• Sonuç bulunamadı

Kültürel farklılıklar bağlamında örgüt içi hiyerarşik yapılanma ve çok uluslu firmalar

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kültürel farklılıklar bağlamında örgüt içi hiyerarşik yapılanma ve çok uluslu firmalar"

Copied!
19
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

KUtTuRrL

,,,

,,

FARKLILIKLAR

qAGlAryrI.NqA

OR,GUT

IeI

HTTERAR$IK

YAPILANMA

VE

,:q_qry.uluqtu FIRMALAR

Dr. :Ser.tlar KAYP'AKOGI-U*

Marmara iletiSim

Mutluluk kavramrnrn ideolojik

gi.ictintin, her insanrn kendi igin gergekleqtirmek istedigi dofal bir efilimden kaynaklanmadr[rnr,

mut-luluk

mitinin,

sosyolojik

ve

tarihsel olarak, eqitlik mitini

ken-dinde

cisimleqtirmesine

day-andrIrnr

ve

mutluluIun

eqitlik

mitinin

aracr

olabilmesi

igin

"dlgiilebilir"

(nesnelerle

6lgiilebilir)

olmasr

gerektiIini

s0yleyen

J.

Baudrillard, refalt

devleti

ve

ttiketim

toplumu

politikalarrnrn, mallann iiretiminin

artmasl

ve

herkes

igin

refali

sa!layacak,

miktar

olarak

otomatik

bir

eqitleme

ve

denge

olurlturma

ile

varolan geliqkilerin

aqrlacafrnr varsaydrlrnr1, ancak sanayi toplumlarrnda oldugu gibi

geliqme a$amaslna giren bir

toplu-mun, bu siireci defiqtirmedigini,

tam

tersine

kapitalist

sistemin bigimsel eqitsizlifi ve dengesizlifi her dtizeye yayarak genelleqtirdifii ve rasyonelle$tirdigini2

belirtmek-te d i r:r

. Bu

anlamda,

yani

eqitsizliklerin genelleqtiIi

ve

yaygrnlaqtrfr toplumlarda (ya da

gtini.imtiztin

ki.ireselleqen di.inyasrnda), ydnetim sorunu ve

ydnetilenlerin

konumlartnt

igselleqtirmeleria konusu 6nem ka-zanmaktadrrs.

Sosyal

iliqkiler,

iktidar, etki.

giig baflamtnda ve buna paralel olarak gelir,

efitim,

salltk, genel

ya11am

qartlarr

agrsrndan

eqitsizlikleri

yaygrnlaqttrmakta: insanlar eqitsiz

bir

otorite iliqkisi

igine girerek karar

almtt

ba!rmsrzhklarrnr biiyi.ik 6lgtide yitirmektedirler. Bu kabullenmenin

*

M,t,tll"riEitir, Fakiitt""i

(2)

Murmara iletigim

nedenlerinden birinin

tiim

toplumsallaqtrrma si.irecinin insanlara,

iktidarr elinde tutanlara itaat etmenin normal, gerekli ve istenen bir

olgu oldulunu

dlretmesi

oldulur'

sriylenebilirT.

Erkek

gocuk

(genellikle) babasrnrn isteklerine uyar, asker (genellikle) subayrn

emirlerine itaat eder, memur boliim qefinin, iqgi atcilye qefinin (genellikle) talimatlamna uyar. Bu durum, yani direktiflere uyulmasr,

bu direktiflerin onaylandrklarr ya da emiri veren kiqiye (otoriteye) saygl veya sevgi duyuldufu ya da bu kiqiyle dzdeqleqildifi anlamrna

gehnemektedir. Sadece babanrn, subayrn

ya

da boltim gefinin

talimatlarr dofrultusunda davranrqlann belirlenmesi

dofru

kabul

edihnektedir. Itaate ydnelik

bu 6n

kabul ise meqruiyet olarak adlandrrrlan karmaqrk

bir

sosyal siirecin sonucudur8. Insanlann

otoriteye

nigin itaat ettikleri,

uyma davranrqr gristerdikleri konusunda

bir

baqka yaklaqnnda

ise

$u

nedenler sayrhyur: sorumsuzlufun rahat ve giivenli olmasr; otoriteye karqr gelmenin tahrnin edilernez sonuglan olmasr ve bu belirsizlifin endige kaynafr

oluqturmasr: gatrqmaya girmenin

drtiik

olarak

iqbirliIini

sona

erdirme,

bir

anlagrnayr bozma

gibi

gegmiq davranrqrn inkdnnr

igerrnesie. Fakat aynl zamanda insanlarrn genel olarak iktidara karqr

grkmak yerine iktidardakilerin yerine gegmeleri gibi bir efilirnleri

olmasrnrn da, mevcut iktidarlan olumlayan

bir

anlayrqr besledigi

s6ylenebilir. Miicadelenin baqlanglg a$amasrnda ezilenler hemen

hemen her zaman rizgiirleqmeye gabalamak yerine, kendileri de

ezenler veya "alt-ezenler" haline gelme efilimindedir. Kciyliilerin

tanm reformu isteyiglerinin nedeni cizgtir insanlar haline gelmek

defildir, toprafr ele gegirmek ve biiylece toprak sahipleri veya daha agrkgasr 6teki gahqanlarrn patronlarr olmakhr.

Bir

kez denetgilife

terfi etti[inde eski arkadaqlarrna karqr toprak sahibinin kendisinderr daha zorba davranmayan krjylti pek enderdirl0.

iktidar

iliqkilerinin

en

belirgin

bigimde gtizlernlenebildiIi

alanlardan birinin drgiitler oldufu sdylenebilirrr. Orgi.it, yetki ve

sorurnluluk hiyerarqisi ve iq ve iqlevlerin bdltinmesi (iqbdliimti) yoluyla ortak bir amacrn gergekleqtirilmesi igin belirli sayrda insanrn

faaliyetlerinin rasyonel bir koordinasyonu l2 olarak tanrmlanabilir. Bir

baqka ifade ile, bir drgiitte gorev alan kigilerin dnceden tarumlanmrq

bir

takrm rollere girerek, hiyerarqik

bir

dtizen iginde bu rollerin gerefini yerine getirdikleri, ancak orgiitlerin iqleyiqi srasrnda tirgiit tiyeleri arasrnda

bir

takrm qatrqmalann ortaya grktrfr, drgtit iEi

gatrqmalarda en gok rastlananlann ise

rol

gatrqmalur ve ast-i.jst ganqmalan oldu[u l 3 gdriilmektedir.

Bugtinkii anlamryla gahqrna dtigiincesinin irndlat kapitalizmi ile

ortaya grktrfr,

XVIII.

ytizyrla kadar gahqma terirrrinin, ttiketirn

(3)

Marmaru IletiSim

maddeleri veya yagamak igin gerekli olan ve ertesi giine birgey brrakmadan hergiin yenilenmesi gereken hizmetleri iireten serflerle gtindelikgi iqgilerin yaptrklan iqleri belirttifi; dayanrkh biriktirilebilir

nesneler

imdl

eden

zanaatgtlartn

"galtqmadtklart"

alna

"ufraqtrklan" ve ufraqlarrnda kaba iqleri yerine getirmek igin alrr

iqler giiren vasrfsrz kimselerin emefini kullanabildikleri ve sadece

gtindelik

ve

vastfstz iqgilerin "galtqmalan" karqth[rnda ticret

aldrklan, zanaatkdrlann,

birlik

ve lonca denen mesleki sendikalar

tarafindan belirlenen

bir

barem iizerinden "eserleri" karqrhfirnda iicret aldrklarrra ifade edilmektedir. Geleneksel giftginin yalanfislnda ise ne iq bdliimti, ne tiiketim ve iiretim arastnda ve ne de ekonornik

ya$am ile aile yagaml arastnda ayrrrm olmadrfr, aile ve iqletmenin birleqtifi, aile reisinin aynl zamanda iqletmenin yoneticisi oldufu, faaliyetlerinin go!unda giftginin profesyonel yaqantrsr

ile

aile ya$antlslnln aynlmaz bir bi.itiin oldugu ve babantn otoritesinin, aile

igindeki konumundan

oldulu

gibi profesyonel uzmanhlrndan da

kaynaklandr[rts sdylenebilirl".

Bir

baqka

ifade

ile

hiyerarqik

iliqkilerin, giini.imiize 0zgi.i bir olgu olmadt!t, sadece (yazr rjncesi ddnem drErnda) zaman iginde farkh bigimler aldr!r belirtilebilir. Difier

yandan drgtit-igi iliqkilerin gi.iniimiizde hrzh bir defiqime ufradrfr,

yani deliqim siirecinin hrzlandr!r g6zlemlenebilmektedir.

XVI- ytizyrlda Anadolu'da ttmar diizeninin gdziiltiqiintin btiyiik

iqletmelerin yaygrnla$masr anlamrna gehnedi[i,

XIX.

ytizyrlda tanmda kiigi.ik ve orta mtilkiyetin yanrsrra btiytik toprak miilkiyetinin de gdrtilmekte olmastna karqtn, bunlann, iicretli iqgiler kullanan kapitalist iqletmeler bigiminde

defil,

ortakgrhk yoluyla k0ylii

hanelerine kiralanarak iqletildi[it7 ifade edilmektedir. Difer yandan

1990'h yrllarrn Ti.irkiye'sinde de tanmsal iqletmelerin ytizde 85'i.

arazinin ise ytizde 42'sinin ktigtik iireticilifin denetirninde oldufur8

ve azalma efilimine karqrn 1993 yrhnda toplam istihdamrn yi.izde

45'inin talun sektdriinde oldu[ure giiriilmektedir. Bu anlamda (yani Tt.irkiye'de ktigiik i.ireticilifin yaygrnh[r ve ktrsal niifusun dnemini

gtintimi.izde bile korumasr; geleneksel giftgi ailesinin giiglii konumu

dolayrsryla) gahqma yaqamrnda paternalist iliqkilerin2o (babanrn

hem aile reisi hem de iqletme ydneticisi olmast yani

iq

ve aile yo$amlnrn ayrtlmamasrnln ve babanrn otoritesinin) hala varll[tnr

siircltirdtiIti

ve

hrzh kentleqme nedeniyle kentlerdeki galrrsnla

ortamlannda da (kiigiik aile igletmelerinin yaygrnhfr

ile

dofru

orantrh olarak) bu geleneksel iliqkilerin varhklarrnr gtiglii bir bigimde

stirdiirdtikleri sdylenebilir2r.

(4)

Marmara itetisim

Sanayi Devrimi sonrasr iiretimde yaprlanma ve 0rgiit igi hiyerarEi

Sanayi Devriminin

ilk iki

yiizyrh boyunca istihdamrn odalrnrn

giftliklerden fabrikalara kaydr[r, gtiniimiizde

ise

fabrikalardan

b[irolara

dofru

bir

kaymanrn sdz konusu oldulu22, bu yi.izyrhn

baqlanndan itibaren imal0tta, seri tiretim, uzmanlagmrq makine aksamr ve vasrfsrz ya da yarr vasrfh emek aracrhlr

ile

homojen kitlesel piyasalar

igin

standart mallar yapan fabrikalarr igeren

yeniliklerin devreye sokuldu[u, Henry Ford'un dnci.iltigiinti yaptr[r Fordizm olarak adlandrrrlan seri tiretim sistemlerinin ortaya grktrfrz]

belirtilmektedir. Krsaca gahgma ortamlannda dnemli deliqiklikler

meydana gelmiqtir. Atolyedeki gahqma gartlarmm genel olarak gok

zorlayrcr ve kiqiyi iqi karqrsrnda izole edici oldugunu ifade eden R.

Sainsaulieu2a, genel olarak monoton

ve

dayatrlan gahqmanrn

koqullandrrdr!r fabrikadaki dayanrqmanrn,

koklerini

gahqanlar

arasrndaki duygusal ozdeqleqme deneyimine dayanan kendilifinden

bir arkadaqhk bigimini aldrlrnrzs sdylemektedir. An<;ak, Fordizmin

birgok agrdan yaplya

ve

kuvvetli

bir

giig

kontroltine inancrn miikemmel bir drnegi oldulu, bu <irgiitlenmede otoritenin bilgi ve

yetenekten gok konumlardan ttiredigi; formel kurallarrn kararlann

nasrl ahnacalrnr ve sorumlulu[un nastl bdltiqtiiriilece[ini belirledi[i,

bir

piramit

gibi

yaprlanmrq drgi.itiin

dikey

otorite

ve

denetim

hatlarrna baflr oldugu, iletiqimin rinemli bdli.imtintin yatay olmaktan

gok, ast

ile

tist arasrnda dikey oldufuze goz ontine ahndrlrnda, yukardaki deferlendirmenin Fordizm dtinemindeki gahgma qartlarr

igin gegerli oldugu sdylenebilir. Taylor2T tarzt bu tip drgiitlenmenin

dzellikle

krrsal

kdkenli

insanlartn sanayiye entegrasyonunu iqboli.imii yolu ile sa$adr[rndan ekonomiye onemli katkrsr olmastna karqrn28, giiniimtizde bu tip iqletme anlaytqrnrn dzellikle geliqmiq

tilkelerde hrzla terkedilmekte oldu!u gozlemlenebilmektedir2e. Diler

yandan Tiirkiye'deki krrsal alanlardan dofrudan Almanya'daki

metropollere yerleqerek gahqan

iki

miyonu agkrn Tiirk vatandaqtntn

(ki

bunlann 650 bini iqgi olarak gahqmaktadrr) yaklagtk 35 yrldan beri

bu

tilkede yaqamalarna karqrn, iginde yaqadrklarr topluma

entegrasyon konusunun

halen

sorun

oluqturmast30 dikkate ahndrlrnda Fordist yaprlanmanrn assimilasyon konusunda hrzlt ve

etkin oldu[u sriylenemez. Benzer bigimde, (Fransa'da) bir gogmen

iqginin, herhangi bir iqletmede franstz bir iqgi ile aynr iqi yapryor olsa

da,

sendikal

ya

da

siyasal faaliyetlerde benzer

tutum

ve davranrqlarrn stjz konusu olmayaca[t, gdgmen igginin farkh bigimde

protesto edecegi ya da farkh nedenlerle ayrt davranacalr3l ifade edilmektedir. Bir baqka deyiqle farkh ktilttirlerden gelen insanlartn

benzer gahqma qartlart stiz konusu olsa bile, tutum ve davranrqlartn 114

(5)

Marmara IletiSim

krsa donem iginde benzeqmedifi, sahip olunan ki.iltiirtin etkisinden

qartlar defi;se bile kolayca kurtulunamadrlr sdylenebilir.

Gtiniimtizde yeni imaldt bigimlerini anlatmak

igin

kullanrlan kavramrn esnek amagh makine aksamr ve biiyi.ik olgiide vasrflr iqgi

kullanrlarak,

tikel

ve de[igen piyasalar

igin

mal tiretimi iqererl

"esnek uzmanlaqma" oldufu32 gdriilmektedir. Bilgisayarlann giriqi

ile

gtirevlerin pargalanmastndan, aqrrl 6lgiide btitiinleqtirilmiq, etkileqim giicii ytiksek stireglere gegildigi; iqginin yetki,

bilgi

ve gi.ici.intin artrk gahqma malzemelerine, makineyi ve aletleri kullanma

yetenefine, gahqma temposunun denetimine yonelik olmadrlr: iqginin, esas olarak simgeleri ve gtistergeleri gdzerek gahgtrfr, doniigen malzemeyi ellemedigi, dokunmadrlr ve gofu kez kapah

devre televizyondan izlemek drqrnda gormedigi33 belirtilmektedir.

Buna paralel olarak yeni zamanlann gi.ig yaptlartntn gok farkh

oldufu, bunlann tek

bir

liderlik noktasr barrndrmakstzrn, aderni rnerkezileqmeye yatkrn olduklart, iletiqimin yatay oldu!u, yaprlarrn

piramit

benzeri olmaktan gok hiicresel olduklarr,

birimler

ve

hi.icrelerin yukardan aqafrya akan kurallar ve emirler tarafindan ydnetilmekten qok kendilerini diizenlemeye yatkrn olduklan3a ifade

edilmektedir. Ancak bu

tip

geliqmelerin Ttirkiye'de ne olgiide gergekleqtigini de dikkate almak gerekir.

1921 Ti.irkiye'si

imal0t

sektijriinde

65

245

iqyerinden 23

316'srnda yalnrzca bir kiqi gahqryordu, yani ig sahibi drgrnda baqka

galrqanr yoktu. 4914 fnmada ise iq sahibi ve yaktn aile bireyleri gahqryordu ve bu

iki

kategori. imal0t sektcirtindeki tiim igyerlerinin

yi.izde 43'tinii oluqturuyordu. lqyerlerinin yiizde 36'st ise 2 veya 3

kiqi gahqtrranlar kategorisine girmekte

idi

yani gahqtrrdrklarr iqgi

sayrsl bakrmrndan imaldt sektdri.indeki iqyerleri genel olarak kiigiik iilgekli idirs. Gtintimi.izde de imaldt sektijriindeki iqyerlerinin yiizde

96,87'si 0-20 arasr kiqi gahqtrrmakta (toplam gahqanlann yi.izde

40,63'ti) ve bunlar katma deferin yi.izde 15,71'ini tiretmektedirler36.

Bir

baqka ifade ile Ti.irkiye'de irnal0t sekttiriinde ktigi.ik iqletmeler ti.im iqletmelerin gok onemli bir btiliimiinii olugturmalarrna karqrn,

katma deIerdeki paylarr

dikkate

ahndr!rnda iiretimde etkin

olamadrklarr dolayrsryla ileri teknoloji kullanan ktigtik iqletmecilifin

soz konusu olmadr[r stiylenebilir. Imal0t sanayinin uzun siire

yiiksek maliyet, dtiqtik kalite, geri teknoloji ve diiqtik kapasite kullanrmr koqullarrnda ve esas olarak ig pazara ydnelik gahgmasrnda

6lgek

ktigiikltiliintin

etkili

olduIu37 (diEer

yandan

d19ek

kiigiikliifiiintin tilke genelindeki bu afrhgrnrn, dtq pazarlara biiyiik

tilgiide kapah ithal ikameci ekonomik politikalann Ttirkiye'de uzun

drinem baskrn gtkmasma neden oldugu) belirtilebilir. Bu olgunun

(6)

Murmaru iletiSim

yani i.iretim siirecinde kiigiik aile igletmelerinin varhfrnrn bir baqka

sonucunun ise gahqma ortamrnda paternalist iliqkilerin varhlrnr

stirdtirmesi

ve bu

durumun

iilkenin

yonetim

anlayrqrna da

yansrmalan

oldulu

gdriilebilmektedir. Cumhuriyet Tiirkiye'sinde

Fordist yaprlanmanrn ijrneklerini oluqturdulan siiylenebilecek

KIT'lerin

ise

ileri

teknolojilerin uygulandrfr Post-Fordist bir yaprlanmaya gegmelerinin

ise

gtini.imtiz qartlarrnda mtimki.in olamayacafr agrktrr. Difer yandan Gi.imri.ik

Birli[i

ile ekonomisini uluslararasr rekabete agan Tiirkiye'de, bu rekabete dayanmak igin

tiretim siirecinde yeni teknolojileri kullanma zorunlululuna kargrn,

yeni teknolojileri kullanma ve/veya ara$trma geliqtirme faaliyetleri

igin gerekli yerli sermayenin srnrrhhfr, ve yabancr sermayenin yeni

teknolojilerin

aktarrlmasrnda

ftzla

istekli

olmamasr dikkate ahndrfrnda, birimlerin ve hticrelerin yukardan agafrya akan kurallar

ve emirler tarafindan yonetilmekten gok kendilerini diizenlemeye

yatkrn

bir

tiretim

iliqkileri

alrnrn gok srnrrh

bir

qekilde uygulanabilece[i dolayrsryla da yatay iletiqime dayanan btiyle bir ydnetim anlayrgrnrn, toplumun difer orgi.itlenmelerine yansrmalannrn da gok dtiqiik diizeyde kalacafr soylenebilir.

Firmalarrn uluslararasr

bir

nitelik

kazanmasr

XX. yiizyrhn sonlanna dolru uluslararasr dofrudan yatrrmlarrn

birden geliqmeye baqladr!r goriilmektedir. 1870'lerin sonlanna

dofru uzun ddnemli uluslararasr sermaye yatrrrmlann yiizde 40'nr oluqturuyordu ve bu dtineme kadar temel olarak portfoy yahnmlart bigimindeydi. Dofrudan yattrrmlar agtstndan bakrldrfrnda ise, toplarn

yatrrrm stoklarrnrn 19l4'de ytizde 64'i.i, 1938'de

ytzde

66'sr

geliqmekte olan tilkelere ycinelik idi. Yatrrrm stoklarrnrn ytizde 55'ini temel i.iriinler, yi.izde

20'sini

mamul iiri.inler

ve

yiizde 10'unu

hizmetler (ticaret, banka vd.) oluqturmaktaydr. Sanayi sektijrne yaprlan yatrrrmlar Avrupa iilkeleri, ABD, Ingiltere ve dominyonlarr

ile

Rusya'ya yaprhyordu3s. 1960'h ve

70'li

yrllarda uluslararast yatnmlar btiyiik bir geliqme gcistermiq, 1960-1978 arasr diinyada uluslararast yattnm stoku 66 milyar dolardan 380 milyar dtllara yiikselerek yaklaqrk

6

kat

artml$trr.

Ancak

yijzyrl

baqrnda

yatrrrmlarr kendilerine geken geliqmekte olan i.ilkeler, 1960-11 doneminde do[rudan yatrrrmlarda diinya stokunun ancak yiizde 30'unu kendilerine gekebilmiqtilrr. 1980-89 arastnda yurt drlr dolrudan yattnmlartn yrlhk ortalama arttqt cari dolar iizerinden

yi.izde 14 olmug, 1980'de 560 milyar dolardan 1989'da 1490 milyar

clolara yiikselerek yaklaqrk

3'e

katlanmtqttr.

Bu miktar

L9l4

yrhndaki dtinya dtq yatrnm stokunun (14,3 milyar dolar) 100 katrna

eqittir.

Bu

dijnemde uluslararast do!rudan yattrtmlartn yrlhk

(7)

Marmara itetigim

ortalama biiyiime oranr (yiizde 14), dtinya ticaretinin bi.iytime

oranrnln (yiizde 5,4) 2 kaflndan fazla, dtinya tiretim artr$lnln (ytizde

2,8)

5

katrndan fazladrrao. Geliqmekte olan i.ilkeler bakrmrndan.

1980'de 88,4 milyar dolar olan sermaye akrmr 1985'de 60 milyar dolara di.iqmiiq

ve

1995 yrhnda ise 231 milyar dolarla rekor bir

dtizeye ulaqmrqtrr. 1990'h yrllardan itibaren hisse senetlerine

y(inelik sermaye akrmlarrnrn artmaslna paralel olarak 90'h yrllann sonlarrndan itibaren dolrudan yabancr yatrnmlar da gortilmemirs

iilgiide artmrqtrr4r. Tiirkiye agrsrndan olaya bakrldr[rnda ise, 1980-95

yrllarr arasr

3l6l

firma tarafindan toplam 8 milyar 636 milyon dolar

fiili

yabancr yaflnmtn soz konusu oldufu ve Ttrkiye'nin diinyadaki

dofrudan yatrrrm srralamasrnda (1994)

ilk

50 tilke arasrnda 41.

srrada yer aldrlra2 dolayrsryla geliEmekte olan iilkelere y(inelik dofrudan yabancr yatrnmlardaki artrqtan Tiirkiye'nin (inemli bir pay

alamadr[r gtjrtilmektedir.

Uluslararasr do!rudan yattrrmlara

ba$r

olarak uluslararasr firmalar da giderek onem kazanmaktadrr. ABD firmalarrnrn yurt drqr dofrudan yatrnmlarrnrn ki.imiilatif tutan 1946'da 7,2 milyar dolar iken, 1992'de 486,1 milyar dolara ulagmrqtrr

ki

bu da ABD'nin

GSMH'srnrn yi.izde 8,2'sini oluqturmaktadrr. Dtinyadaki en bi.iyiik

firma

olan

General

Motors'un (ABD)

iq

hacmr

1992'de

Avusturya'nrn GSMH'srna eqit, Danimarka

ve

Finlandiya'ntn GSMH'larrnrn ise iizerindedir. Di.inyanrn 3. Btiytik firmasr olan

Ford'un irs hacmr ise Norveg'in GSMH'slnln iizerinde, Yunanistan

ve Portekiz'in toplam GSMH'larr ile aynr di.izeydedir.

1985'de diinyadak en biiytik 12 firma iginde 10 ABD finnasr bulunmasrna karqrn 1992'de bu sayr 6'ya di.iqmtiq, bu gerilemeden

ise Japon firmalarr yararlanmtqtrr. 1990'h yrllann baqlarrda Kore firmalarr

ilk

100 arasrnda 4 firma ile btiyiik bir geliqme gdstererek

italyan firmalannr egale edip, isvigre ve isveg'in dniine gegtilera3.

1980'li yrllardan itibaren Giiney tilkeleri kijkenli uluslararasr firmalar ortaya grkmaktadrr. Bu firmalar Giiney Kore, Tayvan, Hong Kong, Singapur, Brezilya, Meksika gibi yeni sanayileqmig iilke kokenlidir, fakat daha az geliqmig olan Hindistan ve Tiirkiye kdkenli olanlar da

vardrr. 1980'de Giiney iilkeleri k6kenli 960 firmantn yurt drqrnda 2 bine yakrn ;ubeleri vardt ve Gtiney Kore bu i.ilkeler arastnda en

dnemli yeri iqgal etmektedir44.

Di[er yandan ABD, Avrupa ve Japon firmalarr arastnda kargrhkh

yatrnmlar ve evlilikler gergekleqtirildi[i gdriilmektedir. 1985-89

arasr firma evliliklerinde ytizde 2900'liik

bir

artrq

oldu[u

ifade edilmektediras. Bununla birlikte firmalarrn satln ohnmasr olarak

(8)

Marmara IletiSim

ortaya gftan ve 80'li ylllann sonlarlnda en yi.iksek noktaslna ulaqan

firmalarrn bi.iyi.ime

eliliminin,

1990'lardan itibaren diiqmeye ve

dzellikle imaldt sanayinde ortak qubeler aqrlmasr,

iqbirlifi

projeleri

gibi

yaklaqrmlann rjn plana grkmaya baqladrlr ve birleqmelerin

srkhkla

araqtrma

ve

geliqtirme maliyetlerinin

ve

risklerinin

paylaqrlmasr konusunda oldulu ve ytiksek teknoloji alanrnda olmasr

tercih edildigi46 gortilmektedir.

Diger yandan birgok uluslararasr firma sermaye ihrag etmeksizin i.iretimlerini

deIiqik

iilkelerde gergeklegtirmek

yolunu

tercih etmektedir. ABD kundura i.ireticisi Nike firmasr, iiretiminin yiizde yiizi.ini.i yabancl tilkelerde fason imal0t yapan balrmsrz firmalara

rsmarlayarak gergekle$tirmektedir. Nike 1994'de 9 bin iggi istihdam etmekte iken fason imal0t yapan iqyerlerinde 75 bin kiqi gahqmakta

idi.

Benzer bigimde Isveg mefruqat ve mobilya firmasr lkea da

iiretimini 70 tilkede 2 bin 300 firmaya yaptrrmaktadrraT. Bu ba$amda

uluslararasr firmalarrn geliqmekte

olan iilkelere,

gerek yeni teknolojileri, gerekse de yonetim anlayrqlarrnl aktarma konusu Ortem

kazanmaktadrr. Kilreselleqmenin sonuglarrndan birinin Pre-Fordist ve Fordist stratejilerin gevre i.ilkelerine kaydrnlrrken, merkezde

Post-Fordist statejilerin uygulandrlrat gtiriilmektedir.

Bir

baqka

ifade ile uluslararasr dolrudan yattrtmlartn Fordist yaprlanmayr yani

eski teknoloji ve buna

baflt

olarak iist-ast iliqkilerinin belirgin

oldu[u piramit bigimindeki hiyerarqik yaprlanmanrn

aftrhfr

olan

y6netim anlayrgrnr aktardrklarr soylenebilir. Bununla birlikte (Giiney

iilkesi

kokenli

uluslararasr

firmalart

ortaya grkrglan dikkate

ahndrlrnda) geri kalmrq tilkelerde bazr firmalarrn drqa agrlma

siirecinde

dr$

rekabete

dayanmak

igin' ileri

teknoloji

kullandrklarr/kullanacaklart ve 6rgtit-ir;i ydnetim anlayrglarrntn da buna paralel olarak Batr'da gdrtildtifti gibi, yani ekip dayanl$masl ve

sorumluluklartn onemli dlgtide gahqanlara devredilmesi, iqletrne igi

yatay iletiqime cinem verilmesi bigiminde

bir

ydnetim anlayrqtnr

uyguladrklarr/uygulayacaklart siiylenebilir. Ayrtca krrsal niifusun

afrrh[r

ve htzlt kentleqme sonucu vastfstz iggtici.intn yolunlufu

nedeniyle,

Batr'ntn

yonetim anlaytqtntn

geri

kalmrq oldukga

farkhlaqmrg olarak yansryaca[r ifade edilebilir.

Kiiltiirel

farkhhklar

ve tirgiit-igi hiyerarEi

Orgiit rinceden belirlenmig bir amaca ulagmak igin, gahqanlannrn

belirli

bir

iqboliimii

ve belirli

bir

hiyerarqik katmanlaqma ile olugturulan

bir

birleqme,

bir

sistem olarak tanrmlanabilir. Sanayi

devrimi

ile

birlikte, tiim iirtinii bir kiqinin iiretmesinden, iqbdliimti

aracrhlr

ile

uzmanla$ml$ insanlartn oluqturdufu orgiitlenmelerde,

(9)

Marmare iletisim

denetim olgusu ve yetki srnrrlarrnrn diizenlenmesi

gereli

ortaya

grkmrqtrt'e. Diger yandan gok uluslu firmalardaki yaygrnlagma, farkh

kiilttirlerdeki

insanlartn

birlikte

gahqmasr

ve

bunun yaratttIt

sorunlarr giderek daha yofun bigimde ortaya grkarmakta, bunun

sonucunda

ise

olganizasyonlarda

kiilttirel

farkllltklardan kaynaklanan yonetim sorunlan gilndeme gelebilmek tedir. Zira farkh

kiiitiirlerden gelen insanlar arasr iletiqim50, birbirini anlamaktan gok,

birbirini yanliq anlama bigiminde olmaktadrrsr. DiEer yandan belirli

bir toplumcla farkh sosyal kategorilere mensup insanlann anlayrqlarr

birbirierinclen farkh olsa da, Avrupah sermayedar

ile

iqginin bir

bigimde

aynr

dili

kullandrklarr

ve

orneIin

bir Hintli

ile

kryaslandrfirnda, birbirleri

ile

dtiqiineme,yecekleri kadar gok ortak

,-,,iktulutt oldugusz ifade edilmektedirs3. Aqa[rdaki tjrnek daha agrklayrcr olabilecektir: Amerikah bir ydnetici Yunanh gahqanrna bir .upnt hazrrlamasr igin ne kadar siireye ihtiyacr oldu[unu sorar, Yunanh gaqmr giinkti Amerikah patrondur ve ihtiyag duyulan siireyi

o

bilmeite,tir.

Amerikah

ise

Yunanltntn tereddiittinii inisyatif eksiklifi olarak yorumlar. Srkrqan Yunanlt rapor igin l5 giin gibi ktsa

bir stire ister, siirenin krsahfr patronu memnun etmek igindir. Ancak

siirenin bitmesine karqrn rapor tamamlanamamlqtlr

ve

Yunanlt patronuna ve meslekdaqlarri'd karqr ktigiik dtiqmiiqttir_. Birkag giin

ionru istifa e<ler. Amerikah patron galtqanrna iqin yaprlmasr igin bir

stire belirlemesini istemiqtir fakat bir kez siire belirlendikten sonfa

sijziin yerine getirilmesini beklemektedir. Amerikah Yunanhyr

sijziine az gtivenilir ve inisyatif yoksunu olarak algrlar. Yunanlt ise

patronunu

net

olmayan, gahqanlaflnrn ne yapmasr gerektilini

tih"y"n,

inandrtcrhktan uzak biri olarak algtlar5a'

Yeni

bir

ytizyrla girerken gok uluslu qirketlerin, uluslararasr tecriibesi oLan

ve

tahmin

edilen talebi

karqrlayacak sayrda

yoneticiye sahip olmadrklan, geleneksel olarak

yurt

drqrnda

iorumluiuk alacik <;ahqanlann kiiltiirler arast duyarhhk diizeyleri yerine, teknik yeterlilikletr goz dni.ine ahnarak segildikleri ve bunun

ionu"u

yuft

cfuqrnda

gorevli

9a[qanlarrn

yiizde

20'sinin

sorumluluklannr yerine getirirken baqansrzhk gosterdikleri55

gdriilmektedir. K0rin arttrnlmast, iq hacminin biiytimesi, gahqanlann

i,.n-,uryonu

gibi

geliqme dolrultusunda amaglar gergevesinde

bilimsel yontemlei kullanrlarak iqletmenin

ya

da genel olarak

iirgiltiin risyonel clavranrqr olarak tanrmlanabilen ydnetims6 anlayrqt, go-k uluslu firmalarrn one grkmasryla farkhlaqmakta zira uygulamalar,

bir Amerikahnrn, Hintli, Qinli ya da Akdenizli bir meslekdaqr ile aynt

gekil<le yonlendirilemedifini gostermektedir. Bu anlamda toplumlar

bir

ugta kigilerin sadece kendi grkarlannr dikkate aldrklan ve tiyeleiine gok geniq ozgiirli.ik alanr brrakan toplumlar ve di[er ugta 179

(10)

Marmara iletisim

Akdeniz toplumlarrnda oldulu gibi kiqiler arasr iliqkilerin gok giiglti oldu[u ve toplumun zor durumlarda kiqileri korudulu toplumiar olarak srnrflandrrrlmakta ve bir iilkedeki bireysellik derecesinin o iilkenin zenginlik yaratma yetenefiyle iliqkili oldugu ifade edilerek hiyerarqik yaprlanma agrsrndan da iilkeler tig kategoriye ayrrlmakta

ve bu ayrlmln bazr unsurlan gu qekilde belirtilmektedirsT:

Krsa hiverar$ik mesafe Ona hiverarsik mesafe

Avusturya,israil,iskandinav ABI). Japonya

iilkeleri. Ingiltere. Ahnanya

Biiviik hiverartik mesat'e-5 8

Fransa. Latin Ulkeleri

Qahqanlar iistlerinin kendilerine. Qahganlar i.istlerinin kendi- Qalrqanlar iistlerinin

srori-dantqmalannt beklerler ve tistled lerine danrqnralannr bekler- ter biqimde davranmalannr meqnr rollerini aqtrklarrnda tepki ler ancak otoriter davranlqlan bekleiler.

giisterebilir, grev yapabilirler. kabullenebilirler.

Kurallar herkese aymr bigimde uy- Kurallar herkese uygulanrr an- Herkes yrinericilerin aynca

gulanrr. Ustlerin ayncalrklan ol- cak i.istlerin bazr a'yncahklan hklan <ilmasrnt bekler.

yo-masr kabul

edilemez..

normal olarak

g.rririir.

i;::i1iT"";f"hHi,X?

Bir bagka ifade ile furkh tilkelerde (farkh ouuurt", s6z konusu

oldu[u dlgilde) farkh firma yonetim anlayrflan vardu. Ancak gok

uluslu

firmalarrn

bu

soruna

pratik

bir

g6ztirn getirdikleri gtizlemlenmektedir:

drnefin

Sony firmasr, Amerikan kdkenli firmalann "global dtigiin, yerel dawan" bigimindeki sloganrnr temel

almakta, yani yerel ihtiyaglar, ktiltiirler, gelenek ve tutumlara kar$r

hassas davranmayr

ilke

olarak benimsemektedirse.

Bdyle

bir yaklaqrmrn ise, uluslararasr firmalarrn farkh iilkelerde yaptrklan

dolrudan yatrrrmlann, sdz konusu iilkedeki ydnetim anlayrgrnrn

deIiqtirilmesinden

gok,

varolan durumun siirdi.iriilmesine yol

agaca$r, farkh kiilti.irlerin etkileqiminden kaynaklanabilecek olasr bir

degiqimin

ise

ancak

uzun

ddnemde sdz konusu olabilece!i sdylenebilir.

Yine

de bu konuda yapllan araqtrrmalarda farkh sonuglar goriilebilmektedir:

ABD'de

6

Japon

ve

3

Amerikan otomobil firmasrnda yaprlan ara;trmada Japon firmalannrn ig iqleyiq

bigimlerini

ve iq

yaptrklarr girketlerle

iligkilerinde

kendi organizasyon tarzlannr hemen

ve

baqarryla uyguladrklarr, yani

orijnal modellerini bozmadrklan

gibi

gevrelerini de kendilerine

uydurduklarr gdriilmtiqtiir. Buna karqrn

farkh

tilkelerde farkir

sonuglar da gdriilebilecektir: ornelin Almanya va Fransa'da bir

Japon firmasr kendi organizasyon bigimini gevresinde ingiltere ve

ABD'de

oldulu

gibi

uygulayamayabilecektir, zira Almanya ve Fransa'da kurumlar daha direnglidireo. Bir baEka ifade ile gok uluslu firmalarrn, gerek firma politikalarr6l baflamrnda gerekse de yatrnm yaprlan iilkelerin direng dereceleri baflamrnda farkh uygulamalan

sdz konusu olabilecektir.

(11)

Marmara IletiEim

S ons0z

Teknolojinin artan bir hrzla geliqmesi, iiretimin artmasrna karqrn, serbest piyasa ekonomileri ve golulcu siyasal yonetimlerin dtinya

(ilgefinde yaygrnlaqmasrna paralel olarak

zenginlilin

paylaqrrnr

anlamrnda eqitsizli[in de giderek yaygrnlaqtrgt (ya da eqitsizli[in

yaygrnlaqrnasr oranrnda gerek bireysel, gerek devletler dtizeyinde, zenginlikten pay kapma yan;lnln gtiglenmesi nedeniyle teknolojinin

geliqtifi ve iiretimin arttrfr) giiriilmektedir. Mal ve hizmet tiretmeye

ve akttjrleri harekete gegirmeye ydnelik olarak tiim toplumlarrn bir

drgiitsel yapr olugturduklan ve insanlarm bu orgiitlerdeki iktidar iliqkilerini ya da otoriteyi kabullenmelerinin, sorumsuzlu[un rahat

ve gi.ivenli olmast, otoriteyi reddetmenini sonuglannrn belirsizlifi gibi nedenlerden kaynaklanabilecefi sdylenebilirse de, farkh kiiltiirel

tjzelliklere sahip

toplumlarda,

tiretim bigiminin

benzerlik

gdstermesine ra[men

farkh

hiyerarqi anlayrqlarlntn olabildiIi

gdzlemlenebilmektedir.

DiIer

yandan uluslararast doIrudan

yatrlmlarrn

giderek artmasl

ve

gokuluslu

firmalarrn

0nem

kazanmasrnrn, farkh tilkelerin firmalarrndaki hiyerarqik yaprlann

uzun cltjnemde benzeqmesine neden

olaca!r

sdylenebilirse de

gtini.imiizde, uluslararasr firmalartn farkh iilkelerdeki uzantrlanntn, (istisnalar gdrtilse de) bulundufu i.ilkenin gahqma anlaytqrna uyum gdsterme efiliminde oldugu dolayrsryla gok uluslu firmalann teknik

uzmanhk kaclar farkh kiilti.irlere uyum saflayabilme yeteneline

sahip ydneticilere ihtiyag duyduklan gortilmektedir.

Bir

baqka ifade

ile

ulusal srnrrlartn mal, sermaye

ve

emek baflarnrnda giderek claha fazla gegirgenleqtifi, ulus-devlet

organi-,uiy,lnunun etkisizleqtifi ve gokuluslu firmalann giderek giiglendi[i

bir

siiregte, defiqimin (geniq anlamda) orgtitlere yanstmalart ve

bunlardaki hiyerarqik iliqkiler onem kazanmakta ancak her toplum iqin gegerli uygulamalar ve etkile$imler gdrtilmemektedir.

DiPNOTLAR

l.

Jean BAUDRILLARD,

La

Soci6t6

de

Consommation.

Paris 1993, Denoel, s. 59-61.

2.

A.g.e.. s. 66.

3.

Aristokratik toplumlarda ya da difer geleneksel toplumlarda zayrflrk kendili[inden utanrlacak bir durum defildi. Zira zayrflrk kiqinin kendi eseri degildi, miras ahnryordu; difer

yanclan efendi de giiciinii miras almrEtr; bu gi'ig de kiqisel

defiildi. Sanayi toplumlarrnda ise zayrflrk utantlacak birqey haline geldi; piyasa balrmhhk konumlartnt

(12)

4.

Marmara iletiEim

istikrarsrzlaqtrrdr, yiikselebilecefiniz gibi algalabilirdiniz

de. Bu istikrarsrzhlrn sonuglarmdan biri ise, insanlarrn

diinyadaki konumlanndan kendilerini kiqisel olarak

sorumlu hissetmeleri ve baqarr ya da baqarrsrzhklannr

kiqisel bir gtigliili.ik ya da zayrflrk sorunu olarak gormeleri oldu. (Richard SENNETT, Otorite, gev. Kamil

DURAND, istanbul 1992, Ayrrntr, s. 53.) Bir baqka ifacle

ile kapitalizm her ne kadar siiregelen eqitsizlikleri genelleqtirip, rasyonelleqtirerek stirdiirmeye devam ediyorsa da, sahip olunan stattiniin ya da zenginlik ve

yoksullu!un, insanlara miras yoluyla aktarrlan

deliqmeyen konumlar olmasrnr da engelledigi gortilmektedir.

Mevcut otoriteye agrk

bir

karqr grkrqrn gdrtilmemesi, her zaman ydnetilenlerin konumlannr igselleqtirdikleri

anlamrna da gelmemektedir. Normal kogullarda, tdbi

olanlann herhangi bir itaatsizlik teqhirinden kagrnmalarr

kendi grkarlannadrr. Difer yandan direniq de, 6lgiisi.iz

vergileri, maruz kahnan aqa!rlamalan asgariye indirmek gibi pratik bir grkar sallar. Karqrt gibi gdri.inen bu iki hedefin uzlaqtrnlmasr tipik olarak, otorite yaprlanyla agrk

bir karqrlaqmadan kagrnan direniq bigimleriyle sa!lanrr. Ornefin kdyltler tarihsel olarak direniqlerini gizlemeyi tercih etmiqlerdir: toprak iizerindeki denetim sorun

oldufunda, agtkga meydan okuyan toprak iqgali yerine

toprafa izinsiz yerleqmeyi tercih ederler; vergilerle ilgili

bir sorun oldulunda ayaklanmak yerine vergi kagrnrlar.

(James C. SCOTT, DireniE Sanatlan, gev. Alev

TURKER, lstanbul 1995, Aynnh, s. 128.) Iktidar

karqrsrnda gtigsiiziin ikiytizltiliik etmesi, pek qaqrrtrcr bir

durum defildir. Bu ikiyiizltiltik her yerde hazr ve

nazrrdrr. Patron kargrsrnda iqgi, toprak sahibi karqrsrnda

kiracr ya da ortakgt, efendi karqrsrnda ktile, nadir fakat

anlamh istisnalar bir yana, aqalrdakilerin kamusal davranrq tarzr, ihtiyathhk, korku veya goze girme arzusu

nedeniyle, gtigltini.in beklentilerine hitap edecek qekilde

.

bigimlenmektedir. (A.9.e., s. 23,24.)

Insanrn

dolayr

tahakkiim alttna almaya mahk0m oldulu

anlayrqr insanhk ktiltiirtiniin evrensel bir ozellili

olmadtlr, en azmdan ilkel ya da yazr tincesi denilen

topluluklarrn bakrE agrlanna yabancr oldufu soylenebilir. Yazr tincesi topluluklar arastnda anlaqmalar, niyetleri

agrsrndan briltiqiimci.i olmaktan gok usule iliqkindi; karar 5.

(13)

Murmara iletiSim

alma siireglerinde ve ortak eylemleri koordine etme

biqimlerinde anlaqma sallamaya ydneliktiler, iktidart ve

qeyleri paylaqtrrmaya defil- (Munay BOOKC^HIN'

Ozgiirliifiin Ekolojisi

G

HiyerarEinin Ortaya

Qrkrgr ve Qdziiliiqii, gev. Alev TURKER, Istanbul 1994, Ayrrntr, s. 126;459.) Bu baflamda, eqitsizliklerin ve iktidar iliqkilerinin insantn do!asrndan

kaynaklanmadrfr, en azrndan yazr 6ncesi toplumlarda

bunun sdz konusu olmadrfr dolayrsryla da bugiin

yaqadr[rmrz iligkilerin krsa donemde olmasa bile' zaman

iginde de[iqecegi sciylenebilir.

Guy BAJOIT,

Pour

une Sociologie Relationnelle, Paris

1992.PUF, s. 117-119.

Meqru

bir

iktidann dayandrfr baqhca temeller qu qekilde

tizetlenebilir: toplumdaki ortak ktilttirel deferler iktidarrn

mersruiyetinin ilk temelini oluqturur; ikinci olarak

topiumsal yaplnln kabullenilmesi yani kiqinin toplumsal

yapryr (toplumdaki hiyerarqiyi) kabullenmesi ki bu da

belirli bir hiyerarqik konumu iqgal eden otoritenin kabullenilmesini igerir; bir iigiincti temel ise iktidann dayandrfr temsil anlayrqr yani iktidarr temsil eden kiqiye atfeclilen rneqruiyet. (Gustave-Nicolas FISHER' La Dynamique

du

Social-Violence, Pouvoir,

Changement, Paris 1992, DUNOD, s. 102, 103') Bir

baqka ifade ile stiregelen eqitsizliklerin ve iktidar yuptttntn kabullenilmesinin, mevcut yapmln belirli bir ineqruiyeti oldu[unu da gosterdigi soylenebtlir,' Zy3

otoiite bir anlamda meqruiyet ile dzdegleqtirilebilir:

insanlar melru olmadrfrnr diiqiindi'ikleri kiqilere itaat

etmezler. (M. Weber aktaran Richard SENNETT,

Otorite,

s. 28)

S. ZAN, M.

FERRANTE,

Le

Ph6nomine

Organisationnel, 1996, L'harmattan, s. 187, 188'

S. MILGRAM aktaran Guy BAJOIT. Pour une Sociologie

Relationnelle, s.

ll9,

l2O.

9.

10.

Paulo

FREiRE,

Ezilenlerin

Pedagojisi,

gev'

D.HATTATOdLU, E. OZBEK,2,B., iStATTbUI 1995'

Aynntr, s. 25,26.

11. Organize bir grup herqeyden once giig iliqkileriyle birbirlerine bagh bir birliktir. Dofal olarak bu insanlar arkadaqhk,

ortak grkarlar gibi baqka tiir iliqkilerle de birbirlerine

ba$r olabilirler; ya da aynr zamanda organize veya de[il baqka gruplann da iiyesi olabilirier. Diger yandan bu

(14)

12. 13. t4. 15. 16. 19. 20. 11. 18. Marmara iletisim

insanlar tizerinde sadece iktidar baskrsr yoktur, aynr zamanda gelenekler, sosyal, siyasal, hukuki kurallar,

ahliki normlann baskrsr vardr. Organize gruplarcla s(iz konusu olan iktidar, gruptan her an grkrlabilmesi

ballamrnda "serbestge" kabullenilen bir iktidardrr.

qtiphesiz aile iginde de iktidar iliqkileri vardrr fakat bu

iliqki genel olarak biyolqik kijkenlidir (yaq, zekl, kigilik,

kas giicti) ve (evlilik gibi sdzleqmeye dayanan iliqkiler

drqrnda) tiyeler, istele bagh olarnk bu iliqkileri

sonlandrnlamaz. Organize gruplarda iktidarla iliqkiler

anlaqmaya balh oldugundan, yani tiyesi olunan gruptan serbestge gftilabildifinden okul. ordu ve dini kurumlar bu

alanrn drqrnda sayrlmahdrr.(Pierre MOESSINGER, Les

Fondements

de

l'Organisation, Paris 1991, pUF,

s. 15,16.)

Pat

ARMSTRONG,

Chris

DAWSON,

Peopte

in

.

Orga.nisations,

4.8.,

1989, ELM Publications, s. 4.

Ustiin

DOKMEN,

IletiEim

Qatrgmalarl

ve

Empati, 3.

B., istanbul1996, Sistem Yavrncrhk. s. 37. 38.

Anclr6

q.ORZ,

.it<tisadi

Akirn

Elegtirisi,

gev.

Iqrk

ERGUDEN, istanbul 1995, Ayrrntr Yayrnlarr, s. Zg.

Henri

MENDRAS,

La Fin

des Paysans,

Paris

lg9T, BABEL. S. 1l-s-118.

Ortagafda atdlyelerin

ve

ticarethanelerin

fiziksel

olarak

evlerde oluquna ve babarun, ailenin diler iiyelerinin

patronu konumunda olmasrna karqrn

XVIII

yij.zyrl

sonlannda hrzla biiytiyen igletmeler, birbiriyle akrabahfr

bulunmayan gok sayrda insanrn bir arada gahqtr[r ve

insanlann balrmsrz bireyler olarak gahqmaya baqladrfr

geniq rnahallere taqrndr.(Richard SENNETT, Otorite,

s. 63.)

qevket PAMUK, Osmanh Ekonomisinde

Bafrmhhk

ve

Biiyiime

(1820-19f 3), 2.B., istanbul 1994, Tarih Vakfr Yurt Yayrnlan, s. 98.

Mehmet

ALTAN,

Bu

Kdye Kapitalizm

Gelmedi.

istanbul 1994, AFA Yayrnlan, s. 88.

"Tiirkiye

Ekonomisi: Istatistik

ve

Yorumlar",

Devlet

Istatistik

Enstitiisii, Mart 1995, s. 149.

Paternalizmin patrimonyalizrnden

temel

farkr

qudur:

paternalizmde babadan olula gegen bir miras yoktur. Artrk yasal olarak miilk biiytik evlat hakkrna giire

babadan biiyiik o[ula gegmemektedir. Aynca yasalar bir

kuEaktaki birinin makamrnrn sonraki kuqaktan bir

(15)

Murmara IletiEim

akrabasrna gegmesini garanti etmemektedir. Fransa'da

baglangrgta memuriyet trpkr Ortaga! prensliklerinde mrkamlann miras kalmasr gibi babadan olula gegrnesi dtiqiinti lmiiqtii. B u p atrimonyalizm olurdu . Zamanla

boqalan memuriyetler satrqa grkanldr; sonunda o donem

igin garprcr bir di.igtince olarak memuriyet, baflantrlan ya da srrf yetenefi dolayrsryla en iyi ydnetimi

saflayacalrna inanrlan kiqiye dnerilmeye baqlandt. Paternalist bir toplumda erkek egemenliilr silrer. Bu

egemenlik erkeklerin baba olarak rollerine dayanrr:

koruyucu, miisamahaslz, yarglg ve giiglti kiqi. Ancak bu

roller patrimonyal diizendeki gibi maddi olmaktan gok

simgeseldir. Modern kapitalizmde zengin ve yoksul ailelerin genelde kendi toplumsal koqullarrnr yeniden i.iretme egiliminde oldugu dofrudur. Ama bu yalntzca genel olarak bdyledir; higbir baba yasalann boyle bir

garanti vermesini sa[layamaz. Paternalizm sdzleqmesiz

erkek egemenlifiidir.( Richard SENNETT, Otorite, s.

60,61.)

Zl.

XlX.

yliizy:ir boyunca da paternalist ilkeler dayah topluluklar kurma gabalan devam etti. Paternalizm ile, aile drqrndaki

ikticlar, aile igindeki rollere dayanarak meqrulaqtrnhnak istencli. Bu aynr zamanda baqkalan igin kol emefi harcayan insanlann, iginde bulunduklarr a[rr gahqma koqullartnr hakh grkarma gereksiniminin bir sonucuydu.

Massachusetts'deki Waltham ve Lovell'da kurulan fabrikalarr, Pullman Palace Car Company'nin

uygulamalan XIX. yiizyrl bireyci anlayrqtna ters diiqecek

bigimde, paternalist bir topluluk yaratmaya yijnelikti' (

Richard SENNETT, Otorite, s. 64-61; 111.) Bir ba'ska ifade ile ABD ve Avrupa'nrn geliqmiq tilkelerindeki

anlayrqlar ve uygulamalar dikkate ahndtfrnda,

Ti.irkiye' cleki geleneksel yaptntn, anl ayrqlarr n varl tklannt

gtini.imilze dek stirdiirebilmesi fazlasryla dogal bir

durumdur.

22.

Robin MURRAY, "Fordizm

ve

Post-Fordizm",

Yeni

Zamanlar, der. Stuart HALL, Martin JACQUES, gev.

Abdullah YILMAZ, Istanbul 1995, Aynntr, s.46. 23. Paul HIRST, "Henry'den Sonra", Yeni Zamanlar, s.246. 24. Renaud SAINSAULIEU,

L'Identit6

au

Travail,

Paris

1988, Presse de la Fondation Nationale des Sciences

Politiques, s. 58.

25. A.g.e., s.42.

(16)

Marmaro IletiSim

26.

Geoff

MULGAN,

Antipolitik

Qafda

politika,

gev.

Abdullah YILMAZ, istanbul 1995, Ayrrntr, s. 130.

27. Taylor patronlann paternalist yaklaqrmlanna gok giiglii bir

qekilde kargr grkanlardan biri idi: ne iggiler patronlann gocuklan, ne de patron iqgilerin babasrdrr. Taylor paternalizmin yanhq oldulunu ve bir geriye doni.ig

oldulunu ve bu anlayrqrn tiretim organizasyonundaki

geliqmeleri engelledigini sdylemekteydi.(Aktaran

Philippe ZARIFIAN,

Travail

et Communication,

Paris 1996, PUF, s.27,28.)

28. Jean-Pierre

LEHNISH,

La

Communication

dans

I'Entreprise, 3.B., Paris 1991, PUF, s. 96.

29. Teknik geligmelere

ba[h

olarak

iq

organizasyonunda da

farkhlaqnialar scjz konusu olmaktadrr. Kullanrlan makina ve aletlerin gahqanlara geniq bir inisyatif verdili

donemde makinalann kullanrm alanlan geniq ve esnektir ancak ktigiik serilerle iiretime uygundur, gahqma

ekiplerle gergekleqtirilmekte, ekip igindeki hiyerarqi ise

bilgi ve deneyime dayanmaktadtr. Zaman iginde biiytik

serilerde i.iretim ihtiyacrnr kargrlamak igin aynr tip iqlemi

yapan, kullanrmr monoton ve basit makinalar ortaya grktr. Bu geliqme iqbtiltimtintin artmasrna ve gahqanlarrn

niteliklerinde bir dtiqtige neden oldu; iktidar, bilgi ve deneyimden hiyerarqiye (yonetme niteliklerine) dofru

kaydr. Gtiniimtizde iiretim stirecinde yer alan robotlann

ise gok farkh ve defiqebilen iqlevleri oldufu, bu geliqmirs araglann ise dtiqiik nitelik gerektiren gdrevleri ortadan

kaldrrdrfr ve dolayrsryla da iqbiiliimi.indeki arfiqrn sona ererek yeniden uzmanhfrn 6ne grktrlr giirtilmektedir.

(J.-F. AMADIEU, Organisation

et

Travail, Paris 1993, Vuibert, s. 92-94)

30.

Qifdem

AKKAYA,

Giiray

62,

"Fe,Jeral Almanya'ilaki

Ttirklerde Sosyal-Ki.iltiirel De[iEim ve Entegrasyon

Sorunlan",

Iktisat

Dergisi, Arahk 1996, s. 12,'73. 31.

M.

TRIPIER aktaran Carmel

CAMILLERI,

"La

Communication dans la Perspective Interculturelle", Chocs de Cultures, der. Carmel CAMILLERI,

Margalit COHEN-EMERIQUE, Paris 1989,

L'Harmattan, s. 367.

32. Paul HIRST, "Henri'den Sonra", Yeni Zamanlar, s. 241.

33. Andr6 GORZ, it<tisadi

Akhn

EleEtirisi, s. 98.

34. Geoff MULGAN,

Antipolitik

Qalda Politika, s.

l3l.

35.

Qaflar

KEYDER,

Diinya

Ekonomisi

Iginde

Tiirkiye

(1923-1929\,2.8., Tarih Vakfi Yurt Yayrnlan, s. 67.

(17)

Marmuru Iletisim

36. ilhan ULUDAd, Vilclan SERiN,

Tiirkiye'de

Kiiciik

ve

Orta

Olgekli igletmeler, istanUut

igql,

iTO

Yayrnlarr No: 1991-25, s.32.

37. Korkut BORATAV, Ergun TURKCAN ed.,

Tiirkiye'de

Sanayilegmenin

Yeni Boyutlan

ve

KiT'ler,

3.B.,

Istanbul 1994, Tarih Vakfi Yurt Yayrnlan, s.22.

38. Jean-Louis

MUCCHIELLI, Relations

Economiques Internationales, Paris 1991, Hachette. s. 21.

39. A.g.e., s.29.

40.

Cyril

BOUYEURE,

L'Investissement

International,

Paris 1993, PUF, s. 5, 6.

41.

"Economie Emergente:

Mythe

ou

R6alit6"

Rapport

Annuel Mondiat

sur

le

Systbme Economique et

les

Strat6gies (RAMSES 1997), sous

la

direction

de Thierry de MONTBRIAL, Piene JACQUET, DUNOD, s.214,215.

42. Abdurrahman ARIMAN, "Dtinyada ve Ttirkiye'de Yabancr

Yafirrmlar",

Iktisat

Dergisi,

Eyliil

1996, s. 23, 25.

43. Ren6 SANDRETTO,

Le

Commerce International, 4.B.. Paris 1995. Armand Colin. s. 31.

44.Jean-Louis

MUCCHIELLI, Relations

Economiques

Internationales, s. 28.

45. Saruhan OLUQ, "ABD-Avrupa-Japonya $eytan Uggeni",

it<tisat Dergisi, Nisan 1994, s. 54.

46.

Cyril

BOUYEURE, L'Investissement

International,

s.

38.

4'1. Cem SOMEL, "Uretimde Kiireselleqme

ve

Kalktnma", Toplum ve Bilim, No: 69, Bahar 1996, s. 84.

48. qebnem OGUZ, "Globalleqme, Avrupa Bi.ittinleqmesi ve

Sendikalar", Toplum ve Bilim, No: 69, Bahar 1996, s. 70.

49. Steward TUBBS, Sylvia MOSS, Human Communication,

New York 1991, Mc Grew-Hill, s. 336.

50. Belirli bir organizasyon ir;indeki her birey mesleki, siyasi, dini

veya etnik, toplumda iiyesi oldu[u geqitli gruplarrn

deferlerini kendinde taqrr. Dolayrsryla organizasyon

"ithal" ettigi bu delerlerle varolmak durumundadr.(S.

ZAN,

M.

FERRANTE,

Le

Ph6nomine

Organisationnel, s. 140.) Bu anlamda

yani

belirli bir ulus-devlet stntrlut iginde, belirli bir yerel

organizasyonda farkh tutum ve davrantqlara sahip olan

insanlann bulunmasrndan kaynaklanan sorunlann ortaya grkabilmesi, gokuluslu firmalarda bu baflamda daha

yolun sorunlann yaqanabilece[inin gostergesi oldugu

sriylenebilir.

(18)

52. 53. 54. 55. 56. Marmara Iletisim

51.

Steward TUBBS, Sylvia MOSS, Human Communication,

s. 404.

Jacques

LAGROYE,

Sociologie

Politique,

St-Juste-La-Pendue 1991. Dalloz. s. 368.

Qokuluslu bir qirket, uzantlsrnln bulundu[u i.ilkede yerleqik

defer ve geleneklere ters dtiqmek istemiyorsa. personel yOnetimine iliqkin kurallannr duruma uyarlamak

zorundadrr. Orne[in Mtjsliiman geleneklerine stkt srkrya

baflr olan Arap Emirliklerinde faaliyet gtisteren birgok qirket, gahqanlannr, kiraladrklarr gemilere

yerleqtirmekte, bdylece tilke drqrlft konumunda olan

gahqanlar karada yapamadrklarr gemilerde yapabihnekte

yani igki ve domuz eti tiiketebilmektedir.(S. ZAN, M.

FERRANTE,

Le

Ph6nomdne Organisationnel, s. 140.)

F. GAUTHEY, I. RATIU, "Impact des Diff6rence Culturelles sur I'Organisation et le Management", Chocs de

Cultures, der. Carmel CAMILLERIE, Margalit

COHEN-EMERIQUE, Paris 1989, L'Harmattan, s. 320, 32r.

"Kiiresel Ydneticiler",

Human

Resources, qubat 1991, s.

3-5.

P. LASSEGUE aktaran Jacques ORSONI, Management

Global

ou

Management Interculturel?,

Avrupa-Arap Gezici Universitesi,

ll-23

Nisan 1993,

Yaytnlanmamrq toplantr metni.

G. HOFSTEDE aktaran Jacques ORSONI, Management

Global

ou

Management Interculturel?.

Hofstede'in 1961-1973 arasr 50 tilkede

IBM

qaltqanlartna ydnelik olarak yaptrEl geniq kapsamh galtqmalarda sdzii

edilen giiglti hiyerarqik mesafe, ozellikle teknik geliqmelerin ve insanrn do[aya miidahalesinin daha

dtiqiik oldulu tropikal ya da Akdeniz iklimine sahip

tilkelerde siiz konusu olmaktadrr. Bir baqka ifade ile gofunlukla, geleneksel tartmrn oldufu, ulusal zenginlifin

diigiik di,izeyde ve belirli bir elit kesimin elinde

toplandrfr; orta stnrfin yaygln olmadrfr ve siyasal

iktidarrn oligarqik veya merkezi ve askeri tlldufu

tilkelerin kiiltiirel tizelli$ olmaktadrr.(J.-F. AMADIEU' Organisation

et

travail,

s. 113.)

59. Annabetle MOHAMMADI, "The Global and the Local in International Communication", Mass Media and Society, ed. by James CURRAN, Micheal GURVITCH'

New York 1992, Edward Arnold, s. 124.

188

51. 58.

(19)

Marrnura Iletisim 60.

61.

J.-F. AMADIEU, Organisation et travail, s. 128, 129.

II.

Diinya Savaqr sonrasl teknik ve sosyal iliqkiler giderek

daha fazla sorgulanr oldu. Ancak bu yaklaqrm rekabete dayanrkir Japon tiriinlerinin Batr pazarlannr iqgal etmeye baqlamasrnrn ertesinde, 70'li yrllarda dikkati gekmeye baqlacl. Bu endi.istriyel geliqmeye bir agrklama getirmek gerekliydi. Fordizm, Taylorizm, btirokrasi teorilerinin yaklaqrmlan Japonlarrn defiiqik friinleri ktigiik serilerle Lretmesi, birbirine bafirmh ve sorumlu ekipler halinde galtqma, esneklik gibi iq organizasyonunu

agrklayamryordu. Bu baflamda Japon ve Bafi firmalannt karqrlaqtrrmada firma kiilttirii, kiilttirler aras r iliqkiler bafl arnrncla de[erlendilmeye barilandr. B ir tilkenin

ktiltiirii, yoneticilerinin efilimininde (bireyci ya da

iqbirlifine cinem veren), di.iqtince bigiminde (rasyonel veya ilgtidiisel), yoneten-ydnetilen iliqkilerininde model

oluqturuyordu.(Andr6 DEMAILLY, "Cultures et M6moires Organisationnelles",

Individu

et

Organisations, der' Cl. LOUCHE, Paris 1994,

Delachaux et Niestl6, s. 180, 181.)

Referanslar

Benzer Belgeler

İngiltere’de Viktorya döneminde yaygınlaşan ahlak an- layışı, cinsel perhizin kadınlar için erdemlilik olduğu inanı- şını daha da ileri götürüp, kadınların

Çok uluslu şirketlerin dümen suyunda giden ve küresel ısınmayla mücadeleyi köstekleyen Bush yönetimi, ABD'nin kuzeybat ı ucundaki dünyanın bâkir kalabilmiş nadir

Teck Cominco firmasının Kazdağları’nda başlattığı sondaj çalışmalarını yargıya taşıyacaklarını belirten Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü ve Ziraat

Hiyerarşik Örgüt Kültürü Türleri Örgütsel Eşitlik ve Adalet Örgütsel Süreklilik Örgütsel Denetim Örgütsel Yetki Kişinin Kendini Göstermesine Mobbing

Anket soruları (1) Katılımcının demografik bilgilerinden oluşan genel sorular, (2) Mobbingle ilgili sorular ( Kişinin kendini göstermesine yönelik mobbing, Sosyal

Aleviler arasındaki ayrışmalar, Alevilerce çok kırılgan bir ayrışma olarak ifade edilmese de devlet tarafından yapılan çalıştaylar nihai raporunda, Aleviliğin kendi

A Tipi kişilik ile örgütsel dedikodu arasında pozitif yönlü bir ilişki olacağı beklenmektedir. Bunun yanında sinizm 1 , utangaçlık ve öfke düzeyi ile

Mahzuni’nin radikallerden çekindiği için kasedinin ölümünden önce çıkmasını istemediğini belirten Sürat, ünlü ozanın şiir diline çevirip bestelediği sureler arasında