• Sonuç bulunamadı

O kadar pişmanım ki!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "O kadar pişmanım ki!"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

t

t

-\&İm.

HANNUMA

Faks: O 212 505 64 49

Ç I K I N T I

' M illî Eğitim Müsteşar Yardımcısı’ Cemil Çetin «Bin beş yüz okulda dene­ dik, ders kitaplarını velile­ r in 1 seçmesi öğrencilerin başarı oranını yüzde 40'tan 70'e çıkardı; ço­ cuklar ezbercilikten kur­ tuluyor, araştırmacı beyin­ ler yetiştiriyoruz» demişti

(TRT 1, 4 eylül 1997).

Veliler, öğretmenler, ki­ tap yazarları karşı görüş­ teydi. Ben de sormuşum, veliler seçme işini hangi kıstaslara göre yapacak, ' diye. B ir yılda belli olmuş:

neyi seçeceklerini bileme­ mişler, ucuz olan kitabı tercih etmişler, çeşidi bol kitaplar yüzünden dersler curcunaya dönmüş.

Gene eski usule dönül­ dü. Birbirim ize güvenmez haie-gelişimizin bir, sebebi de bu tür karârlar.

O kadar pişmanım ki!

B

abası merhum Ali Kemal’in bir fotoğrafım istemek üzere Londra büyükelçimiz Zeki Kuneralp’e telefon ettim.

- Yahya Kemal’in bir yazısı olduğunu bilmiyordum, dedi.

Sözü uzatmamaya çalışarak, Şair’in, merhumun hayli aleyhin­ de yazdığını, aradan bu kadar zaman geçmiş olmasına rağmen, Ali Kemal’den haşin bir dille söz ettiğini söyledim. Bu tutumu da tabiî karşıladığı cevabını verdi.

- Babanızın aleyhinde bir yazıyı süslemek için sizden güzel bir fotoğrafını istememdeki densizliğin farkındayım, deyişime şiddetle karşı çıktı.

- Katiyen böyle düşünmüyo­ rum. O yazı tarihî bir belgedir. Babam sizin meslektaşınızda Hiç şüphesiz, sizin yerinizde olsaydı o da aynı şeyi yapardı.

Sıradan biriyle konuşmadığım o kadar belliydi ki! Babasının bir portresini göndereceğini, ama istersem İstanbul’daki annesine de müracaat edebileceğimi söyledi, adresini verdi.

Sabiha Hammefendi’yi ziyarete gittim. Tophane’den Galatasaray’a çıkışta, Yeniçarşı Caddesi’ne açılan sokaklardan birinde levanten tarzı bir bina.

Kalın camlı gözlükleriyle emekli öğretmene benzeyen, yıllardır güneşe, belki de açık

havaya çıkmadığı belli bir hanımefendiydi. Fotoğraf meselesini oğluyla halletmemi istedi ve beni çaya alıkoydu.

Acısını bütün varlığına sindi­ rişinde, hiçbir suçlama, hatta gücenme izlenimi vermeyişinde, felaketini tek başına taşıyışında öylesine bir büyüklük vardı ve ben karşısında, ne diyeceğimi bilememenin de verdiği azapla öylesine bir eziklik hissettim ki, çıkınca, sokağın tenhalığından da faydalanarak biraz ağladım.

Şükrü Baban Hoca’ya ziyaretimi söyledim. O da, Refet Paşa’nın İstanbul’a gelişini takip eden günün sabahı telefonla Sabiha Hanım’ı arayışını anlattı.

- Refet (Bele) Paşa İstanbul’a

f

;elmiş, çılgın tezahürada karşı- anmıştı. Ali Kemal dostumdu. Mudaka İstanbul’dan ayrılmıştır, haremine Allah kavuştursun de­ mek için aramıştım, dedi. Ama karşımda Ali Kemal'i buldum. «Niye kaçayım. İsterlerse, her mahkemede hesabımı vermeye hazınm» diyordu. Ne dediğimi anlamak istemedi, gerçeği gör­ memekte hep inat ederdi.

Zeki Kuneralp emeklilik yıllanın Fenerbahçe’deki evinde

eçirmiş. Gidip, yanm kalan osduğumuzu pekiştirme fırsatı­ nı kaçırdığım için, şimdi o kadar pişmanım ki!

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunlara örnek olarak; plastik ve endüstriyel kaynaklı atık suların neden olduğu toprak ve su kaynaklarının kirlenmesi ile gaz emisyonları nedeniyle ortaya çıkan

Tablo 4’te görüldüğü üzere, özgecilik ölçeği puanlarının yaş değişkenine göre farklılaşıp farklılaşmadığını belirlemek için, yaşları 21 ve üzerinde

O~uz yay~l~~~~ ile Yemen'e kadar hatta, Osmanl~~ geli~mesi ile bir yandan Kenya bir yandan Fas'a kadar Müslüman - Türk hakimiyetini, bir çe~it iç ezikli~i ile konu~mamaya,

Yap~lan görü~meler Avrupa ülke- leri aras~nda yeni bir Haçl~~ Ordusunun kurulmas~na yol açmay~nca, Venedik Senato'su 18 Nisan 1454 tarihli anla~may~~ onaylar (s. Geni~~ bir

Artık Namık Kemâl müteessir de­ ğildir, Milletin ümit ettiği feyzi büyük kurtarıcı Atatürk’ten ahirette öğren» miştir. Büyük Millet Meclisi Reisi ve

Bu 28 suflun 13’ünün fakül- temizin di¤er birimlerinde de hastane infeksiyonu etkeni olarak karfl›lafl›lanlar gibi yaln›zca vankomisin, netilmisin ve kotrimoksazole

BlLlı,l DERGısl- Gökova'ya yap|lmak iste- n6n termik santra||a algili olarak bugün ulaşl- ıan boyutun bir ınatlaşma olduğu söylon€bilir mi?. N€dgn böyle

Ýnsanlarý candan sevenleri, kendinden önce insan kardeþlerini düþünenleri, hayýr için, hizmet için, yardým için yaratýlmýþ diyebileceðimiz gönlü güzel kiþileri,