• Sonuç bulunamadı

Fikret Mualla ve Turgut Zaim kamyonetle birlikte satıldı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Fikret Mualla ve Turgut Zaim kamyonetle birlikte satıldı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

' ■?_________ KÜLTÜR — YAŞAM

-4)5

TÜM RESİMLER ALACAKLI ŞİRKETİN — Karşıyaka İcra Dairesi tarafından Bayraklı'da düzenle­ nen açık artırma sırasında, tellal her seferinde alacaklı şirketin avukatına “sattım” diyordu.

Fikret M ualla ve Turgut Zaim

kamyonetle birlikte satıldı

TÜREY KÖSE___________

İZMİR — Kula A.Ş.’nin or­ taklarından İsveç’in İzmir Fah­ ri Konsolosu Süreyya Çolak’a ait 30 kadar tablo ile halılar ve bazı mobilyalar 40 milyon lira­ lık borcu nedeniyle haraç-mezat satıldı. Karşıyaka İcra Dairesi tarafından Bayraklı’da düzenle­ nen açık arttırma sonunda, Sü­ reyya Çolak’ın koleksiyonunda­ ki tablolar, halılar, ve diğer ba­ zı eşyalar alacağa mahsuben Ya­ şar Dış Ticaret A.Ş. tarafından toplam 14 milyon liraya alındı.

Bayraklı’da Yaşar Dış Tica- ret’e ait binada önceki gün baş­ layan arttırmanın ilk gününde, 7 tablo 2 milyon 900 bin liraya alacaklı şirkete kalmıştı. İlk gün satılan tablolar arasında Von

su ile Fikret Mualla, Turgut Za­ im ve Naci Kalmukoğlu’nun ya­ pıtları vardı.

Açık arttırmanın ikinci gü­ nünde, koleksiyondan arta kalan öteki tablolarla halılar yanında televizyon, müzik seti ve bir Volkswagen kamyonet de satıl­ dı. Açık arttırmaya katılan ga­ leri sahipleri, bazı kuruluşların temsilcileriyle meraklılar “ tele­ vizyonla halı, tablo bir arada sa­ tılır mı?” derken, açık arttırma başladı, ilk grupta Von Kra- mer’in bir yapıtı ile Feyhaman Duran’a Naci Kalmukoğlu ve Şevket Dag’a ait yapıtlar vardı. Alacaklı şirketin avukatı Hasan Denizkurdu ile Vakko temsilci­ si yazar Ferit Edgü arasındaki çekişmeli arttırma sonunda, bu gruptaki resimler, tellalın “ sat­ tım” bağırışıyla 4 milyon 100 bin

liraya alacaklı şirkete kaldı. Çaylar içilir, artırma sürerken tabloların “ müşterisi” ile tele­ vizyonun, halıların ve kamyone­ tin “ müşterileri” bir aradaydı. Açık artırmaya katılan bir kuru­ luşun temsilcisi “ alacağımdan değil, tablolar değerini bulsun diye yükseltiyorum” derken, ar­ tırmaya katılanların ortak yargı­ sı, “ doğru dürüst bir sınıflandır­ ma yapılmadığı, eserler eğer tek tek satılırsa daha çok artış ola­ cağı” biçimindeydi. Bu arada Yaşar Dış Ticaret A.Ş.’ye 40 milyon lira borcu olan iş adamı Süreyya Çolak’ın Büyükada’da tatilde olduğu söyleniyordu. Bu tür satışlarda “ah’Tı malların sa­ hibi üzüntüyle anılır. Bu satışta da öyle oldu.

Satışa sunulan ikinci grup “ mallar” arasında Naci Kalmu­ koğlu, Celal Üzel, Bedri Rahmi Ebüyoğlu, Osman Oral, Turgut Zaim ile Feyhaman Duran’a ait yapıtlarla birlikte dört halı var­ dı. Erdoğan Akgüllü, Osman Kaçkar, Vakko temsilcisi ve ala­ caklı şirketin katıldığı açık artır­ ma sonunda, tellal yine “ sat­ tım” sözcüğünü şirket avukatı Haşan Denizkurdu’na söylüyor­ du. Tablolar ve halılar 3 milyon 200 bin liraya şirkete kaldı.

Üçüncü grup malları, açık ar­ tırmaya katılanlardan bir grup “ Turgut Zaim, İlhami Dala­ man, Celile Hikmet ve Naci Kal- mukoğlu’nun yapıtları ile tele­ vizyon, stereo pikap möblesi, müzik seti diye sıralarken, diğer bir grup sıralamasını “ televiz­ yon, müzik seti ve tablolar” di­ ye yapıyordu. Tellal bu “ malla­ rı” da 2 milyon liraya şirkete sat­ Kramer’in “Çiftçi Ailesi”

tablo-tı.

Açık artırmanın sonu yakla­ şırken, tablolarla ilgilenenler sa­ lonu terk etmişti. Bu grupta 24 halı ile Volkswagen marka bir kamyonet vardı. Esprilerde kamyonetin “ halıları taşımak” için olduğu belirtiliyordu. Halı­ cının katıldığı artırma sonunda bu gruptaki “ mallar” da 1 mil­ yon liraya şirkete kaldı.

Artırma sona erdiğinde, Bay­ raklıdaki binadan ayrılırken bir görevli alacaklı şirketin avukat­ larına, “şimdi hepsini tekrar pa- 1 diyordu.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Tah a T o ros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Okmeydanı ile sim­ geleşmiş her biri birer sanat eseri olarak tasarlanmış bu dikilitaşlan bulabilmek bugün zorlu bir araştır­ mayı, hatta arkeolojik

Samim Akay’ın Serseri ad­ lı şiir kitapçığı, sunuş yazısında bu gencin ilerde çağımızın bir Nâzım Hikmet'i ola­ bileceğini öne sürdüğü için, Bursa

Kültür endüstrisinin ideolojisi, panzehirini yine kendi içinde taşır (Dellaloğlu, 2001: 96). Endüstri’nin kendisiyle çelişir hale gelebilmesi için, belirli bir

Verilen bilgilere göre ayrıca darülkurra, Cumhuriyet döneminde önce sağlık müzesi, ardından müftülük binası, 1968’den sonra Kültür Bakanlığı’na bağlı

Aya Yorgi manastırı, denize i- nen sert bir yamacın üzerinde inşa edilmiş olduğundan burası halk ara­ sında «Krimnos» yâni «Uçurum» manastırı diye de

Numune Maks.. fazla tokluk kazanımı elde edilerek üstün bir tokluk değerine ulaşılmıştır. Saf epoksi Zn nanopartikül ilaveli numunelerin postkür uygulanmış ve

Kemal paşa zade Sait beyin mnhtumu babaaum- j el yazısile yazılmış bazı notlarını j görmem için bana

Fransız matbuatının anlatmak is­ tediğine' göre, Kore har­ binden sonra serbest ka­ lacak olan Birleşmiş Mil­ letler askerlerinin Hindi- Çinî'ye şevkidir.. Bu