• Sonuç bulunamadı

Tonguç ve eğitim reformu

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Tonguç ve eğitim reformu"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA IKT

stiiuvımmju&ı:

=

TT-B

üyük Türk eğitimcisi İsmail Hakkı Ton- guç’u, on iki yıl önce bubün (23 Ha­ ziran 1960 sabahı) kaybetmiştik. Bıraktığı ya­ pıtlar (eserler) gibi, anıları da güçlü ve de­ rindir.

Bütün hayatını eğitim yoluyla Türk köy­ lüsünün canlanması, Türk milletinin kalkın­ ması uğruna harcayan Tonguç'un değeri de; her büyük insan gibi, ölümünden sonra daha çok anlaşılmıştır.

Kendisi hakkında, İsviçre Pedagoji An­ siklopedisinde 62 sayfa bilgi verilmiş; Birle­ şik Amerika, Fransa ve İngiltere gibi ileri memleketlerde yayınlar yapılmıştı. Milletler­ arası bir değer kazanmış; UNESCO tarafın­ dan az gelişmiş bazı ülkelerde uygulanmış; Türk bilim hayatının buluşu olarak tanınmış olan hu eğitim sistemi ve reformu üzerinde, kısaca durmak yerinde olacaktır.

Tonguç; yetiştiği çağlarda, bir köy ço­ cuğu olarak bütün okulların kendisine kapalı olduğunu görmüştü. Büyük zorluklarla gire­ bildiği bu okullarda işe yaramayan kuru bil­ gilerle, «Yalnz memıur tipi» hazrlayan prog­ ramlara göre yetişmişti. Yurdun çeşitli yer­ lerinde öğretmenlik yaptıkdan sonra, Batı ülkelerindeki okulları incelemiş; onları, bi­ zimkilerle karşılaştırınca «Türkiye’de eğitim sisteminin temelden değişmesi» gerektiğine İnanmıştı.

H

er çocuğa bütiin okul kapılarının açıl olmayışı ve okullarda hayatla ilgili bil­ gilerin verilmeyişi gibi iki konu; onun ileri­ de ele alacağı eğitim reformuna temel olmuş­ tu.

Cumhuriyet rejimine gireli on yılı geç­ mişti. Yeni Türk alfabesi ile okur - yazar % 15’İ bile bulmamıştı. Askerlik süresi kısaltıl dığı; işar belâsı kaldırıldığı; din ile dünya işleri ayrldığı halde, köylü yine, belini doğ- -'Ultamamıştı. Nüfusun •/• 90’ı Cumhuriyetin ve uygarlığın en ufak nimetlerinden bile yok­ sundu. Köy ve köylü, kaderi ile yine haşhaşa kalmış, Ortaçağ yaşantısından kurtulamamıştı. Maarif, sağlık, ziraat, teknik köye gir­ memiş; devletin bu hizmetleri büyük kent­ lerin ve bazı bögelerin sınırını aşamamıştı. Bu gidişle daha yüzyıllar beklemek gereki­ yordu.

TONGUÇ VE

EĞİTİM REFORMU

I Enver KARTEKIN

Devrim Tarihi Öğr. ve Eğitimci

Şu halde işe nereden başlamalı İdi?.. Maarif, sağik, ziraat, teknik gibi en çok gerekli dört ayrı elemanı köylere göndermeğe devletin bütçesi ve başka olanakları elveriş­ li değildi. Öyleyse, bu dört ayrı görevi az da olsa karşılayabilecek yetenekte; iş içinde yetişmiş, temel görevi öğretmenlik olan, yeni tip bir elemanı, kısa zamanda ve çok sayıda hazırlayarak köye göndermek gerekiyordu.

Eğitmen kursları ile Köy Enstitüleri; bu konuyu çözmek ve gerçekleştirmek; böylece «Köyü canlandırmak» temel ilkesine göre ku «ulmuştu. Bu kuruluş; Türk Maarifinde oldu­ ğu kadar, dünya eğitim alanında da bir re­ form; hatta bir devrim yaratmıştı. Bu ba­ kımdan Köy Enstitüleri, Atatürk Devrimleri- nin bir halkası olarak yer almıştır.

Ülkücü eğitim ciler

M

illî Eğitimde reformların yeniden ele alnacağı şu günlerde; 1936-1946 arasın­ daki hu denemelere ve uygulamalara eğilmek, onlardan faydalanmak gerekir.

’J’onguçün şu sözleri, onun eğitim ilke­ lerini çok açık olarak özetlemektedir:

«... Uygulanmayan bilgi, boş ve lüzumsuz bilgidir. Bilmek demek, yapmak demektir...» «... Köy Enstitülerinde yetiştirilen çocuklar, iskolâstiğe köle olmaktan kurtarlmaya uğ­

raşılmıştır. Onların kültürleri, cilâ şeklinde ve ezberlenerek benimsenmiş bilgi değil, iş içinde, iş vasıtası ile öğrenilen gerçek ve öz bilgidir...»

Tonguç’un iş eğitimi gerçeğe dayanmış ve başarılı olmuştu.

O süre yapılan eğitimdeki reformlar; her şeyden önce yurt gerçeklerini kavramış, ne vapmak ve nereye varmak istediğini bilen Tonguç gibi bir eğitici ile; ona inanmış ve kafa yapıları ona göre hazırlanmış, gerçek vatansever kadrolarla uygulanmştı.

Atatürk ve daha sonra İnönü, bütün ağır lıkiarı ile bu konuya eğilmiş; İkinci Dünya Savaşı gibi bir süre içinde yurdumuzun dört yanı ateş çemberi ile sarıldığı bir sırada, bu devrimler durdurulmamıştı.

Mustafa Necati’nin başlattığı «öğretmen­ liğe saygı» havası; Saffet Arıkan, Haşan Ali Yücel gibi devrimci ve cesur bakanların yö­ netiminde yeniden canlanmıştı. İhsan Sungu, s'akkı Tonguç ve Rüştü Uzel bütün bu adlar; mili- eğitimimizde ilk reformları gerçekleş­ tiren ve kökleştiren unutulmaz önderlerdir.

Altın çağ

sal benliğimizin doğrultusunda İleri götürül­ mesi; köylerin çoğunun okul ve öğretmene kavuşturulması; ümmilikle savaşın İlk öğ­ retim seferberliği haline getirilmesi; yeni İki üniversitenin açılması, Türk üniversitelerinin özerklik ve tüzel kişiliğe kavuşturulması gi­ bi bir çok köklii eğitim hamleleri işte o dev «ıdamlarn, dev çalışmaları İle bu süre; eği­ tim tarihimize «Altın Çağ» olarak geçecektir. Milli eğitimde reform gereklidir. Fakat ilk önce; ne yapmak istediğimizi çekinme­ den, kuşkusuzca ortaya koymalı ve söyleme­ liyiz. Yalnız karamsar bilgilerle yetiştirilen gençler, bugün hayatta hangi iş alanında gö­ rev bulabilecektir? «Devlet memuru» ve «Yük sek öğrenime öğrenci adayı» hazırlayan okul tipi yerine; iş adamı, ziraat ve teknik ele­ manı. hayat adamı yetiştiren bir sisteme git­ mek başlıca amaç olmalıdır.

Sonuç

lâsiklerin yayınlanması, büyük ansik- lopedilerin hazrlanması;, teknik öğre­ timin köylere kadar yayılması; Güzel Sanat­ ların her dalımı Batılı örneklere göre ve ulu

r r ^ ongııç; bu reform davranışında aşağı- *• daki beş m a temele dayanmıştır:

<t Reformlarda daha çok, Anadolu’nun çeşitli kent ve köylerinde çalışan öğretmen­ lerden faydalanmak.

& Reformları uygulama görevi verilen elemanları ve tüm öğretmeneri; her çeşit po­ litik baskılardan, iftiralardan korumak.

Plânlaşan reformların; bakan, hükü­ met ya da iktidar değişmesi gibi politik ne­ denlerle durdurulmasını, değiştirilmesini ön­ leyici yasal tedbirler almak.

O Reformların uygulayıcı. Atatürk Dev- rintlerinin koruyucu, milletimizin yarınla­ rının hazırlayıcısı olan öğretmeni; geçim sı­ kıntısından. maaş kanunlarının sillesinden kurtarmak.

© tş eğitimi sistemine göre okulları; iş­ lik, bahçe, müzik salonları ile, çocuklarla bir ilkte ana • babalar için de sevilen ve aranan «Bir hayat kaynağı» durumuna kavuşturmak.

T şte Tonguç. yukarıda özet olarak be- * lirttiğimiz ana ilkelere uyarak, dünya çapında yapıtlar (eserler) vermiş; ölmezliğe ulaşmış böyle bir insandı.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ha­ len Teşvikiye’de kıymeti on mil­ yona yakın olduğu söylenen anti­ ka eşyalarla dolu evine hacir al­ tında olduğu için sokulmayan Satvet Lütfi,

Atatürk devrimleri teker teker ortadan kaldırılmalı, Türkiye yeniden Osmanlı düzenine kavuşturulmalı, halifesiyle, belki de padişahıyla, Atatürk’ün ortadan

Konya'nın, Kayseri’nin, Diyar­ bakır’ın, Bursa’mn, İstanbul’un eşsiz sanat eser­ lerini ancak sözlerle anlattı, fakat bir dağ pınarı kadar aydın, berrak akan

Fikret’in, yine aynı odanın penceresinden Boğaza ba­ kan, yağlı boya bir resmi asılı, Boğa­ za ve karşı sahilin sırlarına hâkim bu­ lunan bu pencereden

da pek çok eserin tekniğe dayalı bir ay­ rımla resim mi, grafik mi yoksa heykel mi gibi ayrımlara gidilmesi zorlaşmakta­ dır.. Ayrıca bu tür ayrımların da

Sarin ve tabun gazla- rının örnek olarak verilebileceği sinir sistemine etki eden kimyasal silahlar için belirti süresi birkaç daki- ka iken yakıcı etki gösterenler için

Başarısız devlet ve devletin başarısızlığı kavramları sadece doktrin ya- zarları tarafından tartışılmamakta, Dünya Bankası (World Bank), Birleşik Krallık

Bu hedef çerçeve- sinde önümüzdeki y›l yap›lacak bir deneyde, bir ana uçaktan sal›nacak olan bir roket, kendi yak›t›yla önce sesten üç kat h›zl› anlam›na kullan›-