• Sonuç bulunamadı

Bursa ili İnegöl ilçesi ahşap oyma sanatı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bursa ili İnegöl ilçesi ahşap oyma sanatı"

Copied!
235
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ EL SANATLARI ANA BİLİM DALI

DEKORATİF ÜRÜNLER EĞİTİMİ

BURSA İLİ İNEGÖL İLÇESİ AHŞAP OYMA SANATI

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Hatice SANCAK

Danışman

Yrd. Doç. Dr. Lale ÖZDER

Ankara Ağustos-2013

(2)
(3)

ii ÖNSÖZ

Türklerde Süsleme sanatları insan ve doğa sevgisiyle birlikte kültürel birikimlerin sonucunda gelişerek günümüze kadar ulaşmıştır. Yüzyıllardır insanoğlunun süsleme amaçlı kullandığı süsleme sanatları alanlarından biri de ahşap işçiliğidir.

Orta Asya’dan beri süregelen ahşap süsleme sanatı, Anadolu Selçuklular döneminde çevre kültürlerden de etkilenerek zenginleşmiş, gelişmiş ve Osmanlı döneminde de Anadolu ahşap işçiliği kendine özgü bir üslup geliştirmiştir. Günümüzde ise uygulama alanı daralan bu sanatın bir kısmı, mesleğine bağlı ustalar ve az sayıda yetişen çıraklar ile Anadolu’nun bazı şehir ve köylerinde meslek olarak halen yaşatılmaktadır.

Önceleri ihtiyacı karşılamak amacıyla, basit araç gereçlerle yapılan bu çalışmalar, zamanla birer sanat haline gelmiştir. Bu tarihsel süreç içinde özellikle sanayileşme ve toplumsal değişmeler sonucu el işlemeleri zamanla unutulmaya, yok olmaya başlamıştır.

Bu araştırma yok olmaya yüz tutmuş el sanatlarımızdan biri olan Bursa İli İnegöl İlçesi Ahşap Oyma Sanatının tanıtılması, Ahşap Oymanın İnegöl ilçesindeki yerinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır.

Araştırma beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde giriş, problem, araştırmanın amacı, önemi, varsayımlar, sınırlılıklar, ilgili araştırmalar ve tanımlar, ikinci bölümde yöntem, araştırmanın modeli, evren ve örneklem, veri toplama aracı, verilerin toplanması, verilerin analizi; üçüncü bölümde kavramsal çerçeve, dördüncü bölümde bulgular ve yorumlar, beşinci böümde ise sonuç ve öneriler yer almaktadır.

Araştırmanın her aşamasında desteğini ve yardımını esirgemeyen danışmanım ve değerli hocam Yrd. Doç. Dr. Lale ÖZDER’e katkılarından dolayı teşekkür ederim.

Araştırmam sırasında yine desteklerini ve yardımlarını esirgemeyen değerli aileme, İnegöl Mobilya Sanayii esnaflarına, İnegöl Endüstri Meslek Lisesine, Ahşap Oyma ustası Ahmet Gözübüyük’e, Bursa Keles Halk Eğitim Müdürlüğüne ve bana her türlü yardımı yapan sevgili eniştem Mobilya Dekorasyonu Öğretmeni Karani BİBER’e teşekkür ederim.

(4)

iii ÖZET

BURSA İLİ, İNEGÖL İLÇESİ AHŞAP OYMA SANATI Sancak, Hatice

Yüksek Lisans, El Sanatları Ana Bilim Dalı Tez Danışmanı: Yrd. Doç. Dr. Lale ÖZDER

Mayıs-2013

Bu araştırmanın amacı yıllardan beri süre gelen “İnegöl Ahşap Oyma Sanatı”nın tanınmasını sağlamak, bu sanatın İnegöl’deki yeri, günümüzdeki durumu ve pazarlama olanaklarını, kullanılan teknikler ve kullanılan araç-gereçlerini, kullanılan desen ve kompozisyon özelliklerini belirlemek olacaktır.

Bu araştırmanın evrenini, İnegöl ahşap oyma atölyeleri oluşturmaktadır. Evrenin tamamına ulaşmada zaman ve mali sorunlar yaşanacağından ahşap oyma ürünleri temsil edecek nitelikte ve sayıda 50 ürün ele alınmıştır. Bu araştırmanın örneklemine İnegöl’deki 25 ahşap oyma atölyesinde görev yapan 50 ahşap oyma ustası katılmıştır. Bu araştırma kapsamında, ustalara anket formu uygulanmış ve anket formu ile elde edilen bulguların frekans ve yüzde analizleri yapılmıştır.

Araştırma sonucuna göre, İnegöl’de ahşap oymacılığı daha çok mobilyacılık sektöründe kullanılmaktadır. Bu firmalarda ise el oymaclıığının yapımının uzun sürmesi ve maliyetinin fala olmasından dolayı el oymacılığı yerine daha çok makine oymacılığı yapılmakta olduğu saptanmıştır. Makineli üretimin, üretimi hızlandırması, seri üretimle maliyetin düşmesi ve buna bağlı olarak alıcı kitlesinin artması ve makineli üretimle ucuza daha fazla işçi çalıştırılması makineli işçiliğin artmasında önemli rol oynamıştır. El işçiliğinin çok zaman alması ve emeğin karşılığının alınamaması, el oyması yapan atölyelerin azalmasına sebep olmuştur.

Makineli seri üretim yapan üreticiler ile rekabet edemeyecek konuma gelen el oyması yapan atölyelerin alıcı kitlelerinin azalmasından dolayı sayıları gittikçe düşmektedir. Ahşap oyma ustaları emeklerinin karşılığını alamadıkları ve ekonomik kaygılardan dolayı bu mesleği çocuklarına devremediklerinden yakınmaktadırlar.

(5)

iv

İnegöl’de mobilya oymacılığının tanıtımının ve pazarlama olanaklarının artırılması için yurt içi ve yurt dışı fuarlar düzenlenmektedir. Bu sayede yurt dışına ve Türkiye’nin pek çok yerine ürün gönderilmekte, maliyeti düşük ürünlere talep olmasından dolayı makine üretimiyle üretilen ürünlerde yoğunlaşılmaktadır. Bu ise el oyması yapan atölyelerin azalmasına sebep olmaktadır.

İlçe de günümüzde bu sanatı devam ettiren ahşap el oyması ustalar azalmış, baba mesleğini devam ettiren usta neredeyse hiç kalmamıştır. Gerek devlet gerekse bu sanatla uğraşan ustalar tarafından bir iyileştirme yapılmazsa geleneksel sanatlarımızdan biri olan, el oyması Ahşap oyma, makineli seri üretimle yozlaşmaya mahkûmdur ve örnekleri müzelerde kalanlarla sınırlı olacaktır. El işçiliği bitirildiğinde makineli seri üretimin destekleyen ana damardan yoksun kalınacaktır.

(6)

v ABSTRACT

BURSA CITY, COUNTY INEGOL WOODEN CARVİNG ART

Hatice Sancak Master, Department of Crafts

Thesis Counsellor : Asst. Assoc. Dr. Lale ÖZDER May-2013

The aim of this research is determined as “İnegöl Wooden Carving Art” which is lasting for years to be known, the location of this art Inegöl, the current situation and the marketing opportunities, techniques and tools and utensils used, will be used to determine the characteristics of design and composition.

İnegöl Wooden Carving Art workshops form the place of this research. Occurred in the time and financial problems in reaching the whole population to represent the quality and number of wood carving products, fifty items were discussed The fifty Carving Art Craftsmen participated in this sampling group of research. In this research the questionnaire forms are applied to the craftsmen. The percentage and the frequency that found from these questionnaires are analyzed.

According to the results of research, Inegol furniture industry more used in wood carving. These companies making carving of the hand due to the long duration and cost more rather than hand carving machine carvings were made. The machinary producing has important part in, quickens the production, decreasing the costs for the serial production, employs more workers with less money and effect of this increased the number of customers. The fact that it occupies more time and it does not atone for causes the number of people dealing with this art to decline.

Location will not be able to compete with the mass production machine shop that makes the hand carving workshops decreases. Wood carving masters could not get for their efforts and they could not transfer their children complain about this profession because of economic concerns.

(7)

vi

To increase opportunities for promotion and marketing of furniture, carving İnegöl domestic and foreign fairs are organized. Although some productions are sent both abroad and different places in Turkey, since there is a demand to cheap productions the demand to machinery productions is increasing. And this situation causes the number of the handicraft workshops to decrease.

Today the number of people dealing with this art is decreasing, almost no one maintains this traditional work. If both the government and the people dealing with this art do not take some precautions, this traditional wooden carving art which can not keep up with machinery production will be limited with works exhibited in museums. Handwork is finished machine series goes live on the main vein that supports the production lacks.

(8)

vii İÇİNDEKİLER JÜRİ ÜYELERİNİN İMZASI i ÖNSÖZ ii ÖZET iii ABSTRACT v İÇİNDEKİLER vii TABLOLAR LİSTESİ xi

ŞEKİLLER LİSTESİ xiii

FOTOĞRAFLAR LİSTESİ xiv

BÖLÜM 1 1 1. GİRİŞ 1 1.1 Problem Durumu 1 1.2. Araştırmanın Amacı 4 1.3. Alt Amaçlar 4 1.4. Araştırmanın Önemi 4 1.5. Sayıltılar 5 1.6. Sınırlılıklar 5 1.7. Tanımlar 6 2. İlgili Araştırmalar 9 BÖLÜM II 11 3. KAVRAMSAL ÇERÇEVE 11

3.1. Bursa İli Hakkında Genel Bilgi 11

3.1.1. Bursa İlinin Tarihçesi 11

3.1.2. Bursa İlinin Coğrafyası 13

3.1.3. İnegöl İlçesinin Tarihi 15

3.1.4. İnegöl İlçesinin Coğrafi Yapısı ve Özellikleri 17

3.1.5. İnegöl İlçesinin Sosyo Ekonomik Durumu 18

3.1.6. İnegöl’de Ahşabın Önemi 19

(9)

viii

3.3. Ahşap Oyma Sanatının Tarihsel Gelişimi 23

3.3.1. İslamiyet Öncesi Ahşap Oyma Sanatı 23

3.3.2. İslamiyet Sonrası Ahşap Oyma Sanatı 24

3.3.3. Selçuklu Dönemi Ahşap Oyma 26

3.3.4. Osmanlı Dönemi Ahşap Oyma 28

3.4. Ahşap Oyma Sanatında Kullanılan Ağaç Çeşitleri 30

3.4.1.Ağacın Genel Yapısı 30

3.4.2. Ağacın Kimyasal Özellikleri 32

3.4.3.Ağacin Fiziksel Özellikleri 33

3.5. Ahşap Oymacılıkta Kullanılan Ağaç Çeşitleri ve Özellikleri 34

3.6. Ahşap Malzemeye Zarar Veren Faktörler 40

3.6.1. Abiyotik Faktörler 40

3.6.2. Biyotik Faktörler 41

3.7. Ahşabın Korunması 41

3.8. Ahşap Oyma Sanatında Kullanılan Araçlar 42

3.9. Ahşap Oymacılığında Kullanılan Gereçler 50

3.9.1.Tutkallar 50

3.9.1.1..Doğal Tutkallar 51

3.9.1.2. Yapay Tutkallar 52

3.9.2. Kullanılan Boya Çeşitleri 53

3.9.2.1.Toprak Boyalar 53

3.9.2.2.Anilin Boyalar 53

3.9.2.3.Kimyasal Boyalar 54

3.10. Ahşap Oymacılıkta Kullanılan Süsleme Teknikler 54

3.10.1.Kesme Oyma Tekniği 54

3.10.2. Yüzey Oyma 57

3.10.3. Heykel Oyma 59

3.10.4. Aplike Oyma 60

3.10.5. Düz Satıhlı Oyma 61

3.10.6. Yuvarlak Satıhlı Oyma 61

3.10.7. Oluklu Oyma 61

3.10.8. Çift Katlı Oyma 62

3.10.9. Eğri Kesim Oyma 62

(10)

ix

3.11.1. Yüzeylerin Üst Yüzey İşlemine Hazırlanması 63

3.11.1.1. Yüzeylerin Kontrol Edilmesi 63

3.11.1.2. Zımparalama 63

3.11.1.3. Onarma 63

3.11.1.4. Nemlendirme Ve Yeniden Zımparalama 64

3.11.1.5.Zımpara Tozlarının Temizlenmesi 64

3.11.2. Ahşap Oyma Sanatında Yüzeylerin Boyanması 64

3.12. İnegöl Ahşap İşçiliğinde Uygulanan Kompozisyon ve Motifler 66

BÖLÜM III 71

4. YÖNTEM 71

4.1. Araştırmanın Modeli 71

4.2. Evren ve Örneklem 71

4.3. Veri Toplama Aracı 72

4.4. Verilerin Analizi 73

BÖLÜM IV 74

5.BULGULAR VE YORUMLAR 74 5.1. Ahşap Oyma Ustalarının Kişisel Niteliklerine Ait Bilgiler 74

5.2. Üretimle İlgili Alanlara ve Hammaddeye İlişkin Bilgiler 78

5.3. Ahşap Oyma Ürünlerinde Kullanılan Üretim Teknikleri, Yararlanılan Desen Kaynakları, Ürün özellikleri, Ürünlerde Kullanılan Boya ve Renk

Özelliklerine İlişkin Bilgiler 82

5.4.Ahşap Oyma Ürünlerin Alıcı Kitlesine İlişkin Bilgiler 85

5.5.Ahşap Oyma Ürünlerin Pazarlama Alanlarına İlişkin Bilgiler 88

5.6.Ahşap Oyma Ustalarının Mesleklerinin ve İşletmelerinin Geleceğine Bakış

(11)

x BÖLÜM V 96 6. 1. SONUÇ 96 6.2. ÖNERİLER 103 KAYNAKÇA 106 EKLER 112

EK. 1. Bilgi Formu 112

(12)

xi

TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1 Ahşap Oyma Ustalarının Yaş Aralıklarına İlişkin Frekans ve Yüzdeler 74 Tablo 2 Ahşap Oyma Ustalarının Eğitim Durumlarına İlişkin Frekans ve Yüzdeler 75 Tablo 3 Ahşap Oyma Ustalarının Bu Mesleği Kaç Yıldır Yaptıklarına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 76

Tablo 4 Ahşap Oyma Ustalarının Bu Mesleği Seçme Nedenlerine İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 76

Tablo 5 Ahşap Oyma Ustalarının İş Yerindeki Pozisyonuna İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 77

Tablo 6 Atölyelerin Ana Faaliyet Koluna İlişkin Frekans ve Yüzdeler 78

Tablo 7 Atölyede Çalışan Kişi Sayısına Frekans ve Yüzdeler 78

Tablo 8 Bu Meslekten Kazanılan Aylık Kazanca Frekans ve Yüzdeler 79 Tablo 9 Oyma Sanatında Kullanılan Ağaç Hammaddelerden En Çok

Hangilerinin Tercih Edildiğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 79 Tablo 10 Ahşap Oymada Kullanılan Hammaddenin Temininde Güçlük

Çekilip Çekilmediğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 80

Tablo 11 Ahşap Oymada Kullanılan Hammaddenin Nereden Temin

Edildiğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 81

Tablo 12 Atölyelerde En Çok Hangi Eşyanın Üretildiğine İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 81

Tablo 13 Ahşap Oyma Sanatında Hangi Tekniklerin Kullanıldığına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 82

Tablo 14 Ahşap Oyma Üretiminde Bölgede Motif ve Kompozisyon Açısından

En Çok Hangisinin Tercih Edildiğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 82 Tablo 15 Üretilen Ürünlerin Boyatılıp Boyatılmadığına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 83

Tablo 16 Boyanan Ürünlerde Kullanılan Renkler ve Tonlarına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 84

Tablo 17 Ahşap Oyma Sanatında Ustaların Kullandıkları Desenleri Nerelerden

Aldıklarına İlişkin Frekans ve Yüzdeler 84

Tablo 18 Ahşap Ürünlerin Üretim Aşamasında Hangi Özelliğine

(13)

xii

Tablo 19 Ahşap Ürünleri Daha Çok Hangi Gelir Grubu Tercih Ettiğine

İlişkin Frekans ve Yüzdeleri 86

Tablo 20 Alıcılara Pazarlanmakta Olan Ahşap Oyma Eşyaların Hangisinin

İlgi Gördüğüne İlişkin Frekans ve Yüzdeler 86

Tablo 21 Satın Alınan Ahşap Oyma Ürünlerinde Alıcıların Daha Çok Neye

Dikkat Ettiklerine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 87

Tablo 22 Satın Alınan Ahşap Oyma Ürünlerin Satın Alınma Nedenlerine İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 88

Tablo 23 Ahşap Oyma Ürünlerinin Nerelere Pazarlandığına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 89

Tablo 24 Ahşap Oyma Ürünlerinin Tanıtım ve Pazarlanmasında En Çok

Hangi Yöntemin Kullanıldığına İlişkin Frekans ve Yüzdeleri 89

Tablo 25 Satışların Daha Çok Hangi Zamanlarda Yapıldığına İlişkin

Frekans ve Yüzdeler 90

Tablo 26 Satışların Sipariş Üstüne mi Yoksa Üretip Alıcıya Sunma Yoluna mı

Gidildiğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 91

Tablo 27 Satışı Yapılan Ürünlerin Büyük veya Küçük Olmasının Alıcıyı

Etkileyip Etkilemediğine İlişkin Frekans ve Yüzdeler 91

Tablo 28 Satışı Yapılan Ürünlerin Büyük veya Küçük Olmasının Alıcıyı Etkileme

Sebeplerine İlişkin Frekans ve Yüzdeler

Tablo 29 Ahşap Oyma Ustalarının Alanlarında Mesleki Gelişimleri için Hangi

Yolu Tercih Ettiklerine İlişkin Frekans ve Yüzdeleri 93

Tablo 30 İşletmeyi Büyütmek ve Geliştirmek İçin Hangi Yöntemi Tercih Ettiklerine

İlişkin Frekans ve Yüzdeleri 94

Tablo 31 Ahşap Oyma Sanatının Bölgedeki En Önemli Sorununun Ne Olduğuna

(14)

xiii

ŞEKİLLER LİSTESİ

Şekil 1. Ağacın kısımları 30

Şekil 2. Zımpara 43

Şekil 3. İskapela çeşitleri 43

Şekil 4. Kıl testere 44

Şekil 5.Tezgah 45

Şekil 6. Dekopaj testere makinası 45

Şekil 7. Ispatula 46

Şekil 8. Mengene 46

Şekil 9. Saatçi eğesi 47

Şekil 10. Tokmak 47

Şekil 11. Ahşap Oyma Sanatında Kullanılan Araçlar 49

Şekil 12. Kesme oyma 55

Şekil 13. Yüzey Oyma 57

Şekil 14.Heykel Oyma 59

Şekil 15.Aplike oyma 60

(15)

xiv

FOTOĞRAFLAR lİSTESİ

Fotoğraf 1. Çerçeve 112

Fotoğraf 2. Duvar panosu 1 114

Fotoğraf 3. Duvar Panosu II 116

Fotoğraf 4. Duvar Panosu III 118

Fotoğraf 5. Duvar Panosu IV 120

Fotoğraf 6. Duvar Panosu V 122

Fotoğraf 7. Duvar Panosu VI 124

Fotoğraf 8. Kolon 126 Fotoğraf 9. Aynalık 128 Fotoğraf 10. Beşik 130 Fotoğraf 11. Kapı I 132 Fotoğraf 12. Kapı II 134 Fotoğraf 13. Şifonyer 1 136 Fotoğraf 14. Vitrin 138 Fotoğraf 15. Berjer I 140

Fotoğraf 16. Yemek Masası ve sandalyeleri 142

Fotoğraf 17. Berjer II 144

Fotoğraf 18. Sehpa 146

Fotoğraf 19. Mücevher kutusu I 148

Fotoğraf 20. Yemek Masası 150

(16)

xv

Fotoğraf 22. Aynalı konsol 154

Fotoğraf 23. Konsol 156

Fotoğraf 24. Ayna Çerçevesi I 158

Fotoğraf 25. Ayna Çerçevesi II 160

Fotoğraf 26. Ayna Çerçevesi III 162

Fotoğraf 27. Ayna Çerçevesi IV 164

Fotoğraf 28. Ayna Çerçevesi V 166

Fotoğraf 29. Şifonyer II 168

Fotoğraf 30. Ayna Çerçevesi VI 170

Fotoğraf 31. Çeyiz sandığı 172

Fotoğraf 32. Mücevher kutusu II 174

Fotoğraf 33. Mücevher kutusu III 176

Fotoğraf 34.Kapı III 178

Fotoğraf 35. Kapı IV 180

Fotoğraf 36. Kapı V 182

Fotoğraf 37. Masa ve sandalyeleri 184

Fotoğraf 38. Komidin I 186

Fotoğraf 39. Gümüşlük 188

Fotoğraf 40. Orta Sehpa II 190

Fotoğraf 41. Şifonyer III 192

Fotoğraf 42. Berjer 3 194

Fotoğraf 43. Komidin II 196

Fotoğraf 44. Koltuk I 198

(17)

xvi

Fotoğraf 46. Koltuk II 202

Fotoğraf 47. Yatak II 204

Fotoğraf 48. Berjer IV 206

Fotoğraf 49. Koltuk III 208

(18)

BÖLÜM I

1. GİRİŞ

Bu bölümde araştırmanın problem durumu hakkında bilgi verilmiş , araştırmanın amacı, önemi belirtilmiş, sayıtlılar ve sınırlılıklarına yer verilmiş, araştırmayla ilgili kavramların tanımları açıklanmıştır.

1.1. Problem Durumu

El sanatları bir milletin milli kültürünü simgeleyen ve tanıtan en önemli unsurdur. El sanatlarını temsil eden ürünler o ülkenin kültürel kimliğinin en canlı belgeleridir. Bir ülkenin gelenek ve göreneklerinin, yaşam biçiminin kuşaktan kuşağa aktarılmasında, bununla birlikte gelişerek devam ettirilmesinde en büyük rolü el sanatları oynar. El sanatları gerek kişisel gerekse kurulan örgütler vasıtasıyla temel geçim kaynağı veya yan gelir sağlamak amacıyla yapılan, bireylerin bilgi ve becerisine dayanan, evde ve atölyelerde başka işlerden arta kalan zamanlarda veya bütün gün çalışma suretiyle üretilen geleneksel faaliyetler olarak da tanımlanabilir. (Arıkan, 2009: 1)

El sanatları fazla sermaye gerektirmeyen basit araçlarla uygulanabilen önemli özelliklere sahiptir. Endüstri artıklarının ekonomik değeri olan ürünler haline dönüştürülmesine olanak sağlar. Bireylere, aileye ve ülke ekonomisine katkıda bulunması bakımından oldukça önemlidir. Bireyin araştırmaya dönük olarak çalışmasını sağlar. Milletlerin geleceklerini geçmişlerine bağlayan, kültürü ve kültürü içinde barındıran geleneksel sanatı, o milletin geçmişine ışık tutmakta, günümüzle gelecek kuşaklar arasında bağ kurmada önemli rol oynamaktadır. El sanatları yüzyıllardır büyük bir çeşitlilik içinde insanların duygularını, sanatsal beğenilerini de aktarma aracı olmuştur.(Arıkan, 2009: 1)

(19)

Çok zengin bir kültür mirasına sahip olan Türk milletinin kültür tarihini incelediğimizde asırlar öncesinden bile yönetici gücünü kullanarak madenlerden, taşlardan, bitkilerden ve hayvanlardan elde edilen hammaddeleri değerlendirerek ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla çeşitli kullanım eşyaları yapmışlardır. Bu tarihsel süreçte Türkler Orta Asya’dan Anadolu’ya kadar uzanan göç yolunda karşılaştıkları kültürlerden de etkilenerek günümüze kadar uzanan zengin el sanatlarımızı oluşturmuştur.

Üretim faaliyetlerinin alet ve malzeme kullanılması yardımıyla yürütülmesi halinde el sanatlarının teknolojiden yararlanması söz konusu olmaktadır ama günümüzde bu husus o ölçüde gelişme göstermiştir ki olay bir el sanatı olmaktan çıkmış bir alet ve makine sanatı haline gelmiştir. Böylece ihtiyaçların pek çoğu tüketicilerin özel zevk ve arzuları dikkate alınmaksızın yığın üretimi biçiminde gerçekleştirilmeye başlanmıştır.(Arıkan, 2009: 2)

Üretim faaliyetlerimizin mekanize olmasında makinenin, el işçiliğinin yerini alması hızlı bir gelişme gösterirken, el sanatlarında alet ve malzemenin geliştirilmesi aynı hızda gelişme göstermemiştir. Bu yavaşlık, ihtiyaçlarını el becerileriyle karşılamaya çalışanların ekonomik güçlerinin zayıf olmasının yanında makine ve aletlerin el hünerini gölgelemesini istemekten de kaynaklanmaktadır. (Gülerman, 1984 )

Geleneksel sanatlara ilişkin sorunlara bugünkü Türk toplumunun kültürel ortamının, kültürel yapısının değişmeye başlaması neden olmuştur. Bu değişim içinde geleneksel sanatımız bugün işlevini yitirmeye başlamış, kaybolma tehlikesiyle karşı karşıya kalmıştır. Bu nedenle ‘’sanat’’ ve ‘’zanaat’’ tartışmalara neden olmaktadır.(Kahveci, 1998: 110)

El sanatları ürünlerinin daha önce sahip olduğu birçok güzel özellikleri, özellikle günümüzde kaybetmeye başlaması giderek yozlaşmayı gündeme getirmektedir. Genel çizgileri içinde el sanatları ürünlerinde, hammadde de, üretim tekniğinde, desende ve pazarlama tekniklerinde yozlaşma görülmektedir. Geleneksel yapıyı koruyarak ürünlerin sanatsal niteliğini değiştirmemek elbette çok önemlidir ancak gelişen teknolojiyi takip ederek ana misyonunu ve özelliklerini kaybetmeksizin ürünlerin daha

(20)

geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak seri üretimlere yönlendirmek ve bu geleneksel sanatlarımızın daha çok tanıtılmasına, bilinmesine yardımcı olmak da önemli bir görevdir. El sanatlarının, usta ve zanaatkârlarının yok olmaması veya hiç olmazsa gelecek nesillere örneklerinin ulaştırılabilmesinin diğer bir yolu da müzelerden geçmektedir. El sanatlarının etnografik malzemelerinin korunması, gelecek kuşaklara aktarılması, usta ve zanaatkârların desteklenmesi, teşvik edilmesi ve hepsinden önemlisi halkta geleneksel değerleri koruma bilincinin uyandırılabilmesi, müzelere olan ilgisizliği yok etmek, mevcut müze sistemi içerisinde mümkün görünmektedir.( Çelebi, 1994 )

Eserlerin tekrar yorumlanması, kullanılan motiflerin günümüze uyarlanması, yenilik ve yaratıcılık katılması el sanatlarımıza hareketlilik getirecektir. Değişen zamana ayak uydurarak el sanatlarının da bu değişikliğe ayak uydurması geleneksel sanatlarımızı yozlaşmadan yaşatmak açısından önemlidir.

Günümüzde yozlaşmayla karşı karşıya kalan geleneksel el sanatlarımızdan biri de ahşap oyma sanatıdır. Makineli üretimle birlikte el oyması atölyeleri ciddi bir kaybolma tehlikesi altında olup, yaşam savaşı vermektedir.

Ahşap oyma sanatının tarihsel sürecine baktığımızda daha çok ihtiyaçlardan yola çıkarak üretilen ürünlerin, zamanla süslemenin de önem kazanmasıyla mimaride, ev eşyalarında ve çeşitli kullanım eşyalarında gelişme göstererek bugüne kadar gelmiştir. Bazı ürünler eski eserlerin özelliklerini hala taşırken bazıları ise pek çok değişikliğe uğrayarak günümüze kadar gelmiştir.

Geleneksel el sanatlarımız içerisinde önemli bir yeri olan Ahşap Oyma Sanatının Bursa’nın İnegöl ilçesindeki yeri, desen özellikleri, yapılış teknikleri ve kullanılan malzemeleri nelerdir? Bu ilçemizde yapılan Ahşap Oymanın tercih ediliş sebeplerinin belirlenerek, ahşap oyma sanatıyla ilgili olumlu ve olumsuz yönleri nelerdir? Bu sorunların giderilebilmesi ve mesleki gelişim için öneriler neler olabilir.

(21)

1.2.Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı yıllardan beri süre gelen Ahşap Oyma Sanatı”nın İnegöl’deki yeri, günümüzdeki durumu ve pazarlama olanaklarını, kullanılan teknikler ve kullanılan araç-gereçlerini, kullanılan desen ve kompozisyon özelliklerini belirlemektir.

1.3. Alt Amaçlar

1- Ahşap oyma sanatı ile uğraşanların demografik özellikleri belirlemek. 2- Ahşap oyma sanatı ile ilgili görüşlerini belirlemek.

3- Ahşap oyma sanatı ile ilgili hammadde temininde karşılaşılan sorunları belirlemek.

4- Tasarım ve tekniklerin öğrenilmesine yönelik güçlükleri belirlemek.

5- Üretilen ürünlerin arz ve talep durumundan kaynaklanan güçlükleri belirlemek.

6- Mesleki gelişim ile ilgili güçlüklerin giderilmesine yönelik çözüm önerilerini belirlemektir.

1.4.Araştırmanın Önemi

Çeşitli medeniyet ve kültürlerin gelişme ve geçit yeri olan Anadolu’da el sanatlarının çok eski bir geçmişi vardır. Burada pek çok çeşitleri yapılan sanatlarda, zevkin, renk anlayışının, geçmişe olan bağlılığın örnekleri görülür. El sanatlarının yapımı her ne kadar ekonomik ve iklim şartlarına bağlanırsa da Anadolu el sanatları, gelenek ve görenekleriyle maziye olan bağlılıkları ortaya koyar.

Geleneksel el sanatlarımızın en eskilerinden olan Ahşap oyma sanatı genellikle verilen emeğin hak ettiği değeri bulamamasından dolayı değişiklikler yaşayarak günümüze kadar devam etmiştir. Fakat bulunduğu kapalı ortamın çok fazla dışına çıkılamamıştır.

(22)

Bu araştırmada geçmişten günümüze doğru yapılan bu köklü sanatın incelemesi, ahşap oyma sanatının yapım aşaması ele alınarak el sanatlarımızın kaybolmaya yüz tuttuğu şu günlerde oyma sanatının merak edilen yanları aydınlatılmaya çalışılmıştır.

Ahşap oyma sanatının İnegöl’ün kalkınması ve tanınmasındaki yerinin incelenmesi açısından bu araştırma önemlidir. Daha çok tanıtıma ihtiyaç duyan Ahşap oyma sanatının yapılışı, devam ettirilmesi ve kaynak oluşturması açısından araştırma önemlidir.

1.5. Sayıltılar

Bu araştırmanın temelinde aşağıdaki varsayımlar yer almaktadır.

1. Bu çalışma ileride Ahşap oyma sanatını araştıracaklar için kaynak oluşturacaktır. 2. Bursa ili İnegöl ilçesi bulunan, Ahşap oyma atölyelerindeki ustalar yöreyi temsil

edecek niteliktedir.

3. Bu araştırma hakkında bilgi toplamak amacıyla kullanılan anket formları ve bilgi formları geçerli ve güvenilirdir.

4. Bu araştırmaya katılan ahşap oyma ustalarının anket sorularına verdikleri yanıtlar gerçeği yansıtmaktadır.

1.6. Sınırlılıklar

1- Bu araştırma Bursa ili İnegöl ilçesi Ahşap oyma atölyeleri ve atölyelerde görev yapan ustalar ile sınırlıdır.

2- Bu araştırma konu ile ilgili Türkçe yayın ve kaynaklar ile sınırlıdır.

3- Araştırma Ahşap oyma atölyelerinde görev yapan ustaların görüşlerini tespit etmek amacıyla uygulanan anket sonuçları ile sınırlıdır.

4- Araştırma Ahşap oyma ürünleri temsil edecek nitelikte ürünler ile oluşturulmuş bilgi formu verileri ile sınırlıdır.

(23)

1.7. Tanımlar

Ahşap oyma: ahşap yüzeylerin çeşitli işleme kalemleri ile bir anlam ifade edecek şekilde, değişik form ve desenlerde biçimlendirme çalışmalarıdır.(Asarcıklı, 2002: 30)

Ağaç: Ağaç genellikle tek bir gövdesi olan kök, gövde, dal ve yapraklardan oluşan uzun ömürlü, canlı ve odunsu bir bitki olup diğer canlı varlıklar gibi hücrelerden oluşur.(Asarcıklı, 2002: 1)

Alet; ağaç malzemenin çeşitli tekniklerle işlenerek mamul eşya durumuna getirilmesinde kullanılan araçlardır.(Asarcıklı, 2002: 1)

Ahşap: Ağaçtan elde edilen malzeme ile yapılmış her tür ürün.(Sözen, 1996: 16)

Ahşap (Ağaç) İşçiliği ; Ağacın yontularak ve işlenerek heykelden süs eşyalarına kadar biçim almasına denir.( Önder,1997: 10)

Aplike oyma: Masif ağaç malzemeden kesme oyma tekniği ile oymaların, oyma kalemleri ile biçimlendirilerek ayrıca hazırlanmış bir yüzeye monte edilmesiyle elde edilen oyma. (Asarcıklı, 2002: 166)

Aplikasyon : Bir malzemenin üzerine aynı yada farklı özellikteki diğer bir malzemeyi keserek, yapıştırarak, dikerek vb. şekilde ilave edilerek yapılan süsülemeye denir. Bu teknikte bir fon diğeri de tonun üzerine aplike süslemeyi meydana getirecek iki unsur söz konusudur. Örneğin; deri, metal, kumaş vb. gibi.(Güler,1993: 9)

(24)

Cila : Ağaç eşyaya parlaklık, güzellik veren ve dış etkierden koruyan katman veya bu katmanı oluşturmada kullanılan gomlak ispirto karışımı sıvı. (Şanıvar, 1997: 313)

Çitleme: Oyma yapılan parçaların birleştirilmesi işlemine çitleme denir.

Dekorasyon: Ev ve yapılarda yapılan genellikle yapaya bağlı elemanlardan oluşan süsleme sanatı. (Şanıvar, 1997: 314)

El Sanatları: Bireylerin bilgi ve becerisine dayalı genellikle hammaddelerin kullanıldığı elle ve basit aletlerle yapılan ve toplumun kültürünü gelenek ve göreneklerini folklorik özelliklerini taşıyan, yapan kişinin zevk ve becerisini yansıtan gelir sağlayıcı üretime yönelik etkinliklerdir.(Öztürk, 1998: 128)

Estetik: Güzellik duygusu ile ilgili olan. (Şanıvar,1997: 316)

Girift: Motifleri birbirinin içine girmiş süsleme. Geometrik olanına “geçme” denir.(Ağyar, 2007)

Heykel Oyma: Canlı yada cansız varlıkların gerçek büyüklüğünde veya belirlenen bir oranda küçültülerek yada büyütülerek fiziksel kopyalarının elde edilen üç boyutlu oyma. (Asarcıklı, 2002: 177)

Kültür: Toplumun bir üyesi olan insanın doğanın yarattıklarına karşılık ortaya koyuğu ve toplumun edindiği manevi bir şeydir. (Demirel, 2004)

Kakma: Ağaç ve kaplamalara ince levhalar biçiminde renkli ağaç, sedef, fildişi, metal gibi değişik malzemeleri gömerek uyarlanan süsleme sanatı.(Asarcıklı, 2002)

Kesme oyma(düşey oyma); gereç üzerine çizilen desenin kıl testere, farekuyruğu testere veya dekubaj testere makinesi ile kesilerek boşaltılmasıyla elde edilen oymadır. (Asarcıklı, 2002)

(25)

MDF : Dayanıklı ağaç parçalarının liflenerek tutkal, parafin ve çeşitli tuzlardan oluşan katkı maddeleri ile preslenerek elde edilen levha. (Asarcıklı, 2002)

Motif: Süslemede bütünü oluşturan parçalardan her birine verilen ad.(Ağyar, 2007)

Neccar: Ahşap oyma yapan kişi. (Ağyar, 2007)

Oyma: Ahşap yüzeyindeki derinlikler. (Öztop, 2010: 20)

Oymacılık : Ceviz, kavak, gürgen vb. ağaçlar üzerine elle ’ıskarpela’ denilen araçlar yardımıyla çeşitli desenlerin kabartılarak oyulmasına ‘oymacılık’, bu işi yapan bireylere de ‘oymacı’ denilmektedir.(Akpınarlı, 1991: 26)

Rölyef: Yüzey oymanın diğer bir adıdır.

Sanat: İnsanoğlunun yarattığı yapıtlarda güzellik ülküsünün ifadesi biçiminde tanımlanır. (Sözen, 2003: 208)

Sedef: Ağaç işçiliğinde kullanılan midye, istiridye türünden kabuklu deniz canlılarının kabuk içi kısmındaki, parlak beyaz madde. (Asarcıklı, 2002)

Tekstür: İşlenmiş bir ağacın yüzeyinde anatomik yapısından kaynaklanan görünüşü. (Asarcıklı, 2002: 6)

Üst yüzey işlemleri: Ağaç malzemeden üretilen mobilya ve dekorasyon elemanlarını korumak ve estetik değerini arttırmak için yapılan renklendirme, renk açma ve koruyucu katman oluşturma işleridir. (Sönmez, 2005)

Üsluplaştırmak: Bitki ve hayvanların doğadaki biçimlerinden betimlemeler, yalınlamalar, yapılmasıdır.(Ağyar, 2007)

Yüzey oyma: Masif yüzeye çizilen bir desenin istenmeyen kısımlarının boşaltılmasıyla boya, cila ve gölgelendirme yapılan çalışma. (Asarcıklı, 2002: 161)

(26)

Vernik : Saydam katman yapma özelliğindeki cisimlerin uygun sıvılarda eritilmesiyle elde edilen, koruyucu ve güzelleştirici sıvı gereç. (Şanıvar, 1997: 334)

2. İLGİLİ ARAŞTIRMALAR

Yılmaz, D.(2001), ”Türkiye’de Geleneksel Ahşap İşçiliği ve Çağdaş Ahşap Yontu Sanatı” konulu tezde Anadolu’dan günümüze kalmış ahşap birikimler, ahşabın kullanım alanları ve ahşap eşyaların incelenmesi, kullanılan formlar, motifler, simgeler ve anlamları, ahşap işçiliğinde kullanılan teknikler incelenmiş ayrıca Cumhuriyet dönemindeki sanatçılar ele alınarak bu sanatçıların geleneksel ahşap sanatına bakış açıları ele alınmıştır

Şener, N. (2006) ,“Mobilyada Kullanılan Ahşap Malzeme, Yüzey Üst Yüzey İşlemler ve Koruma” konulu araştırmada mobilyada kullanılan ahşap malzemenin işlenmesi ve bu ahşap malzemenin korunmasında ve kullanılır hale gelmesinde uygulanan üst yüzey işlemleri hakkında bilgi verilmiştir.

Ağyar, N.(2007), “Kahramanmaraş Müzesi Etnografya Bölümünde Bulunan Ahşap Eserlerin İncelenmesi” konulu tezinde Orta Asya’dan, Selçuklular dönemine ve sonraki dönemlere kadar gelişerek önemli eserler bırakan dönemlerin süslemesinin, yapım tekniklerinin tespit edilmesi ve ayrıca çok önemli eserlerin bulunduğu Kahramanmaraş Müzesi Etnografya Bölümünde yer alan 19.yy. sonu 20.yy. başı , 22 parça Ahşap eserin süsleme ve yapım teknikleri incelenmiştir.

Arıkan, H.(2009) “Kahramanmaraş Oyma Sanatı” konulu tezinde, yıllardan beri süre gelen “Kahramanmaraş Ahşap Oyma Sanatı”nın daha fazla tanınmasını sağlayarak, bu sanatın Kahramanmaraş’taki yeri, günümüzdeki durumu, Maraş şehrine olan katkıları, ahşabın kullanım alanları ve ahşap eşyaların incelenmesi, kullanılan formlar, motifler, simgeler ve anlamları, ahşap işçiliğinde kullanılan teknikler incelenmiş ayrıca Ahşap oyma atölyelerinde çalışan ustalarla görüşülerek ahşap sanatına bakış açıları ele alınmıştır.

(27)

Ünlidil (2005), ”Geleneksel Divriği Evlerinde Ahşap Süslemeli Tavanlar” konulu tezinde geleneksel Divriği evlerinde bulunan bezemeli ahşap tavanlar konu alınarak, Divriği’deki bu sanatı incelenmiş, gün geçtikçe harap olan bu ahşap tavanları katolog halinde belgeleyerek Anadolu Türk Sanatı içindeki yerini ve önemini ortaya koymuştur.

Öztop, M. (2010),”Ankara Ahi Elvan Camii ve Alaaddin Camii Üzerine Bir Araştırma” konulu tezinde, doğa ve insan kaynaklı tahribatlarla günden güne yok olan Ahi Elvan ve Alaaddin Camii minber süslemelerinin korunması ve belgelenmesi amacıyla yapılmış olan bu çalışmada, belirtilen ahşap eserlerin motif ve süsleme teknikleri incelenmiştir. Araştırma kapsamında Türk ahşap işçiliği hakkında genel bilgiler verilerek Ahi Elvan ve Alaaddin Camii ahşap süslemelerinde kullanılan; teknik, kompozisyon ve motifleri ele alınmıştır.

Kuru D.(2005), “Amasya II. Beyazid Camii Ahşap Süslemeleri” konulu tezinde, Osmanlı kültürel yapısını koruyabilmiş olan Amasya II. Beyazıd Camii değerli ahşap eserlerinin doğa şartları, zaman, insan, vb. faktörler ile yok olabileceği varsayılarak ahşap süslemelerinin teknik ve kompozisyon özellikleri incelenerek çizim ve fotoğraf teknikleri ile belgelenmiştir.

(28)

BÖLÜM II

3.KAVRAMSAL ÇERÇEVE

3.1. Bursa İli Hakkında Genel Bilgi

3.1.1. Bursa İlinin Tarihçesi

Bursa salt kuruluş yıllarının anılarıyla dolu bir Osmanlı başkenti olarak görülmemelidir. Bursa, M.Ö.’ki yıllardan bu yana birçok medeniyete ve onların dinlerine beşiklik etmiş ender illerin başında gelir. Bölge, Frig, Roma, Bergama Krallığı ve Bizans dönemlerini yaşamıştır. Daha sonra Selçuklular, Hamitoğulları ve Osmanlılar bölgede hâkim olmuşlardır. İmparatorluk yolunda bir devletin yönetim anlayışının, alınan yeni topraklara taşınacak özellikleriyle donatıldığı örnek bir yerleşim yeri olarak da nitelenmelidir(Sınar, 1997: 11).

Kubbeleri, çınarları, minareleri görkemli külliyeleri ile bir “açık hava müzesi”dir Bursa...(Keskin, 2006: 6).

Bursa’nın bulunduğu bölge insanların yaşama şartlarına çok uygun olduğu için insanlığın başlangıcından beri bu yöne çok dikkat çekmiştir. Bursa ve ilçelerinde günümüze kadar yapılan Arkeolajik Araştırmalarda 24 Prehistorik höyük bulunmuştur. (Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1997: 31).

(29)

Bursa ve çevresinde gerçekleştirilmiş bulunan Prehistorik ve Protohistorik araştırmalar, bu yörenin günümüzden beş bin yıl önce iskan edilmiş olduğunu ortaya çıkarmıştır.(Oğuzoğlu, 1997: 15).

Bursa adının efsanesi şöyle, tarihçiler, Bursa’nın Bitinya Kralı II. Prusis tarafından kurulduğunu, bundan dolayı “Prusa” denildiğini yazarlar. Bir başka söylentiye göre de, Kartalcalı Anibal, ordularını savaşlarda tükettikten sonra Bitinya Kralı Prusis’in yanına sığınmış, onun gösterdiği dostluğa karşılık, Olimpos Dağları’nın eteğindeki bu şehri kurarak, buraya “Prusa” adını vermiştir.(Önder, 1997: 20)

Kurulduğu yıldan başlayarak bir tarih kenti olan Bursa, IV. Nikodemes’in İ.Ö. 74 yılında ülkesini Roma’ya bağışlaması ile bir Roma kenti oldu.(Kaplanoğlu, 1994: 2)

Bursa’nın Orta Çağların modern bir kenti durumuna gelmesi, 14. yy. başlarında olmuştu. Selçuklu devletinin zayıflamasından sonra Anadolu’ya hakim olan beyliklerden Osmanlı beyliği bu bölgede yer alıyordu. Osman Bey, Bursa’nın alınması için uğraş vermiş çevresindeki İnegöl, Bilecik, Yenişehir gibi yerleri almış ancak Bursa’nın fethini gerçekleştirememiş, Oğlu Orhan Bey’i Bursa’nın fethinde görevlendirmiştir. Uzun bir kuşatmadan sonra tekfur Bursa’yı Orhan Bey’e teslim etmiştir(Kültür ve Turizm Bakanlığı,1997: 32).

1326 yılnda Bursa Türklerce alındığı zaman, kent içindeki yerleşim sadece hisar içinden ibaretti. Bursa kentinde ancak iki bin ev, yedi mahalle vardı. Bursa kenti yapılan fetih ile modern bir şehir ve devlet merkezi durumuna getirilmiştir. Bursa, Osmanl ı Devleti’nin merkezi ve başkenti olma özelliğini yıllarca korumuş Orhan Gazi, I. Murat, Yıldırım Beyazid, Çelebi Mehmet ve II. Murat gibi devlet adamlarına başketlik yapmıştır. Bursa, Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşından yenik çıkmasından sonra Önce İngiltere, Fransa ve İtalya’dan oluşan müttefiklerin denetimine girdi. 1920 yılında Yunanlılar Bursa’yı işgal etmişlerdir. 11 Eylül 1922’ye kadar süregelen işgal süresi

(30)

içerisinde bursa ve çevresindeki insanların sıkıntıları yanında, bazı tarihi yapılarda büyük hasar gördü. (Oğuzoğlu, 1997: 18)

Sonunda Şükrü Naili (Gökberk) Paşa Komutasındaki Türk askerleri düşmana ağır kayıplar verdirdi. 11 Eylül 1922’de Şükrü naili paşa komutasındaki 3. Kolordu Bursa’ya girdi ve Bursa yeniden Türk egemenliğine geçti.(Keskin, 2006: 10)

Mudanya Ateşkes Antlaşması’nın 15 Ekim 1922 günü yürürlüğe girmesinden sonra Türk bağımsızlık savaşının yürütücüsü Mustafa Kemal Paşa, diğer ünlü komutanlarla birlikte Bursa’ya geldi. 29 Ekim 1923’te ilan edilen Cumhuriyetle birlikte Bursa şehri kültür, sanayi ve ziraat merkezi olarak gelişmesini sürdürmüştür.(Kültür ve Turizm Bakanlığı,1997: 34)

Bursa’nın tarihine baktığımızda Cumhuriyet Döneminde Bursa, Osmalı’nın kuruluş döneminde kazandığı dinamizmi yeniden yakalamış diyebiliriz.

3.1.2. Bursa İlinin Coğrafyası

(31)

Bursa kenti, bulunduğu coğrafi konum itibariyle kent kurulmasına çok elverişli bir alandır. Bursa ilinin Yüzölçümü;11.043 km², 1990 yılında yapılan sayıma göre nüfusu; 1.603.137 (1990) dir, ilçeleri; Merkez, Nilüfer, Osmangazi, Yıldırım, Büyükorhan, Gemlik, Gürsu,Harmancık, İnegöl, İznik, Karacabey, Keles, Kestel, Kemalpaşa, Mudanya, Orhaneli, Orhangazi, Yenişehir’dir. Bursa Anadolu’nun kuzey batısında 40 derece enlem ve 28-30 derece boylamları arasında bulunmaktadır. Doğusunda Bilecik, Batısında Balıkesir, Kuzey doğusunda İstanbul ve Kocaeli, Güneyinde Kütahya ile sınır teşkil etmektedir.(Kültür ve Turizm Bakanlığı, 1997: 20)

Bursa il sınırları içinde çok büyük ve verimli ovalar vardır. Bunların en önemlisi Uludağ’ın kuzeybatı eteklerinde uzanan Bursa ovasıdır. Mustafakemalpaşa, Karacabey, Orhangazi, Yenişehir, İnegöl, İznik ovaları da ilin önemli ovalarıdır.Bursa göl açısından da zengindir.Başlıca doğal göller Ulubat Gölü ile kuzeydoğu bölgesinde yer alan ve Marmara Bölgesinin en büyük gölü olan İznik Gölü’dür.Ayrıca Susurluk çayı deltasında Arapçiftliği ve Dalyan Gölleri vardır.(Kültür ve Turizm Bakanlığı,1997: 20)

Bursa genellikle ılıman bir iklime sahip olup, yer şekillerinin faklılığından dolayı çeşitli iklim farklılıkları göstermektedir. Kuzeyde Marmara Denizinin Yumuşak ve ılıman iklimine karşılık, güneyde Uludağ’ın sert iklimi ile karşılaşılır.(Keskin, 2006: 4-5)

Bursa doğal bitki örtüsü açısından zengin bir ildir. İl alanının yaklaşık %40 ı ormanlarla kaplıdır. Ormanların büyük ölçüde tahrip edildiği güney kesimdeki platolarda bitki örtüsü genellikle step(bozkır) görünümündedir. Marmara kıyılarında makiler ve zeytinlikler egemendir.( Kültür ve Turizm Bakanlığı; 1997: 20)

Bursa ikliminin bölgelere göre değişiklik göstermesi, bölgede yetişen tarım ürünlerinin çeşitlilik ve kalite bakımından zenginlik göstermesine neden olmuştur. Son dönemde sayıları gittikçe artan Zeytinlik, dutluk ve bağlıkların yanı sıra Narenciye, domates, soğan, pirinç, tahıl, susam, pamuk ve meyve yetiştirilmektedir.

(32)

Yeşil Bursa’da meşe, gürgen, köknar, dışbudak, çam, ıhlamur gibi ağaçlardan oluşan ormanlarla kaplıdır.(Kültür ve Turizm Bakanlığı,1997: 21)

3.1.3. İnegöl İlçesinin Tarihi

İnegöl’de yapılan Arkeolojik kazılarda çıkarılan tarihi eserlerden İnegöl ve civarında M.Ö. 3000 yılından itibaren yerleşme olduğu anlaşılmaktadır. Bölge M.Ö. 2000-1900 yılları arasında Anadolu’ya ilk gelen Etiler’in (Hititler) hakimiyetinde kalmıştır. 5000 yıl önce yerleşim olduğu anlaşılan bu topraklarda sırasıyla ; Lidyalılar, Persler, Bitinyalılar yaşamışlardır. Bölge M.Ö. II. Y.Y.ın sonlarında Bergama Krallığı ile beraber Romalılar’ın hakimiyetine girmiştir.

M.S. 395 yılında Roma İmparatorluğu’nun ikiye ayrılmasıyla bölge Doğu Roma İmparatorluğu’na kalmış, daha sonra da Bizans İmparatorluğu’na geçmiştir. Bizans döneminde kuzeyden Gotlar ve Hunların, güneyden de Arapların akınları sonucu bölge uzun süre çeşitli devletlerin hakimiyeti altında kalmıştır.(www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

İnegöl’ün Osmanlılar tarafından fethine kadar da Bizans egemenliği bölgede devam eder. İstanbul’un 1204 yılında Haçlılar tarafından alınıp bir Latin Krallığı kurulması üzerine Bizanslılar yönetim merkezlerini İznik’e taşırlar. Selçuklu Sultanı Alaattin Keykubat, Ertuğrulgazi’ye Söğüt ve dolaylarını kışlak, Domaniç ve Ermeni Dağlarını da yazlık olarak verir. Ertuğrulgazi yaşadığı bölgedeki komşu Rum Beylerine ve Tekfurlarına karşı iyi geçinme politikasını uygulayarak Aşiretini maddi ve manevi yönden güçlendirir. Bir süre sonra yaşlanan Ertuğrulgazi Beyliğini oğlu Osmanbey’e devreder. Osman Bey de babası gibi Bursa, Bilecik ve civar Tekfurlarla iyi geçinme politikasını sürdürür. (www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

(33)

Lakin Angelacoma (İnegöl) Tekfuru Nicola, Osmanlı Beyliğinin gelecekte bir tehlike olduğunu düşünerek Osman Bey’e karşı da düşmanca tavırlar sergiler. Meydana gelen üzücü olaylar karşısında Osman Bey baba dostları Abdurrahman Gazi ve Akçakoca kendi arkadaşları Turgut Alp, Konur Alp ve Aykut Alp’ın katıldığı bir değerlendirme toplantısı yapar. Bu Tarihi toplantıda İnegöl’ün Fethi kararlaştırılır.

Osman Bey İnegöl Tekfuru Nicola’nın tüm çalışmalarını uzun yıllar takip eder. Bu süre içinde Karacahisar (İnönü Kalesi), Bilecik ve Yarhisar Kalelerini alır. Kapsamlı ve planlı bir hazırlıktan sonra Osman Bey çok sevdiği dostu Turgut Alp’ı Ancelacoma’nın fethi için görevlendirir. Turgut Alp, 14 yıl akıllıca uygulanan plan sayesinde çevresi iyice daralmış olan Ancelacoma’nın fethini gerçekleştirir. İnegöl ve çevresinin yönetimi Turgut Alp’a verilir. Turgut Alp, bir yandan savaşlara katılırken bir yanda da yaptığı güzel hizmetlerle bölgesine Turgut İli damgasını vurur. Orhangazi ile Bursa’nın fethine katılır. 36 yıl İnegöl ve çevresini yönetir. Yapılan araştırmalar bu yüce insanın kabrinin Turgut Alp (Gence) Köyü mezarlığında olduğunu göstermiştir. Aziz hatırasına da 1986 yılında kabrine güzel bir türbe ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. (www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

İsmin kaynağı;Roma Dönemi: Angelecoma, Osmanlı Dönemi: Aynagöl, Ezinegöl. İnegöl Ovasının uzun yıllar boyunca sular altında kaldığı tahmin edilmektedir. Bundan dolayı Subaşı veya Gölbaşı anlamında İnegöl ismi kullanılmıştır.

İnegöl’ün günümüze kalan başlıca tarihi yapıları:

-İshakpaşa Külliyesi

-Cuma Camii (Beyazıt Han Camii)

-Kurşunlu Kasabası Hançerli Fatma Sultan Camii -Caferpaşa Kervansarayı (Beylik Hanı)

(34)

3.1.4. İnegöl İlçesinin Coğrafi Yapısı ve Özellikleri

İnegöl, Bursa ilinin bir ilçesidir. Marmara Bölgesi içinde yer almaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu 2011 yılı verilerine göre İnegöl, 225.000'i geçen nüfusuyla Bursa'nın Merkez ilçeleri dışındaki ilçeleri arasında En Kalabalık İlçesi ve Güney Marmara'nın 2. Büyük Kentidir. Daha önce defalarca il olması gündeme gelen İnegöl, Bursa merkeze yakın olması ve Bursa'nın en önemli sanayi Merkezi olmasından dolayı bu isteğine kavuşamamıştır. Yeni büyükşehir yasasına göre büyükşehir belediyesi sınırlarının tüm il sınırlarını kapsayacak olmasından dolayı Bursa'nın merkez ilçelerinden biri haline gelecektir. (tr.vikipedia.org/wiki/İnegöl)

Son Yıllarda Hızla Büyümüş ve Yoğun Göç Almıştır. İnegöl, Bursa'nın güneydoğusunda ve Bursa şehir merkezine (Kestel) 30 km uzaklıktadır. İnegöl, il

merkezi Bursa'ya yaklaşık 40 dakika uzaklıkta bulunmaktadır.

(tr.vikipedia.org/wiki/İnegöl)

Türkiye’nin 40.büyük kenti. İnegöl Kent olarak Anadolu’nun önemli ulaşım yolları üzerinde bulunuyor. En eski çağlardan beri İnegöl’den geçen ulaşım yolu, canlılığını korumaktadır. İnegöl; Ülke nüfusunun % 50’sinden fazlasına hitap eden İstanbul, Ankara, İzmir şehirlerinin üçgenin tam ortasında, her birine otoyoldan 3-5 saat uzaklıkta, ulaşımı kolay olan, merkezi bir yerdedir.( www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

İnegöl ilçesi 1006 km ² dir ve 96 köyü bünyesinde barındırır. İnegöl ovası kuzeyde Küpelitepe (558 m.) ve Karadoğu Tepesi (534 m.) ile Yenişehir ovasından ayrılmaktadır. Doğusunda Ağı Dağı (1030 m.), batısında Uludağ ve güneyinde ise Uludağ uzantısı olan Domaniç Dağı (1794 m.) ile çevrelenmiştir. İnegöl havzası 148 km2 yüzölçümüne sahiptir. Havzanın uzunluğu 24 km. olup, doğuda Kurşunlu Kasabasından başlayarak batıya doğru Akıncılar Köyüne kadar uzanır. En geniş kesimi olan Hocaköyde ise 9 km. genişliği bulunmaktadır. Ovanın zemini alüvyonlarla kaplıdır. Ovanın güneyini kuşatan ve kütlesi granit, gnays ve mermerlerden oluşan

(35)

Domaniç Dağına kadar olan bölüm, ortalama yükseltisi 3700 m. olan tepelik alanları içerir.(www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

İnegöl’ün iklimi Karadeniz ile Akdeniz iklimi arasında geçiş karakteri göstermektedir. Yaz ayları daha çok Akdeniz İklimine benzer. Sıcak ve az yağışlıdır. Kış ayları ise soğuk ve bol yağışlıdır. Kar yağışları normal, don olayları fazladır.

Başlıca ağaç türleri çam, kayın, köknar, meşe, ıhlamur, kestane ve cevizdir. 104 bin 447 hektarlık yüz ölçümüne sahip olan ilçemiz orman alanı bakımından ülke ortalamasının üzerinde bir yere sahiptir.İnegöl'de tarım topraklarının %72,8'i tarla tarımına, %19'u bağ bahçeye, %7.7'si sebze tarımına ayrılmıştır. %49'luk bir bölümde ormanlarla kaplıdır. (www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

3.1.5. İnegöl İlçesinin Sosyo Ekonomik Durumu

İnegöl özellikle 1990'lı yılların başından itibaren yoğun bir sanayi kenti haline dönüşmeye başlamış ve yoğun göç'e maruz kalmıştır. İnegöl, özellikle doğu bölgelerinden yoğun göç almaktadır.

Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz Bölgesinden yoğun göç alan İnegöl tam bir Türkiye mozaik'i haline gelmiştir.

İnegöl'ün yerli Halkı Bursa'lı olup Manavlardan oluşmaktadır. Ancak Yoğun Göçlerle Birlikte İnegöl'de Tüm Milletlerden çeşitli insanların yaşadığı Kozmopolit bir kenttir. . (tr.vikipedia.org/wiki/İnegöl)

İnegöl ilçesi, coğrafi konumundan ötürü cumhuriyet döneminde büyük bir gelişme göstermiştir. Çevresindeki ormanlar nedeniyle 1980'lere kadar orman ürünleri alanında imalat sanayi gelişmiştir; 1980 sonrasında ise Organize Sanayi Bölgesi'nin kurulması ile birlikte orman ürünlerinin yanında tekstil, otomotiv yan sanayi ve diğer

(36)

sanayi kollarında da gelişmiştir. 1976 yılında kurulan İnegöl Organize Sanayi Bölgesi Türkiye’nin ilk organize sanayi bölgeleri arasında yer alır. Türkiye toplam ihracatının %1 ini, mobilya ihracatının % 10 unu, yurt içi mobilya talebinin ise % 40 ını bu şehir karşılar. Tekstil sektörü ihracatındaki payı ise % 6 dır. Türkiyenin önemli sanayi kuruluşlarından İsko, Küçükçalık,Politeks, Demirdöküm, Starwood, Olmuksa ve Çilek Mobilya bu ilçede kurulmuştur.

İnegöl'de ekonomik hayatın temel unsurlarından birisi tarımdır. Tarla ürünleri, sebze ve meyve yetiştirilir. İlçede yetiştirilen sebze ve meyve ürünleri yurtdışına da pazarlanır. Sebze ve meyve alanında domates, pırasa, patates, çilek ve şeftali önemli yere sahiptir. İlçemizde yaşayan nüfusun %70’sanayi ve ticaret sektöründe %30’u ise tarım sektöründe faaliyet göstermektedir. Faal işveren sayısı 3.191’dur. (tr.vikipedia.org/wiki/İnegöl)

3.1.6. İnegöl’de Ahşabın Önemi

Uzun yıllar geçimini tarım ve hayvancılıkla sağlayan İnegöl, yöresinde verimli ormanların bulunması nedeniyle 1929 yılından itibaren orman ürünlerini işlemeye başlamıştır, İnegöl’ün gelişmesi iki aşamada ele alınabilir. Birincisi 80’li yıllara kadar olan dönemdir. Kuruluş yeri itibarıyla Uludağ’ın eteklerinde yer alan İnegöl, yakın çevresinde bulunan ormanlar nedeniyle daha çok orman ürünleri alanında imalat yapılan bir yer olma özelliğine sahiptir. Önceleri her türlü ahşap eşya üretimi yapılırken 1950’li yıllardan itibaren küçük atölyelerde tamamıyla mobilya imalatına geçilmiştir. İkinci dönem ise 1980’lerden sonrasını kapsamaktadır. Bu dönemde özellikle Organize Sanayi Bölgesi (OSB)’nin de etkisiyle sanayi alanında daha da hızlı bir gelişme görülmektedir. 80’lerden günümüze kadar geçen süreç içinde orman ürünlerinin yanında başta tekstil olmak üzere diğer sektörlerde faaliyet gösteren firmalar ilçemizde tesisler kurmaya başlamışlardır. Son yıllarda ise küçük atölyelerde faaliyet gösteren mobilya imalathaneleri fabrikalaşma yoluna girmişler ve ünü ülke sınırlarını aşan, her biri birer

(37)

marka olma yolunda ilerleyen tesisler olmaya başlamışlardır.

İnegöl OSB, Türkiye’nin ilk ilçe OSB’si 1976 yılında kurulmuştur.1888 yılında Türkiye’deki 15 ticaret ve ziraat odalarından biri İnegöl’de kurulmuştur. İnegöl’ün en çok istihdam sağlayan sektörü ağaç ürünleri, mobilya ve tekstildir. Bugün sadece OSB merkezli yaklaşık 100 fabrika mevcuttur. 11.810 civarında istihdam sağlamaktadır.

İnegöl’ün 2.OSB’si , “Mobilya İhtisas Sanayi” olarak yine Türkiye’de bir ilktir. İnegöl Mobilya Sanayii 4 bin dönüm arazi üzerine kurulu olan bir bölgedir. Büyük ormanlık alanlara sahip olan ve bunun sonucu olarak ta ağaç sanayinin büyük gelişme gösterdiği ilçe, tarihi ipek yolu üzerinde bulunmasının getirdiği ticari hareketliği ve hammadde kaynaklarına yakın olmasını iyi değerlendirmiş bu gün bir mobilya merkezi haline gelmiştir. Bursa İnegöl Mobilya sektörü, istihdam düzeyi itibari ile mobilya başkenti olması yolunda ilerlemektedir. Sektörde yapılan ihracatın bölgelere göre dağılımında İnegöl 3. Sıradadır. Bölgenin ihracatta yakaladığı bu başarı onun uluslar arası merkez olması yolunda ilerlemesini sağlamış, bu bağlamda sektörün tanıtımı için

MODEF İnegöl Mobilyası fuarları yılda 3 defa düzenlenmektedir.

İnegöl’den ihracat yapılan ülke sayısı:110 civarındadır. Türkiye toplam ihracatının %1 ini, mobilya ihracatının % 15’ini, yurt içi mobilya talebinin ise % 40’ ını İnegöl karşılar.

2011 yılı Ekim ayında İnegöl'de yapılan TÜV Reiland Mobilya Test Labaratuvarı Türkiye'nin ilk ve Tek Mobilya Test Labaratuvarıdır.

TÜV Reiland İnegöl Fuar Alanında İnşaa edilmiştir. TÜV Reiland'la birlikte Türk Mobilya Sanayisinin daha da büyümesi amaçlanmıştır. (www.inegöl.bel.tr/inegöl tarihi)

(38)

3.2.Ahşap Oyma Sanatı

Ahşap, doğada devamlı yetişmekte olan ağaçlardan elde ettiğimiz yapı malzemesidir.(Günay, 2007: s.1) Kelimenin kökü Arapçadır. Habeş(ağaç kereste) sözcüğünün çoğuludur. Herhangi bir imalat amacıyla ağaçtan kesilmiş muntazam biçimde malzeme anlamına gelir. Türkçe’de ise yakılmak için kesilen ağaçlara, ateş anlamına gelen “od” dan “odun” denilmiştir.Ağaç günlük yaşamda kullanılmaya başlandıktan sonra mimaride ve el sanatlarında ahşap işçiliği ortaya çıkmıştır.(İslâm ansiklopedisi, 1982)

Ahşap (Ağaç) İşçiliği, ağacın yontularak ve işlenerek heykelden süs eşyalarına kadar biçim almasıdır.( Önder,1998: 10)

Tarih öncesi çağlardan beri ağaç dayanıklılığı, sıcaklığı ve dokusuyla kullanım sürekliliği gösteren bir malzeme olmuştur. Ağaç oyularak, yontularak, işlenerek süs ve kullanım eşyası biçimi almasına ahşap işçiliği denilmektedir. Mimariye bağlı olarak ağaç malzeme; kapı-pencere kanatlarında, tavan ve sütunlarda kullanılmıştır.(Ersoy, 1993 :81)

Ağaç işçiliği yapılan araştırmalar ve kazılar sonucu elde edilen kaynaklar, ahşap eserler, kaynağının çok eskilere dayanan bir sanat dalı olduğunu göstermektedir. Özellikle Orta Asya’da Pazarlık kurganında yapılan araştırmalar ağaç işçiliğinin çok eski tarihlere dayanan bir geçmişi olduğunu gösterir. (Çetindaş, 1998: 263)

Oyma; kâğıt, karton, ağaç, metal, taş ve mermer gibi maddeler üzerine çizilen bir desenin özel kesici aletlerle biçimlendirilmesidir. Ahşap oyma, ahşap yüzeylerin çeşitli işleme kalemleriyle bir anlam ifade edecek şekilde, değişik form ve desenlerde biçimlendirme çalışmalarıdı.r Kolay işlenmesi, doğal yapısından kaynaklanan tekstür

(39)

(doku), renk ve estetik özelliklerinden dolayı ağaç malzeme, oymacılık sanatında geniş bir kullanım alanına sahiptir.(Asarcıklı, 2002: 30)

İhtiyaçları karşılamak amacıyla başlanan her şeyde zamanla, insanların vazgeçemedikleri unsurlardan biri olan süsleme de girmiştir. Ahşabın çok eskiden başlayan hikâyesi en etkili olarak Mısır medeniyetinde karşımıza çıkmıştır. Zamanla ihtiyaçların zevk ve süslemeye dönüşmesi el sanatlarının gelişmesine sebep olmuştur. Tek başına olduğu kadar metaller, kıymetli taşlarla süslenerek göz zevkine de hitap etmeye başlamıştır.

Ahşap oyma sanatında çizilen her desen, üretilen her eser ustaların marifetli ellerinde hayat bulmuştur. Her bir desenin ayrı bir hikâyesi, simgelediği bir anlamı vardır.

Madenleri işlemeye başlamamız ile kesici ve delici olarak metaller kullanılmış, oyma, torna ve farklı kesim teknikleri ile mobilyada çeşitlilikleri ve gelişmeler baş göstermiştir. Her dönem her yenilik kendinden önce gelen zamana tepki olarak ortaya çıkmış ve farklılığını ortaya koymuştur. El işçiliği ile yapılan, son derece gösterişli mobilyalar yapılmış, ahşap malzeme tüm güzelliği ile kullanılır olmuştur. (Şener, 2006: 305)

Kuruluş yeri itibarıyla Uludağ’ın eteklerinde yer alan İnegöl, yakın çevresinde bulunan ormanlar nedeniyle daha çok ağaç işçiliği yapılan bir yer olma özelliğine sahiptir. Bu ahşap işçiliği zamanla küçük atölyelerde mobilya üretimine dönüşmüş ve bu mobilyaların süslenmesinde çeşitli ahşap süsleme teknikleri kullanılmıştır. Bu ahşap süslemeleri içinde oymacılık önemli bir yere sahiptir.

(40)

3.3.Ahşap Oymanın Tarihsel Gelişimi

Ağaç dokusuyla kendine özgü kokusuyla ile , dayanıklılığı ve sıcaklığıyla tarih öncesi çağlardan başlayarak günümüze dek kullanım sürekliliği gösteren bir malzemedir.(Ersoy, 1993: 1) Bu nedenle ahşap işçiliğinin bu tarihsel sürecini bölümlere ayırarak işlemek uygun olacaktır.

3.3.1. İslamiyet Öncesi Ahşap Oyma

Çevrenin insanlara sunduğu en değerli kaynaklardan biri olan ağaç, her dönemde Türk insanının yaşamında önemli bir yer tutmuştur. Yapılan kazılardan elde edilen bilgilere göre, Orta Asya’da yaşayan Türklerin taşınabilir Eşyalar üzerindeki süsleme sanatının ileri gitmiş olduğu anlaşılmaktadır. Pazırık ve Noin Ula kazılarında taş ve ahşap oymacılığının bu tür örnekleri görülmektedir.(Ersoy , 1993: 181)

Ahşap oymacılığının Türk sanatında geliştiği bilinmekte, insanların kullandığı eşyaları süsleme isteği, dolap kapaklarından, sütun başlıklarından, kapı ve pencerelere kadar her yüzeyi oyma ve kakma gibi teknikler kullanarak bezemelerine sahip olmuştur. Ağacın günlük yaşantıda kullanılmaya başlanması başta mimari olmak üzere, süsleme ve eşya yapımında da yer almıştır. Doğanın belirli bir zaman sonra ahşabı yok etmesi, çok sayıda ahşap eserin günümüze ulaşmasını engellemiştir. Orta Asya' da yapılan kazılarda ortaya çıkan dekoratif ağaç eserler Türklerin çok eskilere dayanan ağaç işleme geleneğine sahip olduğunu göstermektedir. Buna rağmen Türk sanatının en az tanınan kollarından biri ağaç işçiliğidir. Tarih boyunca her kültür, dönemi ve sanatı ile kendine özgü bir tarz oluşturmuştur. Her sanat ürünü kişinin duygu-düşüncelerini, özgünlüğünü ortaya koyarak yaratılmıştır. Ahşap sanatı da böyle bir gelişmenin ürünüdür. Ahşap malzemesi, tarih boyunca en sık kullanılan malzemelerden biridir. Günlük eşyaların yapılmasında kullanılan ahşap malzemesi, zamanla süsleme özelliği de taşımaya başlamıştır. Değişik kültürlerin anlatım biçimini oluşturan ahşap süslemenin ilk örnekleri Orta Asya Türklerinde görülmektedir (Yücel,1977: 53).

(41)

Türk sanatında İslamiyet sonrası Ahşap örnekleri Orta Asya’da Gazneli ve Karahanlılara ait kalıntılardır. Gazne’de Sultan Mahmud’un yaptırmış olduğu Arusul Felek Cami’sinin çatısı ağaç direklerle taşınan ve içi çok zengin süslemelerle göz kamaştıran bir eser olarak bilinir. Böyle düz çatılı ahşap ayaklı camilere X. ve XII. Yüzyıllarda Semerkant’ın Doğusunda Oburdan ile Kurut ve Buhara’nın batısındaki Hive’de rastlanmaktadır.(Ersoy, 1993: 509)

Kavimler dönemine ait birçok mezar ortaya çıkarılmıştır. Bu mezarlarda insan yüzlü, oymalar, kamalar ile ok başları vb. bulunmuştur. Süsleme olarak hayvan figürleri kullanılmıştır. Hayvan figürleri üslubunun bu dönemde doğduğu ve hun sanatında gelişmeye başladığı görülmektedir.(Diyarbekirli, N.1972: 5)

Hareketli bir göçebe hayatına sahip olana hun sanatı çadır ve onu süsleyen eşya yani halı ve her cins kumaşlarda at ve biniş için gerekli koşum takımları ve kayışların madeni ve ahşap süslemeleri, madeni kaplar, elbise süsleri ve her çeşit ağaç işlemelerle oluşuyordu. Elbiselerde kullanılan ahşap süs eşyalarının üzeride ince altınla kaplanmıştır. ( Gürleyen, 2005: 48)

Göktürkler zamanı ahşap işleme sanatı, hunların bir devamı şeklindedir. Göktürklerin yaptığı yenilik , ahşap veya taş heykelleri boyamak suretiyle daha estetik hoş bir görüntü sağlamışlardır.Kitabeler kırmızı ve siyah ahşap heykellerin gözleri, burnu bıyıkları ağzı ve kulakları kahverengi ve sarı renkte belirtilmiştir.(Aslanapa, 1990: 158)

3.3.2. İslamiyet Sonrası Ahşap Oyma

İslam yaşam teorisinin esasını din teşkil eder. İslam dini tanrıya aittir. Bu kesin ve sınırlı görüş Müslümanların tüm yaşamlarını etkilediği gibi sanatını da etkiler. İslam

(42)

sanatı tamamıyla bezemeci bir sanattır. İslam eserlerindeki bezeme kullanılışına baktığımızda, bezemeleri her yana yaymakla birlikte bunların belli bölgelerde toplanmış olduğunu fark ederiz. Bu özellik mimarlıkta veya diğer kullanım eşyalarında da aynıdır. Yaratılan her eser geometrik bir bütün olarak düşünülmüştür. İslam sanatına ait taş veya ahşap eserleri dikkatlice izlediğimizde bunların organik bir bütünlüğe kavuştuğunu ve işlevsel bir nitelik kazandığını görebiliyoruz. Başlangıçtan beri soyuta yönelmiş olan bezeme sanatı organik bir oluşum kazanırken kullanılan hiçbir çizgi veya motif rast gele değildir. Her biri düşünülerek kullanıldığı gibi evrenin düzenini ifade eden birer semboldür. (Ersoy, 1993: 1)

Bu nedenle İslamiyet’ten önce ve sonra olmak üzere her dönemde oluşturulan eserlerin kendi dönemini anlatan özellikleri vardır. Bu özellikler yaşayış tarzı da desenlerde, oluşturulan yapılarda kendini göstermesiyle ortaya çıkar. Buna bağlı olarak her dönem bize kalıcı veya zamanla silinen miraslar bırakır.

Mesela Orta Asya' da Türklerin İslamiyet' ten önce yaptıkları birçok oyma ve heykel gibi eserlere rastlanmaktadır. İslamiyet' ten sonra put sayılan heykellerin yasak edilmesi dolayısıyla heykel sanatı terk edilmiş ve bunun yerine oyma sanatı geçmiştir. Bu sanat Türkmenistan' da uzun yıllar kalıcı olmuş ve oradan Selçuklulara geçerek mimari eserlerde büyük bir süsleme vasıtası olmuştur.(Unutmaz,.s.42)

İlk İslam Mimarisinin Suriye’den günümüze kadar ulaşabilen örneklerinde akantus ve yapraklarından oluşan zengin süslemeler bulunmuştur. Müşetta Sarayının cephesindeki taş kabartmalar Emevi ve daha sonra Abbasilerin ahşap eserlerinde biraz değiştirilerek uygulanmıştır. X-XIII yüzyıla ait Suriye ve Mısır taş kabartmaları da Fatımilerin ahşap işçiliğini etkilemiştir. Ahşap işçiliğinin en güzel örneği El Hakim Camiinde bulunan ahşap eserlerdir.( Erdem, 1963: 10)

(43)

3.3.3. Selçuklu Dönemi Ahşap Oyma

Zaman zaman insanı şaşırtacak derecede anıtsal ve görkemli mimari eserlerin yanı sıra, bu mimari yapıyı bütünleyen ve dekoratif unsur olarak kullanılan taş süsleme, çinicilik, ahşap oyma ve alçı süsleme gibi el sanatları, her biri kendi başlarına bile birer sanat eseri sayılırlar. Bunlardan “Ahşap oyma sanatı” , Anadolu’da Selçuklularla gelişerek “orijinal” bir üslup yaratmış, Beylikler döneminde de aynı geleneği sürdürerek büyük ustalıkla işlenmiş önemli eserler vermiştir. Bu güne kadar gelebilmiş malzemeler daha çok cami ve mescitlere ait minberler, rahleler, pencere ve kapı kanatları sayılabilir. Çeşitli tekniklerin uygulandığı ahşap malzeme ise, özellikle ceviz, elma, armut, sedir, abanoz ve gül ağaçlarıdır. (Unutmaz, s.42)

Selçuklulardan günümüze kalan ahşap eserlerde geometrik desenlerin yanı sıra bitkisel motifler, yazı ve çok az figür kullanılmıştır. Bitkisel motiflerde dinamik çizgilerden oluşan kıvrık dallar bezemenin esasını oluşturmaktadır, günümüzde de çok sık kullanılır. Rumi motiflerden teşekkül eden yeni bir üslup kaynağını Türkistan içlerine kadar uzanan dekoratif bir sistemden almaktadır. Taş, maden ve tezhipte de Rumili bezeme görülür. Anadolu Selçuklularda ise Rumili bezeme en üst dizeye ulaşmıştır. Yıldız, sekizgen, altıgen, dörtgen, daire gibi geometrik bölmelerin oluşturduğu bir sistem içinde Rumiler tam ve yarım palmetlerle doldurulan yüzeylerle dinamik bir görünüm kazanır. (Mülayim, 1982 )

XIII. yüzyılda Selçuklu ağaç işçiliği nitelik ve nicelik bakımından gelişme göstererek yüzyılın taş süslemesinde görülen zengin kompozisyon anlayışına yaklaşan olgun bir döneme ulaşmıştır. Hatta örnekleri Anadolu Selçuklu ahşap sanatı bir üslup bütünlüğüne ulaşmıştır. (Mülayim, 1982 )

Anadolu-Selçuklu sanatında ahşap işlerine verilen önem, Anadolu Türk sanatının erken dönemlerinde başlayarak, değişik sanat ürünlerinde karşımıza

(44)

çıkmaktadır. Ahşap çok yaygın kullanılan bir malzeme olduğundan, kullanılan tekniklerde buna bağlı olarak çeşitlilik göstermektedir.

Selçuklularda ağaç işçiliği ile uğraşan sanatkârlarla karşılaşılmaktadır. Osmanlı padişahları şair, müzisyen ve bilginleri himayesinde toplamış, her türlü süsleme sanatları ile ilgili sanatçıları da saraya bağlamıştır. Osmanlı süsleme sarayları açısından en önemli sanatçı topluluğu “nakkaşlardır” denebilir. Osmanlı sanatının motif zenginliği, süsleme üslupları bu sanatçıların çalışmaları ile kazanılmıştır.(Karaeski, 2007: 12)

XIII. yüzyılın ahşap işçiliği; nitelik, nicelik ve malzeme zenginliği ortaya koymaktadır. Bu dönemde ahşap teknikleri billurlaşıp kendi içinde çeşitlere ayrılmıştır.(Aslanapa, 1971: 267)

XIII. yüzyılda Selçuklu ahşap sanat eşyalarının sayı ve türlerinde çoğalma olmuştur. XIII. Yüzyıldan XIV. yüzyılın sonuna kadar geometrik kompozisyon anlayışı devam etmiş ve geometrik bölümlerin içi rumi ve palmetlerle doldurulmuştur.

XIV. yüzyıl Selçuklu sanatı Batı Anadolu’dan başlayarak Anadolu’yu egemenliği altına alacak olan Osmanlı sanat üslubuna geçişi hazırlamıştır. Kısıtlı imkanlarla küçük eserler verilmiş ve her çeşit teknik uygulanmıştır. XIV. yüzyılda kündekari tekniği kakma tekniği ile birlikte uygulanmıştır. Osmanlı ahşap işçiliği Selçukluların kullandığı oyma, çatma teknikleri dışında sedef, fildişi, bağa, kemik, altın, gümüş gibi malzemelerle zengin eserler vermişlerdir.(Akok, 1972: 44)

Şekil

Şekil 1. Ağacın kısımları
Şekil 5: Tezgah(Ahmet Gözübüyük)
Tablo  1  Ahşap  Oyma  Ustalarının  Yaş  Aralıklarına  İlişkin  Frekans  ve  Yüzdeler  Yaş Aralıkları                      f                      %  25 ve altı                      21                     42  26-35                       7
Tablo 2 Ahşap Oyma Ustalarının Eğitim Durumlarına İlişkin Frekans ve   Yüzdeler  Eğitim Durumu                      F                      %  İlköğretim                      5                       10  Orta Öğretim                      9
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

醫療衛教 腦中風的預防 返回醫療衛教 發表醫師 紀乃方 發佈日期

Plakanın ön yüzeyine ise asit-oyma tekniği için hazırlanmış gravür verniği yumuşak fırça ile yaklaşık 30 C° ısıtılmış tandır üzerinde (ısıtılmış tandır

Atılgan, öğrenci topluluklarına üye olmayan, öğrenci topluluklarının etkinliklerine her zaman katılan, onları çok fazla destekleyen, bilimsel etkinlikleri yeterli

“Artık evrensel bir nitelik kazanmış olan iletişim alanı, düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü ile onun temel araçlarından biri olan basın özgürlüğü

Hydatid Cyst of the Parotid Gland: Case Report Parotis Bezinin Hidatid Kisti: Olgu Sunumu.. *Cüneyd ÜNERİ, MD, *Alev ÜNERİ, MD, *Özmen ÖZTÜRK, MD, **Çiğdem ATAİZİ ÇELİKEL, MD

Gerek biyografik tezlerde gerekse genel konulu tezlerde olsun tezlerin çoğu, erkek sahâbîlerle ilgilidir. Kadın sahâbîlerle ilgili tez sayısı oldukça azdır. Bu nedenle kadın

Bu ama¸cla ¸ce¸sitli tiplerde matris denklemleri alınarak genelle¸stirilmi¸s inversler yardımıyla bu matris denklemlerinin maksimal ve minimal ranklarının hesaplan- masından s¨

İncelenen genotiplerde iç rengi, 7 genotipte açık sarı, 53 genotipte sarı, 40 genotipte esmer ve 4 genotipte koyu renkli olarak tespit edilmiştir.. Bütün