• Sonuç bulunamadı

Nazım hepimizin:Fotoğrafçı İsa Çelik, Nazım Hikmet kitap kapakları sergisi hazırladı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Nazım hepimizin:Fotoğrafçı İsa Çelik, Nazım Hikmet kitap kapakları sergisi hazırladı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

•Siv t>a..i B ou.r

natpfejelaridi

- ‘<r> Cv.»£* yr^f f .

Fotoğrafçı

İsa Çelik,

Nâzım Hikmet kitap kapakları sergisi hazırladı

Nâzım hepimizin

___________________________ ^

m

____________________

H -SPbobÂ

_____________________

“Yazılarım otuz kırk dilde basılır /

Türkiyemde Türkçemle yasak” diye yazmıştı Nâzım Hikmet, 1961 tarihli Otobiyografi şiirinde. Nâzım artık Türkçe’de yasak değil. Haziran ayı başında onun 34. ölüm

yıldönümünü andık. Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi da Nâzım Hikmet Kitap Kapakları Fotoğraf Sergisi açtı. 1929

-1994 yıllannı kapsayan sergide Nâzım’ın Türkiye’de çeşitli yayınevlerinden çıkmış ve dünyada bir çok dile çevrilmiş yapıtlarının kapaklan, sadece büyük bir yazann yaşamını değil, bizlerin de okur olarak farklı tarihçelerimizi bize yeniden yansıtıyor. 30 Temmuz’a kadar sürecek olan serginin düzenleyicisi İsa Çelik için bir Nâzım uzmanı

diyebiliriz. Nâzım Hikmet’le ilgili bir çok dia gösterisi yapan ve sergi açan İsa Çelik, UNESCO'ya bağlı Uluslararası Fotoğraf Federasyonu FIAP sanatçısı; Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfi Yönetim kurulu üyesi; beşinci fotoğraf kitabı Nevşehir geçenlerde yayınlandı. Sanatçıyla Nâzım’ı, fotoğrafçılığı ve biraz da Türkiye’yi konuştuk.

î t

:

1

■ htillalerde kitapları yakıldı bili­ yorsunuz, son zamanlarda ise Nâzım’ın görüşlerine tamamen zıt parti başkanlan bile televiz- .yonlarda şiirlerini okudular” di­ yor İsa Çelik.

Sabırla tek tek fotoğraflarım çektiği yakılmamış, yok edilmemiş Nâzım ki­ taplarının kapaklarından oluşan sergiyi mutlaka görmeniz lazım.

Türkiye’nin yetiştir­ diği en büyük dil ve e- debiyat dahilerinden birinin, dünyaya malolmuş yazm serü­ venini izlemenin yanı sıra, insan okur olarak kendi küçük tarihçesi­ ni de anımsıyor bu sergide.

Kendi anılarını nasıl

yaşadığım soruyorum İsa Çelik’e. “Za­ ten bu kitapları sergi için derlerken, öy­ le çok anılarımız canlandı ki” diyor sa­ natçı; “Yıllar önce bazı kitapları nasıl kaybetmiş olduğuma hayıflandım. Bazı arkadaşlar daha dikkatliymiş ve sakla­ mışlar.”

Nâzım’ın görselliği

İsa Çelik gibi muazzam bir kolleksi- yoncu ve arşivci bile, bazı kitapları kay­ betmişse, benim fazla hayıflanmama gerek yok diye düşünüyorum. İstan­ bul’da Galata Kulesi yakınlarındaki a- tölyesi adeta bir müze. 170 eski fotoğraf makinası, binlerce taş plak, dolaplar dolusu fotoğraf ve belge arşivinin ortasında, ö- zenle yetiştirdiği bitkilerin ışı­ ğında sohbet ediyoruz İsa Çe­ likle.

“Kapağım fotoğrafladığım ki­ tapların kimi benim arşivim­ den, kimini eşten dosttan alıp fotoğrafım çektik; bütün konso­ losluklara yazdık, bize kitapları gönderebilir misiniz diye. So­ nuçta elimizde 227 adet kitap kapağı toplandı. Baskıların hepsi eşit değil tabii, kitapların orijinal boylarına sadık kaldık.” Sergi tamamen kitapların ya­ yınlanma tarihi sırasına göre düzenlenmiş. Bunun avantajı,

Nâzımın yazarlığını izlemenin yanında, kitap kapaklarındaki grafik ve estetik anlayışının zamanla nasıl değiştiğini gözler önüne sermesi.

Isa Çelik’e Nâzım’m şiiriyle tanışma serüvenini soruyorum.

“ilk okuduğum şiirini anımsamıyo­ rum, ama duyduğum heyecanı unut­ mam mümkün değil. Adana’da lise yıl- lanydı. Yön dergisinde çıkardı şiirleri, bir de Türk Solu dergisi vardı..” diye a- nımsıyor sanatçı. Sonra da Nâzım’ı ta­ nımlamaya çalışıyor:

“Edebiyat eleştirmem değilim, ama ' dünyada yaşayan bir adam olarak söy­ lüyorum: Nâzım’ın şiirlerinde dehşetli bir görsellik vardır. Bir de, okudukça tükenen bir yazar değildir Nâzım.”

Bir fotoğrafçıdan Nâzım tanımlaması, ister istemez görsel oluyor. Isa Çelik’in tanımlaması bugüne kadar duydukla­ rım arasında belki en güzeli:

“Kayseri’den hiç arabayla çıktınız mı bilmiyorum. Kayseri’den otobüsle çıktı­ ğınız zaman Erciyeş gittikçe büyür. Dehşetli büyür. Ben Nâzım Hikmet’in de böyle, okudukça çoğaldığmı hissedi­ yorum kendi içimde.”

ı Y , r ı an ‘ V I I1 % E>E-m£

s

be

N

azim

afat

mm -c-tT la c o n y p c a n F " $ !

KAYSERİ'den otobüsle çıktığınız zaman

Erciyeş gittikçe büyür. Dehşetli büyür.

Ben Nâzım Hikmet’in de böyle, okudukça

çoğaldığını hissediyorum kendi içimde.

Nâzım Hikmet’i çoğaltmaya, yaşatma­ ya adeta bir ömür adamış Isa Çelik. Dü­ zenlediği Nâzım Hikmet dia gösterisi ve sergi sayısını kendisi bile hatırlamıyor. 1980’de yayınladığı Nâzım Hikmet Fo- toğraük Düzenlemeler albümü 12 Ey­ lülün kurbanı olmuş. Arşivinde, şimdi­ ki sergiden bir kaç tane daha açacak kadar Nâzım Hikmet kitabı ve kitap ka­ pağı, makale ve fotoğraf malzemesi var.

Vefa borcu

“Hepimizin gelişmesinde sanat, kül­ tür ve bilim insanlarının büyük katkısı var; sanat fotoğrafçılığı dışmda sanat ve kültür insanlarının portrelerine yönel­ miş olmam, bir çeşit vefa borcu.”

Orhan Kemal’den Orhan Veli’ye, Ok­ tay Akbal’dan Melih Cevdet Anday’a, Türkiye’nin bütün önemli yazarlarım görüntülemiş. “Ben hep insan fotoğrafı­

nın peşindeyim” diyor; “Ama fotoğraf tıpkı resim, heykel ya da şiir gibi yapı­ lan bir şeydir. Dünyayı fotoğrafça algıla- yabiliyorsanız. ister kuş çekin, ister a- ğaç ve insan, aynı sonuca varırsınız.”

Fotoğrafçı şiir okumalı

Fotoğrafa başlamak isteyenlere ne tavsiye ettiğini soruyorum Isa Çelik us­ tanın. “Fotoğraf yalınkat bir şey değil­ dir. Mutlaka donanımlı olmanız gereki­ yor. Yüreğiniz ve beyniniz donanımlı ol­ malı. iyi bir şiir okuru olmaksınız, dün­ yada neler oİduğunu bilmeniz lazım, grafik bilginiz olması lazım. Görmek öğrenilebilir” diyor sanatçı.

Fotoğrafçının dek­ lanşöre bastığı an, bü­ yük bir birikimin so­ nucu mutlaka. Tıpkı yazann kalemini kağı­ da değdirdiği an gibi.

Umarım Nâzım’m kalemini, kağıdım, ki­ şisel eşyalarım, mektuplarım ve el yaz­ malarım toplayan Nâzım Hikmet Vakfı da yakında umduğu desteği bulur, bil­ gisayar ağıyla m odem bir arşivi kulla­ nıma açabilir.

Bir başka Nâzım uzmanı Memet Fu­ at'ın önerisi ve desteğiyle, küçük bir “o- da müze” kurma projesi bu açıdan u- mut verici. Ama Vakfın sponsora, des­ teğe ihtiyacı var. Kitap kapaklan sergi­ sinin katalogu bile, parasızlık yüzün­ den basılamamış. Nerede Nâzım üzeri­ ne nutuk atanlar?

“Nâzım hepimizin" diyor Isa Çelik, “sadece Vakıf yönetim kumlunun değil."

(Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı telefon/fax: 0212 252 63 14 - 15 ; General Yavgan Sokak 10/10 Tünel, 80050 İstanbul. Kültür Merkezi; Sıraselviler Caddesi No. 48 Taksim, tel. 0212 292 0869.)

Referanslar

Benzer Belgeler

Nine apansızın ölüp varı yo ğu ka­ panım elinde kalınca baskısız kalan Sadi, K avuklu H am dinin orta oyun­ larında, Şevkinin tiyatrosunda aktör lüğe

A number of independent practice tasks can be suggested for the client following the first consultation, for example, collection of stuttering severity scores during everyday talking

BEN DE FOTOĞRAFINI ÇEKİYORUM — Sami Güner’e göre Yunus Emre’den Tlırgut Uyar’a şairler, insanın ve doğanın şiirini yazıyor, kendisi de fotoğrafını

SEVSAY: Türkiye’de, merhum Cemal Reşit Rey ile 9-10 yıl süren çalışmala­ rımdan sonra uzun bir süre Viyana Mü­ zik Akademisi’nde Kompozisyon ve Or­ kestra

sürekli olarak Köln de oturuyor Iş için Münih'e geldiğinde acı kahvemi içmesinde garipsenecek bir taraf görmüyorum&#34; diyor MEHMET AKTAN.. M ÜNIH’ten

Tablo 8: "Türk iĢletmeleri yabancı sözcük içeren marka adını dıĢ pazara açılırken tercih etmemelidir." Fikrine Katılma Düzeyi Türk işletmeleri yabancı sözcük içeren

Kassing ve Avtgis [11], içsel kontrol odağına sahip çalışanların orta derece ya da dışsal kontrol odağına sahip çalışanlardan daha fazla açık muhalefet

İnsanlığın başlangıcından bugüne değişime uğrayan doğada görülen farklılıklar, değişen toplumsal değerler ve doğa insan ilişkisi ve sanat- sal