• Sonuç bulunamadı

Bir iletişim formu olan müziğin batı Ortaçağ'daki gelişimi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bir iletişim formu olan müziğin batı Ortaçağ'daki gelişimi"

Copied!
18
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

sin

ir,Eri$ina

,

FORMU

OIAN

wrUziGiN

rnrt

onf4gnG'naxi

GDL'I$IMI

l Marmnrailetisim

Batr'da

Antikga!

ile

Rcinesans arasrnda yer alan

V.

ve

XV.

Ytizyrl-lar arasrndaki donem genellikle Batr OrtaEalr olarak nitelendirilir.

Roma

imparatorlufu'nun

genig-leyen smtrlarr, kuzeyden gelen Cer-men saldrnlan, ig ve drg dengelerin bozulmast, ekonominin gerilemesi, ntifusun azalmast, ahlaki Eoktiq

gibi

olugumlar sonucu

yeni

olugan du-rum ve kogullara uyum sallamakta zorlanan, bdyle bir kargaqa ortamln-da

giictinti

yitiren

Imparatorluk,

4.

Yiizyrlda Batr Roma ve

Do[u

Roma (Bizans) olarak

ikiye

aynlrr.

Karga-qa

igindeki

Roma

Imparatorlu-fu'nun

4.

Yiizyrhn

sonunda Batt ve

Do[u

Roma

Imparatorlulu

(Bizans)

olarak

ikiye

ayrrlmastndan sonra,

bagkentin Konstantinopolis

oldufu

Bizans,

varhfrnl Miisliimanlar

tara-findan ele gegirildigi 1453 yrhna

ka-dar

si.irdiirmtiEken;

Batr

Roma ku-zeyden gelen Cermen saldrnlan.so-nunda 476'da

yalma

edilmi5tir. Iqte yaklaqrk bu tarihten baqlayarak Batt ve Orta Avrupa'da Ronesans done-mine

kadar

yaklagrk 1000

yillft

bir

siire (500-1500

yrllan

arasrndaki

za-man

dilimi)

bir

kopugu ifade etmek iizere Batr Ortaqalr olarak

nitelendi-rilir.

Batr

Avrupa'da

dili

Latince olan Roma merkezli Hristiyan

ktilttir

sriz konusu iken, Bizans'da

dili

Yu-nanca, baqkenti

istanbul olan

yine

Hristiyan

bir kiilttir

ya$anmr$tlr.

Roma

Katolik

OrtaEafr'ndan

ayrl

olarak,

dolu

yilnelimli bir

Bizans Ortagafir'ndan da soz etmek

miim-kiindtir. Aqafr

yukarr

benzer

tarih-lerde,

bir

baEka bdlgede, Kuzey

Af-rika, Ortadofu ve

Ispanya'ya dek genigleme gcisteren, Aristoteles

fel-sefesinden, Yunan

biliminden

etki-lenen

Arap

islam kiilttirti,

her

ba-krmdan Avrupa'dan

daha

ileri

bir

Srireyya

QA;t

r ", ' :::

"''"'

*

M.U.

Sosyal

Bilirnlcr

Ertstittlsii

(2)

Marmarailetisim

durumda

olup,ktiltiirel

bir

kopu$tan ziyade kendi iginrJe

bir siireklilik

yaq am l$ttr. .Dolayrsryla,. g.g

?ylr. toplumda

larkh

igeriklerle

yag anmrq

olan

ortaga!,

iig deli$ik

kiiltiir

iqin baEka anlamlar iiade etrnektedir.

^

III.yiizyrhn

sonunda "temelde bir Akdeniz kavimler

toplululu"

olan Roma

Imparatorlulu

igin Akdeniz,

"imparatorlufun siyaial

vJekono-mik

birlifinin

gtivencesi"

(Pirenne, I 1)-olan,

Dolu

ile-Batr arasrndaki tioarete olanak veren bir unsur olarak

Dolu

ile Bair'yr birarada tutan ya-gamsal

bir

ri-g.edir

\o.*o. imparatorlulu

fier ne

kadir

bir

tarrm toplumu

i'rlsa da, dzellikle Akdeniz'in kryrsrndaki kentlerle

birlikte

ticaret de

va-rolmugtur.

Akdeniz'in

Dolu ile

Batr'yr birlegtiren

koprii

olmasr

duru--u,

V.. Y^iizyrlda

toq:y9ql

gelen Cermenlerin siyasi yaprya egemen ol_ masryla fazra

bir

defigiklik

gdsrermemiqti

r.

Henri pirenne isiilacrlarrn amacrnrn "Roma

imparatorlufu'nu

yrkmak

delil,

onu iggal etmek ve

keyfini

Erkgrmak'l

(Pirenne,l5) oldu[unu

ijne

slrer.

Briyielikle

her ne

kadar siyasi yapr deliEmiq oisa da,

v.Yiizyrrdan

vIrI.

ytizvrla

dek

eko-nomi Roma Imparatorlulu'nun devamr niteliEinde bir durum arzetmig, Akdeniz_sayesinde eski imparatorlulun kentlere dayah ticari

varhlr

siii-mi.igtiir. Her ne kadar ekonominin genelinde bir golitintti hali egem-en

ol-sa da Roma kentleri ve ticaret hemen ortadan kaikmamrs,

e"njl

bir dur_

gunlula ra[men

Akdeniz bo1u19.a kentler ve ricari

yafr

6pey

bir

siire

daha_yagamrnr siirdiirmiiEtiir.

Belli

OlEtide ticaretle tri'rliicte

no*a

impa-ratorlulu'nda hakim doku tanma dayah olup bu da fazla

defigiklik

gbs-t91m9m_r g1ir. Dolayrsryl a Akden i z'in islam yayr hEr yl a

Avrupi'ya

kapitr

l-Itgl

9,

Yiizyrla

dek, tarrma dayah, fakat kiyriarda kentleriir ve ticaretin

de

belli

bir tinem arzet'jpi Romalt iktisadi ve ktilttirel doku varhEmr

si.ir-dtirmi.igttir. Roma ve cermen

halklan

arasrndaki

ktiltiirel

kayiagmayr sa!f1ya1 en cinemli gnsur ise

Hristiyanhk olmugtur.

"Hristiyantit<, iir-sanhk dtiEiincesini

ortaga!

Eelsefesi'ne

dolrudan

gegirecek

bir

diinya gdriigti olarak-do[m!.$!ur." (Say, 1997, 6s)

v.

ytizyrldaki

barbar

yayit-malarr

geleneksel

ktilttir

merkezlerinin yaprsrni etkilemig, dinsel yu{orn

manastrrlara

do!ru

yer deligtirmiEtir.

Yahudi ve Yunan

iilelerini

yeni bir Tann'da birlegtiren bir din olarak ortaya gftan Hristiyanhk, 1000 yrlhk ortaga! boyunca insanlann duygu

ve- diigiincelerini b-igimlendiren

iinemli

giig

olur.

yahudiligin

tersini,

yalnrzca belli bir nka 6zgii olmayan, genig yrfrnlara, halkrn alt

tabakasr-na, yoksullara hitabeden, pagan'hktan daha soyut, evrensel

nitelikli

olan Hristiyanhk, imparatoi Kbnstantinus'un 4. Yi.izyrlda resmi din ola-rak kabul etmesinden sonra hrzla, yaygrnlaqmrq, Roma mirasr ve

Ger-men halklan arasmdaki

kiilttirel

kaynaqmayr sallayan onemri bir kurum olmugtur. "Cermen istilalan ve bu istilalann yol agtrlr (i.S. 378-511 yrl-lan arasr) kargagalar Batr dtinyasmrn Latin kent merkezlerini altiist edin-ce manasflrlar, Hristiyan sofulufunun,

efitirnin

ve

kiiltiirtin

en hareketli merkezi olmuq",

(McNeil,

1994,273) Roma

imparatorlufu

doneminde her psikoposluk b6lgesinin yonetim

birimi oldulu

yaprlanma

varhlrnr

(3)

Marmnrailetisim

ilk

Hristiyanlar Romah

mtizifini,

grlgrn halk ezgi ve Ealgrlannr eflen-ce

yonelimli,

iglerindeki

saflrlr

hozucu grirerek reddetmigler, ama mii-zikten de vazgegememiqlerdir.

"Ilk

gizli

taprnmalannr yapan Hristiyan-lar,

duygulannl

tannya

y6nelik

qarkrlarla koro halinde ifade

etmigler-dir."

(Selanik, 1996, 36) Bu garkilar, tek sesli olup

dolu

kaynakhdrrlar ve Yahudi

dleleri

tagrrlar.

Hristiyanhlrn

resmi

din

olarak

kabuliiyle

birlikte

gi.indelik yagam

pratiklerini

etkilemesi gok igige gegmi$,

miizik

de etkilenen alanlardan

biri

cllmugtur.

Hristiyanhfrn

kabi.ili.inden sonra Roma ve istanbul baqta

olmak tizere Kudiis, Iskenderiye gibi kentler kilise kurallannrn

uygulan-drlr

dnemli kentsel merkezler olmuglar, miizik de kiliseye girmiEtir.

Ha-variler,

misyonerler pagan

ki.iltiiriiniin oldulu

yerlerde

Hristiyanhlr

yaymak iEin ilahi garkrlardan yararlanmrqlardrr. (Selanik, 37)

"Eski Yunan ve Bizans makamlanna dykiinen, tek sesli

kilise

miizi-linden

olugan, kendini yineleyen,

duralan bir mtizik

anlayrgrnr temsil eder" (Say,

l99l

,74) bu koro halinde sdylenen

ilahiler.

ilk

Hristiyanlar iEin

"etkili

ve dokunakh

bir

iile

olarak gdri.ilen"

mtizik,

"aynr zamanda torenlere parlakhk verir, dualarda

birligi

saflar, kutsal metinlerin

kolay-ca

ezberlenmesine

yardrmcr

olur,

dinsel

psikolojiyi

destekler."

( S ay, 1 997,7 2) Y ay grnlaqrp kurum sallagtrkga krc a zaman iginde denetgi

ve yasakgr bir tutum igine giren kilise,

miizifiin

geliEim yrintinii de belir-leyip denetlemeye Eahgrr. Kadrnlann ;arla sciylemesi yasaklamr; tutkulu, kadrnsr ezgller yerine tutkusuz, ahl(ka uygun,

alrrbagh

ezgller uygun gdrtili.ir;halk

mtizili

ve galgrlannrn

kilise

miiziline

girmesi dnlenmeye galrgrlrr. (Say,1997, 72)

Batr Roma Kilisesi'nde

miizilin

ilk

evreleri krsaca

b6yle

geliqmig-ken, Bizans'da durum biraz daha

farkhdrr.

Orada da

kilise miiziline

hallnn ve galgrlann kauhmr ijnlenirken, etkilenim dogu kaynakh olmug-tur. "Bizans

kilisesi,

Srp,

Rus, Bulgar, Yunan ve Romen kiliselerinde yaprlan dinsel

miizilin

kaynafrdrr ve hem Hellenistik, hem de Oriental

dlelerden etkilenmigtir.

"

(Say,1997,75)

Antik

Yunan makamlanna

Batr Kilisesi'nden dahafazla duyulan

ilgi,

yakrnhk onun Batr'ya oranla

daha

do!ru

olarak algilanrp yorumlanmasml sonuglamrq, hatta bir

6lgii-de korunmasrnr

saflam4tr.

Bizans Ortodoks kilisesi de Eoktanrrcrhk ve

putperestlige karEr olmug, "ama Eok tanncrlann

(Antik

Yunan'rn)

grir-kemli

sanatr, Isa adtna kullanrlmak tizere, Bizans sanatrnr etkilemigtir" (Say,1997, 75). Dolayrsryla

Dolu

mtizifiinin

Batr'ya aktarrlma kanah Bizans olmugtur.

Milano

Piskoposu

Ambrosius,

(339-

397) bunun onciilerinden

biri

olarak, Batr Kilise

mtizilinin

di.izenlenip geliqtirilmesi baflamrnda, Bizans kilise

mtizi[inin,

oriental dgelerin Batl'ya

ta$rnma-srna kaynakhk etmiqtir.

"Dolu

kilisesini inceledikten sonra, dtirt otantik kilise dizisini batrya getiren" (Say, 1985, 60) Ambrosius, Bizans

ezgile-rini,

dolu

makamlannr, ttiren

mtizifiinin ritmik

yaplsl igine sokmu$tur. Dinsel

igerikli

sdzlerle bu

ritmik

yaprnln birleqiminden olugan ezgller

(4)

--

Mannarailetisim

"Ambrosius Ezgileri"

olarak anrlrr.

(ilyaso$u,

1995, 10)

Do[u

mti-zifinin

Milano'da tanlnmasmr saflayan bu ezgilerin, haik iizerinde

etki-leri

olmugtur.

Kilisenin baskrsma karqrn bu

tiir

bir sentezin Milano'da gergekleEmiq

olmasrnr, o dcjnemde Venedik, Cenova, Milano gibi Akdeniz

kryrsrnda-ki

dnemli kentsel ticari merkezledn iktisadi oiarak giiqlii konumda olma-lanna ve

Dolu

ile hem Akdeniz, hem ticaret yoluyla daha agrk bir etkile-qim iginde bulunmalanna ballamak anlamh gdrtinmektedir. 9. Yi.izyrla dek etkilegim, canhhk ig bdlgelerden ziyade, Akdeniz kryr kentleri

aracr-hfryla

siirdi.irtilmtiq, bu kentler biregimin <ie Onciiliiftinti yapmrgtrr.

Ortaqa! baElarrnrn en etkin,

yenilikgi

diigi.intirlerinden

ve

aynL za-manda

bir

mi.izik kuramcrsr olan

Boethius

(475-525) ,

VI.

yiizyrl

bag-lannda Platon'u,

Aristo'nun

nietinlerini Latinceye gevirmiE, dtiEtinceye yeni agrhmlar kazandrrml$tlr. "Seslerin uyumlu

birlifinin

bizi kendimiz iizerine, bizde etkin olan ig dtizenin

birlili

iizerine

bilinglendirecelini"

diiqi.inen,

miizili

bir

uyum sorunu olarak gtiren Boethius'a giire

mate-matik

ile

mi.izik

birbiriyle ballantrh

olup

mtizik

"sayrlarrn

bili-mi"anlamrna geliyordu. Hem diiEiintire, hem clrtagafda yaygrn olan

dii-giiniiEe gdre

"miizik

yalnrzca diigiince agrsrndan

delil

, ahlak agrsrndan da gok belirleyiciydi:insana tam bir ruhsal

birlik

iginde , bir ig duyumda

Tann'ya kadar yiikselmenin olanaklarrnr

salhyor,

bunu yaparken insan ruhunu sallantrlardan, kararsrzhklardan, heyecanlardan uzak tu tuyordu.

Boetius

obiir

ortaga! dtigtiniirleri

gibi

tanrrsal usa

balh

olarak evrende kendini gristeren uyumu gtizelin ve

iyinin

kaynalr diye gdrdii, hatta onu yalnrzca estetiEin ve ahlakrn

defil,

siyasetin,

tibiir bilgilerin

temeline yerlegtirdi. eUnkti bu di.inyada her Eey Tann'nrn

belirledifi

ya da hatta

Tann'da varolan cirneklere uygun olarak tam bir uyum iginde

varolmug-tu

ve tam

bir

uyum iginde

varhlrnr

siirdtiriiyordu.

Buna

giire

her gey

birlik

ve gokluk ilkeleriyle aErklanryordu.

Birlik

her geyi deliEmez krlan ve kendine 6zdeg krlan

ilkeydi,

gokluk

de[iqimin ilkesiydi, gegitlilifiin

ilkesiydi."

(TimuEin, 1992, 247 -248)

7.

yizyidan

itibaren sabanrn yaygrnlaqmasryla yeni bir ekim sistemi geligmiE, zamanla

kiigtik

toprak

sahipleri

ortadan

kalkarak

topraksrz kciyliiye dciniiEiirken btiytik toprak sahipleri bu topraklarr ele gegirerek zenginlegmiglerdir. Kilise de

miilk

sahibi olup zenginlegince insanlar en

koti.i kogullarda toprafa bafl anarak miilkstidegmiglerdir. Kralhk yetke-si de

dafrlmayayiz

tutunca Merovenjlerin glicii sarsilrr ve

VIII.

yiizyrl-dan itibaren Karolejler iktidara gelir.Hanedanhfirn krah Karl

I

donemin-de brr yandan yayrlma amaqh

fetihler

siirerken cibiir yandan dtigtince diinyasrnda cinemli atrhmlar gergekleEtirilir. "Dcinemin en tinemli geligi-mi Karl

I

zamarunda yaganan

kiilttir etkinlikleridir.

Bu

etkinlikler

Karo-lenj Rdnesans'r diye adlandrrrlan bir di.igi.ince atrhmrnr getirmiqtir. Ka-rolenj ler Rcinesans r Ortaga!'rn dtigiince krsrrhlrndan kurtulm a qabas

(5)

Marrnnra iletisim

dii

ilan edilmig, eski yaprtlann araqttnlrnasma giriEiimiE, manastrr okul-larr ve piskoposluk okullarr a<;rlarak ybnetici

toplululun

ktilti.irel geliE-mesine olanak sallanmrE ve bu okullarda el yazmalannr yetkiyle kopye eden insanlar yetiEmigtir.

Ayrrca,

hristiyan

cilretisini

"bu

dinin

bilegi-mine inang agmrndan Yahudi dinini ve dtiEtince agtsrndan Yunaur felsefb-sini katarak" temellendirdiren kilise babalan dcineminden skolastik yani okul d0nemine, felsefede ise usgu ydnelimlere gegiq olmugtur. "Boylece gelen

yenilikler

Skolastik Rtjnesanst denilcn

ikinci

geligim ddneminden gegerek asrl rbnesansrn tohumlannl atar" (a.g.e., 244)

Dini

iirgtitlenme-ye de Onem

verilen Karl

I

zamantnda

elitimde miizife

verilen

cinem

dofrultusunda kilise

mtizili

geligtirilmiE, Papa Gregorius'un

mtizili

tek bir bigim altrnda toplama

gabalan

desteklenerek

diler

mi.izik ti.irleri ya-saklanmrgtrr.

Tiim

Ortaga! boyunca egemen miizikte krsrtlamalar, smrlamalar ve

yas akiam alar eksik olm amrgttr. Qtinkii toplumdaki hegem onik yaptnrn si.irefen krhnmastnda

mi.iziksel iletiqim

de dnemli

bir

iqleve sahiptir. "Mi.izik ya$:rmlnm ideolojik

iizii

toplumdaki egemenlik yaprsurm

gerek-sinimlerini

kargrlamaktadrr.

Bu

nedenle de, ydnelinen

miizik,

'ashnl' sakladrfr toplumsal hayatrn stirmesini sallamaktadrr. " (Oskay,1995,46-47) Ama yine de,

tiim

yasaklamalara kargtn kilise

mtizilinin

iEinden din

drqr, daha 6zgi.ir ifade bigimleri siirgiin vermigtir si.irekli olarak.

Kilisenin yasakEr, baskrcr tavn varolan dokuyu korumak iEin,

bilimi

ve sanatr sistematize ederek yaymaya dayanrr. Hergeyi Hristiyan

bir

6r-tii

altlnda tek bigim altrnda standartlagtrrmak denetimi kolaylagtrracafm-dan ve bu yolla

verili

toplumsal yapryr stirefien krlmak mi.imki.in olaca-!rndan, bdyle

bir

denetim mekanizmast oluqturmak

kilisenin

iSine

gel-migtir. Bu

amagla

Hristiyanhfrn

ilk

yrllan,

daha sonraki

yiizytllarda

Arap

felsefesiyle

birlikte

Aristoteles mantr[rnrn

etkileriyle

birleEerek Skoiastik diigiinceye evrilecek olan sistemleqtirme gabalarrna sahne ol-mu$tur.

Miizikte

sistematikle$tirme gabalannrn en

belirgini

papa

Gregorius

(M.

S. 540-604) tarafindan gerEeklegtirilmiqtir. Gregorius

papalft

yap-trlr

ddnemde, din drgr ezgileri igermeyen,

a!r,

sade, standart

bir mtizik

anlayrqr oluqturmak amacryla "dinsel ezgileri toplayarak

bir

bijliimiinii

elemig,

bir bdltimiinti

diizeltmiq, ayrica yeni ezgiler

eklemigtir."

(Say, 199"7,73) Gregorius'un, standart

bir

bigim

altrnda ifade etmek tizere

mtizik yazlsl

olarak seslere

harfler

vererek adlandrrmayl

ilk

di.iEiinen

Romali

filozof

Boetius'un harf yazrsrndan sonra "neuma" olarak isim-lendirilen nota yazlslnr

kullandrlr

bu ezgiler,

"Gregor Melodileri"

y,a

da

"Gregorius

Ezgileri"

olarak

isimlendirilir.

"Tek

sesli

bir

melodi gizgisindE, Latince

idzlere

dayah, eqliksiz erkek k91os1t iEin, (....)

ma-karisal

bir yaprda" ve hecelere dayah,

ritmik

tjzellikleri

olan bu ezgiler "$liimden sonraslnr dtigiinen, nesnel

bir

tavrrla ve metnin

igerilindeki

(6)

din-Marmnrailetisim

ginlik- ve gtiven duygusu yatmahdrr. igten, derin duygular tagryan ve huzurlu

bir

ortam

getirmelidir."

(Ilyaso$u,10-1

l)

Miizifi

bozulmalara karqr korumak ri1e1e Gergorious $arkriarr ve Leiotourgia

Kurallarr

tig

yizyrl

boyunca kilise tarafindan kullanrlmrg, bu da

miizilin

kendi igine

kaperh ve tutucu bir yapr geligtirmesini sonuglamrgtrr.

Tarihte, yaEamda her avanraj, bir takrm karqr avantajlaraya da

deza-van_tajlara aynr anda sahipken,

veya bir

agrdan olumlu gdriinen gey

bir

bagka agrdan olumsuz nitelemesini hakederken, her olugum kendiiginde

baglangrgta olumsuz gortinen karqrtrm da iEerir ve bu kargrt kutup

cince-Ieri tohum halinde igerilirken, zananla bu olumsuzlama egemen ve

ba-lrmsrz bir

konum kazanarak'olumlu'ya dcini.iqiir, yine

keidi

iginde

bir

bagka

olumsuz

karegoriyi barrndrrarak.

Miizikte

de benzer geyler ol-mug,

bilim

drqr-bilim, yasak-iizgtir ifade

bigimleri

birbirlerine

ci6ntige-rek varolmaya gahgmrElar; karErthklann evriminin sonucunu dinamik, geligmeye agrk yaprda olan unsur

beliriemiqtir

gofunlukla.

Gregori-us'un "tek bir

miizik

yoluyla tek bir

kilise"

anlayrgrna dayah

olaraklili-se

miizilini

standart bigim altrnda toplamak, onu sistematize ederek yay-grnlagtrrmak geklindeki ddnemin Kral'rndan (Karl I) da destek gdren

ga-balan, uygulamalan miizikte bilimsel gahgmalann dolmasrna ycll

agmrq-tr.

(Say, 1991,73)

Mtizilin

ilk

balrmsrz

harekerleri de

bu

miizilin

iginde Gregorious ezgiierine eklenen yeni sriderle ortaya gftmrgtrr. Gregor melodisinde, her ne kadar Ealgr kullanrlmamasr yoniinde

bir

yasak olsa da, Hristiyan

miizilini

temellendirme arayrglan ve ara$tlrma-lan, yeni galgrlarrn bulunmasma da kaynakhk eder. Buniardan

biri

olan org, zamanla kiliseye de girer. "Org yedinci yiizyrlda kilise ydneticileri-nin de hoq giirmeye baglamasryla, dinsel tcjrenlerde koronun sesini

des-teklemek amacryla kullanrlmaya baglanmrgtr."

(Mimaroflu,

1981, 26)

ozellikle

Karolenjler D0neminde

mtizilin

dindrqr,

ilk

rizgiir hareketleri

baqlamrg ve bu da kilise

mtizilinin

yaprsrru etkilerniqtir.

Orlaga! boyunca kilise, her ne kadar totaliter bir kurum olarak halkrn yagamlnl belirleyen, baskrya dayah

varhlrnr

stirdiirmi.iEse de, hem mti-zikte hem yagamm

diler

alanlannda din drgr uzanrmlann olugmasml

en-gelleyememigtir. Qiinkti her bireysel yaqam ya da yagam tarzr kendi do-lasrna uygun bir takrm ki.ilttirel temsil bgimleri oluqturarak kendini ifade etq9k, -.ki bence.dzgtilliiliin anlamr budur - igindeki insanal potansiyeli

|grga

grkarmak ister. Bunu bazen baskrn toplumsal yaprlairn drgrnda

kalmayr goze alarak,bnzen igine srzarak yapar ve bu yolla kendi temsil tarzrm varetmeye, dolayrsryla kendi ya$am tarzLnr onaylatrp benimset-meye ufragrr.

.

Bu ballamda her ne kadar mtizikte srnrrlamalara, yasaklamalara ve hor gdrmelere gidiimiq olsa da, halkrn kendini ifade aracr olarak

kullan-drlr

ezgi ye.galgrlar,

kilise

drgrnda varhklannr

siirdiirmiigler,

zamanla

(7)

MarmnrailetiSim

ilgili

kayrta pek rastlanmasa da, eldeki verilere.gQrq Avrupanrn Akdeniz kiyrsr

hilklinnrn

miizipi

drgrnda Ku_zey

iilkelerinin

m;j.zt[i,

"kilisenin

dortsesler ve makamlar tizerine kurulmug

miizifinin

izinden

gitmemig-tir.

Bu

mtizilin

ezgllentigliiler

tizerine kuruludur." (S1Yt 1997

,77)

Ya-hn,

gevqek dokud-aki bu

iiglii

yaprlar, daha sonra

bizdeki

iiglti

armoni

yoptitni

glugturmug, Barr

mtiZiflnOeki sekizli yaplnln

olugumuna da kaynakhk etmigtir.

Bu arada

vII.

Ytizyrldan baqlayarak gi.indeme gelen ve

[X.

Ytizyrla dek

etkisini

si.irdtiren islam yayrhgr,

Akdeniz'i

Islamlagtrrarak Batr'ya kapatmrq, artrk Bizans'r

Bati {vrupa'ya

baElayan

.ttipt

ortadan

kalk-*tgtrt.

Akdeniz'in agrk

oldulu

Meruvenjler d6nemindeki yapr drqa.ag-rk

iken, onun Bafi'ya kapatrldrgr Karolenjler dtjnemi, Frank Imparato.rlufu kanahyla Orta ve KuZey Avrupa'nrn cjnem kazandrlr

bir

d-dnemdir. Bu donenide denize kapah, iEe d6ntik, drg pazarlarfa v9

dr;

tilkelerle

!ai-lanusr olmayan

kapih

tilke yaprlanmast ekonomik, siyasi ve

kiiltiirel

dtj-ntiqtimii zorunlu hale getirmigtir. (Pirenne, 25)

Bu diiniiqtirn sonucunda, Akdeniz kryrsrndaki ticari kentler ve g<irece agrk iktisadi yapt yok olmaya

yiiz tutmug.9.!u

ve Batt Avrupa'da.dr$a

kipah

feodal yapr geligmey6 baglamrqtrr. IX.yiizyrldan itibaren iiretimin

toprafa bagh,

kincli

k6ndine yetcrli, kapah.bir sistem gergevesinde

or-s,;ni;

eoitligi

bu yaprlanmada, btiyiik

giftlik

arazileri feodal beylere. ait ilralikane den"en btiitiinlere aynlarak iglenir.

Tiimiiyle

toprala

balh

-olan,

seif

olarak adlandrrrlan

yan-iizgtir kdyliintin,

belli

bir

koruma.saflan-masr karqrhlrnda hem kendi hem beyi iEin {iretim y^aptlgl, tiiketime

do-niit

gegi*tii

ekonomi kogullannda ioplumsal stnrflar arasrndaki

ili$ki'

to.qiitfitt yiiktimliiltikleredayah,

1uka1Qa1 agalrya b-elirlenen

taliy9t

liigtlteri

gergevesinde bigi.Tl-enir. Feodal beyler,

lordlar

ve kOyliilerin

Orqtnda qtiuuiy" srntfi ve icilise de.yapryr tamamlayan ana

unsurlardan-ori.

ropraga'dayah

savaglar

"kr-+

olmadrlrndan,

savaggr

birliklerin

on..n

torunrtg'oldufu

derebeylik

sisteminde

korunma

amagh kale

kentler olugturuimuq, bu kentlerde koruma saflamak iizgre savaqE-t

56-uuiu" .tntf.konumlandrnlmtgtrr.

Aynca

zengin kilise de hem- toprak sa-tti6i

iono-uyla

onlan kiralayarak iktisadi agtdan,.hem de toplumun

Plt-goiuru Uijfuniotiq yaprstnda

6iittinltik

olugturan

bir

unsur olmaql

bafla-ilr;a;

*n*i

Uir

6ui

olarak sistemin temel yapl ta$lanndan

biridir.

Feodal yaplnln heni.iz oluqmadrlr

IX.

yiizyrl

oncesi toplumsal orta-,rrrndu

turli

6ir gekilde ortuya Erkmimrq, olgunlaqmaryp

olal

toplum.sal

;J^61"d;

din gemsiyesl

ittriOa heniii

geliillenmemiqkel, bu yiizyrlda feodal

biyler,

qcivalyeierden gluqan soylu srnrf, kilise etrafinda toplanan

;;irb;"

sinrfr've ktiyli.iler olmak tig ayrr toplumsal srnrf -lg^.yiizyrldan

i;i;;;;"

buna kentlerde ortaya grkan bir baqka toplumsal srruf olan kent-ronioiut

ruenir-

ve tig ayrr 6gemenlik bigimi gtindeme gelir:

"Senydrle-ilri

"t"rf.Eilerin

tizerind6ki

elonomik

e_gemenlifi. Savaqgrlarrn silahstz

ini^niuitirerindeki

siyasal egemenlifi. Kilisenin laikler iizerindeki

(8)

yay-Marnnrailetisim

mak

istediEi-*!rnt."g-"menlik

(-..) Bu baflantrlar, hiyerargik ororire ve

lo.bjv-"_t

iligkileri

halinde dikey olarak

dtiz"enlenmilr"ioi.;;ibuuy.

19lo

2ts-216)

zarnanla

iklimin

rhmanlagmasr,

ekilebilir

alanlann tanma aqrlmasr, niifus.artrgr, fanmda yeni tekniklerin kullanrhEr

iiretim u"

tirun urt grni sonuglamrg, artian govalye srnrfinrn ihtiyaglan,

ioylu

srnrfin

iiitr"

yoner-me

iste!i

koruma amagh

ekon.rninin

irnrrlannr zorlamrq,

x.

ytizyrrdan sonra.ticaret geliqmeye ba$lamrgtrr. yrjnetim ve korunma.-nuEr,

u.uui

ve kale-kentlerin eteklerinde kcinumlanmrq, elde edilen tarrmsal

mtr;

liiks

ttiketim mallanyla

deliE-tokuEunu oiganize edebilecet goiiip"er., maceracr, {izg_tir ruhlu,

lai!

kigilerden olugan tticcar srnrfi olugrn'arya bag_'

lu-p.u.,

Bdylece,

IX.-

xL

ytizyrllar

arasrnda doruk not

iuir",

ya$ayan f:ll9

{

:.r,:I"n' in, y.?prlanm as r n a ve ro pl u m sal tab akalag m uy ubn u,i. u y'tii_

yuoan rtrDaren

r(lk

brr bagka toplumsal

srnf

-tliccar- daha gircrek

siiiekli

iktidardan hak elde.etmeye ufrlqmrgtrr.

Bir

yandan

"kil"bfii;

topraklann artl$xlln iiretim ve tiriin arttgrnt sonuglamasi ve senydrli.ik srjmtiri.i

siste-mine- gcire artrk tirtintin{eodal beylerih eilerinde topianarak liiks ttiketimi

le$v+ e.tmesi d.e$iEim ekonomisinin dinamiklerini yaratrrken; cite yandan krrsal ekonominin bafrrnd-a savunma ve yrinetim arnagh kale-kentlerin duvarlan gevresinde, kasabalarrn eteklerinde,

tiriin

rariasr-n

ltiks

mal_

lT1" 9:g,t$irini

organize" edecek gciztipek, maceracr, ozgtii ruhlu

kigilei-den meydana gelen bir tiiccar srnrfr yavagga olugurken pazar ekonomisi_ nin dinamikleri de yerlegmeye b;rglamrgtrr.

X.yiizyrldan itibaren feodal dokuya ticaretin ve tiiccar srnrfinm

eklen_

mesi ve yeni kentleqin yalnrzca

ticari

amagh yerlegirn

birimleri d;gii,

''yerleqik insanm

ktiltiiiel

ve sosyal yuprsrndin

U"Sfrv*

i"rkhlftlarla

baEhbagrna

kendi'e

6zgti ydneririr

siitemirti

oe

yir.nrin

il-iii*re,

haline

gelmesiyle",

iiretim

ve toplumsal yapr da

karmagrttrsr""y"

uasramis, l-eodal yapr gciziitme siireci igine

girririgtir.(Kayhii,l'gggi+z>

riu

ot.i_

:TlT

kitise

mtizilinin

kapali ve ritucu"yupistnr da

zorr#rg,

yeni

oru-:yTlTag?

kapr aralamrgrrr. Farkh egemenlik yaprlarrnrn

faikh

iktidar

Drgrmrennr crogunnasr sonucy

jg$iss

e.artgpl ve

birlikler

gtindeme gel_

m igtir X.ytizyrldan itibaren.

Miizik

de-boyte uir

utuqurofi'-etkilenerek

yeni hareketlenmelere sahne olmuqtur.

.. ilk

qarlaklar kilise

nri.izilinin

yaprsrnrn iginde, Gregor melodilerine din.dr gr uzanrm lar n etki leriyre.

tirtiya gtko.

g u _e;gll"ere'"t,t"nrn

y.ni

sozlerle oluqan Tropus adr vcrilen

yini

bir trirdr

b.tTrii,Uiitt"

ilk

ijz_

gur harekeiler.

'l ropus

ve

sequentia'lar

bir

Gregor melodisine ekle_ nen srjzlere verilen a!.!lrr. Melgdinin ba;rna ya da [rtasrna eklenen srrz_

lere fropus, .sglr|aki alleluia melodisinin'notalanna uvou*runrara da se_

q.entia denir. " (Mim aro gl u,26) Once leri bu..ek s

tirreir.oiiar

me tinlerden

alrnrrken, zamanla dindry giirler kullamlrr.

6yle

ti

gio"i"i. tiiise

(9)

Marmara iletisim

Kilise mi.izifinin

uzun melodilerden, karmaqrk ve stislemeli sdz yaprla-nndan olugan , bu nedenle sdylemeyi, bellekte

kahcrh[r

sallamayr ve halk taraf rndan benimsenmesini zorlagtrran yaprsrndan do[an sorunlan gidermek iizere d<inemin birqok mi.izikgi ve Eairini de banndrran Fransz manasfirlanndaki kegiglerce

geligtirilir

ilk

tropus cirnekleri . Nesir ya da

nazrm bigiminde yazrlan "bu

ilk

cjrnekler iinemli bir sanat

deferi

tasrma-sa da, gelecekte mtizik tarihinin ijliimsiiz eserlerini yaratacak gahgmalar-drr. Buna ornek olarak kaynalrnr Tropus'lann oluEturdufu oratoryalarr

verebiliriz.

Tiimtiyle

Ortaga!'a

6zgii

olan Tropus'lar , daha sonra

bir

Eok dallara aynlarak tizgtin anlatrmryla dindrgr

miizife

de kaynak olug-turmuglardrr." (Kayhan,42) Dine kargr

bir

boyutu olmayan, daha gok ayinlerde dramatik temsillerde kullanrlan Tropuslar ddnemin edebiyat ve

tiyatro

gahqmalarrnr da etkileyecektir. Tropuslar'rn

bir kolu

geligerek mtizikle edebiyatrn igige geEerek

Hristiyanlftla

bi,iti.inlegti[i Hristiyan

ti-yatrolannl

oluqturacaktrr.

Bir

diger

kolu

da halk qarkilanna kaynakhk edecek, onlarrn canh ve neqeli bijltimlerinde kullanrlacaktrr. Sdyleme

kolayh[r

sa$amak amacryla Tropus'lardan 6nce olugturulan,

ilahilerin

okuma bOltimlerinden olugan, her notaya

bir

hece gelecek qekilde

dii-zcnlenen Sequence'lar ise ilahilerin bir pargasr olmaktan kurtulamamtq,

Tropus'lar

gibi

kendine

iizgti

bir

geligim

sergileyememiqlerdir.

(a.g.e.,42-43)

Kilise

miizilinde

ilk

Eokseslilik denemeleri

Organum

adt altrnda or-taya grkar.Qokseslilifin

ilkel

bigimi olan Organum, "baqlangrgta paralel

iki

ezgiden oluguyordu

(...)

Genelde,

bir

Gregorius ezgisine,

dcirtlt,

beqli ya da oktav arahklarrndan yaprlmrg

ikinci bir

sesin katrlmasryla gerEeklegtirilirdi." (Say, 1997, 82)

Dolaglama

olarak siiylenen, gele-cekteki

ttim

goksesliliklerin temelini olugturan Organum

ile

"ses yani

miizik

dzgi.irlegmeye baqlar.

Bu

gahgmalar

IX.-Xll.yiizyrllar

arasrnda

belli

bir ezgiye aynr

ritmi

ta$ryan

ikinci

sesin eklenmesi geklinde

yaptl-mr$tr.

Zaten gokseslilik,

IX.ytizyrlda

gregorius garkrlarr'yla

tiim

geli-girn yasalarlnr tamamlayan

tekseslili[in

yenilik

araytqryla dofmugtur.

Sijzlii ritm

gregorius garkrlarr'nda en

yetkin

bigimine ulagmtg

ve

ti.im

imkanlannr kullanmrEtrr. Bu ses gahgmalarrndan

miizik

tarihi igin

biiyiik

6nem tagryan

iki

gey ortaya grkar. Bunlardan

biri

iki

farkh

melodinin

biitiinleQtirildi[i'contrepoint'

dileri

ise burada ses perdelerinde elde

edilen uyum yani

'armonis'dr."

(Kayhan,

43)

Organum'un

getirdili

birden gok ses anlayrqr, zamanla

gegitlilik

gdstererek seslerin yalnrzca paralel olarak

delil,

Gregor melodisine ters ydnde de

ilerleyebildifi,

tir-nefin

ana ses gtkarken,

ikinci

sesin ters ytinde

ilerleyebildifi

bigimler

geliEir. Daha sonra

ikinci

ses giderek temel sesin altrnda

defil,

ii91ti1d9

Ie

yLr alabilme

iizgiirliifiine

liavugur. "ingiltere ve Fransa'da

birbirleri-ne tiElii arahklarla ballanan

ikiz

qarkrlar" ve zamanla din drgr metinler-den oiugan iizgtir metinler geligir.

(Ilyasoflu,

13)

Bu ddneme

ait bir

diler yenilik

, notalama tekniklerinde

gdriiltir.O

zamana

dek

kullanrlan harflendirmeye dayah

latin

alfabetik notalama

(10)

MamnrailetiSim

sisteminin

yetersizlili

iizerine

"neuma"

igaretleri tekniEi geligtirilir.

Es-19k ilkefere d-ayah, seslerin melodideki inig ya da grkrglara gdre belirlen-dlEi bu iqaretleme ydntemi,daha sonra yazrmr gabuklagtrrmak amacryla aksanlann basitlegtirilerek yalnrzca

bir

nokta olarak gOsterilmesine ve zamanla giintimiizdeki no talam a tekni

line

kadar geligir. (Kayhan,43 )

Bir

iki

bdltimtin eklenmesiyle, askeri, siyasi ve ekonomik agrdan

bir

canlanma ddnemi olan_XI. Y-iizyrlda geligen, "dinsel

miizilin

ergin bi-gimlerinden

biri

olan Missa (Mass ya da Messe) ise, baglangrgtaki basit

!414"

Katolik

Kilisesi tcirenlerinde orra bijli.imde yer ahr."-(Say,1997, 63) En kutsal ayinlerden

biri

olan Missa, aynl zamanda bir kurban

t6re-nidir. Katolik kilisesi

papan, isa'run kanrni ve bedenini temsil eden

qa-rap vg ehneJr

gsliiinde

onun sOzleri ve hareketleriyle birlikte adayrq

du-asr

olarak Missa'yr

seslendirir.

Kyrie, Glorio, Credo,

Sancius

ve Agnus

olmak

i.izere beE

biiltimden

olugan

Missa'lar, 16.

17.

yiizyrla

dek yararlanrlan formlar olmuEtur

Xl.yi.izyilla birlikte kentlerin zanatve ticaret merkederi haline

eeldi-!i, Dolu

ile ticaretin arttrlr, daha karmagrk tiretim

ilgkilerinin

yaga"nrna-ya ba$landrlr bir siireg iEine

girilir.

Kentlerin yeni zanaatgrlan

ienyorler-den kaEan kciyliiler olup serflik sistemi de esnemeye baqlarnrqtr. Bu du-rum senycirlerigin

birrehlike

olugtururken senydrlerin

varhfr

da ticaret ve.zanaat igin bir tehlike arzeder.Bu zrthk

Xll.yiizyrldan

itib-aren geliEi-min ydniinii kentler lgh-rne gevirecektir.Avrupa

XI.

yiizyrlda dinsJl kay-nakh_gdziikeq fakaq

{ah,a eok iktisadi kaynakh olan,

iktisadi

ve sosyal

yaprda cinemli

de[igimleri

sonuglayaoak

Hagh Seferleri

ile

de

tanr-grr.Feodallerin

liiks

tiiketim_ihtiyacrnrn artmr$ olmasr, topraklarrn

iyice

\iig

ii\

p argalara,b 6l tinmesiyl e bazr soylulann yoksullagmasr gi bi

ikiisa-di

etkenlerei

ek olarak

,

kilisenin giig

kazandrlr

-bir

d6nem

olan

XI. y_iizyrlda Papahfrn, B izans'rn sarsrlm asryla gdzlerini

Doluya

ge

vire-rek Hristiyanhfr_tek

hir

yetke alrrnda roplama

isteli

gibi

ofuqumiar so-nucu "kutsal yerleri kurtarmak,bu yolda paraslz ve topraksri

kiiyttilerl

ige kogm-ak amacryla Avrupahlar Hagh Seferleri'ni ba$ratrrlar." (Timu-gin,232-234)

.

.Toplumdaki her farkh kesim bu savaglarrn sonuglanndan kendi gr-karlarr adrna yararlanmayr umuyordu. HaEh Seferleri yoluyla Roma

kiii-sesi kendi giic{inti yaygrnlaEtrrmayr, Bizans kilisesi isr(rn yayrlmaslnm kendi topraklanna girmesini dnlemeyi, soylular toprak ve seivet kazan-pa.yl, yeni geliqen gehirlerdeki orta

srnfi

oluEturan kentsoylular ticaret-lerine

ivme

kazandrrmayr d tigiintiyorlardr. Dolayrsryla Fiagh

Seferle-ri'nin- sonuglan cinemli oldu. "Dua edenleri, savaqanian, gal$anlarr ve

golalan bir

tiiccar srrufinr bi.ittin krtaya yayarak Batr Avrupa'nrn feodal uykusundan uyanmasrna katkrda bulundular. yabancr mailanna talebi

arttrdilar;

Akdeniz ticaret yolunu Mi.isli.imanlann elinden alarak bu

deni-zi bir kere daha eskiden

oldulu

gibi

Dolu

ile Batr arasrndaki btiytik tica-ret yolu haline

getirdiler.

I

l.

ve

12. Y'd,zyrllarda gi.ineyde, Akbeniz'de

(11)

Marmrtra

ilet$int

ticaret canlandrlr gibi, Kuzey Denizlerinde.de ticaret imk(nlan

biiyiik

6l-Etide uyandr.

nu

sutarOa ticaret dirilmedi.

ilk

olarak gergekten

etkinleg-ii"

diyb

sozeder

Huberman

Hag!

Seferleri'nin

ticari

sonuElarrndan. (Huberman,1991,31-32)

Bu

sayede

attl

para harekete gegmiq, ticaret canlanm6trr.

iktisadi

agrdan

bir

canlanma dijnemi olan

XI.

Yiizy.rl siyasi , askeri ve

kiiltiirel

alrdan da aynr

canhhlr

si.irdiiriir. Kuzeyde Iskandinavy.a ve Britanya Aviupa'mn

bii

pargasr olurken, dofuda Polony-a ve Macaristan

ktilttiri:l yolafla Hristiylnlagtlnh.

Hagh Seferleri

yoluyla

Bizans ve

Mtisltimin

kiilti.iriinden etkilenen

Latin Hristiyanhk

diinyasr

"Arap

ve Bizans geleneklerinde Batrh insana hoq gdryle-n herqeyi bi.iyiik

bir

is-tekliliklE

benimser." (McNeil,293). Bu arada islam yayrlmast da yavaq

yava; geriletilmeye baglanmrgfir.

Hagh Seferlerinin bir

difer fnemli

sonucu Batr'nrn o ddnemde daha geligkin olan Arap

bilimi

uE

ibnl

Sina,

ibni

Ri.igd gibi islam

di.igiinilrle-iinci

Ortimsenmig olan Aristo felsefesiyle taru$masl; Aristoteles'in ti.im eserlerinin Arap fehefesi aracrhfryla Batr'da yeniden- tanlnmasl, bunun da

"Aristotelesi

iizerinde tartrqrlmazb\r otorite" olarak kabul eden Sko-lasrik felsefenin yiikseligine

yol

agrgrdrr.

(Akyiirek,1994,,33)

Bilim

ve sanat da skolastik diigi.in-ceden etkilenmiqtir. igte

tiim

bunlar sonucunda

"bu dcinemde

bir

rilgtlde deneye,

akrlcrhla

ve

dola

bilimlerine

y9n9l9.n

Hristiyanhk Felsefesi'nin sanat alantnda yiikselig getirmesi.9oEaldrr" di-yen Say'a girre

XII.

ve

XIII.

ytizyilfg{a_geligecek olan

"Gotik

drjnem

iEte bu ytikseliEi sergiler." (Say, 1997, 86)

Gotik

Qa!

iginde kilise

miizilinde

Eok seslilik yeniden gtindeme

ge-lirken

,

trathtizilinde

din drqr saz Eairleri

gelenelini

oJugur. HaEIt

se_-ferleri srrasrnda uzak tilkelerle, yeni ya$am biEimleriyle kargrlaqr qdval-yeler ve yaEadrklan yeni deneyimler, seriivenler dine olan

balhhklannt

Lzaltr.

SaviE srrastnda kamp ateqi etrafinda soyienen, bireysel

dostluk-lar

ve duyguiarr ifade edenlzleklerden oluqan.garkrlar ve sava$

dtinii-qi.inde

biigato

gevresinde konaklarken verilen zjyafet srras.tnda soylenen

Earkrlar

etiafrnia

qekillenen din drgr_yeni ifade biEimleri gtindeme gelir.

ilOyl"ce

katr kilis"e

miizili

karqrstnda .giivalye-saz-$airlerine ve gezgin garlrcrlara dayanan

golunlukla

tek_sesli halk

miizili

geligir .Arap

tilke-ierinin hem melodilerini hem de Ealgrlannrn Avrupa'ya ta$mmasma

ara-crhk eden bu gezgin garkrcrlar giiileiinde Latince yerine kendi yerel

dil-lerini kullanrriar.-Ag[r

ve

cinsellik dolu, kaybolmaya ytiz tutmu$ 6iival-ye geleneklerinin romantik yanlannr iEeren,

i1;anr

kendi

dolalhlr

ve

"gerleHi

gi iginde yakalam aya. Eahgan, f uyS u yi.i_Hii,y agam a sevinci kaph

iek

-sesti-

garkrlardrr

bunlai.

ilk

olarak Gi.iney Fransa'da.

gltayl

grkan, Troubadour olarak

isimlendirilen bu garkilann yaplsl "dinsel

dramt, epik

$iiri,

lirik

giiri

ve gok

belirgin

olmamakla

birlikte

Eokseslilifi

de

iqerir."

(Kayhan,44) diyen Kayhan'a g6re bu sanatln kaynalrnda

(12)

Marmnrailetisim

tiirlerinin.bi1lov..u qglq.?\ daha da.zeng.inlegecek orrammr yararmr$rrr."

(a.g..e.,44) G{iniimtiz,geki medya

iglevi

ve gtictine sahip

'iTroubado-ur"

olarak isimlendirilen.bu ge2gil- garkrcrlir zarnanla

Au*pu'yo

yoyr-larak degiqik isimlerle anrhrlai ve tilk"elere rizgti ulusal rniizifiin rioyiugi_ nr oluEtururlar.

"orta

Fransadakilere Troubirdour, kuzey Frinsadakilere

T.royy:rq,

4lrryVfQdqlere

Minnesinger, itatyadat<iteie Travatore

de_

nir."

(Selan1k,46-4.7)

.eoEg;iivalye

ve soylu olan bu gezgin ozanlar yanlannda giirlerini qahp siiyleyecek garkrci ve

qalgrcrloi

val.dr-cr m[i_

zikgiler de bulundururlar. "B6ylece, ozanlar get'enJgi, Frai-rsa'da din dr_

y;-1n,U,leiml9ri3i.yagtn}glardrr"

d.iyen.say'igcire Sunlann ezgileri ge_

lr$Ion olmasa da

"ritmik

sistemin

kullanrldrlr

miizilin

geligmesinde piy_

lan

vardrr."

(say,

1997, 88) Troubacrour

elerlerinln

b"aqlcalanndan

biri

olan.ve gti_niimiize dek geleni "Aslan

yiirekli

Richard"rn

oliimii

iizerine

yagla_ry

olup

Traubadour'lann en

[inliisii

ve sonuncusu olan

Adam

de

fa

Halle'un (r220-12s.?

Napoli'de Fransrz sarayr

igin yazdrlr

"Le Lue de Robin et de Morian" adh oyunu opranln habeicisi nit6tiginoeolr.

Bu arada,

krlann

eteklerinde, kasaba ve kale kentlerde yava;Ea

giin-deme gelen oluqum,

XII.

Ytizyrlda daha

ileri

boyuta taqrn'arak kent

ile

krr ruasrnda igbdliimiinti

dolurdu.

Krrsal b6lge insanlari marnul madde gercksinimlerini kargrllma]< iein ticaret ve sanlyisiyle kentlere ve kentli_ lere muhtagken, kentliler de beslenme

gereksini-le.i

konusunda onlara

muhtagtr. Kentlerde ticaretin gereksinimleri sonucu bir bagka toplumsal tabaka olan zanaatk(rlar ortaya grktr. Zamanla hem tticcarlar, he.n

,a-naatk(rlar kendi loncalannr kurarak cirgi.itlendiler.Her ne kadar feodal ,soylu srruf, tiiccar

ve

zxnaatk(rlardan oluEan orta srnrf

kentli

insanlan kiigiimsese de, dzellikle kgndi grkarlan adina onlara kargr degildi; dota-yrsryla onlara

bir

takrm haklar_ve

ayncalklar

vermeklen

iekinmedi.

Ruhban smrfin

varhlr tiimiiyle

dirlik

sistemine dayandrfrndan kentsoy_

]ql,ara karEr daha.hoggdriisiiz ve acrmaszdr; bunlai

riskf

girigim, k1i

gi-bi kavramlara yabancrydrlar ve bu nedenle yeni geligen, oilurn, canlandr-ran bu srnrfin da kargrsrnda oldular. (pirenne,

q6-t0t)

Bundan sonra bu

i.ig top.lumsal smrfin,.[ig ayn iktidar odafrnrn kar$rhkh'iliqkileri ve

getig-meleri ve kendilerini var edehilme.gtigleri belirlbyecektir taritrlntiaErrir. Kent-krr,

l(ik-ruhban

arasrndaki

diyaiektik

m ticadelecle

venilige

a'irk, degiqme ve geliqme potansiyeli ra$lyan taraf

belirleyici

gfice

,ofiip

nti-caktrr.

XtrI.

Ytizyrhn sonuna dek ticaret hrzlanmrq

olup,

bu yiizyrlda

"orta-qa!

Avrupa'smm baplangrcrnda gdrtilen yagam gti6tintin

oatl

t armag*,

daha. sorun y.ar?!.1cr:..arya aynl zamanda dalia

zeigin

bir doku oruqturma

yoni.inde

geligti[ini"

ijne siirer

McNeil. "Hristiyin

inancryla,

kilise

6r-giittiyle,

gegmiqin_silik

bir

bigimde benimsenen dtigtinceiiyie, insanrn rasyonel,

l.($

ve elegtiri_ci yetenekleri arasrndaki uyumsuzluklar ve

siir-ti.igmeler,.da!1agrk ve daha kesin bir biEim aldr. Bununla

birlikte

bo

pti-y3t:t,

bilingli.olarak.izienen gegitli yoilann yardrmryla, bir stire igin

et-kili

bigimde

giderildi. Bu

rurum ortlgag t<tilitirtintin, duyarh Batrirlann

(13)

Manrutra iletiSim

-iinemli bir bdliimiiniin o zamandan beri dzlemle ve dzenle ammsadtklan

Ooiugunu oniigtincii ynz.yt!^bireqimine

-

ulaqmasrna-yol

a'.tt..'

iftl.ff"il,Zg4)

Sbnuq

olirak,

1000- 1300 yr|.1a11. kilisenin

lphn

giic.i'i

al-irnda serek

krr,

gereke kent yaqamrnrn-bi.iyi.ik

bir canh|k

ve geliqme

gtis te r6i gi yr il ar olarak ni teicn dirileb il i r'

ortaqa['a di.iqi.inceler tarihi aErsrndan baktrfrTtt9-ol ona skolastik

dii-riir-"

[rliiminin

hakim

oldufunu siiyleyebiliriz. [{ristiyan

doktrinine

A;;;";

Skolastit< felsefe, Arlsmteles'in mantrfirnr kullanarak bu

inan-;

;i;;il;tize

editmesine dayanr. 9.- 1 0. Yiizyrllardan 12..Y

1,ytltn

so-nuna dek olan d<jnem

Skolasiifin

erken evresini oluqtururken,

l3'

yiiz-uif iviir.s"r.

Skolastik,( 14.-

1i

Yiizyrllar

(Geg Skolastik(

in

yaqandtlt

'"iir*"

r."orar.

(Akyiiret,

z9) 9.-12.

Ytizyrllardaki

Skolastik'in

ilk

evre-ii

purir

v'e geviesiride baqlamrq olup oradan ttim Avrupa'ya yayrlmrqttr"

ij

,o*un^

dek

biriktirilmiq

olah Hristiyan doktrinin de1le.nip

toparlandt-!r,

belli bir

yiinrem gergevesinde sistematikleqtirildifii

bir

dijnemdir bu

ilk

evre.

O zamana dek antik filozoflara ve yaprtlarina karqr segici davranan

ki-fisenln tutumuna karqrn islam diiqtiniirleri AntikEa! dtiqiiniirlerini

6nem-;;;{i;

A;istotelei

ve Platon'

u

sadece_mantrfryla-deEil' biitiinlii,Eti

i.i"OL

"f"

almrglardrr. 12. Yiizyrlda

HaQh Seferleriyle Batr, ijzellikle

Ibni

-S'l*

""

iU

"i

niqO git

i

dtigiintirl erce cinem

s enerek araqtmlan Aris toteles

""

pruion giui

n"tt?

filozoflara

daypT

islambilgi birikimiyle

karqrlaq-r-if*,

ffian

erkilenerek geviri ybluyla

Hrisliyln

dii;;iincesine

katmrq-iffi;;.

1'

fiili"t.

t' in

tiim

Lserleiinin

-Arap

felsefes

i

aracrh !ryla..B atr'da

veniden tanlnmast, Aristoteles'i iizerinde-tartl$llmaz

bir

otorite" olarak

ilil1 A;

Sr.otu.iit'in

geligiminde

btiyiik

rol

oynamrq, Aristoteles'in -a,',trgtna dayanan Skola"stik t-elsefenin doruk noktastna ul aqmasrna

yol

;9*;$?;.

1'

ifl

Vurytt

filozofl an

birer'mantrk

virtti6zii'diirler.

"

(Akyti-rek.33)

Genelde bir dinsel ktilti.ir olan OrtaEa!

ktiltiiriinde

Skolastik diiqiinmc

bicimi

donemin sanatlnl, ya$amlnl gekilendirmiqtir'_ortaga! insantntn

;ii'S;il"

6

ilili"d"

dtir"nl".",

sistemleqtirme ijnemli bir yele s ahip

o1-il$,

h;r

gtyi

intun

aklnrn

kavrayabilecefi srnrrlar iEinde.belli

bir

siste-r"

,rturtrno Eabasr hakim olmuEtur. Salt akla dayanan,

bilimi,

deneyi ve

doEayr0nemsemeyen,tartl$ma,kuqkuvekiqiseldtiqiinceyeyerVe-rme-""i.

i"er""tif

diiqiinceye

dayal,

btittin evreni kapsayan evrensel

Hris-ii"""

J"?i.iiG*"iinO"

ytit

r"t"n

ti.imcii

diinyl

giiri'iqiine sahip Skolastik

;ilil;

bi;irinO"

g"n"l

kut"g.oriler dqrndi' kendine (rzgii

ba[rmsz bir

;

;'.;

i[

rk;

nusu Oe"gi tCir. Sk til as ti

[i

n. herqey i n akrl i le kavran ab i lecek

f,;;yA;;r.f

f.ut"6orilere ayrrgtr{tggt, aErk segik anlattm,

yalnlaqtrr.-*a,

6 usitfegtirme, q"ematize

etmt,

bii

tiinii

en. basit pargalarrna-

ayrarak

J"g""*rVJ

O.y"ti

analitik diiqiinme-y6n temi en srradan ins

anla.n

bile

(14)

Marmnrailetipim

Bilim

ve sanat da.Skolastik di.i_giinceden

etkilenmigtir. Kilise

elitim

tizerinde sciz sahibidir.

r2

ve 13. Ytizyrllarda

"kilise

i"

iuril.utrai,

t",

felsefenin, hem

bilimin,

hem de sanatin merkezi ue taynagr durumun_ dadrrlar. (13'.Yti.zyrlda kurulan

ilk

tiniversiteler Oe

talJjrii

otullarrnrn

brr devamr

nitelilindedir." (Akyiirek,

47).

Bu

ilk

tiniversitelere hoca sagrayan Kurumlar da krhse ve Fransisken ve Dominiken tarikatlarrdrr. (a.g.e., 25-50)

.Ll,T99

ve yerel

dillerin

kullanrldrlr

13.

yiizyrl

edebiyatr,

incil'e

da_

yah

(iykiiler

, aristokratlarrn ya;amrnianlatan ovt<titer, oftu-rrn,r

kasaba

ve kent insanlannr anlatan ciyktiler, seri.iven oyktileri,

"rt"E"C saz gairle_

rinin

.larkrla'ndan- olugur. Ddnemin en

taratteiirtil.

v"iii,

Dante,nin

Ilahi

Kome{y.u'rl olup, yagam. bigimini herhangi

tir

b"ik;;:erin

yansr-tacalrndan daha kapsayrcr ve btiitinttitdti olaralisergiter.. 1-McNe

rl,

2g-5)

.

.Soyut, agkrn

nitelikli

Romanesk iislubun aksine

hiimanistik

odakh

bak-rg,agrsrnrn a!.rrhk-kazandrlr

12.

13.

yiizyrllara

uarni

*r"n

Gotik

gag'cta

grzemcilik

srk s.rk vurgulanrrken, hem dinsel, hem de dindryi

{otl*9u

giizellile

ve

dolanrn

geqitliligine

tiEisef yotomiar geririlir.

ozellikle

mim arhk alanrnda ulus i aiarasr "orrak bir tis rirb un

g"rishgitto

-tik diinem bi.ittin

Avrupaakelerinin

farkh sanat

oatia"na" uliup

uL-iu-n

ve karqr akrmlarla.galkalandrfr

bir

gag olarak

tunrrntunotilir."

(Ana Britannica,

c.13,413)

Felsefe

u!

sanat igrsrndan tru oonemoe,

Hiisti_

yanhk

ytikselige ge.g,?r.

k.n: ctiler

yandan " gezgin

oruniui

u.u.rtrgryru

halkla

ve

halk

ki.ilrtiri.iyle. uir btgi.ioe

yakuilagfia" *gtonrn,Et,r. (si,y,

1927,85)

gu

drinemde mrizikte hem kitise qoti

sesti-ntzit

onioy,qi gE_'

lul.il

formlara ulagmry, hem dindrqt-uzanrmia, serbestge geligme

orana-grtularak-g.ok

seslilile

evrimlenmi-qlerdir. 12-13.

viirviiriro-a

kilise mii-11ei gato,

kilise

ve tiniversiteler gevresinde

gekilr"ni'*"n

uunda

gotik

Notre Dame Kilisesi, Paris tiniversitesi baqr gekmiqtir.

Mi.izikte

12.ve

l3.yiizyrllarda

hem

kilise

hem din drgr ballamlarda geliqkin rilu$umlar ya$axm$rrr. Dcinemin gok

seslililini,i

g.iirL

ve de_

lerli

eserlerinin Notre

p*.

okulu

gevresinde u.rfi-oigi "bu donemde

olgl.nuplun.geligkin

trieiyi

olan

conductus

ve

Motit

adh qok sesri

mi.izik

tiirleri

geliqmiEtir. iginde hig Gregorius ezgisi

otrnulu,i,

dindrgr

:

::t*:f

::_u:

tt3q ti. yapr daki bie i m I erd6n o r u e

ant

o no uiirls

nr,

org a'_

numlrnn

ta,rzve konulannr , kullanrlabilir yanlannr alarak qok sesli o"la_

rak bestel enen eserlerd i r. No rre Dam e yontiticiterinoen Giiecrleri n in en

i.inltilerinden olan Leoninus'un bu tarZrn

ilk

iirnekle.lni

u"i*ig

orJugu "conductus'lar basit alt ses.yaprsr i.izerine bigimlenmlg iiorriier.rir.

Bii-ttin,partilerin aynr ritme sahip tildugu bu eserllrde

rilciiiti

siirler kullanr_ Irr.." Leoninus'un rjErencisi

illan,oia

atfediren

"Biitiik

b;canum

Kita-br "nr tamamlayan

Perotin'in

yazdrlr conductuslar ise sesl6rin zrt

hare_

ketine gdre geligir.

Klyl.on'lgore

;bu.gtini.imtiz armonisinin de

ilk

ya-prsal adrmlanndan

biridir.

Temel

sesii

leitourgia

dramrnrn

klasik bir

(15)

Marmarallet$im

yeni tarzda gaErn gotik atrhmlanna ayak uydurabilen gerqekqi bir

diiSi.in-oeyi gdrmek olasrdrr. " (Kayhan,46) Daha sonra geligen, Conduotus'daki

cizgiir biEimlerden etkilenen "Motef in

ileri

i;zellifi,

13.

Yiizytl

qok

ses-lili!i.qergevesinde

de!igik

sdzleri ve

ritmleri

igermesidir." (Say, 1997, 93) UC ayn sesin

kullanrldrlr

bu formda,

iizellikle ikinci

vc iiEiincii

ses-lerde, siiderde kilisenin dar bakrq aqrsrna kar$lt, hatta onu alaya alan din

drqr biEimler kullanrlrr. Halk dilindeki yahn duygu ve olaylann

anlatrldr-[r

metinlerden

oluEan.

"Organum'lartn uzun melodilerine

tro-ius'lardaki gibi

sdzlehn yazrlmisryla kurulan" Motet'lerde gokseslilik

"metinlerin

ritim

ve ciimle yaptsmt gevreleyen saytsal oranlara dayanr." (Kayhan,46)

Kilise

igin

bestelenen eserler olan. organum'lara karEtltk oonductus'lar ve motet'ler igin durum farkhdrr. Ozellikle

motet'ler

gii-niimiiz konserlerindeki gibi

kalabalk

iini.inde gahnmak iizere yazrlmrg-lardrr.

Krrsal yagamrn da ticarilegmesi, kentlerde burjuva stntftnrn

yayrlqr

XIII.yiizyrhn

sonunda yaEanan dtigiinsel hrueketlilik

diler

sanatlar ka-dar

milzigi

de etkilemiE,

yeni tepki

ve devinimler,arayrglar

geliqmiE-tir.Trouvere'lerin

ktilttirel yayrlmast

Kuzey'in

burjuva

kentlcrine

de

ulaqmrg, Riinesans'a dek siirecek sanatsal iiretim yolunu agmrgtrr'.Kili-selerdeki organum eski iinemini yitirmiS, leitourgia yaqamrn yeni olu-Eumlanna kar5rlft veremez hale gelmig,Conductus iiretiminde bir yavaS-lama olmug ,yeni metin ve

miizik yaprsr

arayrElarr do!rultusunda Eok sesli

ilahiler

geliEmigtir.Dinsel

niteli!ini

gittikEe

yitiren

motet'ler Ars

Antiqua

akrmr

gehresinde

en

gdzahct

diinemini

yagarlar.

(Kay-han,46)Ve

miizikqiler de Motet'in iginden yeni

sanata

(Ars

No-va)bakmaya ba5larlar.Daha sonraki yiizyrllarda gel-i$me g6steren Motet, J.S. Bach ile doruluna ulaqtr.

Her ne kadar yeni olugumlar Ortaqa!'daki

iktisadi

ve siyasi yaptlar iizerinde

diinii$tiiriicii

bir etkiye sahip olmuqlarsa da zihinsel temsiller' ideoloji, sanat biqimleri iizerinde hemen

etkili

olmamtqtrr. "Ondbrdiincii

yiizylla

deEin, orta srnlflann balnndan kopan ve onlann ruhuyla

can-ianrirs

bir edebiyat ve sanat ortaya grkmaml$ttr. O zamana

delin

bilim,

kesinfikle ruhban stntfintn tekelinde olup L(tinceden baqka

dil

kullantl-mryordu. Anadilde edebiyat alanrnda ne yazrlmrqsa, yalmzca soylularla

ileilivdi,

va da yalntzca soylular srnrfrna iligkin dti5iince ve duygulan

di-te"geiiriyirdu. Mimeri

ve heykel yalnrzca kilise yaprmr ya da

siisleme-sinie

basyarrrtlar ortaya koymuEtur." (Pirenne,175) Bu oluqumun nede-nivle

ilintili'olarak

Driby'niir agftlamasr qdyledir: "Gergekten de

bireyle-rin

ve sruolann karsrhkh konumlanndan

ijttirii

hissettikleri duygu ve duvsu;un'emrettiEi davrant$liu, ekonomik konumlann

gergeklili

tara-findin

hemen beliilenmemekte; bu gerqeklik karqrsrnda olugturduklan ve her zaman ashna sadtk olmayan, ama her zaman zihinsel temsillerin karmasrk bir bdliimi.intin oyunlanyla azalan hir imge tarafrndan

(16)

Marmnrailet$im

Ondijrdiincii Yiizyrh

ekonomiCe, ki.iltiirel evrimde dinsel si.ireklilik ballamrnda kopukluk ("Hri.stiyanhk artrk

bir

halk

dini

harine gelmiE ve

bununla eqzamanh olarak gok sayrda

{e!er

ve imgenin kilise d'tgtna-tag-masr olgusu meydana gelmigtir."

(Duby,2l8)

( dbnemi olarak nitelendi-ren Duby,

!u

-ko-p_uk]uk yrllannr bir ige kapanma, endiqe ve gerileme

d6-nemi olarak

delil,

ortagaE feodal yaplslnln

bir

takrm etmenler sonucu gatrrdamaya bagladr[r bir ddnem olarak nitelendirmenin daha anlamh ol-d.usqny (jne stirer. (Duby,2l8-220) iktisadi agrdan varolan toprak kapa-sitesinin smrrlanna vanlmrg glmasr. artrk tanmda

verimlilik

igin yeni

pa-hah i.iretim teknik ve yontemlerinin kullanrlmasrnr gerektirmesi,

irtifuita-ki

azalma,_Avrupa'yr kasrp kavuran Veba Salgrnrl n47-13-51), acrma_

srz

Yiizyrl

savaElarr

(1331-1453),

alt

tabCkalann

hognursuzlulu,

zanaatk(r ve

kiiylti

ayaklanmalan, , dinsel sapkrnhklar, mezhep

kav-ga-larr

gibi

nedenler biraraya gelerek bu

ttir

kopuqlan sonuqlamrqirr.

uiu-salhk bu drinemde baglamrgtrr.

XlV.ytizyrhn

"biiti.in Avrupa'da

bir

dcj-ntigiim ddnemi

oldufunu

sriylemek yanhg olmaz.

Bir

bakuira bu ytizyrl

m^o_dern ya$amln

ilk

biqimlerinin

ortaya

grktrfr yiizyrkrrr."

(Timugin,

23s).

..

3ylup3'nrn

.kargaqa

iEinde

oldulu

XIV.

ytizyrhn

ilk

yarrsrnda

( 1320'lerde) geligmeye b-aqlayan

Ars

Nova akrmr rier

iilke

koqullanna gdre farkh zamanlarda, farkh iizellikler gOstererek

varolur.Anik

mutlak yonetimlerin dOnemi kapanmaya ytiz tutmu$,demokrasi oluqumlarr ivme kazanmrg,daha sonra.ttim Avrupa'ya yayrlacak yeni dtizen, yeni

dtigtin-ce

oluEumlanyla

birlikte

varolmugtur. "Bundan sonra sanatsal ve dti-qiinsel yarafllarda,. geleneklerin toparlanrp derlenerek kiigtik eklemelerle yeniden i.iretilmesi reddedilmeye baglar. Artrk modern giga yaklagmaya baglandrlrnr sezinleyen sanatEl ve di.iqiince adamlan oahidz-siir varatim biqimleri

?rg1nayq baEladrlar. Mtizikte de besteciler bu yeni oluquma Ars

Nova yani Yeni Sanat adrnr

verdiler."

(Kayhan, 47) Ars

Novi

yaprtla-rrnda geleneksel yapr

.-boznlmug,

yltkin

yeni tarzlar olugmuqtur.Aynr

Otlrygdg

.di$tSl

*yri\

kilise m,iizifinin

yaprsrnln

igine-iyicl

girmig,

mtizilin

kimi

briliimleri hem sdzsel hem mtiziksel alanda taik blr iopryta kurulmuqtur. "Tiim gahgmalanyla birlikte Ars Nova'yr evrensel uz_anrm tr

ilk

ktilti.irel hareketlilik" olarak nitelendiren Kayhaila grire "dini

formla-nn

drqrnda geryek insarun yeniden kegfinin bagladrgi bu akrmla artrk Rdnesans kendini riimtiyl.e yaratmaya baElamrqtir.

Bindan

sonra gelen

XV.yiizyrl

evrensel

delerlerin

iiretimiyle

birlikie

mtizikte de modJrniz-min

ilk

ijrneklerinin olugtu$u ddnemdir." (Kayhan,4g)

o*aEalrn

lonuna. gelm.ig bulunuyoruz" yaklaqrk bin

yrl

stiren Hristi-yan

orta{a!

Devleti,

etkinlifini

yitirerek

pargalanmaya ba$lamrgtrr. Ken tler, kentsoylular, d_g$_$im eko nomisi

ki4

u llarr

ekoriomidl

yrni g.

liEmelere.yol.ag.mrEtrr.

Kilise

hem iktisadi olarak zayrflar,hem-giictiirii ve

etkinlilini-yitirir;

Papa

l37t'de

diiqtirtili.ir. Feodalizmin

oerJueyrit

sisteminin gatlaklan.gr.nt$l"j: Kentsoylu orta

srnfin

varhlr,

yaga.

bigi-nii,

diinya giiriiEii

laik bir

efitimi

ve ya$am biEimini son"uqt;r.

Tiim

bu

(17)

-

Marmara iletisim

sanclh

de[iqimler

sonucu Batr ve Orta Avrupa

Ortaga!

ktiltiirii

temel yaprda

deligiklikler

gcisterir. (Say, 1997, 95) YaEanan ddni.igiimler

sa-natl ve

mtizili

de etkileyerek Rtjnesans'a daha yakrn duran yeni akrmla-ra, bagka formlara

yol

agarlar. Genel olarak siiyleyecek olursak,

Orta-ga!

mtizik tarihi, tek sesli kilise mi.izi[inin gok sesli bir yaplya evrilme-sinin ve onun iginden din drqr uzanrmlann filizlenerek serpilmesinin

dy-kilsiidiir.

Ort ag a[. ins amn giizi.inde zrthklar, uzlagm az karqrthklar, ancak ciltimle aqrlabilir. Oltim egitlik duygusu yaratan tek segenektir. Alternatif bir

ha-yat diigti kurma zemini olmadrfrndan,

deligmezlik

ilkesine

baflr

olan hayat

ijliime

ddniik olarak yaqarur.

Qiinkf

"egemen-balrmh iligkisinde egemenlik iyice tek yanh oldufunda,

balrmh

konumundaki insan ya da insanlar hayau

silkinip

atamadrklan bir boyunduruk gibi yaqamaya

baq-ladftlannr iyice hissettiklerinde'ijltim

tutkusu' ya

da'oltimle

ozdegleg-me' tek yanrt olmaktadrr reel hayatrn kargrsrnda." (Oskay, 1991, 5/85) Yaqamla oltimtin, aydrnlft la karanhlrn uzlagmaz kargrthklar bigimin-de yagandrlr OrtaEa[\n bu katr diizeninde hayat ve aydrnhk safinda

ge-killenecektir tarihin akrqr; yeni qafrn rgrltrsr,

ikinci bir

Ortaga! beiirene dek yayrlacaktrr ti.im zamanlara ve gi.ini.imiiz insanrna da uzanrp 6rnek oluqturacaktrr. Bu

ikili

sarmal, ta

ki

insanhk daha egit ve cizgiir

oldufu,

dolal

bir uyum

,birlik

ve biiti.inliik iEinde yagayacalr kogullan

olugtura-na dek, biiyle bir yaEamr hak edinceye dek stirecektir.

Toplumdaki geliEme ve Eatrqmalan iEeren, bunlann bilincine

vanlma-srnr kolayla$trran geli$kin bir miizik siiylemi de yagadrlrmrz

ikinci

Orta-ga!'dan grkmak

igin

"yabancrlaqmadan yabancrlagmry"

bir

toplum bigi-minin olugumuna kendi

diliyle

katkrda bulunmak zorundadr.

KAYNAKLAR

Akytirek,

Engin,

Ortagaf'dan Yeniga!'a

Felsefe

ve

Sanat, l.b.,Istanbul: Kabalcr

Yayrnlan,

1994.

Ana Britannica,

Cilt

13,20,24,25,

istanbul,

1994.

Duby,

Georges,

Ortagaf Insanlan

ve

Kiiltiirii,

Qev.Mehmet

Ali

KrhEbay, 1.b.,

Ankara:

Imge Kitabevi, Mayrs 1990.

Gombrich,

H.Ernest, Geng

Okurlar

igin

Krsa

Bir

Diinya

Ta-rihi,

Qev.Ahmet Mumcu, Istanbul

Inkil(p Kitabevi,

1997.

Huberman,

Leo,

Feodal

Toplumdan.Yirminci

Yiizyrla,

Qev.Murat Belge, 5..b., Istanbul: Iletigim

Yayrnlan,

1991.

ilyasoflu,

-

Evrn, Zaman

Iginde

Miizik:

Baglangrcrndan

Gii-niimiize

Orneklerle Batr

Miizilinin

Evrimi,

2.b., is-tanbul:

YKY, Mart

1995.

Kayhan , Ash,

"IX-XIV.Yiizyrl

Kilise

Miizili

ve Dindrgr

Miizilin

Geligimi",

Toplumbilim:Miizik

Ozel Sayrsr, Istanbul:

Ba!-lam Yayrnlan, 1999.

(18)

Marmnrailetisim

McNeil,

H.William, Diinya Tarihi,

Qev.Al(eddin genel, 3.b.,

An-kara: imge

Kitabevi,

1994.

Mimarollu,

ilhin, Miizik

tarihi,

3.b., istanbul:

Varhk

Yayrnlan, 1987.

Oskay, Unsal,

"Ortaga!

Nasrl Yaqandr-5",

Hiirriyet

Giisteri,

Sa-y.t: 129-133,

(Afustos

199

l-Arahk

l99

l)

Oskay,Unsal,

Miizik

ve Yabancllaqma,2.b,istanbul:

Der

Yayrn-Iarr,1995.

Pirenne,

Henri,

Ortaga! Kentleri:Kiikenleri

ve Ticaretin

Canlanmasr, Qev. $adan Karadeniz, 3.b., istanbul:

iletigim

Yayrnlan, 1991.

Sander,

Oral,

Siyasi

Tarih: Ilkgallardan

1918'e, 2.b.,

Anka-ra: Imge Kitabevi, Kasrm 1992.

Say, Ahmet,

Miizik

Tarihi,

3.b., Ankara: Mi.izik Ansiklopedisi Yayrnlarr, 1997.

Say, Ahmet,

Miizik

Ansiklopedisi

1-4, Ankara:

Sanem

Matbaa-sr,

1985.

Selanik, Cavidan,

Miizik

Sanafinrn Tarihsel Seriiveni.

Anka-ra: Doruk Yayrmcrhk, 1996.

Stizer,

Vural,

Miizik:

Ansiklopedik Siizliik,

4.b.,

istanbul: Remzi Kitabevi,

Mart

1996.

Referanslar

Benzer Belgeler

Büyük Roma imparatorluğunun bahçe sanatına katkısı, büyük sosyal yeşillikler ve villa bahçeleri olmuştur.. Bu aşamada Yunan etkileri

Hamamın giriş yolu batıdan olup, yedi metre genişliğinde, alt kısmı kanallı, üstü taş levhalarla örtülmüş, her iki tarafı sü- tunlarla süslü, deniz surlarına kadar

[r]

Omuz ağrısı ile başvuran hastamızda malign transformasyon riski olan bisipital tendon kılıfı tutulumlu sinoviyal osteokondrom gözlenmiştir. Sinoviyal osteokondrom

Roma hamamları günümüzde de yapılıyor olsaydı onları rahatlıkla ekolojik yapılar olarak tanımlardık; en sıcak mekânların güneşin geldiği yöne göre konum-

Barbar kavimler, Roma’ya saldırmışlarken, barışı tesis edip Roma için önemli bir dönemi de başlatmıştır.. Çünkü Roma en büyük yayılmasını bu

Avrupa’da daha önce merkezi krallıklar vardı, bunlar ortadan kalktıkça, çok parçalı iktidar ortaya çıktı.. Çok parçalı iktidar birçok kralın olması

Bu çalışmada Antalya ili içerisinde yer alan Andriake Limanı’nda Roma, Bizans ve Selçuklu döneminde inşa edilmiş olan tarihi yapılarda kullanılan harçların fiziksel,