• Sonuç bulunamadı

Patrona Halil hamamı değil, Bayezid hamamı!

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Patrona Halil hamamı değil, Bayezid hamamı!"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6

T Ü R K İY E TTJRİNG ve OTOMOBİL KURUM U

T T

-Patrona Halil, hamamı değil, Bayezid hamamı!

Beyazıd hamamı günün meselelerinden biri oldu. Bir kısım halk bu çirkin eserin yıkılması için yüksek makamlara müracaat etti. Bunlara göre hamamın yıkılmasile hem yol genişliyecek, hem bu perişan harabe ortadan sökülüp atıla- caktır. Esasen bu hamam bize meşum bir hatı­ rayı canlandırıyor. Bu bina, güya Patrona Ha­ lil tarafından yaptırılmıştır. Onun için Patrona hamamı diye meşhurdur. Harab ve çirkin man­ zarası yetişmiyormuş gibi şimdi deri deposu ola­ rak kullanılıyor ve etrafa pis kokular neşrediyor. Eğer eski olması bir meziyet ise Ayasofyadaki hamamı bırakmalı, köhneliği geriliği temsil eden bu harabeleri ortadan kaldırmalı.

Bu hücum dalgaları arasında hakikî adı ile Beyazıd hamamı beş asırlık hayatın sükûn ve tevazuu içinde harab ve perişan bir halde, verile­ cek son hükmü beklemektedir. Kendisine yapı­ lan tariz ve tahriflerin büyük bir kısmını derhal silmek mümkündür. Patrona ihtilâli 1730 da ol­ muştur. Hamam, Mısır fatihi Yavuz Selimin an­ nesi Ayşe Sultan tarafından 1500 tarihlerinde yaptırılmıştır. Bir çoklarının zannettikleri gibi îstanbulda yapılan ilk hamam değildir. Hamam fetihten yarım asır sonra yapılmıştır. O vakte kadar şehir bir çok mabedler, medreseler, ha­

mamlar ile süslenmişti. Patrona ihtilâli ile ha­ mamın inşa tarihi arasında iki yüz otuz sene bir fark vardır.

Bu kadar büyük bir farkın tesbitinden sonra hamamın kimin tarafından inşa edildiği fikrin­ den vazgeçildi. Patronamn bu hamamda tellâk olduğu iddia olundu. Patronamn tellâklık ettiğini hiç bir müverrih kaydetmiyor. Müverrihler onun hakkmda ateş püskürüyorlar, fakat hamamda çalıştığına dair bir kayıd mevcud değildir. Onun hakkında bildiğimiz şu suretle hulâsa edilebilir:

Kendisi on yedinci odaya mensub bir yeni­ çeridir. Harb sımfı gemilerimizden bir kısmı Patrona ismini alır. Böyle gemilerde hizmet edenlere de bu nam sirayet eder. Halil bu un­ vanı bu gemilerde askerlik ettiği için almıştır. Tellâk değil tellâldır. Yeniçeriler esnaflık da edi­ yorlardı. ilk ihtilâlin Çarşıkapıda başlaması Ha- lilin buralarda tanınmış olmasından ileri geli­ yordu.

Bu izahatımızda Patrona Halilin hamamla hiç bir alâkası olmadığı anlaşılır. Müverrih Ah- med Refik şair meşrebli bir adamdı. Eserlerine edebî isimler vermeğe taraftardı. Tarihimsi bir eserine Samur Devri, diğer bir eserine de Lâle Devri demişti. Lâle Devri tuttu, resmî

proğram-Beyazıt H am am ı’nm restorasyon suretini gösteren proje. (Cumhuriyet Gazetesinde neşredilmiştir.)

(2)

TEMMUZ - AĞUSTOS 1957 lara geçti. Halbuki Topkapı Sarayında lâle bah­

çesi olarak gösterilen yer, yarım dönümden az küçük bir sahadır. Muazzam imparatorluğun binbir hâdisesi arasında bu bahçe bir yer almaz. Fakat ne yapalım. Roman, tarihî vesikalara ga­ lebe etti. Bunun gibi hamamm ismi bir masum müverrih tarafından bu suretle ortaya atıldı. Bu ünvanı hamamdan silmek pek zor oluyor. Patro­ nanın elinden hamamı kurtardıktan sonra cad­ denin genişletilmesi ortaya sürülüyor. Şurasını kaydeyliyelim ki, hamamm önü îstanbulun en geniş caddesidir. En büyük insan kesafetinin bu­ lunduğu Beyoğlu caddesi, kaldırımlar da dahil olmak üzere, dokuz metreden on beş metreye ka. dar genişler. Halbuki hamam önü tam otuz me­ tredir. Yani îstanbulun en geniş şahrahından bir misli daha büyüktür.

Hamam, böylece haricî tenkidlerden ayrıl­ dıktan sonra bir sanat ve tarih kıymetini haiz olup olmadığı takdir edilebilir. Burada avamın fikrile sanat mütefekkirlerini bir araya getirmek mümkün olmuyor. Yüksek mimarlar, sanat eser­ leri hakkında müellifane olanlar, binada bir kıy­ met buluyorlar. Şimdi binanın çirkin gözükmesi harab ve perişan, yıkık dökük olmasından neşet ediyor. O, temiz bir tamirden geçince eski asa­ letini bulacaktır.

Hamam tarzı Romahlar tarafından meydana çıkarılmış, hıristiyanlik zuhur edince tamamile terkolunmuş, Türkler tarafından ihya edilmiştir. Evliya Çelebi îstanbulda yüz elli bir hamamı zikrediyor. Her hamamm mutad müşterilerin­ den bahseyliyor. Ona göre Beyazıd hamamı ve­ lilere mahsustur. Medeniyet kısa bir tabirle te­ miz insan, temiz şehir, temiz ruh demek ise ec­ dadımız temiz inşam olmak içi: bol bol yıkanı­ yordu. Avrupada vaftiz suyunu kirletmemek en büyük şerefti. Çocuk doğduğu zaman dinî bir suya sokulur. Artık bu su kirletilmez idi. Versay saraylarında herşey vardır. Hamam ve aptesane yoktur. Pariste eski ve hattâ yeni bir hamama tesadüf edilmez. Ondördüncü Lûi’ye doktoru senede iki kere yıkanmasını teklif ediyor. Dok­ torun yıkanma tavsiyesi banyo tenekesinin içine girip oturmaktan ibarettir.

Bütün eski hamamları yıkıp da Ayasofya hamamını bırakmak tavsiyesi de pek tıflane bir tedbirdir. Bu prensip kabul edilince dünyada es­ ki eserlerden birer nümune bırakıp ötekilerini kâmilen yıkmak icab edecektir. Kaldı ki Beya- zıd hamamı bir sanat şaheseridir. Onun hakika­ tini görmek için binayı temizlemek, ayıklamak,

tamir etmek iktiza edecektir. Bu işin pek yakın­ da yapılacağına eminiz. Çünkü îstanbulun iman mesuliyetini üzerine alanlar fikirlerini gayet açık bir surette belirttiler. îstanbulun tarihî kıymet­ lerine, sanat eserlerine müstesna bir mevki ve­ receklerini söylediler.

Emin Âli Çavlı

Referanslar

Benzer Belgeler

萬芳醫院擺桌揪長輩熱鬧圍爐,健康守護文山區獨居長者 萬芳醫院深耕社區,長期推動獨居長者送餐服務,為不方便出門

[r]

D ünya çapında yaklaşık yedi yılı aşkın bir süredir faaliyette olduğu saptanan bu virüsün amacı sızdığı sistemlerdeki tüm iletişim kanallarını ele geçirerek

varken, nassa, orada yoksa sahabî kavline vs. bakıp ictihad hiyerarşisini izlemez. Eğer hükümleri buralardan doğrudan çıkarabiliyorsa, o kişi mutlak müctehid

Bugün tarikatlar parasal gücü tah­ minlerin çok üzerinde olan birer şir­ ket durumunda.. 1960'ların ikinci yarısından itiba­ ren tarikatlar hedeflerine varabilmek

Larinks kanserinde ölüm nedenlerini araştırmak amacıyla yapılan bu çalışmada, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz-Baş Boyun Cerrahisi Anabilim

Emektar Türk gazetecisinin memleketine dönmesi İçin Tür­ kiye'deki üst makamlara bnsnı- rulmasını öneren üveler arasın­ da, FÎEJ Yönetim Kurulu Baş­ kam

Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi Olgularının Retrospektif Analizi Retrospective Analysis of Crimean-Congo Haemorrhagic Fever Cases.. Sevil Alkan-Çeviker , Özgür Günal ,