Profesör Fuad Köprülü
Paristen döndü
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi
Sorbonne’da fahrî doktorluk payesi
nin verilmesi merasimi nasıl oldu?
«H ayatım d a çok m üşk ü lâtla k arşılaştım , bir ilim kitabı alab ilm ek için büyük fed ak ârlık lara k atlan d ım . Lâkin Soı b on n e’un üzerine Türk b ayrağı çek ild iğ i zam an bunlarır
hepsini unuttum .»
B. Fuad Köprülü çalışma odasında (köşede kendisine verilen madalya) Kendisine Paris teki Sorbon üniver
sitesi tarafından doktorluk, payesi ve rilen profesör Fuad Köprülü, dün Pa risten İstanbula döndü.
B. Fuad Köprülü ile, tavanlara ka dar yükselen binlerce cild kitaplarla dolu kütüphanesinde görüştük. Fahrî doktorluk payesi verilmesi münasebe- tile Sorbon üniversitesinde yapılan merasimin tafsüâtım sordum. Bana şöyle anlattı:
— Pariste üniversitenin bu seneki açılma merasimi pek muazzam oldu.
D iyeb ilirim ki şimdiye kadar ben böy le muhteşem bir ilim merasimine şa- hid olmamıştım. Merasim bir açılma töreni olduğu gibi, o sene üniversite nin dünya âlimlerinden bazılarına verdiği en büyük ilim payesi olan fah rî doktoralara da aitti. Bu sene biri hukuk fakültesinden, üçü tıbdan, biri fenden, ikisi edebiyattan olmak üzere yedi kişiye fahrî doktorluk payesi ve rilmişti. Bu yedi kişiin biri Belçikalı, biri KanadalI, bir Amerikalı, biri Leh li, biri İngiliz, biri İsviçreli idi, biri de bendim. Bu zatların ihtisaslarına göre muhtelf fakültelerin duayenleri onla rın İlmî hüviyetleri etrafında birer eloj okudu, medhiyelerini yaptı. Bun dan sonra diplomalar ve dokto ra alâmetleri tevzi edildi. Merasimde bulunamıyanlarm diploma ve dokto ra alâmetleri mensup bulundukları milletlerin sefirlerine verildi. Harp müşkülâtı içinde benim buradan kal kıp Parise gitmem ve merasimde bu lunmam çok iyi tesir etti, pek mem
nun oldular.
— Diplomadan başka size verilen fahri doktora alâmetleri nelerdir?
— Size onları göstereyim!... diye rek çekmecesinin gözünü açtı. Biri üstüvane şekilde iki büyük kutu çı kardı. Kutulardan birini açtı. Bunun içinde geniş kırmızı bir kumaş üze rinde beyaz bir kürk vardı.
B. Köprülü:
— Bu, dedi, kurunuvustadanberi kalmış bir profesörlük alâmetidir. Bunu verdiler.
Bu kürkler üçer dilim şeklinde kır mızı kumaşın üzerine parça parça di kilmiştir. Omuza atılmağa mahsustu. Bizde bu ilim kürkünü omuzuna at mağa muvaffak olan ilk ilim adamı mız profesör Köprülüdür. Bundan başka B. Fuad Köprülüye büyük bir madalya, kırmızı üstüvane kutunun İçinde Fransız Maarif Nezaretinin, Üniversitenin tasdiklerini taşıyan bir diploma verilmiştir.
5 1925 senesinde Sovyet Sosyalist ¡Cumhuriyetleri İttihadı Ulûm akade misi âzalığına, 1827 senesinde Haidel- feerg üniversitesi fahrî felsefe doktor luğuna, 1927 senesinde Macar İlim Cemiyeti âzalığına, 1937 senesinde Ati- h& üniversitesi fahri doktorluğuna
leçilen profesör Fuad Köprülünün ıltanahmeddeki denize karşı kütüp-
tesi şimdi birçok dünya üniversi
telinden, büyük ilim akademilerin- len verilen diplomalarla dolmuştur.
u t
Üniversitenin fahrî doktorluk diploması
Üniversite tarafından verilen kürk B. Fuad Köprülü sözlerine şöyle devam etti:
— Hayatımı yapabilmek hususun da hadsiz hesapsız müşkülâtla karşı laştım. Bir ilim kitabı alabilmek için ne feragatlere, ne fedakârlıklara kat lanmadım. Kendime istediğim gibi bil hüviyet verebilmek için çok didindim. Lâkin Sorbonne’un üzerine Türk bayrağı çekildiği zaman bunların hepsini unuttum. Bütün çektiklerim, karşılaştığım bütün müşkülât gözü mün önünden silindi. O dakikada bü tün dünya gözüme kırmızı bir bayrak şeklinde görünüyordu. Bu benim için hayatımın en büyük mükâfaltarın- dan biri oldu.
— Merasime Fransız Reisicumhuru da gelmişti sanırım...
— Evet, gelmişti. Üniversiteye gir diği zaman fakülte duayenleri kendi sini karşıladılar ve bizi takdim etti ler. Reisicümhur büyük bir nezaketle bizi tebrik etti. Benimle beraber İsviç- reden kendisine fahri doktora verilen Lozan’ın eski rektörü meşhur filozof Adolf Reymon da gelmişti.
Hayatının her safhasında şatafat tan çekinen B. Fuad Köprülü, bu bü yük muvaffakiyetinden çok tevazu İle bahsediyordu. Lâkin unutmamalı kİ Sorbonne fahrî doktorluk payesi bir ilim adamına uzun uzun ted'kik- lerden, kılı kırk yardıktan sonra veri lir ve şimdiye kadar bu payeye ula şanların en gençleri 65 - 75 yaşında kimselerdir.B. Fuad Köprülü eene