• Sonuç bulunamadı

Karabağ diplomasisi:Azerbaycan, çatışma bölgesine BM Barış Gücü gönderilmesini istiyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Karabağ diplomasisi:Azerbaycan, çatışma bölgesine BM Barış Gücü gönderilmesini istiyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

6

DIŞHABERLER

E

T ü m d ü n y a E rm e n i k a tlia m ın d a n

s ö z e d e rk e n , F ra n s ız ra d y o ve

T V ’le ri ta m a s k i y a y ın y a p ıy o r

Fransa

yine kalleş

Temucin TÜZECAN, LONDRA Ahmet SEVER, BRÜKSEL Mehmet AKTAN. BONN

RMENlLERtN Dağlık Karabağ’da, Azeri- lerin elindeki son yerleşim merkezlerinden

^ Hocalı’da yaptıklan katliama ilişkin haber-

ler, İngiliz basınının yüzünü ağartmadı.

Karabağ olaylannda Ermeni yanlısı bir tutum sergileyen Fransız basını ise dünkü yayınlarında

“Azeri katliamı” karşısında tamamen suskun kaldı.

Geçen hafta, salı gecesi Ermenilerin saldırması ardından düşen Hocalı'da çok sayıda Azeri sivilin öl­ düğüne ilişkin haberler, ilk olarak çarşamba gecesi alındı.

Bölgede Batılı hiçbir gazetecinin bulunmaması nedeniyle, yerel kaynaklardan sağlanan haberleri inandıncı bulmayan İngiliz gazeteleri, katliama iliş­ kin bilgileri görmezlikten geldiler.

Oysa birkaç yıl önce, Dağlık Karabağ konusun­ da, Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki çekişme ilk başladığında, Bakü’nün dışındaki Sumgait’te ya­ şayan Ermenilerin başına gelenler, İngiliz basını da dahil, Batı basını tarafından, haberlerin kaynağı pek soruşturulmadan hemen aktarılmıştı.

Hocalı’da katliam olduğuna dair haberlerin ıs­

rarla yaygınlaşması üzerine. Batılı muhabirler bölge­ ye gitmeye başladılar.

tik haber, Reuter ajansı tarafından, Ankara’daki muhabiri Elif Kaban’ın imzası ile Akdam’dan verildi.

Bu habere, ertesi günkü, sol eğilimli, Guardian gazetesinde tek satır bile yer verilmedi. Independent, birinci sayfadaki haberine başlık olarak, katliamı de­ ğil, BDT askerlerinin Karabağ’dan çekilme haberle­ rini uygun görmüştü.

Bir tek Times gazetesi, bölgeye zaman kaybetme­ den gittiği anlaşılan muhabiri Anatol Lieven’in imza­ sı ile verdiği haberde, katliamı öne çıkarttı.

Lieven, bir Azeri askeri helikopteri ile Hocalı’ya

ulaştığını, ancak Ermenilerin ateş açması sonucu geri çekildiklerini ve yamaçlarda cesetler gördüğünü an­ latıyordu.

Times, Anatol Lieven’in haberlerini vermeye de­

vam ederek, katliamın boyutlarını ortaya koydu; an­ cak yine de ölen sivil Azeriler konusunda duyarlılığın az olduğu söylenebilir çünkü haber, özel olmasına ve bir trajediyi yansıtmasına rağmen, birinci sayfada büyük başlıklarla verilmedi.

Dünyanın en iyileri arasında yer aldığını savunan İngiliz basını. Times dışında, büyük bir sıfır aldı.

özellikle liberal sol çevrelerin okuduğu Guardi­

an, haber Reuter’den gelmiş olmasına, ardından

AFP tarafından doğrulanmasına karşın, Hocalı’daki olayları, herhalde yazan muhabirin Türk olması ne­ deniyle kullanmayan, dün ise Ermenilerin bir heli­ kopterin Azeriler tarafından düşürüldüğü iddialarını başlığa çıkartan Guardian’ın tavrı ise, normal gazete­ cilik uygulamalarını yansıtmıyordu.

Bu arada, dünkü Times gazetesinde. İngiltere'­ deki Ermeni lobisinin fiili lideri olarak görülen, Lordlar Kamarası üyesi Barones Fox’un, sanki yara­ ya tuz basmak isteyen bir mektubu yayınlandı.

Son aylarda Karabağ’ı beş kez ziyaret ettiğini an­ latan Baroness Cox, Ermenilerin ve Azerilerin başla­ rına gelenler konusunda aynı derecede kaygı duydu­ ğunu, Azeri sivillerin yaşadıklarının gerçekten trajik olduğunu iki cümlede söyledikten sonra. Karabağ’da yaşayan Ermenilerin başlarına gelenlere gözyaşı dö­ küyor.

Bu mektup ve İngiliz gazetelerinin, uzak bir di­ yardan gelen Müslüman katliami haberlerini verme konusundaki isteksizliği, olayın sınırlarının, Müslü- man-Hıristiyan çatışması çerçevesinde çizildiğini ve pek önem verilen tarafsızlık ve nesnellik iddialarının bu durumda görmezlikten gelinebileceğini gösteri­ yor. ______________________________

•FRANSIZLAR SUSKUN

Le Figaro ile Liberation gazeteleri, dünkü sayıla­

rında Ermenilerin Azerilere yaptığı vahşet karşısında adeta gözlerini kapadı. Le Figaro, sadece, “Bir Azeri

göçmenin ölümü” yazısıyla yorumsuz bir fotoğraf ya­

yınlarken, Libération’da tek bir satır yer almadı. Fransız basınının bu suskunluğuna karşın Belçi­ ka basını, gelişmelere birinci sayfadan çok geniş yer verdi. Le Soir, “Bugün gelinen noktadan Ermeniler de,

Azeriler de sorumlu. Eğer sorunu iki taraf kendi arala­ rında çözecekse, Azerilerin ezici üstünlüğü nedeniyle bir Ermeni soykırımı ortaya çıkabilir” diye yazarak,

yine Ermeni yaanlısı bir tutum çizdi.

1915’deki sözde Ermeni soykırımının hâlâ hafı­ zalarda canlılığını koruduğunu ileri süren Le Soir,

100 Azerinin Ermeniler tarafından öldürülmesinden sonra, Azerilerin intikam zamanını kolladıklarım, Ermenilerin, Rus askerlerinin bölgeyi terkedişini, ölüm-kalım pahasına da olsa engellemeleri gerektiği­ ni yazdı.

Le Libre Belgique gazetesi de, manşetten verdiği

haberde, Dağlık Karabağ’ın savaşçılara terkedildiği- ni yazarak. “Kin doruğa çıktı. Ermeni ve Azerileri kim

sakinleştirecek ?” sorusunu yöneltti.

•ALMAN BASINI TARAFSIZ

Alman basın ise, Karabağ olaylarını dikkatle ve mümkün olduğu kadar tarafsız bir şekilde vermeye çalışıyor. Televizyon ve basın, Erivan, Bakü ve Kara' bağ’a gönderdikleri muhabirlerinin yanısıra, yayın­ ladıkları haberleri Ermeni ya da Azeri kaynaklarına dayandırarak vermeye özen gösteriyor.

Nitekim Ermenilerin Karabağ'daki son saldırı­ larda Azerilere bir çeşit soykırım yapıldığı Azeri kay­ naklara dayanılarak verilirken, Azerilerin 30 kişilik helikoptere ateş ettikleri Ermeni kaynaklanna daya­ nılarak bildirildi.

Frankfurter Allgemeine, Ermeniler geri çekilen

BDT askerlerinin yolunu kapatıyor derken, Frank­

furter Rundschau Ermeniler BDT askerlerini öldürü­

yor başlığını kullandı. Welt am Sonntag gazetesi

“Hafta sonunda, Ermeniler başladı, Azeriler cevap verdi” derken, Bonner General Anzeiger, Azerilerin

Ermenileri soykırımla suçladığını bildirdi.

Yorumlarda da her iki tarafın hataları ortaya ko­ nulup, Stalin ve hatta Gorbaçov döneminde soruna gerçek bir çözüm getirilmediği, BM’nin yardımcı ol­ ması, Türkiye ve İran’ın arabulucuklannın sınırlı ka­ lacağı dile getirildi.

Ermeni çeteciler bir BDT alayını rehin almak istediler.

Son olaylarda kaybolan 300 Azeri kadınından haber yok

V ahşete lanet

PİS HABERLER SERVİSİ

" T - ) ZERBAYCAN’ın Karabağ bölgesin- ____ de Ermeniler tara­ fından gerçekleştirilen vah­ şetin, benzeri az görülmüş bir soykırım olduğu her ge­ çen dakika biraz daha iyi anlayılmaya başlandı. Dün­ yada birçok ülkenin kamu­ oyları, tüyler ürpertici katli­ am gerçeğini yeni yeni ka­ bulleniyor. Kimi ülkelerde ise kamuoylan, vahşice in­ san kıyımını hala görmez­ den, duymazdan, anlamaz­ dan geliyor. Ancak gerçek­ leri farkeden birçok ülke­ den Karabağ Ermenilerine lanet yağmaya başladı.

Bölgede görevli iken, Moskova’dan çekilme emri alan bir BDT mekanize ala­ yının da çekilmesine işi zor­ balığa vuran Ermeni milis­ ler tarafından bir süre izin verilmedi

Ayrıca yaşam koşullan giderek zorlaşan Şuşa ken­ tindeki kadın ve çocukların boşaltılmasına dün öğla sa­ atlerinde başlandığı da açı­ klardı.

Bu arada Azeri liderler, Ermenilerle koşullu bir an­ laşmaya razı olabilecekleri­ ni de açıkladılar. Önçeki ak­ şam içinde 30’u aşkın kişi ile Azerbaycan-Ermenistan sı­ nın üzerinde uçarken düşü­ rülen Ermeni helikopterin­ de 6 kişinin öldüğü belirtil­ di. Ermeniler ise helikopter­ deki 43 kişiden 14’ünün öl­ düğünü iddia ediyorlar.

•VAHŞET GÖZLER ÖNÜNDE

Karabağ’da Ermeni vahşe­ tine dönüşen olaylar sıra­ sında, insanlıktan yana na­ sibi olmayan gözü dönmüş Ermeni çetecilerin, silahsız, savunmasız, korumasız yüzlerce belki de binlerce çocuğu, kadını işkencelerle katlettiklerinin kanıtlarına her geeçen gün yenileri ekle­ niyor.

Hocalı kasabasında katledilenlerden bazılarının Agdam’a getirilen cesetleri Ermeni vahşetini tüm çarpı­ cılığıyla gözler önüne seri­ yor. Agdam’daki camiin bi­ tişiğindeki mescidde bulu­ nan cesetler arasında başı

•A z e rb a y c a n D evlet Başkanı Ayaz M u tta lib o v, BDT'nin katliam ı soruş­ tu rm a kom isyonu oluşturm asını istedi. Bakü, ACİK koşulları çerçeve­ sinde görüşm e masasına oturacağın ı açıkladı

koparılmış saçları yolun­ muş insanlar var. Kentteki- ler, daha önce toprağa veri­ lenler arasında kulağı ve burnu koparılmış çocukla­ nn, göğüsleri kesilmiş ka- dınlann bulunduğunu be­ lirtiyorlar. Bu cesetlerden bazı lan Hocalı’dan kaçan­

lar tarafından yol boyunca toplanmış, bazılan da ölü değişimi çerçevesinde Er­ meniler tarafından gönde­ rilmiş bulunuyor. Cenazeler Agdam’da ardarda toprağa veriliyor. Son olarak da 27 kişinin cenazesi kaldınldı. Bu arada, Ermeniler tara­

fından Hocalı’dan götürü­ len 300 kadından hâlâ ha- ber alınamadı.__________

•AGİK KARARI______________

Öte yandan Azerbay­ can Devlet Başkanı Ayaz

Muttalibov’un danışmanla­

rından Rasim Musabekov,

AZERİLER KAN AĞLIYOR

Hocalı'da Ermenilerin katlettiği Azerilerin yakınları, Ag- dam'daki cenaze töreninde bu vahşete feryat ederek, hıçkırıklara boğuldular, kendilerini yerden yere attılar. Şehit yakınları için gözyaşı döken Azeri kadınlar ve erkekler, hıçkırıklar arasında, "Bizi kurtarabilecek olan Türkiye'dir; biz Ermenilerin hakkından geliriz amaTürkiye, Ruslar'ı tut­ sun, Şapoşnikov'u dünya mahkemesine versin, dünyaya şikâyet etsin. Erivan böğrünüzdedir, ne durursunuz?" diyerek yakarıyorlar

Katliam haberini günlerce bekletti

BBC’nin sessizliği

PİS HABERLER SERVİSİ

_ _ OCALl’ya ilişkin olarak BBC’- ye ilk haberi, Bakü’deki bir ____ Amerikalı gazeteciden, Thomas

Goltz’un verdiği öğrenildi. Goltz, Ho- calı’mn Ermeniler’in eline geçtiğini ve

çok sayıda sivilin öldürüldüğünü söylü­ yordu.

BBC Türkçe Bölümü, bu haberi,

Goltz’un Türk eşi, Hicran Goltz’un gör­

gü tanıklığına dayanarak verdi, ancak haber Dünya Servisi’nin bültenlerine ulaşamadı.

Gerekçe, anlaşıldığı kadarı ile, iddia­

nın tek bir habere dayanması ve Goltz’­ un, Moskova’daki gazeteciler tarafından

Azeri yanlısı olarak tanınmasıydı.

Oysa Sunday Times, pazar günü, Goltz’un haberini birinci sayfadan bü­ yük başlıklarla aktararak, katliamı oku­ yucularına duyuruyordu.

BBC’nin sessizliği, Batılı ajanslar bölgeye gidinceye dek sürdü.BBC’nin

Moskova’daki muhabirinin, Akdam’a

gitmesi ile gösterilen film ve “Hep

soykırımdan söz eden Ermeniler’in elinde de şimdi bir katliam var” değerlendirme-

ile BBC, Hocalı’daki katliama ilişkin haberi geç de olsa sonunda verdi.

Ermeniler

Nahçıvan’a da saldırdı

Cabbar SIKTAŞ İĞDIR/ MİL-HA “ 7 ZERBAYCAN’ın \ Dağlık Karabağ ____ bölgesinde Azeri-Ermeni çatışması hızla sürerken, Ermeni birlikleri bu kez de Nahçıvan’a saldırdılar.

Dağlık Karabağ’da Türk katliamına devam eden silahlı Ermeni militan­ lar, Nahçıvan’ın Sederek köyüne de saldırdılar. Köy­ leri tank ve top ateşine tu­ tan Ermeniler, kayıplarının bulunduğunu iddia ettiler.

Erivan radyosu Nahçı- van çatışmalarında 2 Erme­ ni askerinin öldüğünü, 8 Er- meni’nin de yaralandığını belirtti. Radyo karşı tarafın ölü ve yaralısı hakkında ise bilgi vermedi.

Radyo, Hocalı kentinin ele geçirilmesi sırasında 8 ölü ve 20 yaralı verdiklerini, Hocalı’da bulunan 150 Mesket Türkü’nün esir düş­ tüğünü öne sürdü.

Başbakan Süleyman Demirel’i de eleştiren Eri­

van radyosu, “Demirel’in

Karabağ konusundaki tutu­ mu bellidir. Bu nedenle bize düşen görev silahlanmak ve saldırılara devam etmektir”

dedi. Radyo, Sovyet cum­ huriyetlerindeki Ermenilere de seslenerek silahlanmala­ rını ve Ermeni saflarında yer almalarını istedi.

BBC radyosu ise, önce­ ki gece verdiği haberde, Er­ menilerin boşalttığı askeri karargâhlara kadınların yerleştiğini duyurdu. BBC, Ermeni askerlerinin bura­ dan silah ve mühimmat ka­ çırmaya çalıştıklarını, bu­ nun üzerine kadınların Er­ meni askerlere saldırdıkla­ rını belirtti.

Bu arada telefonla gö­ rüştüğümüz Nahçıvan Halk Cephesi Başkam Asaf

Guliyev, Ermeni saldırıları­

nı doğrulayarak çıkan çatış­ malarda 8 Azeri Türkü’nün yaralandığını ve Ermeni saldırılarının püskürtüldü- ğünü, zaman zaman sınırda çatışmaların olduğunu, ön­ ceki gün meydana gelen ça­ tışmalarda ise bir Azeri Türkü’nün şehit olduğunu belirtti.

Bosna’da rakip liderler, taraftarlarını

yatıştırma çabasında

S avaşa 5 var...

• Topraklarımız onlara mezar olacaktır' diyen Müs­ lüman gerillalar, olası Sırp saldırısına karsı hazır bekliyorlar. Siyasi gözlemcilere göre, 'Bosna patlar­ sa Yugoslavya'da yakın geçmişte yaşanmış facialar gölgede kalacak'

PİS HABERLER SERVİSİ

T T n OSNA-Hersek Cumhuriyeti’nin _____Boşnak Cumhur­ başkanı Aliya tzetbegoviç, cumhuriyetteki Sırp toplu- munun lideri Radovan Ka-

radziç ve Bosna-Hersek’-

teki Federal Kuvvetler Ko­ mutanı General Milutin Ku-

kanjak, çok sayıda silahlı

Sırp milisin başkente yürü­ yüşe geçtikleri yolundaki haberler üzerine halka sü­ kûnet çağrısında bulundu­ lar. Suplardan gelecek olası bir saldırıya karşı savaşma­ ya hazırlanan Bosna-Her- sekli Müslüman gerillalar da. “Saldırdıkları takdirde

buralar onlara (Sırplara) mezar olacaktır” diyorlar.

Siyasi gözlemciler ise Bosna-Hersek’te tarafların çatışmayı başlatması halin­ de, meydana gelecek olayla­ rın, ülkenin öteki kesimle­ rinde, yakın geçmişte pat­

lak vermiş kanlı olayları gölgede bırakabileceğini ile­ ri sürüyorlar.

Ancak bu açıklamadan kısa süre sonra, cumhuriye­ tin, kuzeydeki Hırvatistan sının yalanındaki 33 bin nüfuslu Bosanski Brod ken­ tinde cehennemi çatışmala­ rın başladığı bildirildi.

tzetbegoviç ve Karadziç,

bölgedeki askeri birliklerin komutanı ile düzenledikleri ortak toplantıdan sonra TV’den halka seslenerek polis ve askeri birliklerin kentte güvenliği birlikte ko­ ruyacaklarını ve birlikte devriye gezeceğini duyur­ dular.

33 bin kişilik nüfusunun yüzde 41 ’i Hırvatlardan, yüzde 33’ü de Suplardan oluşan Bosanski Brod ken­ tinde Boşnakların seyirci kaldığı havan topu düello­ sunda çok sayıda kayıp ol­ duğu ileri sürüldü.

Karabağ bölgesinde işgal ettikleri yerleşim merkezle­ rinden çekilerek yerel Azeri nüfusun dönmesine olanak sağlamaları halinde, Kara­ bağ Ermenileri’yle görüşme masasına oturmaya hazır olduklarını bildirdi.

Azerbaycan Devlet Başkanı Ayaz Muttalibov, Ermeniler’in geçen hafta gi­ riştiği Hocalı katliamıyla il­ gili bir ortak soruşturma komisyonu oluşturmaları amacıyla BDT liderlerine mesajlar gönderdi. Yapılan açıklamada böyle bir ko­ misyonun, Ermeni militan­ ların giriştiği kıyımın bo­ yutlarını tarafsız olarak or­ taya koyabileceği belirtildi.

Azerbaycan’ın yasadışı ilan ettiği Karabağ cumhu­ riyetinin Ermeni liderleri ise

“Silahları ve donatımı ken­ dilerine bırakılmadığı süre­ ce” 366. alayın Karabağ’­

dan çekilmesini engelleye­ ceklerini açıkça ilan ettiler.

Yasadışı Karabağ cum­ huriyetinin Parlamento Başkanı Artur Mıgırdıçyan, ABD’nin finanse ettiği “ö z ­

gürlük radyosu” tarafından

yayınlanan açıklamasında, 366. alayın geri çekilme iş­ lemlerine kendilerinin engel olduklarını ve engel olmaya da devam edeceklerini bil­ dirdi.

Daha sonra alayın çekil­ mesinin tamamlandığı, silah ve donatımının da uçaklarla Gürcistan’a taşmdığı duyu­ ruldu.

Azerbaycan Ulusal Gü­ venlik BakamOleg Aliyev de

yaptığı açıklamada, bu kat­ liama BDT’nin 366. moto­ rize piyade alayının da ka­ tıldığını kanıtlayan telsiz haberleşmelerinin bantları­ nın elinde bulunduğunu bildirdi.

Azeri yetkililer yaptık­ ları bir başka açıklamada ise, Azerbaycan yönetimi­ nin Karabağ sorununu si­ yasi yollardan çözüme ka­ vuşturmayı amaçlayan her türlü somut öneriyi görüş­ me masasında ele almaya hazır olduğu, bunun için son Ermeni saldırılarından önceki statükoya dönülme­ sinin vazgeçilmez önkoşul olduğunu bildirildi.

5 M A R T 1992

...“

*

Azeri-Ermeni çatışması

Anadelu’ya sıçrarsa NATO işe karışacak

e’ye

güvence

WASHINGTON, AA

« T ATO Başkomutanı OrgeneralJohn Galvin, Yukarı Karabağ’daki Ermeni-Azeri çatış- ____ masının Türkiye sınırından içeri taşması ha­ linde, NATO’nun harekete geçeceğini söyledi.

Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi’ne brifing ve-

renGalvin, SenatörStrom Thurmond’un “Gürcistan, Ermenistan ve Azerbaycan’da kargaşa sürüyor. Bu ça­ tışma sınırı aşıp Türkiye’ye taşarsa NATO’nun ne gibi yükümlülükleri var?” sorusu ile karşılaştı.

Galvin, Körfez Savaşı sırasında da işletilen NA­

TO anlaşmasının 5. maddesine atıfta bulunarak

“Eğer Türkiye’nin toprak bütünlüğü tehdit edilirse, anlaşmanın 5. maddesi uygulanır ve NATO bunu Kör­ fez Savaşı’nda da kanıtlamıştır” dedi.

Senato tartışmaları sırasında Senatör James

Exon da Körfez Savaşı sonrasında Türkiye’de üslen-

dirilen“Çekiç Güç”e değinerek, bu gücün ne zaman bölgeden çekileceğini ve bu konuda bir “toparlan­

ma” olup olmadığını sordu.

General Galvin bu soruyu yanıtlarken ise .“Bildi­

ğim kadarıyla, birisi, bize, gidin, diyene kadar süresiz oradayız. Şu sırada da ABD yönetiminden. Genelkur­ maydan, ya da bizimle birlikte konuya taraf ülkeler­ den toparlanma konusunda bir işaret almadık” dedi.

Azerbaycan, çatışma bölgesine

‘BM Barış Gücü’ gönderilmesini istiyor

Karabağ

diplomasisi

B

İskender SONGUR, BM

I

M ’nin iki günlük üyesi Azerbaycan, örgütün Kafkasya’da Azerilerle Ermeniler arasında çatışma konusu olan Karabağ bölgesi ile ilgi­ li durumun Güvenlik Konseyi’ne yansıtılması için harekete geçti.

BM Genel Kurulu toplantılarına Azerbaycan Dışişleri Bakanı Hüseyin Sadıkov, BM merkezinde buluştuğu Genel Sekreter Butros Gaii’ye verdiği 3 mektuptan birinde, kçnunun Güvenlik Konseyi’ne yansıtılmasının istedi. Öteki yazılarla da bizzat Genel Sekreter’in Karabağ’ı ziyarete çağırıldığı, üçüncü ya­ zıda ise BM’nin Karabağ’a bir inceleme kurulunu göndermesinin istendiğini açıkladı.

Hüseyin Sadıkov Gali ile görüştükten sonra dü­

zenlediği basın toplantısında, ülkesinin, Karabağ so­ runun çözümü için bölgeye BM Barış Gücü gönderil­ mesine taraftar olduğunu söyledi. Sadıkov, bölgede BM Barış Gücü konuşlandırılmasına ilişkin dilekçe­ nin “yakında” BM Güvenlik Konseyi’ne sunulacağı­ nı açıkladı.

Ermenistan Dışişleri Bakanı RafTı Hovanesyan da, önceki gün ülkesinin, Azerbaycan dahil Bağımsız Devletler Topluluğu üyesi 8 cumhuriyet ile birlikte, Birleşmiş Milletler üyeliğinin gerçekleşmesinden sonra Genel Kurul’da yaptığı konuşmada, BM’nin Karabağ’daki duruma müdahalesini istemişti.

Bu arada, Azerbaycan Dışişleri Bakanı Sadıkov, ülkesini BM’de temsil etmek üzere 2 diplomatın New York’a geleceğini ve Türkiye misyonunun da bulun­ duğu Türkiye Cumhuriyeti’ne ait Türkevi’ne yerleşe­ ceklerini bildirdi.

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Tüm bunlara rağmen Rusya Federasyonu Başkanı Vladamir Putin’in 15 Eylül 2001 tarihinde Ermenistan’ı ziyareti sırasında, Başkan Koçaryan’ın kendisine

ASLANLI, Araz (2001), “Tarihten Günümüze Karabağ Sorunu”, Avrasya Stratejik AraĢtırmalar Merkezi, Avrasya Dosyası -Azerbaycan Özel-, Uluslararası ĠliĢkiler

[r]

Kalp yetersizliği olan hastalarda QT dispersiyonu ve klinik sonuçlar arasında anlamlı ilişki olduğu ileri sürülmüştür (26).Yine kronik obstrüktif akciğer hastalarında

Petrokimya endüstrisi atıksularının arıtımında yaklaşık % 49 TOK giderimi elde etmek için optimum değerler 250 mg/L TiO 2 , 0.5 mM Fe(III) konsantrasyonu ve 50

[r]

Özel eğitim okullarında çalışan öğretmenlerin örgütsel bağlılık, çalışma yaşamı kaliteleri ve psikolojik iyi oluşları arasında yapılan analizler sonucu

«Eski Dostlar»ın başarısını da Gültekin Çeki her zamanki büyük tevazuu içinde karşılamasını bilmiş, o senenin içinde adeta zorla çıka­ rıldığı bir