• Sonuç bulunamadı

Attila İlhan'la 'elde var hüzün'

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Attila İlhan'la 'elde var hüzün'"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Attilâ İlhanla

?J'Z Ş

4Elde Yar Hüzün

7

Î.GÜRŞEN KAFKAS________

“An gelir Attilâ Ilhan ölür”

dem işti, gerçekleşti ölümü.

“Adım sonbahar”, “Yağmur ka­ çağı” dediği gibi yine bir son­ baharda duyguların şairi için bugün, sonbaharda “Elde var hüzün” diyoruz. Romancı, se­ narist, öykü ve deneme yazarı olmanın ötesinde Attilâ Ilhan,

şairliğiyle daha çok ünlendi. Gençlik yıllarımızda şiirleri dili­ mize yerleşik bir ozandı. Söy­ lemek istediklerimizi vurgulu­ yordu, imgeleri, özlü ve yerin­ de kullanımlarını örnek alırdım.

“Vurdun kanıma girdin itirazım var" gibi onun arabesk anla­ tımlarına da zaman zaman rast- lanırdı.

“Ne kadınlar sevdim zaten yoktular / Sevmek için geç, öl­ mek için erken" dizeleriyle sev­ giyi, sevdayı ve ayrılığı nakış gi­ bi örmüştü. Olaylar karşısında haykırışını, hırçınlığını betimle­ yen “Felaketim olurdu ağlar­ dım”, / Aysel git başımdan” gi­ bi aykırı seslenişli şiirleri de çok okunanlardandı. A ttilâ Ilhan, C um huriyet gazetesinde de sağlık sorunları elverdiği 2005 yılına kadaryazdı. Ilhan, “Büyük şehir insanı" ekolünün yazar ve şairiydi. Büyük kentlerin to p ­ lumcu ve bireysel dokusu, so­ runları 'onun yazı ve şiirlerinin ana temasıydı. 1946 ve sonra­ sı yılların "Köy Enstitüsü ” ener­ jisi ekolünde yetişen; Fakir Bay- kurt, Talip Apaydın, Necati Cumalı, Adnan Binyazar, Os­ man Şahin gibi kırsala dönük yazarlar ona ters geliyordu. Bu nedenle Köy Enstitüleri’nin “ulu­ sal aydınlanmada ” yeri ve öne­ mi konularını pek benimsemez, eleştirirdi. Onun bu düşünce­ leri de okurlarca eleştirildiği bi­ linmektedir.

Attilâ Ilhan, Atatürk ilke ve devrimlerini yeterince özümse­ miş, yazı, şiir ve anlatımlarında

“Atatürk devrimlerlne ” genişçe yer vermiştir. Yaşamı sürecinde, inandığı, benimsediği, aydın- lanmacı bir siyasi görüşün ya­ zarı ve şairi olmuştur. Yazıların­ da da, şiirleri gibi ülkenin ger­ çeklerini, sorunlarını dile getir­ miştir, önerileriyle yol gösterici ve ışık tutmaya özen gösterdi­ ği görülmüştü. Kalemini usta bir anlatım, ilkeli ve anlaşılır duy­ gulu ve derin anlamlı kullanırdı.

Cumhuriyet erdemliğini be­ nimseyen bir ozan ve yazar ola­

rak gönüllerin adamı oldu ve bu yönüyle sevildi.

Bugün için “ölmek hakkını kullanıp, bir boşluktan bı'r boş­ luğa düşme”, dizesindeki anla­ tımla, “geldi /yazdı / aydınlat­ tı /g itti" diye kendisine saygıy­ la karşılık veriyorum. Attilâ Il­ han’ın, Ziya Paşa’nın terkib-i bendlerinde olduğu gibi bazı dizelerinin deyimleştiğini ve hal­ kımızın, özellikle gençlerimizin ağzında, bu sözlerin yerleşiklik kazandığı görülmektedir, örn e ­ ğin, “Cenaze suratlı adam, fe­ laketim olurdu ağlardım, ben sana mecburum" gibi. Türkçe- yi geniş bir hayal gücünün ya­ ratıcılığıyla ve zengince kullanır­ dı. Divan şiirini ve gazelleri de ustalıkla yorumladığı bilinmek­ tedir. Ancak, sohbetlerinde Türk dil devrimine ve Köy Enstitüle­ rin e karşı eleştirilerde bulun­ duğundan Cumhuriyet okurla­ rının tepkisiyle karşılaştığı da oluyordu.

Sevgiyi ve aşkı nitelikli anla­ tımıyla dizelerine taşıyan Ilhan’ın, şiirleri gençlerin beleklerinin kıv­ rımlarında yer etmişti. Polemik ustası ozan, kalemini, çekince­ siz, hırçın ve onurlu kullanıp, anlatımlarını söyleyişlerini de yi­ ne bu düzeyde gerçekleştiri­ yordu.

“Kaptan”, “Mavi Adam” sı­ fatlarıyla ünlenen Attilâ Ilhan, edebiyattan politikaya, cinsel­ liğe, eğitime, insan haklarına, Cum huriyete, dem okrasiye, AB ’ye ve küreselleşmeye uza­ nan birçok kavramı geniş açı­ dan tartışıp konularında, söy­ lemlerinde dile getirmekteydi.

Konuşan, yazan, şiirleriyle coşturan kişiliğiyle bugünkü edebiyatımızın önemli, renkli ve etkin bireyiydi. Sonbaharın hüz­ nünü, dizeleriyle gençlerin yü­ reğine nakış gibi işleyen bu ün­ lü şair ve yazarımızı yine son­ baharın hüzünlü, yağmurlu ve durağan bir gününde sonsuza uğurladık. "Herkesin bir öykü­ sü vardır, fakat herkesin bir şi­ iri yoktur" dizelerinin sahibi Öz- demir Asaf’tı. A ttilâ Ilhan’ın çokça öyküsü, çokça şiiri var­ dı. Belki de yine de yaşama doymadan gitti. Yolu açık ışığı bol olsun büyük ustanın, ö y ­ küleri, şiirleri ve yazıları Attilâ Il­ han adıyla sonsuzluğun derin­ liğinde, dilden dile nesillerde yaşayacağına inanıyorum. Duy­ guların şairi dün vardı, bugün yok...

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

kadar hassas ki zaten bir tercüme o- ian eser Mahmud E?ad hocanın kale­ miyle de kendinin olmaktan çıkmış diye bunu ilk yazısı olarak kabul et­ medi.

Ve bu, mülakatta büyük bir sevinçle ve ayni miktarda bir hay­ retle gördük ki, Rabia Hatun mev­ cuttur, hattâ Faik Âli onun uzak

Bu tür hastalar terapi bahçe- lerinde daha çok yalnız zaman geçir- meği istiyor.. Orta yaştakilerin tercihi ağaçlar arasında uzun yürüyüş yolla- rı, birbirinden

Si l’on regarde en arrière, on peut difficilement dire que les Chypriotes grecs se soient même approchés de l’idée de faire bon usage de cette dernière chance.. Ils o n t

Agâh Efendi bir yandan gazetesini çıkarır­ ken, bir yandan da memurluklarda bulundu, 1861 de, Posta Nazırı iken ilk Türk posta pulunu bastırdı ve böylece

ispatı hüner; «Başlayım hizmetime belde lisaniyle bugün». «Tâzî» kelim esi, biliyoruz ki «Arabi»

Most countries at the “middle level” of their development have relied on similar engines of growth: such as foreign savings and investment, relatively low labor costs, high

Sonuç olarak, servikal mediastinoskopi; tan›s› konulamam›fl mediastinal lenfadenopatili hastalar›n büyük bir k›sm›nda ekstended mediastinoskopi, anterior mediastinotomi