• Sonuç bulunamadı

Dağlarca'dan Ekmekçi'ye

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Dağlarca'dan Ekmekçi'ye"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

15 HAZİRAN 1997 PAZAR

,

TT-PENCERE

Dağlarca'dan Ekmekçi'ye...

• ’CRIfflfSRÇf^reğimizi yakıp gitti, o günden bu ya­ na başsağlığı mektuplarının ardı arkası kesilmiyor; bu gösterişsiz büyük insan ne çok seviliyormuş!.. Ekmekçi’ye özlem, yaşlı gözümüzde rahmet dam­ lası gibi...

“Türkçe’nin ses bayrağı" Fazıl Hüsnü Dağlar­ ca “Mustafa Ekmekçi için A ğ ıt” yazmış:

Yayınlamıştı dergisinde "ikili Anlaşma Anıtı”nı

Çağrıldı yargılandı kim bilir kaçıncı kez Suç adam

Esmiş yıkık evlerle dolu b ir yel Konya bozkırından

Basının başkentini yaşar Köy adam

Ne olmuştur nerde olmuştur niye olmuştur arar o Bulur ulaştırır çabucak

Karanlıktaki okuyucusuna

Bütün gizlere dönük duyum kulesi adam Günlük olay saysanız bile siz

Ne yazsa

Geleceğin kapılarını omuzlar gibidir Devrime adanmış adam

Yayın saraylarında değil

Tek soğanı eşitçe bölünmüş sofralarda Toplumun eline sımsıcak değer Ekmek adam

Fazıl Hüsnü “Konya bozkırından” Mustafa Ek- mekçi’yi şiirleştirmiş:

“Ekmek adam!.."

Gerçekten de has ekmek gibi bir insandı Ekmek- 1 çi...

Adamdı!..

Yaşadığımız kirlenme ve çürüme sürecinde ter­ temiz ve pırıl pırıldı...

Cemal Süreya, Dağlarca için yazmış:

“Fazıl Hüsnü’nün şiiri benzersiz b ir yaratığın s o - ' tuk alıp vermesi gibi bir şeydir. Başka b ir özneye1 geçirilemez. Geçirilince hiçbir değeri kalmaz. Ne Fazıl Hüsnü başka türlü şiir yazabilir, ne başkası Fa- • zil Hüsnü g ibi şiir yazabilir. Tek örnekten ibaret bir tür söz konusudur burada. Varlık olarak tutarlılığı­ nı, değerini ‘tek’ olmaktan alıyor Fazıl Hüsnü..."

“Benzersiz yaratık soluk alıp verirken” Ekmek-

ç i’den yansıyan insanca ısıyı duyumsamış... Evet, bu dünyadan Ekmekçi de geçti...

Dağlarca’nın “Geçen Şey” adlı şiirinden dizeler-, le yazımızı bağlayalım:

Kocaman yıldızlar altında ufacık dünyamız, Ve minnacık b ir hane;

Kokar kır çiçekleri gün ağarmadan, Hatırasız, uykusuz,

Kokar nape.

Farkında değil gönül, Sanki hepten divane;

içimizden dışımızdan geçer vakit

1Zalim; zalimane.

újÜbOjr»QeSt*Ak.

Referanslar

Benzer Belgeler

The Fifth Conference “ Nuclear Science and Its Application”, 14-17 October 2008. the picture the comparison o f the calculated and experimental spectrum o f energy is

Oysa Bakanlar Kurulu Turgut Özal'ın tarikatçı annesi­ nin Süleymaniye Camii avlusuna gömülmesi için karar ve­ riyor, kadın gömülüyor, Aziz Nesin, göm ülm esine izin

Otobüsün camında Yılmaz Güney, duvarlar boyu Yılmaz Gü­ ney, kahve ocağının yamacında Yılmaz Güney, manavın dük­ kânında Yılmaz Güney, gezgin

Muhterem Vahap Ko­ ca Memi, bnnu amcasının el yazi- sile görünce, kendi tarafından ya­ zıldığını zanneder, ve böyle zan­ netmesi için de sebep var:

İstanbul surlarının ehemmiyeti nazarı dikkate alınarak, bunların muhafazası kati surette lcabeden kı- sımlarile yıkılması icabeden kısımla­ rının tesfoiti

Onun için sa­ bahın en erken saatinde gidilir, kurna kapılır, yıkanılır, yemek yenilir, göbek taşında saatlerce dinlenilir ve akşam eza­ nına kadar, hava

Ruffini’den yüz yıl kadar sonra Niels Henrik Abel (1802-1829) be- şinci dereceden polinomların kök- lerinin cebirsel olarak her zaman bulunamayacağı üzerine bir ma-

Bundan sonra yapılacak şey 2n+1 sayıda düğüm içeren tamamlanmış çizgenin n+1 düğümden oluşan tüm olası ağaçların gökkuşağı kopyaları ile kaplana-