• Sonuç bulunamadı

Neden coğrafya ? Neden coğrafya eğitimi ?

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Neden coğrafya ? Neden coğrafya eğitimi ?"

Copied!
71
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

NEDEN COĞRAFYA ?

NEDEN COĞRAFYA EĞİTİMİ ?

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan Hicran KAYA

Ankara Ekim, 2013

(2)

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

ORTAÖĞRETİM SOSYAL ALANLAR EĞİTİMİ ANA BİLİM DALI

COĞRAFYA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

NEDEN COĞRAFYA ?

NEDEN COĞRAFYA EĞİTİMİ ?

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hicran KAYA

Danışman: Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI

Ankara Ekim, 2013

(3)

i

Hicran KAYA’nın “Neden Coğrafya? Neden Coğrafya Eğitimi?” başlıklı tezi 23 Ekim 2013 tarihinde, jürimiz tarafından Ortaöğretim Sosyal Alanlar Eğitimi

Anabilim Dalı’nın Coğrafya Öğretmenliği Bilim Dalı’nda Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza

Başkan: ... ...

Üye (Tez Danışmanı): Prof.Dr.Ülkü ESER ÜNALDI... ...

Üye : Doç.Dr.Salih ŞAHİN... ...

Üye : Yrd.Doç.Dr.Bülent AKSOY... ...

(4)

ii ÖNSÖZ

Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Orta Öğretim Sosyal Alanlar Eğitimi Ana Bilim Dalı Coğrafya Öğretmenliği Bilim Dalı‘nda yüksek lisans tezi olarak hazırladığım neden coğrafya? neden coğrafya eğitimi? başlıklı bu çalışmada, coğrafyanın eğitiminin verilmesinin önemi ve nedenleri üzerinde durularak coğrafyanın vazgeçilmez bir konumda olduğu anlatılmaya çalışılmıştır.

Bu araştırmanın hazırlanmasında farklı aşamalarda çeşitli kaynaklardan yararlanılmıştır. Araştırmamın her aşamasında değerli görüş ve fikirlerinden yararlandığım, çalışmalarıma yön veren, danışman hocam, Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI’ya teşekkürü bir borç bilirim. Yine değerli hocalarım Doç. Dr. Servet KARABAĞ, Doç. Dr. Salih ŞAHİN ve Yard. Doç. Dr. Ersin GÜNGÖRDÜ’ye yüksek lisans eğitimim boyunca yaptıkları katkılardan dolayı teşekkür ederim.

Yüksek Lisans eğitimim boyunca bana arkadaşlık eden ve tez döneminde sıkıntılarımı paylaştığım arkadaşım Miyase YALÇIN’a teşekkür ederim.

(5)

iii ÖZET

NEDEN COĞRAFYA? NEDEN COĞRAFYA EĞİTİMİ?

KAYA, Hicran

Yüksek Lisans, Coğrafya Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ülkü ESER ÜNALDI

Ekim-2013, 71 sayfa

Coğrafyanın öneminin gün geçtikçe arttığını şu andaki ekonomik ve politik olaylara baktığımızda daha net olarak görmekteyiz. Bu önemi fark eden ülkelerin coğrafya eğitimlerine eskisine oranla daha fazla önem verdikleri göze çarpmaktadır. Bu çalışmanın amacı coğrafya eğitiminin kişilere sağladığı avantajları bütün olarak göstermek ve dolayısıyla bu avantajın ülke kalkınması için nasıl kullanıldığını yeri geldikçe başka ülkelerden örnekler vererek açıklamaya çalışmak.

Biz burada nitel veri toplama yöntemlerinden döküman analizi türünü kullanmış bulunmaktayız. Araştırmanın evrenini coğrafya eğitimine ilişkin literatür oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu konudaki ulaşabildiğimiz Türkçe literatür oluşturmaktadır. Araştırmayla ilgili doküman inceleme sürecinde çeşitli ders kitaplarından, makalelerden, coğrafya bildirilerinden yararlanılmıştır. Verilere ulaşmak için internetten, kütüphanelerden faydalanılmıştır. Döküman incelemesine bağlı olarak elde edilen veriler karşılaştırılmış ve tablolar haline getirilmiştir.

Araştırma kapsamında neden coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır başlığı altında 6 kategoriye ayrılmıştır. Tablo 3 v 4 ‘e baktığımızda genel olarak genel eğitime katkı sağlamak başlığında çalışmaların az olduğu görülmektedir. Kaynaklarda değinme durumlarına baktığımızda olaylara bütüncül(holistik) bakabilmek için olan başlıkta %38,9 ve dünyayı anlamak için olan başlıkta %33,3 olan bir oran gözükmektedir. Fakat bu konularda ayrı bir başlık altında bir çalışma yapılmamıştır. Bu da büyük bir eksikliktir. Bu konularda ayrı başlık altında çalışmaların yapılması coğrafya eğitiminin öneminin anlaşılması açısından büyük bir eksikliğin giderileceği kanaatindeyiz.

(6)

iv

İster coğrafyacı olalım ister olmayalım. Hangi tarafta olursak olalım coğrafya öğrenmeli ve eğitimini almalıyız. Çünkü vatanına faydalı, dünyaya duyarlı bireyler yetiştirmek istiyorsak insanlarda coğrafi bakış açısı kazandırmak zorundayız. Ama ülkemize baktığımızda coğrafya eğitiminin halen gerektiği şekilde verilmediği ve buna bağlı olarakta coğrafyanın gelişmediği görülmektedir.

(7)

v ABSTRACT WHY GEOGRAPHY?

WHY GEOGRAPHY EDUCATION? KAYA, Hicran

Graduate Degree, Geography Instructiong Dicipline Thesis Advisor: Professor Doctor, Ülkü ESER ÜNALDI

October-2013, 71 Pages

When you pay attention to economical and political events, it can be seen more clearly that the importance of geography has risen in due course. It stands out that the countries which have noticed this significance place more emphasis on geography education compared to the past. The aim of this study is to show the advantages geography education could provide somebody with and to try to explain, giving examples from different countries, how these advantages could be used for the progress of our country when necessary.

Here we have made use of document analysis method among qualitative data collection types. The universe of the research is composed of books and articles, we could get through to, relating to geography education. The samples of the research are composed of related Turkish books and essays, we could get through to. During the document analysis process relating the research, various course books, essays and geography papers have been exploited. In order to find the data, the internet and libraries have been made use of. The data collected as a result of the document collection is compared and turn into chart.

Within the scope of the research, it has been divided into 6 categories. In the charts number 3 and 4, it is clear that the studies are little in the heading of the contribution to general education. In terms of mentioning the cimcumstances in the sources, 38,9 % rate can be seen under the heading of assessing the events in a holistic way and 33,3 % rate is available in the heading of understanding the world. However, no separate study under a different heading has been carried out in these subjects, which is a great lack. We are of opinion that conducting studies in this subject under separate

(8)

vi

headings will make up a vital deficiency in terms of understanding the significance of geography education.

Whether we are a geographer or not, no matter which side you are; we must learn and have geography education. Because, if we aim to raise individuals sensitive about the world, we must make people gain a point of view in geography. Yet, it is obvious that geography education is not provided as necessary and thus, geography has not advanced in our country.

(9)

vii

İÇİNDEKİLER

Sayfa

JÜRÜ ÜYELERİNİN İMZA SAYFASI ………. i

ÖNSÖZ………... ii ÖZET……… iii ABSTRACT……… v İÇİNDEKİLER……….vii TABLOLAR LİSTESİ………... x KISALTMALAR LİSTESİ……….. x BÖLÜM I 1. GİRİŞ……… 1 1.1. Problem Durumu……… 1 1.2. Araştırmanın Amacı………..… 2 1.3. Araştırmanın Önemi……….. 3 1.4. Varsayımlar……… 4 1.5. Sınırlılıklar……… 4 1.6. Tanımlar……… 4 BÖLÜM II 2. KAVRAMSAL ÇERÇEVE VE İLGİLİ ARAŞTIRMALAR………. 6

2.1. Eğitimin Tanımı ve Amaçları………. 6

2.1.1. Eğitimin Tanımı………... 6

2.1.2. Eğitimin Amacı……… 7

(10)

viii

2.1.4. Coğrafya Dersi Öğretim Programı’nın Genel Amaçları ………… 9

2.2. Coğrafya……… 10

2.2.1. Coğrafya’nın Tanımı……… 10

2.2.2. Coğrafya Eğitiminin Önemi Nedir?... 11

2.2.3. Coğrafya Eğitiminin Amacı……… 13

2.3. İlgili Araştırmalar……… 14 BÖLÜM III 3. ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ……… 17 3.1. Araştırmanın Modeli………..17 3.2. Evren ve Örneklem. ……… 17 3.3. Verilerin Toplanması………..17 3.4. Verilerin Analizi……….. 18 BÖLÜM IV 4. BULGULAR VE YORUM……… 19

4.1. Neden coğrafya öğreniriz?... 19

4.2. Neden coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır?... 23

4.2.1. Vatan Sevgisi ve Yurttaşlık Bilinci Oluşturmak İçin……… 26

4.2.2. Çevre Bilinci ve Doğal Afetlere Karşı Bilinç Oluşturmak İçin………. 28

4.2.3. Sürdürülebilir Kalkınma İçin………31

4.2.4. Olaylara Bütüncül Bakabilmek İçin……….35

4.2.5. Dünyayı Anlamak İçin………..37

(11)

ix

4.3. Nasıl bir coğrafya eğitimi verilmesi gerekiyor?... 42

4.4. Yurtdışında coğrafyanın algılanması ile Türkiye’deki algılanması arasında fark var mıdır?... 44

4.5. Meslek olarak kullanımı nasıldır?... 46

4.6. Coğrafyanın önemi neden giderek artmaktadır?... 50

BÖLÜM V 5. SONUÇ VE ÖNERİLER……… 52

5.1. Sonuç……… 52

5.2. Öneriler……… 54

(12)

x TABLOLAR LİSTESİ

Tablo 1: 1980-1994 Yılları Arası Meydana Gelen Tropikal Siklonların Gelişmiş, Gelişmekte Olan ve Geri Kalmış Üç Ülkede Meydana Getirdiği Ölü Sayısı………… 31

Tablo 2: Sürdürülebilir Kalkınma İçin Eğitimde Ele Alınabilecek Kavramlar………. 33

Tablo 3: Araştırma Kapsamında Yararlanılan Kaynakların Dağılımı………40

Tablo 4: Araştırma Kapsamında Yararlanılan Kaynakların Değinme Durumlarına Göre Dağılımı………..41

Tablo 5: ABD'de Coğrafya Bölümü Mezunlarının Çalışmakta Oldukları Meslek Dallarından Bazıları………. 47

KISALTMALAR LİSTESİ

IGU : Uluslararası Coğrafya Birliği CGE : Coğrafya Eğitimi Komisyonu AAG : Amerikan Coğrafyacılar Birliği NCGE: Coğrafya Eğitimi İçin Milli Konsey

(13)

BÖLÜM I

1. Giriş

Bu bölümde araştırmanın problem durumu, araştırmanın amacı, araştırmanın önemi, varsayımları, sınırlılıkları ve tanımlara yer verilmiştir.

1.1. Problem

İnsanoğlunun dünyaya geldiği ilk zamanlardan bugüne, az veya çok çevre ile ilgisi olmuş, coğrafyadan bağımsız olarak hareket edememiştir. Bu da insanların ilk çağlardan itibaren coğrafyaya ilgi duymasına neden olmuştur. Coğrafyayla bu kadar iç içe olan insanın eğitimine de alması kadar doğal bir şey yoktur.

Ülke olarak şu an coğrafi konumundan kaynaklanan pek çok sorunla uğraşmaktayız. Bu sorunları çözebilmek ve ilerleyebilmek istiyorsak ülke olarak her alanda gelişme göstermeliyiz. Sorunlarla baş edebilmek ve ilerleyebilmek istiyorsak coğrafi bilgiden yararlanmak zorundayız. Ülkemizin eskiden olduğu gibi ileride de kendi içimizde ve dışımızda yaşadığımız sorunları ve bize yüklenen görevleri coğrafi özelliklerini işin içine katmadan düşünemeyiz. Bu sebeple coğrafyadan tüm plan ve kararlarda kesinlikle yardım almalıyız. Bunun için herkesin ihtiyaca göre bu bilgiyi edinmesi gerekmektedir. Coğrafi bilgiye doktor, öğretmen, sporcu, mühendis, devlet adamı ve sayabileceğimiz pek çok meslek ve diğer bilim dalları ihtiyaç duyarken, herhangi bir evde yaşayan bir insanın bile basit işler için coğrafi bilgiye ihtiyacı vardır.

Ülkemizde her zaman olan ve onlarca insanın can ve mal kaybına neden olan başta deprem olmak üzere sel, heyelan gibi doğal afetler, sularımız hakkında devam eden bilgisizliğimiz ve ileriye yönelik önlemler almamamız, doğal kaynaklarımızı tespit edemediğimiz gibi mevcut olanların da kıymetini bilemememiz, turizm adına mahvettiğimiz kıyılarımız, her yıl yangına teslim olan binlerce dönüm ormanımız, tarım yapıyoruz diye verimsizleştirdiğimiz topraklarımız, ülke içinde ve dışında yüz yüze

(14)

geldiğimiz problemler bize coğrafya bilgisizliğimizin nelere mal olduğunu gösteren örneklerden birkaçı.

Eğitim sistemimiz tartışılan konuların başında en önemlisi olarak karşımıza çıkmakta ve çıkmaya devam edecektir. Üzerinde yaşadığımız dünyayı, kendimizi, yurdumuzu, diğer insanları, ülkeleri anlayabilmek için iyi bir eğitim almış olmanın zorunluluğu her gün kendini daha çok hissettirmektedir. Eğitimin bütün alanlarının gerekliliği su götürmez bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Ama şu an itibariyle Türkiye’de ve dünyada yaşanılan ekonomik, sosyal ve siyasal olayları incelediğimizde coğrafya eğitiminin ne kadar önemli olduğunu bir daha görmekteyiz.

Bunun içindir ki ülkemizin dünyada sosyal ve siyasal olaylarda söz sahibi olarak yerini alabilmesi için öğrencilerin ülkemizin konumunun önemini ve farkındalığını, farklı ülkelerin kültürlerini, uluslararası ilişkileri anlayabilmek ve bunlar arasındaki ilişkileri kavrayabilmesi için coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır.

1.2. Araştırmanın Amacı

Coğrafyanın öneminin gün geçtikçe arttığını şu andaki ekonomik ve politik olaylara baktığımızda daha net olarak görmekteyiz. Bu önemi fark eden ülkelerin coğrafya eğitimlerine eskisine oranla daha fazla önem verdikleri göze çarpmaktadır. Bunun için coğrafya eğitiminin kişilere sağladığı avantajları bütün olarak göstermek ve dolayısıyla bu avantajın ülke kalkınması için nasıl kullanıldığını yeri geldikçe başka ülkelerden örnekler vererek açıklamaya çalışmak.

Belirtilen bu amaç doğrultusunda, aşağıdaki alt problemlere cevap aranacaktır:

1. Neden coğrafya öğreniriz?

2. Neden coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır? 3. Nasıl bir coğrafya eğitimi verilmesi gerekiyor?

4. Yurtdışında coğrafyanın algılanması ile Türkiye’deki algılanması arasında fark var mıdır?

(15)

5. Meslek olarak kullanımı nasıldır?

6. Coğrafyanın önemi neden giderek artmaktadır? 1.3. Araştırmanın Önemi

Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı avantajlı olmakla birlikte bu durum uluslararası platformda farklı rolleri üstlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu farklı rolleri üstlenebilmek için önce ülkesinin coğrafi özelliklerini bilen ve bunu avantaja çeviren kişilere ihtiyaç vardır. Bu da ancak coğrafya eğitimi ile olmaktadır. Uluslararası platformda coğrafyanın ne kadar önemli olduğunu keşfeden ülkeler de bu önemi kişilere anlatabilmek için coğrafya eğitimi üzerinde ısrarla durmaktadırlar.

Yıllardır coğrafyanın öneminden bahsedilir ve eğitiminin nasıl olması gerektiği tartışılır. Diğer ülkelerle karşılaştırmalar yapılarak mevcut durumumuz hakkında bilgilendirmeler yapılır. Özellikle konumuzla bağlantılı olarak akademik çalışmalarda coğrafya ve coğrafya eğitiminin tek bir noktayla bağlantılı olarak öneminden bahseden çalışmalar yapılmıştır. Coğrafya Eğitimi ve Toplum, Sürdürülebilirlik İçin Coğrafya Eğitimi, Coğrafya’nın Genel Eğitime Katkısı, Mesleki Açıdan Coğrafyanın Önemi ve Türkiye'de Kullanımı gibi. Ben burada coğrafya eğitiminin verilmesinin gerekliliğini alt başlıklar altında toplayarak bir bütün olarak vermeye çalıştım. Böylece coğrafyanın olaylara bir bütün olarak yaklaştığı gibi ben de coğrafya eğitiminin gerekliliğini kişilerde bir bütün olarak anlaşılması gereken bir ders olduğunu anlatmaya çalıştım. Coğrafya eğitiminin sadece bir konuda değil her konuda insanları geliştirme kapasitesini göstererek önemini anlatmaya gayret ettim. Bu arada neden coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır başlığını araştırma kapsamında 6 kategoriye ayırdım. Yararlanılan kaynakların 6 başlık altında sayıları ve yüzdelikleri verilerek hangi konular üzerinde yoğunlaşmanın olduğu hangi konular üzerinde ise çalışmaların artırılması gerektiği konusunda fikir vermeye çalıştım.

Coğrafya akademisyenleri ve öğretmenleri coğrafya eğitiminin gerekliliği konusunda fikir sahibidirler. Bu çalışmanın önemi de burada yatmaktadır. Bu çalışmada bu mesleği seçen coğrafya, coğrafya öğretmenliği öğrencilerine ve coğrafya dışındaki

(16)

öğrenci ve akademisyenlere hitap ederek coğrafya eğitiminin gerekliliği konusunda ilk etapta bütün olarak bir bilinç oluşturmak istedim.

1.4. Varsayımlar

1. Gelişmiş ülkeler coğrafya eğitimine önem vermektedirler.

2. Türkiye’de coğrafya ve coğrafya öğretmenliği mezunlarının iş alanları gelişmiş ülkelere göre kısıtlıdır.

1.5. Sınırlılıklar

Bu konu ile ilgili bağlantılı konuların Türkçe kaynak taramasında yok denecek kadar az olması nedeniyle, yabancı kaynak taramasına başvurulmasının gerekliliği en büyük dezavantajdır.

1.6. Tanımlar

Coğrafya: İnsan, mekan ve zaman elemanlarını birbiri ile ilişkilendiren, bu elemanlar ile ilgili tanımlama ve açıklamalar yapan, aralarındaki gelişmeleri, sebep-sonuç ilişkilerini de kurarak değerlendirilmelerin yapılmasına imkan veren, çözüm önerileri sunma imkanına sahip uygulamalı bir bilim dalıdır (Turoğlu, 2003:52).

Eğitim: Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1975:12; Cömert, 2010:2).

Öğrenme: Öğrenme, belirli bir yaşantı veya deneyimin sonucu, davranışta görülen oldukça uzun süreli değişiklik, başka bir ifade ile yaşantı ürünü olan ve nispeten kalıcı izli davranış değişmesidir (Güney, 1998:211; Cömert, 2010:3).

Yurttaşlık: Yurttaş olma, bir yurtta doğup büyüme ve yaşamış olma durumudur (TDK Sözlüğü, 2000:1100).

(17)

Yurt: Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçası, vatan (TDK Sözlüğü, 2000:1100).

(18)

BÖLÜM II

2. Kavramsal Çerçeve ve İlgili Araştırmalar

2.1. Eğitimin Tanımı ve Amaçları

Bu bölümde eğitimin genel tanımı yapılacak ve amaçları açıklanacaktır. Buna bağlı olarak Türk Milli Eğitiminin Amaçları ve Coğrafya Dersi Öğretim Programı’nın Genel Amaçları anlatılacaktır.

2.1.1. Eğitimin Tanımı

Öğrencilerin, kendi yaşamları sırasında yeni bilgiler edinebilen ve değişik durumları araştırıp inceleyebilen ve sorgulayabilen bireyler olmaları için yaşam boyu öğrenme becerilerini edinmeleri gerekir. Bu beceriyi edinmeleri için ise ilköğretimden yükseköğretime kadar her aşamasında iyi hazırlanmış bir eğitim-öğretim sürecinde bulunmalıdırlar.

Geleceğini garanti altına almak isteyen ülkeler bireylerini iyi yetiştirmek zorundadır. İyi yetiştirilmiş bireyler demek ülkenin kalkınması demektir. Bu da ancak ülkede verilen eğitimle sağlanmaktadır. Fakat ülkemizde eğitime gereken önemin verilmediği görülmektedir.

Kalkınma için temel unsur kabul edilen ve her ülke için verilmesi zorunluluk kabul edilen eğitimin, tanımı birçok düşünür ve eğitimci tarafından farklı şekillerde yapılmaktadır.

Eğitim, bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istendik değişme meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1975:12; Cömert, 2010:2).

Eğitim, insanın doğduğu andan itibaren başlayarak yaşamı boyunca süre giden ve ölümü ile noktalanıp oluşturduğu verileri çevresindekilere ve kendisinden sonrakilere aktaran uzun bir süreç içerisindeki hayatta kalabilme becerisi, ekonomik, sosyal ve

(19)

kültürel kavramları öğrenme, kullanma ve geliştirme, bilgi ve birikim alışverişi sistemidir (Gökçe, 1996:17; Şahin, 2002:2).

Eğitimin çok çeşitli tanımlarının yapılmasına rağmen, temelinde şu özellikleri barındırmaktadır (Sönmez: 2005:37; Kurtbörü, 2010:21).

Nesne olarak insanın alınması,

Nesnenin halihazırdaki durumunun yetersiz kabul edilmesi, Nesnenin istendik yönde değiştirilmesi,

Bu iş için çevrenin ayarlanması yani, etkin araç ve gereç, strateji, yöntem gibi uyarıcıların devreye sokulması,

Nesnenin istendik davranışları (hedefleri) kazanıp kazanmadığının yoklanması gerekir. Kazandıysa, davranışların, yöntem ve tekniklerin elde tutulması; kazanmadıysa bunların onarılması, yenilenmesi gerekmektedir.

2.1.2. Eğitimin Amacı

Şu andaki durumunu ve ilerisini düşünen her ülke eğitime önem vermek zorundadır ve bu amaç doğrultusunda bir eğitim sistemi oluşturmuştur. Çünkü kendisini geliştirebilen ve ülkesine yararlı bireylerin yetiştirilebilmesi ancak etkin bir eğitim ve öğretim ile olmaktadır.

Eğitim aynı zamanda insanların hem kültürel hem de uzmanlaşma gerektiren bir alanda bilgili ve tecrübeli olmalarını sağlayan, fertleri hem kendisine hem de topluma yararlı kılmayı amaçlayan bir araçtır. Eğitimin başlıca amaçları şunlardır (Çınar ve Emsen, 2001:92; Kurtbörü, 2010:22):

1. Bireyin tüm niteliklerini uyumlu bir şekilde geliştirmek,

(20)

3. Bireyi sorumluluk duygusu taşıyan ve bilinçli bir toplumsal varlık olarak oluşumunu sağlamak,

4. Bireyi değişken ve çok boyutlu bir ortamda hayata hazırlamaktır.

2.1.3. Türk Milli Eğitiminin Genel Amaçları

Türk Millî Eğitiminin genel amacı, Türk milletinin bütün fertlerini;

1. Atatürk inkılâp ve ilkelerine ve Anayasada ifadesini bulan Atatürk milliyetçiliğine bağlı; Türk milletinin millî, ahlâkî, insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyen, koruyan ve geliştiren; ailesini, vatanını, milletini seven ve daima yüceltmeye çalışan; insan haklarına ve Anayasanın başlangıcındaki temel ilkelere dayanan demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’ne karşı görev ve sorumluluklarını bilen ve bunları davranış hâline getirmiş yurttaşlar olarak yetiştirmek;

2. Beden, zihin, ahlâk, ruh ve duygu bakımlarından dengeli ve sağlıklı şekilde gelişmiş bir kişiliğe ve karaktere, hür ve bilimsel düşünme gücüne, geniş bir dünya görüşüne sahip; insan haklarına saygılı; kişilik ve teşebbüse değer veren, topluma karşı sorumluluk duyan; yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek;

3. İlgi, istidat ve kabiliyetlerini geliştirerek, gerekli bilgi, beceri, davranışlar ve birlikte iş görme alışkanlığı kazandırmak suretiyle hayata hazırlamak ve onların, kendilerini mutlu kılacak ve toplumun mutluluğuna katkıda bulunacak bir meslek sahibi olmalarını sağlamak;

Böylece, bir yandan Türk vatandaşlarının ve Türk toplumunun refah ve mutluluğunu artırmak; öte yandan millî birlik ve bütünlük içinde iktisadî, sosyal ve kültürel kalkınmayı desteklemek ve hızlandırmak ve nihayet Türk milletini çağdaş uygarlığın yapıcı, yaratıcı, seçkin bir ortağı yapmaktır.

(21)

2.1.4. Coğrafya Dersi Öğretim Programı’nın Genel Amaçları

Coğrafya Dersi Öğretim Programı ile öğrenci;

1. Coğrafya biliminin temel kavram, kuram ve metodolojisini kullanarak araştırmalar yapar ve sonucunu raporlaştırır.

2. İnsan – doğa ilişkisi çerçevesinde coğrafi sorgulama becerileri kazanır.

3. Evrene ait temel unsurları yaşamla ilişkilendirir.

4. Doğal ve beşerî sistemlerin işleyiş ve değişimini kavrar.

5. Yakın çevresinden başlayarak ülkesine ve dünyaya ait mekânsal değerlere sahip çıkma bilinci geliştirir.

6. Ekosistemin işleyişine yönelik sorumluluk bilinci geliştirir.

7. Doğa ve insanın uyumlu birlikteliği ve sürekliliği için mekânsal planlamanın önemini kavrar.

8. Doğal ve beşerî kaynakların kullanımında “tasarruf bilinci” geliştirir.

9. Mekânsal süreçlerin yerel ve küresel etkileşim içinde olabilirliğini irdeler.

10. Kalkınma süreçlerinin doğayla uyumlu kılınmasının önemini kavrar.

11. Doğal afetler ve çevre sorunlarını değerlendirerek korunma ve önlem alma yollarına yönelik uygulamalar geliştirir.

12. Bölgesel ve küresel düzeyde etkin olan çevresel, kültürel, siyasi ve ekonomik örgütlerin uluslararası ilişkilerdeki rolünü kavrar.

13. Coğrafi birikim ve sentez ülkesi olan Türkiye’nin bölgesel ve küresel ilişkiler açısından konum özelliklerini kavrayarak sahip olduğu potansiyelin bilincine varır.

(22)

2.2. Coğrafya

2.2.1. Coğrafya’nın Tanımı

Coğrafyanın hem akademisyenler tarafından hem de sözlük ve ansiklopedilerde farklı farklı tanımları bulunmaktadır. Bu farklı farklı tanımlar haliyle kişilerin kafasında coğrafyanın ne olduğu ile ilgili soruların oluşmasına neden olmaktadır.

Eski Yunanca'da dünyanın tasviri anlamına gelen coğrafya günümüze gelinceye kadar günün ihtiyaçlarına göre zorunlu olarak tanımında çok büyük değişikliklere gitmiştir. Başlangıçta, yeryüzündeki nesne ve olayların tanımlanmasını konu edinen coğrafya, günümüzde yeryüzünü ve üzerinde yaşayan tüm canlı ve cansız nesneleri, aralarındaki ilişkileri, insan merkezli inceleyen ve insanın bulunduğu mekandan en üst düzeyde yararlanmasını sağlayan bir bilim dalı halini almıştır.

Coğrafya’yı çeşitli şekillerde tanımlamak mümkündür. Coğrafya, insanla doğal ortam arasındaki karşılıklı etkileşimleri, bu etkileşimler sonucunda gelişen faaliyetlerle durumları dağılış, ilişki kurma, karşılaştırma, nedensellik ilkelerine bağlı kalarak ve çeşitli araştırma yöntemleri uygulayarak araştırıp inceleyen, elde ettiği sonuçları bir sentez halinde ortaya koyan, kendi içerisinde çok sayıda bilim dalından oluşan bir bilimler topluluğudur (Özçağlar, 2000:1).

Coğrafya, insan, mekan ve zaman elemanlarını birbiri ile ilişkilendiren, bu elemanlar ile ilgili tanımlama ve açıklamalar yapan, aralarındaki gelişmeleri, sebep-sonuç ilişkilerini de kurarak değerlendirilmelerin yapılmasına imkan veren, çözüm önerileri sunma imkanına sahip uygulamalı bir bilim dalıdır (Turoğlu, 2003:52).

Coğrafya biliminin merkezinde insan ve mekan bulunur. Bunun için insan ve mekan coğrafya tarafından yakından incelenir. Mekan ve insanı başka bilimlerde inceliyor olmasına karşın Karakuyu 2010 yılında yayımlanan makalesinde coğrafya biliminin diğer bilimlerden farklılıklarını şu şekilde sıralamıştır.

(23)

- Yapılan çalışmaları harita, resim, fotoğraf gibi grafiklerle sistematik bir şekilde ele alır.

- Çağdaş dünyanın kavranması ve algılanmasında diğer disiplinlerden farklı bir şekilde önemli rol oynar.

- Bütüncül disiplindir. Bu nedenle yeryüzündeki düşünceleri ve süreçleri disiplinler arası yaklaşıma daha rahat adapte eder.

- Konuları sadece tanımlamakla kalmaz, bunun yanında konuyu ortaya çıkan soru ve sorunlar çerçevesinde kendi sistemi içerisinde ele alarak analiz eder ve sentezler.

- İnsan ve doğal ortamla ilgili diğer disiplin ve bilimlerle çok sıkı ilişkileri vardır.

2.2.2. Coğrafya Eğitiminin Önemi Nedir?

Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı avantajlı olmakla birlikte bu durum uluslararası platformda farklı rolleri üstlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu farklı rolleri üstlenebilmek için önce ülkesinin coğrafi özelliklerini bilen ve bunu avantaja çeviren kişilere ihtiyaç vardır. Bu da ancak coğrafya eğitimi ile olmaktadır.

Coğrafya dersleri yaşadığımız çevreden tutunda dünyanın en ücra köşesine kadar olan alanı ve insanları anlayabilmek açısından çok önemlidir. Bu açıdan bakıldığında coğrafya eğitiminin verilmesi için çok fazla sebep vardır. Bunları var oluş nedeni, etik sebepler, entelektüel sebepler ve pratik sebepler başlıkları altında inceleyebiliriz (Karakuyu, 2010:361). Bu başlıklar kişiler açısından dünya hakkında birçok soruyu cevaplayabilmek, hayata karşı hazırlıklı olabilmek ve sorunlarla mücadele edebilmek için coğrafya eğitiminin verilebileceğini gösteren sebepler. Bu sebeplere bakıldığında coğrafya eğitiminin ne kadar önemli olduğu bir kez daha dikkati çekmektedir. Bu yüzden dünyadaki gelişmiş ülkelere baktığımızda hem okullarda ders olarak önem verilmekte hem de iş alanında hak ettiği yerini almıştır.

(24)

ABD’de coğrafya; ülkenin ekonomik, sosyal, kültürel ve hatta askeri olarak geleceği açısından son derece önemli bir konu olarak ele alınmaktadır. Ülkede, ilk ve ortaöğretimde coğrafya eğitiminin önemini daha iyi anlamak için Ulusal Coğrafya Eğitimi Konseyi’nin ilgili yayınlarında coğrafya eğitiminin önemi ile ilgili yazdıklarına bakmak faydalı olur. Bu konseyin yayınlarına göre coğrafya öğretiminin önemi şöyledir (NCGE, 2005; Demirci, 2005:90-92).

1. Coğrafya, öğrencilere önemli beceriler öğretir.

2. Coğrafya, öğrencilerin dünyayı anlamasına yardımcı olur.

3. Coğrafya, uluslararası ilişkileri anlamaya katkıda bulunur.

4. Coğrafya ve Vatandaşlık: Coğrafi bilgi daha iyi vatandaş olmamızı sağlar.

5. Coğrafya ve Ekonomi: Coğrafya ile ekonomi arasında yakın bir ilişki vardır.

6. Coğrafya ve Tarih: Coğrafya geçmişe ait önemli ipuçları taşımaktadır.

7. Coğrafya ve Çevre: Pek çok beşeri coğrafyacı, insan ile yaşadığı çevre arasındaki ilişkiyi ve fiziki coğrafyacı ise doğal sistemlerin nasıl çalıştığını incelemektedir.

Öğrenciler, coğrafya dersleri sayesinde soludukları havanın önemini, üzerinde yaşadıkları, oynadıkları toprağın kıymetini, sınırsız ihtiyaçları için sınırlı dünya kaynaklarının mevcut olduğunu ve bu dengenin kendileri tarafından korunması gerektiğinin farkına varmaktadırlar. Örnekler verecek olursak;

Türkiye’de doğal afetler çok sık olmaktadır. Doğal afetlerde en iyi mücadele olmadan önce gerekli tedbirleri almaktır. Bunun için öğrencilere doğal afetlerde ne yapılacağından ziyade doğal yapının korunmasının öneminin eğitimi verilirse bu uzun vadede daha etkili olacaktır.

Nüfus artışına bağlı olarak tarım sektöründe birim alandan daha fazla ürün elde etmek için yeni yöntem ve metotlar ortaya çıkmaktadır. Fazla üretimin sürdürülebilir

(25)

tarımla desteklenmediğinde nelerin yok olacağını çiftçilere anlatılmalıdır. İleriye dönük olarak ta coğrafya üniteleri bu konuların ele alınabileceği en uygun alanlardır.

2.2.3. Coğrafya Eğitiminin Amacı

Dünyada her ne yapar ya da öğrenirsek bir amaç doğrultusunda bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde yaparız. Coğrafya öğrenmek de böyle bir şey. Okullarda coğrafya eğitimini vermek bilinçli bir amaçtır. Fakat okul dışında insanların tesadüfen öğrendikleri coğrafi bilgiler bilinçsizce öğrenilmiştir ama o da bir amaca hizmet eder. Coğrafya eğitiminin verilmesinin gerekliliği üzerinde durulurken coğrafya eğitiminin amaçları farklı bilim adamları tarafından farklı şekillerde açıklanmıştır.

İlk ve ortaokullarda coğrafya öğrenmenin iki temel amacı olduğu belirtilmiştir. Bunlardan birincisi bir disiplin olarak coğrafya bilimini tanıtmak ve öğretmek ikincisi ise öğrencilerin yaşadıkları dünyayı ''anlamalarını' sağlamaktır (James, 1969; Arı, 2010:11)). Bunun dışında bu amaçları da kapsayacak şekilde olan diğer amaçlarını sıralayacak olursak;

1. Coğrafyanın amacı dünya hakkındaki bilgileri ezberletmek değil, bu bilgileri anlayabilmesini sağlamaktır.

2. Bu dersin amacı öğrencilere yakından uzağa doğru çevrelerini tanımalarına imkan tanıyarak hoşgörülü bireyler olarak yetişmelerini sağlamaktır.

3. İnsanın ve çevrenin mekansal farklılaşmadaki etkisinin araştırılması coğrafyanın amaçları arasındadır (Tümertekin, 1990:35; Girgin, 2001:132).

4. Coğrafya eğitimi öğrencilere kültürel değerleri öğretmenin yanında diğer kültürlere saygılı olmayı da öğretmeyi amaç edinmelidir.

5. Gereksiz bilgiler değil sade ve işe yarar bilgiler vermek amaç olmalıdır.

6. Coğrafyanın konusu dünya olduğu için, coğrafya eğitiminin dünyayı anlayan ve yorumlayan bireyler yetiştirmedeki rolü büyüktür.

(26)

7. Coğrafya eğitiminin amacı olaylara bütüncül bakabilen bireyler yetiştirmek olmalıdır.

8. Ülkesinin kaynaklarını ve dünya ülkeleri arasındaki yerini çok iyi bilen, olayları yerel ve küresel ölçekte ele alarak düşünebilen ve yine yerel ve küresel ölçekte harekete geçebilen dünya insanı yetiştirmek coğrafya eğitiminin temel hedeflerinden biri haline gelmiştir (İncekara, 2007; Alkış, 2010:63).

9. Bireylere sadece bilgi değil, aynı zamanda, beceri, değer ve tutum kazandırmak; elde ettikleri birikimleri hem günlük yaşantıda hem de mesleki yaşantıda kullanarak uygulamaya dönüştürmelerini sağlamak, coğrafya öğretiminin temel amaçlarının başında gelmektedir (Şahin, 2010:128).

10. Coğrafya eğitimi, ülkelerin kalkınmak ve geçmişte de bunu devam ettirmek istiyorlarsa sürdürülebilirlik çerçevesinde yapmaları gerektiğini anlatmayı amaç edinmelidir.

11. Coğrafya eğitimi ile dünyanın tasvir edildiği bir bilim olmaktan uzaklaşılarak, doğa ve insana ait sistemlerin işleyişlerinin kavranılması temel amaçlardan biri olmuştur (Şahin, 2010:130).

2.3. İlgili Araştırmalar

Literatür taranmasında direk bu konuyla ilgili bağlantılı çalışma bulunamamıştır. Genellikle ülkelerin genel eğitim sistemi ve coğrafya öğretimi ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Bunun dışında coğrafya programlarının değerlendirilmesi ve diğer ülkelerle karşılaştırmalar yapılmıştır. Coğrafya’nın önemi üzerine durulan çalışmalar vardır. Örnekler verecek olursak.

Girgin (2001) " Neden Coğrafya Öğreniyoruz? " adlı makalesinde coğrafya öğrenmenin gerekliliğine yaşamdan örnekler vererek ve ders programlarındaki yerlerine değinerek coğrafyanın önemini anlatmaya çalışmıştır.

İncekara (2009) "Uluslararası Alanda Coğrafya Eğitimi Araştırmaları ve Türkiye’den Örnekler: Mevcut Durum ve Gelecek Yönler" adlı makalesinde önce

(27)

Türkiye’de ve dünyada coğrafya eğitimi üzerine hangi araştırmaların yoğunlaştığını tespit etmiş. Daha sonrada bu çalışmaları karşılaştırarak ülkemizin eksikliklerini ortaya çıkartarak önerilerde bulunmuştur.

Demirci (2005) ABD’de Eğitim Sistemi ve Coğrafya Öğretimi adlı kitabı ile ABD’nin eğitim sistemi ve coğrafya öğretimi konusunda detaylı bilgi edinilerek Türkiye’deki mevcut durumla karşılaştırabilmek ve eksikliklerimizi görebilmek açısından önemli bir kaynak.

Demirci (2005) Globalleşen Dünya'da Türkiye'deki Coğrafya Biliminin, Amaç, Metot ve Araç-Gereç Olarak Kendini Sorgulaması: Coğrafya Eğitiminde Yapılması Gereken Reformlar adlı bildirisinde ABD’den örnekler vererek ve karşılaştırmalar yapılarak coğrafya bilimi açısından eksikliklerimizi ve yapmamız gerekenleri sıralamıştır.

Artvinli ve Kaya (2010) "1992 Uluslar Arası Coğrafya Eğitimi Bildirgesi ve Türkiye’deki Yansımaları" adlı makalesinde Türkiye’nin bu bildirgeyi Türkçeye çevirmekte çok geç kaldığı için bu bildirgeyi çevirip yararlanan ülkelere göre coğrafya eğitiminin gelişimi açısından ne kadar geri kaldığımızı görmek açısından önemli bir kaynak.

Arı (2010) "Coğrafya’nın Genel Eğitime Katkısı" adlı makalesinde coğrafyanın ilk ve orta dereceli okul öğrencilerine, yaşam boyu öğrenmeye ve coğrafyayı meslek olarak seçmeyen üniversite öğrencilerine katkısına değinmiştir.

Demirci (2010) " Coğrafyayı Yeniden Keşfetmek " adlı makalesinde Türkiye’de coğrafya eğitiminin gelişememesini coğrafyanın gelişmiş ülkelerde olduğu gibi faydalanılan bir bilim dalı olmadığından ABD’den örneklerde vererek açıklamaya çalışmıştır.

Akınoğlu (2005) “Coğrafya Eğitiminin Etkililiği ve Sorunları” adlı makalesinde coğrafya öğretmen adaylarının görüşlerine dayanarak coğrafya eğitim öğretimi nedir, coğrafya eğitim öğretiminin verimli olması için ne yapılabilir ve coğrafya eğitim

(28)

öğretiminde en çok yaşanılan sorunlar belirlenerek coğrafya eğitimine kakı sağlanmaya çalışılmıştır.

Alkış (2010) “Sürdürülebilirlik İçin Coğrafya Eğitimi” adlı makalesinde ülkelerin sürdürülebilir kalkınmayı başarabilmek için coğrafya eğitimine çok büyük görevin düştüğünü, bunun için coğrafya eğitimine ayrı bir önem verilmesi gerektiği üzerinde durmaktadır.

(29)

BÖLÜM III

3. Araştırmanın Yöntemi

Bu bölümde araştırmanın modeli ile verilerin toplanmasına ve değerlendirilmesine yönelik olarak kullanılan yöntem ve teknikler yer almaktadır.

3.1. Araştırmanın Modeli

Araştırma modeli, araştırma amacına uygun ve ekonomik olarak verilerin toplanması ve çözümlenmesi için gerekli koşulların düzenlenmesidir. Başlıca iki araştırma metodolojisi vardır: niteliksel ve niceliksel araştırmalar. Biz burada nitel veri toplama yöntemlerinden döküman analizi türünü kullanmış bulunmaktayız.

Bunun için öncelikle konuyla bağlantılı mevcut durumu görebilmek için coğrafyayla ilgili geniş bir bibliyografya taraması yapılmıştır. Coğrafya bibliyografyası kitaplarının kaynak isimlerine ulaşmadaki önemi büyük olmuştur. İnternet ortamından yerli ve yabancı kaynaklara ulaşılmaya çalışılmıştır. Bunun dışında coğrafya dergileri taranarak konuyla bağlantılı olan makaleler bulunmuştur. Ayrıca başka ülkelerin coğrafya eğitimleriyle de yeri geldikçe karşılaştırma yöntemine gidilmiştir.

3.2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini coğrafya eğitimine ilişkin literatür oluşturmaktadır. Araştırmanın örneklemini ise bu konudaki ulaşabildiğimiz Türkçe literatür oluşturmaktadır.

3.3. Verilerin Toplanması

Araştırma için veriler 2012-2013 yılları arasında toplanacaktır. Araştırmayla ilgili doküman inceleme sürecinde çeşitli ders kitaplarından, makalelerden, coğrafya bildirilerinden yararlanılmıştır. Verilere ulaşmak için internetten, kütüphanelerden faydalanılmıştır.

(30)

Araştırmada kullanılan verilerin bazıları coğrafya dergilerinin internet ortamında arşivleri incelenerek makalelerin incelenmesi şeklinde olmuştur. Ayrıca yardımcı olması amacıyla birçok lisansüstü tez Yök Tez Merkezinden incelenmiştir.

3.4. Verilerin Analizi

Döküman incelemesine bağlı olarak elde edilen veriler karşılaştırılmış ve tablolar haline getirilmiştir.

(31)

BÖLÜM IV

4. Bulgular ve Yorum

4.1. Neden coğrafya öğreniriz?

Coğrafya geçmişten günümüze terim olarak içeriğini korumakla birlikte, tanımı ve içeriği değişmiş hatta yerine çevre terimini kullananlar bile olmuştur. Coğrafya ilkçağlardan itibaren insanın dikkatini çekmiştir. Önce yakın çevrenin tasviri, coğrafi keşifler, dünyanın haritalandırılması, seyahatnamelerin yazılması, savaşlarda coğrafya’ya kritik bilgi olarak önem verilmesi coğrafyadan faydalanma şekillerinden bazılarıdır. Bugün geldiğimiz noktada dünyanın her yerinin tanımlanmış olması, harita yerine uydu sistemlerinin kullanılması, coğrafi keşiflerin bitmesi, zamanla coğrafyadan kopup bağımsız olan bilim dallarının ortaya çıkması ve bunların coğrafyanın yaptığı işleri yapması kimi zaman bilim adamları kimi zamanda halk tarafından coğrafyanın sorgulanır hale gelmesine neden olmuştur. Coğrafyanın yerine bu işi yapan meslekler varken coğrafyaya ihtiyaç olmadığını söyleyenler bile varken, biz burada neden coğrafya öğreniyoruzdan bahsedeceğiz.

Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı eskiden olduğu gibi şu anda da birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Sorunlarla baş edebilmek istiyorsak her açıdan gelişme göstermek zorundayız. Sorunlarla baş edebilmek dolayısıyla da dünya arenasında söz sahibi olabilmek için bize yardımcı olacak bilimlerin başında coğrafya önemli yer tutmaktadır. Ülkemiz coğrafi konumundan dolayı avantajlı olmakla birlikte bu durum uluslararası platformda farklı rolleri üstlenmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu farklı rolleri üstlenebilmek için önce ülkesinin coğrafi özelliklerini bilen ve bunu avantaja çeviren kişilere ihtiyaç vardır. Bu sebeple herkesin ihtiyaca göre bu bilgiyi edinmesi gerekmektedir. Coğrafi bilgiye doktor, öğretmen, sporcu, mühendis, devlet adamı ve sayabileceğimiz pek çok meslek ve diğer bilim dalları ihtiyaç duyarken, herhangi bir evde yaşayan bir insanın bile basit işler için coğrafi bilgiye ihtiyacı vardır.

Ülkelerin kendi ve başka ülkelerin doğal, beşeri, kültürel, ekonomik zenginliklerinin işlenebileceği coğrafyadan daha uygun bir ders bulamayız. Ülkeler ekonomik, sosyal ve kültürel yönden gelişebilmek, diğer ülkelerle tüm alanlarda

(32)

yarışabilmek ve dünyada politik olarak güç sahibi olmak istiyorlarsa kendi coğrafi özelliklerinin yanında dünyayı da iyi tanımaları gerekir. Coğrafya bilimi sayesinde ülkeler; fiziki, beşeri, ekonomik kapasitelerini bilir ve bunları etkili şekilde kullanabilirlerse dünyada söz sahibi olabilirler.

Düzeni, kararsızlıkları, kriz ve kaosu önceden görebilmek coğrafi verilerle mümkündür. Ulusal ve uluslararası düzeyde envanter yapan kurumların birikimleri doğanın sistemini ayrıntılı bir şekilde açıklamaya yöneliktir (Girgin, 2001:132). Bazı alanlar deprem, kasırga, yanardağ gibi doğal afetler bakımından sürekli izlenmeye gerek duymaktadır. Geliştirilen yüksek teknolojiler sayesinde buralar kontrol altında tutularak olası afetlerde bize önceden haberdar etmektedir. Bu da insanların ve devletlerin olası krizlerde önceden ve o anda kendilerine hazırlanma ve tedbir fırsatı vermektedir.

Mekan coğrafyanın ayrılmaz bir parçasıdır. Çünkü her insan yaşamak için mutlaka bir mekana ihtiyaç duyar. Bunun dışında yakın çevresinden uzaktaki alanlara kadar olan çevreleri her açıdan anlayabilmek istiyorsa coğrafyanın mekan boyutunu iyi anlaması gerekir. Çünkü mekanımızı tanırsak onu denetim altına alır ve istediğimiz gibi yönlendirebiliriz. Şu anda dünyaya hükmeden ülkelerin bunu çok iyi başardıklarını görmekteyiz. Bizlerde gelişmiş ülkeler seviyesine gelmek istiyorsak coğrafya öğrenmeli ve eğitimini vermeliyiz.

Coğrafya programları dünya hakkında temel öğrenmemiz gereken bilgileri verir. Ülkemiz ve dünya ülkeleri hakkında fiziki ve beşeri bilgiler, belli başlı coğrafi kavramlar, haritaları anlayabilme vb. gibi. Öğrenciler ülkemizle diğer ülkeler arasındaki fark ve benzerlikleri kavrayarak durumumuz hakkında az ya da çok bir fikir sahibi olacaktır. Bu fikir sahibi olma ise bilinçli bireylerin yetiştirilmesi açısından çok önemlidir. Ayrıca bir meslek türü olan harita mühendisliği dışında coğrafya programları içerisinde de haritalar konusu da vardır. Harita ve hayatımızın her döneminde karşımıza çıkan, sürekli kullandığımız sembolleri en basit ve anlaşılır şekilde coğrafya derslerinde öğrenebiliriz.

Evrensel kavramların hayatın içindeki yerini ve bunları kullanan güçlerin egemenliğini anlamak ve çözmek için coğrafya öğrenmek (Barth ve Demirtaş, 1997: 4-18; Girgin, 2001:133); ilk ve ortaöğretim programlarının gözden uzak tuttuğu büyük bir

(33)

hedeftir (Girgin, 2001:133). Özellikle ölçek, bölge, sınır, göç kavramları coğrafyada ele alınan kavramlardır ve bunlar hiçbir sektörün tekelinde değildir. Fakat bu konular coğrafyacılar tarafından çok kullanılan ve coğrafya kitaplarında da eğitimin bir parçası olarak öğrencilere verilen kavramlardır. Bu dersler sayesinde kişiler bunların yaşadığımız dünyada çok kritik öneme sahip ve günlük yaşantımızda işe yarayan kavramlar olduğunu öğrenirler.

Eskiden beri insanlar uzak yerleri merak etmişlerdir. Bu macera ruhlu coğrafyacılar sayesinde dünyanın her yeri keşfedilmiştir. Onların kaleme aldıkları gezi notları, anılar sayesinde diğer insanlarda bu bilgilerden haberdar olmuşlardır. Bugün de kutuplarda, uzayda yapılan araştırmalar ve bilim adamlarının yayınları sayesinde dünyadan haberdar olmaktayız. Bu bilim adamları coğrafya bilmeselerdi ne şu andaki keşifler olurdu ne de bizim bunlardan haberimiz olurdu. Bu sebepten coğrafya öğrenmeliyiz.

İleri teknoloji kullanan insanlar için teknolojisiz bir hayat düşünülemezken, şu anda bile teknolojinin girmediği kabileler vardır ve bu onların bakış açısına göre gayet normaldir. Kimi ülke nükleer santral kurmak için uğraşırken, kimi ülkede kurdurmamak için uğraşmaktadır. Çünkü herkesin dünyadan beklentisi ve bakış açısı farklıdır. Coğrafya öğrenen kişiler diğer insanların fikirlerine saygı duymayı öğrenir. Demokratik bir ülkede çözülemeyecek problem yoktur.

Arazileri nasıl kullanmamız gerektiğini coğrafya sayesinde öğreniriz. Mevcut durum itibariyle tarlalarımızı, kıyılarımızı, denizlerimizi kısacası doğal kaynaklarımızı potansiyeli ölçüsünde kullandığımızı söyleyemeyiz. Tüm doğal kaynakların pervasızca kullanılması sonucu dönüşü olamayan yollara gireceğimiz kesindir. Onun içindir ki doğal kaynakları kullanırken sürdürülebilirlik doğrultusunda kullanılması gerektiğini öğretmeliyiz. Çünkü bu geleceğimiz için çok önemlidir.

Bir ders öğrencide merak ve ilgi uyandırıyorsa o ders anlaşılır hale gelir. Coğrafya derslerini ilgi çekici hale getirirsek öğrenme kalıcı olacaktır. Çevresini, memleketini, dünyayı genel hatlarıyla öğrenen insanda doğaya ve yurduna sevgi ve saygı gelişir. Başka ülkeleri ve değişik hayat tarzlarını öğrenen insan dünyada yalnız olmadığını anlar. Ufku gelişir ve farklı kültürlere saygılı olmayı öğrenir.

(34)

Dünyada nüfus bakımından bazı yerlerin tenha, bazı yerlerin yoğun olduğu görülür. Binlerce can kaybı yaşanmasına rağmen deprem bölgelerinde ve aktif yanardağların etrafında milyonlarca insanın yaşaması, kıtlıkların yaşanmasına rağmen insanların buradan ayrılmadıkları görülür. Bunların sebeplerini öğrenmek ve araştırma yapmak istiyorsak coğrafya öğrenmeliyiz.

Ekonomik olarak güçlü olmanın, uluslararası pazarlarda yer sahibi olmayla mümkün olduğunu öğrenen ve örneklerle bunu gören bireylerde ekonomiye karşı ilgi artar. Ekonomik olarak güçlü olmak demek dünyada güç sahibi olmak anlamına gelmektedir. Ekonomiye karşı ilgisi artan birey ilk etaptan itibaren ülkesinin potansiyelini ve bunu geliştirmek için neler yapması gerektiği konusunda bilgi sahibi olmaya çalışır. Diğer ülkelerle karşılaştırmalar yapar ve bu da coğrafya bilmekle alakalıdır.

Dünyamızdaki doğal olayların sistemini anlamak için coğrafya öğreniriz. Akarsu döngüsünü bilen akarsu yatağına ev yapmaz, fay hatlarının olduğu yerlerde sağlam binalar yapılır, barajlar kurulurken ileriye yönelik olarak kar zarar ilişkisinin hesaplanması gerekir. Ülkemizde sık sık yaşadığımız doğal afetlere karşı bilinçli olmak coğrafya bilimi ve eğitimi sayesinde mümkündür. Daha önceki hataları tekrarlamamak ve sorunları önceden görebilmek için coğrafya öğrenmeliyiz. Ülkemizin jeolojik yapısı ve iklimsel özellikleri itibariyle doğal afetlere açık bir ülkedir. Ülkemizde doğal afetin yaşanmadığı yıl yok denecek kadar azdır. Sık sık afetlerin yaşandığı ülkemizde afetlerin nedenlerini, sonuçlarını ve önlemlerini öğrenen bireylerde asıl öğretilmesi gereken bir nokta vardır. İnsanlara mevcut doğal yapının korunmasının önemi ve korunmadığında başımıza neler gelebileceğinin öğretilmesidir.

İnsanlar coğrafya sayesinde yaşadığı çevreyi ve dünyanın diğer alanlarını her açıdan görebilme ve değerlendirme imkanına sahip olacaktır. Bu değerlendirme sonucunda şu an itibariyle dünyadan başka yaşama alanı olmadığını ve yapacağı her olumsuz faaliyetin geriye dönüşü olmayan sorunlara sebep olduğunun farkına varmaktadır. Bu yüzden her faaliyetini duyarlı vatandaşlar olarak dünyaya zarar vermeden yapmaya çalışır.

(35)

Çevre bilincinin geliştirilmesi coğrafya bilimi ve eğitimi sayesinde mümkündür. Doğada yapılan herhangi bir hatanın negatif sonuçları uzak olsa bile uzun vadede başkalarına da zararı dokunacaktır. Herhangi bir ülkede meydana gelen nükleer bir patlama ona komşu birçok ülkeyi etkileyecektir. Bunun dışında hava, su, toprak kirlenecek ve insanların sağlığını olumsuz etkilenecektir. Bunun için çevre bilincinin geliştirilmesi çok önemlidir. Bunu geliştirecek bir yol vardır o da coğrafya eğitimidir.

Doğal ve beşeri ortamın korunması çok önemlidir. Bunu korumakta insanın görevidir. Küçük yaşlarda ailede, daha sonrada okullarda doğal ve beşeri güzellikleri korumanın önemi anlatılmalıdır.Coğrafya bilimi, insanlara doğaya zarar vermeden nasıl yaşanabileceği bilgisini vermektedir. İnsanlar bu bilgilerden yararlanmazsa ve önem vermezse önce doğaya daha sonrada bunun sonucu olarak kendisi zarar görmektedir. Çevremizde ve dünyada yaşanan pek çok felaketin sebebi doğaya zarar verdiğimizden dolayıdır.

Ülkelerin gelişmelerinde coğrafi özelliklerin ayrı bir önemi vardır. Coğrafi özelliklerin ülke yararına kullanılabilmesi ancak bu özelliklerin anlaşılabilmesi ile mümkün olmaktadır. Coğrafi bilgiye sahip olanlar ancak bunu başarabilmektedirler. Coğrafi bilgiye gereken önemi verip bunu kullanan ülkeleri incelediğimizde geçmişte olduğu gibi şu an itibariyle de dünyada söz sahibi olan ülkeler konumuna gelmişlerdir. Bizde dünyada söz sahibi konumuna gelmek istiyorsak coğrafi bilgiye ancak coğrafya dersleriyle ulaşabileceğimizden coğrafya öğrenmeliyiz.

4.2. Neden coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır?

Bütün bilim dalları bir ihtiyaca göre ortaya çıkmışlar ve insan için faydalı olabilecek çalışmalar yapmışlardır. Bu bilimlerin ne kadar önemsendiğini öğrenmek istersek ülkelerdeki uygulamalara bakmak yeterli olacaktır. Türkiye’ye baktığımızda hiç eksik olmayan doğal afetler, ülkemizin coğrafi özelliklerini düşünmeden yapılan her türlü faaliyetin bize getirdiği olumsuzluklar Türkiye’de coğrafyanın önemsenmemesine bağlı olarak ortaya çıkan olaylardır. Bunun sebeplerine baktığımızda pek çok sebep bulunabilir, ama en önemlisi eğitimdir.

(36)

Doğal ortamı, içinde yaşayan ve onu etkileyen insanla birlikte kucaklayan coğrafya, 2500 yıl önce Milet’te yapılan ilk bilimsel spekülasyonların konusuydu, bir diğer deyişle ilk bilimdi. İki buçuk bin yıllık bir aradan sonra insanlık tekrar coğrafyanın tüm doğal ve sosyal bilimleri bir sentez içinde kucaklamak olan idealinde birleşti (Şengör, 1999:62-63). Şengör’ün de bahsettiği gibi coğrafya ilk bilimdi ve şu andaki bilimlerin çoğu zamanla coğrafyadan ayrılarak ortaya çıkan bilimlerdi. Zamanla coğrafyadan ayrılan bilimler coğrafyanın görevlerini yaptıkları için coğrafyanın sanki görevi kalmamış gibi gözükmektedir. Ama bir şeyi unutmaktadırlar. Bu bilimler olayları tek yönlü düşünerek diğer bilimlerden bağımsız hareket etmektedirler. Oysaki coğrafya önemini kaybetmiş gibi gözükse de devreye girerek bilimleri bir sentez altında birleştirmek görevini üstlendi. Çünkü dünyada hiçbir şey birbirinden bağımsız değildir.

Dünyadaki coğrafi gelişmelere baktığımızda coğrafi keşifler, aya insan gönderilmesi, uzayda yapılan bilimsel çalışmalar, kutuplardaki çalışmalar dünyada çığır açmışlardır ve bunların hiçbirinde Türkiye’nin katkısı yoktur. Türkiye’ye baktığımızda ise onca yaşanan doğal afet, arazilerimizin yanlış kullanımı, turizm adına mahvedilen denizlerimiz ve kıyılarımız, ormanlarımızın mahvedilmesi, uzun vadede planlamalar yapılmadan yapılan barajlarımız coğrafi bilgisizliğimizi su yüzüne çıkartan somut gerçekler. Ülkemizdeki coğrafi problemlere dahi çözüm yolları bulamıyorken dünyadaki coğrafi gelişmelere katkımızın olmaması gayet normal gözükmekle birlikte iki yönden de olayın boyutuna bakıldığında gelişmiş ülkelerin coğrafyayı baş tacı yaptığını düşünürsek bizim coğrafya eğitimini yeniden gözden geçirmemiz gerektiği ortaya çıkmaktadır.

Ülke olarak şu an coğrafi konumundan kaynaklanan pek çok sorunla uğraşmaktayız. Bu sorunları çözebilmek ve ilerleyebilmek istiyorsak ülke olarak her alanda gelişme göstermeliyiz. Sorunlarla baş edebilmek ve ilerleyebilmek istiyorsak coğrafi bilgiden yararlanmak zorundayız. Ülkemizin eskiden olduğu gibi ileride de kendi içimizde ve dışımızda yaşadığımız sorunları ve bize yüklenen görevleri coğrafi özelliklerini işin içine katmadan düşünemeyiz. Bu sebeple coğrafyadan tüm plan ve kararlarda kesinlikle yardım almalıyız. Bunun için herkesin ihtiyaca göre bu bilgiyi edinmesi gerekmektedir. Coğrafi bilgiye doktor, öğretmen, sporcu, mühendis, devlet adamı ve sayabileceğimiz pek çok meslek ve diğer bilim dalları ihtiyaç duyarken, herhangi bir evde yaşayan bir insanın bile basit işler için coğrafi bilgiye ihtiyacı vardır.

(37)

Dünyada her alanda yaşanılan gelişmeler sonucu ülkeler bu gelişmeleri takip edebilmek ve daha iyi olabilmek için eğitim sistemlerini değiştirmek ya da geliştirmek zorunda kalmışlardır. Bunun dışında dünyada meydana gelen savaşlar, ülke içindeki çekişmeler, birçok ülkenin pençesinde olduğu açlık ve kıtlık, ülkelerin dünyaya hakim olma istekleri, dünyada yaşanılan ekonomik ve sosyal sıkıntılar, ülkeler arasındaki siyasi kavgalar, çevre problemleri, her an her yerde olabilen doğal afetler gibi daha birçok sorunun çözümü ve engellenebilmesi için coğrafi bilgiye ihtiyaç duyulması coğrafya eğitiminin önemini bir adım daha öne çıkarmaktadır.

Dünyadaki yaşanılan problemlerin çözümünde coğrafyanın önemini anlayan ülkeler coğrafyanın tüm eğitim kademelerinde yer alabilmesi için uğraşmışlardır. Hatta ABD’de bu konuda “Coğrafya Eğitimi Reformu” adı altında yapılan çalışmalar sonucunda coğrafya, orta öğretim düzeyinde öğretilmesi gereken beş ana başlıktan birisi olarak kabul edilmiş, eğitim sistemi içerisinde coğrafyanın durumunu güçlendirmek için sayısız çalışmalar yapılmış ve bunlar halen devam etmektedir (Arı, 2010:32). Kendi ülkesinin ve dünyanın coğrafyasını bilen ülkelerin dünyada söz sahibi olduklarını, bunu devam ettirebilmek için de coğrafyadan anlayan bireyler yetiştirmek için eğitim sistemlerinde büyük değişiklikler yaptıkları görülmektedir. Biz de ise Osmanlı Döneminde itibaren coğrafya eğitimi verilmesine rağmen bu dersin önemi halen anlaşılamamıştır.

Daha iyi bir coğrafya eğitimi için genel ilkeler ve ana hatları ortaya koyan Uluslararası Coğrafya Eğitimi Bildirgesi 1992 yılında Uluslararası Coğrafya Birliği (IGU) Coğrafya Eğitim Komisyonu (CGE) tarafından 36 yıllık bir çalışma sonucunun ürünü olarak yayınlanmıştır.

Bu bildirge coğrafya eğitimine uluslararası alanda iki önemli katkı sağlamıştır. Birincisi, politika üretenlerin ve karar vericilerin dikkatini hükümetler nezdinde coğrafya öğretimi ve öğreniminin, hızla küreselleşen çağda bir ülkenin ve insanlarının esenliği kadar, ülkenin çalışma kapasitesi için de önemli olduğu konusuna çekmedeki katkısıydı. İkincisi ise coğrafya eğitiminin hangi yönde çaba göstermesi gerektiği ve ulaşmayı amaçladığı genel standartların neler olduğu konusunda öğretim programı

(38)

tasarımcıları için sahip olduğu eğitimsel mesajdır (Stoltman, 1997; Artvinli ve Kaya, 2010:96).

Bildirge başta ABD olmak üzere birçok ülkenin coğrafya eğitimlerini yeniden gözden geçirmelerine vesile olarak dünya çapında bir hareketlenme yaratmıştır. Türkiye ise bu hareketlenmeden oldukça geç nasibini almıştır.

Coğrafya eğitiminin verilmesinin nedenlerine alt başlıklar altında değinecek olursak:

4.2.1. Vatan Sevgisi ve Yurttaşlık Bilinci Oluşturmak İçin

Bir halkın üzerinde yaşadığı, kültürünü oluşturduğu toprak parçasına vatan denilmektedir (TDK Sözlüğü, 2000:1100). İnsanlar vatanlarına her zaman için ayrı bir önem vermişlerdir. Hele uğruna binlerce insanın canını verdiği bizim vatanımızın önemi anlatılamayacak kadar büyüktür.

Vatan sevgisi, bir insanın kendisinden başlayarak ailesine, çevresine, mesleğine ve çalıştığı kurumu, ülkesini ve insanlarını, doğasını ve bütün dünyanın farkında olması, anlamlı ve değerli kılmasıdır. İnsanların çevresini, içinde bulunduğu doğayı tanıması da coğrafya eğitimi ile olmaktadır (Yörü, 2007:22).

Vatandaş, yurtları ve yurt duyguları bir olanlardan her biri, yurttaş. Vatandaşlık ise, bir yurtta doğup büyüme veya yaşamış olma durumu, yurttaşlık (TDK Sözlüğü, 2000:1100).

Bilinç; insanın kendisini, davranışlarını ve çevresini tanıma yeteneğidir (TDK Sözlüğü, 2000:154). Yurttaşlık bilinci ise haklarının ve görevlerinin farkında olmasıdır (Yörü, 2007:25).

Bir insan ülkesini tanıyorsa ve diğer ülkelerden üstünlüklerini görebiliyorsa o zaman ülkesini sever ve onu korumak için elinden geleni yapar. Vatanını seven, yurttaşlık bilinci oluşmuş bireylerin yetişmesini istiyorsak bunu başarabilmek için önce

(39)

eğitime önem vermeliyiz. Ülkemizde bu eğitim okullarda verilmektedir. Özellikle coğrafya derslerinin önemi çok büyüktür.

Bir ülkenin fiziki ve beşeri özelliklerinin en iyi şekilde anlatılacağı yegane ders coğrafya dersleridir. Kişiler çeşitli kitaplar aracılığıyla da ülkeleri hakkında fikir sahibi olabilirler diyebilirsiniz. Ama bunun olabilmesi için kişilerin okumaya ya da coğrafyaya çok meraklı olması gerekmektedir. Şu andaki zorunlu eğitimin süresi düşünüldüğünde coğrafya derslerinin değişik adlar altında öğrencilere verildiği görülmektedir. Ülkelerin fiziki ve beşeri özellikleri, komşuları, başka ülkeler hakkında bilgiler öğrencilere verilmektedir. Bu süre dikkate alındığında insanların sadece okulda öğrendikleri ile vatanını seven, yurduna karşı görevlerini en iyi şekilde yapan, bilinçli yurttaşların yetiştirilmesinde önemli bir yeri vardır. Aksoy’un ifadesiyle “Vatan sevgisi duygusunun gelişip kökleşmesinde esas kaynak coğrafya öğretimidir. Millî değerlerin oluşması, bir milletin varlığına, milletin varlığı ise, bir yurdun varlığına bağlıdır. Vatan coğrafyanın kendisidir” (Aksoy, 2003:58; Yörü, 2007:22).

Ülkemizin doğal ve tarihi güzellikleri sürekli anlatılır. Coğrafi konumunun ne kadar önemli olduğu ve bize sağladığı avantajlardan bahsedilir. Çünkü yaşadığı yer hakkında hiçbir bilgisi olmayan bir kimsenin onu sevmesi mümkün değildir. Dünya hakkında bilgiler verilir, her açıdan karşılaştırmalar yapılır. Ülkesini ve dünyayı tanıyan bireyler kendi vatanlarının kıymetini daha iyi anlar, vatanlarına karşı bir sevgi gelişir. Bu sevgiyi oluşturabileceğimiz yegane ders coğrafyadır. Bu sebepten ötürü coğrafya eğitimi kaçınılmazdır.

Coğrafya dersleri yalnızca vatanının doğal, ekonomik, tarihi ve kültürel özelliklerini tanıtmaz bu güzelliklerin nasıl korunması gerektiğini de öğretir. Coğrafi bilinç kazanan bireylerde vatan bilinci de gelişmiştir. Coğrafya ile insan, ülkesinin dünya üzerindeki yerini, sınırlarını, kapladığı alanı, yeryüzü şekillerini, nüfusunu, yeraltı ve yer üstü zenginliklerini öğrenir. İnsan yurdunu tanıdıkça, iklim, yer şekilleri ve doğal zenginlikler bakımından dünyanın en güzel ülkesi olduğunu kavrar. Böylece yurduna olan sevgisi daha da artmış olur.

Türkiye birçok ülkeden daha fazla imkânlara sahiptir. Sahip olduğu imkanları coğrafya derslerinde öğrenip, diğer ülkelerle karşılaştırmalar yaparsa ülkemizin önemini

(40)

daha iyi anlar. Böyle eşsiz bir vatanın vatandaşı olmaktan gurur duyar. Bu sevgi neticesinde de vatanına daha çok sahip çıkar ve onu korumak için elinden geleni yapar.

Coğrafya derslerinde ülkesinin özelliklerini öğrenen ve dünya ülkelerinden üstünlüklerimizi gören öğrenciler tarih derslerinde de vatanımızın kurtuluşu için yapılan mücadeleleri ve savaşları öğrenerek bu vatan için yapılanların ne kadar az olduğunun farkına varmaktadır. Bu farkına varma durumu sonunda yurt sorunlarına daha duyarlı, sorumluluklarını bilen ve gerekirse bu vatan için canını veren yurttaşlık bilinci gelişmiş bireyler yetişecektir.

Sonuç olarak sosyal bilimler ile tabii bilimler arasında köprü görevi yapan coğrafya, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de ilk, orta ve yükseköğretim kurumlarının çeşitli basamaklarında öğrencilere verilmeye çalışılmaktadır. Coğrafya derslerinin, Türk Milli Eğitimi’nin genel amaçlarına uygun bir şekilde, vatanını seven, yurduna karşı görevlerini en iyi şekilde yapan, bilinçli yurttaşların yetiştirilmesinde önemli bir yeri vardır.

4.2.2. Çevre Bilinci ve Doğal Afetlere Karşı Bilinç Oluşturmak İçin

İnsanlar ilk andan itibaren çevrelerini kullanmaya başlamışlardır. Bu bazen iyi yönde bazen de kötü yönde. Bu kötü kullanma olayı bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olmuştur. Ama çevremizi ister bilinçli ister bilinçsiz olarak kirletelim sonuç değişmeyecek, insanlar olumsuz etkilenecektir. Dünyada insan sayısının artması ve insanların bitmez bilmek istekleri dünyamızın kapasitesi üzerinde kullanılmasını gündeme getirmiştir. İlerisini düşünmeyen, sadece tüketen bir toplum. Önceleri bu pek anlaşılmasa da artan dünya nüfusu ve ülkelerin dünyanın nimetlerinden daha fazla pay elde etmek istemeleri sonucu doğada geri dönüşümü olmayan bozulmalar meydana gelmiştir. Teknolojik gelişmelerin hız kazanması ile birlikte insanoğlu doğaya daha çok müdahalelerde bulunduğundan doğada meydana gelen bozulmalardan kendisi de zarar görmeye başlamıştır. Sularımızı, atmosferimizi, toprağımızı kirlettik; çoğu hayvan ve bitki türlerini yok edip, ormanlarımızı mahvettik. Bütün bunları yaparken hep bitmek bilmeyen isteklerimizin kurbanı olduk. Şu an itibariyle çevre sorunları o kadar artmıştır ki ülkeler için en önemli problem haline gelmiştir. Artık ülkeler çevrenin nasıl korunacağını ve doğayı kirletmeden kullanmanın formüllerini bulmaya çalışmaktadırlar.

(41)

Ama önce insanların çevreyi kirlettiğinin farkına varması gerekir. Çünkü halen çoğu insan doğayı kullanırken yaptığı müdahalelerle etrafına zarar verdiğinin farkında değildir. Asil bizim için en büyük tehlike kısa vadede elde edilecek rantlar için doğa üzerinde geri dönüşü olmayan müdahalelerde bulunmaktır. Bunların önünü tam olarak kesemesek de çoğunu engelleyebiliriz. Nasıl mı? İnsanlarda çevre bilincini geliştirerek.

Çevre bilinci, insanların yaşadıkları çevreye canlı bir organizma olarak bakmalarıdır (Demirci, Sekin ve Ünlü, 2002:177). Bu canlı organizmada yapılan herhangi bir hatanın negatif sonuçları uzak olsa bile uzun vadede başkalarına da zararı dokunacaktır. Herhangi bir ülkede meydana gelen nükleer bir patlama ona komşu birçok ülkeyi etkileyecektir. Bunun dışında hava, su, toprak kirlenecek ve insanların sağlığını olumsuz etkilenecektir. Bunun için çevre bilincinin geliştirilmesi çok önemlidir. Bunu geliştirecek bir yol vardır o da coğrafya eğitimidir. Coğrafya bilimi, insanlara doğaya zarar vermeden nasıl yaşanabileceği bilgisini vermektedir. İnsanlar bu bilgilerden yararlanmazsa ve önem vermezse önce doğaya daha sonrada bunun sonucu olarak kendisi zarar görmektedir. Coğrafi bilimini öğrenmek ve öğretmek istiyorsak eğitimine önem vermeliyiz. Yeterli coğrafya eğitimi almış bir insan dünya üzerindeki fiziki ve beşeri özelliklerin bir bütün olduğunu, birbirlerine muhtaç olduklarını ve birinde meydana gelen bir problemin diğerlerini de etkileyeceğini bilir. Bunun içindir ki dengeleri korumanın önemli olduğunu ve şu an yaşanılan birçok problemin ileride artarak devam edeceğini bilir. Çevre bilincine sahip olan insan etrafına zarar vermez. Etrafına dahi çöp atmaz çünkü çevreye karşı sorumluluk duyar. Coğrafya eğitimi kültürel değerlerine sahip çıkan, doğal, beşeri ve tarihi güzelliklerini koruyabilen, çevre bilinci gelişmiş bireyler yetiştirir.

Türkiye doğal afetler açısından çok şanssız bir ülkedir. Bunu doğal afetleri çok yaşadığımızdan mı yoksa doğal afetlerden ders almayışımızdan mı demek daha doğru olur bilemiyorum. Türkiye jeolojik yapısı itibariyle depremlerin çok yaşandığı bir ülkedir, bundan dolayı depremleri engelleyemeyiz. Ama depremlerin olası zararlarını en aza indirmemiz mümkün. Depremlerde meydana gelen can ve mal kayıplarını azaltmak için en etkili yöntem deprem bilincinin oluşturulmasıdır. Sadece deprem açısından değil, diğer tüm doğal afetlerde de can ve mal kayıplarını azaltmak için etkin bir afet bilincinin geliştirilmesi şarttır (Demirci ve diğerleri, 2002:178). Ülkemizde sık sık

(42)

yaşadığımız doğal afetlere karşı bilinçli olmak coğrafya bilimi ve eğitimi sayesinde mümkündür.

Yeterli coğrafya eğitimi almış olan bireyler doğal afetlerin engellenemeyeceğini bilir, ama önemlisi doğal afetlere karşı önlemlerin alınması gerektiğini bilir. Böylece can ve mal kayıplarının daha az olması sağlanır. Coğrafi bilgiye önem vermeyen ve öğrendiklerini yaşantısına aktaramayan içerisine bizim de dahil olduğumuz ülkelerde can ve mal kayıpları çok fazla olmaktadır. İşin kötüsü her seferinde aynı tablo ile karşılaşmaktayız. Halbuki gelişmiş ülkeler coğrafyayı bütün planlamalarında kullandıkları gibi insanlarını da coğrafya eğitimi ile bilinçli hale getirmektedir. Böylece doğal afetlerden minimum şekilde zarar görmektedir. Tablo 1’de gördüğümüz gibi coğrafi özelliklerini tanıyan ve ona göre önlem alan ülkeler afetlerden çok az etkilenmektedirler. Buna karşın afetlerden ders almayan ve coğrafi bilgiden yararlanmayan ülkelerin ne kadar zarar gördükleri tabloda görülmektedir.

Şekil

Tablo  2’ye  bakıldığında  sürdürülebilir  kalkınma  için  eğitim  kapsamında  ele  alınabilecek konuların çoğunluğunun coğrafyanın kapsamına girdiği görülmektedir
Tablo  4’te  de  18  kaynağın  içinden  değinme  durumlarına  bakılarak  bir  değerlendirme yapılmıştır

Referanslar

Benzer Belgeler

İmzalarsa fotoğraf dünyasının en büyük adları: Henri Cartier-Bresson, Marc Riboud, Robert Doisneau, Eliot Elisofon, Edouard Boubat, Josef Koudelka,

Uzaktan vide- o yayını gibi yöntemlerle yapılan sanal turlar eskiden bu ya- na var olsa da bu dönemde çok daha yaygınlaştılar.. UNES- CO Dünya Mirası Listesi’nde

Bundan 65 yıl önce 48 yaşında ölen Ziya Gökalp, Türkiye’de sos­ yoloji kürsüsünün kurucusu bir bi­ lim adamı olduğu kadar, düşünce­ leriyle Mustafa

Since English is not their major second language, they may not be feeling as comfortable while reading in English as they do in German and this may be why they feel the need to

The invention also relates to application of above polypeptides, DNA sequences, or recombinant vector, recombinant bacteria, expression cassette or transgenic cell line in

藥科(二)作業 藥三 A B303098029 楊子涵 10 心得 Innovation

萬芳醫院「溫馨澡堂」揭牌,安寧療護全面照顧 每年 10 月的第 2 個星期六是「世界安寧日」,萬芳醫院芳寧 之家於 10 月

Bu çalışmada özel sektörün finansal enstrüman ve işlemlerine ilişkin olarak 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklik ile 6802 sayılı Gider Vergileri