• Sonuç bulunamadı

TİM TİM KÖYE GİTTİM

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "TİM TİM KÖYE GİTTİM"

Copied!
16
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

1

TİM TİM KÖYE GİTTİM

Tim tim. Köye gittim. Köy çok uzaktı. Ben de arabaya bindim. Öyle gittim. Yalnız mıydım? Değildim.

Yanımda annemle babam da vardı. Onlarla birlikte gittim.

Aferin bana!

(2)

2

Dağlar, tepeler aştık. Köyler, şehirler geçtik. Sonun da bizim köye ulaştık.

Bizim köy yemyeşildi.

Deresi şırıl şırıl akıyordu. Yol- da inekler durmuştu. Şaşkın şaşkın bize bakıyordu.

Belli ki tanıyamamışlardı.

(3)

3

Sonunda bir ev göründü. Bu ev dedemin eviydi. Bahçe kapısını açtık. Avluya girdik.

Ninem balkondan bağırdı:

Çocuklar geldi!

Aramızda bir çocuk vardı. O da bendim. Ninem böyle söyledi.

Bir türlü anlayamadım.

(4)

4

Dedem kapıda göründü.

-Oğlum, hoş geldin, dedi. Tut- tu, babamı öptü.

Yine bir şey anlamadım.

Dedem gitti. Annemi öptü.

-Kızım hoş geldin, dedi. Ben şaşakaldım!

(5)

5

Dedem yerinde duramıyordu.

Anlatıp duruyordu. Sonunda beni fark etti.

-Ooo! Torunum, dedi. Sen de hoş geldin.

O an dedeme küstüm. Koştum.

Ninemin kucağına atıldım.

-Nineciğim, seni çok ama çok seviyorum! dedim.

(6)

6

İyi yapmamış mıyım?

Ninem beni çok sevdi.

-Balım, kaymağım, dedi. De- mekle de kalmadı. Bana bal, kay- mak yedirdi.

-Nineciğim bir tanesin! Her zaman kalbimdesin.

Ninem sözlerimi çok beğendi.

(7)

7

-Benim torunum çok akıllı! dedi.

Teşekkür ederim.

Köyde zaman kolay geçmez. O zaman ne yapayım? Düşündüm düşündüm, bulamadım.

Dedem akıllı adam...

-Torunum, dedi, kalk bakalım.

Tavukların yemini, suyunu ver.

Yumurtayı hak et.

(8)

8

Emir büyük yerden ben de kalktım.

Çuvalda ne var?

Buğday tanesi, mısır tanesi var.

Yem kabını doldurdum. Tavuklara serptim. Gıt gıt, gıt gıt yediler.

-Daha yok mu? Dediler.

-Yok, dedim.

(9)

9

Dedem beni izliyormuş.

-Bu kadar yem onlara yeter, dedi.

Suyu da unutmadım. Yaz günü su çok önemlidir. Su içmeyen canlı, susuzluktan ölebilir.

Su kaplarına su koydum. Ken- dimi de unutmadım.

(10)

10

Öyle ya ben bir canlıyım. Üs- telik çok heyecanlıyım.

Bakalım neler olacak...

Erik ağacı erik doluydu. İyi ama, onları kim toplayacaktı?

Dedem dedi ki:

-Sen toplayacaksın.

Ben korktum.

(11)

11

-Ağaca çıkamam ki! dedim. De- dem, merdiveni alıp getirdi. Ağa- ca dayadı.

-Ben korkak torun istemem!

dedi. Korka korka ağaca çıktım.

Sepeti bir dala astım. Erik topla- dım. Sepete attım.

Annem bağırdı:

(12)

12

-Aman yavrum, dikkatli ol!

Babam seslendi:

-Şu dalda da çok erik var.

Ninem çok keyifliydi.

-Benim torunum çok becerikli, diye seslendi.

Dedemin keyfine diyecek yoktu.

(13)

13

-Vallahi aferin sana! En kırmı- zı erikleri topladın. Kırmızı horozu hak ettin, dedi.

Kırmızı horoz mu? O da ne?

Kırmızı horoz, adı gibi kırmızıy- mış. Hediyemi aldım. Cebime ko- yamadım. Ben şimdi bu horozu ne yapayım?

(14)

14

Horoz, dediğimi anlamıştı.

-Üürü-üüü! Beni bırak, kendi- ne bak! dedi.

Horoz ne dedi? Anlayamadım.

Herkes bana gülüyordu. Horo- zu bıraktım eve koştum. Aynanın karşısına geçtim.

(15)

15

Ayna ayna, söyle bana. Neler oluyor? diye sordum. Yüzümde bir şey yoktu.

Bizim kırmızı horoz, üstüme pislemişti. Korkusundan böyle yap- mıştı. Ben de gülmeye başladım.

Köyde geçen o günlerimi hiç ama hiç unutmadım.

(16)

16

SORUCUKLAR

1. Çocuk köye kimlerle gitti?

2. Ninesi çocuğa ne yedirdi?

3. Çuvalda ne vardı?

4.Çocuk ağaca nasıl çıktı?

5. Çocuğun üstüne kim pislemişti?

Referanslar

Benzer Belgeler

Aşağıdaki kelimeleri tabloda verilen örnekteki gibi yapalım?. Aşağıdaki görsellerin isimlerinin hecelerini

tükettiği fizyolojik tanımların aksine, iş söylemine özgü bir tanımdır yani odak nokta tüketim sürecine karşı olan olgularla ilgilidir (Lee, Roux, Cherrier

 Ticari alacak sigortası poliçesi kapsamında ödenen primin belirli bir katı (standart olarak 30) kadar tazminat ödenir. Bu tutar sigorta şirketi

Deprem oluşumlarını sürekli olarak iz­ leyen enstitü bugün ülkemiz genelinde 22 sabit deprem istasyonu, Kuzey-Batı Ana­ dolu'da, bütün Marmara bölgesi,

Neyzen Tevfik’in topluca okuduğumuz zaman ustalığını gördüğümüz hiciv sanatına bugün yergi diyoruz.. Yergi, taşlama, halk edebiyatında

The Fairy Chimneys, horizontal formations (terrace sets), covert appearance of Mount Hasan ashes, thin but widespread stretch of travertines along fault lines formed the

Eğitimin araçsallaştırılarak taşranın dönüşümünü hedeflemiş daha çok ideo- lojik kurumlar olan Köy Enstitüleri, kimileri için köyü aydınlatacak ve memleketi

Eskiler bir yana yeni terimlerin oluşmasın- daki etken, günümüze ulaşabilen plakların bir araçtan öte artık koleksiyon değeri de kazanması ve genel ağ üzerinden