• Sonuç bulunamadı

Enver Paşa nasıl şehit edildi?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Enver Paşa nasıl şehit edildi?"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Enver Paşa Bahriye Nazır Vekili iken Ileybeliada’da Deniz mektebindeki bir merasimde

Enver Paşa Nasıl Şehit Edildi ?

Denebilir ki Enver Paşa hakkında Tiirkiyede yüzlerce makale yazılmış, fakat çoğu menkulat ve mütalâadan ibaret kalmat/ter. Bu satırların muharriri, Enver’in Buhara’daki harekâtım şahadetine kadar aynı safta çarpışarak takip eden ve o zamandan bir çok Vesikaları da elinde bulunduran bir askerdir. Bu bakımdan yazımızı, şimdiye kadar yazılan­

ların en sıhhatlisi olarak kabul edebiliriz. Yazan: Türkistanlı Abdullah Recep BAYSUN

1920 de Eakûda toplanan Çark milletleri kongresinde bu lunan Enver Paşa 1921 Teşri­ nievvel tarikinde Hacı Sami (Kuşcurade Selim Sami) ihti­ yat zabiti Bartmlı Muhiddlıı Beylerle beraber Batumdan

Tiflis, Bakû, Ktrasnabad, Aş- kabad, Merv, Bayramali, Çar­ şı. y tarikile Buharaya geliyor, ve içten gelen bir sevinçle kar atlanıyor.

Kuşların siyasî hassasiyetine rağmen Buharımın milliyetçi

gençleri ve had? nihayetsiz se­ vinç içinde. . Bolşeviklerin Ça ka (fevkalâde mahkeme) kuv­ vetlerinden biıe çekinmiyerek yaşasın Turan!. Yaşasın Dini Muhammediye!... Yaşasın En­ ver Paşa!, seslerini büyük he-

(2)

x%

"Te î T->'r '®'-/ '®'-/ \ <4 "4 & ' ir '-*

4

* -J l-'~ p -i

¿-y '; V

* o ~ [, rp ^

' " - > ? * / r L I ■ * / t X „ u 1 2 ^

•*'/S 'S j \ rtL-^. jt,

„ /

ı

/ - “

> > ¿ , 1 - r l j ^ f ,

-r7

vV

---=> V“ 0

Enver Paganın Buhara'da yazdığı bir mektup (Aslı Abdullah R ecep Baysunda)

yecanla göklere çıkarıyorlardı. istiklâl aşkile yanan Türkis­ tan. halkının göstermiş olduğu bu heyecan Enver Paşayı mü­ tehassis ettiği kadar Rusları da kuşkulandırmağa başladı. Buharada 23 gün kadar kalan Enver Paşayı halk büyük bir sevgi ve saygı ile akan bir sel gibi ziyarete koştu. Bir taraf­ tan da Enver Paşa; Türkista- nın alın yazısile meşgul olan m-'lliyetçi gençler ve millî hü- kf met erkânile müzakerelere başladı.

Milliyetçi gençlerin mümes­ silleri, Ruslara karşı yapılma­ sı lâzım gelen hareket hususun da mütefik idiler. Fakat bir kısmı hemen bu hareketin baş­ lamasına taraflar... Bir kısmı da; böyle bir hareketin daha vakti gelmediğini; esasen hü­ kümet reisinin do tetkik seya­ hatinde bulunduğunu ileri sü­ rt rek Paşanın bir müddet Ef- ganistanda kalmasını ve yapı­ lacak harekâta Efgaııistanm müzaheretini temin etmesini muvafık görüyorlardı.

Buharada bu müzakerelerin

ııs6

uzun müddet devamına imkân yoktu. Örümcek ağı gibi her tarafı saran Rus ajanları ça­ lışmalarını müthiş surette art­ tırmışlardı,

Moskovanın Buhara sefiri Yürinef’e iadei ziyaret eden Enver Paşa, Cemal Paşanin Ef ganistana ne vakit döneceğini soruyor. Cevaben Yürinef de kendisinin Buharada daha ne kadar kalacağını sormasını çok manidar bulan Paşa; Bu- harayı bir an evvel terketmek lüzumunu açıkça anlamış olu­ yor.

Nazırlar Şûrası Reisi ve Ha­ riciye Nazırı Fcyzullah Hoca Kerki tarafına tetkik seyaha­ tine giderken (Karşi [1]) Beh- budi şehrinden Baysunda bulu­ nan Cumhur Reisi Osman Ho- ca’ya telefonla Enver Paşanın Buharaya geldiğini ve hârici­ yede misafir edildiğini bildiri­ yor.

Enver Paşanın Buharadan Çıkışı :

Baysunda bulunan Cumhur Reisi Osman Hoca ve Harbiye Nazır Muavini Ali Riza Bey­ ler de Tirmiz (Pettekeser) gar nizoıı kumandanı Haşan Beye Buharaya gelen Enver Paşa­ nın kendisini görmek istediğini telefonla haber veriyorlar. He- mtn hareket eden Haşan bey [2] yolda çok eski bir arkada­ şı olan Paşanın kendisine «21 [1] Buhara Bmirinin emrile öldürülen Mahmud Hoca Beh- budi’nin ismine izafeten Karşi vilâyetine Buhara Cumhuriye­ ti tarafından Behbudi adı ve­ rilmiştir.

[2] Haşan Beyin ifadesine göre: Manastır Askerî Lisesin­ de Haşan Beyden bir sınıf son­ ra yetişen Enver Paşa; Rume- lideki Üçüncü Orduda da İS sene kadar beraber bulunma­ larından doğan bir samimiyet­ le ağabey diye hi'tap ettiği Ha­ şan Beyin, Buharada olduğunu Batumda bulunduğu zaman duymuş olduğundan Buharaya gelir gelmez Haşan Beyi arat- mıştı.

gündür seni bekliyorum, aman gel, mühim işimiz var» diye yazdığı mektubunu da alıyor.

Buharaya gelen Haşan Bey, Cumhur Reisi Osman Hoca’mn Paşaya yazdığı hoş geldiniz mealini taşıyan mektubu tak­ dim ediyor. (Basmacılar) mü­ cahitlere iltihaka karar veren Paşa; bir gün sonra Hacı Sa­ mı, süvari yüzbaşısı Haşan, ih tiyat zabiti Ra.rtmlı Muhiddin, Manastırlı mülâzimieyvel Nafi Beyler ve 30 kadar milis aske­ rde beraber 8 teşrinisani 1921 Cuma günü tarihi 12 kapısı o- lan Buharanın Namazgah ka­ pısından Ceylân avı yapmak bshanesile çıkıyor.

Buharadan çıkmak için icap eden hazırlıkları muvaffakiyet lc başaran Buhara Emniyet müdür muavini Bartmlı ihti­ yat zabiti Halil Bey de, at mu­ bayaa etmek bahanesile Buha- ranın Kavale kapısından çıka­ rak (Karşi) Behbudi yolunda Paşa ile birleşiyor. İkinci gün umumî yol bırakılarak dağ

yo-JL-J’J l?

I 1 r 1 / r ü ’ J i d * t

Enver Paganın Buhara'da bizzat tevcih ettiği kuman­ danlık beratı (Aslı Abdullah

(3)

liyle Şirabâd ve Seyrab arasın­ daki Leylekândan geçerek Ka- badiyan civarında bir köye ge­ liyorlar. Yolda Cumapazar kış­ lağından Halil Bey, Baysundan Döşenbeye gitmekte olan Os­ man Hoca ve Ali Riza Beyle­ re hitaben Paşanın yazdığı mektupları götürmek üzere ay rılıyor.

Halil Bey gece yarısı Osman Hoca ve Ali Rıza Beylere Dih- nevde mülâki oluyor.

Tirmiz militse müdürü Os­ man Efendi, Ali Riza Beyin emrile Kabadiyanda Haşan Be­ yin emirlerini beklemek üzere Seriasya tarikile hemen hare­ ket ediyor. Paşanın arrusile, basmacıların hücumuna uğra­ sa bile mukabele etmemesi ve hattâ icap ederse onlara, tes­ lim olması için kat’î emir alan Osman Efendi Kabadiyana ge­ liyor.

Kabadiyana gelen Tirmiz garnizon kumandanı Haşan Bey de, buradaki askerlerde ma;yetinde bulunan Osman E- fendi, Kabadiyan militse mü­ dürü Sabit Hoca ve Birza Mu- h!ddin Beyleri de alarak şe- h:rden çıkarken, basmacılarla çarpışmağa gittiklerine kuvvet le inanan Ruslar tarafından teşyi bile ediliyorlar.

Haşan Bey, basmacılar böl­ gesi olan Cilligölü (Yılığgöl) vazifesi icabı iyi tanıyan Os­ man Efendiyi, buradaki ağala­ ra Enver Paşanın geldiğini ha fcer vermek için geceden gön­ dermişti. Cilligöl ağaları da Enver Paşa ve maiyetini kar­ şılamak üzere Cilligölllü Molla Nefesi (Nafiz Beyi) gönderi­ yorlar. Yenimezar köyünden Başçarbağ köyüne gelen Paşa ve maiyetine Nafiz Bey Cilli­ göl ağalarının selâm ve saygı­ larını bildiriyor.

O günlerde Rus bölgesile bas­ macılar bölgesini birbirinden a- yıran Vahç nehri temin edilen kayıklarla geçiliyor. Paşa, hal­ kın tezahüratı arasında kar­ şılanıyor.

Tam gece yansı Cilligöl üzerine gelen Togayseri ser­ gerdelerinden Astanakul

Tok-saba askerlerini bırakarak Pa­ şanın yanma geliyor ve silâhla­ rın teslimmi istiyor. Bu hare­ ketin misafirlere karşı çok çir­ kin olacağını anlatan ev sahibi Abdülh.akim Toksabanın mü- manaatile çekilip gidiyor.

Ertesi sabah verilen emir ü- zerine Paşanın misafir oldu­ ğu Abdlühakim Toksaba’nın e- vmin avlusunda toplanan asker ve milislere Haşan Bey Da- mad Hatifetülmüslimîn Enver Paşa Hazretlerinin Cilligölde bulunduğunu müjdeleyerek şimdi kendilerile tanışmağa çıkacaklarını bildiriyor. .Nafi Bey kumandasile asker ihti­ ram vaziyeti alıyor. Sırtında Buhara kürkü olan Paşa; Tür biyeli Haci Sami, Haşan, Bar- t-rlı Muhiddin, Nafi, İsmail Hakkı Beylerle beraber bal­ kona çıkarak askeri selâm­ lıyor ve şöyle hitap ediyor:

«Arkadaşlar! Türkistanın mukaddes dâvası uğrunda ya­ pılan mücadeleye ben de ka­ rışmağa geldim, içinizde bi­ zimle çalışmak isteyen varsa teklif edeceğim yemini kabul etsin!. Fakat yine içinizde çoluk çocuğu Rusların eli al­ tında olduğunu düşünerek en- diŞe, ve tereddüt gösteren var­ sa açıkça söylesin. Emrediyo­ rum!. Elindeki silâhını bırak­ mak şart ile istediği gibi ha­ reket etmekte serbesttir.

Esasen bu topluluğun ekse­ riyeti millî mücadeleye hazır okluklarından hiç bir ses çık­ mıyor.

— Demek kabul ediyorsu­ nuz!. O halde Türkistamn ha­ lâsı için bugünden itibaren ö- lünceye kadar birbirimize sa­ dık kalacağımıza Allahımız ve namususz üzerine yemin ede­ lim...

Diyen Paşanın teklifi büyük bir memnunlukla icra ediliyor, Efganistana ve. basmacı ser­ gerdelerine mektuplar yazılı­ yor.

Burada kalman günlerde mü­ cahidinle temas için hangi ta­ rafın iltizam edileceğini kes­ tirmek hususunda hararetli müzakere ve münakaşalar o­

luyor. İbrahim Lakay tara­ fına gidilmesini kimse muva­ fık görmüyor. Fakat nihayet Pasa ve Hacı Sami Beyin La- kay İbrahim’in bölgesine git­ me arzuları galebe çalıyor. Pa­ şa ve maiyeti üç gün sonra 160 kadar askerle buradan hareket ederek Korgantepede Lakay İbrahimîn dostlarından 2500 k ’şilik bir (çete) basmacı resi bulunan 80 yaşındaki La- kai Toğay Sarı ile görüşüyor­ lar.

Toğay Sarının hazırlattığı es kı Zekâ'ıcıhane binasında as- kerlerile beraber misafir oluyor ler. Bu civar tamamile Lakay İti ahim gibi Emir taraftarı o- la.n Toğay Sarı’nın emri altın­ da bulunuyordu. Toğay San Paşaya çok hürmet ve misafir­ perverlik gösteriyor. Paşanın şerefine ziyafetler veriyor. En­ ver Paşa; Buhara millî hükü­ metine; Emir taraftarlığı gü­ derek engel olan bu çetecilerle Buhara millî hükümeti lehine aniaşmak istiyor. Fakat veri­ len ziyafet esnasında Enver Paşanın (cereyan eden şu l'Sd’se bizzat Hacı Emin Bey tarafından anla'ıimıştır). Emir Aiim Hanın Buharayı İngiliz boyunduruğu altına, sokacağım ■açıkça anlatarak Emirin aley­ hinde bulunması Emir taraftan elan halkı gücendiriyor. Halk Enver Paşaya da ceditlik dam­ gasını vuruyor. Osmanlı dev­ letinin padişahlarından Abdül- fcamidi tahtından atmış baha- nes’le Paşanın aleyhine gizli propaganda başlıyor. Bu su­ retle Paşa yirmi bin nüfusun reisi bulunan Emir taraftan İbrahim Lakaym itiinadım kaybetmiş oluyor.

Enver Paşa, Toğay San’yar Lakay İbrahimle de konuşmak istediğini açıkça anlatıyor. Er­ tesi gün buradan ayrılarak Aral köyünde Ali Merdan Tok- saba’ya misafir oluyorlar. Bu­ radan da İbrahim Lakay tara­ fından Paşanın mihmandarlığı­ na tâyin edilen Ali Merdan Toksaba ile beraber geldikle­ ri Geyikdehene köyünde as­ kerlerden bir kaçının silâhları

(4)

çalmıyor. Sabahleyin İbrahim Lakay tarafından karşıcı ola­ rak gelen Abdülkayyum Tok- sabaya vaziyeti bildiriyorsa da müsbet bir netice alınamı­ yor, beraberce Lakay İbrahi- min köyü olan Karamendiye hareket ediyorlar. Ziyaeddin Mahdum, Yarmuhammed ve bir kaç Lakay sergerdeleri köy dışında paşayı karşılıyorlar. Hazırlanan Abdurrahman Tok- sabanm evinde misafir edili­ yorlar. Askerler de diğer ev­ lere yerleştiriliyor.

Köy ağaları, mihmandar Ali Merdan Toksaba Paşaya ve maiyetine icabeden hürmeti göstermekte kusur etmiyorlar.

Fakat, bir an evvel görüş­ mek istediği Lakay îbrahimin gccikmes'nden Paşa ve maiyeti şüpheye düşüyor. Ali Merdan Toksaba’nm İbrahim Lakay’m muhakkak geleceğini temin *- den sözlerde geceyi orada ge­ çiriyorlar.

Sabahleyin Paşa; misafir ol­ dukları evin etrafının, Lakay askerlerde çevrilmiş olduğunu görüyor. Hacı Sami ve Hasan Beyler teessürlerini gizleyemi- yecek kadar asabileşiyorlar. Enver Paşa, büyük bir soğuk kanlılık gösteriyor.

Bu hareketin sebebini so­ rup anlamağa vakit kalmadan İbrahim Lakav geliyor. Yanın­ da bir kaç kumandan da var. Paşayı, hoşgeldiııiz a zz misa- fiıim diye selâmlıyor. Karşı­ lıklı tecessüsler arasında Pa­ şa düşmana karşı çok kuvvetli olmak lâzım geldiğini, millî hükümetle birleşir.ce kuvvvetin artacağını ve yurdu düşman­ dan kurtarmak daha kolay ola­ cağını açıkça anlatıyor. Din­ ler gibi görünen İbrahim La­ kay bu sözlerin hiç birine kıymet vermiyerek:

— Artık benim yanımda ka­ lacaksınız... Misafirim olacak­ sınız... diyerek gidiveriyor.

(Devamı gelecek sayımızda) 1158

İ s l â m T a r i h i n d e n

M E K K E ’D E Ç A LIN A N H ACER İAH M E R lN H Î K A Y E S İ

Geçen sene Londradaki Vestminster kilisesinde bu­ lunan İngiliz kırallarmm tarihî tahtından bîr «taş» çalın­ mıştı. Bu büyük taş bundan dokuz yüz sene evvel İskoç- yadan getirilmişıi. Eski İskoç kıralları taç giydikleri va­ kit bu taşın üzerine otururlardı. Velhasıl tarihî bir kıy­ met taşıdığından Iskoçyahlar da bu taşı Londra’dan çalıp tekrar Iskoçyaya götürdüler. Haftalarca bütün İn­ giliz polisi aradığı halde bulunamamıştı. En nihayet yine Iskoçyalılar, taşı biz alıp götürdük, muhafazamız altın­ dadır, diye ilân ettiler.

Buna benzer bir vak’a da birim tarihimizde vardır. Fakat bizimki daha mühimdir. Çünkü çalman, mübarek ve mukaddes bir sanat taşıdır. Mekke’de Kâbenin yakı­ nında bir çukur mahalli vardır. Buraya «Muaccen» denir. Rivayete göre Hazreti İbrahim Kâbeyi bina ederken bi­ nanın çamurunu burada yoğurmuş. İşte burada «Haceri- ahmer» yani «Kırmızı Taş» vardır. Zamanımızdan «155» sene evvel bu taş bulunduğu yerden çalmıyor. Bütün Mekke ahalisi birbirine giriyor, aylarca aranıyor, fakat bulunamıyor. Herkesi bir yeis ve keder kaplıyor. İş bunun­ la bitmiyor, taşın çalındığı günden itibaren şehirde bir hastalık zuhur ediyor ve gittikçe şiddetleniyor. Rama­ zanda günde hastalıktan ölenlerin miktarı kırkı buluyor. Zaten daha evvelki zamanlarda da Kâbenin bir taşı çalın­ mış, yine böyle şehirde hastalık başlamış, taş bulunup yerine konmadıkça hastalık da şehirden gitmemiş, bunu ahali bildiğinden her taraf, aranmış, yine bir şey buluna­ mamıştı.

Aylardan sonra herkes tarafından sevilen, fıkaraya bol bol, sadaka veren, fakir kızları cihazlandırıp evlendi­ ren, her bakımdan hayırlı işler gören, fakat biraz aklî muvazenesi bozuk olup sevda illetine müptelâ bulunan bir zat vefat ediyor. Usul üzerine terekesini tesbit için hü­ kümet tarafından memurlar geliyor, eşyasını birer, birer yazarlarken bir de ne görülsün. «Kırmızı Taş» bunların içindedir.

Hemen memleketin her tarafına adamlar koşturulup taşın bulunduğu ahaliye ilân olunuyor, millet deli gibi olup sokaklara dökülüyorlar. Medreseler, mektepler ta­ til olunuyor. Minarelerden salâlar, camilerden dualar yükseliyor. Çarşı, parar kapanıp herkes birbirini tebrik ediyor. «Kırmızı Taş» bütün Mekke .erkeklerinin tekb'r- leri, tehlilleri arasında getirilip hastalık birdenbire yokolu- yor. Günde kırk k'şi ölürken ertesi günü kimsede ne bir hastalık ve ne de ölüm vakası görülmüyor.

Bugün bu taş, bir mermerin ortasına konmuş olarak hâlâ durur. Sarılık illetine müptelâ olanlar gidip dilleri ile

yalarlar. ziya, ER KİNS

Referanslar

Benzer Belgeler

Araflt›rmac›lar, önümüzdeki y›llardaki teknolojik ilerlemelerin lazerlerin tepe fliddetini daha da art›raca¤› ve böylece daha güçlü manyetik alanlar›n deneysel

Memleket sanayii nefîse tari­ hinde, Güzel Sanatlar Akademi­ mizin çok mühim bir rolü var­ dır. Ona daha nice nice seneler

Dikkat ederseniz eklenecek sayıyı hemen parçalıyoruz akıldan: 43=40+3 haline getiriyoruz.. Daima eklenecek sayıyı 10’un katlarına

Henüz açık ve net bir bilgi olmadı- ğından, araştırmacılar bağışıklık ko- rumasının ne kadar uzun süreli ola- bileceğini tahmin etmek için eldeki bulguların

Sulu çözeltilerde kısa bir yarı- lanma ömrüne sahip olan sodyum klorür nano parçacıklar sistematik kanser tedavisi yerine bölgesel kan- ser tedavilerinde daha etkili özellik

Çin’de hastaneye yatırılan COVID-19 hastalarının yarısından fazlasının karaciğer veya safra kanalların- da hasara işaret eden enzim seviyelerinin yükselmesi ve

Aslında Atatürk ile İsmet Paşa birbiri ile nerede ise tam zıt karakterler­ de, ama ikisi de önemli ve saygın, çok de­ ğerli kişiliklerdi.. Doğrusu aranırsa Ata­

Geliştirilen çift taraflı bant dokulara tıbbi implant- ların tutturulması için de kullanılabiliyor, ayrıca doku yapıştırıcı malzemelerden daha hızlı bir şekilde bağlan-