Geçm iş zamanlar
"TT-
stzifee
devleti bitaraf
Bu hususta Rus sefiri Nelidof neler söylemiş?
Abdülhamid bir gün bana, 1890 se- nasi ortalarında, kendisine ne taraf tan ilham olunduğunu söylemiyerek:
«Memleketimizi düşmanlarımızın şer rinden masun kılmanın çaresini arı yorum. Devletimizi Belçika ve İsviçre gibi bitaraf hale koymakla emniyeti mizi istikmal etmek kabil olacağını söyliyenler var. Kendi kendime dü şündüm. Buna benim de aklım yat mağa başladı. Bitaraf olursak düş man taarruzuna uğramak korkusu kalkar. Nüfusumuz artar. Harbiye bütçemizden külliyetli tenkihat yapa rız. Tasarruf edeceğimiz paralar ile memleketimizi imara ve sanayi ve ti caretimizi ileriletmeğe çalışırız. Fakat açıktan değil ise de gizliden Moskof- ların bu maksadımızı husule getirme ğe hail olmıyacaklarmdan pek emin olamıyorum. Onun için gidip Rusya elçisini görmelisin ve benim tarafım dan bü* şey söylemiyerek kendi hesa bına devletlerin gerek aralarında ve gerek bize karşı takib ettikleri politi kalarından söz açarak ve münasebet düşürerek nihayet bîtaraflığı iltizam yolunda mütalealar yürütmelisin, Ne lidof bakalım neler söyler. Münakaşa dan çekinme. Elçinin düşündüklerini meydana çıkartmağa bak» dedi.
Nelidof Karadeniz ile Şark Aksa arasında işliyen Moskof vapurlarına Boğaz memurlarımız tarafından hak sız yere bazı müşkülât gösterilmesin den dolayı şikâyette bulunmuştu. Bu şikâyetlerin haklı olduğu tebeyyün eylediğinden müşkülâtın önü aldırıl- mıştı. Nelidofun pek ziyade iltizam ettiği bu işin arzusu gibi tesviye olun- . duğunu haber vermek bahanesile se farete gittim ve kendisine «hem işini zi yoluna koyduğumu söylemek ve hem de tatlı ve kıymetli sohbetinizden istifade eylemek niyetile sizi tasdi ey liyorum »dedim ve biraz nazikâne âfakî sözler ettikten sonra o aralık bazı ecnebi gazetelerinin bize dair yazdıkları yalan yanlış haberlerden ve büyük devletlerin de bize karşı ta kib edegeldikleri politikalar dolayısile çektiğimiz belâlardan emsaller göste rerek acı şikâyetler ettim ve «acaba memleketimizi Belçika gibi Bitaraf hale koyacak olursak bu gaüelerden kurtulamaz mıyız diye kendi kendime
düşünüyorum ve buna muvaffak olur sak hem devletlerin tacizlerinden kur tuluruz ve hem de Şarkı Karibde sulh ve müsalemetin devamını ve Garbî Avrupanm da huzur ve rahatını te min ederiz zannında bulunuyorum. Bîtaraflığın, tahminimde aldanmıyor sam, Çarın sulhperverane hissiyatına uyacağından eminim. Lâkih Fransa- dan başka devletlerin hesablarına el verir mi elvermez mi orasını pek kes tiremiyorum »dedim.
Sözlerimi dinledikten sonra Neli dof bana şu cevabı verdi:
«Memleketinizin bitaraf hale ko nulması meselesinin şimdiye kadar bahsi geçmemiş olduğundan devleti min bu babdaki efkârını bilemem. Fakat padişahınızın ve devletinizin hayırhahı ve ciddî dostu olduğumuz dan ve İstanbulda ve Boğazlarda ve memleketinizin başka taraflarında gözümüz olmadığından devletimin ve Çarın bu tasavvurunuzu memnunen kabul edeceklerinde şüphem yoktur. Fakat İngilizlerin sizin hakkınızdaki niyetleri pâk ve halis olmayıp gayet fasiddir. Onların takibinden vazgeçe medikleri gaye Boğazları ele geçirmek ve hiç olmazsa kendi kontrollan altın da bulundurmak ve Rusyanm askerlik ve ticaret noktai nazarından birinci derecede ehemmiyeti olan cenubî sa? hillerimize hâkim olmaktır.
Boğazların kapanması hakkmdaki muahedeleri daima İngilizler parçala mak istiyorlar. Bu babda size bir mi sal göstereyim. Bundan dört sene ka dar evvel İngilizlerle Afganistan tara fında aramızda bir hudud meselesi zuhur etmişti. O vakit bizi arkamız dan vurmak için, Karadenize donan ma sokmak istediler. Lâkin Şükürler olsun ki padişahınız buna razı olma dı. Hasılı benim zan ve itikadımca İngilizler bizim gibi değildir. Onların memleketinizde gözleri vardır. Onun için bîtaraflık projenizi fiile koyma nıza her suretle mâni olurlar. Avus turyalIlar da devletinizin mirasından hisse kapmak sevdasındadırlar. Onlar da İngilizlere uyarak size türlü müş külât çıkarırlar itikadmdayım. Hası lı gene tekrar ederim ki Rusya bîtaraf lığınızı esasen kabul edeceğinden emin olabilirsiniz. Çünkü sizden bi zim alacağımız bir şey kalmamıştır. Biz muharebeden pek ziyade çekini yoruz. Elimizden geldiği kadar sulhun
muhafazasına çalışmaktayız. Yeni
yapmakta olduğumuz şimendiferler sayesinde mamuriyet kesbetmeğe baş- lıyan Asyayı vüstanm tabiî servetin den istifade etmeğe bakıyoruz» dedi.
Salih Münir Çorlu Mütekaid büyük elçi