• Sonuç bulunamadı

Mustafa Kemal'in 'Ben inkılap ruhunu ondan aldım' dediği büyük ozanın 89. ölüm yıldönümü:Tevfik Fikret - Atatürk özdeşliği

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mustafa Kemal'in 'Ben inkılap ruhunu ondan aldım' dediği büyük ozanın 89. ölüm yıldönümü:Tevfik Fikret - Atatürk özdeşliği"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

14

U U M H U H I Y f c l

• __ • •

KÜLTÜR

kultur@cumhuriyet.com.tr

Mustafa Kemal’in ‘Ben inkılap ruhunu ondan aldım’ dediği büyük ozanın 89. ölüm yıldönümü

Tevfık Fikret - Atatürk özdeşliği

AZİZ NACİ DOĞAN Bugün, büyük şair Tevfik Fikret’in 89’uncu ölüm yıldönümü. Aslında bu tanımlama bir hayli eksik oldu. Yavan da... Yetkin bir tanımı yine yetkin bir insanda, Mustafa Kemal Atatürk’te, O’nun şu sözlerinde buluyoruz: “Ben Fikret’e yetişemedim, onun sohbetinden istifade edemedim; bunun için kendimi bedbaht sayarım. Ama bütün eserlerini okudum, birçoğu da ezberimdedir. O, hem büyük şair, hem de büyük insandır.” Atatürk, Cumhuriyet döneminde her fırsatta Fikret’i övmüş, toplantılarda şiirlerini okumuş ve okutmuş, yurtseverliğinin ve uygarlık tutkusunun gençlere örnek olmasını istemiştir. Gençlerle bir söyleşisinde onlara şöyle bir soru y önettir :

“Bu yurdun ve ulusun uygar dünya ulusları arasında ün ve onurla yaşayabilmesi için gereken her şeyi düşünen, yazan, bu uğurda yaşamını feda eden şair kimdir?” Gençlerden, “Namık Kemal”, “Hâmit”, “Ziya Gökalp” gibi farklı yanıtlar gelir.

‘Fikret be çocuklar*

Atatürk, zaman zaman diline çalman o tatlı Rumeli ağzıyla, beklediği yanıtı gençlere kendisi verir:

“Fikret be çocuklar, Fikret be çocuklar, Fikret be çocuklar! O, bizden çok ilerisini görebilen bir insandı. Yazık ki ona hâlâ yetişemedik.” Şimdi, bu tarihten biraz daha geriye, 19 Ağustos 1918’e gidelim.

Anafartalar Kahramanı, Türk ulusunun biricik umudu (ya da Tevfik Fikret’in o-ölümsüz “Doksan Beşe

Doğru” sundaki deyişiyle “ümmid-i bülendi”) Mustafa Kemal Paşa, şairin ölümünün 3’üncü yıldönümünde Âşiyan’m dik yokuşunu

tırmanmaktadır.

Yanındaki, Harbiye’den manej hocası olan Emin

ugün, büyük şair Tevfik Fikret’in

89’uncu ölüm yıldönümü.

Aslında bu tanımlama bir hayli

eksik oldu. Yavan da... Yetkin bir tanımı

yine yetkin bir insanda,

Mustafa Kemal Atatürk’te,

O’nun şu sözlerinde buluyoruz:

“Ben Fikret’e yetişemedim, onun

sohbetinden istifade edemedim; bunun

için kendimi bedbaht sayarım. Ama bütün

eserlerini okudum, birçoğu da

ezberimdedir. O,

hem büyük, şair hem de

büyük insandır.”

Bey’e şunları söyler: “Ben inkılap ruhunu ondan aldım. Ziyaret edeceğim yerlerin başında elbette Âşiyan gelir.”

Yukarıda, Âşiyan’da onur defterine şu tümce yazılır:

“Tavaf-ı tahattüründe bulunmakla mübahi perestişkâran-ı Fikret.” Yani, “Anısını tavaf eylemekle şeref duyan Fikret’in sevenleri”... Bugünün diline bu güzel uyarlayış, Sait Faik

Abasıyanık’a aittir ve 1946’da yayımlanmış olan Âşiyan Müzesi

röportajından alınmıştır. O tümcenin altmda Mustafa Kemal’le birlikte

Süleyman Nazif ile kardeşi Faik Âli’nin de

imzalan vardır. Atatürk’ün yine

Cumhuriyet yıllarında ayn ayn zamanlarda söylediği şu iki sözü de

anımsamakta ve anımsatmakta yarar görüyorum:

TYS, TÜM YAZARLARI VE YAZIN DOSTLARINI BULUŞMAYA ÇAĞIRDI

‘Sis ’ şairi Âşiyan ’da anılıyor

Tevfik Fikret ölümünün 89. yılında Âşiyan’da anılıyor. Türkiye Yazarlar Sendikası’mn (TYS) düzenlediği anma bugün saat 11.00’de TYS Yönetim Kurulu üyelerinin saygı duruşuyla başlayacak. Aşiyan’ın kapısına kırmızı karanfiller bırakılmasının ardmdan, günün anlamı üzerine kısa konuşmalar

yapılacak. Türk yazınında yenileşme atılımlarının öncüsü, düşünceleriyle Türk devrimine esin kaynağı olmuş Tevfik Fikret’i anmanın günümüz gelişmeleri açısından önemine değinilen TYS açıklamasında, tüm yazarlar ve yazın dostlan bugün saat 11 .OO’de Âşiyan’da buluşmaya çağrılıyor.

“Biz onu mektep sıralarında okurduk. Ondaki heybet, ondaki vakur âhenk hiçbir şairimizde yoktur... Onu iyi tanıyanlar, onu iyi tanıyacaklar bugün benim yapmak

istediklerimi kavrayacak kimselerdir.”

İşte Türk Aydınlanma Devrimi’nin büyük önderi yüce Atatürk’ün bu boyuttaki saygısını kazanmış olan Tevfik Fikret, bugün ölüm yıldönümlerinde bile hiç anımsanmaz olmuş, çağdaş ve ilerici düşünceleri “aşırı” sayılır olmuş, neredeyse “tekinsiz” sayılmaya başlanmış Tevfik Fikret! Başta TRT olmak üzere yazılı-görüntülü tüm basın-yayın organlarından dışlanmış Tevfik Fikret! 'Acı şevler'... 1909-1910’daki 16 aylık müdürlüğü döneminde çok şeyler kazandırmış olduğu Mekteb-i Sultani (Galatasaray Lisesi) çevresinde bile gereğince sahiplenilmeyen Tevfik Fikret! Kısacası

unutulmaya yüz tutmuş, unutturulmak istenen Tevfik Fikret!

Büyük şaire nazireyle söylüyorum; acı şeyler, fakat gerçek...

Dostlar, gelin bugün bu özel takvim yaprağmda Rumelihisarı sırtındaki Âşiyan’da buluşalım. O dik yokuşu tırmanırken, bütün ömrünü yalnızca ve yalnızca yurdunun, ulusunun mutluluğu yolunda özverinin en büyüğüyle tüketmiş olan “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” bir şairin ayak izlerini görmeye çalışalım. Onu bir düşünce önderi bilmiş ve hep saymış olan Atatürkümüzün de! Türk ulusu değerbilir bir ulustur. “Sis” şairini “unutma denizinin azgın dalgaları”nda yazgısına terk etmeyecektir.

Bilecektir ki, eğer buna izin verirse, gerçekte, boğulacak ve “manevi öksüzlüğe” tutsak olacak olan, kendisidir...

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Üniversitemiz, 11 Temmuz 1992 tarihinde Niğde Üniversitesi adı ile Selçuk Üniversitesine bağlı Eğitim Yüksekokulunu Eğitim Fakültesine dönüştürerek ve İktisadi ve

Engeliler merkezi Çevresinde Çim bicimi sulanması ve cevre düzenlemesi faliyetlerinde bulunuldu. Seramızdaki Biberiye bitkilerinden aldığımız çelikleri toprakla buluĢturduk

Giresun İl Genel Meclisi'nin son birleşiminde CHP Grup Başkan vekili Mehmet YILMAZ gündem dışı söz alarak, Giresun'un özellikle kurtuluşu için stratejik olan, bir

a) Belde sakinlerinin mahallî müşterek nitelikteki ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla her türlü faaliyet ve girişimde bulunmak. b) Kanunların belediyeye verdiği

Arapçılığa, Akıl-Dışılığa, Hıristiyanlaşmaya Karşı Çıktığım İçin, Beni Dine Karşı Gösterdiler 18- İslam imanı adı altında Arapçılığa, akıl-dışılığa kulluk

Cumhuriyet idaresiyle yönetim, Fransız îhtilali ’ nden sonra Avrupa'da ortaya çıkmış ve sadece Fransa'da değil Avrupa'nın diğer pek çok dev ­ letinde bizden çok

Genel merkezi İstanbul’da olmak üzere doğuda Erzu- rum ve Elazığ’da Vilayat-ı Şarkiye Müdafaa-i Hukuk-u Milliye Cemiyeti kurulmuştu. Trabzon’da Muhafaza-i Hukuk adında

Stratejik planın temel yapısı İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından önerilen format temelinde, okulumuz Stratejik Planlama Üst Kurulu, eğitimin üç temel bölümü