• Sonuç bulunamadı

Ailelerimizde musiki merakı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ailelerimizde musiki merakı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

r

AİLELERİMİZDE

MUSİKİ

MERAKI

geçmiş zaman olurki...

BURHAN

FELEK

Eğlenceli bir hikâye

B

E L K İ başka bir gazetede bu hatıramı yazmış olabilirim. Öyle de olsa bir kere daha yazmakta bir sakınca olmak şöyle dursun, eğlenceli bir hikâye olduğu için okuyucularımızın hoşuna gideceğini umarak başlıyorum.

Başka şehirler hakkında konuşmayayım, ama İstanbullu aileler öteden beri çocuklarına bir musiki âleti çalmayı mutlaka öğretmek isterlerdi.

Üsküdar’da ise bu, İstanbul’un başka semtlerine nazaran daha da yaygın 'di. Delil isterseniz, hâlâ Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin —hem de büyük bir liyakat la— faaliyette bulunması kifayet eder.

Hatırımda kaldığına göre, bu derneğin kurucusu —Allah rahmet eylesin— Postacı A ta Bey diye anılan bir zattı. Cemiyeti önce kendi evinde kurmuştu.

Diyecek odur ki, İstanbullular ve hususiyle Üsküdarlı aileler çocuklarına birer çalgı öğretmek isterlerdi. Ben bu işe kaç yaşında başladım, bilmem. Ama 3 kardeşten en büyüğü olan ben keman dersi, ortanca kardeşim Merhum Hüdai bu işe pek yanaşma­ mış ve hemşirem Sabahat da ud dersi almaya başlamıştı.

Üsküdarlı aileler çocuklarına çalgı

öğretmek isterdi

Hemşireme sırf komşumuz ve ahbabımız olduğu için amatör musikişinaslardan emekli mutasarrıf (kayma­ kamla vali arası bir mülkiye memuru idi, Cumhuriyet devrinde kaldırıldı) Mithat Bey isminde kâmil bir zat ud

77

-dersi vermeye başladı. ’Tabiî nota ile ilk önce solfej öğrendi ve yavaş yavaş ud dersi veriyorken, bana tuttukları boca bir saraylı hanımdı. Saraylıların adı belli değildir. Çünkü sarayda — İşvehal, Gülcemal gibi- bir isim takarlar. Saraylı şehre çjkmca, yani padişah değişince bütün saraylılar çerağ, yani azat edilirler. Çünkü bunlar sslmda birer cariyedir. Eski hukukta satın alınmış insandır. Böylelerine konaklarda “ hala­ yık", saraylarda ve büyük vezir vüzera konaklarında da

“carjye” denirdi.

Onun için saray Ular çerağ edildiği zaman saraydaki isimlerini hemen hemen unuturlar. Çünkü şehre çıkarken biriyle evlenir, saraydaki adı orada kalır. Hanım da “saraylı hanım” diye anılır.

Bizim hocamız da böyle bir yaşlı saraylı hanımdı. Hatırımda kaldığına göre, Sultan Abdüihamit’in

25 kuruşa bir keman satın aldık

Merkez Kumandam Sadettin Paşa’nm fasıl heyetinde keman çalarmış. Bu Sadettin P aşa’nın o devirdeki konağı sonradan Evkaf Nezareti (Vakıflar Bakanlığı) binası olmuştu. Divanyoiu’nda Atikaîi Paşa Camii’nin karşısındaki yokuştadır. Ben o binada Vakıflar Bakanlığı iken yıllarca çalışmıştım.

Bana o devifde Üsküdar’da Yeniçeşme’de bir dükkân açmış olan ve ticaret mektebi mezunu iken, dükkân açtı diye ayıplanan ve mahallemizde H astalar Ağası Hacı Raşit Bey in oğlu diye tanınan Nizamettin Bey’in dükkafundan 25 kuruşa bir keman satın aldık. 25 kuruş o devirde bir altının dörtte biri idi. Bugünkü hesapla 3 bin lira kadar bir şey eder. Bilmiyorum, bir keman şimdi bu fiyata alınabiliyor mu?

Biz kemana başladık. Sarayh hailim, yukarıda da söylediğim gibi, nota bilmediği için bana doğrudan doğruya peşrev ile ders vermeye başladı ve neden bilmem, ismi hiç de hoşuma gitmeyen “Beyâtî” peşrevini seçtik. Musikiyle iştigal edenler bilirler ki, peşrevler zannederim 4 parçadan oluşur. Bu parçalara “hane” denir.

haftaya

:

kemaniyere vurup kirdim

ABDİ İPEKÇİ BARIŞ

VE DOSTLUK

•t 0C «•

ODULU

Türk ve Yunan m illî kom itelerinin ortak çabalarıyla gerçekleştirilen “ Abdi İpekçi Barış ve Dostluk ÖdülO” nün İkincisi için ön hazırlıklar tamamlanmıştır.

Yarışmanın amacı: Türk ve Yıman halk­ larının birbirlerine karşılıklı anlayış çerçe­ vesi içinde, barış ve d cstiu k il* steri doğrultusunda yaklaşmalarım sağlamak­ tır. Yarışmaya bu amaca uygun yapıtlar katılabilir.

■irnler-Yartşma bu yıl üç dalda .düzenlenmiştir. - Röportaj, haber, makale, inceleme - Edebi türler: Şiir, öykü ve deneme. - tik sanatlar: Resim, heykel, seram, grafik (afiş)

İlk iki aaıın seçiciler kurulu şu

den .oluşm aktadır: Konur Ertop. Yaşar Kemal, Emre K orgar, Zeyneo Oraı, Mümtaz Soysal, Cemal Süreya. Haldun Taner, Plastik sanatlar dalının seçiciler kurulu ise şöyiedir: Sadi Diren Ferit Cdgü, Mengü Ertel. Hüseyin Gezer, Mazhar Şevket ipşiroğlu, Onat Kutiar, Kaya Öz sez­ gin.

Her türde istenilen malzeme, yöntem ve teknik kullanılabilir.

Yapıtlar. M illiyet Gazetesi İstanbul bürosuna “ Abdi ipekçi Barış ve Dosttuk Ödülü Yarışması Sekreterliği'ne yollan­ malıdır. Daha geniş b ilg ! almak isteyenler M illiyet Gazetesi Yarışma Sekreterliği'ne •başvurabilirler.

Son k8tılma tarihi 15 Eylül 1982’dir. J

_____ _____ ______ _________________

©

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunlardan başka imar plânlariyle ayrılan zi- raat ve sanayi bölgeleriyle iskân ve ticaret bölge- lerinin de tahsis şekillerinden başka tarzda kulla- nılmasına müsaade etmemek

Kaderin cilvesine bakın ki, elli yıl sonra, mezarı hâlâ Moskova’da olan Nâzım’ın şiiri İstanbul’da AGİT zirvesiyle buluştu.. Zirvede Nâzım’ın şiirinin, hem

Bir çemberin çevre uzunluğunu bulmak için r sayısı ile çap uzunluğu çarpılır. A ve B noktalarında bulunan madeni paralar döndürülerek C ve D

Bu çerçevede çalışanların sahip oldukları yüksek, orta ve düşük düzeyde belirlenen duygusal zekâ düzeyleri ile “İletişime Yönelik Saldırılar,

depolama yerleri hidrojen gazı depolamak için de müsaittir.... Bu tarz depolamanın

birleşmesi sırasında, ısı değeri yüksek olan kimyasal tepkimeler gerçekleştiğinden, ısı depolama kapasitesi genellikle yüksektir.  Termokimyasal yöntemle ısı

Çevredeki mağazalar için amorti süresi beklentilerinin 15-16 yıl civarında olduğu ve çevrede yapılan pazar araştırması neticesinde kapitalizasyon oranı % 6,5 olarak

Çevredeki mağazalar için amorti süresi beklentilerinin 14-16 yıl civarında olduğu ve çevrede yapılan pazar araştırması neticesinde kapitalizasyon oranı % 6 olarak kabul