• Sonuç bulunamadı

Çırağan Sarayı

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çırağan Sarayı"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

| TARİHTEN SAHİFELER |

1

Çırağan Sarayı

■ ■ • M ' * *

İT - 5%f

M

II. Mahmudun yaptırdığı büyük ahşab saray 1855 yılında yıktırıla­ rak yerme 1871 de bugünkü Çıra- ğan sarayı inşa olunmuştu. Serkis Balyan tarafından yapılan yeni Çı- rağan sarayı, gerek plânı, gerek tezyinatı itibarile 19. asır mimari­ mizin en güzel örneklerinden bi­ ridir.

(Çırağan sarayı her ne kadar Abdülâziz zamanı, yani sanatta , düşme başladığı bir devirde ya­

pılmışsa da, bir takım teferrüatı ’ müstesna, mimarisi ve bilhassa plânı tamamile klâsik Türk gele­ neklerine bağlı kalmış ve bu tarzı en parlak bir anıt yapıda canlan­ dırmıştır. Bu bakımdan Çırağan, Istanbuldaki son devir sarayların yepsinden üstündür. Plâm ise o 1 devirde Avrupa saraylarında da artık rastlanmıyan bir mükemmeli­ yette olup kendi başına bir şaheser I telâkki olunmalıdır. Saray, aynı ı zamanda yapılmış, tekniği ve mal- ' zeme bakımından da bütün öteki- | lerin üstündedir. Yapı tamamile . kesme taşındandır. Mermer, somaki : ve profiller esirgenmemiştir. Şimdi • harabe hali ile bile Boğaziçinin en 1 değerli ve karakterli bir süsü ola- | rak kalmaktadır) (1).

Dört milyon liraya inşa edilen ’ Çırağan sarayı müştemilâtı hariç üç daireden ibaretti. Boğaziçi ta­ rafında bulunan daire Hünkâr da­ iresi ismini alıyordu. Burada Hün­ kâr sofası adile anılan çok büyük bir salon vardı.

Diğer odaların tezyinatı da göz alıcı bir ihtişamda idi. Tavanlar tahta ve nakış işçiliğimizin en gü­ zel örneklerini teşkil ediyordu. Du­ varlar somaki mermerlerle, yahud nakışlarla süslenmişti. Salonlarda kıymetli mermer sütunlarla, taş iş­ çiliği göz alıcı bir mükemmeliyette idi. Bilhassa bazı koridorlarda ar­ ka arkaya açılan mermer başlıklı kapılar saraya müstesna bir zarafet veriyordu.

Çırağanm orta kısmındaki

daire-Çırağan sarayından bir iç görünüş ye deniz cephesinden iki taraflı büyük mermer merdivenlerden çı­ kılarak giriliyordu. Burada direkli sofa yahud orta sofa diye anılan salon kırk metre uzunluk, yirmi metre genişlik ve on dört metre yükseklikte idi. Buradaki odalarla İstanbul cihetindeki üçüncü kısım­ daki odalar da itina ile tezyin o - lunmuştu. Binanın orta kısmında direkli ve tavam göbekli sofaya inen mermer merdivenlerin man­ zarası saraya büyük bir azamet veriyordu. Sarayın üç büyük ha­ mamı arasında hünkâr dairesine mahsus bulunanı ferah, aydınlık ve sanatkârane bir şekilde yapılmıştı. Çırağan saraymda evvelce Billûr köşk diye anılan bir limonluk da vardı. Halk arasında adeta efsane­ leşen ve kısa bir müddet sonra yık­ tırılan bu köşk hakkında bir ta­ rihçimiz şunları yazmaktadır: (Çı— rağan sarayının arka tarafında Y ıl­ dız parkının caddeye nazır Şeddi üstünde billûr levhalarla üç katlı bir cam saray da yaptırılmıştı. Tıp­ kı peri masallarında olduğu gibi bu köşkün içi sokaktan görülürdü. Ömrü az devam etti. Sultan Aziz bir gün anlaşılmıyan bir sebeble burasını yıktın verdi) (2).

O tarihlerde Istanbulda bulunmuş bir Rus muharriri ise billûr köşk hakkında şu malûmatı vermekte­ dir; (Çırağan saraymda evvelce tıpkı, Londra billûr sarayı gibi bil— lûrdan bir limonluk yapılmış ve içine binlerce türlü türlü öter kuş­ lar salıverilmişti. Halbuki saray inşasının hitanımda Sultan Aziz kuşların fazla gürültüsünden ve li­ monluğun güneş hararetile pek zi­ yade ısınmasından rahatsız olarak billûr köşkü yıktırdı.)

Çırağan sarayının döşemesi de büyük bir zevk ve itina ile seçil­ mişti. Bir çok salonlardaki eşya salonun tezyinatına uygun bir şe­ kilde idi. Sedef kakmalı salonlarda sedef ve bağa işlemeli takımlar bu­ lunuyordu. Bunlardan bir kıs­

mım II. Abdülhamid Yıldızda Me­ rasim köşküne aldırtmıştı.

Abdülâziz büyük bir itina ve pek fazla masraflarla yaptırttığı bu sa­ rayda çok oturmamış ve bu hare­ ketle halk arasmda saraym uğur­ suzluğu hakkında muhtelif rivayet­ lerin dolaşmasına yol açılmıştı. A b­ dülâziz tahttan indirilmeden evvel son defa 1876 yılı 11 martında D ol- mabahçeden Çırağana nakledip kı­ sa bir müddet burada kalmıştı.

Çırağan sarayının tarihinde bu­ raya kapatılan V. Muradın hayatı, Ali Süavi vak’ası ve eski hüküm­ darı kaçırmak üzere yapılan diğer bazı teşebbüsler mühim bir yer al­ maktadır. Sultan Murad hal’inden, ölümüne kadar yirmi yedi sene Çı- rağanda kapalı kalmıştı.

Ali Suavi Efendi V. Muradı tek­ rar tahta çıkarmak arzusile bazı muhacirlerle beraber 20 mayıs 1878 günü deni ztarafmdan Çırağanı bas mış, saraya girenler Sultan Muradı büyük dairede mermer merdivenle­ rin üzerinde ayağında çizmeleri ve belinde kılıcı olduğu halde bul-mışlardı. Suavi hemen eski hüküm darın koluna girmiş ve (yaşa Sul­ tan Murad) nidalarile rıhtıma doğ­ ru yürümeğe başlamıştı. Bu sırada yetişen Beşiktaş Muhafızı Haşan Paşa elindeki sopa ile Suaviyi öl­ dürmüş, silâh sesleri ve çığlıklarla saray karışmış, kadınlar V. Muradı büyük binanın bahçe tarafında üst kattaki taş odaya kapamışlardı.

Hâdise yatıştıktan sonra V. Mu­ rad Çırağan sarayının yalımdaki bugün ortamekteb olan dairede o - turmayı ihtiyar etmişti. Sarayın suyollarından muhtelif tarihlerde Çırağana bir Fransız doktor, bazı ihtilâlciler de girmişler, V. Muradla görüşmüşlerdi. Eski hükümdarı Ali Suaviden sonraki kaçırma hareket­ leri de akim kalmıştı.

V. Muradm ikameti esnasında Çırağan sarayının hükümdarlara mahsus olan Boğaziçi tarafındaki dairesi kapalı tutulmuştu. Eski hü­ kümdar büyük saraya geldikçe bi­ nanın Beşiktaş tarafında orta katta ve deniz üzerindeki köşedeki odada vakit geçirirdi. Sarayın orta daire- sile Beşiktaş tarafındaki kısmı baş kadın ve bazı eski hazinedarlar ta­ rafından işgal ediliyordu.

İkinci meşrutiyetin ilânından sonra Mebusan Meclisi Reisi A h- med Rıza Beyin V. Mehmed Reşada istirhamı üzerine Çırağan sarayı Mebusan ve Âyan Meclislerine tah­ sis olundu.

Eski Mabeyn dairesi gene hün­ kâra mahsus olarak muhafaza edil­ di. Orta kısım mebuslara, Beşiktaş tarafındaki kısım da Âyana ayrıldı. Ortadaki büyük sofa mebusan iç­ tima salonu haline getirildi.

Çırağan sarayı Yıldızın muhtelif dairelerinden alman kıymetli eşya üe yeniden döşenmiş, bilhassa .pa­ dişaha mahsus salon gümüş büyük ayaklı şamdanlar, mangallarla süs­ lenmişti. Arabesk orta masası üze­ rine Yavuz Sultan Selimin at üze­ rinde gümüş bir heykeli konulmuş­ tu. Çırağan sarayı bu hazırlıklar­ dan sonra Millî Meclis olarak 15 kasım 1909 tarihinde padişahın, vükelânın, veliahdın, şehzadelerin ve sefirlerin bulunduğu bir mera­ simle ikinci devre içtimalarma baş­ ladı.

Çırağan sarayına 1871 tarihinde havagazi konulmuştu. Mebusan Meclisine tahsisi münasebetile de saraya kalorifer ve elektrik tesisatı yapıldı. Fakat neticede bu tesisattan birinin sebeb gösterildiği bir yan­ gınla Boğaziçinin en güzel binası olan Çırağan sarayı 19 ocak 1910 çarşamba günü tamamen yandı.

(1) Profesör Bonatz ve Yüksek Mimar Sedad Eldemin raporundan.

(2) Süleyman Kârıi, Saray ve Babıâjinin içyüzü.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışmada Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Radyoloji Arşivi’nde 2012-2015 yılları arasında elde

有效的資訊素養教育,則依賴校園中各利益團體與資訊專家和學科專家合作,才 能透過創新的課程設計來培育學生的資訊素養。 (註

Tıpkı, Kâzım Karabekir Paşa’nın fedakâr eşi Iclâl Hanım’ın de­ de yadigârı pırlantısını, saatini sattırması gibi!.. Ama, hepsinin arkalarını

elim kanda da olsa giderim, benim için büyük bir zevktir.”.. Soprano A lis Manukyan Erme­ ni toplumuna yabancı olan mü- sikseverlerin de yakından tanı­ dığı

Anket sorularına ver len cevaplar le demografik özell kler arasındak l şk y ölçmek ç n yapılan K Kare test sonuçlarına göre, bağımsızlık kavramı le c ns

Bağımsız değ şkenler se denet m kom tes özell kler nden; denet m kom tes n n bağımsızlığı, toplantı sıklığı, büyüklüğü, muhasebe ve finans alanında

Bu nedenle de hisse senetleri ilk halka arz edildiklerinde gerçek değerinin altında bir fiyattan satılabilmektedir ya da firmalar düşük fiyattan halka arzı

3 Kart 1924- günü Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilen 431 sayılı kanun uyarınca Halife*İlk kaldırıldı.Osmanlı hanedanı mensup­ l a n yurddışına