A ■
SARAY ve BANALİNİN İÇYÜZÜ
Yazan: SÜLEYM AN KÂNI «*► Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur «* T efrik a No. 3 6 9
■S
“Nezdimizde tahakkuk eden bazı esbap
üzerine heyeti vükelânın tebdiline
lüzum göründüğünden.. „
F ıtraten evhamlı olan Abdül- ham it amcasının ve büyük birade rinin kolayca haToluverdiklerini gördükten sonra vükelâdan emni yetini selbetmiş, seleflerinin baş larına gelen akibete kendisi de uğ ram ak vahimesi zihninde iyice yer tutmuştu.
M uharebedeki büyük mülkî za yiattan m üteessir olan halk mağ lûbiyetin sebeplerini Yıldıza tah m il eyliyordu. A bdülham it te ge rek kendisi, gerek kurenası hak kında âmmece nefret peyda oldu ğunu biliyor, küçük b ir vesile ile Jıol’olunabileceğini anlıyordu. Pa dişahlıkta kalabilm ek için her tür lü tahaffuz! tedbirlere tevessüle kendisini m ecbur görüyor, bun d an dolayı etrafını emin addettiği ad am larla ihataya itina ediyordu; m aruf ve gayri m aruf kimseleri rütbeler, atiyeler ile itma ederek kendine bağlam ak hevesine düş müştü.
Böylece saraya sokulanlar padi şahın vahim esine m uttali olunca o vahimeye dokunacak en u fak havadisi arzetm eği kendilerine vazife biliyorlardı. Bu gibiler ih barlarından dolayı m ükâfata da nail oluyorlardı.
Bu yüzden b ir takım m ünafık lar yalanlar uydurarak:
— Sizi filân, şu suretle h a l’e- decek!
M ealinde ju rn allar takdim de padişahın zihnini büsbütün teşviş etm eğe başlam ışlardı. En fenası, bu yalancıların ve yalanların ma hiyeti m eydana çıktığı halde de m uahaze ve m uatebe cihetine gi dilmemesi, bilâkis gösterilen gay ret ve sadakatinin takdire uğra ması idi. Bunun için m üfsidane ve m üfteriyane tasnilere m âni ve hi cap kalm am ıştı.
A bdülham idin vehmini k abar tacak en küçük ve zayıf yalanı m uhakkak telâkki ettiği malûm olunca onun bu ruhî haletinden is tifadeyi düşünenler işlere şahsî husum etler karıştırm aktan hiç çe kinmediler.
Başvekil ve dahiliye nazırı Ah met Vefik paşa kavi b ir azim sa hibi idi. Dahilî ve haricî müşkü lâtı cesurane iktiham eylemekte, devleti kurtarm ağa çalışm akta iken böyle bir entrikaya kurban oluverdi. Aleyhinde padişaha şu mealde bir varaka takdim edildi:
— Ahmet Vefik paşa devlet vü kelâsından bir çoğile ittifak ede rek veliaht Reşat efendiyi tahta: iclâs etm ek garazı fasidindedir; şehremini Rasim paşa vasıtasile İstanbuldaki m uhacirlerin eşirra- sm dan binlerce ölüm eri zorbaları garazını icra hususunda istihdam için tarafına celp ve cezbeylemiş- tir. Bu gizli teşebbüsün vaktile
ip-1295) ve K ara Sadık paşayı n afıa nezareti inzim am ile başvekâlete nasbe tti.
15 recep 1294 tarihindenberi m eşihatte bulunan K ara H alil efendi yerine d e ikinci d efa ola ra k A hm et M uhtar beyi getirdi. D iğer birçok tebeddüller yaptı; âlem biribirine girdi!
V ükelâ tebeddülüne sebep olan bu m addeyi A bdülham idin nasıl ciddî telâkki eylediğini sadır olan h attı hüm ayundaki şu sözler gös teriyor:
(Nezdim izde tahakkuk edeni bazı esbap üzerine heyeti vükelâ nın tebdiline lüzum göründüğün d e n ...)
Bu hadiseden sonra a rtık padi şahın vükelâsından em niyeti büs bütün m ünselip olmuştu. Bugün sadık ve itim ada şayan görülen ler b ir kaç gün sonra her hangi b ir leke ile n azard an düşüyorlardı. Bu yolda sad ak at maskesi altın d a iftiralar tertip edenler saray ricaline bahusus H afız Behram ağaya sokuluyor, seayet ve mefse- d eti m en faat cerrine alet ittihaz eyliyorlardı. Bu gibi m üfsitlerin sözlerde bigünahlar nefy ve tağ- rib e uğruyorlardı. Bunun için ırz ve nam uslarını korum ak istiyen- ler ehibbasından değil, ak rab a dan bile ihtiraz ediyor, ih tilât ve ü lfetten eteklerini çekiyorlardı.
Bazı esafil sarayda padişahın m ukarripleri sırasına geçmeğe m uvaffak oluyorlardı.
Devlet gemisi jurnalcıların üf lediği rüzgâra tâbi olarak tered d ü t ve hayret d alg alan içinde bocala m ağa başlam ıştı.
A bdülham idin cülûsunu m ütea kip hususiyet ve intisap dairesine giren, nüvaziş ve iltifatlarına nail olan am etçi M ahmut Celâleddin bey de bu sırad a azle uğrıyanlar arasında idi.
Buna sebep M ahmut beyin şeh zade R eşat efendiye nisbeti oldu ğu ve R eşat efendinin kendisine b ir çift arab a hayvanı ihsan etm iş bulunduğu padişahın kulağına ko nulm uş olması idi. H ak ik at ise şundan ibaretti:
M ahm ut beyin akrabasından hayvan ticaretile meşgul birisi Re şat efendi dairesinden çıkmış b ir çift hayvanı satın almış, bunları M ahm ut beyin konağındaki ah ır d a b ir kaç gün bırakm ıştı. Bu k a çırılacak b ir fırsat mı idi?j
A zlinin sebebini anlayınca M ah m ut Celâleddin bey b ir arzuhal ile saraya m üracaat ederek m abe yin m em urlarından m ürekkep b ir tahkik komisyonu teşkil ettirm e ğ e m uvaffak oldu.
M abeyin m üşürü:
— Davanız doğru imiş; a ra b a hayvanlarının satışından size asla b ir şey terettüp etm edi.
Diye bir tezkere ile tah k ik at ne ticesini M ahmut beye bildirdi.
M ahm ut bey b eraet k azan d ı; am m a m uhbire d e b ir şey yapıl m adı. (A rkası var)
tal ve imhasına m üsaraat olunmaz ise iş işten geçecek, çaresi buluna- m ıyacak büyük b ir şuriş çıkacak tır, ilâh.»
Ahm et V efik paşa veliahti ta nımazdı bile!
A bdülham it düşünmeden, tah kik etm eden Ahmet Vefik paşayı başvekâletten azil (15 rebiülâhır
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi