu luştuğunu söylerse de5 Yeni Os manlIlar Tarihini yayınlayan Zi- yad Ebuzziya'nm da belirttiği gi bi6 bu pek inandırıcı bir iddia de ğildir. O günlerde, Şehzade Mu- rad'ın, sanki başka bir yer yok muş gibi, Elliot'un yalısında denize girmesine, sıcak bakılma- yacağının ötesinde, müsaade edil mezdi.
Elliot'un, yukarıda zikredilen yazısında Sultan Murad'la olan yakınlığından bahsetmediği gibi, onun ürkek, zayıf şahsiyetinden ve Saraya kapatıldığı zamanlar daki çok içki içtiğinden söz eder.7 Ancak herşeye rağmen, yukarı da belirttiğimiz gibi, Elliot da di ğer masonlarla beraber en azın dan Sultan Murad’a sempati duy maktadır.
Biz, Scalieri'nin Avrupa mason larının desteği ile Sultan Murad'ı tahta çıkarmak veya Çırağan'dan kurtarmak için giriştiği gizli faali yetler üzerinde fazlaca durmaya cağız. Bu konuda yeterli bilgi Sca lieri'nin torunu Svolopolos'un yazdığı not "4" de belirtiğimiz makalede bulunabilir.
Nitekim aşağıda teferruatını ve receğimiz bir raporda da, Elli- ot'dan sonraki İngiliz Büyükelçisi Henry Layard, kendisine Sultan Muradı Çırağan'dan kurtarması i- çin ricaya gelen Scalieri'nin, ken disini, Elliot'un yakından tanıdığı ve güvendiği bir kimse olarak ta nıttığını Lord Derby'e bildirir.8 Aynı raporda Scalieri'nin La yard'a İran'ın İstanbul Maslahat güzarı Malkum Han tarafından gönderildiğini öğreniyoruz. Mal kum Han da Elliot, Scaliari ve Mithad Paşa ekibinden bir Ma sondur.9
Yıldız Esas Evrakı arasında bu lunan ve Sultan Abdülhamid'e arz edilmiş 1877 tarihli bir belge ye göre İstanbul'daki bir kısım masonlar, Sultan Murad'ın hima yeye muhtaç olduğuna dair, ma sonların reisi Alman İmparatoru
na ve İngiltere Prensi De Gale'e yazılı müracaatta bulunmuşlar dır. Aynı belgede Sultan Mu- rad'ın "Masonluk Mesleğine Da hil" olmasından ve Sultan Mu- rad'ın himayeye muhtaç olduğu na dair yazılıp büyük masonların reisi Galata'da Zahire Tüccarı, Anton'un yazdığı raporlardan da sözedilir.10
Bu açıklamalardan sonra Elli ot'un V. Murad’ı Çırağan'dan ka çırmak isteyenlerle ilgili gizli ra poruna geçebiliriz. 7 Kısım 1876 tarihli olan bu raporda elçi: ikisi Türk, biri Polonyalı ve biri de Rum olmak üzere dört kişinin ka dın kılığına girerek Mahlu Padi şah Sultan V. Murad'ı kaçırmaya teşebbüs ettiklerini ve yakalan dıklarını bildirir. Bunlardan Rum îstavridis'in İngiliz Konsoloslu- ğu’nun hizmetlilerinden olduğu nu fakat yolsuzluk yaptığı için o- laydan bir kaç ay evvel işten çıka rıldığını da belirten Elliot, adıge- çen şahısların ifadelerinde kendi lerinin Rus elçiliği'nin talimatı ü- zerine hareket, ettiklerini söyle melerini de pek ciddiye almıyor. Olay meydana gelirken Boğaz'da hazır vaziyette bekleyen bir gemi nin plan gereği V. Murad'ı alarak önce Odesa'ya sonra da Lond ra'ya götüreceği ve orada yeniden hükümdar ilan edileceği söylenti lerine değindikten sonra Elçi, Sul tan V. Murad'ın iyileştiği yolun daki haberlerin doğru olmadığını ve sıhhi durumunun her zaman kinden daha ümitsiz olduğunu raporunda açıkça belirtir.11
Elliot'un bu raporundan anladı ğımıza göre, her ne kadar Sultan Abdülaziz döneminde Sultan V. Murad'ın tahta geçmesi için çaba sarfetmişse de sıhhatinin bozulup tahttan indirilmesinden sonra, he le hele AvusturyalI, meşhur dok tor Leidersdorf'un raporundan sonra onun hakkmdaki ümitlerini yitirmiştir.
Henry Elliot hadiseyi önce telg rafla özetle bildirmiş12 bir gün sonra da konu ile ilgili yukarıda mealen özetlediğimiz raporunu Londra'ya göndermiştir.13
İngiliz arşivinde bulabildiğimiz,
--- V. M
uradV. M
uradbu konuyla ilgili ikinci rapor 1877 Nisan'ında Elliot'un yerine İngil tere'nin İstanbul Büyükelçisi olan Sir Henry Layard'dan yine Dışiş leri Bakanı Derby'e gönderilmiş tir. Layard'm elçiliğinin ikinci a- ymda yazılan bu rapora göre:
İstanbul'da V. Murad'ı tekrar tahta çıkarmak için -komplo ol masa bile- entrikalar vardır. Bu iş le meşgul olan kimseler, ki elçi burada isim zikretmiyor, Sultan V. Murad'm tamamen sıhhatine kavuştuğu halde dünyadan tecrit edilmiş bir şekilde bulunduğunu iddia etmektedirler. Kendisine halkın içerisine çıkması için, Cu ma namazını eda etmesi için dışa rı çıkma izni verilmesi konusun da Padişah Sultan II. Abdülha- mid'e müracaat edilmiş fakat Pa- dişah'm etrafındaki kimseler Pa- dişah'a bunun halk arasında V. Murad'm sıhhatine kavuştuğu fikrini pekiştireceğini ve dolayı sıyla kendi hakkı olan Padişahlı ğın tekrar ona terkedilmesi mese lesinin kuvvet bulacağı yolunda telkinlerde bulunmuşlardır. La- yard'ın işittiğine göre II. Abdülha- mit tahta çıkarılırken ağabeyi ya ni Sultan V. Murad'm sıhhatine kavuşması halinde Saltanatı ken disine terk edeceğine dair söz vermiştir. Hatta bazılarına göre bu taahhüdün yazüı belgesi dahi mevcuttur.
Layard, entrikalarla ilgili yoru munda Sultan Murad'm bu haliy le çok tehlikeli bir duruma sebep olduğunu ve bu tehlikenin savuş- turulması için, olup bitenden ha berdar olan ve bunun için de çok huzursuz olan padişah'm O'nu Bursa'ya veya daha az tehlike teş kil edeceği düşünülen içerlerde bir yere gönderebileceğini belirtir.
Layard'a göre: Padişah’m, Rus ya'ya satılmış olan bir grup devlet adamının tesiri altında bulundu ğuna inanan bir grup vardır. Bu durum müslümanlar arasında en dişe ve heyecana yol açmaktadır. Şayet Türk orduları Asya’da veya Avrupa'da daha büyük bir felake te uğrarsa bir Padişah'a (Sultan Abdülaziz) tahtını kaybettiren o- lay gibi yeni bir durum tekrar ya şanabilir. (Sultan Abdülaziz'in
tahttan indirilmesi) Saray üzerin de etkili olduğu düşünülen Redif ve Mahmud Damat Paşalar'm halk arasında nefret edilen kimse ler olduğuna şüphe yoktur.
Layard, kendisi ile irtibatlı dok torların verdikleri bilgilere daya narak V. Murad'm tekrar sıhhati ne kavuşmasının mümkün görün mediğini belirttikten sonra, Sul tan Murad'm mevcut pozisyonla her hangi bir ihtilal yapmak iste yen kimseler için kullanacakları bir avantaj malzemesi olacağına dair endişelerini bildirir.
Layard, raporunun son kısmın da, İstanbul'da kendisi ile ilgili dedikodular bulunduğundan söz eder. Güya kendisi V. Murad'ı gizli gizli ziyaret ediyormuş. Söz de son ziyaretinde de onu tama men sıhhatine kavuşmuş olarak bulmuştur. Bütün bu söylentileri son derece aptalca bulan elçi, ken disinden bunları tekzip etmesinin istendiğini de Lord Derby'e bildi rir.14 Bu istek kanaatimizce Sul tan Abdülhamid'den gelmiştir.
Zaten baş vazifelerinden biri pa dişah'm gönlünü fethetmek olan Layard, bunun aksine hareket e- demezdi. Henry Elliot'un V. Mu- rad'a yakınlığı yeni Padişah'la böyle bir dostluk köprüsünün ku rulmasına tabii olarak engeldi. Bunun şuurunda olan Disraeli El- liot'u Londra'ya çağırmış ve yeri ne Layard'ı tayin etmiştir.15
Konuyla ilgili üçüncü rapor yine Henry Layard tarafmdan yukarı daki rapordan yaklaşık yirmi gün sonra yazılmıştır. Elçi Layard'm i- fadesine göre Cleanthi Scalieri is minde bir Rum İran Maslahat gü- zarınm tavassutuyla kendisine gelmiş ve kendisinin Sultan V. Murad'm annesi ve dostları tara fından gönderildiğini ifade etmiş tir. Scalieri V. Murad'm annesin den, oğlunun Saraydaki hapis ha yatından kurtarılmasını talep e- den bir de mektup getirmiştir. Bu mektupta V. Murad'm tekrar tah ta çıkmasından ve kendilerinin bu vesileyle makamlarından ola caklarına inanan Padişah'a yakın bazı devlet adamları, bu korkula rından dolayı V. Murad'ı öldürt meye kararlı oldukları ve kendisi
ni zehirleyeceklerine dair birçok delil bulunduğu iddia edilmiş ve Layard’dan müdahil olması, V. Murad'ı bu hapis hayatından, is temediği, sevmediği yığınla ada mın arasından kurtarıp hürriyeti ni temin etmesi ve Avrupa’da se yahat etmesi için izin koparma konusunda aracı olmasını istemiş tir.
Scalieri, Layard'a Sultan Mu rad'm tamamen iyileştiğini söyle mektedir. Hatta Layard isterse kendileri için bir görüşme zemini bile hazırlayacaktır. Yine Scalie- ri'nin iddiasına göre Sultan Mu rad'm dermansız bir derde yaka landığına dair rapor yazan dok torlara gerekli şekilde eski Padi- şah'ı muayene etmeleri için fırsat verilmemiştir. Scalieri'ye göre Türk doktorları zaten konunun cahilidir. AvusturyalI doktora ise olumsuz bir rapor yazması için rüşvet verilmiştir.
Layard, Scalieri'ye, hem eski Pa dişah'm annesine hem de kendisi ni gönderenlere bildirmesi için şu ricada bulunmuştur. Kendisinin bu lakırdılara inanması için hiç bir sebep yoktur. (Sultan Mu rad'm hayatına kastetme gibi bir plan yoktur). Şayet gerçekten Sul tan Murad'm hayatına kastedecek bir teşebbüs olsaydı sadece kendi sinin yapabileceği şey, sade İnsanî duygulardan kaynaklanan bir destek olurdu.
Layard'm ifadesine göre kendisi Scalieri’nin hiç bir teklifini kabul etmemiştir. Bu işlerle uğraşanlar, kendi ismini de bu entrikalara ka rıştırmak istemektedirler. Scalieri Layard'dan olumlu bir sonuç ala mayınca kendisi ile eski elçi Henry Elliot arasındaki yakınlık ve itimattan sözetmiştir. Layard'a da konuya olan kayıtsızlığından dolayı da sitem etmiştir.16
Layard'm sözkonusu raporuna, İngiltere Dışişleri Bakam Lord Derby’nin verdiği cevapta Sultan Murad konusundaki tavrı ve Sca- lieri’ye verdiği cevap tamamen o- naylanır.17
Ancak Scalieri İngiliz Elçisi tara fından desteklenmedi diye müca deleyi bıkarmamıştır.18
Bu belgelerden anlaşıldığına
V. M
uradre Sultan Abdülaziz'in tahttan in dirilip V. Murad'ın Padişah ilan e- dilmesinde Sir Henry Elliot'un İn giltere elçisi olarak karışmasının Ingiltere devletinin politikası ol duğuna dair gizli belgelerde her hangi bir ipucuna rastlayamıyo- ruz. Yukarıda da belirtiğimiz gibi Elliot'un V. Murad'a yakınlığı da ha çok ikisinin de mason olmasın dan kaynaklanan biraderlikten dolayıdır. Elliot'un Mahmud Ne dim Paşa'nın sadareti esnasında Babıali tarafından güdülen Rus yanlısı politika ile ilgili raporla rında konudan büyük rahatsızlık duyulduğu her vesile ile ifade e- dilmiş ve bu durum İngiltere hü kümeti nezdinde de endişeyle karşılanmıştır. Ancak V. Mu- rad'ın tahta çıkması ve Mahmud Nedim Paşa'nın Sadrazamlıktan uzaklaştırılması neticesinde bu endişeler giderilmiştir.
İki elçinin de ifadelerinden anla şılıyor ki İngiltere Sultan II. Ab- dülhamid'i devirip yerine V. Mu- rad'ı geçirmeyi düşünmemiştir. Zamanın İngiltere Başbakanı Ben- jamin Disraeli de Rus tehlikesi karşısında mutlak surette Osman
lI Devleti nin yaşaması gerektiği i-
nancmdadır.
Osmanlmın ayakta kalabilmesi, Sultan Murad gibi akli dengesini iyice yitirmiş bir Padişah'la müm kün değildi. Dolayısıyla İngilte re'de iktidarda olan muhafazakar lar, Liberal partinin başkanı Gladstone'nin bütün muhalefeti ne rağmen Sultan Abdülhamid'i belli bir yere kadar desteklemeyi tercih etmişlerdir. Başbakan Dis raeli, Henry Layard’ı İstanbul'a el çi olarak gönderirken, Türki ye'nin batışım görmeye hazır ol madığını, bunun Rusya'nın Avru pa'ya hakim olması anlamına ge leceğini ısrarla söylemiştir. Bunun için Layard Osmanh-Rus savaşını engellemeye çalışacaktır. La- yard'a Disraeli tarafından verilen talimatlardan biri de mutlak su rette padişah'ın gönlünü feth e- dip, Elliot'un yapamadığını yap maktadır. Iy
Yukarıda da belirttiğimiz gibi, Henry Layard Sultan Abdiilha- mid’e o kadar yakın olabilmiştir
TARİH ve TOPLUM / MART 1992 / Sayı: 99
ki, İstanbul'a geldikten birkaç ay sonra karısıyla beraber Padişah'ın sofrasına oturabilmekte ve bunu iftiharla Londra'ya bildirmekte dir. Osmanlı Sadaretine atanacak Sadrazam bile Sultanla Layard a- rasında müzakere konusu olabil mektedir.
Layard'ın "Private Paper"ları a- rasında bulduğumuz bir mektup konuya ışık tutması açısından ilgi çekicidir. Lord Derby'e yazılan mektubun bir yerinde Layard der ki: "Osmanlı ülkesinde Sultan'ı kontrol edebilecek ve Ona yol gösterebilecek bir veya iki devlet adamı olsaydı, kendi talihsiz ül keleri için birşeyler yapabilirlerdi.
Fakat ne yazık ki, ben boşuna a- dam arayışı içerisindeyim. "21
Osmanlı ülkesini idare edecek ve padişahını kontrol edecek dira yetli bir devlet adamının İngiliz elçisi tarafından aranması dikkate şayandır.
Layard, gerek Osmanlı-Rus sa vaşı boyunca ülkesi lehine yaptığı faaliyetlerden gerekse Kıbrıs'ı Sultan Abdülhamid'den kopar masından dolayı İngiltere Kraliçe si tarafından kendisine "Grand Cross Of The Bath" armağanı ve rilmiştir. 11
İngiltere'nin XIX. Asrın son çey reğinde uyguladığı şark politika sı, bu dönem Osmanlı-İngiliz iliş kileri ve Ali Suavi'nin başını çek tiği Çırağan hadisesi ile ilgili İngi liz belgelerini bundan sonraki makalemizde incelemeye çalışa
cağız. ☆
' Elliot, Sir Henry G., "The Death of Ab- dülaziz and of Turkish Reform", Ninete-
enth Century 23: 132 February 1888 s,
276-296
2 Öztuna, Yılmaz, Büyük Türkiye Tarihi, Isf 1983, Cilt: 7, s. 121
3 Kitapçığın üzerinde basıldığı tarih yok tur. Ancak bu eserde Sultan Abdülha- mid aleyhinde sert tenkldler bulunduğu için II. Meşrutiyet öncesinde basılmış olması İhtimal dahilinde görülmemekte dir.
4 Svolopoulos, Constantin, "L'initiation de Murad V A La Franc-Maçonnerie Par Cl. Scalieri : Aux Origines du Mou vement Liberal en Turque, ” Balkanlc
Sludies, V: 21, 1980
5 Ebuzziya Tevfik, Yeni OsmanlIlar Tari
hi, cilt II, 1st. 1973 s. 144 (Bugünkü dile
uygulayan Ziyad Ebuzziya) 6 a.g.e. cilt III, S. 443-444
7 Elliot, Sır Henry G., İntihar mı İmale
mi? Yahud Vak'a-yı Sultan Aziz, 1st, s.
32-33 (Nâşiri: Kitapçr ilyas)
8 Public Record Office, F. O 78-2574 From Layard To Derby No: 635 9 Hanioğlu, Şükrü, "Notes on Young
Turks and Freemasons", Middle Eas
tern Studies, Volume: 25, Number: 2,
April 1983 s. 193
10 Başbakanlık arşivi, Yıldız Esas Evrakı Kısım : 17 Karton: 23 zarf: 64 Evrak No: 929
11 Sözkonusu olay esnasında kaçırılması istenen ikinci şahsın Sultan Murad'ın oğlu Selâhattin Efendi mi, yoksa Sultan Murad'ın kardeşlerinden biri mi? Kesin olarak anlaşılamamıştır. Ayrıca Ziya Şakir, Istavridis için Ingiliz Elçiliğinin 1. Tercümanı, Ebuzziya Tevfik ise tercü manın kardeşi olduğunu söyler. Uzun- çarşılı Ebuzziya'nın beyanını kullanma yı tercih etmiştir. Elliot'un beyanına ba kılırsa bunların hiçbiri doğru değildir. O- layın teferruatı için Bknz. Uzunçarşılı. İsmail Hakkı, "V. Murad İle Oğlu Sela- hattin Efendi'yi Kaçırmak İçin Kadın Kı yafetinde Çırağan'a Girmek İsteyen Şa hıslar", Belleten No: 30, 1944, s. 589- 597
,2 P R O., F.O. 424 From Elliot to Derby, Telegraphic Dosya 46 No: 243 13 P R O,, F.O. 424 From Elliot to Derby
Dosya 46 No: 340
14 P R O., F.O. 78-2572 From Henry La yard to Lord Derby Beige No: 526 15 Seton, Watson Disraeli, Gladstone and
The Eastern Question, London, 1935
16 P R O., F.O. 78-2574 From Layard To Derby Beige No: 635
17 P.R.O., F.O. 78-2561 From Lord Derby To Layard Beige No: 268
18 Scalieri bundan sonra da faaliyetlerine devam etmiş bu amaçla kurduğu Scali- eri-Aziz Bey Komitesi Temmuz 1878'de ortaya çıkarılarak mensupları cezalan dırılmıştır.
Teferruat için Bknz. Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, "V. Murad'ı tekrar Padişah yap mak isteyen Scalieri-Aziz Bey Komite si," Belleten No: 30 1944 s. 245-340 19 Mlllman. Richard, Britain and the Eas
tern Question (Oxford, 1979), s 548.
20 P R O., F O. 78-2584 From Layard to Derby 31 th August 1877 Thrapia No: 1026
2' British Library, MSS. 38938 Layard To Derby
22 Millman, Richard, Britain and The Eas
tern Question (Oxford, 1979), s. 44
53 • 181