• Sonuç bulunamadı

Türk musikisinden seçmeler:Yusuf Nalkesen

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Türk musikisinden seçmeler:Yusuf Nalkesen"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TURK MUSİKİSİNDEN SEÇMELER

TT- ş

YUSUF

NALKESEN

A Y L A R D A N BERÎ BU S A Y F A D A SÎZLER E SU N M AK TA OLDUĞUMUZ «T Ü R K S ÎN E M A S I»N D A N P O R TR E LE R İN Y E R ÎN Î BU SA YIM IZ D A N İT İB A R E N «T Ü R K M U SİK ÎSİ» A L M A K T A D IR . TÜ R K M U S İK ÎS İN İN GELM İŞ GEÇMİŞ BÜTÜN Ü N LÜ B ESTEC İLER İ İL E SES V E SAZ S A N A T ­ Ç IL A R IN I BU S A Y F A L A R IM IZ D A SÎZLER E T A N IT M A ­ Y A ÇALIŞACAĞ IZ.

Birkaç yıldan beri 7’den 70’e kadar herkesin dilinde dola­ şan ve pek çok sevilip tutu­ lan şarkıların büyük bir kıs­ mı «Y U S U F N A L K E S E N » damgasını taşımaktadır. Bu şarkıların bir kısmı filmlere ve piyeslere konu olacak ve isim verecek kadar da ün yapmıştır ayrıca.

Hece şiirimizin büyük ustası Orhan Seyfi Orhon’un «V e ­ da Busesi» adını taşıyan ne­ fis şiir uzun yıllar kitap say­ faları arasında sakh kaldık­ tan sonra Yusuf Nalkesen’in bestelemesiyle birden büyük bir sükseye ulaşmış, hattâ bu şarkı bir filme dahi ismini vermişti. Ve ne kadar garip tecellidir ki, «Veda Busesi» şarkısını hemen herkes bildi­ ği halde bunun bestecisini az kimse bilir, güftesini kaleme alanın kim olduğunu birçok kimseler bile bilmez...

Şarkıları bu derece büyük bir sükse yapan besteci Yusuf Nalkesen, İzm ir’de mütevazi bir ilkokul öğretmenidir. Bu alanda kelimenin tam mânâ­ sıyla kendi kendisini yetiştir­ miştir.

1924 yılında Usküp’ün Istip kasabasında doğan Nalkesen, küçük bir yaşta ailesiyle bir­ likte anavatana gelmişti. İlk ve orta tahsilini Turgutlu il­ çesinde tamamladıktan sonra Balıkesir Necatibey Öğret­ men Okulu’na girmiş ve 1943- 1944 ders yılında bu okuldan mezun olmuştu.

Yusuf Nalkeser, 6 yıl müd­ detle Anadolu’nun muhtelif köşelerinde öğretmenlik yap­ tıktan sonra 1950 yılında İz­ mir’e atanmış ve buraya yer­ leşmişti.

Babasından tevârüs ettiği bir müzik kabiliyetine sahipti Nalkesen. Üstelik aşırı bir de

merakı vardı Türk musikisi­ ne karşı. Ancak güzel bir se­ se sahip olmadığı gibi her­ hangi bir sazı çalmasını da bilmiyordu. Birçok bestecile­ rimizin aksine olarak, nota yazıp besteler yapmakla gi­ rişti işe. Bıkıp usanmadan, yorulup dinlenmeden yazdı ve besteler yapptı. Bir gün el­ den düşme bir ud tedarik e- dip onu öğrenmeye çalıştı. İçindeki büyük heves ve ka­ biliyet sayesinde pek çabuk öğrendi ud çalmasını. Hem de İzmir radyosu imtihanına girip başarı kazanacak ka­ dar. ..

Bu işi öylesine gizliden gizli­ ye yapmıştı ki, gazetelerde İzmir radyosu imtihanların­ da başarı kazananların isim­ leri ilân edildiği zaman gaze­ teyi okuyan babası:

« — Ne kadar büyük tesadüf. Hem adı, hem de soyadı sa­ na benziyor...» demişti. Yusuf Nalkesen ilk bestesini 1950 yılında yapmıştı. Acem- kürdî makamında olan bu şarkı «N asıl duyursam ona» adını taşıyordu ve ilk defa 1951 yılında Ankara radyo­ sunda Melâhat Pars tarafın­ dan okunmuştu.

Evli ve dört çocuk babası o- lan günümüzün bu sevilen bestecisi, bütün bestelerini çok sevdiği ve bütün varlığı ile bağlı bulunduğu aile yu­ vasında kaleme almaktadır. Onun için zamanın hiçbir ö- nemi yoktur. İlham hangi sa­ atte gelirse onu kaçırmaz ve derhal kalemine sarılıp por­ tesinin başına geçerek yaz­ maya başlar.

Son yılların en çok sevilen ve en çok tutulan birçok şarkısı­ nın bestecisi olan Yusuf Nal­ kesen, eserleri arasında bir­ kaçı müstesna, yaptığı

güf-kıymetli

sanatçı

yusuf

nalkesen

den

seçmeler

Hicaz şarkı Bülbülün çilesi yanmakmış güle,

öm ürler geçiyor ağlaya güle. Yolcuyuz cümlemiz hep o meçhule

İçelim a dostlar neş’e dolalım, İçelim bu akşam, sermest olalım. Kimimiz hasretiz sevdiğimize

Kimimiz yanarız gençliğimize. Gelmeden yolculuk sırası bize

İçelim a dostlar neş’e dolalım, İçelim bu akşam, sermest olalım.

Hicaz şarkı Seninle bir sonbahar mevsimiydi tanıştık

Sanki birbirimizi yıllarca aramıştık Düşmeden el diline mesut günler yaşadık

Yabancı olduk şimdi, yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize Bazı gün sen küscrdin, darılırdın sanki sen B anştınrdı bizi, alnıma konan busen Ayrıldık ayrılalı ne haldeyim bir bilsen

Yabancı olduk şimdi, yazık birbirimize İstersen gel dönelim eski günlerimize

Hani o bırakıp giderken seni O öksüz tavrım takmayacaktm Alnıma koyarken veda bûseni Yüzüme bu türlü bakmayacaktın

Muhayyer Kürdi şarkı

telerin bestelerini de kendisi yazmıştır.

Besteleri milyonların dille­ rinde dolaşan Yusuf Nalke­ sen’in ünlü eserleri arasında akla ilk gelenler şunlardır:

«Çatılmış kaşlarınla kime düşman gibisin» «Bülbülün çilesi yanmakmış

güle»

Seninle bir sonbahar mev­ simiydi tanıştık» Kimi dertten içermiş» Hani o bırakıp giderken se­

ni» (Vedâ Busesi) Neden kaçtın uzaklara, ka­ panmaz kalpteki yara» Söyle naz mı o kaş çatış» Ne arzu ediyor, ne istiyor­

duk» Yitirmişin ben gülümü»

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Selçuklu- Osmanlı sanat eserleri, hat halı ve tablo müzayedesinin en yüksek açılış fi­ yatıyla sunulacak eseri Halil Paşa'ııın Yaşlı Hala­. yık

In this study, we assessed the predictive ability of perfusion index (PI) and Pleth variability index (PVI) in different positions, for prediction of hypotension after

Hayvan hakları savunucuları, bu deneylere gerek kalmaksızın da ara- nan bulguların, bilgisayar simülas- yonları, insanlar üzerinde gözlemler, insan hücre ve doku

F ransız aydını ve yazarı Pierre Lo- ti’nin 1910’lu yıllarda Fransız Devlet Adamı Louis Barthou’ya ve diğer yakınlarından bazılarına yazdığı 525

1904 yılında İstanbul’da doğan sanatçı “Sanayi-i Nefise Mektebi”, daha sonra Güzel Sanatlar Akademisi adı altında eğitim veren akademiden mezun olan ilk

Ben şu leyalii hicranı zevk­ ler, safalar arasında, mest ve bîhuş olarak, bütün göz yaşla­ rımı içimde gizliyerek bir saa­ det için, bir ümit için,

Bu nedenlerle, Söylev bu­ gün okunmuyorsa ve bu. onciakl bugün geçerli olan özlemlerin tersine olan görüşler oluşun­ dan ileri geliyorsa bu, onun geçerliği

K U R T U L U Ş T A N sonra, ‘İşte memleketi kurtardınız, ş im ­ di ne yapmak istersiniz?” diye sorulduğunda, “ En bü­ yük emelim, maarif vekili olarak