• Sonuç bulunamadı

İlk Meclisi Mebusan Reisi Ahmet Rıza Beyin hatıraları:Enver Paşa nasıl adamdı?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlk Meclisi Mebusan Reisi Ahmet Rıza Beyin hatıraları:Enver Paşa nasıl adamdı?"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

2

Blk M eclisi Mebusun Reisi

AHMET RIZA Bey,

HATIRALARI

ın

İ t —

Enver

Paşa nasıl

adamdı?

Memleketimizin hayatı içti- maiyesinde, hiç bir şeyinde in­

tizam yoktur. Vapur, tramvay vaktinde gelmez, içtimalarda kimse saatinde toplanmaz. Mec­

lisi Mebusanda ekseriyeti bul­ mak bir müşkülât, rezalet olmuş tu. Mebuslar aşağıda teneffüs o- dasında oturur, gazete okur ve ­ ya çene çalarlardı. Hademe bir kaç defa yukarıda içtimaa davet ettiği ve ziller çalındığı halde yerinden kımıldanmaz. Hissi vazife yoktur.

Bizde program dahilinde iş görmek kabil değildir. İy i prog­ ram yaparız, tatbikma gelince aciz gösteririz. Evinde muayyen bir saatte yemek yiyenler pek azdır. Böyle bir muhitte sinirli bir adam için yaşamak âzabdır.

Dinsizlik

Bir takım edebsiz herifler be­ nim aleyhimde bulundular, ba­ na dinsiz dediler. Ben onların memduhu olursam keder eder­ dim. Onlar benim nazarımda terbiye-i-zimmet etsinler.

(31 Martta dinsizliğimden bah gedenlere hitaben yazdığım ma­ kaleyi Ayastafonosta Sabri ve Hamdi Efendilere vermiştim. Basmadılar.)

Din nedir? Yalnız dua mı? 1- badet mi? Sarıklılar, müteassıb- lar acaba ahlâka ve menafii ce­ miyete dair ne fazilet gösterdi­ ler? En çok ve en gürültülü şi­ kâyetler hiç bir iş yapmıyan ve yapmaya muktedir olmıyanlar tarafından ediliyor.

Bütün Türklerin benimle dar­ gın oldukları ve kimsenin be­ nimle geçinemediği söyleniyor. Buna sahih ise elbette teessüf e- derim. Lâkin bence tesellibahş olan cihet bu darılanların içinde şantajcılıkla para ve memuriyet alarak namusunu lekelememiş veyahud benden ayrılarak doğ­ ru bir meslekte sebat etmiş bir adam yoktur.

İnsanı insan eden iki şeydir. Biri vicdan, d iğeji meslek. Hür bir vicdan, doğru bir meslek sa­ hibi olmıyan adamın ne mezi­ yeti olabilir?

Beni dinsizlikle itham ettik­ leri sırada Hacden dönen bir kaç yüz Türkün Arablar tarafından tekbirle kesildiklerini gazetede okumuştum. Hüccacı kesen bu Arablar acaba benden ziyade Müslüman mıdırlar?

Şahsî husumet

Şahsî husumet, sebebi bence meçhul. Hangi işe teşebbüs et­

timse müşkülât çıkardılar. Z i­ raat Cemiyeti toplandı. Benim riyasetim altında teessüs etti. Ziraat Nezaretine iki üç kâğıd vBüddf',1 cevab âlfflfflaSı, devam eden olmadı, dağıldı. Islahı Nesli Fürs Cemiyeti keza benim ri­ yasetim altında teessüs etti.. Son ra Mahmud Muhtar ve izzet Fuad Paşaların reis olmak için entrikaları görüldü. Cemiyeti te­ sis ederken bana lüzumları var­ dı, onun için reis yapmışlardı.

Şehremanetinden, Ziraat N e­ zaretinden, Saraydan tahsisat aldım. Veliefendi çayırını aldım,

daha bir çok alınacak, yapılacak şeyleri vasıtamla aldılar, yaptır­ dılar. İşleri bittikten sonra ba­ na lüzum kalmadı, arkalarını çevirdiler.

Hicaz Komisyonu da öyle ol­ du. Hüccacdan resim almak gibi müşkül bir işi sefaretlerden ve Meclisten çıkarmak için az uğ­ raşmadım. Muvaffak oldum. Da­ ha bu gibi şeyler istihsaline beni şevkettiler. Her iş olup bit­ tikten sonra benden yüz çevir­ diler. Benim tanımadığım, belki sevmediğim adamları Kom isyo­ na memur aldılar. Ben çekildik­ ten sonra bir müddet Talât Pa­ şanın riyasetinde iş görüldü.

Sultanii İnas Cemiyetinde ben kimsenin nüfuzu altında de­ ğildim. Lâkin hased azmış, te- şebbüsatıma sekte veriyordu. Ne yapmak istedimse müşkülâta uğ radım. Sultanii Inas teşebbüsa- tı milletin istidadına, terakkiye olan m eyil ve hevesine, kadınla­ ra olan hürmet ve ehemmiye­ tine bir mi’yar, bir mizan olabi­ lir. Dinsizlikten bahsedenler 31 Martta misal olarak Sultanii Ti­ nas mektebini gösterdiler.

Sultanii Inas işi memlekete yaramadı. Lâkin bana bir etüd oldu. Bir çok kimselerin feda­ kârlığı, kıskançlığı, taassubu, kadınlara muhabbeti vesaire hakkında bana bir fik ir verdi. İnkılâb ve cemiyet arkadaşları:

Enver paşa

Enver Paşayı, îstanbula av­ detimde tanıdım. Bana ağabeyim der, elimi öper, hürmet ederdi. Gayet hamiyetli, namuslu, ce­ sur bir askerdi. Sultanla evlen­ mek için Berlinde iken benimle mektublaşırdı, muavenetimi ta- leb etmişti. Ben de Padişahın nezdinde kılavuzluk etmiştim.

Şöhreti askeriyeye hahişker idi. Napoleon gibi meşhur ol­ mak isterdi. Avantür arkasın­ dan koşardı. Trablusgarb seferi, Hareket Ordusile İstanbula ge­ lişi ve nihayet Türkistanda Kuş­ larla vuruşarak şehid düşmesi <hep şöhret peşinde koştuğunu gösterir.

Mütarekeden sonra, Almanya- ya firarında vatanı için çok ça ­ lışmıştı, harikalar yapmıştı. Mu vaffak olsaydı şöhreti Napoleon derecesini bulacaktı.

Muharebe zamanı Heyeti Vü­ kelâ ile aram açıldığı gibi En­ ver Paşa ile de bozuşmuştum. B ir gün Âyanda askerin sefale­ tinden şikâyet ettiğim sırada ba na hücum etmişti. İki ay geç­ medi, bir gün Âyan Reisinin o- dasmda benden af diledi;

« — Ben o kadar *eıW »e s lf de­ ğilim ama, bilmem o günü nasıl oldu, size karşı hürmette kusur ettim.» dedi.

Firarından bir gün evvel bir gece Âyanda benimle görüşme­ ğe gelmişti: «Ittihad ve Terakki Cemiyeti dağılıyor, memlekette başka kuvvet de yok. Siz bari İttihadın başına geçin, aükutuna mâni olun.» dedi. Talât Paşaya verdiğim cevabı ona da verdim.

(Arkası var)

Taha Toros Arşivi 11111111111111 İlil!

Referanslar

Benzer Belgeler

Karagöz’ün evi ölçülerine sahip olan, şirin yuva, yaşlı bir dadı ile muhteşem bir ressa­ mın bütün özelliklerini, peteğini ve mumu­ nu içinde eritmiş bir

Bununla birlikte, ekip genetiğin ötesinde, sigara içenlerin aynı yaştaki sigara içmeyenlere göre çok daha yaşlı bir bağışıklık profiline sahip olduğunu da tespit

Watson ve Crick, DNA’n›n yap›s›n› bulmaya giriflmeden önce, 1940’larda, bilim adamlar› canl›lar›n her türlü ifllevlerinden genlerin sorum- lu

Model Radikal 9 un hesaplamalardan elde dilen spin yoğunluk haritası ġekil 4.18 de, aĢırı ince yapı sabitleri ve g- tensörü tablo 4.9 de verilmiĢtir. Şekil 4.18 Model radikal

Cevat Memduh Altar’ın kızı İnci Kut müzikle uğraşmıyor,, çeviriler yapıyor, ama müzik yaşamına güzel bir katkısı var. Hikmet Şimşek'in isteğiyle

(Bu partinin) “2 Haziran 1912’de başlayan kongresinde türdeş olmayan Hürriyet ve İtilaf (Partisi)nin içindeki temel uzlaşmazlık su yüzüne